23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MART 1987 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/11 soğuk sü (Baştarafı 1. Sayfada) siz bir tarihe kaldı. Türkiye ile İran arasında daha önceden hazırlanan senaryoya göre, Ticaret Bakan Yardımcısı Vehaci Türkİran Karma Ekonomik Komisyon toplantısının hazjrlıkları için Türkiye'ye gelecekti. Bu hazırlık toplantılannı önümüzdeki hafta Nabavi ile Devlet Bakanı Mustafa Tjnaz Titiz arasında yapılacak karma görüşmeler izieyecekti. Daha sonraki bir tarihte de İran Başbakanı Musavi Ankara'ya gelecekti. Gerek Türk, gerek franlı yetkililer dün bu ziyaretlerin ertelenmesini Başbakan Özal'ın Türkiye'ye dönüşünün gecikmesiyle açıkladılar. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yalım Eraip, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, "tran tarafı, öteden beri Başbakan Sayın Turgut ÖzaJ'ı Türkİran ekonomik ilişkilerinin miman olarak görmektedir. Öntimiizdeki karma ekonomik komisyon toplantısında alınacak karariar ve bunlann süratle tatbiki konusunun önemini de dikkate aJmak suretiyle, Ağır Sanayi Bakanı Nabavi'nin Sayın Başbakan tarafından da kabul edilmesi ni sağlayacak şekilde Sayın Başbakan'ın yurda dönüşlerine yakın bir tarihe kaydırmak şeklindeki tran önerisi tarafımızdan da uygun bulunmuştur" şeklinde konuştu. İran'ın Ankara'daki tran Büyükelçiliği yetkilileri de dün aynı doğrultuda konuştular. Bir Iranlı diplomat "Türkiye Ue tran arasındaki ekonomik ziyaretler bep Başbakan Özal Ankara'dayken yapılmıştı. Başbakan'ın ABD'den dönüşii ertelenince biz de heyetlerin gelişini erteledik" dedi. Buna karşıhk Başbakan özal'ın ABD'den dönüşünün gecikeceğinin bir haftadır bilindiği ve geçen hafta erteleme gereği duyulmadığı dikkate ahndığında İran tarafının getirdiği gerekçe üzerinde soru işaretleri belirdi. Bu çerçevede diplomatik çevrelerde1 Türkİran iiişkilerinin kaderinin belirleneceği programın tümüyle ertelenmesinin gerisinde İran'ın Türkiye'nin Irak'taki harekâtına duyduğu rahaisızLğın yattığı öne sürülüyor. Hatırlanacağı gibi, İran Dışişleri Bakanlığı Türkiye'nin Irak 1 taki hava harekâtının hemen ertesinde bir açıklama yaparak operasyonu eleştirmiş ve Türkiye'yi "Müslııman Kürt halkına saldırmakla" suçlamıştı. Bu arada İran Radyosu ve gazeteleri de harekât konusunda eleştirel bir yayın kampanyası başlatmışlardı. Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yaparak İran'ın tepkisini "art niyetli def ilse, sübjektif bir davranış" olarak nitelendirmişti. Belirsiz bir tarihe ertelenen Türkiyeİran 5. Dönem Karma Ekonomik Komisyon toplantılannda iki ülke arasında beliren bir dizi ekonomik ve ticari sorunun eie alınması bekleniyordu. Beraberinde özel ve. resmi kesim temsilcilerinden oluşan 90 kişilik bir heyetle birlikte dün Ankara'ya gelmesi gereken İran Ticaret Bakan Yardımcısı M Vehaci tarafından başlatılacak görüşmeler, 1 gelecek hafta başında Türkiye ye gelecek İran Ağır Sanayi Bakanı Behzad Nabavi tarafından sürdürülecek ve iki ülke başbakanları tarafından noktalanacaktı. Türkİran KEK görüşmelerinde olası gündem başlıkları şöyle olacaktı: 1. Dış ticaret: Başbakan Turgut Özal'ın geçen yıl Tahran gezisi sırasında konulan 2.5 milyar dolarlık karşılıklı ticaret hedefınin çok aitında kalındı. 1986 yı. lının iik 10 aylık kesinleşen verileri, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 1 milyar dolan aşamayacağmı gösterdi. Dış ticaret hacmindeki bu ciddi düşüşte petrol fiyatlanndaki gerileme kadar ithalat miktarındaki azalma da etken rol oynadı. 1985 yılında İran'dan ithai ettiği petrole 1.2 milyar dolar ödeyen Türkiye, 1986'da İran petrolü için sadece 214 milyon dolarlık bir fatura ödedi. 1985'te îran'dan 5.7 milyon ton petrol çeken Türk tarafı, 1986 yılında bu ülkeden 1.8 milyon tonluk bir petrol ithalatı yaptı. Türkiye ile ticareti petrol dışı ürünlere kaydırmayı hedefleyen 1 İran yönetimi geçen yıl Türkiye nin İran'dan petrol dışı 500 milyon dolarlık ithalata gitmesini önerdi. Türk tarafı bu öneriyi olumlu karşılamakla birlikte, dış ticaret rakamları bu yönde herhangi bir canlanmaya işaret etmedi. İran heyetinin KEK toplantılarında Türkiye'nin petrol dışı ürün ithalatına başlaması yönünde ısrarlı bir tavır izlemesi bekleniyordu. 2. Boru batlan: İran tarafı görüşmeleri 1.5 yıldır süren petrol ve doğal gaz boru hatlarına ilişkin olarak Türkiye'den kesin yanıt bekliyor. Türkiye'nin İran yönetimine, söz konusu iki hattan çekeceği petrol ve doğal gaz miktarını bildirmesi gerekiyor. 3. Müteahhitiik hizmetleri: İran tarafı, ortaklaşa kurulacak taahhüt şirketlerinin gerek iki ülkede, gerekse üçüncü ülkelerde faaliyet göstermesini talep ediyor. İranhlar özellikle baraj ve sulama projeleri üzerinde duruyorlar. Bu arada, İran'la görüşmeleri yürütecek Türk heyetine başkanlık edecek olan Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz'in dün başkent dışında olması da dikkati çekti. Paraya da olaganüstü hal ilanı Ekonomi Servisi Istanbul da iki gün tatil ilan edilmesi para piyasalarında kargaşaya ve "olağanüstü hal" ilanına yol açtı. a.a!nın haberine göre Merkez Bankası, iki günlük latil nedeniyle İstanbul'a ait olup ödeme süresinin son günü ibraz edilenler dışındaki taşra çeklerinin takas odası açılana kadar takasa alınmaması yönündeki talimatı bankalara iletirken, KöprüKeban gelir ortaküğı senet ödemeleri Istanbul'da yapılamadı. İstanbul SebzeMeyve Hali'ne mal gelimi ise normalin üçte biri seviyesine düştü. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Rüştü Saraçoğlu, a.alya yaptığı açıklamada, İstanbul'daki banka şubelerinin kapalı olduğunun Merkez Bankası yurtdışı temsilcilikleri aracılığıyla Türkiye ile iş yapan bütün bankalara 1 GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) lanacağız, yani şöyle: "Bay Pas." Pas, dilimizde çeşitli anlamlara gelir. örneğin futbol maçlarında fuibolcuların topu birbirlerine vermelerine "pas verrmk" denir. Bu anlamda özal'a 12 Eyiül öncesi ve sonrasırtda kimler pas vermiştir. Pas verenler hangi takı/nm oyuncusudurlar? Pas niçin verilmiş, nasıl verilmiştir? Ve Özal kendisine "Coza alanı içinde verilen bu paslan 6 Kasım seçimlarinde nasıl gole çevirmiştir?" Bay Pas Bayramı, bu bakımdan çok önemlidir. Her bayramın "arifesi" olduğu gibi bu Bay Pas Bayramının da elbette bir arife günü olacaktır. Arife günü, Sayın özal'ın "MaJyetindeki heyet ite birlikte" Türkiye'den ayrılıp Amerika'ya gittiği gündür. Bu bayramın arifesinde işadamları yanlarına hanımefendilerini de alarak Houston'a gitmelidirler. Bay Pas Bayramı gecesi edilen dualar, batan şirketlere ve batacak bankalara da iyi gelecektir. Bay Pas Bayramının ikinci anlamı, doğrudan doğruya Sayın Özal'ın uyguladığı ekonomik modelden kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi, liberalkapitalizm, bu öğretinin kuruculan tarafından "Bırakınız yapsınlar, bırakmızgeçsinler" biçiminde özlü birslogana indirgenmiştir. Sayın Ozal, Türkiye'de "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" kuramının son derecede başarılı ve yetenekli bir uygulayıcısıdır. Türk liberalizminin babasının kapitalizmin anavatanında geçirdiği bypass operasyonu bu bakımdan da "Bay Pas Bayramı" olarak değerlendirilmelidir. Sayın özal, gerçekten bu açıdan da "Bay Pas" adını almaya layıktır. Bu bayramda neler yapılmalıdır? Bu bayramda herkes "Teleuydu" aracılığıyla Amerika^ daki yakmlarıyla görüşmelidir. Nasılsa bu gibi görüşmeler sudan ucuz hale gelmiştir. Ayrıca, hasta olanlar bu bayram nedeniyle ellerine ne geçerse telefon, telsiz, radyo, televizyon bu araçlarla millete seslenmelidirler. Çünkü Bay Pas Bayramı, aynı zamanda sağlık sorunlannın propaganda bayramıdır. Ayrıca bu günde herkes Sayın Özal'ın evi önünde toplanmalı ve hep birlikte, "Millibiriik ve beraberlik ruhu içinde" coşkuyla "Arım Balım Peteğim" şarkısını söylemelidir. Milletlerin tarihinde kutlanacak çok az gün vardır. Özal'ın Amerika'ya gidişi, dönüşü, ameliyata karar verişi, ameliyattan hiç korkmayışı, "Dünyanın dua üzerinde durduğunu" açıklaması, ameliyat sonrası söylediği ilk söz, sorduğu ilk soru, teleuydu aracılığıyla Bakanlar Kurulu'na katılışı, ameliyattan hiç korkmayışı, ayrı ayrı günlerde anavatanda, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde, dış temsilciliklerimizde törenlerle kutlanmalıdır. Ankara'da düzenlenecek törene, Özal'ın temsili bir büstü işadamlan tarafından hastane odasından alınıp, parti merkezine getirilmeli, ticaret ve sanayi odaları önünde, partililer günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapmalıdır. "Bay Pas Bayramı", Türk milletine, özel ve güzel sektöre, hür teşebbüse, esir teşebbüse, nazlı sermayeye, narin işadamına, azgelişmiş demokrasiye, alaturka kapitalizme, arabesk liberalizme, eşiktekıne, beşiktekine, çayırdakine, bayırdakine, ayrılana, kayrılana, atan sektöre, batan sektöre hayırlı ve uğurlu olsun efendim. duyurulduğunu bildirdi. Saraçoğlu, döviz ödemelerinin Ankara ve İzmir'deki şubeler aracılığıyla yapılması için önlem alındığını, buna rağmen gecikme olursa uluslararası bankaların "endişelenmemelerinin" istendiğini ifade etti. Ödemelerin aksamaması için her türlü tedbirin alındığını söyleyen Saraçoğlu, Interbank ışlemlerinin sürdürüldüğünü, reeskont kredilerinin geri ödenmesinin ise iki gün ertelendiğini kaydetti. Saraçoğlu, "Bankaların herhangi bir nakit sıkıntısı çekmemelerini saglamak amacıyla Interbank'taki işlemlerin gec saatlere kadar sureceğini" bildirdi. MerRez Bankası Başkan Yardıması, nakit talebinde bulunan bankaların takas borçlannın karşılanabilmesi için Merkez Bankası'nca iki günlük kredi kullan dınlması kararının aiındığını da söyledi. TATİLDE PROTESTO YOK Bankalar Birhği, vadesi dün ve bugun olan senetlerin yarın ödenebileceğini bankalara duyurdu. Bu durumda iki günlük tatilde müşterilerin senetleri protesto olmayacak. Tatil nedeniyle senet ödemelerindeki gecikmelerde fa\z alınmayacak. Merkez Bankası'nın İstanbul Türk Lirası Şubesi bugün sadece bankalararası işlemler ve takas işlemleri için açık bulundurulacak. Diğer bankalar da aynı işlemler için eleman çalıştırabilecekler. Bu arada ücretlilerin vergi iadesi beyannamelerini çalıştıkları yerlere verme süresi de 11 mart çarşamba akşamına kadar uzatıldı. Uzatma kararı Vergi Usul Kanunu'na göre verildi. Vergi Usul Kanunu, beyanname verme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde sürenin resmi tatili izleyen iş gününe kadar uzatılmasına olanak sağlıyor. Böylece, vergi borçları ile Ve'raset ve Intikal Vergisi beyanname süresi de, dün dolanlar için 11 marta kadar uzatılmış oldu. SEBZEMEYVE Yoğun kar yağışı nedeniyle İstanbul Sebze ve Meyve Hali'ne cuma gününe kadar mal gelmeyişi ve halin dün açılmasına karşın çeşitli ulaşım zorlukları yüzünden manavlann mal çekemeyişi, İstanbul'da bazı bölgelerde geçici yaş meyve ve sebze sıkıntısı yarattı. Günlük 1100 ton civajnuiüHaJ gelen İstanbur Hali'ne dün, ancak 300 ton dolaylarmda mal gelebildi. Hal yetkilileri, "Mal gelimi nin önümüzdeki birkaç gün içinde eski düzeyine ulaşacağını tahmin ediyoruz. Aynca alışveriş yapılabilmesi için, ulaşım güçlüğii nedeniyle hale erken saatlerde gelemeyenlerin olacağını düşünerek. mesai saatimizi 15.00'ten 17.00'ye kadar uzattık" dediler. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, olumsuz hava koşullarının tarım üreticisini zarara soktuğunu söyleyerek, "Hükümet. üreticinin banka borçlannı ve farımsal faiz borçlannı ertelemelidir" dedi. Kar'ın İNCELEME Içişleri Bakanı Yddtnm Akbulut, Açıkyol köyündeki incelemeleri sırasında S kişinin öldürüldüğu kanlı baskmın gerçekleştirildiği evlere de girdi ve köylülerle konuştu. Zaten oldukça bakımsız ve birer tas yığını halindeki evler, silahlı baskmın ardından tam bir harabeye dönüşmüş, kan ve yanık kokusu da ortahğı kaplamış durumdaydı. (Fotoğraf: RIZA EZER) (Baştarafı 1. Sayfada) lihdamı varatan kesimiz. istanbul ve Marmara Bolgesi Türk sanayiintn can damandır. Biz de^lete en fazla vergiyi ödediğimiz halde, şu günlerde bunun karşıuğını göremedik. Belediyenin bizmetleri aksadı, elektrik anzalan uzun süre giderilemedi, ulaşımda belediye çok yetersiz kaldığı için fabrikalann kapdanna kilil vurmak zorunda kaldık." Sanayicilerin büyük bir kesimi adlannın belirtilmemesi kaydıyla bu şekilde yakınırlarken. dinsel inançlan ağır basan bir azınlık grup, "Ne yapalım, Allah'ın takdiri, kallanmak zonındayız" demekle yetindi. Günde 25 milyarlık üretim kaybına, ticari kesimin kaybı da eklendiğinde rakamlar daha da kabarıyor. Thracatçılar ise, bir haftadır ihracatm durduğunu, yüklemelerin yapılamadığını, hammadde girişinin aksadığını hatırlatarak, ihracat taahhütlerini yerine getiremeyenleri dış ülkelerdeki alıcılara karşı koruyan ve ceza mekanizmasının işletilmesini onleyecek bir düzenlemenin gereğine işareı ediyorlar. Karlı günlerin ihracatta hangi boyutta maddi kayba yol açtığı konusunda görüslerine başvurduğumuz Dış Ticaret Derneği Başkanı Mustafa Süzer, "Türkiye'nin ihracatını 36S'e bölüp 10'la çarparsanız zanun bulursunuz" dedi. Mustafa Süzer'in dediği yoldan hesap yapıldığında yaklaşik 200 milyon dolarlık (160 milyar lira) bir rakam ortaya çıkıyor. Süzer, et gibi, yaş meyve sebze gibi malları ihraç edenlerin zararlannın buyük olduğunu, bu malların yollarda beklerken bozulabildiğini hatırlattı. İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde 25 milyarlık günlük üretim kaybı rakamı ise yaklaşik şoyle elde ediHyor: istanbul Sanayi Odası verilerine gore, İstanbul ve Marmara Bölgesi'nde faaJiyette bulunan 6500 İSO üyesinin yıllık uretimlerinin parasal değeri yaklaşik 6 trilyon lira. Bu rakama yuzde 30 bir ilave yaparak, İSO'ya kayıtlı olmayan kuçük sanayiciyi de eklemek gerekiyor. Böylece elde edilen 7.8 trilyon lirayı 300 iş gününe böldüğumuzde ise karşımıza 25 milyarlık rakam çıkıyor. Konu ile ilgili olarak görüslerine başvurduğumuz Turk Sanayici ve Işadamları Derneği TÜSİAD'ın Başkanı ömer Dinçkok, şunları söyledi: "İstanbul ve çevresinin şiddetli kıştan etkilenmesi, urctimin tamamen durmasına yol açmıştır. Bu bölge Türkiye'nin çok önemli bir üretim ve vergi giicünu temsil etmektedir. Devletin ve belediyenin hızmetlerindeki aksaklık apaçık ortadadır. Iemennim, bu hava şartlannın bittiği gün, belediyenin ve kamunun tam bir gayret gostererek çahsma orlamını derhal normale donüşturmeleridir. Bunun başında ulaşımdaki aksaklıklann ve sık sık uzıın sureli elektrik kesintilerinin onlenmesi gelmekledir. Tum ekonomik fonksiyonlann en kısa zamanda normale dönmesi konusunda belediyenin ve kamunun gayretlerini bekliyoruz." Suriye'ye yumıışak mesaj (Baştarafı 1. Sayfada) Cumhuriyet muhabiri Turan Yılmaz'ın bildirdiğine göre, İçişleri Bakanı YıJdınm Akbulut, dün Mardınin Nusaybin ilçesine bağlı Açıkyol köyüne giderek incelemelerde bulundu. Beraberinde Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Hulusi Sayın, 7. Kolordu ve Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Aşir Özözer, Emniyet Genel Mudür Yardımcısı Ümil ErdaJ ve Mardin Valisı Alaatlin Turhan ile birlikte köye gelen Akbulut, 8 kişinin öldürülduğü ve 2 kişinin de yaralandığı köyde, olayın görgu tanıklanyla görüştü ve bilgi aldı. Yıldırım Akbulut gazetecilerin sorulannı da yanıtlarken bölgede sayıları 300400'u bulan bölücu eylemcilerin yanı sıra Gune> sınırlanmızdan da bazı unsurların giriş yaptıklarını anlattı. Eylemcilerin daha önceden de Türkiye'ye girmiş olabileceklerini kaydeden Akbulut. "Şu ya da bu noktadan geçtiler diyebilmek mumkun değil. Fırsat buldukça Irak ya da Surive sınınndan giriyorlar" dedi. Bakan Akbulut, bu geçişlerin önlenmesi amacıyla çalışmaları başlatılan fiziki engel sistemini Guney sınır bolgesine yaymak amacıyla çalışmaların arttınlacağına değindi, bunun arazi yapısı oldukça olumsuz olan Irak sınırında da oluşıurulmasına hız verildiğini bildirdi. Bakan Akbulut, bölgede yeni sistemlerin de oluşturuiabilecegini belirtirken, kısa zamanda bolgenin ulaşım sorununun çözümlenmesi, araziye uygun kara ve hava taşıtı sağlanması. havadan uçaklarla kontrol yapılması üzerine çalışüdığını söyledi. Bakan Akbulut, kara taşıtları yanı sıra helikopter sayısının da arttırılacağım ve dağlık alanların helikopter ve maket uçaklar yardımı ile kontrol edilmesinin sürdürüldüğunu bildirdi. Akbulut, Hakkâri'de gerçekleştirilen operasyonlar nedeniyle Suriye sımnna doğru kayan bölücu unsurların buradaki operasyonlar sonucundz &<uıâ <.ç bölgelere kayabilecekkri gibi, sınırdan çıkabilecekleruı de vurguladı. Yıldırım Akbulut bir soru üzerine şunları söyledi: koyu kontrolunda tutt'uğu belirtilen Yıldırım ailesinin yaşadığı Pınarbaşı köyune bir operasyon düzenleyen güvenlik kuvvetleri bu köyde Kılep Yıldınm, lsmail Yıldırım, Necdet Yıldınm ve Ali Yıldınm adındaki şahıslan gözaltına aldılar. CtZRE'DE DÜKKÂN TARANDI Cizre muhabirimiz, dün öğle saatlerinde Cizre'de bir dukkânın, kimlikleri belirlenemeyen kişiler tarafından silahla tarandığını bildirdi. Edinilen bilgilere göre, dün saat 14.00 sıralarında Cizre'de Nusaybin Caddesi'nden hızla bir otomobille geçen kimliği belirsiz kişiler, kaldırım kenanndaki bir dukkâna yaylım aıeşi açtılar. Olayda, ölen ya da yaralanan bulunmadığını bildiren ilgililer, kaçan saldırganların aranmasına başlandığını söylediler. Olayın bölücu bir örgütün eylemi mi yoksa kişisel bir düjmanlıkıan tm kaynaklandıgı yolundaki soruşturma sürdürülüyor. YUMUŞAK MESAJ Ankara Cumhuriyet Bürosu'nun haberine göre, Açıkyol baskını olayından sonra Suriye nezdinde yapılan girişim ve İçişleri Bakanı Akbulut'un konuşması kamuoyu ve siyasi çevrelerinde butün dikkatlerin Suriye'ye çevrilmesine yol açarken, Dışişleri Bakanlığı dun bu görüntuyü değiştirmek ihtiyacını hissetti \e Suriye'ye yumuşak bir mesaj gönderdi. Dışişleri Bakanlığı'nın dünkü açıklamasında Açıkyol köyunde girişilen kanlı baskın olayıyla ilgili olarak Suriye nezdinde yapılan girişımin, "Bu ülkeji suçlamayı amaçlafnadığım" duyurdu. Dışişleri Sozcüsu Yalım Eralp'ın gazeıecilerin bir sorusu üzerine yaptığı açıklamada Suriye Büyükelçisi Abdülaziz El Rıfai'nin önceki gun Dışişlerine cağrılmasının, "Suriye'nin de kendi bölgesinde bu gibi unsurlann melce bulmasını önleraeye yönelikti" denildi. BRÜKSEL THY'DE EYLEM Brüksel muhabirimiz Hadi Lluengin'in bildirdiğine göre Belçika'nın başkenti Bruksel'de, dün bir grup aynlıkçı, aileleriyle birlikte THY bürosunu bir süre işgal ederek sloganlar attılar. Amaçlarının, Güneydoğu Anadolu'daki bölücu gruplara karşı girişilen operasyonlan kınamak olduğunu söyleyen, sayıları 25 civarındaki kişiler, büronun camlarına çeşitli sloganlar içeren afişler yapıştırdılar. Afişlerde, "Kahroîsun faşist Türk devleti", "Kürdistan, Türk Ordusu'sa mezar olacak" gibi sloganlar yer aldı. HoJianda'nm başkemı Amst«damda da THY binasını bir süre işgal eden bölücüler, slogan atıp bildiri dağıliıktan sonra olay yerini terkettiler. ATfNA'DA BASIN TOPLANTISI Öte yandan Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in bildirdiğine göre, Atina'da bulunan bazı PKK üyesi mülteciler, duzenledikleri bir basın toplantısıyla, adı geçen örgütün 5 martta Ceylanpınar'da traktörlere karşı giriştikleri saldınrun ve 4 martta bir jandarma erinin şehit edilmesinin faili olduğunu açıkladılar. Basın toplantısını düzenleyen kişiler, ilkbaharda, örgütün eylemlerinin daha da artacağını ve yapılması planlanan yeni eylemler için 2 milyon Alman Markı yardım toplandığını da söylediler. Özal'ın yarın taburcu olması bekleniyor Houstorfda olağanüstü güvenlik önlemleri ŞEBNEM ATtYAS HOUSTON Türkiye'nin Irak topraklannda giriştiği sınırlı hava harekâtından sonra Başbakan Turgut Özal ve eşi için Houston'da aiınan güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı. Bu arada Özal'ın hastaneden taburcu edildikten sonra derhal Türkiye'ye donmesi ihtimali yeniden guçlendi. Ancak Başbakanlık Danışmanı Selim Egeli, Özal'ın yarın taburcu edilebileceğinı, yine de bunun kesinlik kazanmadığını söyledi. Özal'ın çevresinde sıkı güvenlik oniemleri alındığı resmen açıklanmamakla birlikte, hastanedeki korumaların artması bunun açık bir kanıtı olarak değerlendiriliyor. özal'ın gazetecilerle pazar akşamı yiyeceği yemeğinProf. Michael Debakey'nın "Houston dışında olması nedeniyle" ıptal edıldiğinin açıklanmasına rağmen Debakey'nin hafta sonunda Houston'dan hiç a> rılmadığı ortaya çıktı. Kuşkulann artması üzerine önceki gunku basın toplantısında gazetecilerin ısrarlı sorulanna yanıt vermek zorunda kalan Başbakanlık Danışmanı Selim Egelı, "Son Irak olaylan nedeniyle bir güvenlik arOşı olmuşsa bu son derece normaldir. Başka bir neden aranması gerekmiyor" dedi. Ote yandan Başbakan'ın eşi Semra Özal ve Başbakanlık heyetinin kaldığı Marriott Oteli'nde önceki gün meydana gelen bir olay da otelin guvenliğinin Özal için ne derece yetersiz olduğunu ortaya çıkardı. Otelin' II. katma çıktığı belirtilen kimliği bilinmeyen bir şahıs, temizlikçilerden birini boş bir odaya soktu, elini kolunu bağlayıp cebindeki bütün maaşını aldıktan sonra yine geldiği gibi elini kolunu sallayarak otelden çıktı. Bu durum Başbakanlık ekibinde otelde güvenlik onlemlerinin çok yetersiz olduğu inancını doğurdu. Otelin güvenlik örgütu de derhal alarma geçirildi. Şu anda Semra Özal'ın kaldığı katta bir Amerikalı gizli servis görevlisi, iki Türk güvenlik görevlisi kapının dışında bir barikat oluşturdu. Çevrede kuş uçurtulmuyor. Başbakanlık Danışmanı Egeli, daha sonra, Basbakan'ın sağlığirun çok iyi olduğunu, çarşamba günü taburcu edilmesinin duşünülduğünu, bu arada perşembe gunü de gazetecilerle akşam yemeğinden sonra bir araya geleceğini belinti. Egeli, Özal'ın yemeğe Amerikalı ve Türk doktorları davet ettiğini de sözlerine ekledi. SAĞLIK YASA TASARISI HOUSTON'DA Öte yandan yeni sağlık yasa tasarısı Houston'a getirilerek Başbakanın talimatı uyannca Dr. Ismet Karacan'a teslim edildi. Yönetim konulannda uzman olduğu belirtilen Dr. Karacan, tasarıyı okuduktan sonra metinle ilgili belirli noktalan Methodist Hastanesi yöneticileriyle göruşe ANKABA'DAN YALÇIN DOĞAM (Baştarafı 1. Sayfada) İranlı yetkililerin, bakan yardımcısmdan başlayarak, Başbakanlanna kadar uzanan ziyaret programı önce takvime bağlanıyor. Başlangıç tarihi 9 mart, yani dün. En sonunda da nisan ortalarına doğru, Özal'ın da yurda dönmesiyle birlikte İran Başbakanı Musavi'nin Ankara'ya gelişi birkaç ay önceden planlantyor. Dünkü ziyaret TRT'nin haber bültenlerinde yayımlanıyor. Ancak, önceki akşam geç saatlerde tran Dışişleri Bakanlığı, Tahran'da Türk Büyükelçiliği yetkililerine "sürpriz haberi" veriyor "Biz ziyaret programuu erteliyoruz." Çok ciddi bir siyasal tepki Inm'dan. Türkiye'nin Irak smınnda geçen hafta gerçekleştirdiği "askeri operasyona" siyasal bir tepki.. Ankara'da bulunan İranlı yetkililer geçen hafta özel sohbetlerinde aynen şunları söylüyor: "Bu~operasyonun bizim ülkeyle Türkiye arasında bazı sonuçlara yol açması kaçımlmaz hale gekbüir..'" Nitekim, işte şimdiyol açıyor. iran Türkiye'nin Irak sınınnda gerçekleştirdiği operasyona neden karşı? Ana hatlanyla şöyle özetlenebilir: tran da "bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına karşı". Ancak, şu sıralarda Irak rejiminin en büyük muhaliflerinden Barzani'yi yanına almış bulunuyor. Irak'la savaştığı sürece Barzani'yi küstürmek istemiyor. Oysa, Türkiye'nin giriştiği askeri operasyonlar Barzani'yi rahatsız ediyor. O da bu rahatsızhğını Tahran'a yansıtıyor. Türkiye Irak sınırında ne zaman bir askeri operasyona girişse, Tahran her seferinde "Kerkük provası mı yapıyorlar?" doğrultusunda bir kuşku taşıyor ve bundan dolayı tedirginliğini belli ediyor. Tahran'a göre, Türkiye Irak sınırında operasyon yapmakla, •Irak birliklerini rahatlatmış oluyor. Böylece Türkiye sınırında asker barındırmak zorunda kalmayan Irak, Tahran'a göre, askerlerini tran'la savaşılan bölgelere gönderiyor. Böylelikle, Ankara "dolaylı yoldan" Irak'a yardım etm'ış oluyor. lran'ın siyasal tepkisinin altında yatan noktalar böyle özetlenebilir. Bu tepkilerden yola çıkan Tahran, ilk ziyaretin başlamasından on iki saat önce Ankara'ya "programtn ertelendiğini"bildiriyor. Atina ile Ankara (Baştarafı 1. Sayfada) tüması, Ege'nin uluslararası hava sahasındaki keyfi uygulamalar ve Ege^ nin uluslararası sulanndaki bilimsel faaliyetlerin sürekli taciz edilmesi, bu denizdeki Vunan yayılma emellerinin Türkiye'ye yönellilen geçersiz suçlamaiarla ortbas edilmeyecek ornekleridir." Türkiye'nin Yunanistan'ın bir karış toprağında gozu olmadığının en yetkili ağızlardan birçok defa teyid edildiğinı belirten ve bu çerçevede Türkiye'nin "ortak sınırlann ihlal pdilmezligi konusunda karşılıklı güvence verilmesi" yolundaki onerisini bir kez daha hatırlatan Sozcu, şöy!e devam etti: "Yunanistan'ın bu telaşı, Türkiye1 nin Ege'deki hak ve çıkarlannı koruma kararlılığının, bu denizdeki yayılmacı Yunan emellcrine ters duşmesinden kaynaklanmaktadır. Yunanistan'ın Türkiye'ye yonetnigi yersiz iddialar bu yöndeki kararlılığımızı etkilemeyecek ve Ege'yi bir Yunan gölüne dönüşturme gayretlerine fırsat verilmeyecektir." YUNANİSTAN'I.N PROTESTOSL TurkYunan üişkilerindeki tırmanmanın yeni bir halkasmı Atina'nın Turk savaş uçaklarının Yunan hava sahasım ihlal ettiği yolunda dün Ankara'ya bir protesto notası vermesi oluşturdu. Yunanistan'ın notası Ankara'daki büyükelçisi Sotirios Konstantopoulos tarafından Dışişleri Bakanlığı'na iletildi. Notada, 6 mart cuma günü iki Türk savaş uçağınm Midilli Adası bölgesinde Yunan hava sahasım ihlal ettiği belirtildi. Dışişleri Bakanlığfnca dün akşam yapılan açıklamada, "gerçegi yansıtmayan bu iddianın reddedildiği" açıklandı. Bu konudaki anlaşmazhk, Yunanistan'ın 6 millik karasuları sımnna sahip olmasına karşılık, hava sahası sınırında 10 mil iddiasında bulunmasından kaynaklanıyor. Türkiye, jetlerini 10 mil sınınndan içeri sokarak 10 mil iddiasını tanımadığını gosteriyor. Turk jetlerinin 10 mil sınırını delmeleri Yunanistan tarafından ihlal olarak nitelendiriliyor. Ankara ise bu davranışın ihlal olmadığını belirtivor. Sözlü olduk Yazılıya hazırlanıyoruz. SEVİNÇ YILDİR1MTEVFİK ÜÇBAŞ 7.3.1987 BURSA MHP (Baştarafı 1. Sayfada) Yayta, Nail Adan, Hüseyin Simn, Sdim Aydemir, Alpaslan Bayır, Ali Gürsu. Mahmut Gul, Zülfikar Taş, .jevket Ertaş, Rıza Türkcan, Muzaffer Genç ve hhan Karataş. Suç işledikleri tarihte yaşlannın küçük olraası nedeniyle, haklannda ömür boyu hapis cezası istenen 7 samk ise şöyle: Muhsin Çakır, Mustafa Kuş, Hasan Hüseyin Işık, Ziya Karaçam, Hayati Aldı, Uğur Cesur ve Erol Gültutmaz. Askeri savcı, 287 sanık hakkında 3 ila 27 yıl arasında hapis cezası önerirken, 65 sanığın da delil yetersizliğinden beraatlerine karar verilnıesini talep etmişti. Beraatleri istenen MHP üst düzey yöneticilerinin adlan da şöyle: Agah Oklay Güner (MHP Genel Başkan Yardımcısı), Genel Idare Kurulu üyeleri: thşın Kabadayı. Taha Akyol. Tabsin Ünal, Turan Koçal, Avni Çarsancaklı. Hamdi Ayan, Osman Albayrak, Sail Bilgiç Siileyman Surmen, Abdullah Pehlivan. (MHP Gençlik Kolları Başkanı). Milletvekilleri: AU Fua! Eyapoglu, Servel Bora, Fanık Denıiriob ve Yusuf Özbaş. "Dun Dışişleri Bakanımız Suriye Bayukelçisi ile konuyu görüştü. Iyi komşuluk münasebetlerinin devamı, komşu ulkelerin kendi (opraklannda bir öburune zarar verici unsurlann faaliyetlerine meydan vermetnekle tşin ekonomik boyutlarına mümkündur. Biz de komşulanmızdan bunu istiyoruz. Kendi topraklagelince... nnda Türkiye aleyhiode faaliyet gosGeçen yıl özal'ın Tahran ziya leren unsurlara izin vermemeiidirter. reti sırasında büyük gürültü ile Bu, iyi komşuluk iliskilerimizin bir açıkladığı "İran'la bir yılda iki gereğidir. Çünkü bize zarar verirse buçuk milyar dolarlık ticaret mullaka onu en şiddetli bir şekilde hacmine Uişkin anlaşma" aradan cezalaodıracağız. Bu, Türk milletinin geçen bir yılda tam bir fıyaskoyla arzusudur. Komşulanmız bunu iyi sonuçlanıyor. "Ikibuçuk milyar biimelidiıier. İyi komşuiuk iiişkileri dolarlık anlaşma", gerçekleşen ancak böyle sürer." rakamlara bakıldığmda, 800900 Bakan Akbulut, Suriye'nin tavrı milyon dolarda kalıyor. Doğal konusundaki bir soruyu ise, "Surije gaz, petrol hattı, petrol ithalatı, heyeti geçen yilki ziyaretinde bize karşılıklı ticaret, üçüncü ülkeler olumlu yaklaşnuşlardı. Ben yine ümiı de ortak müteahhitlik hizmetie ediyorum ki olumlu yaklaşacaklar" ri gibi "büyük kalemler" yontu şeklinde yanıtladı. Akbulut, yanınluyor ve kâğıt üstünde soluyor. da getirdiği iki milyon lirayı olayda zarar gören ailelere dağıttı. Bakan lran'ın gösterdiği son tepki, zi Akbulut. daha sonra beraberindekiyaretlerin ertelenmesiyle birlikte, lerle birlikte helikopterle Diyarbaekonomik iiişkileri de durağan kır'a donerek oradan Ankara'ya gitlığa itiyor. Yapılan anlaşmalar ti. ancak üçte bir oranında gerçek OPERASYONLAR Önceki hafta içerisinde Ceylanpıleşirken, yapılması düşünülen ekonomik anlaşmalar belirsizli nar'da gerçekleştirilen traktör yakma eylemi nedeniyle başlatılan operasğe gömülüyor. yonlar sürerken, ikinci eylemin ardınDışişleri Bakanlığı'ndan dün dan Suriye sınır bölgesinde bulunan bu konudaki açıklamada ertele askeri birliklerin alarm durumuna menin gerekçesi olarak "Özal'm geçirildiği ifade edildi. Üst düzey asdönüşii bekleniyor" deniyor. keri yetkililer, her iki eylem bolgesin"Resmi açıklama" iki ülke ara de de başlatılan operasyonların kapsında herhangi bir sorun olma samının geniş tutulduğuna işaret ededığı, "basit bir ertelemenin " söz rek, eylem bolgeleri arasındaki alakonusu olduğu görüntüsünu ve n'.n operasyon bolgesine dahil edildiğini belirttıler. rerek, olayı geçiştirmek istiyor. KLŞKL'LAR Oysa, "resmen" bu tezi savuOte yandan Açıkyol köyune karşı nan Dışişleri Bakanlığı, "resmi gırişilen kanlı baskının, bu köyde yaobnayan" biçimde Tahran'ın tepşayan koruculardan Fikret Aslan'ın ki gosterdiğini kabul ediyor. Tah mensup olduğu Aslan ailesi ile, char ran'ın siyasal tepkisine rağmen, köyleri elinde tutan Yıldırım ailesi "ertelenen uyaretler belli bir süre arasındaki bir husumetten de kaysonra yine de gerçeklesebilir", naklanmış clabıleceği yolunda so\ancak sisler arkasında çok şey lemiler de ortaya atıldı. Yaklaşik 3035 bın nufusa sahip ve 20 kadar beklememek koşuluyla.. şişleri, bu konuda sessiz bir tutum takınırken, Milli Savunma eski Bakanlarından Hasan Esal Işık, bir açıklama yaparak hukümetin tutumunu eleştirdi. Işık, "Şimdi ögreniyoruz ki, Yunan hukümeli kıta sabanlığıyla ilgili Bern Anlaşmasını fiilen iblal etmekleymiş. Bir hukümet için böyle bir olaydan haberdar olmamak, gerekli (edbirieri aimamaktan da vahim bir durumdur" şeklinde konuştu. Hasan Esat Işık. "Yunan hukümeti kendinde Ege'de îstedîğî yerde araşlırmalar yaptırma hakkını gördügünü ilan ettiğine göre, Türk hükumeti de Ege'de kendine ait olduğunu iddia ettiği yerierde gerekli araştırmalara >eniden başlamalıdır" dedi. Işık, Türkiye ile ABD arasındaki Savunma ve Ekonomik Işbirliği Anlaşması'yla ilgili protokolun imzalanmasının, Ege'deki durum açıklık kazanana kadar ertelenmesini de istedi. DIŞİŞLERİ'NİN AÇIKLAMASI Bu arada, Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlıklan arasındaki "acıklamalar savaşı" dun de sürdu. Dışişlerinin kıta sahanlığı sorununun çözumünde doğal uzantı kavramınm da esas alınması gerektiği yolunda yaptığı açıklamaya Yunan Hükümet Sözcüsü, "Türkiye'yi, Ege'de yayılmacılıkla" suçlayarak yamt vermişti. Dışişleri Sözcüsü Yalım Eralp, Atina'nın yanıtına dün yeni bir açıklamayla karşıhk verdi. Eralp, "Yunan Hükümet Sözcüsü'nün yeni keşfedilmiş gibi Ege kıla sahanlıgı uyuşmazlığının çözümü için Uluslararası Adalet Divanı'r.a , gitmekten söz etmeye de>am ertiğini" belirterek, "oysa daha önce de açıkladığımız gibi, bu konu Türkiye ile Yunanistan arasında etraflı şekilde eie ahnmış, Divan'a nasıl. ne amaçla ve hangi koşullarda gidilebileceği üzerinde mutabakat saglanmıştır. Yunanistan'ın bu hususu halırlaması yararlı olur" dedi. "KARARLIYIZ" "Doğal uzantı"nın kıta sahanlığı kavramının başlıca unsuru olduğunu belirten Dışişleri Sözcüsü, "Yunanislan'ın, bunu belirten Türkiye'yi yayılmacılıkla ilham ederken aslında Ege'de kendi yayılmacı politikasını gizlemeyeçalışügım" belirterek, Yunanistan'ın "yajılmacı da>ranışlanm" şoyle sıraladı: "Keyfi Yunan kıta sahanlığı iddialannın yanı sıra, Dogu Ege adalannın yasa dışı silahlandırılması, hukuk dışı 10 millik hava sahası iddiası, askeri tatbikatlara güçlük cıkar ABD, 7'ye 10 Bakanlar (Baştarafı 1. Sayfada) lu'nun tavsiye kararı göriişülecek. Aynca toplantıda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde meydana gelen son olayların da eie alınması bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ali Baransel konuya ilişkin sorulan yamtlarken, anayasanın 120. maddesinin olağanüstü hal ilanı konulannda Bakanlar Kurulu'na Cumhurbaşkanının başkanlık etmesini hükme bağladığını anunsattı. Cumhurbaşkanı Evren'in bu yetkiyi kullanarak kurula başkanlık edeceğini belirten Baransel, şunları söyledi: "Bir siyasi parti genel başkanı tarafından söylenen ve kamuoyuna da yansıyan 'Başbakanın yerini Cumhurbaşkanırun doldurması' şeklindeki ifadenin, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın o genel başkanın da bizzat belirttikleri gibi kastı aşan bir değerlendirmeye tabü tutulmak istendiği göriilmektedir. Bilindiği gibi, yasalar Başbakanın olmadığı hallerde o makamın aynı yetki ve sonımluluklarla Başbakan Vekili tarafından yürütülmesini ongörmektedir." Cumhurbaşkanı Evren, böylece ilk kez Başbakan Turgut Özal'ın yokluğunda Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmiş olacak. (Baştarafı 1. Sayfada) timini bu konuda eleştiren konuşmasının metnini henüz görmediğini söyleyerek, "Türkiye ve Yunanistan'la ilişkilerimizde dengeii bir yaklaşunınuz var" biçiminde konuştu. Sözcü, Yunanistan'ın ABD'nin iyi ve eski bir müttefiki olduğunu bildirerek, "İkiii iliskilerimizin adım adım düzelmesi için Yunanistan hükümeti ile birlikte çalışma taahhüdiimüze bağlıyız" dedi. Çaresizlikten göçe 6evet' (Baştarafı I. Sayfada) ra Orman tşletme Müdürlügü'nce posta ile gönderilen anket formlannıo muntar ve iki uyenin huzurunda bütün köy halkının imzaJan alınarak tasdik edildikleri ve anketin tamamlandıgını belirledik. Ankete katılan köylülerin gene herhangi bir baskı ve zorlama olmadan, kendi isteklerinc göre cevap verdikleri, cevaplann büyük böiümünün, göç etmek istenildigine Uişkin otduğunu saptadık. Daha sonra anketin sonuçlannın posta ya da elden Orman İşletme Müdıirlüğü'ne teslim edildigini görduk." Raporda, Tunceli köylüsünün büyük çoğunluğunun "göçe evet" dediklerine de işaret edilerek, bunun gerekçesine de yer veriliyor. Tunceli halkının, hükümet ve devlet desteğinden yoksun bırakıldığı, baskı ve zorlamalardan yıldığı, ayrıca kendilerine 2. sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını belirttikleri, bu nedenle bu ortamdan uzaklaşarak kunulmayı amaçladıkları belirtilerek şöyle deniliyor: "Halk bugiine kadar hükümet ve devletten hizmet, yakınlık ve yardım gormedikJerini, üvey evlat muamelesi yapıldıgını soylüyor. Konuştuğumuz yuzlerce Tuncelili yurttaş 'Valisi gelcu ııjjedj, jdndarması, polisi geldi flşledı. Dayak attı, baskı uyguladı' diyor. Güvenlik güçlerinin olur olmaz zamanlarda evlerini basarak, sorgusuz sualsiz yatak odalanna kadar girdiklerini, polisin provokasyon için olaylar çıkanp bunlan kendileriue yüklemeye çalıştıgını, haklannı arayamadıklannı, dayak ve işkeoceden yıldıklannı anlatıp dert yanıyorlar. Nüfus cüzdanlannda itenccU yazanlann jiizüne tüm kapüann kapandıgını, işe abnmadıklannı belirtiyoriar. Göçe evet demekle bu durumdan kurtulacakJanm ummaklndııiar." Raporun son bölümünde, göç Önerilen illerin "cazip yerieşim bötgeJeri" oiduğuna da dikkat çekilerek, halkın "cileli yaşamdan kurtulmak için'' göçe evet dediklerine işaret edüiyor. SHP heyetinin başkanı, Tunceli Miüetvekili Yıldınm, Tunceli'de yapüklan çalışmayla ilgiii görüşlerini anlatırken, olayın tümüyle Tunceli Uine yönelik olduğunu belirterek, şoyle dedi: "Basın ve SHP olaya el aüoca, örtbas etmek için diğer illere de tebligat yapıldıgını düşünüyorum. Amaç Tunceli'yi yok etmeye yöneüktir. Nüfusu zaten 152 bine inmiş Tuncelinin yansı göç ettiği takdirde Tuneeli küçük bir Uçe kalacaktır." Yıldınm, araştırrnaJarı sırasında "tüyler ürpertici" konulann kendilerine aktarüdığını, heyetteki diğer arkadaşlannın "nutlcu tululduguou" belirterek, orman köylülerinin goçüne ilişkin olmayan bu olayları TBMM'ye getireceğini söyledi. Kimseye göç için baskı yapılmadığını da vurgulayan Yıldınm, şoyle devam etti: "Raporda açık açık yazdık. Halka göç için baskıya gerek yok, çünkü herkes kendi nzasıyla kaçmak tetiyor." 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle