Katalog

19 MART 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 Evren'den bir af daha A nkara (a. a.) / l Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bir suçluyu daha sürekli hastahk ve sakathğı nedeniyle affetti. Resmi Gazete'nin dünkü sayısmda yayımlanan cezanın kaldınlmasına ilişkin karara göre Cumhurbaşkanı Evren, yalanct tamkltk suçundan Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi'nce 3 sene ağır hapis cezasına mahkum olan 1944 doğumlu Süleyman Kara'yı affetti. SHP'nin genel görüşme istemi ANAP'lıların oylarıyla reddedildi SEIA önergesîne ret Güzel: Anlaşmayı her zaman tek taraflı olarak sona erdirebiliriz. Çorapçtoğlu: SEÎA, ABD yönetiminin vaadinden öteye gitmiyor. Karal: Ermeni tasarısının gündemde olduğu bir dönemde anlaşma imzalanması ile bütün kozlar harcandı. Canver: özal anlaşma karşılığında ABD'den ticari kredi vaadi aldı. ANKARA (Camhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda, SHP Adana Milletvekili Ciiııeyt Canver ve arkadaşlannın SEİA hakkında genel göruşme açılmasıru isteyen önergesi Mecliste ANAP'hlann oylanyla reddedildi, Devlet Bakanı Hasan Cdal Güzd, ABD'nin anlaşmada öngörülenleri yerine getirmemesi halinde Türkiye'nin bu anlaşmayı her zaman tek taraflı olarak sona erdirmesinin mümkün olduğunu söyledi. DYP'li Mustafa Çorapcıoglu, anlaşmamn ABD yönetiminin vaadinden öteye gitmediğinı belirtirken, DSP sözcüsü Halil İbrahim Karal Ermeni karar tasarısının gündemde bulunduğubir dönemde Türkiye'nin SEİA'yı imzalayarak elindeki kozları harcadığjnı kaydetti. SHP'li Cüoeyt Canver de özal'ın ekonomide rahatlamak için anlaşma karsıügında ABD'den ticari kredi vaadi aldığmı öne sürdü, 1988 secimlerinde bu ülkeyi yanına alabilmek için anlaşmaya evet dediği göruşünü savundu. ANAP'lı KAmran lnan ıse Ermeni tasansı nedeniyle ABD ile ilişkilerin bozulmasını tuzağa duşmek olarak niteledi. Genel kurulda genel görüşme önergesinin öngöruşmeleri yapüırken hükümet adına konuşan Devlet Bakanı Hasan Cdal Güzel, Türkiye'nin açık taahhütlerine karşı ABD yönetiminin sadece, "elinden gelen gayreti göstenne" vaadinde bulunduğu yoîundaki eleştirüerin haklı olduğunu söyledi. "Hiç tahmin ve temenni elmcmekle birlîkle ABD'nin aniaşmada öngorulen mukellefiyetleri yerine getirmemesi halinde Türkiye'nin bu anlaşmayı her zaman tek taraflı olarak sona erdirmesi miimköndür" dedi. ABD yönetiminin, Kongre'yi bağlayacak uzun vadeli taahhutlere girmesinin mümkün olamayacağmı bildırdiğını ifade eden Güzel anlaşmada denge unsurunun korunduğunu kaydetti. Guzel, ABD yönetiminin söz konusu anlaşma ile azami yardım sağlanması ve yersiz hareketlere karşı Kongre nezdinde etkin faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ettiğini anlattıktan sonra konuşmasım şöyle sürdürdü: "ABD yönerirai bu anlaşma ile önümüzdeki >tllarda ciddi bir sorumInluk ustlenmiştir ve mukellefiyetlerini dikkat, ısrar ve hassasiyetle yerine getirmek dunımundadır. Yapugımız yogun temaslar neticesinde ABD Kongresi'nde Türkiye ile ilgili gerceklerin gittikçe daha iyi anlaşılmava başlandığını ve Kongre içindeki dostlanmızın sayısının artüğını mennuniyetle muşabede ediyonız. Türkiye ittifak münasebetleri içinde olduğu kadar ikili ilişkjlerimizin de gerektirdigi karşıbkb hak ve menfaatlerini kollayarak kendi muteakip hareket tarzlanna dair alternatifleri, anlaşmanın feshi de dahil olmak üzere açık tutmustur. Hukümel olarak anlaşmayla kurulan karşdıklı menfaatler dengesini hassasiyetle takibe devam edecegiz." Güzel, ABD ile ilişkilerin sadece savunma alanıyia sınırlı kalmaması, ekonomi, ticaret, teknolcıji ve ortak yatınmlar gibi sahalara da yaygmlaştınlması gerektiğini belirtti, daha sora şöyle devam etti: "SEİA'nın Türk Silahlı Kuvvetleri' nin takviy esi ve ekonomimizin gettştirilmesi için ABD tarafına ciddi taahhutler jükledigini isaret edertk, karşdıkb olarak karariaşUnlnuş tavsiyelere dayanan ve Türkiye'nin ortak savunma katkısıyla mütentsip yardım yapılması gerektiğini, bu yardımın hibe bolumunun azatıiye çıkanlmastnı, silahlı kuvvetlerimizin modernizasyonu için azami dcstegin saglanmasım. geçmiş yıl borçlanndan ttzerimizde biriken yükun azaltaimasını, münasebetlerimizi etkiieyecek yabancı unsurlara şiddetle karşı konulmasını, savunma sanayiinin gelistirilerek, teknoloji transferlerine hız verilmesini, Türkiye'den yapılacak askeri ve diğer mubayaalann gelişurilmesi için karşılıklı mekanizmalar oluşturulmasım, ticarette engellerin kaldınlması için ABD'nin gayret sarfetmesini istedik. 1980 yılında imzalannuş olan SEİA, esasen ABD'nin başka ülkelerle yaptığı anlaşmalara kıyasla, politik ve askeri işbiriigi yönlerinden yararlı hukumler ihtiva etmektedir. ABD yonetiminin tutumumuzu ve haklı taleplerimizi büyuk ölçude benimsedigini ve TürkAmerikan iltşkilerini guçlendirmek için ciddi gayret içinde bulundugunu memnuniyetle muşahede eltik." DYP GRUBU DYP grubunun görüşlerini açıklayan Mustafa Çorapçıotlu SEİA'mn ABD yönetiminin vaadinden öteye gitmediğinı belirterek, hükümetin anlaşma konusunda TBMM'ye bilgi vermekten kaçındığım öne sürdü. Çorapcıoğlu, hükümetin SEİA konusunda kendisini yalnız bıraktığım söyledi, bunun demokrasiye saygısızuk olduğunu, genel görüşme açılması yönünde oy kullanacaklannı beürtti. DSP GRUBU DSP grubunun görüşlerini ise HaİU tbrahim Karal açıkladı. Karal Türkiye'nin çok önemli bir kozu, anlaşmayı imzalayarak yitirdiğmi söyledi. SEİA'yı "diplomatik bir gaf" olarak niteleyen Karal, ABD yönetiminin Kongre faktörünü sadece Türkiye'ye karşı kullandığını ve ödun kopannaya çahştığım anlattı. Karal, Ermeni karar tasarısının gündemde bulunduğu bir dönemde Türkiye'nin SEİA'yı imzalayarak elindeki kozlarını harcadığını kaydetti. SHP GRUBU SHP grubu adına konuşan Cüneyt PEKŞEN Dağbaşında tatil lamını açıklamaya gerek yok. Adı üstünde dagın tepesi demek oluyor. İkinci anlamına gelince: Biliyorsunuz Türkçemizde "burası dağbaşı mı?" türünden bir kullanım vardır. Dağbaşlarında soyulma tehlikesi olduğunu, buna karşılık bir şikâyet merciinin bulunmadığını belirler. Işte Uludağ her iki anlamıyla da tam bir dağbaşıdır.. En yalınından Uludağ'a gidişte insanlardan "ayakbastı" parası alınır. Milli parkı koruma adı altında giriş parası diye istenen bu paralarla ne iş yapıldığı meçhuldür.. Çünkü Uludağ'ın hâlâ suyu yoktur; çöpleri yollara atılır ve kış boyunca karlar altında biriktirilir. Yazın kendıliğinden çürümeye terkedilir ve ilk karda gene üzerleri örtülür. Bir genel tuvalet bulunmaz. Bu milli parkta para vermeden oturulacak tek yer karların üstüdür. Alınan paralarla bir kanepe bile konulmamıştır. Uludağ'ın bilinen sorunlannı burada yinelemeye gerek yok. Bunlar yıllardır yazılıp çiziliyor. Pek bir işe yaradığı da görülmüyor. Çünkü Uludağ gerçek bir "dagbaşı"dır. Yetkili Ben İstanbul'un tam Ulu ama etkisiz makamlar belki dağ'a dönüştüğü günlerde is"Nasıl olsa buraya zenginler tanbulluların Uludağ'a taşın gidiyor... Biraz kazıklanmalamalarını okJukça yadırgadım. rında sakınca yok" diye düşüÇünkü insanın Uludağ'da aranebilirler dığı her şey burada da fazlaOysa kazın ayağı öyie değil.. sıyla vardı.. Kar 100 yıldan bu "Sömestr tatilini Uludağ'da yana ilk kez bu kadar fazla geçirmek" modası, küçüklü yağmıştı. (Bedrettin Dalan'ın büyüklü okul çocuklarının gösavı). Artık kent içinde bile kar nüllerinde yatan öyle bir aslangiysileri ile dolaşmak son de dır ki, zenginlerin yanı sıra pek rece doğal hale gelmişti. Uy çok orta halli ailenin de ne yagun caddelerde vizon rnantopıp edip Uludağ'ın yolunu tutiarın altına fino köpeği görümalarına yol açar. Yani olaya nümlü tüylü pabuçlar giymek, "nasıl olsa zenginler.." diye hatta kayak yapmak bile olabakmanın olanağı yoktur. sıydı. Belki tek fark İstanbulda ne yapılırsa yapılsın, UluBöylece Uludağ'a gidilir Kadağ ölçüsünde kazıklanmak yak pistleri dünyanın parasına henüz mümkün değildi. Kim rağmen adam almaz. Günde bilir Uludağ yolcuları belki de birkaç kolbacak kırılması âdet bu kazığın tadını yeniden tada olmuştur. Başka bir âdet de bilmek için kardan kaçarak do Uludağ'da doktor ve sağlık luya tutulmaya gitmişlerdi.. ekibinin bulundurulmamasıdır Bunlara kimse aldırmaz "BulSömestre tatillerinin gözde merkezi Uludağ için bir za duğuyla yetinme" kuralına sıkı sıkıya bağh halkımız, "aman manlar yazdığım yazının başlığını "Dağbaşında Tatil" diye tatil zehir olmasın" düşüncekoymuş ve "dağbaşı" sözcü siyle tüm sıkıntılara boş verir.. ğünü her iki anlamıyla da kui Zaten boş vermeseler ne yalanmak istemiştim. Birinci an pabileceklerdir. Oraya kırmızı Gazetelerden okuduğuma göre İstanbul'da kar yağışı nedeniyle okulların tatile girmesi garip bir sonuç vermiş: Kar yagtşından kaçan İstanbullular kar yüzünden okula gidemeyen çocuklarını da yanlarına alarak Uludağ'ı doldurmuşlar. Hem de tıklım tıklım. Söz konusu bölgeyi gezip dolaşan gazetecilerin yalancısıyım; bir yandan da "şu kar hiç dinmese" diye kar duasına çıkmışlar. Doğal olarak dinmemesini istedikleri İstanbul'daki kar yağışı.. Uludağ'da ise bol bol yağması yönünde dua edilmiş.. Herhalde Tanrı bile bu çelişkili dualardan hangisini kabul edeceğini şaşırmış olmalı ki, meteoroloji yetkililerini ne diyeceklerini bilemez kişiler durumuna düşürdü... balmumu ile çağnlmamışlardır ki.. Hatta dönmeden önce gelecek yıl için rezervasyon yaptırmanın yollarını bile arariar. Çünkü sömestr tatili için Uludağ'da yer bulmamn zorluklan yüzünden gelecek mevsimde dağbaşına yeniden çıkmanın yolu, bir yıl önce yer ayırtmaktan geçer. İşte işin burasında yeni bir oyun devreye girer.. Oteller bir yıl sonrast için basılı listeler hazırlar ve müşterilere dağıtırlar. Bu listelerde fiyatlar tek kişilik, iki kişilik, üç kişilik, dört kişilik diye belirtilmiştir. Ne ki, bir yıl önceden yer ayırtmak için otel idaresine başvuran veya telefon eden müşterilere garip yanıtlar verilir. Bir kişilik oda maalesef yoktur." İki kişilik yer ayırtmak istiyorsanız 'iki kişilik yer kalmamıştır." Üç kişilik oda vertlecektir. Eğer üç kişi iseniz 0 zaman sadece dört kişilik odalar boştur. Dört kişi iseniz beş kişilikler boştur. Ve bu boyie sürer.. Eğer yer ayırtmak istiyorsanız boş yatağın da parasını ödemeniz tstenir ki, anlamı şudur: Otei idaresi daha işin başında bir kişinin yemek harcamalanndan tasarruf etmiş o»ut Çünkü Uludağ otellerinde bütün odalar tam pansiyon olarak kiralanmaktadır. Sağlar: İşçilere baskı artıyor nkara (a. a.) SHP Cenel Sekreteri Fikri Sağlar, hükümetin işçiler üzerindeki baskılan giderek arttırdığım, sendikal çalışmaları yıldırma politikası içinde olduğunu öne sürdü. Sağlar, TBMM'de önceki gün yapüan gizli oturumun tutanaklannm kamuoyuna açıklanması için başvuruda bulunacaklannt da belirterek, "SHP olarak kamuoyundan hiçbir şeyin gizlenmemesinde, her konuda açıkça tartışarak olaylann üzerine gidilmesinde fayda gördüğümüzü, sorunlara bu şekiide kalıcı çözümler getirebileceğimizi belirtiyor, demokrasilerle idare edilen ülkelerde bunun böyle olduğunu biliyor, bizde de aynı olmasım istiyonız" dedi. THY için soru önergesi nkara (a.a.) SHP Ağrı Milletvekili tbrahim Taşdemir, THY'nın Hindistan seferine katılan kişilehn seçimi ve seferin maliyeti hakkmda soru önergesi verdi. Taşdemir, Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy'un yazıh olarak cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanhğı'na verdiği soru önergesinde, ANAP iktidan zamanmda THY'nın hangi ülkelere sefer düzenlediğinin, bu seferlere şimdiye kadar toplam kaç kişinin katıldığınm açıklanmasını istedi. Çevre Genel Müdürlüğü'nün adı değişti A nkara (a.a.) Çevre J\ Genel Müdürlüğü'nün adı, "Türkiye Çevre Kurumu" olarak değiştirildi ve taşra teşkilatı kurabilmesine izin verildi. TBMM Sağtık ve Sosyal Işler Komisyonu'nda kabul edilen yasa önerisi ile Çevre Genel Müdürlüğü'nün kuruluş ve gurevleri hakkındaki kanun hükmünde değisiklik yapıldı. Buna göre, Çevre Genel Müdürlüğü'nün adı "Türkiye Çevre Kurumu" olarak değiştirilirken, çevre kirliliği açısından önemli görülen yerlerde bölge müdürlüğü şeklînde taşra teşkilatı kurulabilmesine imkân sağlandı. Bölge mudürlüklerinde laboratuvar ve ölçüm istasyonlan gibi tesisler de kurulabilecek. NusaybinOrtaköy karayohtnda hatah Canver ise Başbakan özal'ın ekonomide rahatlamak için SEtA karşılı' soüama nedeniyle meydana gelen kaza ğında, ABD'den ticari kredi vaadi alda bir tankerle yolcu otobüsü çarpıştu Olayda 11 kişi öldü, 6'sı ağır 20 kişi de yaralandı. Mardin mudığını öne sürdü. Canver, Özal'ın habaimiitn haberine göre, dün ögle saatlerinde meydana gelen olayda şoför Muhsin rığit yönetbnindeki seçimlennde ABD'yi yanına 1988 56 ER 502 plakah tanker, bir aracı hatah şekiide soUayıp geçmek isterken, karşı yönden gelen şoför alabilmek için anlaşmaya evet dediMehmet İlser yönetbnindeki 56 A U 456 plakah otobüsle çarpıstı. Kazada otobüs yolculanndan tstaü ğini belirterek, "Türkiye'nin ulusal çıkarian secim hesaplanna feda ediOğut, Muhsin Eren, Germo Kıvlbuiut, ömer Dağh, Aslye Aslan olay yerinde, Musa Yiğit, Musa Allemeyecek kadar kutsaldır" dedi. kan, Abdurrahman Esmer, LatifKeleş, Şafi Toprak ile Ramazan Yeşibnen ise hastaneye kaldtrüırken yolda öldüler. Olayda yaralanan 6'a ağtr, 20yolcu da Mardin Devlet Hastanesi'ne kaldtnlarak tedavi 1980'den sonra General Rogers'in sözüne güvenen Türkiye'nin şimaltına abndüar. Olayla ilgili soruşturmayı yürüten Mardin Savcısı Muhittin Kaya, hatah soüama nededi de niyle meydana gelen kazayt büyük bir cinayet olarak nüeleyerek sorumlulannın gereken cezaya çarptı Perle'e güvendiğini belirten Canver, "Sonuçta Rogers ile Perie nlacağmı söyledi. (Fotoğraf: a.a.) Otel sahipleri her aile için havadan kazandıkları bir kişilik yemek parası ile yetinmezler. Bir yıl önceden yer ayırtan kişiler en fazla üç ay içinde kalacaklan günlerin parasını peşin ödemek zorundadırlar. Böylece otelin kazancı, paranın 9 ay önceden yatırılmasının getirdiği faiz veya enflasyon farkı ile % 3040 daha artar. Kısacası Uludağ'a gitmek istiyorsanız önünüzde iki seçonek vardır: Ya kazık yemek.. Ya kazık yemek.. SHP MKYK'si iki ayn kuruldan oluşacak 1 Inönü: Gizli oturumun tutanakları açıklanmalı SHP MKYK toplantısmda yeni yönetimin Merkez Karar Kurulu ve Merkez Yönetim Kurulu olarak iki ayn organla oluşması kabul edilirken, bu organlann nasıl seçileceği görüsülmedi. Inönü, Mecliste önceki gün yapüan gizli oturumun tutanaklannm açıklanması için girişimde bulunacaklanm bildirdi. ANKARA (Comhuriyet Bttrosm) SHP'nin yeni tüzük taslagının tartışılmasına MKYK'da başlandı ve MKYK'nın iki ayn kuruldan oluşması oybirliği ile benimsendi. Genel Başkan Inönü, toplantida yaptığı konuşmada, Meclis'de önceki gün yapılan gizli oturum tutanaklannm açıklanması içinde girişimde bulunacaklanm belirtti. "TutanakJar açddanırsa, o zaman vaümdaşlar, koanşaUnian görebilecekler, daha yararlı bir sonoç çıkacagı görüştindeyim" dedi. Toplantıda tüzüğun; öncelikle, yeni yönetim yapısına ilişkin hükmü göruşuldü. Yeni yönetimin Merkez Karar Kurulu ve Merkez Yönetim Kurulu olarak iki ayn organdan oluşması benimsenirken, bu organlann nasıl seçileceği konusunda görüşme yapümadı. SHP Genel Başkanı Inönü'de toplantıda partinin MKK ve MYK biçiminde ikili bir organ tarafmdan yönetilmesinden yana olduğunu belirtti. Bu arada MKYK üyesi Tevfik Çavdar, tnönü'ye üstü kapalı eleştiri yönelterek, "Siz MKYK'nın bugünkü yapışından niçin memnun dcgüsiıüz? Önce bunu açıklajın. Niye Udli bir organ istiyorsunuz? Buraya ne getirdiniz de çıkmadı. Üç yüdvr genel başkansınu, hangi isteginiz bu kurulda kabul edilmedi. Başkanlık Divanı'nın hangi karan buradan geçmedi?" diye sordu. Inönü, bunun üzerine, "Bu organda hem karar alıp, bem de yönetimi yürütmek zor oluyor. Kanşıklığa yol açıyor. Karar organı ile yüriitme organnun ayn olması daha yararlı. Bunun için böyle bir düşüncedeyim" dedi. yok ama, sözleri söz, dış ilişkilerini kişisel sözlere dayandınp anlaşma imzalayan başka ulkeler hangileridir bilmek isterdik. Burada acı olan Türkiye'nin bünin zorluklan bile bik hiçbir yazıh gmence almadan anlaşmayı imzalamasıdır" diye konuştu. "Reagan yönetimi taleplerimize olumlu yanıt vermediğine. laabhütlerini kesinleştirmediğine gore, bu arrtaşmayı niçin parafe edip, şimdi de irazaladınız?" diye sordu. ANKARA TAŞI TRT'ciler TRT'yi izliyormu? TRT spikerterinin bazı yabana ktşi ve yer adlannı yantış telaffuz etmelerine artık giderek alışmaya başlamıştık ki önceki akşam TV haberlerinde yapılan bir hataya artık tahammül edemedik. Çuma gecesi Belçika^ nın Zeebrugge açıklannda meydana gelen deniz kazası, ctıma gecesi geç saatlerden başlayarak bütün cumartesi ve pazar günü gerek radyolarda gerekse televizyonda ilk sıradaki haberler arasında yer aldı. Ancak THT televizyonunun ikinci kanalındaki haber spikeri hanım herhatde bu bültenlerin hiçbirini dinlememiş olacak ki (Ziibrüj) şeklinde okunması gereken kent ismini aynen (Zeebrugge) diye telaffuz etti. Çeviri hatalanna, hatta ufak tefek telaffuz hatalanna alışmış olan seyircileı; TRT mensuplannın kendi yayımlannı bile dinleyip dinlemediklerinden şüphe etmeye başladılar. İ Yapı Kredi'de uyuşmazhk / şSendika Servisi Yapı Kredi Bankası'nın yurt çapmda 602 şubesinde çalışan 9500 işçisi adına yapüan toplusözleşme görüşmelerinde uyuşmazlığa gidildi. tşçilerin örgütlü olduğu Banks Sendikası adına dün bir yazıh açıklama yapan Başkan Meral Ekim, ücret zammı da dahil parasal maddeler ile bir kıstm çalışma koşullarma ilişkin maddelerde olmak üzere 52 sözleşme maddesinde anlaşmaya varamayarak uyuşmazhk tutanağı tuttuklannı bildirdi. Açıktamada genel olarak uyuşmazlık konusu olan maddelerde işveren önerisi ile sendika istemi arasmda yarı yanya varan büyük farklıhklar bulunduğu belirtildi. ANAP sözcüsü Kfimran tnan dış ilişkilerde 30 yıldır yanlışlık yapıldığını ve ideolojik baz arandığını söyledi. Ermeni tasansı nedeniyle ABD ile ilişkilerin bozulmasının tuzağa düşmek olarak niteleyen tnan, "Ermeni tasansı konusundaki gelişmeler kaygı verici ama duşmanlanmızın bize kurduğu tuzaklara düşmemek lazım. Avnıpa Pariamentosu içinde de düşmanlanmız var ve böyle bir karar alındı. Bu nedenle AET'ye ginnekten vaz mı geçeceiiz?" dedT lnan, TBMM'nin Avrupa Pariamentosu'nun kabu! ettiği Ermeni tasarısına karşı bütün partilerin ortak karan ile yayımladığı deklarasyonun bir benzerini de Amerikan Kongresi'nin girişimleri karşısında yayımlanmasını önerdi. önerge sahipleri adına konuşan Kırklareli MiUetvekili Erol A|agil tnan'ın konuşmasım "ne oidvŞu beiH olmayan bir ders" olarak niteledi. "Tecrübesiz olduğumuzu soylediler, biz 30 yüınuzı parlamentoda geçirdikten sonra burada soyleyeceğimiz daha çok şey olurdu. Tecnibesiziz ama bize yanıt venneye çalışan Dışişleri Bakan Vekili kadar degil" dedi. Kurucular Kurulu'nun toplanması için DSP'de imza kampanyası ANKARA (ANKA) DSP'de muhalefet hareketini baslatanların lıderliğini yapan Celal Kurkoğlu, pariı kurucularını gönderdiği çağrı mekıııbu ile uçuncu kurucular kurulunun olağanüstü toplanması için imza kampanyası başlam. Kürkoğiu, parti kurucularına gönderdiği ve "değerli arkadaşını" di\e baslayan çağrı mektubunda, buyuk umut ve ozlemlerle kurdukları DSP'nin ilkelerinden hızla uzaklajıı|ını savunarak "Kulsal ilkelerimizin yerinde artık yeller esiyor, ilk gurlerde kamuoyuna ne dediysek şimdi tam lersi yapılıyor. Kuruluş asamasında bu partiyi taban kuracak \e laban yöneteeek dedik. Partiyi taban kurdu. ama bugün partiyi taban yonetmiyor" dedi. Kurkoğlu, çağrı mektubunda daha sonra şu göruşlere yer verdi: "Parümizın daha fazla geriye gıtmesinı, ilkelerimizin çiğnenmesinı, emekçi kesimler ve taban adına tabandan kopuk ahkamlar kesilmesini, ANAP'la işbirliğini kabul edemezdik. Partimizi, bizi temsil etmeyen, etmesi de mümkün olmayan anlayısa ve kişilere teslim edemezdik. Partinin içinde bulunduğu durum, sapılan ilkeler, ayaklar altına alınan inançlar, transfer edilen mıllelvekilleri, partinin guçsüz gorunumu, tabandan kopukluk, parti yönetiminin herkesi kapıkulu görmesı, yoksul halkın duşmanı ANAP ikıidarı ile yapılan flörtler ve yakmlaimalar sonucunda, emekli halkımızın kurduğu partimizin yıpranmasma karşıyız" diyoruz. ^ yınttaşhktan çıkarılanlar için yasa önerisi verdi DSP lideri Rahşan Ecevit, "Suçlusuyla suçsuzuyla binlerce insanımız yabancı • ülkelerde güç durumdadır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP, yurttaşhktan çıkanlaniann yeniden Türk vatandaşlığına ahnmalannı öngören bir yasa önerisi hazırladı. DSP Genel Başkanı Rahşan Eccvît yurttaşhktan çıkarılanlarm başka ülkelerde gttç durumda olduklanna dikkati çekerek, "Bu önerimiz kabul edidigi takdirde binlerce Türk vatandaşı yurda dönecek, hem onlann hem de yakmlannjn ızdırabı dinecektir" dedi Ecevit dün TBMM'de düzenlediği basın toplanusında Cumhurbaşkanı Evren ile görüşmesinde yurttaşlıktan çıkanlanların durumuna degindiğini hatırlatarak, hükümetin vatandaşlıktan çıkarrna yetkisininl98l yüındaVatandaşlık Yasası da yapılan değışiklikle genişletildigini, bu nedenle birçok yurttaşın doğuştan kazandığj yurttaşbk hakkını yhirdigini söyiedi. DSP'nin TBMM Başkanhğı'na verdiği yasa önerisi, Vatandaşlık Yasasf nda 1981 yılında yapılan degişikliklerin kaldınlmasını öngörüyor. Buna göre yurttaşuktan çıkanlanlar belirli süreler içerisinde başvurduklan takdirde yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabilecekler. Yurttaşhktan çıkarılanlann devletçe el konulmuş Türkiye'deki maddi varhklan da kendüerine ya da rnirasçılarma geri verilecek. Yasa önerisine göre haklannda dava açılmış olanlar buhındukları ülkelerdekı konsolosluklara başvurarak.bu konsolosiuklarda geçici olarak görevlendirilmiş yargıçlara savunmalannı yapabilecekler. Rahşan Ecevit, bazı suçların affı için yasa çıkanlmasını isteyerek, "Demokrasimize gerçeknk kazandırabflnıek için yasalanmızdaki çok agır cezai hukomkrin katdıniması veya degiştirilmesi gereklidir" dedi. Ecevit, yurtdışmdaki yurttaşların yararlanabilecekleri bir af yasası hazırlıklannm sürdüğünü de sözlerine ekledi. Keçeciler: Muhalefet partileri hastahklı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Gend Başkan Vekili Mehmet Keçeciler, muhalefet partilerinin hastalıkh bir yapıya sahip olduklarını savunarak, "muhalefelimiz meraklı muhalefettir" dedi. Keçeciler, ANAP Başkanlık Divanı toplantısından sonra yaptığı aç\klamada, muhalefet partilerinin Meclisi çalıştırmadığını, vatandaşın beklediği yasalann çıkmasını engellediğini belirterek, şunlan söyledi: "Muhalefetin peş pese araştırma ve soruşturma önergeleri vermesi doğru değildir. Muhalefet hastahklı bir yapıya sahiptir. Muhalefet rahatsızdır. Kimisi uzaktan kumandalı emanelçi liderlerle. kimisi babadan oğula devreden liderlerle, kimisi eşi aracılıgıyla şekillenmiştir. Bunlar siyasi literaturumuzde gorulmemiş, duyulmamış liderlik usulleridir." Başbakan Turgut Özal'ın "Başbakan sıfaııyla" karşılanacağını ifade eden Keçeciler, "Padişahlar gibi karşılama haberteri yanlıstır" dedi. Keçeciler, karşılama sırasında kurban kesilmemesini, hayır kurumlanna bağışlanmasmı istedi. Keçeciler, muhalefetin haber değeri olmayan çahşmalanrun ekranlardan yansıtılmasından da yakındı. Doğal gaz protokolü A nkara (anka) JM. Sovyetler Birliği'nden satın ahnacak doğal gaz ile ilgili işletme protokolü, bugün Ankara'ya gelecek bir Sovyet heyeti ile imzalanacak. Nisanm son haftasmdan başlayarak akmlacak doğal gaz ile ilgili işletme protokolü, Sovyet Soyuzgazexport Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Artamasev başkanhğındaki heyet ile Botaş yetkilileri arasmda yapılacak nihai teknik görüşmeler sonucunda imzalanacak. Görüşmelerde, doğal gaz boru hattımn kesin bağlanma tarihi, doğal gazın nasıl akıtılacağı, sağlanacak gaz miktarı ve ilgili istasyonlar gibi konular ele ahnacak. Atatârk'e i z m Fotoğraf, pazartesi gunö İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Cağaloğlu'ndaki binasında çekildi Istanbul'a gerçekten son yılların en büyük kan yağdı, ancak Atatürk büstünü temizteyecek bir eleman, bunca gün içinde herhalde bulunurdu. Yeter ki istensin. (Fotoiraf: LALE FtLOfiLİI) Keçeciler'in rejimi Başbakan Turgut Özal'a olan sevgi ve saygısını sık sık vurgulayan Mehmet Keçeciler, "ağabeyini" her konuda dikkatle izliyor. Özal'ın ABD'de ameliyat sonrası zayıfladığını gördükten sonra olsa gerek, Keçeciler de Başbakan'a ayak uydurmak içi rejime başladı. Keçecilerin rejimi az yemeye çalışmak hamur işleri ve tatlıdan kaçınmak biçiminde özetleniyor. Görenler rejimin Keçeciler'i hafiflettiğinde görüş birliğine varıyorlar. Ancak bazı partililer de Keçeciler'in Özal'a vekâlet ederken fazla çalışmaktan zayıfladığını savunuyorlar. Oysa Başbakan Özal'a kabinede vekâlet eden Kaya Erdem'in kilosunda bir değisiklik görünmüyor. Houston'dan tele Bakanlar Kurulu uygulamasından sonra ışık hızı denetimlere de geçtik. Her geçen gün biraz daha iterleyen ve 2000 yılında Japonya'ya ulaşması beklenen Türkiye'deki son yeniliği de Çankaya Belediyesi sundu. Işık hızı denetim... Açıklamaya göre, 28 gün çeken şubat ayı içinde Çankaya Belediyesi zabıta ekipleri 13 bin 563 işyerini denetlediier. Buna göre bir günde 484 işyeri denetimden geçirilmiş oluyor Açıklamaya göre bu işyerierinden 41'i ticari faaliyetten men edilirken, 5 bin 323 işyeri ne de toplam 13 m\V yon 233 bin lira peşin para cezası kesildi. Çankaya Belediyesi zabrta ekiplerinin işbitiriciliği ve hızına akıl sır erdiremeyenler, Çankaya ilçe smırlarını da göz önüne alarak bir günde 484 işyerinin denetleme tekniğini öğrenmeye çalıştılar. Işık hızı Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ile bazı yetkililer geçen sak günü TBMM Dışişleri Komisyonu'nda, komisyon üyeterin» "Ortadoğu" konusunda brtfing verdiler. Böyle güncel ve önemli bH* konu hakkında verilen brtfitv gin içeriğini bazı komisyon üyelerine sorduğumuzda "Yurttaşlık bilglsl deral giblydi " yanıtını aldık. Başta DYP'li Memduh Yasa ile DSP'li Halil İbrahim Karal olmak üzere, muhalefat milletvekilleri Dışişleri'nin brtfingini beğenmediklerini açıkça kuliste dile getirdiler. Brifingi düzenleyen ANAP'I Dışişleri Komisyonu Başkanı Fethi Çelikbaş'a muhalefetin taktığı yeni isim ise "cellkkafa"ydı. Komisyon üyeleri bundan böyle yurttaşlık bikjisi dersi verilmesi için bu kadar zahmet» kattanılmamasını söyiüyorlar.. Ders..