Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahibi: Cufcnijct Matbaacüık ve Gazetecüik Türk Anonım Şirtai adına Na«r Nadl • Gend Yayın Müduru: H M B C C H L MOessese MüdOrtt: Eaiae Vjilh|M. Yazı Ulen MüdürO: Ok*j GAHHta, • Habcr Merkezi Müdürü: YÛÇB Bİgcr, Sayfa Düzou Yönclmenı: A i Acar, • Temsilaitr ANKARA: Yripa Oofm, IZMİR; Hikact Çetfatagn, ADANA: Cdal « 1 l « t K tstanbul Haberlen: E r t u Aiyıkfcz, D15 Haberler Erpu Baka, Ekonomi: I t r , Kuhür: Cdal Ürtrr, Spor Duupnanı. AMıllkadlr Y t r H . DuzeJtme. Refik Darbaf, Bihn nEğitiı ŞaUa Alp*j, IsSendika: Ş i k n a Kefcad, Yun Haberleri: Ncedct DHM, Diâ ttzüar: Mmm ^ Eızurum: MeknH GatlcUa, tı ı n ıl t ÎTıılitjl n 1 lı ı ııi r ıri L iıB . . trr "iııırı 1fcMil¥ıııılm. 9 îtııliljl ı r n lI Tıln «I. 9 Reklam: Ajje Toraı ı f ı |tMil¥ıııılııı. n f ı l l . î Rddam: A Ek YjyrnUr. Hüja Akjol • tdare: Hncjte Gtnr, lşleonc Öafcr Çdfc, Bilgıtşknı: StM t u L Mıth»mlıt w n . » ı » j i t T.A4. TBrk O o * CKİ. 39/41 t 343M l s . PK: 246laaobuL TU. 512 05 05 (20 htt). THa 222*6 EML (1) 5J6 «0 72 • : Aafcm Zıy* Gökmlp Mv tnlabp S. N a 19/4. Tü 133 II 4147, Tbex 42344 Fuc (4 133 82 «4 • b a f e H. Ziy. Blv, 1352 S. 2/3. TM: 13 12 30. THot 52359 Fta. (51) 13 12 30 • lnuoO Cad. 119 S. N a 1 Kat I. Itt: 14)5019731, W r c 62155. Ffcc (711) 2S 0 » TAKVİM 8 KAS1M 1987 Imsak: 5.08 Güneş: 6.35 öğle: 11.52 Ikindı: 14.34 Akşam: 17.00 Yatsı: 18.21 Körfez savaşı Arap ZirvesVnde 21 Arap ülkesinin katıldığı zirvede ele ahnacak önemli konulann başında, Filistin sorunu ve IranIrak savaşı yer alıyor. MİCHEL NAUFAL BEYRUT Bugün Ürdün'un başkenti Amman'da toplanacak olağanüstü Arap Zirvesi'nin gündemi yüklü, ama sonuçjarı mutevazı olacağa benziyor. Libya ve Iran'ın, gundemin yalnızca "Irakİran savaşıyla" sınırlı iutulmasına karşı yönelttikleri eleştirilerin kabulünden sonra, anık "zirve gerçekten toplanacak mı" dıye değıl, "muhaliflerin istegine gore biçimlendfaifcn gündemle hangi sonuçîara vanlacak?" diye sorutuyor. Urdün Kralı Huseyin'in, bırçok Arap ülkesinin nezdinde sarfettiği yoğun çabaJar sonunda, gündem engeli aşıldı. Böylece Kral Huseyin, üikesınin başkentinde toplanacak zirvenin başanlı geçmesi için gereken anlayış havasını yaratırken, Suriye de gundemin öncelikler sırasını değiştirmeyi basarmış oldu. Bunun sonunda Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, ülkesinin Amman Zirvesi'ne katılacağını açıkladı. Kral Hüseyin Yaser Arafat Bununla birlikte, diplomaıik kaynaklar, zirvenin mucizevi sonuçlar doğurmayacağını ve gündemde yer alan çeşitli sorunlarla ilgıli olarak uzlaşma çözümleri bulmakla yeıinilecegini savunuyorlar. 1 FUislin sorunu: Bu konuda Arap liderlerini en çok uğraştıracak şey, FKSuriye anlaşmazlığı olacak. Hafız Esad ile Yaser Arafal arasında bır göruşmede somutlaşacak bir banşma çabasında bulunulrpası söz konusu olabilir. 2 Ulusiararası banş konfenınsı: Arap diplomatik kaynaklarına göre, Arap zirvesinin en önemli konularından birı, bu ulusiararası zirve olacak. Ayru kaynaklar, konferansta Araplann lemsiliyle ilgili başlıca iki yaklaşım olduğunu belirtıyorlar: Birincisi, ortak bır Arap heyetince (emsil edilmek. Böylece Fılistinlilerın temsil edilmesinden dogacak sıkmtılar atlatılmış olacağı gibi, ABD ve tsrail karşısında da ortak bir tavır takınılmış olacak. tkinci yaklaşım tarzı Arap Birliği bugün Amman'da toplanıyor Söz, yayın hayatına başlatk Istanbul Haber Servisi Söz gazetesi yayın hayatına başladı. Gelisim Yayınlan sahibi Ercan Anklı ile Sabah gazetesi sahibi Dinç Bilgin'in ortaklaşa kurdukları Söz gazetesinin ilk sayısı bugün çıktı. Söz gazetesi 150 liradan satılacak. ise, Arap ulkelerini ve FKÖ'yu ayrı ayn temsil eden delegasyonlarla ulusiararası konferansa katılmak ve daha baştan FKÖ'nun bağımsız kımliğini ve kişiliğini ABD ile Israil'e kabul ettirmek. 3 Mıar'ın Arap loplnluğuaa dönü^ıi: Zirvede göğuslenmesi gerekecek karmaşık sorunlardan bıri de, özellikle Körfez ülkelerinin artık Arap lopluluğuna dönmesi için engel kalmadığını duşundukleri Mısırın durumu olacak. 1979'da Bağdat'ta toplanan Arap Zirvesi'nde ihraç edildiğinden bu yana gerçekten de birçok Arap ulkesi resmen olmasa da fiilen Kahire ile yeniden ilişki kurdu. Buna karşılık, başka Arap ulkeleri, özellikle de Suriye ve Libya bu görüşe karşı çıkarak Mısır'ı Arap topluluğundan atmalarını gerektiren nedenin, yani Mısırın Israil'le ilişkisinin halen sürdüğunü savunuyorlar. Bu yüzden Amman zirvesinin bu konuda da bir uzlaşmayla sonuçlanması ve Mısır'ın dönüşünü Arap Birliği'nin resmi bir kararıyla kayıllara geçirmeden uye ulkeleri hareketlerinde serbest bırakması olasılığı çok fazla. Tutuklu yakınları: Genel af çıksın ANKARA (AA) Tutuklu yakınları, genel af çıkartlması ve idam cezalarının kaldınlmasım istediler. Mülkiyeliler Birliği 'nde dun duzenlenen, "İnsan Hakları ve Genel Af" konulu konferansta konuşan tutuklu yakınları, sanıklara emniyette işkence yapıldığt iddiasında bulundular. tnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden söz eden konuşmacılar, "Herkesin yaşamaya hakkı vardır. İdam, şiddet eylemidir ve öliim cezalarının hiçbir ca> 'itrıcı niteliği yoktur " dedUer. Odun ve kömür istek telefonları Arap Birliği nedir? Mısır hariç 21 üye Dış Haberler Servisi Tam adı "Arap De* leüeri Birliği" olan "Arap BirUgi" 22 Man 1945'te Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Suriye, Urdün, Lübnan, Yemen ve Filistin Arapları tarafından Kahire'de imzalanan bir antlaşma ile kuruldu. Birlik, etnik temel üaerinde ve siyasal, dinsel, kültürel boyutları olan çok yanlı bir yapıda. Temel amacı, ulusiararası sorunlarda Arap dayanışması içinde tavır almak, uye devleıler arasında başgösteren sorunları barışçı yollardan çözmek. örgütün başlıca organlan konsey ve sekreterlik. Konsey'de tum üye devletlerin birer oy hakkı bulunuyor. Oybırliğiyle varılan kararlar "bajtayıcı" nitelikte. Oyçokluğuyla alınan kararlar ise "olumlu" o> kullananlar için bağlayıcı. Sekreterligin işlevi, Birliğin mali ve idari işlerini yönetmek. Genel Sekreter, Konsey üyelerinin 2/3 Unun oylarıyla atanıyor. Birliğin geçici merkezi Tunus. 1979'da lsrail ile diplomatik iliski kurduğu ve Camp David Anlaşmasını imzaladığı için Bırlik'len ihraç edilen Mısır dısmda Bırlığm halen 21 uyesi var. Bu uyeler şunlar: Fas, Cezayir, Moritanya, Libya, Tunus, Somali, Cibuti, Sudan, Irak, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan, Kuveyı, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Umman, Yemen Arap Cumhuriyeti, Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Filistin Kurtuluş örgütu. 4 Körfez savaşı: Kesin olan bır şev varsa, o da, bu sorunun zirvede tartışılacak "önemli" konulann başında geldiği ve kulisleri de meşgul edeceği. tran'ın 598 sayılı BM Guvenlik Konseyi karanru reddedişini ya da savaşı sona erdirmeye yanaşmayışını mahkum edecek her karar tasansının Suriye'nin muhalefetiyle karşı karşıya geleceği söylenebilir. Ama ulusiararası topluluğun barış planını destekleyen ve savaşın genişletilmesi egılimini kınayan bir karara vanlması da mumkun. Bazı siyasal yorumcular, bu arada Suriye'nin Korfez'deki Arap komşulanna Iran'ın savaşı genişlelmeyeceklerine ilişkin bir güvencesinı iletmesini de pek ihtimal dışı bulmuyorlar. 5 Liibnan bunalımı: Tanışmalarda bu konu da önemli bir yer işgal edecek, ama daha önceki tavırlardan farklı politikalar seslendirilmeyecek. Yani Lübnan'ın bırligi, toprak butünlüğu ve bağımsızlığı savunulacak. Lilbnan'a bunalımını atlatmakta yardımcı olabilecek olanaklar konusuna gelince, zirve de belki de dramatik boyutlara varan ekonomık yıkıma karşı Lübnan halkına yardımcı olmak uzere mali ve iktisadi subvansıyonlar yapılmasına karar verecek. Modada çılgınlıklar NECLA SEYHUN "Ne olursa olsun, dikkati çeker. tster olumlu, ister olumsuz. En biiyiik felaket fark edilmemektir!.." Modanın altın kuralıdır bu!.. Defıle salonunda bir alkış fırtınası koptuğu zaman, bir kez daha doğruluğuna inandım bu sözün. Gelen modelin korsajına takılmış bakıyordum. "Şu bele yakın şey, martengale ne kadar da benziyor" diye geçiriyordum içimden. Meğer gerçekten de martengalmiş. Sırtta olması ge MODELLER Scherrer'in harem havasında bir kıyafeti. Attın, kahverengi ve bej renkte (Solda).Scherrer'in altın broşeden, drapeli bir mini elbisesi. Kıyafeti bir turban tamamlıyor (Sağda). Montana'nın, giymesı ve anlaşılması zor modellerinden biri (Clstte ortada). Bu yılm moda Oskan'nı Jean PaulGaultier kazandı. Hani şu erkeklere eteklik giydirerek dünyada fırtınalar yaratan modacı. Ne oldu? Erkekler, eteklik giymeye mi başladdar? Yoo.. Ama Gaultier'in adını duymayan kalmadı. reken nıartengal bu modelde önde. Meğer modelin önu de arkasındaymış. Sırtını bir döndü ki manken, renkli iki spor cep, renkli bir askıh yaka, düğmelerle bele dek inen arkada. Yani kıyafeti ters giymiş gibi bir şey... "Gibi"si fazla. Düpedüz ters. Alkış buna!.. Ama asıl terslik, modelin önunü arkasına giymek değil aslında. Terslik, böyle ters bir modelin Balmain koleksiyonunda geçmesi, her şeyden önce. O Balmain ki "Jolie Madame"ın yaratıcısı o Balmain, ömru boyu dengeli, klas, "hanımefendi" bir şıklığan savunucusu ve yaratıcısı ol Müfreze ve şiddet kahkahası SEMRA SOMERSAN "Böylesine giizel dağrian beyin gördiin mü sen hiç?" diye soruyor Amerikalı asker,yurttaşına. Kabzasıyla vurduğu Vietnamlı delikanhnın kafası parçalara ayrıhrken asker gülüyor. Sıçrayan kanlar yanındaki arkadaşının yüzüne sıçrıyor. Ve seyirciden bir kahkaha sesi yükseliyor. En az Amerikalı askerin yarattığı vahşet ve sorduğu soru kadar irkiltici bir kahkaha. Jstanbul'da Emek Sinemasında bu hafu oynayan "Platoon" (Müfreze) filmi boyunca görüntülenen tüm bireysel vahşet sahnelerinin ardından, sahnenin dehsetiyle "orantılı" bir gulüşme ya da kahkaha sesi yükseliyor seyirciden. Savaşın günlük vahşetini vurgulayan filmde, salondaki genç insaıüan böylesine güldüren acaba nedir? Hadi, "BirikiUç daha fazla Vietnam / Erneslo'ya bin selam" diye büyüyen ve fılrjılerde, ABD bayrağı çıkınca yuhalayıp, "Kmlderilileri" destekleyen 68 kuşağı, artık sinemalarda tepki göstermeyecek kadar olgunlaştı diyelim. Peki, yerii yetişen genç kuşakların, kahkahaları acaba bir "değer erozyonu"nu mu yansıtıyor? Ancak toplu vahşet, bombardıman, toplu katliam sahnelerinin ardında.ı bir sessizlik çöküyor salona. Ve Vietnam savaşı na gönülden inanmış saldırgan Amerikalı Çavuş Barnes soruyor: "Öliim mü? Ne anlarsınız ulan siz ölümden?" Gerçekten de "öliim" küfürle karışık, bireysel şiddet sahnelerinde derinliğine algılanamıyor sanki seyirciler tarafından. Ölümün kesinliği, katıhğı ve geri dönülmezliği ancak toplu ölümlerden sonra kafaya ve yüreklere siniyor. Bir de filmin başında ölıi Amerikan askerlerirün cesetleri torbalar içinde helikopterlere taşınırken, suskunlaşıyor salon, Acaba guluşmelerin nedeni, yalnızca vahşet goriıntülerine eşlik eden ve film boyunca sürüp giden belden aşağı küfürler ve espriler mi? Ama Vietnamhların ağaca çakarak öldürdüğü siyah Amerikalı askere de gülüyor seyirci. Hem de o sahnede pek "pomografik sözciik" geçmediği halde, "Gülme bir tansiyon azaltma olayıdır" diyor sosyolog Prof. Çigdem Kâğıtçıbaşı, "İnsan gülerek stresten sıyniır. Bu açıdan gülme, ağlamaya benzer, ağlamanın ortaya çıkamadığı durumlarda da görülür." "Platoon" fılmini izleyenleri izlemenin yarattığı çağrışımlar muştu. Kemikleri sızlamıştır mezannda. tşin bir başka garip yani da Balmain'in stilisti Erik Mortenstn'in yaz koleksiyonunda gerçekten eski şıklıkları " a n d ı n r " bir hava var. "Andırır" çunku o eski şıklık bir daha yaşanamaz, tamam. Peki, o benzer şık havanın içinde bu zırzop modelin işi ne?... "Aman, demiş olmalı Erik Mortensen, fark edilmeden geçmeyelim!.. " Yalnızca o mu?.. Tüm modacılar aviıı telaşta. Bu yılın moda Oskar'ını Jean PaulGaultier kazandı. Hani şu erkeklere eteklik giydirerek dünyada fırtınalar yaratan modacı. Ne oldu?.. Erkekler, eteklik giymeye mi başladılar?.. Yo!.. Ama Gaultier'in adını dunyada duymayan kalmadı. Sivri buluşun bini bir para artık. Erkekleri kadınlaştırmayı bıraktı. Bu mevsim, kadınlan erkek leştiriyor. Çizgili kumaştan bol paça erkek ceket pantâlonları giydiriyor kadınlara. Üstüne de vualden bir mutfak önlüğü.. tşte, onca modacı arasında o kazandı Oskar'ı. Oskar'ın verilişini, o töreni televizyondan izledim o gece. Yanında mankeni vardı. Tepeden tırnaya kırmızılar giymişti kız. Üstunde sutyene benzeyen bir korsaj.. Göğüslerinin ucunda iki tane kırmızı fınldak donüyordu. Bir fınldak da tepesinde. Pilli miydiler neydiler, toren boyunca döndü durdu o fırıldaklar. Kimi alıp giyecek ya da kim esinlenecek o fınldaklardan bilemiyorum. Montana giymesi olanaksız, omuzlardan, bellerden aşağı duşer gibi kıyafetleri ile çekti ilgiyi bu mevsim. Givenchy 4 ayrı renkte cep koymakla sıranın dışına çıkmayı amaçladı klasik modellerinde... Scherrer, akıllı uslu koleksiyonunu bir Fas, bir Cezayir müziği ile bir "binbir gece" havasında bitirdi. Özellikle gece giysilerinde masallara bayılır zaten modacı. Bu kez de daha çok haremlerden esinlenmişti. Türbanlar, cepkenler ve şalvarlar... Yssey Miyake ayrı telden çalıyordu. Renkleri guzeldi, çok guzel. Japon estamplarının, tablolarının şiiri vardı bu renklerde. Ama biraz da "Comme des garçon" havasını sürdüren koleksiyonu, genelde günün moda gidişine tersti. Öyle kıyafetler yapmıştı ki hani sınmıza bir bornoz, bir sabahlık, bir ceket alır da henüz tam giyinmemiş olursunuz. Yani omzunuza oturmamış olur daha. Kolları tam geçirmemiş olursunuz. Öyle işte!.. Seyrederken bile tedirgin oluyor insan. "Hadi giy ş u n u ! . . " diyesiniz geliyor. Oysa modelin giyilmiş hali bu. Modelin kiminde de bir kol kısa, otekisi elden de aşağı, handiyse yere kadar uzuyor. Ne demeli? Moda bu... İyi saatte olsunlar. Moda artık zor bir meslek. Her gün mantpr misali modacı türiiyor. Modeller bugünden yanna değişiyor artık. Bu tempoya ayak uydurmak, bu kargaşa arasında araya kaynayıp gitmemek kolay değil. Kolay değil bu cehennem yarışını her gun kazanmak. Kim düşunür Balmain'in sızlayan kemiklerini. kim düşünür aklın, dengenin sınırlarını?.. Istanbul Haber Servisi Halkın odun ve kömür isteklerıne yanıt vermek uzere daha önce Istanbul Anakent Belediyesi Tanzim Satış Mudıirlüğu 'ne tahsis edilen telefon sayısı 5 'ten 10'a çıkanldı. Yurttaşların isteklerine tatil günleri de yanıt verebilecek telefon numaraları şöyle: Odun için: 586 72 21 586 38 49. Kömur İçin: 586 72 20, 586 72 22, 586 57 87, 531 77 24, 531 73 20, 586 43 56, 586 63 72, 585 69 55. Olü bulunan polis Istanbul Haber Servisi Sarıyer'de bir polis memuru öldurülmüs olarak bulundu. Kavakyolu Tellibaba Türbesi'nin bulunduğu çalılıkların içinde dün saat 10.00 sıralartnda bir ceset görüldü. Olay yerine gelen guvenlik güçlerinin yaptığı inceleme sonucu cesedin Hassas Bölgeler Koruma Şube Müdürlüğu'nde göıvvR Halil özgur'e (41) ait olduğu anlaşıldı. özgur'ün yaklaşık 10 gün önce boğazı kesilip sert bir cisimle dövulerek öldürüldüğiı, daha sonra üniformalı halde çalılıklara atıldığı samlıyor. Papandreu 7nun 'üstsüz' aşkı A TtNA (AA) Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu 'nun, ö'zel hostesi Dimitra Liani ile ilişkisini konu alan "MisoMiso" (Yarım Yarım" adlı tiyatro eseri, Atina'da sahnelenmeye başladı. Atina'nın "Kollatos" tiyatrosunda sahnelenen MisoMiso 'nun galasına katılan tiyatro eleştirmenleri, temsili başanlı olarak nitelendirdiler. Bu arada, Vradini gazetesi, dunku sayısında Liani'nin üstsüz bir fotoğrafını yayımladı. İÇİMİZDEkİ DÛŞMAN Müfreze fılminde, Amerikan toplumımun sıradan gençlerının Vietnam savaşı sırasında içıne duştuklerı şiddet psıkolojısı ve bu ortamın değışik insanların karakterınde yarattığı değışik sonuçlar sergılenıyor Acaba, yalnızca "ağlayamadıgı ijin gülen" insanlar mı oturuyor şu sinema salonunda? "Seyirci kendinden bir şeyler buluyor perdede" diyor yanımdaki bir arkadaş, "Orada olsaydı aynı şeyleri yapmaz mıydı sanıyorsun?" Platoon'u izleyen seyirci kitlesi, biraz futbol maçı seyircisini andınyor. Genellikle 1730 yaş arasında; ezici çoğuniuk erkek, kadınlar yok denecek kadar az. Filmin kahramanlan da aynı yaşta insanlar. Belki biraz daha genç insanlar. Seyircinin "askerlik arkadaşı" olarak perdedekilerle özdeşleşmekte sıkmu çekmeyeceği bir ortam. "Salondakilerin" katıldığı bir savaşın filmi çekilse, perdedeki Amerikalı gençler de böyle bir filmi izlerken belki aynı kahkahaları atabilir. Ölüm, savaş, vahşet konularında, bakış açılannın derecesi çok farklı değil gibi gözüküyor. Acaba evrensel bir olgu mu bu? "Bence degil" diyor Prof. Kağıtçıbaşı, "Eğitimle değisebilir. Saldırgan olmayan küçiık topluluklar var. Ama toplumlann çoğunda saldırganlıga yol acan enerji iyi kanalize edilip, yaratıcılığa yönlendirilemiyor." Maç çıkışında, karşı takımın taraftarlarını sıkıştınp dövmeye çalışan "gençiik gruplan", tenha sokakta yalnız bir kadın gorünce, sözden sarkıntılığa uzanan "delikanlı çeteleri" ansızın vahşet dolu bir savaşın ortasma düşseler, "Platoon" filmindeki görüntüleri sergilemeleri çok da yadırgatıcı olur mu? Farklı biçimlerde de olsa "faşist, ırkçı, milliyetçi, savaşçı" kültürlerin etkisinde yetişen gençlerin "şiddef'e yaklaşımlarında benzer eğilimler görulmesi şaşırtıcı olmasa gerek. Toplumlann bilinçaltında yaşayan, zaman zaman da patlayan şiddetin, en masum insanlan bir canavar ya da işkenceci haline getirdiği gerçeği, hem beyaz perdeye sıçrayan kanlarda, hem de bu sahnelerde yükselen kahkahalarda kendisini duyumsatıyor. Üniversiteyi bırakıp gönüllü olarak Vietnam savaşma katılan Müfreze filminin "masum" kahramanı Chris Taylor binlerce kilometre uzaktan "Biz düşmana karşı savaşmadık, kendimize karşı sa\^ştık, diişman kendi içimizde" diyor. Içimizde gezinen "şiddef'e karşı acaba daha kaç yüz yıl savaşacağız? Dîş çürüğüne 'flourid' Dış Haberter Servisi F. AImanya'nın Würzburg Üniversitesi'nde görevli diş hekimleri, diş çürüklerini oymadan ve doldurmadan tedavi edebilecek yeni bir yöntem geliştirdiler. " D e r Spiegel" dergisinde yer alan habere göre, titiz bir bakım ve "flourid" maddesi ile çürümeye başlama aşamasındaki dişlere başanlı biçimde çürümeyi önleyici tedavi uygulanabiliyor. Diş çürümelerinin başlıca nedeni yemek artıkları. Ancak elektronik mikroskoplarda görülebüen çubuk ve top biçimindeki milyonlarca bakteri, özellikle yemek artıkları üzerinde yoğunlaşıyorlar. EHşlerin fırçalanmaması dummunda, dişler üzerinde biriken bakteri tabakası hızla kalınlaşıyor. "Bakteri plagı" olarak adlandınlan bu "yapışkan" bakteri kolonisi, şekerli ve karbonhidratlı besinlerin parçalanma T l Cek asıllı Paulına Porızkova TLLyanmençokkazananfo tomodellerinden biri Günlük kazancı 10 bin dolar. (Yaklaşık 10 milyon TL.) Bugune kadar yalnızca fotomodellık yapan 22 yaşındaki Paulına. şimdı film artistJiâine "soyunuyor." Çevırdığı "Anna" adlı ilkfilmi Amerikan sinemalarında gösterime giren Paulına. filmde New York'ta isim yapmaya çalışan genç bir Çek kızını, yani kendi yaşamını canlandırıyor Masum bakışiı Paulına, aynı zamanda 300'den fazla derginin kapak kızı oldu Paulina, beyaz perdeye sıçradıktan sonra fotomodellik işını "aptalca" bulduğunu açıkladı Ekim DevrimVnin 70. vı/ı resepsiyonu ISTANBUL (AA) sıyla ortaya çıkan asitlerle birlikte diş minelerinin erimesine neden oluyorlar. Diş minelerinin asit ve bakteri hücumuna uğrayan bölümlerinde, "kireçsizlenme" sonucu, tebeşirimsi beyaz noktalar oluşuyor. VVürzburglu diş doktorlan çürümeye bu aşamada müdahale ederek, çürümeyi önleyen "flourid" yardımıyla bu beyaz noktalan daha fazla büyumeden onarabiliyorlar. Flouridden yapılan bir tür cila, bir kaç kez bu noktalara sürülüyor. Flourid cilası en geç üç hafta içinde tebeşirlenmiş beyaz noktalarda yeniden kireçlenmeyi başlatıyor. Böylece diş mineleri yeniden eski sağhklı durumlarına dönüyor. Ancak bu yontemin etkilı olabilmesi için dişlerin sürekli koııtrol altında tutulması, sert cisimlerle karıştırılmaması gerekiyo.. Le Monde Diplomatique'in kasım sayısımn gündemi Türkiye 'Uzıın demokrasi yolculugu' SABETAY VAROL PARİS Aylık "Le Monde Diplomatique" dergisınin kasım sayısında geniş bir Turkiye dosyası yayımlandı. "Le Monde" gazetesinin aylık yayını olan dergi, 36 sayfasının beş sayfasını Türkiye'ye ayırdı. Toplam on ayn yazı, "Avrupa Basamaklannda Türkije" genel başlığı altında toplanmış bulunuyor. Ata Gil adlı yazarın kaleme aldığı "Uzun Demokrasi Yolculugu" başlıklı uzun yazı Türkiye'nin siyasal ve ekonomik koşullarını tahlil ederken, çeşitli uzunluklarda diğer yazılar Türkiye'nin sorunlarıru değişik yönleriyle ele alıyorlar. Söz konusu beş sayfamn iki sayfasına yakın bir bölümünü kaplayan Ata Gil'in yazısı, Türkiye'nin yakın ve orta vadeli geçmişini siyasal toplumsal ve ekonomik açılardan naklettikten sonra, Avrupa Topluluğu'na katılmak uzere özal hükümetınin başvurusunu yorumluyor. Bu giriş bölümünde yazar 29 Kasım seçimlerinde Turgut özal'm favori gösterildiğini vurguladıktan sonra, "Dort nala giden fiyat artışlan, hallun salın alraa güciinde göriilen sürekli duşuş parlamenter çogunluğun gdecegini lehlikeye sokabilirdi. Ancak ekonomik sıkıntılara kadanma pahasına da olsa kamuoju politik istikrmn tereih edryor. ANAP tek başına iktidan ele geçirmeye mukledir göç olarak belirdigjnden, bilmecenin yanıtı biiyiik olasdıkla bu istikrar arayışında yalıyor" di ? yor. Türk ekonomisinde mevcut dinamizmin inkâr edilemeyeceğini belirten Ata Gil, Avrupa Topluluğu'na girme açısından "mıdalyonun öbur yüzö"nün de görmezlikten gelinmemesi gerektığıni savunuyor. Yazar, olumsuz faktörler arasında, enflasyon ve sosyal eşitsizlikleri saydıktan sonra, "Komisyonun Bakanlar Kunılu'na Türkiye ile gorüşıneleri başlatma konusunda onayım verecegl anı olabildigJnce geciklirmek için AT şupbesiz Türk ekonomisinin geriliklerini ve guçluklerini öne siireeektir" diyor. Sovyetler Birliği'nin tstanbul Başkonsolosluğu 'nda, Ekim Devrimi'nin 70. yılı nedeniyle bir resepsiyon verildi. Başkonsolos Yori Savostianov'un verdiği resepsiyona, tstanbul Valisi Nevzat Ayaz ve Kuzey Deniz Saha Komutam Koramiral Vural Bayazıt ile aralarında Sakıp Sabancı'nın da bulunduğu bazı işadaınlan katıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yayıncı İlhan Erdost, öldürülüşünün 7. yılında dostları ve yakınları tarafından mezarı başında anıldı. Halit Çelenk yaptığı konuşmada, ilhan Erdost'un öldürıilmesinin faşizmin bilinçli bir seçimi olduğunu vurguladı. Vecihi Timuroğlu, İlhan Erdost'un öldürülüşünün toplumsal kararma vı sirnge/ediğini belirtli. İlhan Erdost anıldı