Katalog

CUMHURİYET/12 HABERLER 17 ŞUBAT 1987 Halefoğlu'nun Paris Ziyareti (Baştara/ı 1. Sayfada) tepkilere yol açmış ve ilişkiieri ciddi bir krizin eşiğine getirmişti. Bunun sonucu olarak iki ülke arasındaki temaslar kesilmeye yüz tutmuş ve ilişkilerde o tarihten itibaren soğuk rüzgârlar esmeye başlamıştı. Türkiye'nin 1974 yazmdaki Kıbrıs müdahalesi ve 1980'deki 12 Eylül, Türk Fransız ilişkilerinde kötüye gidişin yeni dönüm noktaları olmuştu. Fransa'da Giscard d'Estaing yönetiminin 1974 sonrası Atina'ya göstermiş okiuğu yakınlık ve 1981 'de iktidara gelen sosyaiistierin 12 Eylül askeri yönetimine karşı genelde olumsuz tutumları, ilişkilerde en dip noktaya ulaşılmasına yol açmıştır. Türkiye'de yapılan 1983 genel seçimleri sonrasında hava değişiminin ilk ipuçları dikkati çekmeye başlamış ve Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın 1984 yazında Büyükelçi Etienne Manach'ı "özel temsilci" olarak Türkiye'ye göndermesi Ankara'da da olumlu karşılık görmüştür. İlişkilerin normalleşme sürecini ise Fransa'da sağ bir hükümetin kurulması ve Jacques Chirac'ın Başbakan olması hızlandırmıştır. Fransa'ntn Türkiye politikasında değişime yönelmesinin temelinde siyasi olduğu kadar, ekonomik ve ticari faktörier de rol oynamıştır. Türk Fransız ilişkilerindeki talihsiz bir dönemin tümüyle geride kalması, sanırız her iki ülkenin de yarannaolacaktır. Dışişleri Bakanı Sayın Halefoğlu'nun Paris ziyaretinin bu açıdan olumlu geçmesini diliyoruz. Gorbaçav: Insan haklarında gizli hesap yok Sovyet lideri Gorbaçov, 180 ülkeden 900 kadar ünlü ismin katıldığı nükleer silahlardan anndınlmış bir dünya için uluslararası forumda yaptığı konuşmada, Kremlin 'in insan hakları konusundaki yeni yaklaşımma, Batıyı memnun etmek gibi gizli bir hesapla yOnelmediklerini anlattı. MOSKOVA (AP) Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov Moskova'da düzenlenen ve 80 ülkeden 900 kadar tanınmış kişinin katıldığı "Nükleer Silahlardan Anndınlmış Bir Dünya İçin Uluslararası Forum" toplantısında dün yaptığı konuşmada Kremlin'in insan hakları konusunda "yeni bir yaklaşıma" girdiğini, ancak bunu Batı'yı memnun etmek için yapmadıklarını söyledi. Sovyet muhalifı Andrei Saharov, ünlü sinema yıldızları Claudia Cardinale ve Gregory Peckt'le yazar Graham Greene gibi tanınmış kişilerin katıldığı toplantıda, Gorbaçov konuşmasına şöyle devam etti: "İnsan hakları konusundaki yeni tutumumuzu tüm dünya görüyor. Ama, Batı'nın bize yaptığı baskı nedeniyle bu yola yoneldiğimizi sananlan diış kınklığına ugratacağım. Çunku biz bu yola Batı'yı memnun etmek için, bazı gizli hesaplarla yönelmedik." Bilindiği gibi Sovyetler Birliği, geçen hafta 140 muhalifi serbest bırakmıştı. SAHAROV ALKIŞLADI Gorbaçov bu sözleri söylerken Andrei Saharov'un Sovyet lide Türkiye Avrupa dışında kalamaz es Chirac tarafından kabul edildikten sonra, meslektaşı Fransız Dışişleri Bakanı JeanBernard Raimond'la iki saatlik bir görüşme yapacak. Bakan, daha sonra Savunma Bakanı Andre Giraud ile de görüşecek. Halefoğlu, Fransız Uluslararası llişkiler Enstitüsü (IFRI)'de verdiği konferansın geniş bir bölümünü Türkiye'nin AET ile bütünleşmesine ilişkin konulara ayırdı. Bunun yanında, Kıbrıs, Bulgaristan'daki Türk azınlığa yapılan baskılar, Körfez savaşı ve silahsızlanma konulanna da değindi. Halefoğlu, tüm konuşmasını Türkiye'nin, Batınm ve Avrupa'nın bölünmez bir parçası olduğu ekseni etrafında topladı. "Atatürk'iin, Türk demokrasisinin Fransız İhtilâü'nin açtıgı yoiu izlediğini, ancak kendine özgiı karakterisüklerle getiştiğini" söylediğini anımsattıktan sonra, lkinci Dünya Savaşı ertesinde Türkiye'nin tüm Batı kurumlanna katıldığına işaret eden Halefoğlu, "Çeşitli Batı örgütlerine katılarak, Avmpa'nın boyutianm genişleten Türkiye'nin, Avrupa siyasal ve iktisadi bütünleşmesinin dışında kalması düşünülemez" dedi. Paris gezisinin başından beri, AET'ye tam üyelik öncesi, bu iş için zeminin uygun gözüktüğu Fransa'da çok yönlü bir "taarrnz"a geçtiği dikkati çeken Halefoğlu, Fransız iç politika dengelerinin gerektirdiği "esnekliği" ihmal etmeyerek, Sosyalist Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın Avrupa ile ilgili sözlerine de konuşmasında şu şekilde yer verdi: "Başltan Mitterrand'ın altını çizdiği gibi, Avrupa 'bngün birçok (Baştarafı 1. Sayfada) Avrupalının kafasında uyanan, Avnıpa'nın tarihsel varlığını kendi cografyasına oturtma' dıişüncesidir. Avnıpa'nın bu tanımı, gercegi tam anlamıyla yansıtıyor, çünkü, Avrupa topluluğu uluslararası arenada güç odaklanndan birini oluştunıyor ve biz buna memnuniyetle tanık oluyoruz." Türkiye'nin 1987 yılı içinde AET'ye tam üyelik başvurusu yapacağını yineleyen Bakan, Batının iktisadi, siyasal ve askeri açılardan bütunleşmesinin birbirlerinden ayrılamayacağmı belirtti ve "Demokratik parlamenter sistem ilkeleriyle liberal ekonomiye baglı Türkiye'nin Avrupa bütünleşmesinde önemli rol oynamasının kaçınılmaz olduğunu ve Türkiye'nin bu rolü oynayabilecek güçte bulunduğunu" ifade etti. Türkiye'nin, konunun guçlüklerini bildiğini, ancak topluluğa katılımının fazladan bir yük getireceği fikrinin de hatalı olduğunu söyleyen Bakan, Türk ekonomisinin son yıllarda aldığı mesafeye dikkati çekti. Hükümetinin attığı liberal adımları, bunların sonucu doğan dev proje olanaklannı sıraladıktan sonra, "Bir fikir versin diye söylüyorum, Türkiye'nin güneydoğusundaki dev sularaa projesi, Hollandanınkinin iki katı bir alanı kaplamaktadır" dedi. Ortadoğu'nun içinde bulunduğu kanşık dunıma da değinen Bakan, şöyle devam etti: "Bölge ülkelerinden birçoğu, güçlü bir Türkiye görmeyi arzuluyorlar. Çünkü bu, kendi istikrar ve güvenlikleri için de gereklidir. Bölgenin tek laik ve demokratik ülkesi olan Türkiye, Batı için büyttk ve önemli bir kozdur. Bu özelliğiyle Avrupa çoğulculuguna zenginleştirici katkılarda bulunmaktadır. Diğer bölge ülkeleri de Türkiye'deki gelişmeleri beklemektedir. Türkiye'de demokrasinin başarısı Ortadoğu ülkelerinin siyasal gelişimi üzerine faydalı etkilerde bulunacakür." Fransa'nın, Türkiye'nin tarihi anlamda Avrupalı karakterini ilk fark eden ülke olduğunu belirten Bakan, buradan TürkFransız ilişkilerindeki gelişmelere geçti. Bakan, İranIrak savaşı konusunda ise, Türkiye'nin tavrını şöyle özetledi: "Kesin bir tarafsızlık izliyonız, ama bu ilgisizlik demek değildir. Taraflara, her ikisinin de kabullenebileceği bir çözüm bulunması yolunda katkıda bulunmaya hazır olduğuntuzu defalarca belirttik." ERMENİLERİN BİLDİRİSİ öte yandan a.alnın haberine göre ban Ermeniler, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun Paris ziyaretini protesto ettiler. En büyük Ermeni örgütü durumundaki Taşnak Partisi'nin gençlik kolları tarafından, dün akşam, Paris'te dağıtılan bildirilerde, Halefoğlu'nun Fransız yetkililerle yapacağı görüşmelerin, Türk hükümetiyle Fransız hükümetinin işbirliğini yansıtacağı belirtildi. Taşnak, bildirisinde, "Tutuklamalar, davalar, Türk ve Ermeni siyasal muhaliflerin ve sendikacılann olüm cezalarına çarptırılmaları, Türk devletinin antidemokratik niteligini gostermektedir ve bunlar, Türkiye'nin, demokratik ü'lkeler arasında olmadıgını kanıtlamaktadır" ibaresi kullanıldı. Bildiride aynca, Fransız hükümetinin Türkiye'ye karşı takındığı tutumun "cezalandırılması" gerektiği gorüşüne yer verildi ve Fransa Ermeni topluluğuna çağrıda bulunularak, Başbakan Jacques Chirac'ın, önümüzdeki başkanlık seçimlerinde "dışlanması" istendi. Kuveyt Savunma Bakanı tarafından karşılanan Bakan Yavuztürk, havaalanında verdiği demeçte, vunma sanayii alanında Kuveyt'le işbirüğinin aynntüannı görüşeceğiz" dedi. (Fotoğraf: a.a.) Savunma Bakanı Yavuztürk Kuveyt'te Askeri eğitim anlaşması ÜMilli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, resmi bir ziyaret için gittiği Kuveyt'te, Savunma Bakanı Şeyh Salem El Sabah tarafından karşılandı. KUVEYT (a.a.) MİIİİ Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, resmi bir ziyaret amacıyla dün Kuveyt'e geldi. Yerel saatle 16.45'te Kuveyt'e inen bakan, havaalanında Kuveyt Savunma Bakanı Şeyh Salem E1 Sabah tarafından karşılandı. Yavuztürk, havaalanında verdiği demeçte, "Savunma sanayii alanında son yıllarda büyük aşamalar kaydettik. Şimdi bu konuda Kuveyt ile işbirliğinin ayrıntılannı görüşeceğiz" dedi. Kuveyt Savunma Bakanı'mn Ekim 1986'da Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Bakan, şimdi o gezide belirlenen ana noktaların ayrıntısına inilecegini belirtti. Yavuztürk, şunlaıı söyledi: "Savunma sanayii ve asker kişilerin egitilmesi konulannı gozden geçireceğiz. Aynı zamanda gezi, dostlukkardeşlik hislerimizin tazelenmesine vesile olacaktır. Eğitim konusunda bir de anlaşma imzalanması konusu üzerinde durulacak." a.a. muhabirinin "ZiyaretİD 4 ay sonra iade edilmesi nasıl yonımlanmalı?" şeklindeki sorusu üzerine de Yavuztürk, "Şeyh Salem'in ziyareti sırasında ele alınan konnlar vardı. Şimdi bazı projeler realize olma durumunda. Şimdi bunlan, Kuveyt'teki ilgili kuruluşlara sunma durumunda olacağız. Tam zamanında gelmis sayıyonız kendimizi" dedi. Silah satımı konusunun gündemde olmadığını belirten Bakan, Jjölgedeki gelişmelerin de ele alına^»ileceğini kaydetti. Yavuettirk, yerel bir gazetecinin, "Savaşı tran'ın kazanması halinde Körfez ülkelerinin çağnsı ile ABD'nin Türkiye'deki üsleri kullanarak müdahalesi mümkün mü?" şeklindeki sorusuna, "Savaşın, her iki ülkenin şerefini gözetecek bir şekilde sona ermesini diliyoruz. Türkiye, bu yolda girişimler yapmıştır. Savaşın bir an önce sona ermesini istiyoruz. Bunun dışında senaryolarla uğraşmak gereksizdir" dedi. Kuveyt Savunma Bakanı Şeyh Salem El Sabah da, "Kardeş Savunma Bakanı ile birlikte attığımız tohumun meyve vermesi için çaba harcıyornz" dedi. Türkiye'yi ziyaretinde, Türkiye'nin savunma alanındaki olanaklarını ve kapasitesini görme fırsatı bulduğunu anlatan Şeyh Salem, şimdi bu temel uzerinde işbirliği olanaklan arandığını belirtti. Şeyh Salem, Türkiye ile imzalanması beklenen askeri eğitim anlaşmasının, uzman ve Türk Ordusu'nun deneyimlerinin Kuveyt'e aktarılması imkânını yaratacağını, Kuveytli asker ve uzmanların Turkiye'de eğitilmelerine ya da Türk uzmanların Kuveyt'te eğitim vermelerine imkân yaratacağını söyledi. Şeyh Salem, a.a. muhabirinin, "Türkiye ile Kuveyt'in bölge sorunlarına yaklaşımı arasında farklılık var mı?" sorusuna şu karşılığı verdi: "Kendi adımıza konuşayım. İranIrak savaşının sona ermesi için herkesle işbiıiiğine açığız. Savaşın sona ermesi, taraflar kadar bölge ülkelerinin de yararınadır." Yavuztürk, sabah Kuveyt Emiri Şeyh Caberal Sabah'ı ziyaret edecek. Daha sonra, savunma bakanları ve heyetler bir araya gelecekler. Yavuztürk, çarşamba günü de Kuveyt Başbakanı ve Veliaht Prens Şeyh Saad Al Abdellah'ı ziyaret edecek. Yavuztürk, cuma günü Kuveyt'ten aynlacak. rini alkışladığı dikkati çekti. Konuşmasında silahsızlanma konusuna değinen Gorbaçov, Başkan Reagan'ın Yıldız Savaşları diye bilinen Stratejik Savunma Girişimi projesine şiddetle çattı. Gorbaçov, geçen yılki Reykjavik zirvesinin ise bir fiyasko değil, ileriye doğru atılmış bir .adım olduğunu söyledi. Nükleer silahlann tehlikesine dikkati çeken Sovyet lideri şöyle dedi: "Günümüzde bir stratejik denizaltı, birkaç 2. Dünya Savaşı1 nın imha gücüne eşdeğerde nükleer füze taşımaktadır. Nükleer bir savaşın yol açacağı cehennem insan hayalinin sınırlannı aşacak kadar korkunçtur. Sovyetler Birligi'nin silahsızlanma onerileri, ülkemizin nükleer güç statusünü terketmek istediğini göstermektedir. Aynca diger tüm silahları da asgari düzeye indirmek istiyoruz." AFGANİSTAN Gorbaçov konuşmasında Afganıstan konusuna da değinerek şöyle dedi: "Afganistan'dan altı alayımızı çektik. Bu ülkeden tüm birliklerimizi en kısa surede çekmek istiyoruz. Ama bunalımın çözümlenmesi için ABD ile Afganistan'ın komşulan da çaba harcamalıdııiar." The Economist Gorbaçov'a dikkat Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği'ndeki son gelişmeleri kapak konusu yapan ingiliz The Economist dergisi, Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'un Sovyetler'e değişik bir hava getirdiğini, ancak güçlü kişiliğine rağmen Gorbaçov'un "asıl önemli olan bölgede" yani Komünist Partisi'nde şimdilik fazla bir ilerleme sağlayamadığını belirtivor. Dergi geçen ay yapılan Merkez Komitesi toplantısında Gorbaçov'un tüm önerilerini kabul ettiremediğine dikkat çekiyor. The Economist, Gorbaçov'un reformlan, kendilerine zarar vermeye başladığı zaman bürokrasinin şiddetli bir karşı saidırıya geçebileceğini öne sürüyor. The Economist, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği'nin üç özeüiğinin otoriter rejim, kötü ekonomik yönetim ve büyük devlet ihtirası olduğunu Fmnsa'dan diplomaâk gaf Fransa Dışişleri Bakanhğı, Türkiye ile ilgili olarak dağıttığı metinde, Türkiye'de 44 milyon kişinin Türkçe, 8 milyon kişinin Kürtçe konuştuğunu ifade etti. çen cuma günü, Vahit Halefoğlu'nun resmi ziyareti ile ilgili olarak basına bir brifing veren Fransız Dışişleri Bakanhğı, Enformasyon ve Basın İlişkiieri Müdürlüğü, Türkiye ile ilgili bir rnetin dağıttı. Bu metinde Türkiye'nin dil yapısı bölümünde 44 milyon kişinin "Türkçe" 8 milyon kişinin ise "Kürtçe" konuştuğu ifade ediliyordu. • Bu metnin Paris'teki Türk Büyükelçiliği'ne ulasması üzerine konuyla ilgili görüşünü sor PARtS (Cumhuriyet) Ge ilgili gerekli girişimlerde bulunulmuştur demeİde yetindi. Aynı metinde Türkiye'de milletvekillerinin partilere göre dağılımmda da önemli yanlışlıklar yapılıyor ve kendini feshetmiş olan Halkçı Parti'nin 85 milletvekiline sahip olduğu yer alıyordu. Vahit Halefoğlu'nun ziyaretinden önce Türkiye'nin hassas olduğu bir konuda böylesine bir gaf yapılarak ziyaretin baslangıcında iki taraf arasında belli bir soğukluk yaratılmış oldu. duğumuz Yalım Eralp, konuyla KARADENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN DUYURU Universitemiz aşağıda belinilen Fakültelerinin belirtilen Anabilim Dallanna 2547 sayılı kanunun ilgili maddeleri uyarınea öğretim elemanı ahnacaktır. Dovent kadrosuna başvuracakların dilekçeleri ekinde doçemlik belgesi, nüfus cüzdan örneği, 2 adet fotoğraf, özgeçmiş ve yayın İistesi ile birlikte yayınlarını 4 takım halinde, Yardımcı Doçent kadrosuna başvuracaklar sınava girecekleri yabancı dili belirtir dilekçeleri ekinde doktora veya ihtisas belgesi, nüfus cüzdan örneği, 2 adet fotoğraf ve özgeçmiş yayın İistesi ile birlikıe yayınlarını 4 takım halinde (yabancı dil bajarı belgesi olanlar ekleyeceklerdir.) Öğretim görevlısi kadrosuna başvuracaklar, sınava girecekleri yabancı dili belirterek ekinde özgeçmiş, nüfus cüzdan ve diploma örneği, 2 adet fotoğrafla birlikte yayınlarını vereceklerdir. Uzman kadrosuna başvuracaklar, sınava girecekleri yabancı dili belirterek, ekinde özgeçmiş, nüfus cüzdan ve diploma örnekleri ile birlikte 2 adet fotoğraf vereceklerdir. Başvuru, ilan tarihinden itibaren 15 gün sure ile K.U. Personel Dairesi Başkanlığtna yapılacak ve posta ile yapılan başvurular kabul edilmeyecektir. tlgililere duyurulur. Fakulte/Bölum/Anabilim Dalı: Doç.: Yrd. Doç.:Ögr. Gor.: Uzman: Açıklama: MÜH. MİM. FAKÜLTESİ: Jeodezi ve Fotog. Bolumü 10.10.198"' tarihinde boşalaFotogrametri Anabilim Dalı caktır, MİMARLIK BÖLÜMÜ 9.8.1987 tarihinde boşalacak Bina Bilgısi Anabilim Dalı MAKİNE BÖLÜMÜ Konstruksiyonİmalat ABD FENEDEBtYAT FAKÜLTESt MATEMATİK BÖLÜMÜ 9.9.1987 tarihinde boşalacak Analiz ve Fonks Teo. ABD 3.8.1987 tarihinde boşalacak Uygulamalı matematik KİMYA BÖLÜMÜ 2.8.1987 tarihinde boşalacak Analitik Kimya ABD 30.5.1987 tarihinde boşalacak Fizikokimya ABD Anorganik Kimya ABD BİYOLOJİ BÖLÜMÜ 1.6.1987 tarihinde boşalacak Genel Biyoloji ABD 31.10.1987 tarihinde boşalacak Zoolojı Anabilim Dalı Botanik Anabilim Dalı FİZİK BÖLÜMÜ Katıhal Fiziği ABD TIP FAKÜLTESİ TEMEL TIP BOLUML' 3.8.1987 tarihinde boşalacak Tıbbi Biyoloji ABD CERRAHİ TIP BÖLÜMÜ 1.4.1987 tarihinde boşalacak Anesteziyoloji ve Reani ABD 1.4.1987 tarihinde boşalacak Kadın hası ve doğ. ABD Potoloji ABD DAHİLİ TIP BÖLÜMÜ Fıziksel Tıp ve Reha. ABD İKTtSAOt ve İDR. BİL. FAK. İŞLETME BÖLÜMÜ Muhasebe Finansman ABD 1 Sayısal Yöntemler ABD 1 FATtH EĞITtM FAK. Fen Bilimleri Ej>t. Bol. Matematik Eğt. ABD ;l Fızık Eğitimi ABD 1 :l Kimya Eğitimi ABD ;l Biyoloji Eğitimi ABD 1 2 SOSYAL BİL. EGT. BÖL. 2 öğr. Gor. için 5. \e 7. dereceTarih Eğitimi ABD 1 den maas almış olmak. Coğrafya Eğiıimi ABD 1 TÜRK DİLİ ve EDEB. BÖL. Türk Edeb. Eğit. ABD 1 Turk Dili Eğitimi ABD 1 EĞİTİM BİL. BÖL. Eğitim Prog. ve Gelış ABD 1 1 Oğr. Gor. için 3. dereceden Psikolojik Dan. ve Reh. Eğl. ABD 2 maaş alıyor olmak. Eğt. Yön. Tef. Pln. ve Eko. ABD ! REKTÖRLÜK 1 Dişçilik Fak. Mezunu Basın: 12588 Şiz Başanlı Bir însansınız!.. Why Where When Çünkü Bir Yabancı Dil ve özellikle Ingilizce Konuşmanın önemini Biliyorsunuz ve öğrenmek Istiyorsunuz Çunkü Uluslararası Ekonomık, Ticari ve Sosyal İlişkilerde Ingilizce Ortak Dil Olarak Kabul edılmış ve Kullamlmaktadır Ingıltere'de. Çunku Ingilizce En lyı Ingıltere'de Oğretıhr ve öğrenılır Tursem'in Temsıl Ettığı Tanınmış ve Uzman Okullarda Yaz, Kış veya Butün Yıl ileri sürdükten sonra, şu soruyu ortaya atıyor: Gorbaçov, bürokratik engeli aşıp reformları gerçekleştirirse, bu olgu Batı için iyi mi olur, kötu mu? The Economist'e göre, Gorbaçov'un reformlarının başarıya ulaşmasının Batı açısından en büyuk tehlikesi şu: Daha zengin bir Sovyetler Birliği, daha tehlikeli ve etkili bir savaşçı olacak. The Economist, zengin ve kendine guveni olan ülkelerin, genişleme ihtiraslannı kaybettikleri iddia edilemeyeceğini belirttikten sonra, bu savına örnek olarak 19. yüzyıl İngiltere'si ile çağırruzın ABD'sini gösteriyor. Sovyet rejün aleyhtarı Josef Begun'un serbest bırakıldığı yolunda önceki gün bir Sovyet yetkili tarafından yapılan açıklamanın doğru olmadığı anlaşıldı. Yahudi Josef Begun'un eşi Inna Begun dun Sovyetler Bakanlığı'na telefon ettiğini ve kocasının halen Moskova'nm doğusundaki Sivastopol Cezaevi'nde tutuklu bulunduğunu öğrendiğini açıkladı. Sovyetler Birliği Kuzey Amerika Enstitüsü Başkanı Georgy Arbatov onceki gun ABDCBS Televizyonu'na verdiği demeçte Begun'un serbest bırakıldığını söylemişti. Jivkov: Türkiye ile diyalogdan yanayız Bulgaristan Devlet Başkanı Jivkov, Fransız H'umanite gazetesine verdiği demeçte, "Türkiye ile yapıcı ilişkilerden yanaydık ve olacağız" dedi. SOFYA (ANKA) Bulgaristan Devlet Başkanı ve Komünist Partisi Genel Sekreteri Todor •Jivkov, Türkiye ile olan ilişkileride karşılıklı saygı ve içişlerine karışmama ilkesine dayalı bir politika izlediklerini ifade ederek, "Biz geleceği göz önünde bulundurarak karşılıklı yarar teşkil eden bütün meseleler konusunda aktif bir diyalogtan yanayız" dedi. Sofya Press Ajansı'mn bildirdiğine göre, Todor Jivkov, Fransız H"umanite gazetesine verdiği demeçte, son zamanlarda BulgarTürk ilişkilerinde uç veren bazı olumsuz eğilimlerin olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Bulgaristan ile Türkiye, ilelebet komşu kalacaklardır. Evet, beş yüz >ıllık Osmanlı esaretinin Bulgarlar için tüyler ürpertici trajediler dönemi olduğu da doğrudur. Ne var ki, bundan ötürü ne Türk halkının, ne de çağdaş Bulgaristan vatandaşlannın suçu vardır. Tarih bize. mutsuz geçmişin izlerini nasıl gidereceğimizi öğretmelidir. Zira sağduyu ve iyi komşuluk, bu esaret kalıntılarının bir an önce üstesinden gelinnıesini islemektedir. Aksi haldi, şimdiye kadarki iyi komşuluğun verdiği meyveler bir çırpıda çarçur edilebilir. Tekrar sövlemek isterim, Komşu Türkiye ile yapıcı ilişkilerden yanaydık ve ileride de böyle ilişkilerden yanayız. Halklarımız ve devletlerimiz arasındaki dostluk ilişkiieri için ileride de perspektifler aramaya hazınz" diyen Todor Jivkov, Balkanlar'da politik iklimin iyileştirilmesi konusunda Bulgar önerilerinin Avrupa ve dünya barışının pekiştirilmesi yönunde bir katkı oluşturduğunu da savundu. Jivkov şoyle dedi: "Avnıpa'nun bu kesiminde nükleer silahtan, aynı zamanda da kimyasal silahtan anndınlmış bir bölge yaratılması uğrunda harcadığımız çabalar, Bulgaristan'ın Balkan politikasının belli başlı yönlerini oluşturmaktadır." ABD'de Türkiye aleyhtarı propaganda Temsilciler Meclisi'nde Türkiye'nin ABD askeri yardımını Kıbrıs'ta kullanmamasmı öngören yasa taslağı ile ilgili kulis çalışmaları hızlandı. ABC Televizyonu'nda gece reklam kuşağında Türkiye'nin Kıbrıs'1 işgal ettiği temasım işleyen paralı bir propaganda fîlmi gösterildi. • Ingıltere ye en uygun uçak ucretlen ve rezervasyonu. (Londra Uçak gıdışdonuş (99 000 TL ) (Kurslanmız Bntısh Councıl tarafından onanmıştır ArelsFelcoE TA uyesıdır ) • Ingıltere'nın onde gelen lısan okuliarı ve eğitim sıstemlen (Bir hattası okul. konaklama yeme^ler dahıl 86 £ dan itibaren tıallanmaktadır , .B|ZE fJANIŞIN" İngiliz Lisan Okullan Danışma Merkezl Cumhuı yet Cad 173 1 Elmaoag 80230Istanbul Hılton Olei Karşısı Tel 148 39 77 U 8 79 43 J I » 2 7 4 9 8 tusn f "Ingiltere'de lisan eğitimi ile ilgili her tiirlü bilgi için" ICFTU:Önce sendikal özgürlük, sonra AET BRÜKŞEL (a.a.) Uluslararası Hür îşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri John Vanderveken, sendikaJ hareketler üzerındeki yasal kısıtlamalar sürdükçe, Türkiye'nin AET'ye üye olmaması için çalışacaklannı söyledi. Vanderveken, Türkiye'de yaptığı temaslardan sonra Brüksel'de Reuters Ajansı'na yaptığı açıklamada, "Türkiye, şu anda u\gulanmakta olan sendikal harekeller uzerindeki sert yasal kısıtlamaları sürdürdükçe, biz Batılı sendikacıların, bu ülkenin AET'ye girmesine izin vermemiz mümkün değil" şeklinde konuştu. İstanbul'da Türk sendikacılarla yaptığı görüşmelerin, işçi hakları alanında çok az ilerleme olduğunu gösterdiğini söyleyen Vanderveken, "Polilik aianda. belirli bir evrimin gerçekleşmekte olmasına rağmen, aralannda sendikal ozgürlüklerin de bulunduğu en temel hakları kısıtla>an yasalar hâlâ yururlükle" dedi. SEKA AKSÜ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ NDEN GİRESUN 1 Aşağıdaki malzemeler muessesemiz ihtiyacı olarak satın ahnacaktır. a. 1 adet forklift b. 2 adeı hassas elektronik dijital terazi c. 1 adet PH metre d. 1 adet hassas mikrometre e. 1 adet hızlı safiha kurutma cihazı, f. 1 adet elektrikli fınnı gravametrik ve kultayini g. 1 adet etu\. 2. Bu malzemelerle ilgili teknik ve özel şartnameler, muessesemiz ile SEKA Ankara Alım Satım Müdürlüğü Selanik Caddesi No: 5 YenışehirAnkara; SEKA tstanbul Alım Saum Müdurluğu Yalı Köşku Caddesi Yalıköşku İş Hanı Kat: 4 Sirkecıtstanbul adreslerinden temin edilebilir. 3. tlgilenen fırmalar teklif mektuplanru 2.3.1987 gunü saal 17.00'ye kadar müessesemizde olacak şekilde göndermeleri gerekmektedir. 4. Muessesemiz 2886 sayılı lhale Kanunu'na tabı olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta serbesıtır. Basın: 12360 ANKA^A 9. A.SLIYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 986/391 Davacı Durmuş Şahınoglu tarafından Sokullu Mehmet Pasa Cad. 142 20 Dikmen/Ankara adresınde ikâmet eden da\alılar Mehmet A\dın, Mustafa Yazıcı, Ahmet Aydtn aleyhine açılan alacak davasının >apılan \argilamasinda: Davahlara da\a dılekçesi \e lensıp zapıı gonderildiği halde adreslerınin bulunamadığı \e yapılan sa\cılık araşlırmasına rağmen bulunamadıklarından adlarına ilanen da\a dilekçesının \e tenzip zapıının ılanına karar \erilmiş olup. bu nedenle oturumun 5.3.1987 günu saaı 11 00'e bırakılmasına karar \erilmışıir. Belli gun vesaaneoturuma gelmenız \e>a kendinizi bir \ekılJe ıcnısil etmedığınız lakdırde H.L' M.K.'nun 3156 sa\ılı kanunun değişik 213. maddesıne gore belli gun \e saaıte hazır buluııınadığınız lakdırde duruşnıaşa \okluğunuzda de\am olunaoağı ı>bu ılaıun da\a dılckvcsınııı leblığı verıne kaim olmak uzere ilan oluııur. Ba>ın. 12557 WASHINGTON (Cumhuriyet) Temsilciler Meclisi'nde. Türkiye'nin ABD askeri yardımını Kıbrıs'ta kullanmamasmı öngören yasa taslağı ile ilgili kulis çalışmalan hızlanırken, Yunan lobisi, ayru çerçevede Amerikan kamuoyunu da etkileme amacıyla yoğun bir Türkiye aleyhtan reklam kampanyası başlattı. Önceki gece ABC Televizyonu'nda yeni başlayan tartışmalı "Amerika" dizisinin arasındaki reklamlarda Türkiye'nin Kıbrıs'ı işgal ettiği iddiasını işleyen bir paralı propaganda filmi gösterildi. Amerika'nın 1997 yılında Sovyetler tarafından düşsel işgalini konu edinen TV dizisi ile Türkiye'nin Kıbrıs askeri harekâtı arasında benzerlik kuran "Rehin tutulan bir ülke: Kıbrıs" adlı reklam filminde Amerikan halkının Türk birliklerinin Ada'dan çıkartılması için yardımı istendi. Milyonlarca kişinin izlediği TV dizisinden sonra ertesi gün gazetelere verilerı reklamlarda da aynı konu işlendi ve "Televizyonda Amerika'nın işgalini duşsel olarak gördünüz. Oysa şimdi Kıbrıslılar aynı durumu gerçek olarak yaşıyor" denildi. 3 mart günü Temsilciler Meclisi Dış llişkiler Komisyonu'nun özel Kıbrıs oturumunda ilk ke; ele alınması beklenen Kıbrıs yasa taslağı ile ilgili lobi çalışmaları doğrultusunda Türkiye aleyhindeki reklam kampanyasınır önümüzdeki günlerde artması bekleniyor.