18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 10 MART 1987 Laiklik sistemi Kuran'da var mı? 17 Kemal Kaçar ile Erdogan Oicayto arasındaki teleks görüşmeleri yalnızca bunlar değil tabıi Oicayto, Kaçar'ın, Federal Almanya'da gozu ve kulağı gibi.. 1981 başlannda hukumet, Suleymanalar ile ilgıli soruşturmalara başlar. Daha önce görduğumuz gibı Antalya'da ceza davası açılır. Ulusu hükumetinin Kultur Bakanı Cıhad Baban Son Havadis Gazetesı'nde "Almanya'da ihanet şebekeleri" başlıklı ımzasız yanlar yazar. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Suleymancılık ile ılgili araştırmalar hızlanır. Işın bir de yurtdışı cephesi önemlidır. Sule>*mancılann Federal Almanya'daki en etkili sözcüleri başimam Reşid Tüylüoğlu hakkında da soruşturma başlatılır. 12 Nisan 1981 günü Erdoğan Oicayto, 932330 numaralı teleksten İstanbul 23203 numaralı teleksı arar: "Burası Anadolu, ben Oicayto, Kemal Agabey'e bir teleks notu geçmek istiyorum, kendileri orada mı?" diye sorar. "Evet" yanıtı alınca şu notu geçer: Camilerde açıktan açığa siyaset yapan, vaaz kasetleri elden ele dolaşan Hamburglu Ali Ihsan Hoca şöyle diyor: Harun Hoca neden çağınlıyor? "Kemal Ağabey;" Avukat ile vaptığımız goruşmenın ozetını arzedıyorum Harun Hoca'ya Türkiye'ye dönmesi için üüep yapüdıgı takdirde, Almanya'dan çagnlış nedeni ögrenilecek, hnkoki açıdan bu husus önemli. tkamet mttsaadesi süresuıce ne Türkiye, ne de Almanya'nın müdahale hakkı doguyor. Ancak ikamet suresi sona erince temdit ile yapılacak müracaata bir engel çıkmaması açısından Bochum Savcüıgı'nın izleyecegi yol onemli. Bu bakımdan Jochum onumuzdeki hafta Bocbum'a bizzat giderek savcıyla 'Ne olacak, ne olmayacak' sorusunu aydıalatmaya çalışacak. Şahsi dava açılması goruşunde ise yazılı karar elde bulunduracak, Turkiye'den gelecek itham karşısında delil olarak kullanılacak. tKM Başimamı Harun Hoca'nın Almanya'da siyasi faaliyet gösierraedigi, boluculuk, kışkırtıcıhk yapraadığı cevaben teşvik edilecek. Savcı dava açılması goruşunde ise durumu esasen bildirdigi Köln yabancılar polisine ileteceği için davanın bir an once gonilmesi ve bekledigimiz 'beraat' sonucuna ulaşılması sağlanacak. Tıirki>e"nin tespil edeceği 'gerı don' tarihinde a>det etmeyecegi bakımından Harun Hoca'nın vatandaşlıktan çıkanldığı takdirde kendisine 'yabancılar pasaportu' Fremdenpass tanzimi için Alman makamlarına başvuracak. İltica talebi en son yol ve çare olarak ele alınacak husus.." üleymancılar "kamu yararına dernek" statüsü kazanmak için bir yandan Alman mason localarını harekete geçirirken, öte yandan Bonn Büyükelçiliği'ndeki müşavir ve ataşelerle kişisel dostluk kuruyorlar. Bu arada Avrupa'da "Türk Federasyonu" diye bilinen ülkücü kuruluşun önde gelen adlarından înci Kütük ile birlikte Ulm kentinde ortaklaşa bina satın alıyorlar. Eylül sonrası Avrupa'da hızla gelişen Suleymancı akımın liderlehnden Kemal Kaçar'ın en yakın dostlarından biri, AP Adana milletvekili ve Avrupa Türk Grubu Başkanı Cevdet Akçalı'ydı. îslam Kültür Merkezleri'nin Hagen'deki toplantısına konuşmacı olarak katılan Akçalı, Semih Günver'in Kaçar lehindeki sözlerinin Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasına girmesini de sağladı. 12 w lslamcı örgütler vePARA UĞUR MUMCU araştırdı,yazdı. reterı Alı YuksePın pasaportunu istemiş. Bu yuzden konuşmalarında çok olçülu ve dikkatli.. Milli Goruş Teşkilatlan Hollanda Bölge Başkanı Siirt'in Batman ilçesinden Salıh Gök "Yazın" dıyor, "herkes duysun." "Bu Kaplan Hoca'ın aramızdan atümasında havır goriiyoruz." "Niçin?" diye soruyorum. Yanıthyor: "Bunun sebebi de İrancı olmadığımız halde trancılık ithamı altında kalmamızdır. Kaplan Hoca'nın ortaya çıkması ile bizim trancı olmadığımız kanıtlanmıştır." Milli Görüşcüler: Biz Kaplan Hoca gibi Irancı degiliz Şeriatçıyız elhamdülillah Berlin'deki İslam Federasyonu'na bağlı "Berlin tslamcı Genclik Sancağı" yayını "İsiamcı Gençliğin SesiFetih" adlı dergide 1981 yılı mayıs ayında yayımlanan bir yazının başlığını aktarayım: "Şeriatçıyız Elhamdülillah" Yazıda, Erbakan'ın haksız yere hapsedildiği ilen suruldukten sonra şu goruş yer alıvor: "Musliıman!.. Başını ellerinin arasına al ve duşun..Şimdi bu lider nerede ve ne ile suçlanıyor? Muhasebesini yap ve kararını ver." Ya Müslümandan yanasın, yahut da Batı kulübünden. Ikisinin ortası yoktur. Siz kimden yanasınız diyorsun? Biz şeriatçıyız elhamdülillah!' Başyazıda da şu goruş savunuluyor: "Gayemiz Allah, önderimiz Hz. Resulallah, anayasamız Kuran, yolumuz cihat, en yuce gaye ve arzumuz ise Allah volunda şehit olmaktır." Ve bir de "parola." "Allah volunda cihat." Ya Hamburg'ta Milli Göruşçulenn elindeki Merkez Camiı'nde Oicayto propagandayı iyi biliyor Erdoğan Olcaytu, uzun yıllar Federal Almanya'da yaşıyor. Çevresi de çok geniş. Propaganda nedır, bunu da çok iyı biliyor. Teleksın bundan sonraki bölumu Islam Kultur Merkezleri'nin propaganda işlerini nasıl yaptıklarını kanıtlıyor. Okuyalım: ...Jochum, İslam Kultur Vterkezleri ile ilgili 200 sa>fa kadar tntulacak bir rapor hazırlama çahşmalan içinde. Başak Vayınevi de Süleymancılann Avrupa'daki etkin sözcülerinden Başimam Harun Reşit Tüylüoglu hakkında soruşturma açılınca, Erdoğan Oicayto, Kemal Kaçar'a şu teleksi geçer: "Harun Hoca'ya Türkiye'ye dönmesi için talep yapıldığı takdirde, Almanya'dan çağrılış nedeni ögrenilecek. Ayrıca Jochum, Bochum Savcısı'na giderek durumu öğrenecek. Dava açılırsa "Beraat" sonucuna ulaşılması sağlanacak... bulunduğunu ve asgari 1000 adet salacağını umdugunu, böylece, mesaisini ve masraflannı karşılayacağını açıkladı. Telekstekı şu bölum ise çok ilginç.. Bu bolum, Islam Kultur Merkezleri ile emniyet gorevlileri arasındaki ilişkıyı gösteriyor. 17 mart tarihinde Alman emniyet gorevlileri ile Bosphor Restauran'ta yemege Jochum da katılı>or. Jochum, anlaşıldığı üzere, Islam Kultur Merkezleri'nin tuttuğu Alman avukat. Islam Kultur Merkezleri, Federal Almanya'da en guçlu orgütlerden biridir. 12 Eylul oncesi Turkiye'de AP ıçındekı milletvekili ile bellı bir siyasal guce sahip bulunan "Suleymancı" akım, Avrupa'da gun geçtikçe gelışıyordu. Diyanet Işlerı Başkanlığı'nı da tedırgin eden gelişme işte buydu. Kemal Kaçar'ın ihşkıleri çok genıştı. Hemen hemen herkeste "efendi adam"izlenımı uyandıran Kaçar, her çevreden dost ve arkadaş edınmışti. AP'lisiyle, CHP'hsiyle, MHP'lisiyle çok yakın dostluk ılişkileri kurmasını bilmışti Kaçar.. Kaçar'ın en yakın dostlarından biri de AP Adana Milletvekili ve Avrupa Turk Grubu Başkanı Cevdet Akçalı'ydı. Akçalı, 1979 yılında Islam Kultur Merkezlen'nın Hagen'deki toplantısına da konuşmacı olarak katılmıştı. Ötekı konuşmacılar.. AP istanbul Milletvekili Kemal Kaçar.. AP Konya Milletvekili Prof Şaban Karataş.. AP Içel Milletvekili Alı Ak'tı.. Kemal Kaçar, 12 Eylul 1980 tarihinden sonra açılan dava nedeniyle tutuklandığında kendisine dostluk ehnı uzatan yine Cevdet Akçalı olmuştu "Kara gun dostu"ydu Akçal..Cevdet Akçah'nın kemal Kaçar'a yaptığı dostluk şu olayda da kendini belli etmıştı. Kemal Kaçar, Avrupa Konseyi uyesiydı. Kaçar, Strasbourg'a hep Islam Kultur Merkezleri başimamı Harun Reşid Tuyluoğlu'nun Mercedes'i ile gelır \e oteki parlamenterler ile bırlikte Avrupa Konseyi'ndeki Turkıve daımi temsilcisi buyukelçı Semih Gunver ile goruşurdu. Buyukelçı Gunveı, kaçar'ın, 26 Nısan 1978 gunu Avrupa Konseyi Danışma Mechsı'nde yaptığı konuşmada, Fransız sosyalist senator Perrıder"in Kıbrıs konusundakı Yunan yanlısı konuşmasına verdiği yanıtı çok beğenmıştı Doğrusu bu ya; Kaçar, o gun yaptığı konuşmada, "cumhuriyetçi, demokrat, laik" ılkeleri de savunmuştu. Buyukelçi Gunver, 12 Eylul 1980'den sonra çeşitli suçlarla tutuklanan Avrupa Konseyı'nin Turk uveleri ile yakından ilgilenmektedir Buyukelçı Gunver, MHP'li Agah Oktay Guner, MSP'li Temel Karamolla ve AP'lı Kemal Kaçar'ın tutuklanmaları ile ılgiii sorularla da sık sık karşılaşmaktadır Oicayto, Taylüogla'mı komyor: KAPLANHOCA ARAMJZDAN ATILMALI Avrupa'da Milli Görüşcüler ve Kaplan Hoca yanhlan arastnda buyuk çatışma var. Ikiti Görüş TeşkUâtlan Hoüanda Bölge Başkanı, Stirt in Batman ilçesinden Satih Gök, Uğur Mumcu 'ya ' 'yazm'' diyor, ' 'Herkes duysun. Bu Kaplan Hoca 'nın aramızdan atümasında hayır görüyoruz. Bunun sebebi trancı olmadığımız halde, lrancıhk ithamı altında kalmamızdır. Kaplan Hoca'nın ortaya çıkmast bizim Irancı olmadığtmızı kanıtlamıştv. Semih Gunver Kemal Kaçar'm, ocak 1988'e kadar Avrupa Konseyi içinde laik devlet mefhumuna ve Atatürk Ukelerine bağh kaUhğına dair yazıyı İçişleri ve Dışişleri'ne gonderdi... îslam Kültür Merkezleri'nin 1979 yılında Hagen 'de yaptığı toplantıda konuşanlardan bazıları şunlardı: AP îstanbul Milletvekili Kemal Kaçar, AP Adana Milletvekili Cevdet Akçalı, AP Konya Milletvekili Şaban Karataş, AP Içel Milletvekili Ali Ak... Kemal Kaçar, 12 Eylül 1980 sonrası tutuklandığı zaman, yardımma koşan da yine Cevdet Akçalı oldu. Semih Günver'in, Kaçar'ı aklayan sözlerini Kaçar'ın dava dosyasına koydurmayı başardı. Süleymaneılar'm kontrolündeki Cevdet Akcah Adana eski AP milletvekili, Süleymancılann lideri Kemal Kaçar ile sıkı dostluğunu her zaman korudu. Günver'in sözlerinin Kaçar'ın dava dosyasına girmesini sağladı. Yurtdışındaki tslamcı akımlar yalnız Süleymancılarla sınırlı değil. Milli Görüşcüler ve onlarla hiç geçinemeyen ülkücüler de var. Nurcular da örgütlü ama etkinlikleri ötekiler kadar değil. Yurtdışındaki cami ve mescitler Suleymancılar\ Milli Görüşcüler, Dıyanetçiler, Ülkücüler ve Kaplan Hoca yanlılarınca parsellenmış. Dernekleri ayn, camileri ayn, cemaati ayn. Siyasal ayrılıklar ön planda. 1983 yılı Kuran bayramında Ali Ihsan Hoca'nın yaptığı konuşmaya ne demeli? Ayn camiler, ayn cemaatler: Ali İhsan Hoca kasetleri Hamburg'da "Ali Ihsan Hoca" diye bilinen Ali Ihsan Halisçi'nin ses bandına alınmış vaazlan elden ele dolaşıyor. Konya'nın Beyşehir ilçesi Yazyurdu köyüne kayıtlı 1944 doğumlu Ali Ihsan Halisçi'nin 1983 yılında Hamburg Merkez Camii'nde verdığı vaazda olaylar da çıkmış. Teyp bandmı dinliyorum: Alı Ihsan Hoca konuşuyor: "Kuranı Kerim Allah'ın nizamı ve kanunu ile idare etmezse kafirdir diyor. Ben de kafirdir diyorum. Siyaset midir bu? Laiklik Kuran'da var mıdır? Demokrasi Kuran'da var mıdır? Kuran nizamıdır demokrasi.. Laiklik sistemi Kuran nizamı mıdır?" Ali İhsan Halisçi, cami kursusunu bir siyaset kursusü gibi kullanıp şu goruşu yaymaya çahşıyor: "Aziz miımin, hepimiz vatanımızı, milletimizi terk ederek şuralara geldik. Şu kufur memleketlerinde yeşeren ot gibi yeşeriyoruz. Prostata karşı ne söykmelü Erdoğan Olcayto'nun sahibi olduğu Anadolu gazetesinin orta sayfalan Suleymancı Islam Kültür Merkezleri Federasyonuna aynlmtştı. Oicayto, Kemal Kaçar ile surekli temas haltndeydi. Harun Reşit Tüylüoglu için soruşturma açıldığı zaman Bonn Büyükeiçısı Vahıt Haiefoğlu'nu eleştiren yazılar da yine Anadolu gazetesinde yayımlanıyordu. Harun Reşit Tüytuoğiu 'nun yanı sıra Süleymana hareketin dığer önde gelenleri de Anadolu gazetesinde sık sık yavyorlardı. Hamburg ve Çevresi îslam Kültür Merkezleri Başimamı Nihat Tahran'm aynı gazetede yayımlanan "Üstadmuz Sükyman Hümi Hmahan (KS) Efendi Hazrtüerinden DuydukJanmız ve Gördüklerimiz" adlı yazısımn bir böiümünü aşağıda sunuyoruz, "Dünya seraası yedi tabaka olduğu gibi insanın vucudunda da yedi tabaka seması vardır. 1. Kalp: kımtızı renkte nnri ilatai ile zivalanmıstır. 2. Ruh: Kırmızı renkli nur ile, 3. Sır. Beyaz renkii nur ile, 4. Hafi: Yeşil renkli nur ile, 5. Ahfa: Bevaz, kenannda kahverenkli cemberi vardır. 6. Nafst natika: Turuncn renkli nur ile ziyalanımştır. 7. Nefsi kul: Bunlann cumlesine şamil olan bir renkiedir. 'Kalp' zatı ilabinin nurunun mahallidir. 'Ruh' sıfatı nunda, bu yazı mahkeme dosyasına gırer. Mahkeme dosvasında İstanbul Hukuk Fakultesı'nde gorevlı beş oğretim uyesinin ozel olarak alman "ilnıi mutalaa"ları da yer almaktadır. "Suleymancı"hk alevhıne açılan davada suç oğesi bulunmadığını bıldiren oğretim uyelerı şunlardır: Prof. Dr. Sulhı Donmezer. Prof. Dr. Kayıhan Içel. Doç. Dr. Erol Cihan. Doç. Dr. Koksal Bayraktar. Doç. Dr. E. Yurtcan. Kemal Kaçar ve çevresınin çok yönlu ihşkıleri başarı ile yurutmekte çok hunerli oldukları her olayda ortaya çıkıyor. ilahinin nurunun mahalli. 'Sır' sırrı ehadivyenin teceili ettigi yerdir. 'Hafi'de mabudun bilhakkın nuru mevcuttur. 'A.hfa"da ise mabudu ilahiyenin sırn mevcuttur." Nihat Tarian'ın "Üstadınıı/. Sulevman Hilmi Tunahan (K.S) Kfendi HazreJlerinden İşittiklerimiz" başlıklı bir başka yazısında şunlar vazılıdır. "Bu dunyada zuhur eden bıitun hastalıklar Resulullah Kfendimizin (S.A) mubarek sözJerine riayet edilmediğinden me>dana gelmektedir. Vucudu insanda vazifeli Allahın 384 melaikesi vardır. Dikkat edin, bunlar 385 degii, 384'dur, etendiler. tki tanesi insanın deFi baceüni ifa vazit'esini 'yanı tuvalet kapısında nobet tutmayı' tenezzuten kabul eimişler. Bnnlann mertebesi. bu vazifeyi dzerlerine aldıklanndan dolayı daha yuksek ve daha âii kılınmıştır. İnsanoğlu deFi hacet yapüktan sonra 'Elhamdu Ullahiiezzi ezhebe enniî eza ve afanımin zalık' demeHdir. Bunu tatbik edenlerde 'prosiaf hasJalıgı goriılmcz. Bu sıkıntıdan ferahlığa çıkan kimse bu duavı okuduğu zaman hastalıklardan beri kalnıanın eshabına tevessul etmiş ve yuce şuknı maneviyeyyi ifa elmiş sayüır." Hukumet "Suleymancı akınT'ın voneticilennı mahkemeye vermiştı. Nasıl olsa beklemek daha doğru bir yol olacaktı. Gerçı mahkeme bu Kuran kurslarının Hazine'ye devrine karar vermiştı; ancak bu karar Yargıtay 9. Ceza Daıresi'nce bozulacak ve kararın "Kuran kurslarının Hazine'ye devri" bolumü de kaldırılacaktı. Ulusu hükumetinin duşunduğu ikinci onlem, yurtdışındakı camı ve mescitler ile Kuran kurslarının Diyanet işleri Başkanlığı'nca denetime alınmasıydı. Akla gelen onlem buydu. Ancak, boylece, devlet, yurtdışındakı yurttaşlarına sahıp çıkabılir, "Suleymancılann guçleri de ancak böyie kınlabilirdi" Yurtdışındakı Islamcı akımlar yalnızca "Suleymancılık" ile sınırlı mıydı? Anadolu gazetesinde yayımlanan Suleymancı görüşlerden seçmeler Jön Türkler gibi mi? Elhamdülillah, Allah'ın nızamına, Allah'ın kanununa, Allah'ın dinine sımsıkı sanlıyoruz. Elhamdülillah.. Bu bir övünç meselesıdir. Nasıl ki, 600 kusur sene suren bir Osmanlı Imparatorluğu dışarda dın, mukaddesat duşmanları tarafından nasıl himaye edildiler Jön Turkleri kastediyorum nasıl ki Avrupa'da himaye edildiler. Avrupalılar, nasıl onlara karılarını, kızlannı ikram ettiler, onları aynı yataklarda yatırdılar. Ve boylece 600 kusur sene suren koskoca imparatorluğun içerisine ve bunlan salmak suretiyle, nasıl ki, bu koskoca ımparatorluğu yıktılar ve Allah'ın nizamına mani oldular ise işte bu kufur dıyannda bulunanlara da Allah gerçekten yurek vermış, Allah'a bırer mucahit olarak yarın memleketlerimıze döneceğiz. Şuurlanmış olarak doneceğiz. Ve bizim Kuran'ımızı yırtanların suratlannı yırtacağız, bizim Kuran'ımızı parçalayanların anayasalannı parçalayacağız." Ben bu konuşmayı ses bandından dinlerken tuylerimin diken diken olduğunu hıssedıvorum. Camiler siyaset alanı Camiler, ibadet yerı olmaktan çıkmış birer siyaset alanı olmuş.. Ali Ihsan Hoca, konuşmasında Ataturk'e de dıl uzatıyor ve "kufur memleketi haline getiren kupkuru topraklara ihtiyacımız yok" diye surduyor konuşmasını. Konuşmasının bu yerinde cemaatten biri soze karışıyor: Bir yurttaş bağınyor: "Burada propagandaya yer yok." Bu yurttaşları başkaları izliyor: "Propaganda yeter, hepimiz namaz kılıp gideceğiz." "AUah'ını seven sussun, namazunızı kılıp gideceğiz." Alı Ihsan Hoca, bu gurultulere rağmen devam edıyor: "Biz burada Kuran nizamına sahip çıkılsın istiyoruz. Bu şuuru vermek istiyoruz, bu putperestleri indir aşağıya diyoruz. Allah'ın nizamını kaldırdılar, Allah'ın anayasasını kaldırdılar. Kufiır nizamını getirdiler. Ama bir gıin mutlaka bu nizam gelecektir. Mutlaka birgün Kuran anayasa olarak kabul edilecektir." Ali Ihsan Hoca'nın goruşlerı ile Cemalettın Kaplan'ın göruşleri bu konuda tıpatıp birbirine benzıyor. Nasıl benzemesın ki, 1983 yılı ağustos ayına kadar beraberler. Kaplan Hoca, "Milli Goruş Fetfa Komisvonu Başkam"dır bu tarihlerde. Avrupa Milli Göruş Teşkilatlan Genel Sekreterı Alı Ihsan Yüksel'e Hamburg'ta Milli Göruşçulerin elindeki merkez camiınde Ali İhsan Hoca'nın yaptığı bu konuşmaya ne diyeceğini sordum. Dedim ya, Ali Yuksel çok dikkatli.. Yanıtı şöyle: "Sayın Mumcu, bizim leşkilatımız 1985 yılında kunılmuştur. Bu tarihten onceki olaylar ve konuşmalar bizleri bağlamaz." Ulkücü Suleymancı işbirliği Bir yandan, Islam Kultur Merkezleri'nin Federal Almanya'da "kamu varanna çalışan dernek statusu"nu kazanması için Alman masonlannı harekete geçırirlerken, ote yandan Bonn Büyükelçiliği içindekı muşavır ve ataşelerle kişisel dostluk kuruyorlar ve bunlar olurken de Avrupa'da "Turk Federasyonu" adıyla bilinen ulkucu kuruluşun onde gelen adlarından Incı Kutuk ile birlikte Ulm kentinde ortaklaşa bir bina satın alıyorlardı! "İslam Kultiir Merkezleri", Diyanet işleri Başkanlığı'nı tedirgınliğe surukle>ecek olçude gelişmektevdi. Kuran kurslanna, Turkiye'de bir yonetmelik değişikliğı ile "darbe" vurulmuş, "Sule>mancı" adı verilen Kuran kurslannın uzerlerıne kayıtlı butun mal varlığı bir >onetmelik değişikliğı ile Diyanet Işleri'nin eline geçıvermişti. Suleymancılık akımı, bu "darbe"nin ocünu Federal Almanya'da alıyor ve 1973 yılında kurulan ve "manevi başkanlığı"m Kemal Kaçar'ın yaptığı İslam Kultur Merkezleri aracıhğı ile once camileri sonra da cemaati ele geçiriyordu. Günver'in Kaçar hakkında kanısı Gunver, Kaçar'ın Antalya'da "Laiklige aykın olarak, devletin temellerini din esas ve inançlanna uydurmak" amacıyla orgut kurmak suçundan tutuklanmasından sonra Dışışleri Bakanlığı'na 4.2.1981 tarıhinde bir vazı yazarak Kemal Kaçar'ın Avrupa Konseyi Danışma Meclisi'nde vaptığı konuşmada laiklik ilkesınden soz ettiğini belirtip Kaçar hakkında şu kamsırn yazmaktadır: "Kaçar'ın bu sözleri, cumhuriyette çogulcu demokrasiye, laik devlet mefhumuna bağlılığını ve Atatıirk prensiplerini benimsemiş oldugunu gostermektedir. Sayın Kemal Kaçar. Avrupa Konseyi içinde ocak 1981 ayına kadar sürdürduğü çalışmalarda, daima bu goruşe sadık kalmıştır. Yukandaki hususlann ve ek fotokopinin geregi için Genelkurmay Başkanlığı'na. İçişleri ve Milli Egitim Bakanlıklanna ve Diyanet İşleri Riyasetine ulaştınlmasını saygılanmla musaadelerinize arz ederim.." Camilerde paylaşım kavgası Hayır değildi.. Suleymanalar ile amansız bir kavgava giren Milli Goruşçuler; Milli Goruşçuler ile hiç geçinemeyen ulkuculer de camilerde etkınlik sağlıyorlardı. Nurcular da orgutluyduler. Ancak bu etkinlikleri, Suleymancılar ve Mılh Goruşçuler kadar değildi. Yurtdışında camı ve mescitler, Suleymancılar, Milli Goruşçuler, Dıyanetçiler, Ulkuculer ve Kaplan Hoca yanlılarınca parsellenmış gibi. Dernekleri ayn, Camileri ayn, Cemaati ayn, Bu aynhğın dinsel nedenlerden çok siyasal nedenlerı on planda. Orneğın, "Milli Goruşçuler", 12 Eylul öncesi MSP, 6 Kasım seçimlerı sonunda da Refah Panisı'nden yana olmuşlar Izleyip okudukları gazete Mılîı Gazete Siyasal Partiler Yasası'nda yeı alan >asakları bildiklerı için de sorarsanız "Bizim Turkiye'deki hiçbir parti ile organik bir bağımız ve ilgimiz yok" diyorlar. Ama herkes biliyor ki, Refah Partisı'nden yanalar, Erbakan'ı da çok sevıyorlar. Koln Başkonsolosluğu, Avrupa Milli Goruş Teşkılaıları Gencl Sek İjünver'in sözleri dava dosyasında Buyukelçi Semih Gunver'ın, Cevdet Akçah'ya Kaçar ile ılgili bu yazıyı yazıp Dışişleri Bakanlığı'na gönderdığini söylemesi uzerine Akçalı, bu yazının Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gonderilmesi için kolları sıvar. Konu, Kaçar'ın avukatlanna yansıtılır. Avukatların girşimleri so Diyanet'in önerisi uygulanmıyor Diyanet işleri, tıpkı 1971 yılında yapıldığı gibi ad değıştirıp "pansi>on" ya da "yurl" adlarını alan Kuran kurslanna el konulmasını onenyor; ancak hukumet bu onerıyı uygulamıyordu. SCIRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle