18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ve ozgurluk duşmanlığı ıle (parlamentodaki) bir çoğunluktan gelen hak ve ozgurluk duşmanlığı arasında hıçbir nitelik ayrımı yoktur. Kötuluk kımden gelırse gelsın, kotuluktur Kotuluğu yapan çoğunluğun demokratık olması ve ulusal egemenlığe dayanması, yaptığı kötuluğu kaüanılmaz bır duruma sokar Çunku çoğunluk, uyguladığı zorbalığı yasallaştırmak ıçın ulusal ıstence dayandığına ve boylece zulum yapmakta haklı olduğuna ınanır Şu halde, çoğunluğun yonetımı demek olan demokrası, efsanelerdekı, kuyruğunu ısıran canavara benzememek ıçın kendı ıç yapısmda sakladığı bu tehlıkeyı karşılamak ve onlem almak, vatandaş hak ve ozgurluklerını guvenceye bağlamak ve bunun ıçın guvence kurumları oluşturmak zorundadır Ancak bu guvence kurumları sayesındedır kı demokrası, ozgurluk ve haklılık rejımı durumuna gelebılır Bu konuda alınacak onlemlerm başında ve guçluklerın anahtarı olarak, 'kuvvet ve yetkilerin tek elde toparlanması yerine, bolunup birbırıne karşı bırer ozerk organ durumuna konulması' gelır " Başgil bu >azısında, bır yandan devlet organlannı denetleyecek "guvence kunımlarT'ndan soz edıyor kı, bunlarla hukuk devletının onde gelen öğelerınden olan Danışta) ve Anayasa Mahkeraesi gıbı hukuksal kurumları kastedıyor, ote yandan da dev letın yasama, yurutme ve >argı erklerının bırbırınden butunuyle bağımsız olmasını, yanı b) Demokratık parlamenter yonetım, c) Yargının bağımsızlığı, ç) Yasama ve yurutmenın yargısal deneumı, d) Devlette erklerın ayrılıgı, Ancak bu koşullar da çağdaş e) İnsan hak ve ozgurluklerıdevletın var olması ve yaşaması nın guvence altında olması, ıçın yeterlı değıldır Hukumet, 0 Devletın >alnız sıyasal değıl, parlamentodakı çoğunluğun aynı zamanda sosyal nıtelıklı oldesteğı>le her zaman Mechs ması , yanı uyruklarımn ekonoaraştırması ve gensoru denetımık ve sosyal durumlanru ve gemınden kaçıp, bugun bızde olleceklennı guvenceye bağlaması, duğu gıbı başına buyruk hareg) Butun bunların kâğıt uzeket ettıkçe, sosyal ve ekonomık rınde kalmayıp, gereğı gıbı uyadalet duzenı kurulmadıkça, yal gulanması ıçın yaptınmlar konız sıyasal ve anayasal alandakı nulması. kurallarla, çağdaş devlet kurulaBu öğelerden bır tekının bıle maz lşte bu nedenledır kı, 1961 eksık olması, ulkede çağdaş, deAnayasası'nın ıkıncı maddesı ıle mokratık hukuk devletının ku1982 Anayasası'nın yıne ıkıncı rulup verleşmesını onler maddesı, "Turkiye CumhuriveKışı kendı ulkesınde, kendısıti, insan haklanna davalı (saygı nı ozgur olarak duyumsamalı ve lı), demokratik ve sosyal bir hudurust bır vatandaş olduğu sukuk devletidir" nıtelemesını rece, devlet karşısında, yanı jankoymuştur darma nefennden, devlet başkaDemokratık ve sosyal hukuk nına kadar herkesın karşısında, devletı ılkesı ve ısteğı, Turkiye' korkusuz v aşa> abılmelı ve eme de artık vazgeçümez anayasal bır ğının tam hakkını elde ederek, oğe olarak yerleşrruş bulunmakkımseye muhtaç olmddan, uygar tadır Ustelık 1982 Anayasası' ınsanlığa yaraşır bır yaşam surenın beşıncı maddesı tıpkı 1961 bılmelıdır Anayasası'nda olduğu gıbı devÇağdaş devlet dediğimız toplete, "kişınin temei hak ve taur lumsal vaıiık, butun bunlan sağri>ellerini, sosyal hukuk devletı la\an devlettır. ve adalet ilkelerhle bağdaşmavaDemokrası kılıgındakı dikta cak surette sınırlayan sı>asal, rejımlennın, bır ojun ve aldatekonomik ve sosyal eogellen kalmacadan başka bir şe> olmadıdırmaya çalışmak" gorevını ğı boylece açık seçik belırmış yuklemıştır Bu anayasal mekaoluyor. nızmamn ışletılmesı gerekır lnsanhk, "çağdaş devlet" Şu halde, çağdaş hukuk devkavramına hangı aşamalardan letını olusturan öğeler şöyle sırageçerek ulaştı 7 Onu da kısa lanabılır çızgılenyle gelecek pazar gözden geçırelım "erkler ayrılıgı" sıstemını doğru buluyor Butun bunlarda elbette buyuk gerçek payları vardır. 15 MART 1987 Çağdaş Devlet ve Demokrasi Kılığında Dikta HIFZI VELDET VELtDEDEOĞLU Hukuka bağlı devletlerde, yasama ve yurutmenın yargısal denetımı esastır Bızım anayasamızın 125 maddesının bırıncı fıkaçıktır" kuralını koymuştur Boylece yurutme organı, yargı denetımıne bağlıdır, yasama organının tasarrufları da bazı kayıt ve koşullarla Anayasa Mahkemesı'nın denetımıne bağlıdır Butun bu denetımler, çağdaş hukuk devletı açısından buyuk aşamalar \e onemlı kılometre taşlandır Ancak sorun, bu anayasal kuralın kâğıt uzennde kalıp kalmadığı ve kalmayacağıdır Turkıye'de bırçok guzel kuralın, bır turlu uygulama alanına geçeme dığının pek çok orneğı \ardır Bınna ve özellıkle tkıncı Dunya Savaşı'ndan sonra butun demokratık Batı ulkelerınde bır yandan emekçı zumrelerı, başta sendıkalar olmak uzere, turlu kuruluşlarda orgutlenerek sosyal adalet uğrundakı savaşımlarını yoğunlaştırdılar, ote yandan da kapıtalızmın aklı başında vonetıcılerı, kendı ulkelerınde sosyal adaletı gerçekleştırmek, yanı emekle sermaye arasında adaletlı bır denge ılışkısı sağlamak ve çalışanlara ınsanca yaşama olanakrası, "İdarenin her turlu e>lem ve işlemlerine karşı >argı yolu PENCERE Kalp ve Mide Insanın organlarıyla ılışkılerı zamanla değışır, gençlıkte varlığını duyumsamadığımız bır organımız nüfus kâğıdı eskımeye başladığında seslenır Ben de vanm Kımsın sen' Mıde Derdın ne 7 Kıthktan cıkmış gıbı yemek yıyorsun, durmadan tıkınıyorsun, benı zorluyorsun, gelışıguzel yedıklerını sındırmekte artık guçluk çekıyorum Dolama çıkmadan parmağın ağrımadan dışın sancımadan safrakesesının onemı anlaşılmaz Sarılığa yakalanmadan karacığerın ne ışlevını bılırsın, ne bılıncıne varırsın On ıkı parmak bağırsağı ulser uç vermeden hesaba katılır mı 7 Kımı organlarla ınsanın ılışkılerı ters orantılıdır, gençlıkte ınsan ı uyarmayan organlar yaşam surecının sonuna doğru kışıyı sık sık dürtmeye başlarlar < • Kalbın butun organlarımız arasında apayrı bır yerı, olağanustu önemı var Gızemlı soylencesı kuşaktan kuşağa aktarılır kalbın, aşkın kaynağı olduğu ılerı surulur Yalnız aşk mıdır soz konusu 9 Kışının cesaretı de kalpten kaynaklanmıyor m u 9 Kım uydurmuş, bılınemez, ama erkek ne zaman kadının onunde dız çökup 'ılanı aşk" etse, sağ elıyle kalbını tutuyor, resımlerde, karıkaturlerde, tıyatrolarda, komedılerde Nıçın9 Coşku. korku, urku, tutku, sevda kalbın atışlarını hızlandırıyor, aşkın vecesaretın kaynağı bu yuzden kalp sanılıyor Oysa kalbın atışlannın hızlanması bır çıkış noktası değıl sonuçtur Aşkın ruhsal ve bedensel kaynağını başka yerlerde aramak daha gerçekçı olmaz mıydı 9 Yıne de yaygın ınancı değıştırmek kolay değıl, kalp sevgı tureten bır organ sayılır sevgısız, acımasız, duygusuz kışıler "kalpsız" ya da "taş kalplı" dıye nıtelenırler • Başbakan Ozal'ı Houston'da amelıyat eden Doktor Debakey'e bır gazetecı sormuş Bır başbakanın kalbını elınıze alınca ne hıssettınız? Doktor ne desın Hıç, kalp kalptır Bılım adamı ıçın kalp, kasları karıncıkları kulakçıkları, kapakçılan, koronerlerı, atar ve toplardamarlarıyla yumruk kadar bır organdır Dr Debakey ne yapacaktı9 Başbakanın kalbını ele geçırdıkten sonra ıncelemeye mı gırışecektı'' Içınde ne var? Araştırma ışe yaramazdı Kışının kıme ve neye eğılımı olduğu kalbınde yazılı değıldır, ruhuna ışlenmıştır Insan ruhunun derınlıklerı ıse kalp uzmanlannın değıl, ruh hekımlerının yetkı alanına gırer Konuyu bu yanından kurcalarsak Sayın Özal'ın sevdıklen butün yaşamı boyunca belırlenmış bulunuyor Başbakan kuşkusuz en başta eşını çocuklarını, akrabalarını sever ama kımı holdınglerm patroniarı ve yakın ışadamlan ıle Ozal arasında bır omur boyu suren sevda olduğu da bılınıyor Işçıler, küçuk memurlar, koyluler ve aydınlara Sayın Özal'ın yureğınde yer yok, eğer olsaydı, Turkıye'yı "ucuz emek cennetı"ne çevırmek ıçın çabalar mıydı 9 • Sayın Öza''ın bır tutkusu da yemek ANAP lıderı mıdesıne duşkun Başbakan çok yıyor, yemeyı sevıyor, zaten son uç yılda çok yedığı ıçın çok şışmanladı Şımdı Ozal'ı Amerıka'da zayıflatmaya calısıyorlar ama hııylu huyundan vazgecer m ı 9 Kuşkumuz ve kaygımız o kı Başbakan Turkıye'ye donduğunde yıne yemeye başlayacak larını sağlamak ıçın gereklı onlemlerı almaya başladılar Ekonomı duzenındekı bozukluğun ve suregelen sosyal adaietsızlıklenn hep askerı mudahalelerle sonuçlandığını Guney \merıka devletlerındekı durumdan açık seçık görmüş ve oğrenmişlerdı bu devletler Bılındığı gıbı Guney Amenka devletlerının hemen hepsı, cumhunyet rejımı ıle yönetılır, ama çoğu hukuk devletı nıtelığını taşımaz Demek kı bır ulkede, hukuk devletının var olabılmesı ıçın devlet bıçımının ılle cumhunyet olması gerekmıyor, krallık rejımıyle >onetılen bır de\lette de hukuka bağlı devlet, hukukun ustunluğu ve sosyal adalet ılkelerı egemen olabılır Hukuk dev letı daha çok sıyasal ve hukuksal ıçerıklı, sosval devlet ıse daha çok ekonomık ıçerıklıdır Ama hukuk devletı ve sosyal devlet, bırbırının karşıtı değıl, butunleyıcısıdır Bu nedenle çağdaş, sıyasal bılım kıtaplarında hep "sosyal hukuk devletf'nden soz edılır olmuştur artık Bu terım bızımkı dahıl hemen butun anayasalara da yerleşmış bulunmaktadır Ne \ar kı seçımlere dayalı, demokratık nıtelıklı bazı cumhurıyetlerde de ınsan haklannın çığ nendığı, hukuk devletı kavramının ayaklar altına alındığı gorulmektedır Ord Prof Ali Fuat Başgil, "Ilmın Işığında Gunun Meselelerı" başlığı ıle 1960 yılında yayımlamış olduğu broşurun 84 ve 85 sayfalannda bu durumu çok guzel anlattığı ıçın, o satırları bugunku dıle çevırerekolduğu gıbı buraya alıyorum "Tarıh ve mukayeselı hukuk gostenyor kı, zorbalık ve tutsaklık rejımı, her zaman gucun ve yetkının sayılı bırkaç elde ve bır başta toparlanmasmdan doğmuştur. Eskı rejımlerde egemen olan zorbalık ve baskı polıtıkası, yoğunlaşan kuvvet tekelımn urunudur Ancak bu durum, yalnız dıktatorluklere ozgu değıldır Bir tek noktada toplanan, kabına sığmaz bir guç, her zaman hakkın ve ozgurluğun en buyuk duşmanıdır. Bu kurala demokrasıler bır ıstısna oluşturmaz Demokrasılerdekı çoğun luk da rakıpsız ve denetımsız bır kuv\et merkezı durumuna gelınce, aynı sonucu verebılır, yanı o da zorbalık yoluna sapabılır Temsıl ettığme ınandığı ulusal ıstenctn (ırademn) kutsallığına dayanarak, en kıyıcı dıktatorlere rahmet okutacak bıryolda hareket edebılır Bır hukumdardan veya bir diktatorden gelen hak EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL TANRISIZLAR ÖZGÜRLÜK ISTIYOR Yıllardır suskun kalan ateistler yeni yasal kısıtlamalara ve toplumsal baskılara ılk kez topluca karsı cıkıyorlar Dine olduğu kadar dinsizlığe de saygı1 • Refik Erduran "Tüm aydınlara sesleniyorum, en iyi savunma saldırıdır Ateistler artık saldırıya gecmelidir " • Çetin Altan. "Aydınlar ateiştim demez, cunku politık yatırımları vardır " • Aziz Nesin "Olunce mecbursun, ya Musluman ya Hıristiyan mezarlığına Oysa ben yakılmak istıyorum " • Gencay Gürsoy "Oğlumun nufus kâğıdına dinsiz yazdıramadım " • BülentTanör "Poliskendıni Islam ahlakının bekcisi sanıyor." • Emil Galip Sandalcı "Zorunlu din dersi beni cileden cıkarıyor " • Sinan Çetin "Lise yıllarında cenneti reddettim Tanrısız yasayacak cesaret olmalı " ECEVİT'İN "KÜRT SORUNU "NA BAKIŞI "Bazı kımselerın Turkıye'de Kurt, Arap yoktur, yalnız Turk vardır ayrımına ben de karsı cıkıyorum Ama bır de Turk mılletı vardır Bugun parlamentoda, hukumette, ordunun yuksek kademelerınde, Kurt kokenlı olduğunu ıddıa edebılecek pek cok ınsan var ©Hukumette "rnemurları kurtarmo" tasarısı hazırlanıyor 12 ve 13 dereceler kalkacak, gostergeler artırılacak © Sevgılım beynımı oksa ' Cınsel sorunların kaynağı belden asagıda mı, yukarıda mı2 Seksolo|i psıkoloııyekarsı © Atıf Yılmaz, calgılı cengılı bır torenle Asıye'yı kurtarıyor Yesıkam'ın epık muzıkalı sınemalarda ©"Azızım \Vatson, hâlâ yasıyorum1" Slıerlock Holmes 100 yıl once nasıl dunyaya geldı2 Sancılı Bir Çağda... Mahmut Yağmur'u tanır mısınız Buyuk okur çoğunluğu onu bılmez Tek tuk yazıları çıkar gazetelerde, dergılerde, bu arada 'Cumhurıyet'te Ama genış bır unu yoktur Adını duyanlar da Koy Enstıtulu çıkışlı bır oğretmen, bır yazar sayarlar onu Ama benım çeyrek yuzyıldır tanıdığım bır dost Az konuşan, az yazan, kışılık sahıbı bır aydın llk kez 'Dertler Pazari adlı kıtapçığıyla dıkkatlerı çektı Orneğın Hasan Âlı Yucel'e bu kıtap ıçın "hem ağladım hem de acı acı duşundum" dedırtecek kadar Yenı bır kıtabı çıktı Yağmur'un "Sancılı Çağ" Küçuk bır kıtap yıne Yağmur uzun uzun konuşmayı sevmez, sayfalar dolusu yazmayı da Ne onemlıyse, neyı duyurmak gereklıyse, gundemdekı konu ne ıse onunla yetınır. ozlu bır anlatımla "Ataturk'ün devrım ve ılkelen bırer bırer rafa kaldırıldı Bu yuzden uygarlığa gıden yollanmız kapandı Ulkemızın uzerıne bağnazlığın koyu karanlığı çullandı Halkımızı, kısır çekışmelerın ve kanlı kavgaların kucağına ıten çağdışı akımlar hortladı Ekonomımız pıs kokular yayan bır bataklığa saplandı Inanç ve emek somurusu doruk noktasına ulaştı Ulusal bırlığımız ve dırlığımız bozuldu Laık Turkiye Cumhunyetının temelındekı çatlaklar çoğaldı" dıye başlamış Sancılı Çağ'a Mahmut Yağmur Sıvas'ın Zara ıtçesının bır koyunde doğmuş Yoksul bır koy çocuğu Kendısı bakın nasıl anlatıyor o çocukluk yıllarını "llkokulu kcyumde bıtırdım Anamın eskı bezlerden dıkbğı çantama taze mürekkep kokan ders kıtaplan koyamadım Dcya doya kalem yontamadım ve defter yaprağı karalayamadım Ince ve buruşuk kâğttlara çızdığım resımlen gonlumce boyamak mutluluğuna eremedım Kınalı topaçları, pırıl pırıl bılyalan ve kauçuktan yapılmış topları sadece duşlerımde gordüm Kısacası, bır eşeğe bıle doyasıya bınemedım Çocukluğumun tadını çıkaramadım " "Sancılı Çağ"öa bırbırınden ılgınc yazılar var Hepsı bır gereklılıkten doğmuş sağduyulu seslenışler Yaşamın turlu acılarından geçerek altmış yaşına ulaşmış bır koy ınsanının saptamaları, uyarıları 'Sancısı hıç durmadan artan bır çağda" yaşadığımızı bılen bır ınsan Yalnız yurdumuzun değıl, dunya ınsanlarını ılgılendıren, gunden gune de artan, yoğunlaşan sorunlarına eğılen bır kışı Hepımızı ılgılendıren sorunlar bunlar Her an patlayacak bır bombanın, daha doğrusu bır atom, bır nukleer bombanın üstünde yaşıyor dunyamız Artık bır butundur yeryuzu ınsanlarının sorunları Guney Afrıkalı zencılerın, Afganıstanlıların, Nıkaragualıların. açlıktan kırılan mılyonlarca halkın daha nıcelerın nıcelerın acıları hepımızı kuşkulara, korkulara ıtıyor Ya hep, ya hıç donemındeyız Ya butünuyle dunyamız ve ınsanlık kurtuluşa ulaşacak, ya da mahvolup gıdecek ergeç bır gun' Yağmur, sozcüklerın ustune basa basa dıyor kı "ulkemızın, ceplennde yaldızlı dıplomalar taşıyan ınsanlara değıl, ter dokecek ve kafa yoracak, nesnel değerier uretecek ınsanlara gereksınmesı vardır" Ornek mı 9 lşte Tonguç'lar, Ruştu Uzel'ler Oğretmen Yağmur şu onenyı yapıyor "Ulkemızın her kosesınde ış eğıtımıne ağıriık veren meslek okulları açılmalıdır Köylü ve kentlı aynmı yapmadan ortaoğrenım çağındakı çocuklanmızın hepsı bu okullarda okutulmalıdır Bu okullan bıtıren gençlerımız bılgı ve becenlerını kesın olarak saptayacak bır sınavdan geçınlmelıdır " Boylece yuksekoğrenıme gıremeyen gençler bılgı ve becenlerıyle ekmek paralarını kolaylıkla kazanabıleceklerdır Yağmur'un bu kuçuk kıtabında yer alan yazıların hepsı duşundurucu Orneğın koylerden kentlere akımın nedenını şöyle açıklıyor "Ekmeksız yaşamak olanaksızdı Işsız ve topraksız kalan koyluler, onune çıkan her engelı yıkan bır sel gıbı kentlere aktı Kentlerın çevresı, yıldırım hızıyla gecekondularla sarıldı Hergun bınlerce ağız 'ekmek' dıye gşkyuzune açıldı Bınlerce nasırlı el 'ış' dıye kentlerın uzerıne uzandı " Mahmut Yağmur en onemlı sorunlar ustüne duşunuyor, bızlerı de duşunmeye çağınyor "Çağrı bızden, duşunmek sızden" dtyerek "Bılıme, ozgurluğe, ve emeğe en ustun değerı veren bır duzen"\ ozleyerek 9 BUGÜN CIKTI ANMA Buyuk varhğımız, onur kaynağımız T.C. REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA MERKEZİ BAŞKANLIĞI'NDAN Başkanlığımız personelı ıçın \nkara şehır merkezınde lojman bınası satınalınacaktır lsteklılenn teklıflenıu 16 3 1987 gunu saat 17 00've kadar başkanlığımız Idan ve Malı Işler Mudurluğu'ne vermelerı gerekır Bu konuda malı bılgıler, başkanlığımız 1dan ve Malı tşler Müdür luğu'nde oğrerulebılır DERBY GREVI 89. GÜNÜNDE Da>anışma kampanyasına katılmak her emekçıye, her demokrata duşen onurlu bır gorevdır DERBY GREVİ DAYANIŞMA HESABI: T.HALK BANKASI BEYAZIT ŞUBESİ CEMAL ÇELİK, No: 49258 Dr. ŞAFTER GİRİTLİGİL'i aramızdan aynlışının bınncı yılmda ozlem, sevgı ve saygı ıle anıyoruz. AİLESİ Sayın Doktor, Diş Hekimi ve Eczacıların dikkatine Minoset Roclıe asetamınofen bosfor turizm ISTANBULPARIS Butun Avrupa şehırlerıyle bağlantılı muntazam otobus seferlerı. Istanbul Meıe Caddesı No u TaksmTe 143 25 25 Ankara Adem Yavuz Sokak No 3/1 Kızılay Tel 34 47 40 Ül BILSAK PANELI HÜPÜSP "Günumuz Tiyatrosunda Ortak Değer" ve çozumler Yoneten Cevat Çapan Konuşmacılar Raık Alnıaçık, Izzet Ararat, Taner Barlas, Tarık Buğra, Metın Denız, Refık Erduran, Gencay Gurun Tarih: 16 Mart 1987 Pazartesı Saat: 18.30. Yer: AKM Oda Tıyatrosu Salonu ' Taksım Avukat CENGİZ ABBASGÎL Bürosunu "Rıhtım Cad. No. 19, Kat 3 Kartal'a" nakletmıştır. Tel: 353 40 63 Piyasaya sunulmuştur İLAN SEKA AFYON MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN l 1Muessesemızın Alçak ve Yuksek Basınç savakların tamın ışleri şartnamesı esaslan dahılınde yennde gönllmek uzere yaptınlacaktır 2Bu ıse aıt Teknık ve îdan şartname \e Resım Muessesemız Tı caret Şeflığı'nden bedelsız tenun edılebılır 3Bu ış ıçın teklıfle bırhkte % 3 oranında geçıcı temınat ve ıhale kesınleştığınde ^o 6 oranında kesın temınat mektubu venlecektır 4llgılenenlenn 87 TtA 2/48 dosva rumuzlu kapalı teklıf mektupiarını 313 1987 akşamına kadar muessesemız haberleşme şeflığıne vermelerı gerekmektedır 5Postadab gecıkmeler dıkkate alınmayacaktır 6Muessesemız 2886 sayılı kanuna tabı olmayıp ıhale>ı yapıp yap mamakta, ıhaleyı bölmekte ve dıledığıne vermekte serbesttır Basın 14217 Roche Mustahzarları Sanayı A Ş. 16/80622 Levent Istanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle