Katalog

AIDS Kargaşası AIDS hastahğını kanda tespit için gereken en modern testler fVestern Blood testi Türkiye'de yapılmaya başlanmıştır. Fakat yapılacak en önemli olay, AIDS ile aynı risk gruplarını taşıyan Hepatit B virüsü için ciddi ve geniş kapsamlı bir tarama yapılmasıdır. Türkiye'de genelevlerde ve genelev dışında yaşayan yasak hayat kadınlarını, sicilli ve şüpheli eşcinselleri, ilaç müptelalarını, ticari maksatla sık sık kan verenleri, daha önce Hepatit B virüsü taşıdığı bilinenler ile seks partnerlerini içeren bir denetim mutlak gereklidir. Prof. Dr. ESAT EKENOĞLUAnadolu Üniversitesi TıpFakültesi Tıp tarihinde, yıllara damgasını vuran hastalık salgınları olmuştur. 191S'de İspanyol neziesi ABD'de 500 bin, dünyada 20 milyon kişinin ölümüne neden olmuştur. 1848'de Rusya'da 1 milyon kişi koleradan ölrnüştür. Bunun gibi bazı bilim adamları AIDS'i (sonradan kazanılmış bağışıklık yetraezliği) yüzyıhn hastalığı olarak görmeye başladılar. 1983 mayısında Paris'te Pastör Enstitüsu'nde Dr. Lunc Montaigner ve aıkadaşları, bundan bir yıl sonra da ABD Bethesda Kanser Enstitusü'nden Dr. Robert Gallo, AIDS virüsünü buldular ve ürettiler. Bundan sonra bu hastaların hastalıklannın doğal gidişi ve bağışıklık sistemlerinde boyle çok ağır bir harabiyetin nedeni anlaşılmış oldu. AIDS virüsü Helper T hücresine (T Ienfositine) direkt olarak hücum eder ve burada aynı hepatitit B virüsünün karaciğer hücrelerinde yerleştikten sonra bu hücreyi bağışıklık sistemindeki cevap verme görevinden alıkoyar ve böylece T hücresi ile lenfosit olmaktan çıkıp AIDS virüsü yapan bir fabrika haline dönüşür. Bu fabrika öylesine etlcindir ki, öbür virüslere nazaran bin misli daha fazla çoğalma kapasitesi vardır. Çoğalan virüsler öbür T hücrelerini de istila eder. Bu hücreler artık infeksiyonla savaş halini kaybetmişlerdir. AIDS'DE NE OLUR? AIDS virüsü ile infekte olan herkeste bu öldürücü sendrom gelişmez. ABD'de AIDS Kontrol Grubu Başkanı Dr. Curran'a göre bazı kimseler virüs Ue banş içinde bir arada yaşarlar. Bunlarda klinik bulgu ya çok az ya da hiç yoktur. Fakat devamlı mikrop taşıyıa olduklan gibi, başkalarına da infekte edebilirICT. Bunlann bir kısmında ise bağışıklık sistemi hafif derecede baskı altında olup bunlarda yorgunluk, zayıfhk, ateş ve lenf bezlerinde şişme görülür. Bu tabloya "AIDS Related Komplex", ARC "AIDS ile ilgili dunım" adı verildi. ABD'de 12 bin AIDS'li, 5 misli ARC'li ve 500.0001 milyon arasında araz olmayan virüs taşıyıcı vardır. New Yorklu araştıncı Dr. M. Lange'e göre araz bulunmayan, fakat kanında antıkor taşıyan kişilerde (bu virüslere temaslan olmuş demektir) 5 yıl sonra AIDS gelişme ihtimali mevcuttur. ARC'li hastalarda ihtimal % 20'dir. Şimdiki çahşmalar neden ba zı kimselerde hastalığm geliştigi, bazısının ise virüse bir konak görevi gördüğü sorununda yoğunlaşmaktadır. Bazısına göre başka bazı virüs infeksiyonları ya tetiği çeken veya hastalığı hızlandıran faktör olarak rol oynamaktadır. Bunlar arasında "Epstein Barr virüsü, Cyto Megalo virüs" veya Hepatit B virüsü (karaciğerde hastalık yapan) sayılabilir. Heteroseksüelîeri de ne derece tehdit ettiği araştırma konusudur. örnegın Kongo ve Burundi'de heteroseksüel bir hastalık olup prostitüsyon (fahişelik) önemli bir rol oynar. Yine Afrika'da AIDS kuşak bölgesi denen Kenya, Uganda, Tanzanya'da 20 kişiden biri infektedir. Bunda belki kötü çevre koşullan, dışkımn kanştığı suların içilmesi, ufak kliniklerde iğnelerin sterilize edilmeden defalarca kullarulması, lokal bazı âdetlcr, ciltte yaralar açmak ve birbirlerinin kanını aktarmaları sonımlu tutulabilir. Haiti'deki kötü şartlar, fakirlik ve semitropik çevre bu işte rol oynayabüir. Son şaşırtıcı bir araştırmada Afrika'daki yeşil maymunlann % 70'inde AIDS viriısüne benzer bir virüs tespit edümiş olup, ABD'li bilginler virüsün 2040 yıl içinde maymundan insana ğeçtiğini düşündüler. Çünkü bu maymunlar insana yakın ve insanı ısınyorlar. Virüs Afrika'dan ABD ve Haiti'ye nasıl geldi? lle ri sürülen bir fikre göre, binlerce Haitilinin 1960'h ve 1970'li yıllarda Kongo'nun Kinshasa bölgesinde yaşadığı ve buradan Kuzey Amerika ve Avrupa'ya göç ettikleri tespit edilmiştir. KAN VERENLERDE SAPTAMA Kan verenlerde virüsü tespit etmek olanağı mücadeleye önemli boyutlar kazandırdı. ABD'de vakaların Vo 2'si ya transfüzyon için kullanılan kan veya kan ürünleri yolu ile oluşmaktadır. Bugün transfüzyon yapılan hastalarda Vo 99.8'e yakm bir olasılıkla AIDS virüsü olup olmadığı tespit edilmektedir. Fakat ABD'de gittikçe artan bir fobi ve panik olrnaya devam etmektedir. Birçok sigorta şirketi, işveren kuruluşlar, başvurularda AIDS testi istemeye başlamışlardır. Yine bunun yanında AIDS'in tükürükle geçip geçmemesi tıbbi bir merak ve korku konusu olmuştur. Hatta, New York ve Los Angeles'da itfaiye ve cankurtaran mensuplarını AIDS'li hastalara ve eşcinsellere ağızdan ağıza solunumu reddetmişlerdir. Son zamanlarda AIDS virüsüne karşı test edilen ilaçlardan bir kısmı AIDS virüsünün çoğalmasını ya durdurmuş ya da en azından yavaşlatmıştır. Fakat yan etkileri nedeni ile kullanıl maları uzun tedavi açısından zordur. Yeni bulunan HPA23 ilaç, Paris'te Pastör Enstitüsu'nde Rock Hudson'a verilmiştir. Afrika'da uyku hastalığına neden olan parazitler için kullanılan Seramin adh ilaç da denenen ilaçlar arasındadır. Interferon Cyclosporin A ve çok yeni ban antibiyotiklerin yanında immun sistemi uyarma bu arada sayılacak tedavi çabalandır. TÜRKİYE'DEKİ DURUM AIDS hastalığırıı kanda tespit için gereken en modern testlerWestern Blood testiTürkiye'de yapılmaya başlanmıştır. Fakat yapılacak en önemli olay, AIDS ile aynı risk gruplarını taşıyan Hepatit B virüsu için ciddi ve geniş kapsamh bir tarama yapılmasıdır. Türkiye'de genelevlerde ve genelev dışında yaşayan yasak hayat kadınlannı, sicilli ve şupheli eşcinselleri, ilaç müptelalannı, ticari maksatla sık sık kan verenleri, daha önce Hepatit B virüsü taşıdığı bilinenler iie seks partnerlerini içeren bir denetim mutlak gereklidir. Genelev kadınlarında zührevi hastalık için kan testi kadar, ondan da önemli (yayılma açısından) Hepatit B virüsü antijen ve antikorlannı kanda aramalıdır. Risk gruplarının müşterek olması ve ilerideki AIDS salgını için bunun önemli bir nokta olduğiı kanısmdayız. PENCERE Abdülhamit lUtarl ANAP Tutarsız... HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Koska CaddesVni işportacılar işgal etti Uzun süredir lstanbuVun Laleli semtinde oturmaktayım. Özellikle Laleli semti son yıllarda birçok otelin açılmasıyla birlikte bir turizm merkezi durumuna gelmiştir. İstanbul'a gelen orta gelirli turistlerin tek ve kesin uğrak yeridir. Bu nedenle semtin özel bir önemi vardır. Esas sorun şudur: Laleli'de Koska adında bir cadde vardır. Burada turistler için her akşam 1823 arası büyük bir kalabalık toplamr. Bunlar işportacılardır. Semt sakinleri olarak defalarca gördük ki, bu işportacılar turistler için cefa kaynağıdır. Zorla mal satmaya kalkanlar, bu nedenle turisti itip kakanlar, sahte etiketli mallar satanlar, çok özenle hazırlanmış güzel ambalajların içinde bez parçalan satanlar hep buralarda yoğunlaşmışttr. Turistleri bir yana bırakın, semt sakinleri olarak bizler dahi yukanda belirttiğimiz saatler arasında kaldınmlardan geçememekteyiz. Aynca burada ikamet eden semt sakinleri olarak bu satıcı kalabalığından ve gürültuden huzursuz olmaktayız. Bu saatler arasında adeta işgal edümiş bir bölge olmaktadır Koska Caddesi. Yaz aylanna giriyoruz. Turist akınının fazlalaşmasıyla Koska Caddesi 'nden geçilemez hale gelinmemesi için UgilUerden şimdiden önlem almalanm bekliyoruz. AHMET GÜNDÜZ LALELİ/İSTANBUL Atatürk ve Avusturyalılar Atatürk'e Osmanlı savaş nişanlarından başka. yabancı madalya ve nişanlan da verilmiştir. Fransızlann Legion D'honneur nişanının şövalye rütbesi dahil Alman, Avusturya • Macaristan, Bulgar, Afganistan nişan ve madalyalarının çoğu şimdi Anılkabir'de sergilenmektedir. Son olarak geçenlerde istanbul Avusturya Kültür Enstitüsu'nde yapılan bir törenle ikı Avusturya nişanı Türk Mümızantik Derneğı'ne teslim edılmiştir. Avusturya Kültür Enstitüsü Müdürü Konsolos Dr. Erwin Lucius törende yaptığı konuşmada özellikle şunları söyledi: "Atatürk iie Avusturya arasındaki ilişkiler aslında çok yönlü olup, yalnızca askerı alanla sınırlı degildir. Orneğin Atatürk'ün ilk tablosu, Avusturyalı ressam VVilhelm Victor Krausz'a (18781959) ait olup, sanatçı bu resmi 3 Ekim 1914 tarihinde, Atatürk Anafartalar Grubu komutanıyken yapmıştır. Afet İnan'a göre orijinali Atatürk Köşkü'nün kütüphanesinde bulunan bu resim, ilk kez 1916 yılında, Viyana'da Savaş Bakanlığı'nca yayımlanan bir Krausz albümünde yer almış, albümün geliri Kızılhaç'a ve Kızılay'a bağışlanmıştır. 1918 yılında Atatürk, Vahdettin'le birlikte dönerken Viyana: ya gelmiş ve bir süre tedavi görmüştür. Atatürk tarafından Türkiye'ye davet edilen Avusturyalı ressam ve heykeltıras Heinrich Krippl (18831945), Saraybumu'nda bulunan ilk Atatürk Anıtı'nı 3 Ekim 1926'da yapmıştır (Sanatçının Ankara/Ulus'ta, Samsun'da, Konya'da ve Afyon'da başkaca Atatürk anıtlan da bulunmaktadır.) Yine Atatürk tarafından davet edilen Avusturyalı mimar Clemens Holzmeister (18861983), Türkiye'de iki kez kalmıştır. Holzmeister ilk gelişinde (19271932) Ankara'da Bakanlıklar mahallesini, Genelkurmay Başkanlığı merkez binasını, Çankaya köşkünü; ikinci gelişinde ise (19371951) Millet Meciisi ve Avusturya Büyükelçiliğı binalarını yapmıştır." İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Ankara'da beş yıl süreyle orta elçi olarak bulunmuş olan Clemens VVildner (sonra büyükelçi), Viyana'dan Viyana'ya adlı anılar kıtabında Mustafa Kemal Paşa'yia Birinci Dünya Savaşı yıllarında istanbul'da tanışmasını ve genç paşanın ilgınç kışiliğini şöyle anlatır: "O günlerın âdetı gün'lerden birinde (şimdilerin kokteyl partilerinden birinde) istanbullu Rum bankerlerden Sinyosoğlu1 nun resim gibi güzel karısıyla tanıştım. Bayan Sinyosoğlu kendilerinin "günü"ne beklediğini de ayrıca belirtti. Bir süre sonra onların "gün"ündeydim. On beş yirmi kişiydiler Çoğunu tanımıyordum. Aralarında bulunan çok genç bir Türk generali ilgimi çekmişti. Kabalak'ını yana eğmişti. Sert gri gözleri, güzel ve aydınlık asker yüzüyle, çarpıcı bir erkekti. Toplantının ağırlık merke.7İ sayılabilirdi. Savaş üzerine çok canlı konuşmalar (Arkası 15. Saifada) MUU Piyungo'daki haksızhklara son verilsin Milli Piyango îdaresi'nin Bursa şubesine bağlı olarak çalışan seyyar bayileriz. Ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi, şubemizde de büyük haksızlıklar olmaktadır. Şöyle ki: Genel Müdürlük tarafından alman ilke karanna göre, "Her bayinin eşit ve de belli miktarlarda bilet alma hakkı vardır. Kimse belirlenen miktann üzerinde bilet alamaz. Ancak çekilişe yakın tarihlerde eğer şubede fazla bilet kalmıssa o zaman dîğer bayi istediği kadar bilet alabilir" deniliyor. Ne var ki bu uygulama bizde yerine getirilmiyor. Biletlerin piyasaya çıkışından 34 gün sonra bilet almaya gidiyoruz, bizlere "yok" deniliyor ya da iki üç gün sonra gelin alın diyorlar. Tek geçim kaynağımız bu olduğuna göre, arada geçen boş zamanımızın bizlere nelere mal olduğunu bir de siz düşünün. Biletlerin bazı sabit bayilere anlaşma yoluyla verildiğini öğrendik. Genel Müdürlüğün duruma el koymasını, gerekirse müfettişler aracıhğıyla yerinde inceletsin. Umanz yetkililer bu haksızhğa bir son verirler. MILLİ PİYANGO SEYYAR BA YİLERİBURSA bulunmaktayız. Fakat maddi imkânsızlıklar nedeni ile kütüphanemizdeki kitap sayısı oldukça kısıtlı kalmaktadır. Kitaplanmızın bir kısmını bağış yoluyla toplamak istiyoruz. Bu konuda yardımlannızı içtenlikle bekliyoruz. Amacımız, aydın bir toplumun yetişmesinde bizim de ufak bir katkımız olsun istiyoruz. Ve bunu hep birlikte başarmak dileğiyle. YENİYOL KÖYU MUHTARLIĞI ARDEŞENRtZE Suların akış saatlerini bilmediğimiz için sudan yararlanmanuz mümkun olmuyor. Zorunlu olarak kuyu suyu kullanmak durumundayız. Kullandığımız suyun tahlilini yaptırdık, içilmesinin sakmcalı olduğunu gördük. Buna rağmen mecburen içiyoruz. Bu sebeple sağlığımız yönünden de oldukça endişeliyiz. KEMAL YILMAZ ÜMRANİYE/İSTANBUL Çocuklarımızın günahı ne? Köyümüz Kayseri Sarız ilçesine bağlı, ilçeye 25 km. uzakltkta Sanz'ın 250 haneli en büyük köyü. İki ilkokulumuz var. Birinin bünyesine bağlı olarak ortaokulumuz da bulunuyor. tlkokullarm biri 150, diğeri 165 öğrenci mevcutlu. 165 öğrencili Yukan Kırkısrak tlkokulu 'nun sadece 2 öğretmeni var. 70 civannda öğrenciye sahip ortaokulun da sadece bir Türkçe öğretmeni bulunuyor. Ortaokul 2. sınıfa giden kızımm haftalık ders programına bakm: Pazartesi 2, salı 2, perşembe günü 1, haftamn toplam 5 dersini alabiliyor, diğerleri ise öğretmensizlik nedeniyle boş geçiyor. Çocuklanmızın suçu ne? Öğrenim çağındaki geleceğimizin teminatı çocuklanmızın başıboş dolaşmasına hiçbir vicdan tahammül edemez. tlgililere defalarca yaptığımız başvurulara rağmen sonuç alamadık. HASAN DİRİK Kırkısrak Köyü SARIZ/KA YSERÎ Aşağı Dudullu sakinleri dertü Bizler, mahrumiyet bölgesi olan, her türlü imkânlardan yararlanmaktan yoksun bırakılan Aşağı Dudullu Mahallesi sakinleriyiz. Bazı lehimize yapılan hizmetler, kendi çıkarlanna ters duşen kişi ve kişilerce engelleniyor. Orneğin, mahalle bakkalımız ekmeği normal fiyattan 5 TL ucuza sattyor diye fınn şirketleri tarafından tehdit ediliyor. YoUanmız on yıldan beri çamur ve bataklık halinde. Her gün bu yollardan 5055 dakika yürümek zorundayız. Çocuklanmız, devamlı batak halinde olan yollardan binbir guçlükle okula gidip gelmektedirler. Herhangi bir acil durumda araçlann mahalleye girmesi imkânsızdır. tlgüilere defalarca müracaat etmemize rağmen, maalesef hiçbir yerden cevap alamadık. Diğer sorunumuz ise şudur: Kışın 15 günde bir, yazın ise 2 ayda bir sularımız akmaktadır. Abdülhamit 1980'ler Türkiye'sinde günı ma konusudur. Niçin? Osmanlı İmparatorluğu 19'uncu yüzyıld yılda son buldu. İkinci Abdulhamit'ten öncı liydi; Abdulhamit'ten sonraki padişah Beşi adamdı; son padişah Vahdettin ise bir İnı rek Türkiye'den kaçan vatan haini... Demek ki geçen yüzyıldan bugüne ' Sultan" diye güncel siyasete sürülebilecel rici ve tutucuların Abdülhamıtçıhkleri bir Abdülhamit 33 yıllık saltanatında bütün tığı için mürtecıler açısından elverışli bir bi tafa Kemal'in de bulunduğu Hareket Ordus indırip Selanik'e sürdüğünden o günkü ç< bugünkü sürgünlerini verıyor. • Osmanlı İmparatoriuğu'nun cöküşünü şı lamak yanlış olur. Bir yandan emperyalizrr yı kucaklamış; öte yandan imparatorluk ulusçuluk bilincine erişmişler; parçalanms cıne gırmiş. İkinci Abdülhamit, bağımsızlı sömürgeliğe boyun eğmış bir devletin müs best pıyasa ekonomisi ve liberal ıktısat m bulunan "Ulu Hakan Abdülhamit Han", y oyuncağı, Avrupa kumpanyalarının kukla Batı kapitalizmine (bugünkü gibi) "enteg devleti, yalnız 1898 ile 1900 arasındaki iki yabancı şirket maden arama isteğı ile başv lanmıştı. Dış ticaret 1800 yılına göre 15 < l borçlanma ise patlama yapmıştı. O günleı dı, Ulu Hakan Abdülhamit ekrana çıkara programında şöyle konuşabilirdi: Eserlere eserler katıyoruz. Yurdun h bancı şirketler paralı yollar yapıyorlar. Bat dikleri için kredı veriyorlar. Borç almakta g emek cennetiyiz. Sistemle bütünleşiyoruz ma yaptık. İhracatımızda maden ürünleri ı dünyada hayranlık uyandırıyoruz. Sert>e beral ekonomiyı kurduk. O dönemde televizyon olmadığı için Ab< raatın içinden" programında söyleyemedi da okuyoruz. * Ne var ki İkinci Abdülhamit, kim ne söyl lı bir adamdı. Müstebitti Abdülhamit; özgürlükten, dı haklarından dem vurmazdı. Ekonomide I yasadan yanaydı; ama ülkeyı yabancı şirkc tarken bu işı milletten aldığı yetki ve güçle di. Mintarafillah Osmanlı tahtına oturmuştı dan oğula kalan bir kudretin sahibi olduğ manlı mülkünü de istediği gibi idare edi; yabancı kapitalızmin kumpanyalarına ımt borçlara karşı Türkiye'yi ipotek ediyordu. • Bizım bugünkü iktidann yöneticileri ise pınıyorlar. Bir yandan İkinci Abdülhamit gibi liberal best piyasadan yanadırlar; öte yandan ağ si ve insan hakları lâfı eksilmez; berı yandc de kalmak ve hatta Avrupa (Ekonomik) 1 için kapıda beklerler. Peki, Avrupa Konseyi ve Avrupa Toplul "ucuz emek cenneti" Türkiye'de nasıl geçe mokrasinin anayasasında sendıkal hukuk darı nereye doğru gıttiğinı, hangı kapıyı ç ğını bılıyor mu? .. .. T.C. GOLCUK ICRA DAİ Kütüphane açtık, kitap bektiyoruz Rize'nin Ardeşen ilçesine bağlı Yeniyol köyünde köy konağının bir bölümunü köy kütüphanesi olarak açmıs 1985:2566 ALACAKLI: MustafaTaşdemır vek. Av Husc BORÇLU: Emrullah Akkava, Bursa Cad Ataıı Gölcuk. İLAN EDİLEN HUSUS: Gayrımenkul satış Yukanda açık kimliği yazılı borçlunun hacizli mahalle pafta 9, ada 107, parsel 66'da kayıtlı g< tışına karar verılmış olup bınnci satış gununün 15 OO'de Gölcuk lcra Dairesi'nde, ikmcı satış gun a>nı yer \e saatte yapılacağından dosya borçlusı hul olması nedeniyle TK 28 ve muteakıp madd ılanı tebliğinın gazete ile >apılmasına karar veril 28.1 1987 PC için iki seçeneğiniz va Ya otuzu aşkın markadan biri, ya da Commodore PC. Bugün PC almayı düşünenler, kararlannı venneden önce titizlüde araştınyorlar. Hangi markanın fiyatı kalitesine göre avantajh? Hangi markanın software'i daha zengin, ihtiyaçlara uyarlanabilir? Hangi markanın satıcdarın teknik yeterliliğe sahip? Hangi markanın kullanıcılarının sayısı güven verici? Ve, hangi markanın arkasında, Türkiye'nin bilgisayar alanındaki güçlü kuruluşu Teleteknikvar? İşte, otuzu aşkın markayı ve Commodore PC'yi bu gözle inceleyenler, iki seçenekten birinde karar kılıyorlar: Commodore PC'yi seçiyorlar. Siz de PC almayı düşünuyorsanız; ya otuzu aşkın markadan birini, ya da en iyisini seçin: Commodore PC. Commodore PC'ler Etap Marmara'da Commodore Sho^da. Commodore Show'da Bugün 17.2 '87/SAAT 14 00 DOKUMA VE KONFEKSlYON SANAYÜNDE STOK TAKİBİ 17.2,'87/SAAT 16.00 HAMMADDE GİRİŞtNDEN MAMUL ÇIKIŞINA KADAR ÜRETİM KONTROLÜ VE STOK VE SİPARİŞ DENETtMt PCs Commodore Commodore PC'lerde Prafesyonetlerin Aradığı Standart Ostünlükler Bdlek DisfcSürflcu Anbirimier Ekran AGA Gflrtlntü Kanı PCIOII PC 2011 PCIOH PC20U Ö40KB 640 KB 2x360 KB Dıskct 20 MB Harddısk J6O KB Diskct RS 232C SCTI Cemronıcs Paralcl Renkli veya Monochrome Hercul« Monochrome Grafik (20x348) l)umlu. Ptantronıcs Coior Pius l>nmhı Monochrome Momtardc Renklı Grafik vc £mülas>'onu. 16 Renk 640x200 Pixcl Çözümlcmc 132x44 Trxt Modu, RGB Composııc Vidco Light Pen Çıkışı lmcl8088(4'MHz) Imcl8O88(4? 'MHz) . MSDOS,GWBasic Mrrkezı lşlcm Birimı PC IOII PC 2011 Yuılım Standart Türkçe Kafakter Sctı Teletekntk bir Kavolo Grubu kurulujudur. COMMODORE, Commodore Eleclrontcs Lımıtedln tescitli marttas/cfrr. Teleteknik