Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARALIK 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 DYP Genel Başkanı kısa vadeli dış borçların rekor düzeyde olduğunu söyledi Borç tuzağına girdiııiz Slyasi tavlz: Sizi uyanyorum. Dikkat edin. Sonunda Türkiye'yi siyasi taviz verme noktasına getirirsiniz Türkiye bir dış borç tuzağına, bir dış borç batağına girmiştir. Bu, ülkenin başına büyük sıkıntılar çıkartır. meselesi enflasyondur. Durdurun bu enflasyonu. Hem aşırı enflasyon olacak, hem dar gelirli ezilmeyecek. Buna Kristof Kolomb'un yumurtası da yetmez. DUYDUK/GORDUK YALÇENPEKgEN Vergi kaçıranlar nasıl yanacak? Devlet vergi istiyor, işadamları da vermiyor. Vermeyince de bir şey olmuyor. Sadece Başbakan kürsüye çıkıyor, kibar kibar konuşuyor: "Işadamlarının büyük çoğunluğu 3 milyon liramn altında gelir gösteriyor" diye... Ama artık durum değişti. Vergi vermeyenler "yanacak..." D ı r d v u eaflasyoaa: Türkiye'nin B Demirel, konuşması sırasında ANAP sıralanndan laf atlmaya başlanınca, "Ben bunu severim, ama konuşma suremden çalıyorsunuz" diyerek puan topladı. (Fotoöraf: AA) rin ama, oau fnkaralastırmadan verin" dedi. DYP lideri, belediyelerin seçimin içine agzına kadar sokulduğunu, yoksa yüzde 36 oy bile ahnamayacağını savunarak, hükümet programında Meclis'e gıren 3 partinin aldığı toplam yüzde .80 oyun dağılımını eleştirerek, şunları söyledi: Programa göre, yüzde 45 size, yüzde 30 SHP'ye, yüzde 23 DYP'ye düşöyor. Biz bn 23'e talip degiliz. Biz miUetten, yüzde 19.16 o> aldık. Sidnki de yüzde 36.19'dur. Bu hesabı niye yapıyorsunuz, bir anlamı yok. Rakamlan istediginiz gibi konuşlununazsuuz. Sonra mahçup olursuyanşmasına fîlan ihtiyaç yok. Ataturk Barajı'nı kimse ANAP'ın besabına vazmasın. Temeli 3 Kasım 19S3'te ahlmışttr. 1980'de 4 mUyar dolarhk kredi tdJifi hükümetimiz tarafiDdan kabul edilmiştir. Bulduk dediginiz kredi, bu kredidir. Çıplak Türkiye filan almadınız. 4 yılda ne eklediniz buna, gelin anlaUn? Bogün Türkiye'nin bir otobanı yok. Borcianarak yol yaptırmak yanlışür. Bunlan Turk müteahhitleri yapabilirier. Yann bu borçian odeyemezaniz. Umanlara ne eklediniz, havalimanlanna ne eklediniz, 83'de bırakılan fabrikalara ne eklediniz? Boş laflan, boş ovunmeleri bırakahm. Geçmişe takılıp kalmak yerine, ileri bedeflere nasıl vanlması laznn, onu düşünelim. Ortadoğu'nun en kuvvetli ülkesiyiz diyoruz. M U gdve bakarsak, Suriye 1800 dolar, Ürdiin 1710 dolar, Türkiye 1100 dolar. Çag atlamış Türkiye'nin Resmi Gazete'sinden okuyonım, geçenkrde qkü. "Çorum, Elazığ, Tokat, Adıyaman, Kastamonu en fakir bölgeler olup, kişi başına düşen gelir 320 dolar" yazıyor. Çagı nasıl atlamışsınız? Bu bana göre, Türkiye'nin ayıbıdır"dedi. Demirel, Türkiye'nin itibar grafiğinin yükseldiğinin söylendiğine de değindiği konuşmaanda, tahsil edilememiş, krediye çevrilmiş alacakla övünülemeyeceğini söyledi. Başbakan Turgut özal'ın 23 Temmuz 1980 tarihinde BBC'ye verdiği demeci okuyan Demirel, şöyle devam etti: "Müsteşar Turgut Özal diyor ki, 'Batı, Türkiye'nin geleceğine umutla bakmaktadır. Yoksa, 600 bin dolar verilmezdi'. Bu para ne bana, ne de o zamanki sayın müsteşara verildi. Parayı odeyecek, devlettir. 6 Eylul 1980'de Sayın Özal, 'Aylık enflasyon ortalaması yüzde 8'den 2'ye düştü. 7 milyar dolar bulduk' diyor. Hani kimse bir sey vermiyordu? Devletin kredisiz oMngunu savunmak, kimseye kredi vermez. Eger yüreginiz yeterse, tartaşınz. Döviz darbogazlan oluyormuş, bunu askeri mudahaleler izliyormus, bunlan döviz darbogazına baglamak, anlaşılır şey degfldir. 27 Mayıs da, 12 Mart da, 12 Eylnl de ekonomik gerekçelere baglanamaz. 12 Eylul'ün baş nedeni, anarşidir. Başbakan, 23 Temmuz 1980'de müsteşarken. BBC'ye demeç veriyor. 'Türk ekonomısi iyiye gittiği için terör azgmlaşıyor. Türkiye köşeyi dönmek üzere' diyor. Askeri müdahaleteri ekonomik gerekçelere baglamak yanlıştır." Demirel, Türkiye'nin bugun en önemli meselesinin odemeler dengesi olduğunu belirterek, Osmanlı'dan bugüne Türkiye'nin dunımunu rakamlarla anlattı. 1983 Türkiyesinde 18.3 milyar dolar olan dış borcun, 1987'de 38 milyar dolara çıktığmı, dış borcun GSMH'ye oranırun yüzde 65'i bulduğunu anlatan Demirel, Brezilya'da bile bu rakamın yüzde 45 olduğunu vurgulayarak, "Bu bir alanndır. Sizi uvanyonım. Dikkat edin. Sonunda Türkiye'yi siyasi taviz vermek noktastna getirirsiniz" diye konuştu. Demirel, daha sonra şöyle devam etti: "1988'de 5.9, 1989'da 6.2 milyar dolar borç ödeyeceksiniz. tç borçlannız da var. Türkiye bir borç tuzağına, bir borç batağına girmiştir. Bo, ülkenin başına buyuk skınülar çıkarür." thracat ve ithalat konusunda da çeşitli rakamlar veren Demirel, ihracat içinde sanayi urünlerinin azhğjna dikkat çekti ve ticaret bazmda kalkınmanın yürutülemeyeceğini, bu nedenle plana dönülmesi gerektiğini söyledi. Bugün sanayinin en büyük sıkıntısımn para olduğunu ve 160 fonla kaynak yaratıldığının sanıldığını kaydeden DYP Genel Başkanı, "Türkiye'nin meselesi, enflasyondur. Durdurun bu enilasvonu. Hem aşın enflasyon olacak, hem dargelirli ezilmeyecek. Buna Kristof Kolomb'un ynmurtası denir" biçiminde konuştu. Enflasyonun yüzde 20'lere indirilmesi gerektiğine isaret eden Demirel, enflasyonun düşürülmesi için neler yapüması gerektiğinjn ANAP beyannamesinde yazılı olduğunu, ancak hiçbirinin yapılmamrş bulunduğunu savundu. Demirel, artık ANAP'a kimsenin inanmayacağım, milyonların inim inim inletildiğini anlattı. Demirel, "tşci, memur, köyhi perişan. Bugün işçi, sokaga dökülmüyorsa, vatanperverliğindendir. Bu şartlarda huzuru, sukunu saguunakta zorluklar »ardu" dedi. Demirel, eğıtime ve sağlığa aynlan paralann azaldıgjnı belirterek, üniversite kapılarını zorlayan 600 bin gence imkân bulunmasım istedi. Üniversitelere ilim hürriyeti getirilmesıni de isteyen Demirel, 600 bin konut yaptık demenin anlamı olmadığmı, aynlan paralarla konutlann bitmeyeceğini bildirdi. Demirel, sözlerini tamamlarken, birtakım yanlışlan ortaya koyabildiğini, bu sürede ancak bu kadar konuya girebüdiğiru, bundan böyle fırsat buldukça açıklamalarda bulunacağını belirterek, sözlerini tamamladı. Demirel, konuşmasının sonunda grubu tarafından ayakta alkışlarla karşılamrken, SHP'liler ve bazı AN AP'lılar da Demirel'i alkışladılar. köylü perişan. Bugün işçi sokağa dökülmüyorsa vatanperverliğindendir. Bu şartlarda huzuru, sükunu sağlamakta zorluklar vardır. ANKARA (Cumhuriyet Börosn) DYP Genel Başkanı Süleyman Demiret. 7 yıl aradan sonra ilk kez Meclis kursüsünden yaptığı konuşmada hayli formda gönindü. SHPIilerin sık sık alkışladıgı, ANAP'lüarın ise önce şaşkın, sonra gergin yüz hatlanyla izledilcleri konuşmasında Demirel, hükümet programını " M v n m dokiunaro" olarak niıelendirdi, "Rakamlan konuşturursanız •nahçup oinrsunuz" dedi. Hükümet programında geçmişin kötttlenerek iktidarın icraatının "pariatılmaya" çakşıldıgını anlatan Demirel, ANAP iktidarında ülkenin dış borç yükünün hızla arttığına değindi. Demirel, "Sizi nyanyoraın. Dikkat edin. Sonuoda TBrldye'yi siyasi uviz \ennek noktaaaa gelirirsiniz. Törkiye bir borç tuzagına, bir borç batağına girmiştir. Ba, ülkenin başına büyük sıkıntılar çıkartır" dedi. Demirel irticalen yaptığı "renkii" konuşması sırasında kürsüye son derece hâkımdi. Zaman zaman kendisine ANAP'hlann attığı laflara "Be•im konuşmanu böjic bozamazsunz. Ben bunlan severim, ama zajnanımı çalıyorsunuz" diye karşılık verdi. Demirel, bugün Türkiye'nin en önemli meselderinin başında ödemeler dengesi ve enflasyonun geldiğini belirterek, enflasyonun mutlaka yüzde ^ l e r e indirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Başbakan Turgul Özal'ın 1980 yılında müsteşarken, BBC'ye verdiği demeçlerde "ekonomik dunımun iyiligi"nden söz eıtiğini anımsatan Demirel, Başbakanın dediği gibi askeri müdahalelerin ekonomik nedenden kaynaklanraadığı görüşünü savundu. tşçl s«kaga dökülmâyorsa: Işçi, memur, Dosyah muhalefet Demirel, saat 10.00'da kolunun altında çok sayıda dosya ile birlikte ve gnıbunun ayakta alkışlarıyla kürsüye çıkü. Konuşmasının başında TBMM'nin bir kenara itilemeyeceğini ve itilmemesi gerektiğini belirten Demirel, hür basın ve hür Meclis'in iktidarların ayak bağı Olmadığıra söyledi. Devletin bir hukuk devleti, laik bir devlet ve bir sosyaJ devlet olduğunu kaydeden Demirel, vergi, forüar ve kanun kuvvetinde karamameler konusunda şöyle konuştu: "Vergiyi Meclis'in koyacagı, anayasa kunüıdır. Vergi tarhına Meclis kanşmazsa, bu olay fiilen hnkametlerin veya başka müesseselerin elinde olursa, Medis bir kenara itilmiş demektir. ÖncefikJer badisesi ekonomik degil, siyaadir. En yuksek siyati beyet de Medisür. Fonlar konurana gelincc, devlet. bunu biıtçesine kovar. Nereye sarf edeceğini de devlet karar verir. 166 tane benim bildiJim fon var. Bu fonbmn para loplayıp hükumetİB inisiyatifıne bırakması, Meclis'in ka>naklan dagıtmaya kanşamaması demektir. Kimse alınmamalıdır. söylemekten çekinmeyecegiz. Bu müessese tarbşma için Tardır. Kanon kuvvetinde kararnameler, Adalet Partisi döneminde konmuştar. TemH haklan düzenleyen, calı şanlann haklannı düzenleyen kanon biıkmunde karamame olmaz. Bunter ekonomik faaiiyeüer içindir. Her şeye teşmil ederseniz, işin içinden çılulmaz. Gecen dönem 211 kannn kuvvetinde kararname çıkanlmış, bunlann 65'i Medis'ten çıkmış, 2'sJ ret edilmiş. 144'u dunıyor. Bu müessese, içinden çıkardığı hükümetlere karşı da yerini konımabdır. Bu kurum. sessiz milyonbann eli, ayagı, gözıi, kulagıdır." Demirel, hükümet programının bir savunma dokUmanı şekünde olduğunu, geçmişe dönük kötulemelerin, inkârlann, övünmelerin yer aldığını belirterek, geçmişin kötülenmesini hükümetlerin icraat saymasını yadırgadığını söyledi. Demirel, "Bu suretle kimse kendisini pariatamaz. lcraaUm ortaya koymabdır" dedi. Milletin 29 kasımda huzur, guven, istikrar ve kalkınmaya oy verdiğini söyleyen Demirel'e, ANAP'lılaı, "Dogrn" diye bağırdılar. Demird, "Daha bir şey demedim, rahatsu olmayın" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Eger halk bu söytedlklerime oy vermişse, yiizde 36 oy size yetmez. Yüzde 36'sı bu dedüderime oy vermis, yüzde 64'ü sövtedikterime o> vennemiş manası çıkar. Progrannnızda yazıyor, anok hnzor, devlet tarafından sagİanır. Bir parti sahip çıkarsa, kendisini devletle özdeslestirir. Programınızda bu cdiski vaüyor. Siyasi partiler kendilerini, devletin yerine kovmamahdır. Bu,yamlgı, devleti büyük sılunülara götüriir. Sükun Ue banş ayn şeylerdir. Sökflnn sa£larsınız, herkesi snstararak, depolitizasyonla saglarsnız. Böyle sagbnaa bir toplum. dinamizmasını yhirmiştJr. Bu tartışarak saglanır. Tartışmayı kavga halinde taıumlarsanız, bn ülkede baklann aranması, savunulması imkinsız hale gelir. Her şeye rağmen, tarbşma yapdacaktır. Bu ülkenin halkı, bunu aramaya devam edecektir. Yüzde 36 oy; huzura, siikuna veriMi demek, tam dogro deKonuşmasında seçım yasasına da değinen DYP Genel Başkanı, seçimlerin baskın seklinde yapddığmı söyledi. Devletin seçimlere hiçbir dönemde olmadıgı kadar bulaştınldığım, TRT'nin 19 kasıma kadar temel atraa ve kurdele kesmeleri TV ekranından verdiğini, muhalefetin TV'den sözünün kesildiğini anlatan Demirel, "Bn; hakka, hnknka, adalete stğmaz" diye konuştu. Devletin bazı idare amirlerinin seçünde parti faaliyeti yaptığını, elektrik ve tdefon direklerinin seçime sokulduğunu bildiren Demirel, mahkemenin kadıya mülk olmadıgını, iktidarın da yarın gidebileceğini belirterek, çok sayıda Uçe vapılmasını eleşürdi. Devletin, bu masrafları kaldıramayacağma isaret eden Demirel, "Yeni Ucelerin kacına kaymakam gönderdiniz? Bunlan referandıundaa hayır çıkması için kullandınız, seçimde de kuUaadınız" biçiminde konuştu. Her ilçe için 4 mılyar gerektiğini, 103 Uçe için 400 milyar liramn nereden bulunacağını soran Demirel, FakFukFon konusuna da değinerek, "Fukaraya para ve aşbakanımız kibar adam... DoğDoğrudan doğnıya kimsevi suçlamıyor... Söylediği şu: "Isadamlanjnın büyük çogunlugu 3 milyon Hranın alünda gelir gösteriyor." Ne nıdan doğnıya kimsevi ayda en oluyor bu durumda? Bir sürü isadamısuçlamıyor... Söylediği da "Işadamlanfazla 250 bin lirayla (bunun şu: %25'ini vergi nın büyük 170180 bin 3 milyon olarak ödedikleri için) çogunlugu lirayla geHranın alünda gelir gösteriyor..." Ne çinmeye çalışıyor... lşadamlığı zor iş vesselam... Bu kadar parayla villanın masraflanm karşıla, son model arabalann (hanırmn ve çocuklann da) benzinşoför giderlerini öde... Avrupa'dan giyinkuşan, ziyafetler ver... Bütün bunlar kolay değil, ama zaten işadamlığı da kolay degil... Büyük yetenek gerektiriyor. örneğin ortada alırup satılacak bir mal bile olmadan ithalatihracat işlerini yürütmeyi kolay mı sanıyorsunuz siz... Ama artık devir değişti. Ne değişti derseniz, bir özal gitti, iki özal geldi... Yeni hükümet programından anlaşıldığına göre "bundan böyle vergi kaçıranlar yanacak..." Eskiden bir işadamı Ali'nin külahım VeliL ye, Veli'ninkini Ali'ye giydirerek kasasını doldururdu. Yıl sonu geldiğinde muhasebeci Ue arasında şöyle konuşmalar geçerdi: İŞADAMI Vermeyince ne oluyor? MUHASEBECİ Efendim bu yü kazancunu çok tyi. Ciromnz 7 mflyar 897 milyon 168 bin 616 lira 18 kuruş. Masrafımız 2 milyar 147 milyon 369 bin 200 lira 7 kuruş. Vergimlz 3 müyar 518 milyon 448 bin 896 lira 79 kuruş. Net kazancunız 2 milyar 479 milyon 358 bin 616 lira 13 kuruş... İŞADAMI Güzel.. Fakat diğerlerini anladım da arada "vergimiz" diye bir laf geçti. Bu lafı daha önce de duymuştum, ama tam çıkaramadım. Yeni bir muhasebe terimi mi yoksa? MUHASEBECİ Yok efendim, eskiden de vardı, ama kuUamlmıyordu... Vergi, kazancın bir bölümünün devlete verilmesi oluyor... İŞADAMI Neden? Biz bu parayı devletle birlikte mi kazandık? MUHASEBECİ Efendim devletin de masraflan var. Onlan karşılamak için... İŞADAMI Yahu devletin masraflanm bizim gibi garibanlar mı karşılayacak? Biz devletten daha mı zenginiz yani? Başkasından alsınlar... MUHASEBECİ Zaten ahyorlar efendim... İŞADAMI Ben vergi veren birini hiç duymadım bugüne kadar... MUHASEBECİ Sizin çevrenizde alışümamış, ama işçiler, memurlar veriyoriar. İŞADAMI O zaman bize ne gerek var... MUHASEBECİ İstiyoriar efendim. Kannn böyle... tktidar turuncu, millet mavi Siyasi yasaklann kaldınlması konusu 4a bu ikb'dann kraatı degildir. tktidar turuncadur, millet mavidir. Gotünneseydiniz, kim dedi size millete götürün diye? Kaldırmayın diye. Gdtürdünüz, millet laddırdı. Yaşasın millet." Konuşmasının bu bölümünde ekonomik konulara değinen Demirel, hiçbir dönemde de\letin, ekonomi, ve bu kadar müdahale etmediğini belirterek, en büyük tekelin devlet olduğunu bildirdi. Tam bir devlet ekonomisinin egemen olduğuna isaret eden Demirel, yatınmlann yüzde 6ffu& devletin egemen olduğunu, beğenilmeyen devirlerde bunun yüzde 40 olduğunu anlattı. Demirel, "tktidann siyasi feisefesinde ekonomi, insanı duşünmeyen ekonomidir. Para, pal oUnuşlur. Bir gecede ekmekten saya kadar her şe> pahalılandınlamaz, halk fukaralaşünlantaz. Programa bakryoruz, Türkiye çag atlamış, sanki Türkiye 1983te başlamış. EsIdden hiçbir sey yokmus. Bunlar dognı mu? (ANAP sıralanndan 'Dogru' sesleri) Ben de böyle demenizi bekliyordum. Zaten programınızda yazıyor. (DYP grubunun ayakta alkışlaması) Şimdi bakahm, Türkiye nasü çag adamış? Türkiye'de daha otoyol yok. Olacak. 83 Türkiyesinde 101 santral var isleyen, 45*i de inşa halinde. 24 bin köyde ıstk var, nüfusun yüzde 80'i 24 bin kövde vaşıyordu 19S3'te. 1965'ten 1983e köylerin yüzde 80'i elektriklendirilmiş. 1980'de enterkonnekte şebeke tamamlanmış, yüzde 20 kalmtş geriye. Yüzde 20'yi de siz yaptımz, yüzde 100'ünc sahip çıkmamz, inkârcıtık olur. 1983 Türkiyesinde 98 baraj inşa eflilmis. Hepsinde toplanan sular. 123 milyar metreküp. 4 yılda 47 baraj daha ihale edilmiş, toplanan suyun mikun 123 milyar metreküpün yözde 6'sı. Baraj MUHASEBECİ Hiçbir ama değil. GerBunlan şaka samyorsunuz, şey olmuyor... Sadece devlet istiyor, işadamları da vermiyorçekten istiyoriar» Vcrirseniz madalya fabn takıyorlar. Vennezseniz hiçbir şeyseneye" deyip du. Vermeyince de "Inşallah olmuyordu. bırakıyoriar... Sadece Başbakan kürsüye çıkıyor, kibar kibar konuşuyordu: "Işadamlaruun büyük çognnlugu 3 milyon liramn altında gelir gösteriyor" diye... Hepsi bu kadardı... Bazı işadamları daha bilinçliydi. Onlar en azından verginin ne olduğunu biliyorlardı, ama başka şeyleri de biliyorlardı. örneğin Devlet Baba'nın gözlerinin iyi görmediğini (bu husus Başbakanın Houstan'daki ameliyatından sonra iyice somutlaştı) ve gözleri iyi görmediğinden sadece tNttuklannı' öpmek gibi bir huyu olduğunu... Ama artık durum değişmişti. "Venji vermeyenler yanacaktT. Nasıl mı? Ortada hiçbir yangın örneği olmadığından nasıl olacağı pek bilinmiyordu. İşin bundan sonrası kurgubüim veya kurgufilm... Benim tahminime göre ileride işadamları şöyle "yanacaklardr." MUHASEBECt Efendim bu yü kazancımız çok iyi. Her şey çıktıktan sonra 3 milyar, 148 milyon, 860 bin lira vergi vermemiz gerekiyor.. İŞADAMI Ne vergisi oğlum. Sen delirdin mi? Vergi verilir miymiş? MUHASEBECt Ama efendim, Başbakan'ın demedni okumadımz mı? "Vergi vermeyenler yanacak" diyor. İŞADAMI Vergi vereceğime yananm daha iyi... MUHASEBECİ Nasri yanacaksuuz peki? İŞADAMI Paralan aldım mı, ver elini Güney Amerika... Şimdi Rio de Janeiro plajlannda çok iyi yanılıyonnuş, duyduğuma göre... MUHASEBECİ Ama Başbakan.. İŞADAMI Oğlum Başbakan ne diyor... "Yanacak" diyor... Nerede yanacağını söylüyor mu? Ben de canımın istediği yerde yananm... Başbakan'ın göz bozukluğu sürduğüne göre bundan böyle işadamlannın yanması yukardaki türden olacak... Yani yine tutulanlar (işçilermemurlar kısacası bordro mahkumlan) öpülecek, kaçanlar ise dünyanm ünlü plajlarında yanacaklar... Bunun böyle olmaması için de hiçbir neden yok. 4 yıldan beri iş başında olup 4. yıhn sonunda TV'ye çıkarak "işadamlan 3 milyon liramn alünda gelir gösteriyor" demenin başka %ir açıklaması var mı? Kültür ve sanaümıza bir AKBANK katkısı daha 6 Taşçıoğlu, muhalefete çatarak hükümet programını savundu Ç Akbank Levent Sanat Galerisi sanatseverlerin hizmetinde! "Onüç sanatçının karma resim sergisi" Beş yıl daha bizî dinleyeceksinîz' bunu kabul etmiyoruz mu diyece^z?" Taşçıoğlu, 1946 yılında çoğunluk sistemi uygulandığını, bunun sonucu Demokrat Parti'nin 400 milletvekili çıkardığını örnek olarak verince, bazı SHP'liler, "Sonunu söyle" diye bağırdılar. Taşçıoğlu, konuşmasını, "Bunun münakaşasını uzatmakta fayda yoktur. Oturduğunuz sandalyelerin de meşruluğu tartışdır. Demokrasi iie idare edilen bir memlekette Meclis'e gölge duşünnek dognı degildir" dedi. Taşçıoğlu'nun, ANAP iktidarının, programında siyasi yasaklann kaldırılmasını vaat ettiğini hatırlatması da muhalefetten, "Siz mi istediniz?" seklinde tepkilerle karşılandı. Taşçıoğlu, muhalefetin bu sözlerine, "Bizim sayemizde oldu. Biz çıkartük o kanunu" karşıhğını verdi ve "Bugün Meclis'in teşekkül tarzına bakarsanız, aramızda bulunan kişilere teker teker bakarsanız, hurriyetleri kısıtlayıcı, milletin temsilini kısmen de olsa yasaklayıcı hiçbir tedbirin kaltnadığını görürsünüz" dedi. Taşçıoğlu, "14. ölüm yıldönümünde rahmetle andığımız baba tnönü'nün sanki öcünü alırcasına, bir anlamda partisinin devamı sayılabilecek partinin başına ogul tnönü'nün gebnesi siyasi tarihimizde kaderin bir tezahürüdür" şeklindeki sözleri de SHP'liler tarafından tepki ile karşılandı. Bazı SHP'liler, kürsü önüne yürüyerek, Taşçıoğlu'nun sözünü geri almasını istediler. Bunun üzerine Taşçıoğlu, "Kötü bir şey söylemedim" diyerek konuşmasını sürdürdü. Sert bir üslupla hükümet programını savunan ANAP Grup Başkanvekili Taşçıoğlu'na DYP sıralarından, "Işe yarasaydın bakanlıktan atılmazdın" diye lafatılınca Taşçıoğlu, ses tonunu yükselterek,. "Konuşmanıza dikkat edin, olayı büyütür, işe yarasaydı Başbakanlık'tan atılmazdı derim " dedi. Meclis Başkanı Akbulut, zaman zaman Taşçıoğlu 'nun konuşmasına müdahale eden muhalefet milletvekillerini uyardı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Hükümet programı ile Ugili ANAP'ın görüşlerini Grup Başkanvekili Mükerrem Taşçıoğlu açıkladı. Taşçıoğlu, daha önce bastırdığı konuşma metnini Demirerin eleştirilerine yanıt vermek için değiştirdi. Taşçıoğlu, Demirel'in eleştirilerini yanıtlarken, FakFukFon'un seçimde kullaıulmasına örnek verilemeyeceğini söyledi. ANAP iktidan döneminde 10 tane yeni fon kurulduğunu anlatan Taşçıoğlu, ANAP'ın geçmişi inkâr etmediğini ve geçmişe yönelik eleştirilerden kaçmdığmı söyledi. Bu arada DYP'li Mustafa Çorapçıoghı, "Başka sermayen yok" diye laf atınca, Taşçıoğlu, "Daha bir beş yıl bizi dinleyeceksiniz, sonrası da belli degil" karşılığım verdi. Taşçıoğlu'nun zaman zaman sert bir üslupla sürdürdügü konuşması, DYP ve SHP'liler tarafından tepkiyle karşılandı. Meclis Başkanı Yıldınm Akbulut, milletvekillerini uyarmak zorunda kaldı. Taşçıoğlu, sert konuşmasını sürdürürken, DYP sıralanndan "İşe yarasaydın, bakanlıktan atılmazdın" diye bağınldığı duyuldu. Taşçıoğlu, buna karşüık, "Konuşmanıza dikkat edin, olayı büyütür, İşe yarasaydı, Başbakanlık'tan atılmazdı' derim" dedi. Taşçıoğlu, borç almayan hiçbir ülke gösterilemeyeceğini, ANAP hükümetinin işsizlik için ayn bir bakanlık kurduğunu ve kaçakçılığın tamamen önlendiğini anlattı. Toplusözleşme, grev ve sendika yasalarında günün koşuilanna uygun değişiklikler yapılması için çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Taşçıoğlu, ANAP'ın geçmiş iktidan döneminde parti programında yazılı bütün vaatleri yerine getirdiğini kaydederek, " A N A P , parti programında yazılı vaatlerini yerine getirdigi için millet ikinci defa bn emaneti aynı partiye venniştir" dedi. Taşçıoğlu, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarının güçlendiğini, sosyal problemlerin hafiflediğini belirterek, artık kısıntısız ve yasaksız bir demokrasi yerleştiğini kaydetti. Taşçıoğlu, bazı partilerin geçmişin mirası üzerinde kurulduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Zannedilirdi ki, partilere yaşadıklan müddetçe kaydolmuş Fuat ACAROĞLU, Mevlut AKYILDIZ, Mustafa ATA, Resul AYTEMUR, Arzu BAŞARAN, Rafet EKİZ, İnci EVİNER, Mahir GÜVEN, Zekai ORMANCI, Şahin PAKSOY, Murat SİNKİL, Müşerref ZEYTİNOĞLU, Emre ZEYTİNOĞLU (30 Arahk 1987 16 Ocak 1988) Akbank Levent Şb. üstü, Çarşı Cad. No: 1915 İstanbul AKBAIMK "Sanatın, sanatçının yanmda" Diğer Akbank Galerileri • İstanbul (Etiler. Bebek. Bahariye) • Ankara (Kızılay. Cankaya) • İzmir • Eskişehir • Bursa • Denizli • Di\arbakı r • rorlu •Oırunı •Truh/ım • Fla/tü •Knnva •Ordu • SanNiın •Silhri • \&.w • ANAP Grubu adına konuşan, Grup Başkanvekili Mükerrem Taşçıoğlu sık sık muhalefet sıralarıyla karşılıklı tartışmaya girdi kimselerin veya onlara seçim sandıklannda oy verenlerin o parti nam ve hesabına tescilleri yapünuş ve o partinin ilelebet malı olmnşçasına bir yanlış hükttmle o partinin variığı haline geldiği düşünülür ve bu varlık parti kapatılınca varislerine kaİır zannedilirdi. Bu düşüncenin yanlış olduğu anlaşıldı. ANAP ilk defa biz yepyeni bir partiyiz diyebilen bir partidir ve seçim sandıklan göstermiştir ki, millet bunu arzulamaktadır." Taşçıoğlu, ANAP'ın Uk iktidar döneminde başarılı olduğunu ifade ederek, 1983 genel seçimlerine 3 partinin katıldığını, ancak daha sonra yapılan mahalli seçimlere bütün partilerin katılmasının ANAP tarafından sağlandığmı söyledi. Siyasi yasaklann kaldınlması konusunu da ANAP'ın gündeme getirdiğini belirten Taşçıoğlu, "Hemen arkasından artık siyasi yasaklı, kısıtlı kimse kalmadı" dedi. Taşçıoğlu, seçim sistemine yönelik eleştirileri de yamtlayarak, şöyle konuştu: "Allab gecinden versin, yann bizim dışınuzdaki partiye iktidar nasip olabilir. O zaman biz kalkıp da bu seçim kanununda kuvvetliyi daha kuvvetli yapan sistem bizim için hazırlanmıştı, biz Yazı ve hesap makinaları Bol çeşit ve uygun fiyatlaria Tum Elehtronik ve Mekanik Sayın dost ve müşterilerimizin yeni yılını kutlar sağlık ve başanlar dileriz. MELEK İTHALATİHRACAT A.Ş. Sabuncuhan Cad. No. 37 Eminönü / İSTANBUL 527 02 97 • 527 16 71