17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU M r t » r o i o j i G m l Mudüttgu'nden ahnan Hgiye çfin. bOtun D«9etenmc çok Muftı. Itarmatfmn dotusu » toyı Ege dqında kaI v y«1v yıfek gapc*. ttO0ar geneNfe yajmur fc tesnierin yOlaatorinda larla ö HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 12° 9° 4° 1° 6° 6°IVUntsa 0°K.Mara$ 1°Mersm «"MuOla 0°Mu; 6 KASIM 1987 DÛNYA'DA BUGÜN AmsBrdım A 14° A 28° B 17° A 27° B 20° B 18° B 10° Berin A 13° Bonn A 12° BfutetH B 8° Budaptştt B 10° S 7° Cenem Ceayir Y 28° OdOe B 28° B 28° Oubayi Frankfurt A 11° Y 20° an» S 10° B 20° Kattre topenhag S 11° S 14° KUn Ufcışa Y 19° Y B A A B K S Mürih NmYbrt B S Osk) S Paris B Png A A Rcma B Sotya A Şam B U Am A lunus S Vırşova A Vsnedık B VtetmgtoıY Züriı S Unngrad Londra 8° 13° 19° 14° 2° 2° 11° 12° 7° 15 6° 23° 16° 12° 20° 19° 22° 10° 15° 10° 9° 8° MUŞERREF HEKİMOĞLU AJNKARA...ANKA *4 «HJÛ: ney M *>0u ytttoriım IttHf â a a ı orfcl «eta aman aman kuvnt oönk aectJt . OENİZLEROE: Do*u Aaderirtttobktw günnhnaıiiMHyıttmgundoQm 12° $>N&t i r 7°0rtu 3°1° Hia 7" 2°Samsun 7° PSirt 11° 6°Sn*> 12° Sanatçılanmızın Dürtüsüyle... Uzun süre hasta yattıktan sonra sokağa çıkmanın sevincini duydunuz mu hiç? Eviniz dostlaria dolup taşsa, dünyanın her yanından sevgi dolu seslenişler de gelse, sokağı yaşamak başka bir olay. Bu mevsim ayrı bir güzelliği olur başkent yollannın; Cankaya tepelennde, parklarda dolaşmaktan çok hoşlanırım. Ağaçlarda solan bir baharı seyrederim, bir yaprak dökümünü, kimi zaman hüzünlenirim, kimi zaman giden baharı karşılayacağım günlerı düşlerim. Çıplak dallartn yeniden yeşereceğini, tepeden tırnağa çiçeğe duracağını... Yattığım günlerde bu özlemi duydum, ama özlem soluverdi. Sokağa çıkınca ağaçları değil, çukurları, taş ve toprak yığınlarını seyrediyorum ancak. Cinnah caddesi aytardır köstebek yuvasına dönüştü. Kanallar kazılıyor, havagazı, su boruları patlıyor, telefon, elektrik kabloları kopuyor yaşam felce uğruyor, geceler soğuk ve karanlık geçiyor. Başbakan özal'ın, çağı atlamaktan söz eden demeçleri de acıyla gülümsenerek dinleniyor... Bırakalım çağ atlamayı, çağdaş bir ülkede, insanlar vatandaş olmanın faturasını bunca pahalı oder mi acaba? Günlük yaşamında bunca savaş verir mi? örneğin bir trafik, tasıt savaşı verirler mi, su, havagazı, elektrik sorunları için zaman yitirirler mi, evlerinden ışlerine, işlerinden evlerine ulaşırken canlarından bezerter mi, bozuk telefonIarın onarımı için günlerce beklerler mi? Bu sorunlaha sinirleri törpülenen insanların kişisel mutiulukları için savaşmaya gücü kalır mı artık? Bu noktaya gelince biraz duraklıyorum, çünkü çağı atlamak sözü, havada da kalsa, çağın gerisinde kalmamak, çağdaş çizgisini korumak için savaş verenler de var çevremizde. önce sanatçılar, yazariar, ressamlar, çalgıcılar, çevirmenler, aydınlık çabalarla topluma başka bir ufuk açıyorlar. Güzel sergiler var başkent galerilerinde. Kimi sergiler mum ışığında seyrediliyor, kopuk kabloların onarımı beklemyor. Kimileri de istanbul sergilerıni seyretmeye gidiyor hafta sonunda. Otobüsle bir gece yolculuğu sonunda Erol Akyavaş'ın kırmızı tablosunu, Alev Ebuzziya'nın seramiklerinı görmek istiyorlar, ya da Sinan hamamında biraz dolaşmak... Gerçek resimseverler, başka birşey yapmıyor aslında, parasal güçleri elvermediği için güzei yapıtları sey• retmekle yetiniyorlar. Kimi resim ustalannın renkleri hayli soldu hatta yalnız ımzalarını boyamakla yetiniyorlar, ama resim dalı yediveren gülü türü yeni isimler üretiyor durmadan. Güzel bir olay bu. Kültür yozlaşması yaşanırken sanatçılanmızın solmayan gücünü kanıtlıyor. Bir de yaşama gücünü sotdurmayanlar var; cağdışılığa savaş açanlar. Bir Duru bacı tanıyorum, gündeliğe gıderek dört çocuğunu öğretmen yaptı, emekli bir sağlık memuru iğne yaparak, tansiyon ölçerek iki çocuğunu yüksek okula yolluyor. Gecekondularda oturup gokdelenlere meydan okuyorlar, kızlarına, oğullarına güzel bir yann hazırlamak için uzverileriyle masal yazıyorlar. Bir masal da Duygu Aykal yazıyor okyanusun ötesinde. Değerli balecimiz amansız bir hastalığa meydan okuyor, doktorları şaşırtarak yaşama sevincini kanıtlıyor. Ağrılara, sızılara boşverip kocasının başarısmı paylaşıyor, dünyayı, insanları sevgiyle selamlıyor. Gürer Aykal'ın ABD'nin Lubbock kentinde bir orkestra yönettiğini biliyorsunuz değil mi? Lubbock, Houston'a yakın bir kent. Gürer Aykal orkestranın müzik yönetmeni. Geçende bir konserde onu coşkuyla alkışladı Amerikalılar. Duygu Aykal da güzel direnciyie bir bahar dalı gibi duruyordu yanında. Değerli orkestra yöneticisi, aralık ayında da Türkiye'de konserler verecek. Sanat gücünü, güzel birikimini, Türk dinleyicilerine aktarmaktan geri kalmıyor hiçbir zaman. Değneğiyle okyanusu aşsa da ayakları doğduğu topraklarda... Müzık dalının öteki sanatçıları da öyte; bir başkentten ötekine uçuyor, çağdaş düzeylerini kanıtlıyorlar Güzel eleştirilerle dönüyoriar. Kemancı Suna Kan'ın son konserieh de çok güzel yankılar yaptı. önce Stockholm'de, sonra Atina'da, yurtdışında yaşanan bir sanat olayında sanatçılar kadar, başta büyükelçiler olmak üzere o ülkelerdeki görevlilerin de rolü var elbet Stockholm Büyükelçimiz ömer Erzun'un, Suna Kan'ın konseri için güzel bir ortam hazırladığı anlaşılıyor. ömer Erzun'u tanıyorum. Olumlu çabalarına şaşırmadım. Ama bir gerçek var, bu çağdaş sanatçıları, Batı üUelerine yollamanın önemini, anlamını iyi bilmek gerekir. Ona göre de örgütlenmek. Yoksa göstermelik kalır bu olaylar. Tüm diplomatlarımız müziksever olamaz ya da bir sanat olayına ilgi duyamaz, ama bir sanat olayını değerlendirmek de görevlerinın gereği bence. llgisizlikleri hoşgorülemez... İsveç elçiliğimizde bir yemekte büyük tırajlı bir gazetenin sanat yonetmeniyle yan yana oturuyor Suna Kan. isveçli bir gazetecı uzun yıllar önce bir Türk orkestrası dinlediklerini söylüyor, Suna Kan da soruyor: Nasıl buldunuz? Orkestra olbukça iyiydi. Kemancısı da bomba gibiydi. Suna Kan'ın yanaklan pembeleşıyor. Teşekkür ederim, o kemancı bendim, diyor. Aradan yirmi şu kadar yıl geçmiş, aynı kemancı Mendelsohn'un konçertosunu çalıyor Stockholm'de. Başta o sanat yönetmeni, tanınmış müzik eleştirmenleri de saygıyla alkışlıyorlar. Suna Kan'ın sanat gücü buradan kaynaklanıyor bence. Yirmi yıl önceki bomba patlatma gücünü hiç yitirmiyor, giderek tırmanıyor, yirmi yıl sonra da nerede duracak bilmiyorum, tırmanışı tükenmiyor... Derken Stockholm'e bir telefon geliyor Atina'dan; Suna Kan'ı konsere çağırıyorlar. Atina Rlarmoni Orkestrası bir buçuk yıl süren bir grevden sonra ilk konsenni, bir Türk solistie vermek istiyor. Bu konser büyük coşku verdi hepimize. Suna Kan'ı k&lbimiz çarparak uğurladık Konserin ertesi günü Atina'ya telefon ettim. Değerli kemancımız konuşmaktan hoşlanmaz, ama sesi gülümsüyordu. Bir Türk sanatçı olarak Yunan dinleyicilerinden gördüğü ılgiden kaynaklanıyor mutluluğu. Özellikle orkestranın coşkusundan duygulanıyor. Telefonu kapadım. yatağımda doğrukjum, sokaktan gelen grayder sesleri durdu bir anda; Suna Kan'ın kemanını ve Yunan sanatçılardan oluşan orkestrayı dinlediğimi hissettim, sanatın evrensel gücünü düşündüm Sonra da Yunan dostlarımıza sordum uzaktan Bu müziksel diyalog, başka alanda da kurulsa ve de ortak çıkarlarımız doğrultusunda gelışse Ege bir barış denizine dönüşür değil mi? Ülkemizi çeviren olaylar da başka bir doğrultuya girer o zaman... Sokaktan nelere yöneldik bakın. Sanatçılanmızın güzel dürtüsüyle... Umudu, sevinci onlarla yaşıyoruz her zaman. 1° F'MMa) 6° 10° 7° 8° A ao* 8 tUkjüu K kart S sst Y 6°SMS Sü* saate 10 ıte 21 o n o i a m a ı 28 Ha 40 dmiz mrt hızia eswak OENİZ: Birtun dmizhr ç<* bulutkı. Marmara, AMmiz«e GOny Ege y * rartj gaçaok. Dmz muMI pr yar lata dat yonkmkvı haftf an a n ona kuvwtt» esea* Gol muttS dHgak obc*. galı oiac^ Gflriış ıtottpı 10 lotonrtre, ya»j Gonj» uakkgı 10 km jnfc » m b 35 km. dolayinda Munacak ıtan (tanulBrifncds yvD'ş annda 35 Uofnttn dotayimla butancak. VMIGÛUI Çok bukılfa toAnuiu DKKak. Küglr gunty w M 7° 8° V4° Zonguktak fincai 4°U«ak 1°Vin fttHBat 0°"MBHI ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) (Baftarafi 1. Sayfada) lanıyor. Nasıl? Proje satarak... lar, emekliler toplam gelirden lı, TBKP'yi kurma çalışmalarını yükaçınıtmaz hale geliyor. Altyapıyı güçJendirmek üzere dı yaklaşık üçte bir oranında pay rütmek amacıyla Türkiye'ye dönme Yırtığm büyüdüğü, yamanın şanya proje satıyor. Diyelim ki, alıyor 1980'lerde bu pay bir bö kararı alan Sargın ile Kutlu'nun duküçüldüğü fiyat arttş rukamla Boğaz köprüsü projesini göste lü beş oranına düşüyor. İşçiler, rumlanm MKYK gündemine getirdi. rından belli. riyor. Karşılığında kredi alıyor. memurlar, emekliler toplam ge Akarcalı, TBKP'lilerin Türkiye^ye özal nasıl ki, içerde "satacak Bu krediyle kısa vadeli borçları lirden daha az pay alırken, on dönmeleri halinde, nasıl bir politika izlenmesi gerektiğini sorarken, "Ben, başka mal anyor", dışanya da m ödüyor. Bir başka proje gös larda hiç ses yok. tamamen aynı kahplar ve aynı teriyor. Karşılığında kredi alıyor. Buna karşılık, 196O'lı yıllarda gddikleri uçakla geri göndermeyi felsefe çerçevesinde "proje Bununla bir başka kısa vadeli toplam gelirden yaklaşık üçte bir öneriyorum" diye konuştu. satmakla" durumu idare ediyor. borcu ödüyor. Olay kendisini sü oranında pay alan sermaye kesi Akarcalı'nın konuyu gündeme geAdına ikyapişletdevret" dediği rekli bu mantık içinde tekrarlı mi, 1980'lerde aldığı payı iki bölü tirmesinden sonra, Başbakan Turgut bir sistemle dışanya proje satma yor. Bu arada alınan her kredi üç oranına yükseltiyor. Sadece özal, eski Adalet Bakanı Oitan Sundış borç miktannda yeni arttşlara sermaye kesiminin geliri artıyor. guriu'ya dönerek. "kanan ne diyor?" ya çalışıyor. diye sordu. Sungurtu'nun, Sargın ve Aslında, özal'ın "ekonomiyi neden oluyor. tşin garibi, toplam gelirdeki Kutlu'nun haklannda açılan davalar yönttme mantığı" çok önemli özetlenen çark günlük yaşa payını arttıran sermaye kesimi nedeniyle, Türkiye'de arandıklarını bir uygulamaya dayanıyor uSa ma "fiyat patlamasıyla" yansı "harcamalarm kısıtlanması, bütanlatması üzerine de Başbakan özal, tifa..." İçerde ve dışarda satışa... yor. Insanlann tek tek bütçeleri çe açıklannın kapatılması" yo şunlan söyledi: il Ekonominin açıklarını "satışla ne geür böluşümü bozukluğu" lunda sesini çıkartıyor. Daha az "Haklannda çok büyiik cezalar iskarşüamaya" çalışıyor. içerde ileyansıyor. İç ve dış borçtaki kı pay almaya başlayanlar değil, teniyor. Kanunun emri ne ise, o yasır köpruler, barajlar, KİT'ler... Dı döngü, erken seçimle birleşindaha çok pay alanlar seslerini pıhr. Gelirierse, kanunlan uygulanz. Kanun tutuklanmalanu emrediyorşarda otoyollar, santrallar, sace, ekonominin frenleri iyice pat yükseltiyor. lıyor. vunma projelerL. Yine de böylesine '•'rezü bir sa, tntuklanıriar. GeUrlerse kanunan Ne var ki, "iç ve dış sattşın 196O'lı yıllarda köylü ve çiftçi enflasyon" karşısında, Türkiye emri ne ise o yapılır." Başbakamn kaynağı" herhalde bir gün kuru ler toplam gelirden yaklaşık üç çapında "genel bir sessiztik " ken sonra, Oltan bu konuşmasıpdan Sungurlu ile bazı yacak. Ve bu "btr gün" çok uzak te bir oranında pay alıyor. dini olanca çarpıklığı ile göste MKYK üyeleri, Sargın ile Kutlu'nun bir tarihte karşımıza çıkmaya 1980'lerde bu pay bir bölü beş riyor. Üstelik, seçimlere rağmeru. Türkiye'ye gelir gelmez tutuklanmacak. "İç ve dış sattşla" yani iç ve oranında düşüyor. Çiftçi ve köy Dün köprü, bugün KİT... Pe lan gerektiğini ifade ettiler. dış borçlanmayla ekonomik so lü toplam gelirden daha az pay ki, yann ne satacak özal?. Ve bu • runlann çözümünü bir dönem alırken, onlarda hiç ses yok. "satışla" fiyatlan yeniden nasıl sonraya erteleyen özal, gün geI960'lı yıllarda işçiler, memurpatlatacak?. lecek, artık erteleyemez olacak. (Baştarafı 1. Sayfada) Ve o zaman "şu ana dek kaçındürlüğü üst düzey yetkilileri, "Bommakta olduğu konulara" el atbayı koyan kişiler tam bir profesyonel. Patlayıcı Dogu yapısı. mak zorunda hissedecek. rupa'nın da güçlü ulkeleri arasına gi(Baştarafı 1. Sayfada) Eylem gerçekleşlirealerin sayısı Fiyatların böylesine anormal ve Ortadoğu'nun en büyük hastane receğini belirten Ozal, Türkiye'nin çok fazla olmayabilir, ama çok si olan bın yataklı Çukurova Üniver çağ atladığım, atlayacağını /ineledi. patlamasımn altında "bütçe yetenekli kişilerden oluşan örgüt Başbakan Turgut özal, 2. Dünya açıklan"yatıyor. Yani, devletin sitesi Balçalı Hastanesi'ni de hizme Savaşı'ndan yenik çıkan Japonya ile olduğu bir gerçek. Çünkü bir d bomte açtı. her türlü harcaması evdeki hebasına saat yerleştirmek çok giiç işAlmanya'nın başarısındaki "sımn" saplan çoktan çarşıya uymaz ha özal'ın gelisi nedeniyle güzergâh çok çalışmak olmarun yani su? uzun tir. H bombası saat düzenine adapüzerindeki ilk ve orta dereceli okulle getiriyor. Bütçe açıklan öyle lann tatil edüerek öğrencilerin yol süredir degişmeyen iktidarlar oldu te edilmiş, parça fırialıcı hale sine artıyor ki, bundan sonra ya boyuna dirildikleri görüldü. ANAP ğunu anlattı. Özal, Japonya'da ıkti getirilnüş" diye konuştular. pılacak zamlarla açığın kolay konvoyu Obalar caddesindeyken baş dann 2. Dünya Savaşı'ndan beri, AlBu arada, 30.10.1987 cunuutesi günü ihbar sonucu Fatih ANAP ilçe bikolay kapanacağına hiçbir uz layan yağmur altında bekleyen öğren manya'da ise 20 yıldır değişmediğini man ihtimal vermiyor. O zaman cileri selamlayan özal, kenti gezer söyleyerek, yurttaşlardan Türkiye"de nasında bomba araması yapan, ancak herhangi bir patlayıcı maddeye gündeme "kaçınılan konu" ken daha çok hanımlara selam ver de değiştirilmemesini istedi. rastlayamayan polis memurları hak"Bir beş sene daha sizden yetki isgeliyor di. Güzergâh boyunca ve miting alakında araştırma yapıldığı ve "görevi tiyonız. Vize verirseniz, memleketi Yeni bir vergi paketi hazırla nında asılan pankartlann "Laf degil, daha iyi dnnıma getiririz" diyen •hnal" unsurumın olup olmadığına Uzmet iireten Başbakan", "Huzur ve mak... Mutlaka ve mutlaka ver güvenlik için milletc hizmel ne güzd" özal, "Oyunuzu bölmeyin. Bu mem bakıldığı öğrenildi. Polis yetkilileri, gi artışına gitmek.. leket koalisyonlardan çok çekti. Ba eğer aramada bir ihmal gönllürse, türünden birbirinin aynı pankarüar polis memurlan hakkında soruşturrajı aşamayacak partilere oy özal baştan beri yapması ge olduğu görüldü. ma açılacağını söylediler. Araştırmavermeyin" dedi. Akkapı yakınlarında Obalar cadrekeni sürekli erteliyor. Vergi alanın şu anda ernniyet örgütü içinde ANAP iktidan döneminde yapılan desinde konvoyun önüne çıkan bir cağı yerde, iç ve dış borçlanmayürütüldüğü, suç unsuru bulunursa işleri anlatan özal, bu yı hızlandınyor. Her türlü iç grup yurttas, eUerinde "sokaklamnn elektriksiz ve telefonsuzyıl sonunda teftiş kurulunun devreye gireceği de köy kalmaborçlanmanın tutarı buyıl4 tril rraaJetini" görmesini istedikleri dö yacağını söyledi. bildirildi. özal'a seslendiler. yon liraya tırmanırken, 1988 yı vizledövizi topladılar. Ancak polisler, lında iç borçlanma için kapıyı 6 Havaalanından miting alaruna 2 trilyon liradan açıyor. saat 15 dakikada gelen Başbakan İçerde borçlanan özal, dışar Turgut özal, Kuruköprü meydanında neyapıyor?. Dışarda da borç da yağmur altında bekleyen kalaba ANAP'ta Ankara felç si beklemeye başladılar. Müsteri beğenmeyen taksilerin plakalannın iptal edueceğinin söylenrnesine karşuı henüz böyle bir uygulamaya gidilmedi. llkbahar yerine yaz sonunda başlatılan yol ve kavşak insaatlan, başkent trafığini allak bullak etti. Altyapısı yetersiz olan başkent sokaklan, yağışlar nedeniyle yürünmez hale geldi. Bastıran kışla birlikte kömür bulamamaktan yakınan başkentlilere Başbakan Turgut Özal, "Üzıilmeyin, pasbrma sıcakUn gdecek" tesellisinde bulundu. Ankara Anakent Belediye Başkanı Mehmet Alttnsoy da, başkentlinin sıcak bir kış geçirmesi için gerekli olan kömürün ne zaman geleceğine ilişkin bir soru üzerine, "Şimdi gelecek, şimdi gdecek" diye yanıt verdi. (Baştarafı 1. Sayfada) soy'un "Kaçak kömür getirilmesiBe İZJB vermiyonız" şeklindeki sözlerine rağmen, başkentte kaçak kömür satışlan yine de\am ediyor. Almanya'da ha geniş bir yelpazede yatınm yaparak dedektiflik bürosundan Dortmund'da video kasedi üretimine, Bonn'da kravat imalatma kadar çok çeşitli iş kollarını seçmişler. Federal Almanya'daki TUrk işyerlerine ilişkin istatistikı verilerde ilginç bir tablo sergiliyor: Orta ve küçük ölçekli bu işletmelerde çalışan işçi ortalaması 3.5 olarak hesaplanıyor. Bu rakam Almanya ortalaması olan 4.3 kişinin çok az altında kalıyor. Söz konusu işletmelerde Feîeral AJman vatandaslan istihdam edildiği gibi, işyeri sahibinin ailesi de çalışıyor. Böylece ailelerin birleştirilmesi uygulamasından yararlanarak Almanya'ya gelen yaklaşık 436 bin kadın ve çocuk için de istihdam olanagı yaratıhyor. Her işyeri başına düşen ortalama yatınm miktan da 173 bin marka ulaşıyor ve Federal Alman ekonomisi ortalamasına göre yüksek bir rakam sergiliyor. Buna karşılık araştırma kapsamındaki işyerterinin hemen hicbiri banka kredisi ile calışmıyor ve tamamen öz sermaye ile çalışıyor. Bu nedenle Türk girişimciler yüklü öz sermaye yatınmlanna karşın orta veya küçük ölcekli işlctmelerle yetinmek zorunda kahyoriar. Ancak Türk işletmelerinin yıllık cirolan yine de benzer koşullar altında çalışan Alman işyerlerinin cirolanrun üstüne çıkıyor. Söz konusu AJman işletmelerinin yıllık ciro ortalaması 650 bin mark iken, Türk işyerlerinde bu rakam 780 bin marka yükseliyor. Yabancüann daimi oturma izni almalanmn ve işyeri açmalanrun diğer eyaletlere göre daha kolay olduğu kuzey Ren "VVestfalya ve Baden Württemberg eyaletlerinde yapılan araştırmaya göre, Federal Almanya'daki Türk işletmelerinin yıllık cirolan 17 milyar marka ulaşıyor. 1987 yılı sonuna kadar sayılan 30 bine ulaşacak olan Türk işletmelerinin sadece bu ülkede yaşayan Türklere hizmet verdiğini düşünmek de yanlış. Dr. Famk Şen'in bakanlığını yürüttüğü Türkiye Araştırmalan Merkezi'nin verilerine göre, Türk işletmelerinin hizmetlerinden yararlanan her üç müşteriden biri Alman. HeJe gastronomi sektöründe, yani lokantalarda bu oran üçte ikiye kadar çıkıyor. (Baştarafı 1. Sayfada) Ulaşım sorunu Başkent trafîginin yükünü taşıyan kavşaklardaki inşaatların henüz bitirilememesi önemli sorun oldu. Dışkapı, Aydınlık ve Etlik kavşaklarındaki çalışmalar, bu kavşaklara alternatif olarak kullanılan bulvar ve caddelerde traflğin birbirine girmesine yol açtı. Cinnah caddesindeki inşaatın bitirilememesi de kent içi trafiği önemli ölçüde aksattı. Bu nedenle, sabah işine, akşam da evine gıtmek isteyen başkentliler, artık bir ya da iki saatlerini yollarda geçirmeye başladılar. Oyunuzu bölmeyin ANAFa Kömür sorunu Ankara'ya kış geldi, ama kömür sıkıntısı bir türlü bitmedi. Başkentin havasını temizleyeceği gerekçesiyle ithal kömür uygulamasına giden Ankara Anakent Belediyesi, ithal ettiği kömürü tskenderun Limam'ndan getirtemeyince, kömür sıkıntısı yaşanmaya başlandı. Belediyenin ithal kömürünü bulamayan başkentliler, bastıran soğuklar nedeniyle kaçak kömüre yöneldi. İthal kömür bulabilen başkentliler, yansının toz olması nedeniyle bu kömürü yakamamaktan yakınmaya başladılar. Mehmet Altınsoy ise, bu yakınmalann "İnandıncı olmadigı" görüşünü savunurken, "Devlel 90 bin liraya temiz kömür getirip, 50 bin liraya satıyor. Sizi ve çocuklannızı hava kirliliği nedeniyle olmekten kurtanyoruz. Toz kömür daha iyidir. Kalorisi yüksek olduğu için daha iyi yanar. Tek yapacaginız. biraz ıslatıp, elinizlc topak haline getirmek" dedi. Belediye Başkanı Mehmet Altın Fiyat artışı (Baştarafı 1. Sayfada) Bu arada, ANKA'run DtE verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalara göre, özal iktidanmn başladığı 1983 yılından bu yana en yüksek fiyat artışı yüzde 478 Ue elektrikte yaşandı. Bunu yüzde 440.9 ile içme suyu, yüzde 435 Ue su ürünleri ve yüzde 386.9 ile de bakliyat ürünleri izledi. Uluslararası piyasalarda petrol fîyatlarının düşmesinden sağlanan avantajla, bu dönem içinde fiyatı en az artan ürün petrol oldu. ANAP iktidan döneminde petrole yüzde 132.2, kimya ve petrol ürünlerine yüzde 176,3 zam yapıldı. Tahıl zamları da aynı dönemde yüzde 194 olarak gerçekleşti. Nurallab Gezgin (tSO Başkanı): Bu seneki enflasyonun yüzde 4O'ı geçeceği belüydi. Görünen köy kılavuz istemez' diye bir söz vardır. Bizim için sürpriz olmadı. Ama ekonomik ve sosyal yaşantımız açısından üzünlü verici bir hadise. Birçok faktörlerin bir araya gelmesiyle enflasyonun böyle gittiği bir gerçek. Sadece seçim ortamına bağlanamaz. Enflasyonla mücadele hükümet nezdinde başlangıçtaki önemini yitirdi ve çok değişik faktörlerle bu enflasyon böyle tırrnandı. Aynca, böyle yüksek oranlarda gelismesi ileriye yönelik enflasyon beklentisi yaratıyor. Onun için zaman geçirilmeden gerekli önlemlerin alınması ve enflasyon beklentisinin kmlması gerekir. AB Coşkun (TOBB Başkanı): Enflasyon, ekonominin en önemli sorunu haline geldi. Çünkü yüksek oranlı enflasyon gelir ve kaynak dağıhmınj bozuyor. Toplumun bir kesimini büyük sıkıntı içine sürüklüyor. Bu bakomdan istikrar içinde kalkmma için, büyüme hızının yüzde 5'ler, enflasyonun da yüzde 20'lerin altına çekilmesi gerekir. Enflasyonun artış eğiliminden anlaşüan o ki, siyasi öncelikler ekonomik tedbirlerin önüne geçmi; bulunuyor. Onun için de, seçimin erken yapılmasında, derlenip toparlanma bakımından, ipleri elden kaçırmama bakımından fevkalade önem taşımaktadır. tstıkrarlı bir kalkınma için Türkiye'ye gelme hazırlıklan yapan yabancı sermayenin ürkütülmemesi lazım. Toplumda tasarnıf eğüiminin de artması gerekir. Yine çok hızlı tüketen bir toplum görünOmü vermeye basladık. Onun için enflasyonu önlemede hem iktidara hem muhalefete hem de halka önemli görevler düsmektedir. öte yandan ANKA'mn haberine göre Devlet Bakanı Prof. Ali Bozer, hükümetin birçok konuda basanlı olmasına karşın, enflasyon konusunda başarısız kaldığını söyledi. Mersin'de, partililere hitaben konusan Bozer, enflasyonun asağı çekilmemesine gerekçe olarak dış borçlan gösterdi. Bozer, ülkenin kalkınması için zorunlu olarak dışanya borçlandıklannı, borçlanma yüzünden de enflasyonun, önüne geçilemez şekilde yükseldiğini belirtti. Devlet Bakanı Ali Bozer, ikinci kez iktidara gclmeleri halinde, kalkınma hızını sabit tutarak enflasyonu aşagı çekeceklerini de kaydetti. lığa hitap etti. Karsısındaki siyasi partüerin tümUnün eski kökenli partiler olduğunu söyleyen özal, "Hepsi, 80 öncesinin pmrtOerkHr. 6 eyhıkte, ne yapahm, onlara 'evet' dediniz, pivasaji çıktılar. Hayıriı oldu, balonlan söndü, ona blrsey demiyonım" diye konuştu. özal, bir dinleyicinin bağırması üzerine de, "Şimdi bana diyeceksjniz Id, İnönü de yeni, ama göriinüşii eski. Hep eski Halk PartilUer çıkıyor altudao. Eski yerlerini vann siz besap edin" karşüığını verdi. Son günlerde ANAP binalannda patlayan bombalara da değinen Özal şunlan söyledi: "Son üç dört giindnr bazt Uşkilatlanmıza bombalar koyuyorlar. Neden acaba. neden? Şimdi duşünüyonım da diyorum ki, ANAP'ı yıkarlarsa bir nevi Türkiye'yi de yıkacaklannı hesap ediyorlar. Memlekcti huznr içinde aldık. huzur içinde görîırecegiz." Türkiye"nin Ortadoğu'nun en huzurlu ülkesi olduğunu, gelecekte Av CUNEYT ARCAYUREK yazıyor İngilizce öğrenmek, geleceğinize yatırımsa... (Baştarafı 1. Sayfada) yorlar. Muhalifine vatandaş göBu gidişle enflasyon dramını züyle bakmayan yönetimde sıradile getirmek galiba suç sayıla ya girsek ucu Istanbul'a uzanacak. Tokun açın halinden anla cak torpil kuyruğunda açıkta kayamayacağını, hükümetin mil lacağız. tyisi mi, gelin başbakanı yarlan yiyenleri bir yana atıp üzmeyelim. Belediye başkanımıyoksullaşan bireylerle ilgilenme zm sonuç vermeyen demeçlerini sini özal'ın yüzüne söyledin mi, bekleyelim. Varsın kömür gelmeözel polislerinden okkalı bir to den kış geçsin, baharı kucakkat suratımızda patlayacak. layalım. Neredeyse enflasyondan söz Ne var ki Nakliyatçılar DerneLEZZODA GREV BAŞLADI Lezzo marka urunüyle tanınan Atom Kimya etmek, Ceza Yasası'nda sırala ği lskendenın'da limana yığılmış nan suçlar arasına alınacak. Ül kömürü, izin verseler kısa süreSanayi AŞ'de grev uygulaması dün başladı. Hakiş'e bağlı Ûz Gıdaİş Sendıkası'nca uygulanan greve fabrikada çalışan tüm sendikalı işçiler katıldı. Öz keyi bölme kavramının yani sıra de başkente getirebileceğini söykalkınıp serpilen, çağ atlayıp Gıdaİş Sendikası Genel Teşkilat Sekreteri Agâh Kafkas, Lezzo Fabrikası önünde 2000 yılmda gelişmiş ulkeleri ge lüyormus. Ne çaresizlik ki şehirkonvansiyonel silahsızlanma görüşbir konuşma yaparak, yaptığı bir konuşmayla "İnsanca yaşayabilmek ve ge ride bırakmaya aday bir ülkeyi lerarası yollarda tonaj yasağı (Baştarafı 1. Sayfada) varmış. Her derde deva bulan lanna aykırı olduğunu ileri sürüyor. melerinde daha açık ve kararlı bir lurekli haklanmızı alabilmek için grev yapıyoruz. Bu gün bir çadırın bile çok içinden yıkmaya çalışmak gibi tum izlemesini istiyor. özal, tonaj yasağı koyan özal'a 2 Yeni nükleer yiikiimlülükler görüldüğü ortamda kışa başlarken grevin yapılması çok zor ama biz açız" Yönetimdeki CDU ve CSU panibir kural getirilecek. karşı bir önlem bulamıyor, bu da Monterey'de Amerikan SavTinma Badedi (Fotoğraf: Beynem Uran) Daha doğru oîurdu. özal'ın ayrı bir soru. kam Caspar Weinbeıger'ın ortaya at leri, önceki gün Nükleer Planlama Gnıbu'na gönderdikleri bir telgrafduyarlı kalbi aman fazla çarpGünde 600 tondan bir ayda 18 tığı yeni sılahlanma ve modernizas ta, "Batı Almanya güvenljginin göz masın, varsın insanlar fakirleşip bin ton kime yetecek, hangifa yon önerüeri, Bonn'da sıcak karşılan ardı edümemesi" uyarısında bulunsürünsünler, yeter ki başbakamn kirin, eğer kaldıysa hangi orta madı. F. Alman yönetimi, ülkede ko dular. tktidar ortaklanna göre, F. Aldaldığı görkemli düşler bozul gelirlinin derdine çare olacak. nuşlandırılmış (yerleştirilmiş) 88 kı manya, orta menzilli füzeler anlaşmasın. Bu gerekçe yeter de artar dümenini bulanın, yakıta fazla sa menzilli Lance füzesinin sayı ve masından sonra kısa menzilli füzemenzillerinin arttınlması yönündeki hepimize. Başbakamn kurduğu para ödeyip evini ısıtanın, nefesleplanlann hiçbir NATO kararına da lerin tehdidi altında yaşayacak tek üldüşsel dünyalar, hayali rakam soğuğa karşı savaş verenin halinyanmadığına işaret ediyor. Almanlar, ke konumuna girmeyi istemiyor. larla hayali ihracatın büyümesi, den ne anlar ki.. NATO savunmasında modernizasyo Bonn'a ulaşan bilgilerden, Batı Alsanayileşmeye almış başını giden Başbakan delik deşik yollara na gidilecek alanlann 1983 Monte man Savunma Bakanı Manfred VVörbir ülke varken; insan değerini, Cadillac'ı ile düşüp, işçinin on bello Zirvesi'nde açıkça karara bağ ner'in Monterey Zirvesi'nde Amerikalı meslektaşı Weinberger'den farkh insanın insan gibi yaşamasım bin lira yevmiye aldığım söyleyip landığı inancındalar. Kısaca Bonn görüşler taşıdığı anlaşılıyor. NATO yönetimi, Amerika'nın öngörduğü dert etmenin, Özal'ı üzecek, kal övüneceğine, tuzu kuru konutlayükümlülükler yüklen içinde genellikle Amerika ile görüş bini pır pır ettirecek gerçeklere ra girip çaylı söyleşiler yapaca biçimde yenideğil. birliği içinde olan F.Alman yönetimimeye hazır değinmenin ne gereği var? Söz ğına, binsin bir taksiye, Kızılaynin bu farklı tutumu, Almân Savunettin mi, Muhteber hanımın ba dan Çankaya'ya gidiversin. Taksi 3 Anlaşma koşuUan: Orta men ma Bakam'nın şu sözleri ile anlam şına geldiği gibi al sana bir tokat. şoförü yollar delik deşik olduğu zilli füzeler anlaşmasının onaylanma kazanıyor: Bu yüzden geçen kış benzeri için o semte gitmeyeceğini söy sına kadar Batının yeni füzeler ko"Şimdi Sovyetler'in kon>nnsiyonel yaşanan kömür, yol, su sıkıntı leyecek, Özal'ı müşteri saymayanuşlandırması önerisi de Almanlara göre, "anlaşmarun ruhuna ters düşülarını fazla önemsemenin karşı cak. Gidenini bulursa ara sokak yorT Bonn, F. Almanya'da yeni Cru silahlardaki üstunlügu temel güvensında yer ahyorum. Bizim sitenin lara girip çıkmaktan başı döne ise füzeleri konuşlandırılması plan lik sonınumuz haline geldi." FAlman savunma yetkilileri ülkenin büyük yöneticisinin kömür olmadığı cek. Üstüne üstlük doğrudan gi lanna sıcak bakmıyor. harcamâlarda bulunarak konvansiyoiçin geceleri tir tir titrediğimizi dişle 1000 lira ödenirken, baka 4 Konvansiyonel silahlar F. Al nel silahlanmaya gitmesini anlamsız söylemesine pek aldınş etmiyo cak ki yüzde elli zam gelmiş. man vonetimi. NATO'nun Viyana buluyorlar. rum. Büyük kent belediye başka Taksimetre dolaşa dolaşa yazıyor Geleceğıniz için yatırım yapmaya hazırsanız, nımızın geçen hafta Ankara'da da yazıyor. kömür olmadığım söyleyenin Yağmur başladı, delikler küDilkur, "canına okuyacağını" söyleme çük gölcüklere dönüştü. Bir ça• 18 ya da 24 ayda değil, en fazla 12 ayda, sinden sonra Özal'ın yine soru lışmadır gidiyordu yaya kaldıBarış, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi değerli bir nu hafifleterek, ama kömür te rımlannda, baktık ki döşenilen önderini, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı • yabancı ve Türk öğretmenlerle, darikine önem vertimesini isteye bordürier ertesi günü yerinden rek belediye başkanımızm başı çıktı.. İnsanlar yürüdükçe sam• 1980lerin sistemi "FunctionalNotional" ile... na kaynar su dökmesini de so ba mı yapıyorlar rumba mı, insize İngilizce öğretmeye hazırdır. runlaştırmıyorum. sanın gülesi geliyor. Bordürle Üç milyonluk koca kente gün caddeleri modernize etmek derkaybetti. Acımız büyük ve derindir. Emekçi halkımizın, de çoğu toz 600 ton kömür geli ken birileri yapılanı ertesi günü işçi sınıfımızın, Türkiyeli göçmen işçilerin başı sağolsun. İngilizce öğrenmek, sizin için geleceğe yatırımsa, yormuş. Başbakan, geçen yıl ay yenileyerek kazancını bin kat arHTİB nı sorun büyüdüğünde söyledi tırıyor galiba. zamandan, dolayısıyle paradan da tasarruf ederek ğini yineliyor: "Kömürde toz HOLLANDA TÜRKİYELİ İŞÇİLER BİRLİĞİ Tabii bütün bu sıralamalar çağ ingilizce öğrenmek için, gelin Dilkur'a. azalacak"mış. Her yıl aynı ma atlayan Türkiye'de devede kulak. salla kısa giriyor, aynı türküler Yazdan kömür önlemi almayan, le kışı uğurluyoruz. taa Afrikalar'dan gelen kömürü Gene işin ucunu kaçırdık. Ge başkente taşıyamayan, plan ne başbakana haksızlık ediyo program denilen gereğe seçim ruz. Geçen yıllarda başkente l deyince burun kıvırıp yaz aylamilyon 600 bin ton linyit girdi rını torbaya koyan bir ülkede ne ğinden hava kirliliğinden kurtu söylesek vız gelir yöneticilere. lamadığımızı beyan buyuruyor. "lcraatın İçinden"progmmıyTarih: 14 Kasım 1987 Cumartesi "18 yıllık tecrübe" O yıllarda kömür fazla, bu yıl la ekrana hapsolmuş bir başbalarda hiç girmediği için hava kir kan, güncel "hayatın içinden" Taksim Caddesı 91, Taksım Tel: 155 34 96,155 32 99 Saat: 19.00 liliğinden artık hiç yakınınıyo serüvenlerini nereden bilecek? ruz. Yöneticiler, "Donmak iste Çek halkım çek. Ver oyunu Adres: Akay Cad. 7/7 ANKARA miyorsan kömüre torpil bul" di ANAP'a ver. NATO'da Alman çaüağı BAŞSAĞUĞI BEHİCE BORAN'ı TRT lOrierin 7. yıl yemeği Çağdaş Gazeteciler Lokali'nde.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle