Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 ARALIK 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Mecliste işkence tarüşması tsmaİl Ügdül (ANAP): Kabadayı mısın? Çıkmışsın oraya. Erkan Kemaloglu (ANAP): Hüsnü TUran benim komşumdur. Olayın tertip olduğunu ispat etmeye hazınm. (Otur, atamayla geldin sesleri). Cöneyt Caaver (SHP): Değerli milletvekilleri Türkiye'de işkence vardır. İşkence, ülkemizde bir sorgulama yöntemidir. Galip Demirel (ANAP): Her zaman söylediğin yalan. Sekreteri Fikri Sağlar tarafmdan işkence gördüğü iddiası ile basına tanıtılan Hüsnü Turan adındaki kişinin ifadelerini okumaya başladı. Özal, Hüsnü Turan'ın Fikri Sağların Kızüay'daki özel bürosuna getirildiğini, burada Ciineyt Canver'i de görerek 'Bu olay polis işi degil' dediğini anlattı. özal, Sağlar'ın iddiasının yanlış olduğunu belirtirken, Muş SHP Milletvekili Erkan Kemaloğlu ayağa kalkarak, "Benim hemşerimdir. Bahsettiginiz olay dognıdur" diye bağırdı. özal ise SHP Adana Milletvekili Cüneyt Canver'in geçen yasama döneminde itirafçı polis Sedat Canerin açıklamalarına dayanarak Doğu Anadolu'daki bazı şehirlerde kazılar yaptığını, ama hiçbir şey çıkmadıgını anlattı. İşkence tartışmalan daha sonra tutanaklara şöyle gecti: Turgut Ozal Biz her nevi işkencenin karşısındayız. Eğer haklı olarak bir misali getirirseniz en şiddetli şekilde de takip ederiz. Ekrem Dikmen (SHP) Örneği benim, ben Meclisteyim Sayın Başbakan. Erdal Kalkaa (SHP) Sizin milletvekilinize işkence yaptılar. Kemal Anadol (SHP) Nurettin Yılmaz'a sorun. tşkence yaptılar sizin parlamenterinize (gürültüler). Rıza Yılmaz (SHP) Nurettin Yılmaz'a sorun. Erdogan Yeleoç (SHP) Recep Paşa ile Nurettin Yılmaz'a sorun. Mahmut Özlürk (DYP) Mamak'tan bahset, Mamak'tan. Kemal Anadol (SHP) Halefoğlu 26 kasımda Strasbourg'ta imza atmaktan niye kaçtı? GUNLERBV KOPUGU AHMETTAN ılli Piyango yalnız alanı değil, satanı da milyoner yapabiliyor. tşte "Ali Haydar Abi". Yıllar sonra Nimet AMa'ya karşı Ankaralılar da sonunda abla değil ama bir "abi" bulabildiler. Nimet Abla Yeni Cami duvarına başını sokabilmiş, ama Ali Haydar Abi henüz Kızılay'da yol ortasında dikilip duruyor. Durduğu yerde milyoner olmak kolay değil. Yol ortasında dikilen birinin önünde insanların kar tipi demeden kuyruk olması garip manzara. Bu garipliği, yarunda dikilen öteki seyyar piyangocuların sinek avlaması daha da arttınyor. Yanında dikilip konuşuyoruz. İşte satır başları ile anlattıkları: Sadece yılbaşında 325 milyonluk bilet sattım. Emlak Kredi Bankası'ndan "Döviz endeksli kredi" aldım. Miktarını gec. Ayda 2.53 milyon kazanıyorum. 85'te 7 milyon 253 bin 874 lira tahakkuk eden vergim var. 86 ve 87'de peşin ödedim vergimi. Kızım tıp sonda, oğlum işletmeyi bitirdi. Yanımda çalışıyordu, şimdi asker, Şırnak'ta komando. Tam, yarım, çeyrekten "çapraz" benim buluşumdur. Abidinpaşa'da oturuyorum. Ev benim. 1952'de beni yetimhane kapısında çevirdiler. llkokulu dışarıdan bitirdim. 1981'den beri bu işi yapıyorum. Ben de bilet aldım. 5 milyarı yakalarsam, 67 vilayette seyyar piyango mangalan çalışuracağım. ö z a l : Bir misal getirirseniz işkenceyi takip ederiz. Ekla DikueH (SHP): örneği benim. Ben Meclisteyim. Kemal Aaadol (SHP): Nurettin Yılmaz'a sorun. Sizin parlamenteriniz. Fİkri S a g l a r (SHP): O ifadelerin poliste nasıl alındığım Türk halkı biliyor. Sayın liste işkence tartışmasıyla noktalanANKARA (Cnmhuriyel Bürosu) Başbakan devleti kullanma alışkanlığını devam dı. Muhalefet milletvekilleri ile Başbakan Turgut Özal'ın hüküettirdi. üzerinde konuşurken, ANAP'lılar arasında zaman zaman m « programı işkenceye karşı olduğunu açıklaması, genel kurulda işkence tanışmasına yol açtı. özal, "Haklı olarak bir misal getirirseniz, en şiddetli şekilde işkenceyi takip ederiz" deyince, SHP Içel Milletvekili Ekin Dikmen, "Ornegin benim" diye ayağa kalkarken, ban SHP'liler, "Recep Paşa Ue Nurettin Yılmaz'a soruıT diye bağırdılar. SHPGenel Başkanı Erdal İnönii, işkence konusunun üzerine gideceklerini belirterek, "Sadece işkenceye karşıyız demek yetmez. Bu konuda genelge yayımlayın" dedi. tnönü, Özal'ı işkence konusunda ciddi olmaya çağırdı. Hükümet programı üzerindeki görüşmeler, Başbakan Özal'ın işkence konusuna degınmesi ile birlikte Mec• •• küfürlü sert tartışmalar çıktı. Başbakan Turgut özal, konuşmasının son bolümünde işkence iddialarına değinerek, "Biz her nevi işkencenin karşısındayız. Bunu peşinen söykryeyim. Eger haklı olarak bir misal getirirseniz, en şiddetli şekilde takip ederiz" dedi. Bunun üzerine SHP tçel Milletvekili Ekin Dikmen ayağa kalkarak, "Örnegi benim, ben Meclisteyim" diye bağırdı. Dikmen, işkence konusu ile ilgili Meclis araştırması önergesi vereceklerini belirtirken, SHP Edirne Milletvekili Erdal Kalkan, "lçimizde ifkeace görenler büe var" dedi. İzmir SHP Milletvekili Kemal Anadol, Avrupa Sozleşmesi'nin neden imzalanmadığım sorarken, Başbakan özal, SHP Genel Daha sonra kürsüye gelen Tunceli SHP Milletvekili Kamer Genc de işkence iddialan uzerinde durdu. Genç, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın 7130686259 sayılı emri ile nöbet tutan erlerin davranışlannın gözden geçirilmesinin ve şüpheli görülenlerin kontrol altına alınmasınm istendiğini söyledi. Genç, Doğu'daki insanlara nöbet tutmanm bile çok görüldüğünü ifade etti ve Jandarma Komando Tugay Komutam Osman Çitim'in bir emir yayımlayarak bölucü ve yıkıcı örgut elemaruannın faaliyetlerini tespit ve takip için yakalamak ve öldürmek maksadı ile 11 Ocak 1986 tarihinden itibaren keşif ve pusu faaliyeti icra edileceğini bıldirdiğinı anlattı. Kamer Genç'in konuşması ANAP'lı milletvekilleri tarafmdan sık sık kesildi. Gerıç, ANAP'lıların protestoları arasında kürsuden, "Sizler, burada rahat içindesiniz. ama biz öyle yerlerden geldik ki inanımz o insanlar, o insanlara yapılan işkenceler, o insanlara yapılan muameleleri görüBce biz insanlığımızdan utandık" dedi. Talih Kuşçusu M Inönü: Ozal iktidarı ıırnut vermedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ve Genel Sekreter Fikri Saglar, TRT'den cevap hakkı istedi. Inönü ve Sağlar cevap hakkı için dün TRT Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulundular. Inönü başvurusunda, Başbakan özal'ın kendisine yönelik, "Espri sınırlannı aşan gayn ciddi sataşma ve suçlaraalarda bulundufcumı" belimi. Inönü, bu sataşma ve suçlamaların TRT'den kamuoyuna yansıtılmasına karşın kendisine yanıt olanağı tanınmadığını bildirdi. tnönü, Başbakanı TBMM kürsusünden verdiği yanıtın tutanaklara sadık kalınarak TV'den aynen yayınlanmasını istedi. Fikri Sağlar da, özal'ın Meclis kürsüsünden kendisine işkence konusunda aslı olmayan suçlamalat yönelttiğini bildirdi. Genel Kurul'da Özal'a verdiği yanıtın televizyondan yayınlanması isteminde bulundu. SHP Adana Milletvekili Ciineyt Canver de aynı şekilde cevap hakkını kullanmak isteği ile TRT Genel Müdürlüğü'ne başvurdu. Inönü dün partisinin grup toplantısını açarken yaptığı konuşmada ise hükümet programı üzerindeki görüşmeleri değerlendirdi, verdiği yanıtların televizyondan yayınlanmamasını eleştiren İnönü bunu, "Başbakanın sakat bir açıkgözJülüğü" diye niteledi. Bu durumun önceden ayarlandığını ve Özal'ın bunu bildiğini öne süren Inönü sözlerini şöyle sürdürdü. Daha sonra SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar ile Adana Milletvekili Cüneyt Canver, kendilerine sataşma olduğu gerekçesi ile söz istediler. Canver ile Sağlar'ın konuşmalannın tutanaklara geçen bazı bölümleri şöyle: Fikri Sağlar (SHP) Sayın Başbakan bir alışkanlığını burada devam ettirdi. Devleti kullanma alışkanlığını. Seçimlerde yapmış olduğunun şimdi devamını burada getirdi. Husnu Turan ismindeki kişinin poliste verdiği ifadeyi okudu burada. O ifadelerin poliste nasıl alındığım, nasıl verildiğini, Türk hâkimleri, yargıçlar; mahkemelerde görüyorlar, biliyorlar. Türk halkı da biliyor. O ifadelerin nasıl kabul edilip edilmediğini hepimiz biliyoruz. Hüsnu Turan, hakkında geleceğınden endişe ettiğini bildirerek aramızdan ayrüdı. Tutanaklardaki geçen olayların hiçbiri dogru değildir. İsmail Ügdül (ANAP) Şimdi nerede? Fikri Sağlar (devamla) Biz bu olayla şunu göstermek istedik. Yıllardır ülkemizde işkence vardır ve yıllardır ülkemizde insanlar işkence gördüklerini bağırıyorlar. Başvurmadik yer kalmıyor ve yıllardır burada bir avuç milletvekili, bir avuç insan, dışarıda işkenceye karşı direnmeye calışıyor. İsmail Ügdül (ANAP) Kabadayı mısın çıkmışsın oraya? Başkan Sayın Sağlar, lütfen sözünüzü keseceğim. Sağlar Niye bitirmeyeyim? Başkan Şimdi Sayın Sağlar, siz kendinize sataşma olduğu gerekçesi ile söz aldınız. (ANAP sıralarından gürültüler) Rıza Ydmaz (SHP) İşkence ik ilgili efendim. tsmaU Ügdul (ANAP) Ciddi oi biraz be Sağlar Efendim izin verir misiniz? Başkan Bir dakika efendim. Sağlar Çünkü karşınızda terbiyeden nasibini almayan çok arkadaşımız var. Erkan Kemaloglu (ANAPMuş) Hüsnü Turan benim komşumdur. Kendisıni buraya getirerek basının önünde olayın bir tertip olduğunu ispat etmeye hazınm. (ANAP sıralanndan alkışlar SHP sıralanndan 'Otur yerine, sen buraya atama ile geldi' sesleri. Daha sonra kürsüye gelen SHP Adana Milletvekili Cüneyt Canver de işkence görenlerle ilgili isimler verdi. Bu arada SHP Bingöl Milletvekili Bhami Binici, lçişleri Bakanı Mustafa Kalemli konuşurken, araya girerek, "Sayın Başkan izin verirseniz ben Türkiye'de sistematik bir şekilde iskencenin ne şekilde yapıldığını anlatayım. Ben işkence görmüs bir miUetvekUiyim" diye bağırdı. Ancak Başkan Akbulut, Binici'ye söz vermedi. Cüneyt Canver ise konuşmasında Başbakan'ın işkenceyi hafife aldığını ve işkencecilere cesaret verdiğini belirterek, itirafçı polis Sedat Canerin ifadelerine dayanarak yapılan kazılarda Sıddık Bilgin'in cesedinin bulunduğunu söyledi. Canver'in konuşması da tutanaklara şöyle geçti: Cüneyt Canver (SHP) Muğlada aynı yüzbaşı bir ırza geçme davasının sanığı olarak 10 ay hapse mahkum oldu değerli dostlarım. Sıddık Bilgi n, ya Kâzım Demirtaş. Yasin Bozkurt (ANAP) Olmaz böyle şey. Başkan Saym milletvekilleri lütfen sakin olun efendim. Yasin Bozkurt Musamaha ediyorsunuz Sayın Başkan. Cüneyt Canver Sayın milletvekilleri Elazığ'ın Karakoçan'ın Şelekes Köprüsü'ne gittiniz mi? Orada Kâzım Demirtaş'ı öldürdük, evet güvenlik güçleri öldürdü ve televizyondan teşhir ettiniz. Terörist diye... Ya Enver Şahan, ya Faruk Tuna, bunların hiç hesabını sordunuz mu, hiç merak ettiniz mi bu insanlann basına gelenleri (ANAP sıralanndan gürültüler). Yasin Bozkurt (ANAP) Sayın Başkan hangi sataşmadan bahsediyor. Musamaha ediyorsunuz, otursun yerine. Canver (SHP) Karşınızda 5 yıllık deneyimi olan bir parlamenter var. Neyin nerede konuşulacağını bilirim. Siz oturun beyim. İki gün oldu geleli. Değerli milletvekiUeri Türkiye'de işkence vardır. Çunkü işkence ülkemizde bir sorgulama yöntemidir. Özellikle siyasi bir suçtan, hatta şüpheden tutuklanan insanlara elektrik şoku verilir, tazyikli su sıkılır, Filistin askısına asılır, hatta tıbbi müdahale yapılır. Nerede yapılır bunlar biliyor musunuz? Siyasi şubelerde, Ziverbey Köşklerinde,... (ANAP sıralarından gürültüler) Galip Demirel (ANAP) Her zaman söylediğin yalan. Cüneyt Canver Sayın milletvekilleri, işkencecileri ve onlara arka çıkanları, işkenceyi hafife alanları, Türk ve dünya kamuoyu önünde kınıyorum. lçişleri Bakarn Mustafa Kalemli ise Hüsnü Turan'ın polis ifadelerinin elinde olduğunu belirterek, guvenlik görevlilerini karalamak isteyen bazı çevrelere müsaade etmeyecefeini söyledi ve Başbakan Özal'ın "İskencenin her türiine karşiyiz" sözünü tekrarladı. 0 U l l f l l V IVIIIIIII Başkanı Akbulut ile divan uyelerini kabul etti. Evren, "En zor iş bir insanın tarafken tarafsız olmasıdır" dedi. Bir de soru sordu: "Sizin fraklarınızı Meclis mi alıyor?" Evren "taraf iken tarafsız" olmanın ne demek oldurjunu çok iyi biliyordu. Ama "frakJan kimin aldığını" niye merak etmişti. Acaba Başbakan uzal'ın bu resmini mi görmüştü? Rll frülf kİltlîn CumhuruaşkanıEvrenuünTBMM Doktor Çantası S aghk Bakanı Bülent Akarcalı ise sıfırdan başladı: Doktorlann kura çekme törenine el attı. Kura çekme törenini şimdiye dek hiçbir bakanın izlemediğini oğrenen Akarcalı, tören yerine gidince bir yemekhanede kura çekildiğini ve töreni izleyen ailelerin perisan olduğunu gördü. Bunun üzerine Akarcalı, bundan böyle kura törenlerinin taba lu uyelerini kabul etti. Akbulut, kabul sırasmda yapuğı konuşmada, hukumet programı uzerinde genel kurulda dun yapılan görüşmeleri deâertendirirken, "Bana göre güzel bir görüşme oldu. Zaman zaman görüşme duzenini bozan bazı davranışlar olduysa da bunu Meclis görüşmelerinde fazla ileriye gitmemek kaydıyla dogal görüyorum" dedi. PMD Başkanı Ercan San ise gerek 1980 öncesinde gerekse 1983'ten sonra TBMM yönetimiyle daima iyi ilişkiler kurduklannı belirterek "Sizin döneminizde de bu ilişkilerin daha da iyi şekilde devam edecefline gönülden jnanıyoruz" dedi. Yıldınm Akbulut, bunun üzerine basınla iyi bir diyalog içinde olmak gerektiğine inandtğını belirterek basın mensuplannm TBMM'de daha rahat çalışması için elinden gelen gayreti gösterecefiini belirtti. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, Ercan San başkanlıPMD yoneticileıinin ziyareti jjındaki Partamento Muhabirleri Derneği Yönetim Kuru betin onuruna uygun bir yerde yapılmasım istedi. Yeri de kendisi gösterdi. Türk Ocağı salonu. Akarcalı'nın talimatıyla doktorlara birer de çanta verilecek. Bu çantalar boş olmayacak. Sağlıkla, ilgili yasalar ve mevzuat, ayrıca gidilecek yerlerin mülki amirlerine bizzat Akarcalı tarafmdan yazılmış bir yazj ve bir de Hipokrat olacak... yemin metni Böylece doktorlara Hipokrat yeminine arada bir şöyle göz atma olanağı sağlanacak. Akarcalı doktor değil. Ama arada bir hasta olan veya hastası olan her yurttaş gibi bu yeminin hatırlanması gerektiğinin bilincinde... 'Enflasyona cevap veremedîler' D Y P Genel Başkanı Süleyman Demirel, "Ekonomide liberal siyasette yasakçı, hak ve hürriyetlerde kısıtlı rejim kabul edilemez. Türkiye ekonomiyi tartışacağız derken ana meseleyi unuttu. Mecliste enflasyona cevap veremediler. Benim 18 yıl önce söylediğim sözlerle hükümet kendini savunma durumunda kalmışsa vay hallerine" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Söleyman Demirel, Başbakan Turgut Özal'ın önceki gün Mecliste yaptığı konuşmayı yanıtlayarak, ANAP'ın iktidan içine sindiremediğini, bunun da yüzde 36 oy alma rahatsızlığmdan kaynaklandığım savundu. tktidarın gecmişten kendini kurtaramadığım, 60 yıllık cumhuriyeti inkâr ettiğini savunan Demirel, "Karşımızda yenilgiyi, yanıltmayı metot yapmış, demogojiyi sanat haline getirmiş bir ikıidar var, ama bir yerde foyası meydana çıkar" dedi. DYP Genel Başkanı, dün paaisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, hükümet programı ile ilgili tartışmalardan memnun olduklarını ve görüşmelerin TVden yurt düzeyinde yayımlanmasımn bir heyecan meydana getirdiğini anlattı. Vatandaşın ülke ve kendi sorunlan ile UgUenmeye başladığını da kaydeden Demirel, bunun hayatiyet işaretleri olduğunu söyledi. Hür parlamento, hür seçim ve hür basının önemine değinen Demirel. şöyle konuştu: "Ekonomide liberal, siyasette yasakçı, hak ve hürriyetlerde kısıtlı rejim kabul edilemez. Türkiye'de ekonomiyi tartışacağız derken ana meseleyi unuttu. Bana gore ekonomiyi de tartışamadı. Mecliste enflasyona ne cevap verdiler? Bir tek kelime duydunuz mu? Veremediler. Turuncu kitapta bulunmayan konular ortaja getirildi. Benim 18 yıl once söylediğim sözlerie hükümet kendini savunma durumunda kalmışsa vay hallerine. Ben 1%9'da yedi parti karşısında yüzde 46.5 oy almışım, bunu az bulanlar olmuş o raman. Yüzde 46.5'a kimse bir şey diyemez. Yüzde 36'yı yüzde 46 Ue savunamazsınız. Bu kamburuit altından zor kalkariar. Turuncu kilapta Ziraal Bankası yoktu. Hâlâ secimdder, hükümet olmak içlerine sinmemiş, hepsi bu 36 rahatsızlığı. Bunun hak. adalet neresinde? Köylü bızim dönemimizde Ziraal Bankası'ndan aldığı paralan ödüyordu. 87'de köylüyü batırma ve borçlandırma hareketi vardır." DYP Genel Başkanı, sözlerini şöyle tamamladı: "Meselderi kürsüye iyi bir şekilde getirirsek kimin egri. kimin dogru konuştuğunu ortaya çıkannz. Bu hadise üstü kül tutmuş koru, külü üfleye üfleye ortaya cıkarmaya benzer." Basına kapalı devam eden grup toplantısında konuşan Demirel aynca, Başbakan özal ile înönü'nün şakalaşmasırun iyi bir görüntü vermediğini, müzakereleri parlamento ciddiyeti ile bağdaşmayacak bir hale soktuğunu savundu. Demirel, DYP'li milletvekillerinden parlamento calışmalanna ciddiyet, bilgi, çalışkanhk ve ağırlık koymalannı da istedi. DYP'nin grup toplantısından sonra bir açıklama yapan grup sözcüsu Mural Sökmenoglu, katsayının 1988 yılı başında U0*a çıkması yönünde bir öneri yapılmasmın benimsendiğini bildirdi. Bu arada, bugun yapılacak guven oylamasında hükümet hakkında ret oyu kuüanılması kararlaştınldı. "Bu nedenle valandaslar cevaplanmızı duyamadılar. tşte sakat açıkgödülük zihniyeti dediğim budur. Bu, gecici bir üstuntük sagltyor. Benim cevabını verdiğimi vatandaşlann duyması biraz zaman alır. Vatandaşlar cevabımı izleme olanagına sahip olmalıydı. tktidann tek taraflı propagandasına izin verilmemeliydi. . TV'den yasal cevap hakkımm almak için başvuru yapacagu. Bu da tam yeterii olmayacak, ama bu hakkımızı isteyeceğiz. Özal'ın bu tavnnı kabul elmediğimizi bir daha soyleyecegb. Vatandaşlar tek taraflı propagandadan artık yaks silkhortar. Her şeyi zamanında değeriendinnek istiyoriar. Bu oyuna katıbuı devlet görevtileri de sorumlu olacaklardır." eleştirileri haksıtdır. Iktidar olarak ekonomik ve doğru olaru yapmaktayız... Sayın Başkan konuşurken teamülden değil, ama müsaade eder misiniz, bir sigara yakabilirmiyim.. BAŞKAN: (ANAP'h Kemal Akkaya) Sigarayı geneide yasakîamayı düşünüyoruz. BAKAN: Vallahi efendim, bu sigara meselesi ile havalandırma konusunu birlikte dikkate almak gerek. Orhan ERGÜDER (ANAP): Bir de pipo içenler var. Vapur bacası gibi vallahi. (Bakan sigarasını yakıyor, "Siganunın dumanı yoktnr, ymriu imanı" der gibi dumanıru muhalefete doğru savunıyor ve konuşmasını sürdürüyor.) Salonun bir köşcsinde Tekel Genel Müdürü Yücel özden oturuyor. Cumhuriyet'ten Hıkkı Erdem, Genel Müdür'e soruyor: "Antipantiııin kaynagı duman olduguna göre dumansız sigaraflretimlnldüşanmez misiniz?" "Konnnon üzerindeyiz. Babda bu konudt çtlışmalar vapddı. Ancak bir sonuca vmnlamadı. Ama kardeşim, tiryakisi ba•UD danuuıını da istiyor. Ama biz yine de konunujı üzerindeyiz. Dikkalk takip ediyoruz. Böyle birsey mömkfln olarsa bemeo dumansu sigara yapacagız." Dumansız sigara, dumanblan kadar "kanser yapıa", "damar tıkayıcı' veya "agız kokutucn"luk özelligi taşıyacak mı? Eğer bu başarılırsa sıra Tanm Hayvancıhk Bakanımız Hüsnü Doğan'ın "etsiı taskebabı öretiminde.." Plan VER: TBMMbütçe ve Bütçe Komisyonu, saat 20.00. KO>OJ: Ek için hükümete 4 ayhk yetki verilmesi. KONUŞMACI: (Maliye Bakanı Alptemoçin) Muhalefetin Sıra etsiz taskebabında Cumhuriyet Takvim Cumhuriyet arşivinden 53 özel gün, 53 birinci sayfa... CUMEYT HRCAYUREK yaayor Ozal'a yanıt SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar ve Adana Milletvekili Cüneyt Canver de gündem dışı yaptıklan konuşmalarda, Başbakan özal'ın işkence konusundaki iddialarııu yanıtladılar. Sağlar, Husnu Turan olayı konusunda, özal'ın açıklamalanmn gerçek dışı olduğunu bildirerek, "Olay baanırı öcünde cereyan etti. Başbakan, TRT yayınlannın kesüecegini bilerek, gerçek dışı iddialarda bulundu ve yanıtlanmızın tetevizyondan yayınüanmasını önledi" dedi. Cüneyt Canver de özal'ın gerçek dışı itham ve sataşmalanna karşı verilen yanıtların TRT'den yayımlanmamasını eleştirdi. Yalancı Dolma Rafa... ANKARA Program mOzakerolerinde muhaletet rakama, btlgiye dayanan konuşmalarla iyi vurdu. özal, siyasal polemikte bırkaç ginşim yapmasaydı, rnuhalefetin yüklenmesi ile ıktidarda beliren şaşkınlık daha genişleyetHİİrdi. önümüzdeki günlerde iktidann akıl almaz çoğunluğu karşı kıyıdan gelen şokun etkısınden kurtulacak mı, yoksa muhalefet santrfortannın yer yer darmadağmık ettiği savumılan başka yöntemlerle mi onarmaya çalışacak? Görüşmelerin TV'den yayımlanması, belirli ötçülerde daha sert kapışmalann gerçekleşmesini &nledi. Ne çare, TV naklen yayını kestıkten sonra iktidann kışkırtmasıyla hırçınlık iki saat boyu Meclise egemen oldu. Gece oturumunda gerginliğin birden ortaya çıkmasına, kavga istemediğini sürekli öne süren Başbakan uzal'ın birkaç cümlesi, mahkemeye düşen btr işkence olayıyla ilgili polis tutanağını okuması neden oldu. Oysa"/caygan/n" nltelikleri uzerinde özal'dan önce muhalefet liderteri ilgirvç g&rüşler öne surnıuş, yol göstermişlerdı. Demirel, 'Tarbşmayi kavga halıne getirirseniz veya tarhşmayı kavga şeklinde tanımlarsanız, bu ülkede haklann aranmaa, haidano savunulması imkânsız hale getir" diyor, ekliyordu: "Haklann aranrnası ve haklann savunulmasına geçtiğiniz zaman, 'bu kavgadır' diyeceksena. d k f â t e i l k i k â t " işkence, insanlık suçu. Bu uygulamalardan geçen insanların haklarını aramak, iktidann gorüşü tersine "kavga çıkarmak" ile niçin eşantamlı oluyor? Oturum kapanmadan önce SHP'nin işkence yapanların Cıstune gidılmesınde direnmesi, örneklerle olayları dile getirmesi neden bir kavga öğesi gibi niteleniyor. Buna karşı Başbakan özal, SHP'nin masum isteği ne ıryarak "Devkt kademeterinde işl&noe oteytennr araşörmas/. yeni otaylara meydan verilm&nesi" için bir genelge yapmaktan niçin kaçınıyor? işkenceye karşiyım, demek yetmez lcraat, uygulama gerekli. Nrtekim Erdal Inönü tekdüzelikle suçlanan sesiyle Mecliste önemli bir vurgulama yapıyordu: "Kavga istemiyoruz, diyerek karşı tarafın haklannı elinden almaya kalkarsanız, kavga çıkar ve çok da şiddetli olur" Belirgin sorulara özal'dan yanıt gelmedikçe, Başbakan siyasal polemikler, rakam boğurrtulanyla çıplak kimi gerçekleri goz ardı etlikçe, halktan gelen baskıyla muhalefet "her turden acımasız yaşam koşullanm" elbette sürekli işleyecek, anlamsız yanıtlar aldıkça kuşkusuz tartışmayı daha "ötelere" götürecek. inönü, çağ atlama palavrasını somut biçimde tartışmaya açmak için sorular yönettıyor, bu sorulartna doyurucu karşılıklar alsa belki daha insaflı vurgulamalar yapacak. Ozal, soruları hep es geçiyor. Demirel, somut bir olay getiriyor kürsüye: "Çağ aflamış Türkiye" diye başlıyor. "21 Jemmuz 1987 tarihli Resmi Gazete'de, hükümetin imzası otan bir kararname yaytmlandı. Kastamonu, Tokat, Çonım, Erzincan, Elazığ, Adıyaman illerinde kişi basına düşen gelir, ortalama 320 dolar. Çağ atlama olaymda bu, ne olacak? Bu anlaşma ile bu îllerde vatandaşlar 350 gram pirinç, 30 gram bakliyat, 30 gram bitkisel yağ, 20 gram şeker altyor Dunya Gıda örgutu'nden... Çağ atlayan Türkiye... iane alıyor" BaKınız Başbakan somut örneği nasıl yanrttryor. "Bu yardtmlar 1964'den beri alınıyor" diyor, yani yeni bir şey değil demeye getiriyor. Oysa çağ atlama yutturmacası konuşuluyordu kürsüde. 1964'den bu yana, özal'a ikbal yolunun açıldığı 1980'e kadar hiçbir hükümet ne çağ atlamıstı ne de halkın var olmayan zenginliğinı överek başını yüce kartı dağlara taşımıştı. Çağ atlayan Türkiye'nin mucidi Özal, geçmiş yıllara sığınacağına, bu kararnameyi yayımlatmaz, hatta Oünya Gıda Örgütü'ne elden bırakmadığı siyasal cakayta "Do/ara boğulduk, ülkeyi yuzde 7 kalkındırdık, bu türyardımlan Istemiyoruz" diye bir telgraf çekerdi. Geneide kişi basına düşen gelir, ortalama bin dolara düşmüş. 67 il arasına 320 dolarla fukaralığı uluslararası örgütlerce kanıtlanmış altı il giriyor. Türkiye'de mal sıkıntısı çekilmediğini sabah akşam soyleyen kalkınmacı Başbakanımız ise, bu yörelerde 350 gram pirince muhtaç vatandaşm 1964'den beri bu yardımları aldığını savunusuna ana öğe yapabiliyor. Neresinden baKarsak bakalım, göz boyayan propagandalarla son dört yılı, yüzde 36 oy alan özal, bir güzel yutturdu. Ama siyasal ortam değişiyor Yalancı dolma artık rafa! m,« k|i tm. ****, l*v« TUp1 Kntdlünrıtiy(Miidn23 Gorbaçov'dan Inönti'ye zirve bilgisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi, GorbaçovReagan zirvesi konusunda SHP Genel Başkanı Erdal lnönü'ye özel bilgi gönderdi. Dün İnönü'ye iletilen bilgi, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e de verüecek. Sovyetler Birliği Büyükelçiliği Maslahatguzarı AnaloU Kadirov, dün SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'yü ziyaret etti. tnönü'nün TBMM'deki odasında gerçekleştirilen görüşme öncesinde Kadirov, merkez kornitesinin SHP liderinin şahsına gönderdiği bir bilgiyi iletrnek için geldiğini söyledi. Kadirov, bu bilginin Gorbaçov ve Reagan'ın Washington'da yaptıklan zirve ile ilgili olduğunu soyledi. 27,7 x 48^ cm. boyutlannda birinci hamur kâgıda baskı, 6000 TL. Bayinizde StPARİŞ KUPONU CumhuriyetTakvim 1988'den adet utjyorum. Tuıan olan TL.'yi Cvımhuriyet Maıbualık re Gazctccilık T.A.Ş.'nm gjajıda ijarcüedijim hcubına yatırdun. D U Bankuı. Türbe 1 Î 9 « • Akbank, TOıbe 636 D Garanti Bankası. Çetnberliut 1200869 Dckoat fo Adı Soy*dı:. Adrtsi: