23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 1987 EKONOMİ CUMHURÎYET/9 Dıs ticaretin aytara gote seyri (milyon dolar) İNMUT 1986 Ocafc 626.3 625 3 626.8 5823 626.8 479.2 567 5 5216 570.4 6827 682.9 864.8 7 456.7 1M8 1.012.1 857.8 941.8 955.7 951.2 833.0 893.3 810.1 943.7 9017 1.023.1 1.081 3 11.104.8 TÜRKÎYEUen EUROKA için işadamlarına çağrı A nkara (a.a.) Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz, / \ Avrupa Araştırma İçin Koordinasyon Ajansı (EUROKA) projesi hakkında işadamlarına bilgi verdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde düzenlenen toplantıda, konuşan Devlet Bakanı Titiz, teknolojik gelişme için risk sermayesinin önemine değinerek, özel sektöriin bu sisteme katkıda bulunmasını istedi. Titiz, EUROKA 'mn ABD ve Japonya'mn rekabetine karşı Avrupa ülkelerinin oluşturduğu bir kurum olduğunu belirtti. Sanayici ve işadamlarınm risk sermaye sistemiyie ilgilenmesini isteyen Titiz, bu konudaki ilk adımın devlet tarafından attlacağmı bildirdi. Titiz, "Parayı çıkarıp özel sektör temsilcilerine haydi buyrun diyeceğiz" dedi. Toplantmm açılışında konuşan TOBB Başkanı Ali Coşkun da, Türk işadamlarınm ekonomi ve sanayi yanmda, sosyal konulara da eğilim duyduğunu söyledi. Coşkun, eğitim düzeyinin yükselmesinde işadamlannın üzerine düşen görevi yapacaklannı bildirdi. Japoıılara görücüye çıkıyonız Yem kurulan TürkJapon îş Konseyi'nin ilk toplantısı bugün Istanbul Hilton Oteli'nde başlayacak. Konseyin Türk Başkanı Şarık Tara, "Japonlar Türkiye'yi tammaya geliyorlar. Zaten tanımış olsalardı bugüne kadar çoktan büyük çaplı işbirliğine girilmiş olurdu" dedi. Ekonomi Servisi Ekonomimiz, dev Japon firmalannın yöneticilerine görücüye çıkıyor. Yeni kunılan TürkJapon lş Konseyi'nin bugün Hilton Oteli'nde yapüacak ilk toplantısmda, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Turizm ve Kültür Bakanı Mesut Yılmaz, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Yavuz Canevi, DPT Yabancı Sermaye Dairesi Başkanı Namık Kcmal Kılıc, DPT Ekonomik Kalkmma Dairesi Başkanı Ali Tigrel, Tanm Bakanlığı Müsteşan Nazmi Dcmir ve diğer üst bürokratlar, Japonlara Türk ekonomisini tamtacaklar. Türk ekonomisini tammaya gelen dev Japon firmalanmn 80'i aşkın yöneticisi arasında ise Komat1 su'nun Yönetim Kurulu Başkanı Kawai, Kajima mn Başkan Yardımcısı Yagi, Nippon'un Başkanı Shinagsma, Toyota'nın Başkanı Ezaki ve Toshibanın Başkan Yardımcısı Uchida da bulunuyor. TürkJapon lş Konseyi'nin Türk ve Japon Başkanları Şank Tara ile Komatsu Yönetim Kurulu Başkanı Ryoicni Kawai'nin ortaklaşa düzenledikleri toplantıyla ilgili olarak görüşlerine başvurdugumuz Şank Tara, "Japonlar, Tıirkiye'yi tatumaya geliyorlar. Zaten tanımış olsalardı, bugüne kadar böyük çaplı isbirtigine girilmiş olurdu" dedi. TurkJapon Iş Konseyi ISr# üjtkr: mricJepon 4 Konseyi'nt katılan TBrk ifodmnianmdaa bazıuov Şank Tira (btşkan), Serb&ent Bngöl (başkan yardımcısı), Reeep Gencer, Nejat Eczacıbafi, Erol Aksoy, Atiila Yurtçu (kdaş), Ayhan ÇUingiroğlu (Kıulutaş), Tkvjik Saraçoğlu, Nusret Arset (KoçK Ozdtmir Sabana, Eser Tümen (STFA), Feyyaz Berker, FUat SOrtn, Hüsnü Özycğin, VitaliHakka İMpon üytitr TbplanUya katılan 87 kişilik Japon heyetinin bir bötSimu ise şu fırmaların temsilciUrinden otufuyor Komatsu, Kajima, Nippon, Tbyota, Toshiba, Mitsubishi, Isuzu, Bank of Tokyo, Mitsui Bank, Nissho /wot Japan Overstas, Economic Corporation Fund, Ktidayren, Manıbani, Nomura Intemaüonal, Sumitomo Corp. 7 t e Seibu Department Stores. Türkiye ile Japonya'mn dış ticaretlerinde Türkiye aleyhine büyük açık bulunduğunu hatırlatan Şank Tara, bu açığın ihracatı arttırarak kapanmasının mümkün olmadığını, ancak Japonların Türkiye'de iş yapmalarıyla kapatılabileceğini söyledi. Rakamlara baktığımızda, Japonya'dan yaptığımız 500 milyon dolarlık ithalata karşılık, Japonya'ya ihracatımızın 60 milyon dolar düzeyinde kaldığı görülüyor. Bir başka deyişle, Japonyadan aldığımız her 10 dolarlık mala karşılık, Japonya'ya 1 dolarlık mal satabiliyoruz. TürkJapon tş Konseyi Başkanı Şank Tara, Türkiye'nin AET'ye tam Oyelik için başvurmasının da Japonlan Türkiye'ye çekebilecek önemli bir etken olduğunu, nitekim tspanya AET'ye tam uyelik için başvurduktan sonra lspanya'daki Japon yatırımlannın arttığını dile getirdi. Avrupa yerine Türkiye ile işbirliği yapmamn Japonya'mn da yaranna olduğuna işaret eden Şank Tara, "Avrupa Japonlan luskanır, oysa biz Türkler Japonlan begeniriz. Birlikte iş yaparken bu önemli bir farkür" dedi. Japonlann Türkiye'de yatırım yaptıklan takdirde, bu gelişmenin Türkiye acısından da önemli avantajlan bulunduğu görüşunü savunan Tara, "Ben Japonlann Türkiye'de yadnm yapmasını, Avnıpalılann yatınmlanna tercih ederim. Çunku Avnıpalüardan demode olmuş ya da konvansiyonel teknolojileri alacagımıza, Japonya'dan yeni teknolojileri almak Türkiyr'ye buyük yararsagJar"dedı. Tara, ışbirliğınin diğer ayağının da, Japonya'mn dış ülkelerde örjrütlenmiş büyük satış kuruluşlanndan yararlanarak Türk mallannın dış ülkelerde pazarlanması, Uçüncü ülkelerde ortak iş yapma ve turizm alanlan olabileceğini dile getirdi. TürkJapon lş Konseyi, Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini geliştirmek üzere oluşturduğu Dış Ekonomik tlişkiler Kurulu'na bağlı bir organizasyon. Odalar Birliği çatısı altında aralarında TÜSİAD, TİSK, Ziraat Odalan Birliği, ÎKV'nin de bulunduğu 9 özel sektör kuruluşu tarafından oluşturulan Dış Ekonomik tlişkiler Konseyi'nin Yürütme Kurulu Başkanlığı'nı TOB Başkanı Ali Coşkun, Başkan Yardımcılığını Feyyaz Berker yapıyor. TürkJapon lş Konseyi'nin yanı sıra kurulmuş olan TürkAmerikan lş Konseyi'nin Başkanı ise Ersin Faralyalı. Kuruluş hazırlıkları tamamlanmakta olan TürkFransız tş Konseyi'nin başkanhğına da Jak Kamhi'nin gelmesi bekleniyor. Dev Japon şirketlerinin yöneticilerine Türk ekonomisi anlatılacak 616.9 570.0 684.9 604.6 626.8 767.6 694.5 730.0 689.6 809.6 7.958.0 822.2 685.3 928.3 866.5 914.8 801.6 940.8 893.2 1.039.0 1.044.5 1.321.0 1.086.2 11.343.4 Akbank'ın kârı 87.5 milyar j r » konomi Servisi Genel MJ kurulunu dün yapan Akbank'ın 1986 yılı faaliyetlerinden elde ettiği vergi öncesi kâr 87 milyar 525 milyon lira olarak bağlandı. Sermayesini 120 milyara çıkaran Akbank'ın 1986 yılı sonunda mevduatı da 1 trilyon 619 milyar liraya ulaştı. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Naim Talu Akbank'ın 1986 yılı çalışmalan ile ilgili yaptığı Naim Thlu üstün bcfan değerlendirmede şunları söyledi: gösterdik. "1986 yılı, bankacılık sektöründe yoğun rekabetin ve bazı ekonomik zorlukların yaşandığı bir yıl olmuştur. Kurulduğu günden bu yana milli ekonomimizin ve bankacılığımızın temel taşlanndan biri olan Akbank, tüm zorluklara rağmen 1986 yılmı da fevkalade üstün bir başarı ile kapatmıştır." Akbank'ın 1986 yılında toplam kredilerden alınan faiz gelirleri 284.7 milyar, toplam faiz gelirleri 393.7 milyar, toplam faiz giderleri ise 318.243 milyar lira olarak belirlendi. Akbank'ın vergi sonrası kârı da 74 milyar 911 milyon lira olarak gerçekleşti. Dış ticarette yaprak dökümü ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Devlet İstatistik Enstitusu 1986 yılına ilişkın dış ticaret rakamlarını açıkladı. 1986 yrlında dış ticaret açığı 1985'e gore yuzde 7.8 oranında artarak 3 milyar 648.1 milyon dolara yukseldi. İhracat ilk kezaralık ayında 1985'e ?ore önemli olçude arm. Dış ticaret açığı, 1986 yılı programının 1 milyar dolar. ekim aşı revi 1986'da dış açık 3.6 milyar dolan aştı 1B9S yılında ithalat bir önceki yüın yüzde 2.1 altında 11 milyar 104.8 milyon dolar olarak gerçekleşirken, ihracat yüzde 6.3 azalarak 7 milyar 456 milyon dolar oldu. ze rakamlarımn da 98 milyon dolar üzerinde gerçekleşti. DtE'nin açıklamasına göre, 1986 yılında Türkiye'nin toplam ihracatı 1985'e göre yüzde 6.3 oranında azalarak 7 milyar 456.7 milyon dolar duzeyinde gerçekleşti. Ihracatın GSMH içindeki oram da yüzde 15'ten yüzde 12.8'e, ithalatı karşılama oranı da yuzde 70.2'den, 67.1'e geriledi. DİE'ye göre, toplam ihracat yüzde 6.3 azahrken, OECD ülkelerine yönelık ihracatta yuzde 4.5'lik artış oldu. 1985 yılında 4 milyar 106.4 milyon dolar olan OECD'ye yapılan ihracat tutarı, 1986'da 4 milyar 292.3 milyon dolara çıktı. Aynca, sosyalisc ulkelere yapılan ihracat da yuzde 16.7'lik artışla 368.3 milyon dolardan 429.9 milyon dolara çıktı. tslam ülkelerine yönelik ihracatta ise yuzde 23.5'lik azalma oldu. lslam ülkelerine yönelik toplam ihracat 3.4 milyar dolardan 2.6 milyar dolara gerilerken, Basra Körfezi ülkelerine yönelik ihracattaki azalmanın yuzde 39.3'ü bulduğu belirlendi. Körfez ülkelerine 1985 yılında 2 milyar 715.5 milyon dolar olan toplam ihracat 1986' da 1 milyar 648.7 milyon dolar duzeyinde kaldı. Diğer İslam ülkelerine yapılan ihracat ise yuzde 38.3'luk artışla 957.7 milyon dolar oldu. lhraca'.ın mal gruplan ıtibarıyla dağılımı incelendiğinde de tanmsal ihracatın yüzde 9.7'lik artışla 1 milyar 719.4 milyon dolardan, 1 milyar 885.6 milyon dolara, madencilik sektöru ihracatının yuzde 1.2'lik artışla. 243.8 milyon dolardan 246.9 milyon dolara yükseldiğı, buna karşılık sanayi ürünleri ihracatının ise yuzde 11.2'lik azalma ile 5 milyar 994.7 milyon dolardan 5 milyar 324.3 milyon dolara gerilediği gozlendi. DİE'ye göre, aralık ayı ihracatı 864.8 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. PETROL FATURASI 1.5 MİLYAR DOLAR AZALDI Aralık ayı ithalatı, 1985 yılı aralık ayına göre binde 5'lik gerileme ile 1 milyar 86.2 milyon dolarda kalırken, yıllık ithalat yuzde 2.1 azalarak 11 milyar 104.8 milyon dolar duzeyinde gerçekleşti. İthalat hacminin daralmasında petrol fiyatlarının düşmesınin etkili olduğu gozlendi. Türkiye'nin 1985 yılında 3 milyar 321.4 milyon dolar olan ham petrol faturası 1986'da yuzde 45.6'lık azalma ile 1 milyar 807.8 milyon dolara duştü. Ham petroldeki fiyat duşuşune paralel olarak, hammadde ithalatı azalırken, 1986 yılında gerçekleştirilen yüksek oranlı buyumeye paralel olarak yatırım malları ithalinde ise rekor bir artış olduğu göruldu. 1985 yılında 2.6 milyar dolar olan yatırım mallan ithalatı tutarı, 1986'da yuzde 33.5'lik artışla 3 milyar 474.2 milyon dolara yukseldi. Tuketim mallan ithalatının da yuzde 5.7 artarak 9576.1 milyon dolara ulaştığı belirlendi. Tuketim maddeleri içinde en önemli kalemi oluşturan sigara ithalatının da 1986 yıhnda yuzde 106.7 artarak 55.7 milyon dolardan 115.2 milyon dolara yukseldiği goruldu. DUNYAVan Japonların denizaşırı üretim artışı J"7 konomi Servisi Japon fırmalarının denizaşırı JOJ üretiminin 1 nisanda başlayacak 1987 mali yılında yüzde 30 artış göstermesi bekleniyor. Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı (MITI) tarafından yayımlanan raporda, artışın önemli bölümünun otomobil ve elektrikli araçlar üretiminden kaynaklanacağı ifade edildi. Söz konusu raporun yurtdışmda üretim yapan 35 buyük fırmanın anket sorulanna verdiği yamtlara göre derlendiği bildirildl Japon otomobil üreticileri, 1987 mali yılında Kuzey Amerika'da 617 bin araç üretmeyi hedefliyor. Televizyon ve müzik setleri üretiminin ise yüzde 32 artması bekleniyor. Şirket kurtarma kamu yururınadır İTO'da düzenlenen toplantıda Alptemoçin, TBMM'de görüşülen, 'şirket kurtarma' yasa tasansmı savunurken, Nuh Kuşçulu, kar nedeniyle Gelir Vergisi birinci taksitlerinin ertelenmesini istedi. Ekonomi Servisi Maliye ve Gumruk Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, şirket kurtarmalarımn kamu yaranna olacağını söyledi. Alptemoçin, TBMM'de goruşulmekte olan yasa tasarısının benimsendiği takdirde, zor durumdaki şirketlerin yeniden "milli ekonomi"ye kazandırılacağını savunarak, "Bo>lece binlerce işçi de işinden olmayacaklır" dedi. Istanbul Ticaret Odası Yonetim Kurulu Başkanı Nuh Kuşçulu da, yoğun kar yağışlan nedenıyle birçok esnaf ve sanayicinin mağdur duruma düştüğunü hatırlatarak. mart sonuna kadar odenmesi gereken gelir vergisi birinci taksitlerinin ertelenmesini istedi. Maliye ve Gümrük Bakanı Alptemoçin, dün İTO ve bakanlığın ortaklaşa duzenlediği "vergi eğitim semineri"nin açılışını yaptı. Alptemoçin. 1986'da vergi gelirlerinde yuzde 56.5 artış sağlandığını ifade ederek, "Toptan eş>a fivallarındaki vuzde 24.6'lık artış çıkanldığında, bu, nel )iızde 31.9'luk artış anlamına gelir" dedi. 1987 yılında vergi gelirlerinin butçe harcamalarımn yüzde 80'ıni karşılamasını hedeflediklerini de belirten Alptemoçin, TBMM'de gorüşulmekte olan şirket kunarma yasası için de şoyle konuştu: "Şirkellerin zor duruma düşmesi, 1980 öncesinin >anlış faiz polilikasına davanmakladır. O donemde. \uksek enflasvona karşın mevduala duşuk faiz ode>en bankalar (asarruflan gaspedivordu. Kredi çok ucuzdu ve birçok şirket öz kajnaktan kal kat çok dış kavnaklara vönelmişli. Şimdi bugunlere gelindi. Biz hazırladığımız tasanyla. bu şirketlerin >eniden ekonomive kazandınlmasını amaçladık. Kurtarmadan \ararii olacak olan kamudur. Bu şirketlerde calışan işçiler de işlerinden olmavacaktır." Toplantımn açılışında konuşan ITO Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Kuşçulu da, vergi odemelerinin ertelenmesini isterken, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dündar L'çar da, KDV nedeniyle faturasız satışlann surduğunu vurguladı ve şoyle konuştu: "Vadeli satışlarda KDV sorun oluyor. Yatınm mallan KDV dışı tutulmalı, banka sigorta işlemleri KDVve dahil edilmelidir." Maliye ve Gümrük Bakanı Alptemoçin: HİNDİSTAN Bazı tahminlere göre Hindistan 'da yeraltı ekonomisinin boyutları, yıllık 50 milyar dolarlık hacmiyle toplam ekonomik hacmin üçte birine ulaşmış durumda. tşadamları ve büyük sermayenin üzerine giden Maliye Bakanı Singh geçen ocak ayında Savunma Bakanlığı 'na alınıverdi. Ekonomi Servisi ABD'deki kolejinden mezun olduktan sonra ülkesine dönen genç Hintli, Yeni Delhide Batılı tarzda bir ekmek fınnı açmayı planlıyordu. Ancak uygun olarak gördügü dükkânı kullanabilmek için sahibi ile konuştuğunda çok şaşırmıştı: Dukkân sahibi, el altından 40 bin dolar istiyordu. Genç delikanlı, hevesi kursağında kalmış yakınıyordu: "40 bin dolanm olsa iş hayatına hertaalde ekmekçilikle atılmayı düşunmezdim." Hindistan'ın dev boyutlara varan yeraltı ekonomisi ile ilgili bir haberyonım yazısı hazırlayan AP, konuya böyle giriyor. AP'ye göre genç müteşebbisin başına gelenler, Hindistan'ın giderek büyüyen ve gelişen kara ekonomisinin yalnızca bir örneji. Yıllık ortalama gelirin yalnızca 3 bin 500 rupi (280 dolar) olduğu Hindistan'da, rüşvet, kaçakçılık ve gayri menkul ticaretinde milyarlar dönüyor. Ban tahminlere göre, Hindistan'da kara paranın boyutlan, yıllık S0 milyar dolarlık hacmiyle toplam ekonominin üçte birine ulaşmış durumda. Kamu Finansmanı ve Politikası Enstitüsü isimli resmi kuruluş tarafından yapılan bir araştırmada, 1984 yılında yeraltı ekonomisinin hacmi 368 milyar rupiye (28 milyar dolar) ulaşmış. Ancak bu yalnızca gayri menkul spekülasyonu ve vergilendirilemeyen üretimden elde edilen kara paranın hacmini ifade etmekte. Kaçakçılık ve diğer yasadışı işlemlerin de dahil edilmesı halinde yeraltı gücu •• •• İran'a bilgisayar satışı sorun oldu konomi Servisi ABD'nin, İran'a bilgisayar satışı yeni bir tartışma ortamı yarattı. ABD Ticaret Bakanlığı 'mn iran'a bilgisayar satışına izin vermesi, Pentagon ile arasının açılmasına yol açtı. Savunma Bakanı Caspar ] Weinberger'in konunun Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından ele ahnması isteğiyle harekete geçtiği bildiriliyor. Bilindiği gibi 1984'ten bu yana ABD'de, askeri alanda kullanılabilecek mallann İran'a ihracatma izin verilmiyor. İran'a bilgisayar ihraanm, silah satışının ortaya çıkanlması sonucu yara alan hukümetin sarsıntıları atlatmaya çalıştığı bir döneme rastlaması dikkat çekiyor. Buna karşılık Ticaret Bakanı Malcolm Baldrige, bilgisayarlann 810 yıllık teknolojiye sahip olduklanm ve bunlann Sovyetler'e bile ihraç edilebileceğini, dolayısıyla izin vermemek için bir neden olmadtğını savunuyor. KISA KISA • MEPA Merkezi Pazarlama Genel Müdürlüğü'ne H. Ali Öner atandı. öner, daha önce Güney Sanayi'de Genel Müdür Yardıması olarak görev yapıyordu. • KARÇAY'a, Business Initiative Directions (BID) tarafından Altın Yüdız Kalite ö d ü l ü verildi. ö d ü l , dün Madrid'de düzenlenen bir törenle şirket yetkililerine verildi. RÜŞVETLE YENİKARNE Yeni Delhi'nin gecekondu semtlerinde yaşayan bir hizmetçi, kendisine ucuzluk sağlayan yiyecek karnesini kaybettiğinde yenisini çıkartabilmek için maaşınm üçte birini yani 250 rupisini (20 dolar) rüşvet vermek zorunda kaüyor. ekonomisi ve kara paranın boyutlannın toplam gayri safi yurt içi hasılanın üçte birine ulaştığı belirtiliyor. Yeni Delhi'nin gecekondu semtlerinde yaşayan bir hizmetçi, kendisine ucuzluk sağlayan yiyecek karnesini kaybettiğine çok üzülmüştü. Çünkü yenisini çıkartabilmek için ilgili hükümet memuruna, maaşınm üçte birini oluşturan 250 rupi (20 dolar) rüşvet vermek zorunda kalmıştı. Hindistan'da mağaza ve dükkânlarda ancak peşin olarak yapılabilen ahşveriş karsdığında herhangi bir fatura alınamaması da çok doğaldı. Çünkü vergi kaçırmanın en kolay yolu buydu. Başbakan Rajiv Gandi, iş başına geldiğinde bu çürümerun önüne geçmeyi, başta gelen görevlen arasına aldı. Gandi'nin de desteğiyle Maliye Bakanı Singh, vergi kesintilerinde indirim yapmış, kaçakçılığı ve karaborsayı önlemek için de katı ithalat rejiminde değişikliklere gitmişti. öncekilerinin aksine Singh, Hindistan'ın en büyük işadamlannın Üzerine gitmişti. Hindistan Ticaret Odası Başkanı Goenka ve diğer büyük sermaye sahiplerinin Gandi'ye yakınmalan sonucunda ise işinden oluvermişti. Singh, geçen ocak ayında Savunma Bakanlığı'na getirilivermisti. Kamu Finansman ve Politikası Enstitusü'ne göre, Hindistan'daki bürokrası. sonsuz yazışma ve işlemleri gerektiren devlet mekanizması, yeraltı ekonomisini besleyen önemli unsurlardan biri. Hindistan'da kara paranın gayri menkule yatırıldığı veya lüks yaşamda tüketildiği inancı yaygın. Ancak ülke dışına kaçan paranın da küçümsenecek miktarda olmadığı belirtiliyor. 1MF raporuna göre, Hintlilerin tsviçre bankalanndaki paralan 1985 sonunda 13 milyar Rupi'ye (1.04 milyar dolar) ulaştı. IMF, yalnızca 1985 yılında Isviçre'ye kaçan paranın 320 milyon dolar olduğuna işaret e&yor. HANGİ BANKA, HANGİ ŞİRKETTEN NE KADAR ALACAKLI? Birgül Motorlu Araçlar (141.3 milyon lira), Dursun Sezgin (70.2 milyon iira), Kadir Kilitçi (13.2 milyon lira), Şekip Arslan (17.9 tnilyoa lira). I)or«ık (51.6 miiyon lira), Doruksel (\2.b milyon lira). Transkargo (65.7 milyon lira), Adaş (57.1 milyon lira), İst. Tanm.Ürünleri A.Ş. (76 miiyon lira), Hıiseyin Özusta (79.7 milyon lira), Fııar Tekstil (12.8 milyon lira), Mızrak Ambaiaj (27.4 milyon lira), Kilimcilik Koll. Şti. (161.1 milyon lira), Soydan Petrol (14.6 miiyon lira), Maltepe îpfik (187.8 milyon îira), Herko Yün (225.6 milyon iira), Haşhaş Manifatura (689.8 milyon lira), Ace (83J milyon lira), Hüseyin Alp Yalgın (18.7 milyon lira), Sarpa Saraçoğlu Yapı (1.7 milyar lira), Gamsar Tersane (473 milyon iira), Seiahattin Dulda (12^ milyon lira), Şekerci H. Yozgat (181.6 milyon lira), Ergüııkr Nakliyal (69.8 milyon lira). Servet Ticaret (104 miiyon tira), Krgiinler Koll. Şti (3333 milyon lira), Mehmet AJıunay (29.1 milyon lira), Nihat Altunay (15.7 milyon lira). Çopar Dökum (14 milyon lirai, Paktaş (543.7 milyon iira kurtarıldı), Lider Deri (35.2 miiyon lira), Mutlular Oto (10.2 milyon lira). Bilfa (287.1 milyon lira), Konveyörtaş (124.5 milyon lira), Yılmaz Makina San. (75.2 milyon lira). Sarryer Soguk Ha>a Depolan (180.8 milyon lira), Karabağ Yapı San. (19.9 müyon lira), Giy Giytm (101.7 milyon lira), Uğurlu Mühendislik (169.7 milyon lira), Ordo • Ortadoğu ŞefairciUk (1.1 mfflyar Ura), Ahmet Celepçi (402.2 milyon lira), Doysan (2.2 milyar lira), Upa Naküyat (363 milyon lira), Evgesan (980.9 milyon tira), Önder Ticaret (576,1 miiyon lira), Güneş Ticaret (853 milyon Ura), Çörekçi Tia (424 milyon ira), Poksan Otomoti> (387.4 milyon lira), Aydm Tia (163 milyon lira), Cihat İnş. (1.7 milyar lira), Aroma (24.2 miiyon lira), Necip Giinacar (18 milvon lira), Celal Tosyalı (15 milyon lira), Tütümenler Oto (101.1 milyon iira), Kopuz İhracat (110.4 milyon Ura). Gaı Nakliyat (523 milyon lira). Tareks (11.9 milyon lira), Erkoç Sanayii (61.2 milyon lira), Sözaş (486 milyon lira), Orient Dış T i c (16.6 miiyon lira), Saim Özdemir (34.6 milyon lira). Hüseyin Bozfcurt (94S milyon lira), Altmdağ Yem Tutkal (15.3 miiyon iira), Gıilok Ekktrik (24.4 milyon Ura), Enmak Otomotiv (14.2 railyon Hra), Palas Hafriyal (55.1 milyon lira). Arifiye Cam (220.3 milyon lira), Erk Endüstri 28.6 milyon lira), Marmara Gıda San. (15 milyon lira), Acar Ticaret (59 mMyon lira), Efe Gıda San. (57.7 milyon lira), Gözgülii Ticaret (194.1 milyon lira), Başar Pazarlama (66.7 milyon lira), Krom Çelik Döküm San. (481.2 milyon lira), Hamdi Yılmaz 28.9 milyon lira), Ahmet FJdem Halı ( 5 4 9 2 milyon lira). Metin Kaygılaroğlu (65.4 miiyon lira), Soztaş A.Ş (132.1 milyon iira). ANADOLU BANKASI Doğan Petrot ( P . 6 milyon tira), Kmeksizier (85.« milyon Hnıl, Kaneks Tek stil (232.9 milyon lira), Karpaş (2S milyon lira), Tarsan (36.1 milyon lira), Mimeks (19^ milyon lira). EvTel (432.1 milyon lira), Ugtırgül ( U milyar lira), Hak Pazarlama Yatırım (12.8 milyon lira), Sibel Tartm Ürünleri (12.2 milyon lira), Gürçelik (276.6 milyon lira), Hasiar Makine (15.3 milyon lira), Vıtramin (914.3 milyon lira), Transatlas (362.1 milyon lira). Yedsan (349.9 milyon lira), YaYa Nakliyat (80J milyon lira), Mikro Maden (31.4 miiyon iira), Aşan Ticarel (237 miiyon lira), Surmen (52.3 milyon lira), Taşan (1.2 milyar lira). Yücel Koll. Şti. (37.3 milyon lira). Tunçtel (16.4 mil>on lira), Çelik Sac A.Ş. (44.3 milyon lira). Aytaş (108 milyon lira), Hataş Halı (99.5 milyon iira), Pak Gıda (923 mityon lira). Akselier Mensucat (141. 3 milyon lira). Sezik Tekstil (58 milyon lira). Or yantal pazariama (236. 5 milyon lira). lımir Oto Kolaytık (28.7 milyon lira), Sintaş Tüıün Tic San AJj. (56.4 milyon iira). Bo>taş (39^ milyon lira), Uşak Mermer San. (549.2 milyon lira), Serkan Tic (10.7 milyon lira), Başak Otomobil San. (20.3 milyon lira), Ofset Kâğıtçılık (14 milyon lira). KONUK YAZAR FJKRET BAŞKAYA Zenginleri korkutan yoksullar Topluca hareket etmeyi başaran ve alacaklılar karteli karşısına bir "borçlular karteli" olarak çıkabilen azgelişmiş ülkeler, büyük bir pazarlık gücü kazanabilirler. Borçlann reddi halinde dünya finans sisteminin çöküşü ve onunla birlikte uluslararası para sisteminin de eğer hâlâ bir şey varsa altüst olması kaçmılmazdır. Brezilyalı iktisatçı Celso Mong,"Bir milyon borcum olsa işim bitik, ama elli milyar borcum olsa bankanın işi bitik" demişti. Şimdilerde Üçüncü Dünya ülkelerinin borcu 1 trilyon dolan aşmış durumda. Paradoksal olarak, borçlandıkça yoksul ülkelerin pazarlık gücü de artıyor. Şüphesiz "Paris Kulübü" çevresinde bir "kartel" oluşturan zengin ülkeler, tek bir üikenin borç ödemelerini durdurmasından fazla rahatsız olmuyorlar. Böyle bir durum karşısında topluca bir "açık kapatma", "pompayı yeniden çalıştırma " operasyonuna girişiyoriar. Nitekim 1982'de Meksika Maliye Bakanı Jesus SilvaHerzog, çokuluslu özel ticari bankalara olan borçlannı ödeyemeyeceklerini bildirdiğinde, ABD Merkez Bankası'nın (FED) Başkanı Paul Volcker, hemen Uluslararası Ödemeler Bankası BlS'nin (Bank for Intemational Settelement) Başkanı'nı aramıştı. Meksikalı bakan bir cuma sabahı borçlan ödeyemeyeceklerini söylemişti. Pazartesi sabahına kadar 1.85 milyar dolar bulunamazsa bazı bankalar kasalannı açamayacaktı. BlS'nin Başkanı, Volcker'in isteğini geri çevirmemişti. Benzer bir durum, 1983'te Brezilya'nın vadesi gelen 2.5 milyar dolar borcunu ödeyememesi durumunda da söz konusu olmuştu. Zenginler Kulübü tarafından bir operasyonla "sorun çözülmüştü." Aslında sorun, hiçbir zaman çözülmüyordu. ilerki bir tarihe erteleniyordu. Artık bu yolun sonuna yaklaşıldı. Tek bir ulkenin bile ödeyemezliği ya da iradi olarak ödemeyi reddetmesi, çokuluslu özel ticari bankalan korkutacak boyutlarda. Brezilya'nın 108 milyar dolariık borcunun 23.3 milyar dolarlık bölümü sadece Amerikan bankalanna. Fransız Bankası Sactete Genörale, Meksika'ya 2 milyar dolar kredi açtı. Bank of Tokyo da kaynaklannın yüzde 807n/ Meksika 'ya ödünç vermiş durumda!.. 1982'den bu yana azgelişmiş ülkelerin borçlan sürekli arttı, ama borçlannı ödeme gücü aynı oranda artmadı. IMF'nin borç ödemeyi ön planda tutan Ortodoks istikrar tedbirieri, bu ülkeleri daha da yoksullaştırdı. Kişi başına düşen gelirde önemli düşüşler oldu. Daha da ötede bu ülkelerin gelecekteki kalkınmalarını tehlikeye atacak, eğitim ve sağlık gibi harcamalarda önemli kısıtlama yapıldı. 197983'ü kapsayan 4 yılda sağlık harcamalannda Latin Amerika'da yüzde 60, Afrika'da yaklaşık yüzde 50 ve Asya'da yüzde 30kısıntı yapıldı. Eğitim harcamalannda da Latin Amerika'da yüzde 59, Afrika'da yüzde 33, Asya'da yüzde 17 düşüş oldu. Bu eğilim, 198485'te de devam etti. Son yıllarda borçlardaki hızlı artış, eski borçlan ödemek için yeniden borçlanmaktan ya da borçlan ertelemekten kaynaklandı. Artık azgelişmiş ülkeler, borçlannı ödeyebilmek için yoksullaşmanın sınınna geldiler. 1985'te azgelişmiş ülkelerden sanayileşmiş ulkelere doğru kaynak transferi 240 milyar dolara ulaşmıştı (borç. anapara ve faiz ödemeleri, kâr transferien ve sermaye kaçışı sonucu). Bu rakama bir de ticaret hadlerinin bozulmasıyla ortaya çıkan kayıp eklenirse, durumun ne kadar vahim olduğu anlaşılır. 194952 yıllan arasında 4 yılda, Marshall planıyla açılan kredilerin yaklaşık dört katı, bir yılda yoksulların zenginlere yardımıdır. Zira Marshall planıyla açılan kredıler, ABD'ye geri ödenmişti. Oysa yoksulların zenginlere yardımının hiçbir karşılığı BtTTİ Sertest piyasada Dolar: 78Si Mark: 426 Döviz Alif 774.80 527.72 59.88 420.85 20.32 111.84 126.45 372.41 120.40 502.30 59.24 511.35 2799.12 1223.56 206.61 Döviz Satış 778.67 530.36 60.18 422.95 20.42 112.40 127.08 374.27 121.00 504.81 59.54 513.91 2813.12 1229.68 207.64 Efektif Ahş Efektif Satış Jj W T C ZtRAAT BANKASI DÖVİZ AUŞTL SATJŞTL 774.80 778.67 527.72 530.36 59.88 60.18 420.85 422.95 20.42 20.32 111.84 112.40 126.45 127.08 372.41 374.27 120.40 121.00 502.30 504.81 59.24 59.54 511.35 513.91 588.80 591.74 2799.12 2813.12 111.48 112.04 1223.56 1229.68 206.61 207.64 52 ^ DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 isveç Kronu 1 isviçre Frangı 100 itatyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali 17 MART 1987 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURLARI DÖVİZİN CİNSİ 1 1 1 1 AMMMJUU AVUSTMLYA DMARI AVUSIMIYA $ h M BATI ALMAM MAMa EFEKTİF AUŞTl. SATIŞTL 774.80 786.42 517.17 535.64 59.88 60.78 420.85 427.16 19.91 20.62 111.84 113.52 126.45 128.35 372.41^ 378.00 120.40 122.21 502.30 509.83 58.06 60.13 501.12 519.02 577.02 597.63 2743.14 2841.11 109.25 113.15 1223.56 1241.91 202.48 209.71 1 FRARSB FRAIM 1MUJUUHMM HSVECKMM 1 bVİÇK HUUMİ 1M tTALTM ÜWTİ 1 M JAPON YENİ 1 KANADA DOUUU 1 nVEYTDİNAM t MnVcÇ KnORU ISTEMJN 1 S. ARABİSTU RjYAJj 774.80 786.42 517.17 535.64 59.88 60.78 420.85 427.16 19.91 20.62 111.84 113.52 126.45 128.35 372.41 378.00 120.40 122.21 502.30 509.83 58.06 60.13 501.12 519.02 2743.14 2841.11 1223.56 1241.91 202.48 209.71 ÇAPRAZKUR 1 ABD DOLARI 1.841 B Alman Markı 6.1273 Fransız Frangı 2.0605 Hollanda Florini 1.542S isviçre Frangı 1307.90 itatyan Ljreti 151.52 Japon Yeni 3.75 S.Arabistan Riyali 1 Sterlin 1.5792 ABD Dolan A1TIN GÜMÖŞ AUŞ Cumhuriyet Resat 24 ayar kulçe 22 ayar bilezik 900 ayar gümüs 70.000 95.000 10.360 9.360 156 SATIŞ 71.000 100.000 10 400 10.300 158 yok... Artık azgelişmiş ülkelerin yöneticileri, IMF'nin "başanlı öğrencileri" olrna yanşından vazgeçmek zorundalar. Nitekim "mucize" yaratmanın kendihalklannıdaha da yoksullaştırmak anlamına geldiğini ve manevra alanının giderek daraldığını görüyoriar. Ne var ki çözülmesi gereken sorun, sadece borç sorunu değil. Borçlanmaya neden olan gerçek eğilimlerin üzerine gidılmedikçe, borç sorunu da dahil, hiçbir temel soruna çözüm bulunamaz. Topluca hareket etmeyi başaran ve alacaklılar karteli karşısına bir "borçlular karteli" olarak çıkabilen azgelişmiş ülkeler, büyük bir pazarlık gücü kazanabilirier. Borçlann reddi halinde dünya finans sisteminin çöküşü ve onunla birlikte uluslararası para sisteminin de eğer hâlâ öyie bir şey varsa altüst olması kaçınılmazdır. Azgelişmiş ülkeler bu vesileyle bütün ilişkileri gündeme getirebilirler. Aksi halde sorunlar yine ertelenmiş olur. Bugün azgelişmiş ülkelerin yöneticileri, sosyal patlamalan göze almadan borç ödemeye devam edemezler. Ne ki zenginlerte yoksullar homojen karşıt bloklar değil. Azgelişmiş ülkelerdeki varlıklı sınrflar şimdilik bugünkü durumdan şikâyetçi değiller. Zira asıl borç ödeyenler, o ülkelerin emekçi kitleleri. Bu koşullarda en sağlıklı çözüm, Küba Devlet Başkanı Fidel Castro'nun önerisinde yatıyor: Zenginler, silahlanma harcamalanndan her yıl yüzde 10 kısıntı yaparak bunu azgelişmiş ülkelerin boçlanna karşılık, özel ticari bankalara ödemeleri, en akla yakın çözüm olarak görünüyor. Böylece hem uluslararası mali sistemin çöküşü, hem de yoksulların daha fazla yoksullaşması önlenebilir. Erya da geç bu tip çözümler gündeme gelecek ve borçlar geri ödenmeyecek. 1982'deki "kurtarma operasyonlan" ve 1985 sonbahannda gündeme gelen ABD Hazine Bakanı James Baker'in sözde planının hiçbir işe yaramadığı, artık sorunu ertelemede bile başanlı olamadığı anlaşılmış olmalı. • Filcrel Başkaya Gazi Üniversitesi ögretim uyesi, "Borç Kıiri Üzerine Bir Deoeme"nin yazan. T.C. ZİRAAT BANKASI "GKÜBC eri»ltaı«"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle