25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 KASIM 1987 KÜLTÜRYAŞAM ISMAIL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 'Üfeterince antifaşist misiniz?' Avusturyalı yazar Brigitte Schwaiger'in "Denizin Tuzu Nereden Geliyor?" adlı romanı Türkiye'de I984'te yayımlanmıştı. Afa Yayınlan, Schwaiger'in bir oyununu yayımlamak isteyince, Schv/aiger ONK Ajans'a ve Afa Yaymlan'na şu sorulan sordu: "Bugünkü Türk hükümetine karşı tutumunuz ve 1980'deki hukümet değişikliği konusundaki görüşünüz nedir? Ülkenizde sanatçılann cezalandınlmasına karşı çıktımz mı? Ülkenizde muhaliflerin toplu olarak yargılanmasına karşı bildiri yayımladımz mı?" Kültür Servisi Avusturyalı yazar Brigitte Schwaiger'in, "Denizin Tuzu Nereden Geliyor?" adlı romanı, 1984 yılında ülkemizde Cetnal Ener'in çevirisiyle yayımlanmıştı. Bundan bir süre önce Afa Yayınlan yöneticileri, Schwaiger'in "Führer, BefiebJ" adlı oyununu okudular ve kitabı yayımlayabilecekleri sonucuna vardılar. Kitabın telif hakkını satın alabilmek için de ONK Ajans'a başvurdular. Şimdi size anlatacağYmız "öykü" de bu noktada başladı işte. ONK Ajans yöneticileri, kitabın telif hakkını almanın koşullannı öğrenmek ve Türkiye'de kitabı yayımlamak isteyen bir yayınevi olduğunu bildirmek HAYVANLAR Brigitte Schvtaiger, kitabını basmak isteyen Türk yayıncılan sorguya çekti BU KEZ Y A Y N L A N M M M Brigitte Schwaiger'in "Denizin Tuzu Nereden Geliyor?" adlı romanı Türkçeye 1984 yılında çevrilmişti. 0 günlerin koşullannda Avusturyalı yazar, kitabının Türkiye'de yayımlanmasına karşı çıkmamıştı. Ama bu kez, bir oyununu yayımlamak isteyen Türk yayınevini ve telif hakkı ajansını siyasal açıdan sorguya çekmeye kalkınca, kitabının ülkemizde yayımlanmasından vazgeçildi. uzere Brigitte Schwaiger'e bir mektup yazdılar. Ancak Brigitte Schwaiger'den ONK Ajans Genel Koordinatörü Nünet Tuna'ya gelen yanıt son derece ilginçti: "KiUbımı Turkiye'de yayımlamak istemenize çok şaşırdım. Lütfen, ne yank Id, size sonnak zorunda oldugum birkaç sonıyu da yanıtlayarak bana bir an önce yazın. Bugünkü Türk hükümetine karşı tutumunuz ve 1980'deki hukümet degisikliği konusundaki görüşünüz nedir? Ülkenizde sanatçılann cezalandınlmasına herhangi bir biçimde karşı çıktınız mı? Ülkenizde muhaliflerin toplu olarak yargılanmasına karşı bugüne kadar bir bildiri yayımladımz mı? Gördüğüm işkence fotograflan karşısında derin bir uzüntüye kapıldıgımı belirtmek zorundayım. Umanm, oyunumdaki keskin antifaşist mesajı anlayabilmiş, yapıomın bir zorbalık propagandası olduğunu sanmamıssınızdır." Schwaiger'in yanıtı gerçekten de ilginçti, çünkü bir ülkeyi bütün insanlarıyla birlikte topyekun yargılıyordu. Kendisinin kitabını yayımlamak isteyen yayıncıyı da, telif hakkı ajansını da, ülkedeki bütün unsurlarla aynı kefeye koyuyordu. Bunun üzerine ONK Ajans yöneticisi Osman N. Karaca, Brigitte Schvvaiger'e bir yanıt göndermek zorunda kaldı: "Ajansunız Genel Koordinatörü Nime! Tuna'ya yazdığınız 17.8.1987 günlü mektubunuz bizi bayretler içinde bıraktı... Sorularınızdan anlayabildigimiz kadanyla, demokrasi ve düşünce özgürliiğüne inanan antifaşist bir yazarsınız. Biz de demokrasiye ve düşünce ozgürlü ğüne inanıyonız. Ama bir telif hakkı ajansının işi bu mudur? Sizin yapıtlarınızın telif hakkını verdiğiniz ajans, Kurt VValdheim'ın bir zamanlar Nazi yönetimine hizmet edip etmediğini araştırma gereğini duydu mu? Bu, ajansın görevi midir? Biz, bir ajansın, yalnızca temsil ettiği yazarın telif haklannı konımakla görevli olduğu kanısmdayız... Doğrusu, bize böyle sorular sorma yetki ve cesaretini nereden bulduğunuzu da merak ediyonız. Başka bir ülkeden 'ucuz kahramanlık' gösterisi yapmak kolaydır. Eğer ülkemizin sorunlanyla gerçekten ilgileniyorsanız. 'Denizin Tuzu Nereden Geliyor?' adlı kitabınızın 12 Eylül yönetimi sırasında Türkiye'de yayımlanmasına neden izin verdiniz? O zaman bize böyle sorular sormamıştınız. Son olarak, size hatırlatmak istediğimiz bir şey var: Faşist yönetimin bulunduğu bir ülkede, 'mutlu son' o ülkede yaşayan insanlar tarafından yaratılır." P İ K N İ K PİYALE M4DRA HIZLI GAZETECI SECDET ŞES Osman N. Karaca'nın, Brigitte Schwaiger'in mektubuna tepkisi, ülkemiz aydınının doğal, ORDAN UZAKLAŞTıK haklı bir tepkisiydi. Bu konuda uaıai'ouiRukr ÇO bir de Afa Yayınları'nın yöneticileri Füsun ve Atil Ant'ın düşüncelerini öğrenmek istedik. Kitabını yayımlamak istedikleri Avusturyalı bir yazarın, önkoşul olarak bu tür sorulann yanıtlarını istemesi karşısında ne düşünüyorlardı: "Bunlann, kendilerini antifaşist ve İlçüncü Dünyacı sananları bile aslında eski sömürgeci zihniyeti sürdürüyorlar. Eskiden Kinin'le medeniyel getiriyoriardı, şimdi de demokraşiyle medeniyet getiriyorlar. Ülkede demokrasi mücadelesini Türkiye'de yaşayanlar veriyor. Aynca, hayatında hiç işkence gönnemiş ' insanlann, bu konnyla yakından tanışmış insanlara, 'İşkenceye karşı mısınız?' diye sorma hakkını nereden bulduklanm da me ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI rak ediyonız. Tabii, kendisinin eski Nazi, şimdiki Avusturya Devlet Başkanı Kurt Waldheim'a bu sorulan sonıp sormadığını da merak ediyonız. Türk aydınlannın, Batılılann bizi yönetmeye çalışan sömürgeci tavırlanna ciddi tepkiler göstermesi gerektiğini düşünüyoruz." Genellikle bir kitabın yayımlanışının öykuleri anlatılır. Bu da, bir kitabın yayımlanamayışının öyküsü. Resul Hamzatov 'glasnost'u anlattv Hayatnmz değiştî Hamzatov: "Eskiden yazarlara, sanatçılara sanki görev veriliyordu. Şimdi ise bizlere danışıyorlar." Kültür Servisi 6. TÜYAP belirtti. Resul Hamzatov söyleşide Kitap Fuan kapsamında dün dü"ulusallık mı, evrenseOik mi" yozenlenen söyleşi, Dağıstanü ünlü ozan Resul Hamzatov'a aitti. lundaki bir sonıyu yanıtlarken de şunları söyledi: Konferans salonunda, saat "Bir insan kendi dağlannı sev14.3015.30 arasındaki söyleşisinmiyorsa, başkalannın da toprakde Hamzatov, Sovyetler Birliği'nlannı sevemez. Bence sanatçı deki "glasnost" ve "perestroika" politikasına değinerek, "Hayatı kendi ulusunun temsilcisidir. Şöyle bir örnek vereyim: Dağısmızda önemli bir degişiklik oldu. tan'da birçok kitap yayımlanır. Eskiden yazarlara, sanatçılara Ve Avnıpa klasiklerinin tümü sanki görev veriliyordu, onlar yerine getiriyorlardı. Bir çocuk mu Avarca'ya çevrilmişti. Bundan Avar edebiyatı hiçblr şey kaybetamelesi görüyordu sanatçılar. Şimdi ise bizlere danışıyorlar. Ne medi. Bilakis çok şey kazandı. Dagıstan'da 11 ayn dilde edebiyapalım, nasıl yapalım diye" deyat dergisi basılıyor. Okur bizlerdi. den iyi şiir, iyi hikâye, iyi roman, Stalin dönemini kişiye tapıniyi yazı bekler. Ama şu sıra ülma dönemi olarak değerlendiren kemizde bunlardan daha önemHamzatov, Türkiye'ye gelmeden li olan bir şey var. O da gercekönce Kremlin'de düzenlenen bir ler. Artık yazarlar, gerçekleri vatoplantıya katıldığını belirterek, zabiliyor." bu toplantıda Gorbaçov'un söylediklerinin çok önemli olduğuTÜYAP Kitap Fuan'nda bugün de saat 14.3015.30 arası Yunu vurguladı. Resul Hamzatov, artık gerçeklerin açıklanması ge nanh konuk yazar Dido Sottriyu'nun söyleşisi var. Dün sabah rektiğini söyleyerek Stalin döneîstanbul'a gelen Sotiriyu söyleşimindeki baskılann ve öldürmelyn ardmdan TYS standında kilerin birer yanlışlık olmadığını taplarını imzalayacak. bunlann büyük suç olâuğunu AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAIS TARİHTE BUGÜN MIMTAZARIKAN 1023'PA SU6ÜM, ZONGULDAK'T* MAOSU HÖMÜKÛ 8UUMIAAUŞTV OSMAMLI POUAUMASfNOA BUHAKLI GEML L£eiM KULLANtLMAYA 8AŞIAUMASINDAU SöNRA, YUZT C»$INÛAN MADSN KÖMÜeÜ AL/A/A44S/ 2DeUNtUW6U DO6IUUŞ7V ASIC££ÜĞlMı p UZUN MeHAAETADU KÖYUİ, BuSPAY ÖĞÛTMBK /çw eirrisı toöseAİzı Ö İ ? BULMUÇTU. gıÇ ÇUU4LA DOLDUGOüĞU 7*ÇLAIZ/ rÜKLEAllP ISTANSUL'A DEĞlU YÜRİJMÜÇrÜ f±£İÜL££,OA/{W GETfePtĞr öfSAJEtU£RiN MADBM AU5MÛRÛ OLCUĞUNU SAPTAYtAICA DA S.OOO KU/ZUŞ ÖDÛL. ALMI$,AY/e/CA ĞMÜ/S SOYU MAAŞ 8A6LANM/ÇTT. AA/CAJİ, SAŞARtSlNt KISKAMA/J E/ZEĞU KAYMAKAMl TAISAFINPAŞJ, K/SA SÛBB SONRA Z£ 8 Kasım UZUN MEHMET'IN KMA TASLARI yeni çalışmalannı istanbul'da yeni açılan Galeri Nev'de sergiliyor. Altmış kadar yapıtın yer aldığı ve "Bu Dünya" temasının işlendiği sergi, kâğıt üzerine akrilik çalışmalardan oluşuyor. Sergisi 16 kasıma kadar sürecek olan Abidin Dino, yapıtlannı son dönemde Türkiye'de 1984 ve 1986 yıllarında Ankara Galeri Nev'de, 1985 te de Istanbul Urart Sanat Galerisi'nde sergilemişti. Abidin Dintfnun'Bu Dünya'sı tZ Ysamn yüzyıllık caz uğraşı Elli yılını caz sanatına veren Woody Herman, "bigleri de özellikle bu dönemde birband" denilen büyük orkestra geleneğinin yaşayan son biri ardı sıra ortaya aktı. Bunlar temsilcilerindendi. Orkestra şefı, klarnetçi, saksofoncu ve arasında, özellikle, "Ikind Sürü" (194749) diye anılan topluluk, şarkıcı Herman, kurduğu orkestralarm her birine en çok ilgi toplayanı oldu. "İkin"Gürleyen Sürü" adını vermişti. ci Sürü", çok geçmeden neredeyKültür Servisi Sanatla ha ring HerdGürleyen Sürü" adını se simgesi haline gelen "Four yatın ömürleri hiçbir zaman birverdiği birçok orkestrayı yönet BrothersDört Kardeş" adlı parbirleriyle orantılı olmuyor. Kimi miş, çok geniş bir yelpaze içinde çayla anılmaya başlayacaktı. sanat akımlan ya da türlerinin popüler müzikten "blues"a, "be"Woodchoppers Ball"un yanı ömrü bazen onu yaratan ya da bop"tan "rock"a kadar çok çe sıra "I've Got the World on a onun temsilcisi olan sanatçılann şitli müzikler yapmıştı. String", "Apple Honey", "Sumömrünü aşıyor. Kimi zaman da VVbodro* Charles Herman, mer Sequence", "Caldonia", bir akımın hayatı, o akımın ön1913'te Wisconsin eyaletinin 'Blue Flame" gibi parçaları da de gelen sanatçılarının ömrünü Milwaukee kentinde doğdu. Da üne kavuşturan Woody Herman, aşıyor. Kimi zaman da bir akıha çok küçük yaşlarda sahneye Stravinsky'nin "Ebony Concermın hayatı, o akımın önde gelen çıkıp dansçıhk, şarkıcılık ve sak to"yu özel olarak kendisi için sanatçılarının hayatından önce bestelemesi üzerine müzik dünsofonculuk yapan Herman, 17 sona eriyor. Söz gelimi, geçenleryasının daha geniş kesimlerinin yaşında orkestralarla turnelere de ölen Fransız ressam Andrt de ilgisini çekti. çıkmaya başladı ve 1936 yılında Masson, gerçeküstücülüğün son Isham Jones'un topluluğu dağılAynı müziği yapmaktan sürektemsilcilerinden biriydi. Yine kı dığında orkestranın önde gelen li olarak kaçınan Herman, sa bir süre önce ölen Amerikalı müzisyenlerini bir araya getirerek 1960'lardan başlayarak müziğine caz sanatcısı VV'oody Herman ise, ilk orkestrasını kurdu. Nitekim, "rock" öğelerini de kattı. Or"bigband" denilen büyük caz yıllar sonra Michael James, kestrasını durmadan genç müzisorkestralannın yaşayan en ünlü "New Grove Amerikan Müzik yenlerle besleyerek müziğinin şeflerinden biriydi. Aynı zaman Sözlüğü"nde Herman'dan söz hep "taze" kalmasmı sağladı. Nida cazın en iyi klarnetçilerinden ederken, "Herman'ın çalgısal uztekim, John S. VVilson, 1980'de biri sayılan Herman'ın 1939'da manlığı göz ardı edilemez, ama "The New York Times'da yagerçekleştirdiği hızh "blues" tü onun gerçek önemi bir örgütleyımlanan bir eleştirisinde şöyle rundeki "VVoodchoppers Ball" yici olmasında yatar" diyecekti. diyecekti: "Herman'ın Gürleyen adlı plağı 1 milyon satmıştı. Herman, yaptığı müziği Sürüleri'nin müzisyenlik düzeyi 74 yaşında bir kalp krizi sonu1940'larda daha da modernleştiryüksek, yaş düzeyi düşük oldu cu ölen Woody Herman, yarım di ve Duke Ellington ile Jimmy hep. Herman'ın topluluklarında yüzyıl suren caz uğraşı boyunca Lunceford tarzında düzenlememüzisyenler çok sık değişti. Belgenellikle her birine "Thunde lere yöneldi. Herman'ın 'Sürii Woody Hermariy "bigband" geleneğinin son temsilcilerindendi 50 YIL ÖNCECumhuriyet 8 Kasım 1937 seyahatin ehemmiyeüni, Bulgaristan Krahnın seyahatinden daha ziyade olduğunu ve tamamiyle liberal zihniyet taşımakta bulunan Yunan Krahnın memlekeün harici siyasetinde büyuk nüfuzu bulunduğunu yazarak ananevi Fransız Yunan dostluğunu canlandırmak için Fransada çok müsaiı havayı bulacağını yazıyor. 19371987 işi karakış gelmeden önce halkın lehine bir şekilde halledebilmek için çalışmaktadır: Hatayda seçim hazırhğı Antakya 6 (Hususi) 29 ikinciteşrin tarihı yaklaştıkça, Türk halkın heyecanı artmaktadır. îstiklale susamış olan Hataylılar kurtuluş gününü sabırsızlıkla bekliyorlar. Burada çıkan Türkçe "Yeni Gün"gazetesi, yeni Hatay rejiminin girmesine pek az kaldığınt hatırlatarak, "htiklal günümüzü kutlulamıyacak mıyız?" diye soruyor. Oğrendiğime göre 29 ikinciteşrinin Hatay milli bayram günü olarak kabul edilmesi lehinde kuvvelli bir cereyan vardır. Hatay halkı, bu bayramı, şimdiye kadar görülmemiş tezahürat arasında kutlulayacaktır. coğrafya öğretmenlerinden Necati Güneri ittifakla seçilmişlerdir. Alman heyeti Italyadan ayrıldı Munih 7 (a.a.) ' Hitlerin muavini Hess'in riyaseti altında İtalya'yı ziyaret eden nasyonal sosyalist partisi heyeti bu sabah tayyarelerle Italyadan Almanyaya dönmüştür. Diyarbekirde büyük bir Halkevi binası yaptldt Yunan Krahnın Paris Seyahati Atina 7 (Hususi) Bura gazetelerinin aldtklan telgraflara göre, Parıste bulunan Yunan Kralı dün beynelmilel sergiyi ziyaret etmiş ve sergide bulunanlar tarafmdan harareıle alkışlanmıştır. Kral, akşam, maiyetiyle birlikte Londraya hareket etmiştir. Fransız gazeteleri, umumiyetle Yunan Kralmın bu seyahatine büyuk ehemmiyeı atfetmektedirler. Jour gazetesi Yunanisianın Akdenizdeki askeri vaziyetı dolayısıyia bu W00DY HERMAN Blues "âan "bebop i rock'akddarçesitlimüzıkieryaptı Yeni mebuslar Ankara 7 (a.a.) Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreterliğinden: Boş olan Beyazıt, Kütahya \e Zonguldak saylavlıkları için 7.11.1937Pazar günü yapılan seçimde Cumhuriyet Halk Partisi namzetleri Sıhhıye Vekaleti müsteşart Hüsametıin Kural, Başvekalet Hususi Kalem müdürü Vedit Uzgoren, eski Erzurum saylavı tarih, ki de bu yuzden, onun bazı orkestralan öburlerinden daha iyi oldu." Orkestra yöneticiliği dışında Herman, aynı zamanda çok iyi bir klarnetçi, saksofoncu ve şarkıcijdı. Bundan sonra cazseverler, VVoody Herman'ı orkestraiannın, klarnetinin, alto saksofonunun yanı sıra sıcak ve hüzünlü hafıf bariton sesiyle de anımsayacaklar. DİYARBEKİR (Hususi) tki bin kişilik büyük salonu ile şarkın en muazzam binası olan Diyarbekir Halkevinin açılına merasimi Cumhuriyet Bolu (Hususi) Boluda Bayramında yapıldı. Gece günün en büyük derdi kömür Halkevinde verilen balo çok ve odun işidir. Tavuğu 15, eti neşeli geçti. 25 kuruştan alan şehirli geçen Diyarbekir istasyonuyia Urfa seneye kadar odunun arabasını kapısı arasındaki 37 metro da bu ucuzlukla mutenasib bir genişlikte ve bir kilometre fiatla, 80 kuruşa alırdı. uzunluktaki büyük bulvarın da Halbuki köylünün, gösterilen açılma merasimi yapılmıştır. maktaların uzak olduklarım 15 günden beri sürekli bahane ederek bir araba yağmıırlar yağmaktadır. Kış yükünü iki liraya satmak an'nzın bastırdı. Bu yüzden istemesi herkesi şaşırtmışttr. diğer şehirlerle otomobil ve Kışın vasati 20 araba odun kamyon münakalatı durduğu yakan bir ailenin bu fiat gibi. bütün inşaar işleri de karşısında şaşırmamasma da mecburi bir surette tatil edildi. imkan yoklur. Hatta yağmurun devamından dolayı Cumhuriyet bayramına Belediye oduna narh koymayı açıl'Tiası arzu edilen bazı düşünüyorsa da bununla yapılar ve işler maalesef ıkma! köylünün büsbütün odun edilemedi. Yağmur yüzünden satmaktan vazgeçmesinden korkulmaktadır. Vali, Belediye trenler bile vaktinde gelememektedir. ve Orman Müdüru bu ınuhim Mahrukat buhranı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle