18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MART 1987 ,*•** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15 Rumtarafı^ aüdüzey görüşmeleri kabıd etti İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs özel temsilcisi James Holger, dün KKTC'ye, Rum tarafının Genel Sekreter özel Siyasi Işler Yardıması Marrack Goulding'in 5 Şubat 1987'de ortaya attığı görüşleri kayıtsız şartsız kabul ettiğini duyurdu. James Holger'in dün saat 12'de bunu duyurmak için kendisini ziyaret ettiğini açıklayan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rumlann bu yöndeki tutumlanna karşın, 29 Mart 1986 belgesini kabul edip etmediklerinin aydınlığa kavuşmadığını, genel sekreter temsilcisinden bunun aydınlatılmasını istediğini ifade etti. Türk tarafının, görüşmelerin başlatılması için herhangi bir zorluk göstermediğini, zorluk gösterenin Rumlar olduğunu belirten Denktaş, bu zorluklann 29 mart belgesinin kabulüyle kaldınlabileceğini, 'zorluk var' diyerek belgeyi ortadan kaldırma oyununa kimsenin gelmeyeceğini vurguladı. Bununla birlikte, Rumlann Goulding önerilerini üstelik kayıtsız şartsız kabulü, KKTC ve Türkiye üzerinde ABD destekli BM girişimlerinin yapılabilmesi için uygun bir ortam yaratıyor. Bilindiği gibi, Rumlann BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın 29 Mart 1986 belgesini kabul etmemeleri üzerine ortaya çıkan tıkaruklığı aşmak amacıyla genel sekreter yardımcısı Goulding'i adaya göndermişti. Goulding, taraflara alt düzey görüşmelerinin başlatılmasını önermişti. Kıbrıs Rum yönetimi Başkanı Kipriyanu, 29 mart belgesine karşı çıkarken, Türk askerlerinin çekilmesinin ve üç özgürlük olarak nitelenen seyahat, mülk edinme ve yerleşme özgürlüklerinin ele almacağı bir üst düzey toplantının yapılması karşı önerisini getirmişti. Ah düzey görüşmelere 29 mart belgesine Rum tarafının kabulü sağlanmadan başlanması halinde, giderek Kipriyanu'nun önerisine ağırlık verilmesi ve 29 mart belgesinin tümüyle rafa kaldırılmasına yol açılması ihtimali beliriyor. Kıbrıs CÜNEYT ARCAYUREK yaayor (Baştarafı 1. Sayfada) Toplumda bireylere sadece kimi tehlikelerden üstü kapalı söz etmek yeterli olmasa gerek, "tehlike" nedir, hangi ölçüttedir, nereye varmajn istemektedir, buna karşı yapılması gerekenlerle yapılanlar yeterli midir gibi sorulann yamtlan topluma verildikçe başarıya ulaşmak daha kolay olabilir. Sürekli olarak "iç ve dış tehlikelerden"sözediliyor, kamuoyuna parça parça biigiler sunuluyor. Oysa devletin güvenliği ile ilgili kaynaklann ' tehükeler'' üzerinde geniş bilgiye sahip olduğu biliniyor. Bu kaynaklann saptadıklan aynntıh bilgileri kamuoyuna yansttmanm zamanı geldi, belki de geçiyor. örneğin, bu kaynaklara göreyundışında 410 örgiit kendi amaçlan doğrultusunda, elbette ülkenin bulunlüğtine karşı hareket halinde, yurtiçinde onbinlerce kişinin bufaaliyetlerin içinde olduğu biliniyor. Güneydoğudaki olaylann ihraç maddesi, insan. Aynı kaynaklar, "12 Eylül öncesi var olan ytkıcı unsurların bugün de faaliyetlerini sürdürdüğünü" söylüyorlar. lranIrak savaşının üzerimizde etkileri var. Türkiye üzerinde İran'ın, Irak'm, Suriye'nin, Yunanistan'm faaliyetleri açık seçik saptanmış durumda. Bu ülkelerin ülkemizde bölücütüğe, gericiliğe ve aşırı sağcılığa yönelik ça/ışmaları saptandı. Devletin güvenliği ile ilgili kaynaklara göre, örneğin MarksistLeninistlerin halen 23 örgütü "faal". Yeni yayınlarla, öğrencileri ve işçileri kışkırttıklan öne sürülüyor. Bu grubun 32 MarksistLeninist organı yayınlarını sürdürüyor, elemanları lngiltere, Almanya, Suriye veFransa 'da üstlenmiş. tki radyo bu grubun göriişlerini açıkhyor. Devletin güvenliği ile ilgili kaynaklar, bölucülerin 18 ilimizi kapsayacak bir devlet kurmaya yönelik çalışmalar içinde olduklannı söytuyor. Halen 11 bölucü örgutün varlığından söz ediliyor. tçlerinde en önemlisi PKK. Bilgi veren kaynaklara göre PKK, Sovyet yanlısı. Bugüne dek 509 olay yarattı. PKK'nin bir anayasa hazırlığı içinde olduğu, bazı ülkelerde büyükelçilik açma çabalarım sürdürdüğü, bir Kürt devletine özgü kimlik, pasaport hazırladığı bildiriliyor. PKK eylemlerinin barajlara, fabrikalara sabotaja dönüşeceğini içeren biigiler alımyor. Bölucülerin yurtdışmda 162 örgütu olduğu, aynca uluslararası 22 örgütle bağlantı yaptıklan, Almanya'da 3 milyon markyardım sağladıkları saptandı. Yunanistan, PKK'ye destek veriyor. örgütün başı Apo, halen Suriye'de. Suriye'den silah istedi, ancak Suriye son zamanlarda PKK'yeyardımı azalttı. Apo, şimdi Suriye'de yaşıyor, Türkiye'ye silah sokmanın çarelerini anyor^ PKK'nin Iran'da, Irak'ta, Libya ve Lübnan'da örgütleri bulunuyor. Devletin güvenliği ile ilgili kaynaklann söylediğine göre, PKK, ilkbahar aylannda Türkiye'ye girme hazırlığı içinde. Libya lideri Kaddafı, Kürtlerin "birleşerek" devlet kurmalarım destekliyor. Gene bu kaynaklann bilgisine göre, hemen her ülke PKK'yi kendi politikasına uygun ölçütlerde ya savunuyor ya da yeriyor. Gericiliğin, "önem arası başta gelen yıkıcı faatiyetlerden " olduğunu aynı kaynaklar açık biçimde söylüyor. Gericiliğin Türkiye'de tarikatlan kullandığı, özellikle Nakşibendilik, Süleymancılık akımlanyla içli dışlı olduğu belirtiliyor. tlgi çeken bilgi şu: Tarikatlar eliyle gizli açık toplantılar düzenleniyor, daha önemlisi bu gruplar "şirketleşme biçiminde faaliyetlerini sürdürmeye" yöneldiler. Bu kaynaklann verdiği biigiler, gericiliğin Türkiye'de geniş ölçüde organize olduğunu ortaya koyuyor. Verdikleri bilgiye bakılırsa, gericilik unsurları 65 il, 242 ilçe, 457 köyde, "örgütlenmif" durumda. örneğin 200 camide Nakşibendilerin, 250 camide lran yanlısı olanlann örgütlendiği bildiriliyor. İlgili kaynaklar, içlerinde en tehlikeli olanm ünlü Cemalettin Kaplan olduğunu söylüyor. tran 'ın, Türkiye'de gericilik unsurlanyla bağlantı içinde olduğunu öne süren bu kaynaklar, İran'ın bir yandan yurtdışmdaki Türklere, öte yandan da yurtiçindeki yandaşlarına "tslam devrimini" sindirmeye çalıstığmı vurguluyorlar. Aynca Suudi Arabistan, lslam Birliği aracıhğıyla etkili olmak isıiyor. Devletin güvenliği ile ilgili kaynaklar, ülkücülerin dağınık bir görilntü verdiğini, ancak "partHeşme çabast" içinde olduklannı bildiriyor. Merkezleri Frankfurt, 200 derneğe egemen durumdalar. Şöyle diyor bu kaynaklar: "Gençlik büyük bir kitle, bu hareketler gençliğe sızıyor, bu açıdan bakıhnca gelişmelere, sonuç ürkütücü." Bir özet yapmak gerekirse, Türkiye üzerinde oynanan oyunlarda lran gericiliği; Yunanistan, her karşı hareketi; Sovyetler, Ermenileri destekliyor. Bilgiyi sağladığımız kaynaklara göre, "ABD, Türkiye aleyhindekifaaliyetleri Ortadogu'daki çıkarlan doğrultusunda kuüamyor." Bir başka devletin güvenliği ile ilgili kaynak şöyle dedi: ' '12 Eylül V gebnmesinae bölucü faaliyetUrin etkisi önemli.'' Bir başka örnek: PKK, 1985 ağustosunda yeniden faaliyete geçme karan aldı. Barzani ile anlaşma imzaladı, olayları bütünüyle irdeleyen bu kaynaklar, "Doğudaki olayiann, dün yanm çeşüli yerlerinde Ermeni hareketi kadar taraftar bulabileceğini" belirtiyorlar. Ancak bu kaynaklar, başka birsonucu daha söylüyor: Konuyu diplomatik önlemlerle çözemeyiz, yurtdışında "etkin önlemkr" almalıyız. PKK faaliyetlerinin daha bir süre süreceği öne sürülüyor. Devlet, polis ve jandarmanın eşkıyaya karşı yetiştirilmesine özen gösterilîyor, bu yolda çabalannı sürdürüyor. Bu güçler "yeterli düzeyt gelince" sıkıyönetim güneydoğu illerinden kaldınlacak, tehlikenin geniflemesine örnek veriliyor, PKK'nin öteki illerde de, örneğin Adana'da da örgütlendiği söyleniyor. Ana çizgileriyle "tehlike" ile ilgili biigiler bunlar. Bu bilgileri öğrendikten sonra değerlendirmeler bir yargıya dönüşebılir: 12 Eylül'le birlikte tehlikeler azalmamış, yer yer boyutlanmış, böyle bir sonuca varmak, acaba kimüerine haksızlık etmek mi olur?.. Weinberger, Cumhurbaşkanı Evren 'e Reagan 'ın mesajtnı iletti. Weinbeı^er'in ziyaretiııde iki öııeıııli çizgi ANKARA (Camhoriyet Börosn) ABD Sam n m a Bakanı Casper Weinberger'in Ankara'yı ziyaretinde iki önemli çizgi belirginlik kazandı. Evren, Weinberger'e, Eniıeni tasansı Kongre'den geçerse ABD'yi ziyaret etmeyeceğini söyledi. Weinberger ile Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk arasında yapılan görüşmede de Amerika'nın Türkiye'ye vereceği artık malzemenin miktan ve özellikleri üzerinde önemle dumldu. önümüzdeki günlerde ABD'ye bir Türk askeri heyetinin gitmesi kararlaştırıldı. ABD depolannda duran malzemenin kullanıhr olup olmadığjnı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gereksinmelerine karşıbk verip vermediğini bu heyet saptayacak. Heyet Türkiye'ye verilecek 40 adet fantom uçağının durumunu da inceleyecek. Ancak bu incelemelerden sonra uçaklann partiler halinde gelmesi bekleniliyor. ABD'nin ortak malzeme toplam değerini 300 milyon dolar olarak saptadığa belirtilmişti. Ancak Milli Savunma Bakanı Yavuztürk artık malzeme tutannm 300 milyon dolan "aşabileceği" umudunu sergileyen bir tutum izledi. Bakan, 300 milyon dolardan 200 milyonun Fantom uçaklanna gideceğini, geriye 100 milyon dolarhk malzeme alımı olanağı kalacağı sorusuna "Bu uçaklar bulunursa 5 milyon, bulunmazsa her uçak 15 milyon dolar, artık malzemenin 300 milyonda donduruldugu da nereden çıktı" yamtım verdi. Weinberger ikinci önemli görüşmesini Çankaya'da Cumhurbaşkaru Kenan Evren ile yaptı. Bir nezaket ziyareti diye nitelenen yanm saatlik bu görüşmede Weinberger, henüz iki ülke tarafından günü saptanmayan Amerika ziyaretini gündeme getirdi ve Cumhurbaşkanı'nı ABD'de görmekten mutluluk duyacaklannı söyledi. Ancak Cumhurbaşkanı Kenan Evren, ABD Kongresi'nde Ermeni tasarısıyla ilgili gelişmelere dikkati çekti ve bu koşullarda bu ziyareti yapamayacağını belirtti, hatta "olacak iş de£il" diye konuştu. REAL 'İN KOZU Real Madrid 'in orta sahasım yönlendiren Juanito dünkü mr.çta üzerine düşeni yaptı. (Fotoğraf: APJ Real Madrid yarı finalde... Real Madrid: 2 Kızılyıldız: 0 STAT: Bamebau HAKEMLER: Kirshen (6), Dressler (6), Mainner (6) (DAlman) R.MADRİD: Buyo (6) Chendo (7). Sanchis (6), Sfichel (6), Camacho (7) Juaaito (7) (Salana 6), Gordillo (7), Gallego (7), Butrageno (7) (Vasguez 5) H.Sanchez (7), SantiUana (6). KIZIiyiLDIZ: Stojonoviç (S) Milojeviç (5), Bracum (5), Elsner (S), Krivokapiç (4) Jankmiç (4), Duroviç (5), Durmski (4) Cvetkoviç (5), Stajkoviç (5), Mrekala (4). GOLLER: Dk. 4 Butrageno, Dk. 61 H.Sanchez MADRİD (Cumhuriyet) Kızılyıldız'ı 20 yenen Real Madrid Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yan finalist oldu. Yugoslavya'da oynanan ilk maçı 42 kaybetmesine karşın deplasmanda attığı 2 golün verdiği avantajı iyi kullanan Madrid, turu geçen taraf oldu. Ev sahibi takımın üstünlüğü ile geçen maçın golleri 4. dakikada Butragueno ve 61. dakikada Hugo Sanchez'den geldi. Avrupa Kupalan'nda diğer sonuglar ise şöyle: TOPLU SONL'ÇLAR ŞAMPtYON KULÜPLER Anderlecht (Bel) B.Münih (F.Almanya) (05): 22, R.Madrid (tsp) K.Yıldız (Yug) (24): 20, Brodby (Dan) Porto (Por) (01): 11. KUPA GALtPLERİ Vitoshia S. (Bulg) Zaragoza (lsp) (02): 02, Torpedo (SSCB) Bordeaux (Fra) (01): 32, Sion (lsviçre) L.Leipzig (D.Alm) (02): 00, Ajax (Hol) Malmö (İsveç) (01): 31. UEFA Guimares (Por) M.Gladbach (F.AIm) (03): 22, Tirol (Avust) Torino (1ta) (00): 21, Inter (lta) Göteborg (Isv) (00): 11. ABD'den güvence (Baştarafı 1. Sayfada) Müzesi'ni gezen, öğleyin Mürted'e giderek FI6 savaş uçaklanmn imal edildiğı fabrikada incelemelerde bulunan Weinberger, öğleden sonra da Başbakan Vekili Kaya Erdem'i ziyaret etti. Weinberger, Ankara'danaynhşından önce de Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edildi. Weinberger, Evren'le görüşmesinden önce, Büyük Ankara Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında Ankara'daki görüşmelerinin "mükemmel" geçtiğini bildirdi ve "imzaladığımız yeni anlaşmayla üstlendigimiz yiikümlülükleri yerine getirraek için ner yolu deneyecegiz. Ancak, Amerikan sisteminin özelliği nedeniyle yardım miktan hakkında öncedcn kesin bir garanti vereDMyiz. ABD Savunma Bakanlıgı için yeterli olan miklarları bile garanti edemiyoruz" şeklinde konuştu. Weinberger, pazartesi günu imzalanan üsler anlaşmasının 1990 sonuna kadar uzatümasına ilişkin, "ek mektup"u da "önemli bir yükümlülük" olarak görduklerini belirtti ve "Biz bo anlaşmanın ner iki tarafın da yaranna işleyecegine inanıyonız" dedi. ABD Savunma Bakanı, Kongre'nin, Türkiye için istenen 125 milyon dolarhk ek yardımı geçen hafta reddetmesi konusunda ise "Bu nihai karar degildir. Ek yardım paketini Kongre'den geçirmek için olanca gücümüzle çahşacağu" diye konuştu. Bu arada, gazeteciler ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Alt Komitesi'nin, yönetimin 1988 mali yılında geçerli olmak üzere Türkiye için önerdiği 910 milyon dolarhk yardım paketinde dün 300 milyon dolarhk bir kısımıya gittiği yolundaki haberleri hatırlatarak, "Bu, yeni anlaşma açısından kötii bir başlangıç olmuyormu?" diye sordular. Weinberger bu soruyu şöyle yamtladı: "Yardım tasansuın Kongre'de on ayn aşamadan geçmesi gerekiyor. Dolayısıyla şimdiden kesinleşmiş bir durum yok. Bundan sonraki aşamalarda yardımın aynen geçmesi ve böylelikk Türk Ordusunun acil ihtiyaçlannın karsılanması için Kongre üyeierini etkilemeye çalışacagız." YUNANtSTAN HAKKINDA KONUŞMADI tki hafta kadar önce Kongre'de yaptığı bir konuşmada KKTC'deki Türk birliklerinin burada savunma amacıyla bulunduğunu belinen ve bu nedenle Yunanistan hükümeti tarafından Atina'ya kabul edilmeyen Weinberger, dünkü basın toplantısında Yunanistan'la ilgili sorulara yanıt vermekten kaçındı. Bir gazetecinin "Türk hukümetini Yunanistan karsısmda esnek davranması için ikna elraeye çalıştıguuz söyleniyor, dogru mu?" "TürkYunan ve ABDYunan ilişkilerini nasıl görüyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Weinberger, "Yunanistan bir NATO uyesidir. TürkYunan ilişkilerinde giiçlükler bulunduğunu biliyorum. Ancak bu konuda Türk taral'inın konnşması daha uygun olur" şeklinde konuştu. VVeinberger, bir diğer soru üzerine de "Müttefikler arasında görüş aynlıklanmn olması dogaJdır" diyerek Yunanistan'ı karşısına alacak bir ifadede buiunmaktan kaçındı. Bu arada, Milli Savunma Bakanhğı'nca dün yapılan açıklamada, Yavuztürk'ün VV'einberger'e NATO'nun güney kanadmda bütun ülkelerin Yunanistan'ı kastederek NATO amaçlanna uygun politikalar izlemelerinin hukuki bir yükümlülük olduğunu vurguladığı belirtilerek, "Mr. \Veinbergerin bu konularda gösterdiği ügi ve hassasiyel memnuniyetle karşılanmıstır" denildi. Ancak Weinberger, açıklamada bulunurken bu ilgi ve hassasiyetini basın önunde tekrarlamaktan kaçındı. IRAK REJtMt DEVRİLMEZ VV'einberger, basın toplantısıpda bir soru üzerine Ankara'daki görüşmelerinde lranIrak savaşındaki gelişmelerin görüşüldüğünu açıkladı, ancak NATO'nun savaşa müdahalesi gibi bir konunun ele alınmadığını belirtti. Weinberger, savas konusunda "Irak rejiminin devrilecegi yolundaki yonımlara pek katılmıyorum. Mevcut durumun Irak'taki rejimin sürckliligini etkileyecek ölçüde lehlikeli oldugunu sanmıyonım. Bununla birlikte savaşın İran'ın lefaine sonuçlanmaması da bizim için önemlidir" dedi. REAGAN'IN EVREN'E MESAJI Alınan bilgilere göre ABD Savunma Bakanı VV'einberger, Cumhurbaşkanı Kenan Evren"e ABD Başkanı Ronald Reagan'ın özel bir mesajını getirdi. İçeriği hakkında bilgi verilmemekle birlikte, Başkan Reagan'ın mesajda, Cumhurbaşkanı Evren'i mayis ayında Washington'da beklediğini bildirdiği öne sürülüyor. Hatırlanacağı gibi, Cumhurbaşkanı Evren, Ermeni soykınm tasarısının ABD Kongresi'nde onaylanması halinde mayıs ayında ABD'ye yapması kararlaştınlan ziyaretten vazgeçeceğini duyurmuştu. Weinberger'ın dünkü görüşmede Cumhurbaşkanı Evren'e, soykınm tasarısının Kongre'de onaylanması halinde Başkan Reagan tarafından veto edileceğini söylediği bildiriliyor. Ancak bu durumda Cumhurbaşkanı Evren'in, ziyareti konusunda nasıl bir karar vereceği ise henüz kesinlik kazanmadı. VVEtNBERGER İSTANBUL'DA ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger Ankara'daki temaslarım tamamladıktan sonra aynı gün saat 19.20'de lstanbul'a geldi. Konuk bakanı Atatürk Havalimanında tstanbul Valisi Nevzat Ayaz. 3. Kolordu ve Batı Garnizon Komutanı Korgeneral Fikret Kiipeli, Merkez Komutanı Tumgeneral Turgut Toprak ve öteki ilgililer karşıladı. VV'einberger, bugün Çakmakh'daki NATO ussünü ziyaret ettikten son. ra Çanakkale Truva ve Gelibolu'yu ha\"adan izleyeceği bir uçak seyahati yapacak ve akşam yemeği için işadamı Rahmi Koç'un evine gidecek. ABD Savunma Bakanı cuma sabahı 66. Mekanize Alay Karargâhını ziyaret ettikten sonra Türkiye'den aynlacak. Uyudular, uyuttular (Baftarafi 14. Sayfada) Ortada futbol yoktu, ama olmayam yönetnıeye çalışan hakem üçlüsü de sahada yoktu. Verdiği ters kararlarla oyunu tam bir sinir harbine dönüştüren hakem Ahmet Akçay, bu arada Tanju'nun attığı golü de geçersiz sayınca, çirkinlikler daha da büyudü. Fenerbahçe'de kaleci Lukovcan ne yaptığmı bilmez bir şekilde hareket edince gelişen bir Samsunspor atağında ceza alanı içinde meydana gelen karambolde topu Orhan'ın ayagından fılelerde görebildi. Halefoğlıı: SEIA yüzünden ateş altındayız W ASHINGTON Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu dün Türkiye'den Amerikalı dostları derneğinin onuruna verdiği öğle yemeğinde yaptığı konuşmada Sa\Tinma ve Ekonomik Işbirlıği Anlaşmasını imzaladıkları için Türkiye'de hükümetin ağır eleştirilere uğradjğınj belirterek "»teş aitındayız, muhalefel ve basın hakkımız olan karşılıgı alamadığınuz düjiİDcesiyle, ABD tarafından bu hakbr verikDe kadar SEL\'yi imzalamayı ertelememizi istedi. W einberger şu arada Ankara'da iken meclise gilraeli ve orada yapılmakta olan tamşmalara kulak vermelidir" şeklinde konuştu. Kongrede yaptığı temaslarda özellikle yardım, Ermeni Tasansı ve Kıbrıs sorunu üzerinde durduklannı, ancak Türkiye'nin Kıbrıs ile ilgili görüşünün Kongre üyelerine yeterince anlaşılmadığını belinen Halefoğlu "Biz Kıbns'la gerçekten çöziim istiyoruz. Adaıun Türkiye ya da Yunanistan tarafından ilhakını ya da teksim edilmesini islemiyoruz. Ama nedense Yunan tarafının açıklamalannı kolayca dognı kabul eden Kongrt üyeleri bizim gönışlerimizi inandıncı bulmuyor" şeklinde konuştu. Halefoğlu'nun dün temsilciler Meclis dış ilişkiler altkomisyonunun üyeleriyle yaptığı görüşmenin ağırlık noktasını Kıbrıs oluşturdu. Konreye Türk birliklerinin Kıbns'ta ABD silahı kullanmasıru yasaklayan yasa tasarısı veren demokrat milletvekili Gus Yalron, Halefoglu na "Kıbns sonınunun çöziimü için ABD'nin devreye girmesine neden karşısnız?" sorusunu yöneltti. Halefoglu ise bu sonıya "Bizim destektedigimiz sonına BM Genel Sekreteri'nin çözüm bulması görüşü zaten Güveniik Konseyi'nin daimi iiyesi sıfatıyla ABD'nin olaya dotaylı ilgisini saglıyor. Kıbns sorununa ABD gibi birçok devletin dognıdan kanşması yararlı sonuç vennez" yarutını verdi. Bu arada Halefoğlu'nun, Anakara'da Weinberger'i Evren'in kabul etmesine karşılık Reagan tarafından Beyaz Saray'a davete edilmesinin söz konusu olmadıgı büdinldi. Anlaşmayı ahenk içinde (Baştarafı 1. Sayfada) ne karşı diişiinüldüğünü belirtmişti. "Türk tehdidi" iddiasına karşı yapüklan bir askeri projeyi NATO altyapı bütçesioden karşüamak istiyorlar. Kendi agızlanyla itiraf etmişlerdir. Bu çok entercsan bir beyanattır, bunu kabul etmeniz lazım..." Yavuztürk'ün görüşmeden sonra bize aktardığjna göre. VV'einberger Türk meslektaşının bu sözlerine yorumsuz bir karşılık verdi: "Evet biliyoruz, yaptıkları açıklamaları izliyoruz.." VV'einberger, görüşmenin bu bölümünde Yavuztürk'e Yunan lobisinin Kongre'deki Türkiye aleyhtarı faaliyetlerinin karşılıksız bırakılmaması gerektiğini belirterek, Türkiye'nin Kongre ile diyaloğunu sıklaştırmasını, "lobicilik" faaliyetlerine öneın vermesini önerdi. Bu çerçevede özellikle Türkiye'ye muhalefet eden Kongre üyelerinin Türkiye'ye davet edilmesi, ayrıca TBMM'den bir heyetin lobi yapmak üzere \akın bir tarihte Wash i n g t o n ' a gitmesi üzerinde duruldu. "Weinberger, görüşmede TürkYunan diyaloğunun kuruJması için Türkiye'nin daha esnek davranmasını istedi m i ? " biçimindeki bir soruya Yavuztürk, "Öyle bir konu y o k " yanıtını verdi, ancak hemen ekledi: "Valnız onu şuradan çıkartmak mümkun. Kongre ile diyalogdan söz ettik. Bu diyaloglar içinde değindiğiniz konuya gelmek mumkün olabilir. Gerçekleri saptırarak yapılmakta olan lobi faaliyetlerinin önlenmesinin gerek ABD ile ikili ilişkiler, gerek TürkYunan ilişkilerinin yeni bir safhaya götürulmesi için belki önayak olabileceği ümidi çıkarılabilir o konuşmalardan.." W E İ N B E R G E R : BİZİMKİ DEVLET TAAHHÜDL Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu ile ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un VVashington'da üsler anlaşmasının 1990 yılına kadar uzatılmasına ilişkin "ek mektup"u imzalamalarının 48 saat sonrasına rastlayan YavuztürkVV'einberger görüşmesinde, Amerikan yonetiminin taahhütlerinin bağlayıcılığı da gundeme geldi. Yavuztürk, scrumuz üzerine, görüşmenin bu bölümünü şöyle anlattı: "İmzalanan SEİA'ya ilişkin ek mektup konusundaki karşılıklı iyi niyetlerimizi ifade ettik. Mektupta yer alan hususları tam bir ahenk içinde yerine getirme ar/usu içinde olacagımızı karşılılclı olarak soylemiş bulunuyoruz. Amerikalılann mektupta beyan ettikleri, bir devlet taahhudüdür. Bunu kendileri tekrar soylediler. Fakat Kongre ile idare arasında kendi sistemlerinden gelen özellikler nedeniyle bazen bunu tam zamanında yapamadıklannı, ancak yine de taahhütlerinin devlet taahhüdü niteliginde olduğunu belirttiler." Yavuztürk, önceki akşam da VV'einberger onuruna verdiği yemekte aynı konuya değinmişci. Dünkü görüşmede, Yavuztürk konu taahhütlerden açılmışken 125 milyon dolarlık ek yardımın geçen hafta Kongre'de reddedilmesinin Ankara'da yarattığı hayal kınklığını da dile aetirdi. Milli Savunma Bakanı, VVeinberger'e "Özdlikle SEİA Anlaşması'nın mektup teatisi yoluyla yenilendiği bugünlerde böyle bir gelişmenin ortaya çıkmasından üzüntü duyuyoruz" dedi. VVeinberger ise yanıtında, "Kararın Kongre'deki bir alt komite tarafından alındığını, dolayısıyla bağlayıcı olmadığını, yardım paketinin başka komitelerde de göruşüleceğini ve yönetim olarak sorunun çözüme kavuş(urulması için tüm çabayı göstereceklerini" söyledi. Yavuztürk, görüşmeden sonra VVeinberger'den aldığı izlenimi aktarırken, "İyimser bir tulum içindeydiler. Biz onu hallederiz görüşündeydiler" şeklinde konuştu. WeinbergerYavuztürk görüşmesinde ele alınan bir diğer gündem maddesi de, ABD'nin Türkiye'ye sağlayacağı ihtiyaç fazlası silah ve askeri malzeme listesiydi. Milli Savunma Bakanı, bu konuya ilişkin olarak bize şunları anlattı: "Amerikan tarafının bize göndermiş olduğu liste yetkili makaınlarımızca tetkik edildi. Bu listedeki malzemeleri görmek istediğimizi Amerikan tarafına sö.vledik. Önümüzdeki günlerde Genelkurmay Başkanlığı'ndan ve bakanlığımızdan uzmanlar ABD'ye giderek bu malzemeler üzerinde incelemelerde bulunacaklar ve hemen almamız gerekenleri getirecekler. Bizde olup da kullanma imkânı olmayanların yerine başka malzemelerin verilmesi yoluna gidilecektir. Biliyorsunuz, bu liste içinde fanlomlar. taktik araçlar ve gemiler var. Kiralamış bulunduğumuz gemilerin mülkiyeti bize geçecek. Mülkiyeti bize geçince bu gemiieri modertıize edebileceğiz. Bugün için bu konuda tamamıyla iyimser bir görüs içindeyiz." EVET/HAYIR OKTM AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) geçti. Bunuel de benim gibi düşünüyor. Akıl için yol birdir derler ya, öyle işte, diyor ki: "Yıllar akıp gittikçe, o zamanların küçümsenen belleği bizim için değer kazanmaya başlar. Anılar, biz farkına varmadan üst üste yığılır. Bir de bakanz ki bir arkadaşımızın bir yakınımızın adını boşu boşuna arayıp duruyoruz. Unutmuşuzdur onu! Dilimizin ucunda olup da bir türlü ortaya çıkmayan, bildiğimiz bir sözcuğü boş yere ararken, kendimizi öfkeye kaptırdığımız anlar bile olabilir." Öyledir, yolda rastlanm, "Bu benim bir bildiğim, ama kim?" der geçerken o kişi yanıma yaklaşır, adımı söyler, içtenlikle seslenir. Bir takım ortak anılar, canlansın mı canlanmasın mı diye içimde çırpınırlar. Kimdir, hangi dönemin insanıdır bilemem, ama tanırım, tanırmışım gibi konuşurum. Sonra gider, kendisini tanıdığımı sanarak.. Oysa düşünür düşünür bulamam, ne adını, ne de onu ne zaman tanıdığımı... "Artarda geçen bu ve diğer unutkanlıklardan sonra belleğin önemini daha iyi kavrar ve kabulleniriz. Amnezi bende yetmiş yasına doğru ortaya çıktı özel adlarda ve yakın anılarda kendini gösterir. Daha beş dakika olmadı, nereye koydum şu çakmağı? Kafamdan bu cümleyi geçihrkBn acaba ne söylemek istiyordum." Bunuel yıllar geçtikçe bu unutkanlığın arttığını söyler. 80 yılında kaldığım otelin adı neydi? Altı ay önce ilgimi çeken kitabın yazarı kimdi? diye bocaladığın/L Bunuel ilginç bir anısını anlatıyor, otuzlu yılların birinde yazar Paul Nizan'ın evlilik törenine gitmiş. Saint Germaine des Pres Kilisesi'nde yapılmış nikâh... Damadın tanığı Jean Paul Sartre imiş. İyice anımsıyor bu töreni. Ama birdenbire düşünmüş ki, olamaz. Niye? Şöyle anlatıyor: "Geçen yıl birdenbire 'Olanaksız bu' dedim. Koyu bir Marksist olan Paul Nizan ve bilinmezci bir aileden gelen karısı asla kilisede evlenmiş olamazlardı. Aklın kesinlikle alamayacağı bir şeydi bu. Vb/csa ben mi değiştirmiştim bu anıyı. Uydurma mıydı bir kısmı? Bir yanılmasa mıydı? Bana anlatılan bir sahneye kilise dekorunu mu yerleştirmiştim? Bugün bile bu konuda hiçbir şey bilmiyorum." Hep yaşarnışızdır böyle durumları. Birey, zamanla yaşlanacak, bir şeylerini yitirecek, en değerli yanlarında bir eksilme, bir azalma olacak... En başta da bellek eskimesi... Bu, birey için böyle olabilir. Ama bir toplumun belleği başka olmamalı mı? Toplumun belleği nedir: kitaplar, gazeteler, kamuoyunun bilinci, tarih, belgeleı, kusaktan kuşağa geçen sağlam tanıklıklar, kanrtlar... Bir toplum belleğini yitirdi mi her şey bitmiş demektir! Ne geçmişi, ne geleceği, ne de bugünü vardır! Bir boşluk büyür büyür, o toplumu içine alır... Bunuel, "Beniben yapan, kuşkularım ve yanılgılanm olduğu kadar inandığım gerçeklerdir de" diyor. Bireyi de, toplumu da gerçek kılan, önemli kılan, ona yaşamsal güç katan yanılgılar, kuşkular ve ulaşılan gerçeklerdir. Belleksiz birey ne denli güçten yoksun kalmışsa, toplum da öyledir. Dedim ya, günlerce kar yüzünden evlere kapandık, kendimiz için, toplum için düşüncelere daldık. Bir hesaplaşmaya giriştik. Bir toplam elde etmek istedik. Kendi yaşantımız açısından olduğu kadar toplum açısından da... Bilmem hoşnut muyuz ulaştığımız sonuçtan? Ne dersiniz? Kaçınlmaz fırsat, mükemmel yatırun, on gün içinde satihnj'" zorunlu. G.Saray'da kupa şoku (Baftarafi 14. Sayfada) ilk yarıda sakatlanan Burhanettin'in yerine Nejat'ı alarak girdi. Bu yanda, rüzgârı da arkasına alan Eskişehirspor, ilk yanıun tersine çok daha hareketli ve ağır sahaya karşın iyi top kovalayan bir takım olarak göründü. Nitekim, ev sahibi ekibin atakları da ikinci yannın ilk beş dakikasından sonra yoğunlaştı. Eskişehirspor'un farkü galibiyetinde, uzun kale atışlarıyla gol ortamı yaratan kaleci Zalad'ın da payı büyük oldu. 54. dakikada Fuat'ın sağdan ortasına Nedim, güzel bir kafa vurdu. Hayrettin aldı, ancak elinden kaçırınca defans uzaklaştırdı. 55. dakikada Zalad'ın uzun kale atışı, Galatasaray defansını aşınca, pozisyonu iyi izleyen Nasır, Hayrettin'in solundan topu fılelere gönderdi. 57. dakikada Nedim'in korner atışından gelen topu defans uzaklaştırdı. Ceza alanı yayı üzerinden Fatih çok sert vurdu. Kaleci Hayretti topu kornere gönderdi. 65. dakikada Eskişehirspor'un kazandığı ceza atışında topu alan Ibrahim ceza aJanına girerek ortaladı. Müsait durumdaki Nasır, topu ikinci kez filelere gönderdi. Hemen iki dakika sonra 67. dakikada yine Zalad'ın uzun ve akıllı kale atışından gelen top, Galatasaray defansıru yine aştı. Bu kez araya giren Nedim, topu filelere gönderdi: 30. Bu sonuçtan sonra GaTatasaray, büyük ölçüde Federasyon Kupası'ndan umudunu kesmiş oldu. (Baftarafi 14. Sayfada) • iki kez yeuerek bizi finale layık görmeyenlere ders verdik" dedi. Vekiloğlu daha sonra şunları söyledi: "Ozellikle son 40 saniyeyi çok iyi kullandık. Bitime 1 saniye kala galibiyeti bulduk. Tüm oyunculanm kendüeriııe verdigim taktigi en iyi $ekilde uyguladılar. Artık finaldeyiz. Rakjbimizin Galatasaray mı, Beslenspor mu olacagj bizi ilgilendirmiyor. Bizim için her rakip aynı degerdedir." Öte yandan Karşıyakalı basketbolculara şampiyon olduklan takdirde süper prira verileceği, bu primin Avrupa veya Amerika seyahati olabüeceği belirtildi. 2. finalist BİSİKLET AnamurAlanya etabı Sovyet Chporundov'un ALANYA (Cumhuriyet) Cumhurbaşkanlığı Uluslararası 23. Türkiye Bisiklet Turu'nda dün koşulan 127 kilometrelik AnamurAlanya etabını, SovyetIer Birliği'nden Vasili Chporundov kazandı. Türkiye (A) takımından Ömer Ali Erikçi ise 9,'luğu elde etti. 59 bisikletçinin mücadele ettiği 127 kilometrelik AnamurAlanya etabında sporcular zaman zaman şiddetli rüzgâr ve yağmur altında yanştılar. Etabın ilk 100 kilometresi toplu olarak geçikükten sonra, 28. kilometrede kopmalar başladı. Alanya'ya 15 kilometre kala 4 Sovyet bisikletçisi rakiplerinden arayı açarak finişe toplu olarak girdiler. SSCB'den Chporundov 4.03.45 ile birinciliği kazanırken, yine Sovyet takımından Khmelinine Ferguey ikinci, Aleksandr Krasnov iiçüncü ve dünya şampiyonu Viateheslav Ekimov da dördüncülüğü kazandı. TAHMİN 1. KOŞU: F: Boğazlıyan. P: Anıl. S: Ruzgârlı. 2. KOŞU: F: Bolero. P: Laleşah. P: Ataca. S: Kral. 3. KOŞU: F: Tunca. P: Ikimiz. S: Uğurum. 4. KOŞU: F: Bleda. P: Tulyad. P: Altaylım. S: Uğur 56. 5. KOŞU: F: İnfisah. P: Excalibur. S: Akıncı. 6. KOŞU: F: Tanya. P: Chico. P: Istanbullu. S: Şule I. 7. KOŞU: F: Tehlike. P: Tosun. P: Sırbatur. S: Özlem 6. G 1 1 X 2> 31 4 5 6 Sinema Günleri biletleri KUItür Servisi Sinema Günleri'nin bilet rezervasyonlan sürüyor. Bu arada AKM'de form dolduranlann biletlerini alma günleri belirlendi. Buna göre 11200 numaralı form sahipleri 242526 mart, 1200'den sonraki form sahipleri ise 31 mart 112 nisan günleri AKM'den biletlerini alacaklar. Sinemalarda bilet satışlarırun 3 nisan cuma günü başlayacağı bildirildi. SÜREYYA PLAJI BİltŞtĞl DENİZ ÜSTÜ TERAS KATI Süreyya Plajı, tren istasyonuna 30 adım mesafede, Adalara karşı deniz üstünde 200 m\ şomineü 5 oda ve 2 banyo mükemmel kat, pek çok acele satıhktır. Toplam tutan 45 milyon olup, 25 milyon peşin, bakiye iki eşit taksitte ve 60 gün içinde ödenebilir. Bu fiyat pazarhksız ve kesin fıyattır. llgilenenkrin lütfen Süreyya Plajı biüşıği, Küçükyalı Cad. No:81 Kat 4 (Fikriye apt.) adresindeki bu değerli mülkü önce görmeleri (anahtar için aynı adreste 2. kalta Nedime Hanım'a başvurmalan) daha sonra mal sahibiyle görüşmek için 167 73 62 no'lu telefondan aramalan rica olunur. G2 1! 2 3 4 5 6 7 r G3 1 X 2 Sf 4ı6 7 3 2 3 4 1y < G5 21 G.6 |1 3 X 4 JU X 5 7 Bj 91 2 İ5İ 7 8İ 9 10 X 8 T 10 V 1O| 67 8 9 1Oİ ~*r IAL L' İ 3\ At yarşıları sonuçları Itılı Ganyan: 623131, Üçlü Bahis: 149. A 11 1 10 1O iojJ İ!0J w
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle