Katalog

4 KASIM 1987 HABERLER CUMHURİYET/11 Aydın EroVun cenazesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Batı Almanya'nın Hamburg kentinde uğradığı saldırı sonucu ölen balet Aydın Erol, bugün Ankara'da toprağa veriliyor. Erol'un cenazesi dün uçakla Ankara'ya getirildi. Erol'un cenazesi bugün Haabayram Camisi'nde kıhnacak öğle namazmdan sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecek. 1982 yıhndan bu yana yurtdışında bulunan Erol'un, JJevSol'cular tarafmdan öldürüldüğü öne sürülmüştü. Bedrettin Dalan'ın "nasıl burun kıracağı" bekleniyor Halk kömür çilesînde Zamanında önlem alınmaması sonucu kömürün tonu 60 bin lira sınınna gelip dayanırken, kömür darlığına nasıl bir çözüm bulunacağı da henüz açıklık kazanmadı. Kömüre yüzde 90'a varan oranlarda zam yapan depocularla kamyoncular için, "burunlarını kıracağız" diyen Dalan 'ın ne tür bir önlem alacağını soran Istanbullular, "Yöneticilerimiz bir önlem düşünüyorsa şimdiden açıklasın. Nisanda mı kömür sağlanacak?" diye konuşuyorlar. şanmaz ve fiyatlar da böyle ürmanmazdı. Böyle giderse kömür yelmeyecek. Onun için acilen kömür ithal edilmelidir" dediler. Başıboşluğun ve denetimsizliğin faturasını ödeyen tüketiciler ise, Istanbul yöneticilerini "ciddi önlem. ler almaya" çağırdılar. Tüketiciler kömüre geçen yıla göre yüzde 65 zam yapan kömür ocakları ile yüzde 90 ve daha fazla zam yapan kömür depolan ve kamyoncular için "Bunınlanm kıracağız, görecekler, çok iyi planlanmız var" diyen lstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın önlemlerini şimdiden açıklamasını istediler ve "kömünımüzü şimdi almak durumundayız. Bize şimdi kömür sağlanmayacak da nisanda mı »ngianaralt Nisan ayında sağlanacak kömıirü ne yapaiım? Yöneticilerimiz bir önlem düşunüyorlarsa şimdiden açıklasınlar ve uygulamaya koystınlar" dediler. Belediye tanzim satıştan kömür almakta sıkıntı çektiklerini ve kömür bulunmadığını belirten alıcılar, "Belediye'nin kömüriı nerede?" diye sordular. Görüştüğümüz apartman yöneticileri de fiyat artışlan karşısında zor durumda olduklarını, kat sahiplerine durumu anlatmakta güçlük çektiklerini ve yakacak taksitlerini toplamakta zorlandıklarını belirterek, özetle şunları söylediler: "Artık kömiiriimüzü almakta zorinkla karşılaşıvonız. SatKilar nazlanıyor. Geçmiş yıllar önce kömür dokulur sonra parası ödenirdi. Üstelik taksit yapaıiardı. Bu yıl vadeli satışlan kaldırdılar. Siparişleri peşin alıyorlar. 1015 gün geçtikten sonra kömür geliyor. Eger o sure içinde kömüre zam gdmişse bunun farkını alıyorlar. Bu da yeni bir sıkıntı doguruyor. Dargelirliye yeni bir darbe indiriyor. Ama ne pahasına olursa olsun, kömür bulmak zorundayız. Apartmanda çocuk var, yaşlı var. Bunlan ısıl mak zorundayız. Bazen fiyat artışını bir yana bırakıp buldugumuza şükrediyoruz. Bazı apartmanlar var ki, bir ay bekliyor. Yine kömür gelmiyor. Yöneticiler zor duruma düşüyor. Kömürdeki bu kıtlık onlenmeli, onun için zaman geçirilmeden ya dışandan kömür getirrilmeli ya da kömür ithal edilmelidir." Istanbul'da kömür satışı yapan bazı kamyon sahipleri ise, kömür satışının ciddiyetle üzerinde durulması gerektiğini belirttiler. Kömür satanlann düşman gibi görüldüklerini, gündüz şehre girişin yasaklandığını belirten kamyon sahipleri, "Biz bir ihtiyacı karsdıyoruz. Bir iş yapıyonız. Düşman degiliz. Böyle yasaklarla bu ihtiyacın giderimesi nasü olur. Gündaz şehre bırakmıyoriar, gece sokaga park eden araçlardan kömür dökemiyoruz. Kömür satışı ciddiyetle ele ahnmalı. Maliyeye kömür satışı için kaydı olmayanlara kömür ocaklan kömür vermemeli. Vermeleri yasaklaamalı. tşin bir ciddiyeti olmaa. Belediye kantar kunnab, tartı sabtekirlıklannı önlemeli, kaliteye bakmalı, salılanlann hepsi kömür degil, bazen toprak bile satıyoriar" dediler. Essen planı, Dalan uydurması ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) tstanbul'da uygulanacağı açıklanan, "Essen planı" tartışmalarına, DYP Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı, yüksek mühendis, mimar Sezar Aygen de katıldı. Aygen. "Essen planı Dalan uydurmasMİır" dedi. Bu yöntemin tstanbul trafığini tumden kilitleyeceğini ve 6 bin yıllık tarihi olan Istanbul'da bu tür otoyoUarın yapımımn tarihi tahrip edeceğini, bu nedenle olanaksız olduğunu belirten Aygen, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "İstanbul gibi bugüne degJn tümüyle sağlıksız gelişim gösteren bir metropolde masler plan elde edilmeden, ulaşım planı yapılamaz. Dunyada niçbir uzman ya da uzmanlar grubu 6 milyonluk bir kentin ulaşım planlannı 3 günde havada belikopteıie doiaşarak çözemez. Degil Amerika'da, dünyada hiçbir uzmanın aklına, kent içi insan trafigini otoyolla çözmeye kalkmak gelmez. Bu çözüm metodu, tum dünya uzmanlannı güldürecekür. tstanbul'da günumuzün en büyük problemi, insann taşınmasıdır, otomobilin degil." Fatih Köprüsü'nün, ancak transit taşımacıhk için kısa vadeli bir tnerhem olduğuna işaret eden Aygen, "Sorunu otomobil ağırlıkb laşımacılıkla çözmeye kalkışmak cinayettir. İek ve gercek çözüm yolu metrodur. Boğaz tüneli bu çözümün aynlmaz bir parçasdır" dedi. Dalan'ın DPT önerilerine karşı çıkmakla ve yeni kişisel yöntemleri ile tstanbul'u katlettiğini öne süren Aygen, otoyol yapımında 3 şerit tercihinin de yanlış bir yaklaşım olduğunu belirtti ve 2000'u' yıllar için yapılan tesislerde, kesinlikle 4 şeridin altına düşülmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. DYP'li Aygen: DAVALAR... DURUŞMALAR... Davalar uzuyor, bakanlık üstlenmiyor Mahkemeler Hek tip elbise" konıısımda îîiuhatap bulamıyor SÜLEYMAN SARILAR Cezaevlerindeki tek tip elbise ve sevk zinciri uygulamasını protestc eden sanıklar duruşmalara gelmezken, mahkemeler bu uygulamadan doğan gecikmelere son verilmesi konusunda muhatap bulamıyor. tstanbul DGM'de görülen bazı davalar, sanıklann getirilmemesi yüzunden uzarken Adalet Bakanlığı'ndan mahkemeye gönderilen yazıda cezaevlerindeki tek tip elbise ve sevk zinciri uygulamasının "zabıta önlemleri" arasında olduğu belirtildi ve Adalet Bakanlığı'yla ilgisi bulunmadığı bildirildi. Bir grup sanık avukatı ise tek tip elbise ve sevk zinciri uygulamasına ilişkin cezaevi ve jandarma tüzüklerinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, iptali için idare mahkemesine dava açıyor. Kozyatağı operasyonunda yakalandıktan sonra DevSol militanı oldukları gerekçesiyle tutuklanan Ertuğrul Mavioglu ve Nihal Aslantürk'ün silahlı gasp ve yasa dışı örgüt kurmak suçundan yargılanmasına devam edildi. tstanbul DGM'deki dünkü duruşmaya Nihal Aslantürk'ün dışındaki sanıklar tek tip elbise ve sevk zincirini protesto ettikleri için getirilmediler. Duruşmada mahkemenin daha önce, sanıklann duruşmaya getirilmelerinin sağ 4 A. YILDIRIM Yakacakta kış hazırhklannın yoğunlaştığı bugünlerde talebi karşılanamayan ve tonu 60 bin liraya dayanan kömürde vadeli satışlar kaldınldı. Kömür satıcılan, geçmiş yıllarda vadeli sattıklan kömürün bu yü siparişlerini bile "peşin parayla" almaya başladüar. Bu yıl talebin çok yüksek olduğunu hatırlatan kömur satıcılan, "Onlem çokun alınmalrydı. Üretim arbnlmalı, başka bölgeierden kömür getirilmeliydi. Ya da bu durum dikkate ahnarak kömür ithaüne gidilmetydi. Bunlar yapdsaydı bu süunn ya Aslarrturk duruşmaya yalı lanması için Adalet Bakanlığı'na gönderdiği yazırun yanııı geldi. Adalet Bakanlığı'nın yanıtında, tek tip elbise ve sevk zinciri uygulamasının "zabıta önlemleri" arasında olduğu kaydedilerek Adalet Bakanlığı ile ilgisi bulunmadığı belirtildi. Böylece, mahkemenin daha önce Cezaevine ve Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği yazılara da aynı türden yanıt verilmesiyle, cezaevlerindeki uygulamaya ilişkin sorunların iletileceği muhatap bulunamadı. Kumar makinesinden otomobil tstanbul Haber Servisi Erdoğan Kızıltaşoğlu (18) adlı bir üniversite öğrencisi, kumar makinesinden otomobil kazandı. Çınar Oteli kumarhanesinde önceki akşam 15 bin liralık fışle oyuna başlayan Kızıltaşoğlu, oyunun ortalannda 5'li çapraz "BAR"ı tutturarak yaklaşık 26 milyon lira değerindeki "Peugeot505 SX" marka arabanın sahibi oldu. Kuman ilk olarak babası ile birlikte oynadığını belirten Erdoğan Kızıltaşoğlu, sattığı arabanın yerine yenisini almak isterken çıkan bu arabanın sürpriz olduğunu söyledi. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYUZ) THY'de torpile göre zam THY'm'n sözleşme dışı yüzde 178'lik ek zammmdan sonra Genel Müdür Yılmaz Oral'ın deyimiyle "kan kaybı" dururken, bu kez gözyaşı ve torpilin gücüne göre ücret başladı. Ek zam uygulamasının dışında tutulan bölümlerde çalışan görevliler torpille bölüm değiştirerek "ek zam" almayolları arıyorlar. İDRİS AKYÜZ THY'nin, teknik kesimlerde çalışan personele verdiği yüzde 178 oranındaki ek zamdan sonra, bu ünite dışında çalışan bazı görevlilerin, yüksek orandaki ücret zammından yararlanmak için teknik sınıfa girebilmenin yollarını aradıkian gözleniyor. Bu arada uçak ve revizyon atölyesi kadrosunda bulunmayan bazı personelin, üst düzey yöneticilerinin yardımıyla bu ünite kadrosuna alındığı ögrenildi. Toplusözleşme ikinci yıl zammı öncesi THY işvereninin tek taraflı yaptığı ek zammın şirket bünyesindeki yankılan devam ediyor. THY Genel Müdürü Yıimaz Oral'ın belirttiği gibi, söz konusu zamla birlikte şirketteki "kan kaybı" durdu, ama şimdi de "gözyaşı" başladı. Verilen ek zammın, adil bir bicimde dağıtılmadığım öne süren bazı THY çalışanları, şimdi de yönetimi adam kayırmakla suçluyorlar. Bu arada, idari kesimde çalışan personelden bazılannın da istifa ettiği görülüyor. THY'nin, ek zammrnda en büyük payı alan teknisyen ve mühendis kesiminin çalıştığı uçak bakım ve revizyon atölyeleri kadrosuna girebilmek için zam sonrası bir yanş başladı. Yüzde 178 oranındaki zamdan yararlanmak isteyen bazı çalışanlar, dışandaki etkin •'isiınler"in katkılarıyla amaçlanna ulaşıyorlar. THY'nin "satınalma departmanı"nda görevli Nurettin Kızılay ile kayıp eşya memuru ve eski PTT Genel Müdürü Servet Bilgi'nin akrabası olan Halnk Bilgi ve Yer Emniyet Müdürü Erdoğan Karaboğa'mn bu yolları kullanarak uçak bakım ve revizyon atölyeleri kadrosuna alındığı ögrenildi. Yer emniyet müdürlüğü görevinde yaklaşık 400 bin lira maaş alan Erdoğan Karaboğa'mn hat bakım müdürlüğü görevine getirildiği ve aylık 1 milyon liranın üzerinde ücret alacağı belirtiliyor. Öte yandan, THY'nin yurtdışı görevlileri atama uygulamasında da değişik yöntemler izleniyor. Yurtdışı görev için açılan sınavlarda kazanamama olasılığı bulunan ve yönetime yakın kişilere "torpil" yapıldığı da iddia ediliyor. Bu amaçla, THY yönetimi yurtdışı temsilciliklerine gönderecegi elemanlardan bazılannı sınava tabi tutmadan geçici görevle dışarıya gönderiyor. Daha sonra da, geçici görev süresi içerisinde başarıh olduğunu belgeleyen raporla aynı yerde sürekli kalmasını sağlıyor. Bunun son örneği de 1978 yıhndan beri THY eğitim müdürü olarak.görev yapan ve Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci'nin dünürü olan Rıza Avras (emekli albay) geçici olarak THY'nin Federal Almanya'daki Nurnberg müdürlüğüne atandı. Geçici görevde 3 ayını tamamlayan bu gibi görevlilerin bir kısmı daha sonra asaleten atanıyorlar. Ban THY ilgüileri, yönetimin bu uygulamalannda, geçici görevle yapılan atamalann daha sonra "asaleten" yapılması sırasında "sınava girmiş ve başanlı oimnş" şeklinde gösterilebileceklerini de öne sürüyorlar. DevSol davasında 5 tahliye 6 Türkler konıısımda savcı, emniyetin oyununa geldi' önemli bir konuda açıklama yapacağını belirterek şunları söyledi: "Kemal Türkler'i faşistler öldürmüştür. Öldürme emrini de bizzat Türkeş vermiştir. Dava, başında Kemal Türkler'i DevSol'un öldürdügü haberiyle yer aldı. Kamuoyuna neden böyle lanse ediliyonız? Emniyet, faşizmin aklanraasını istiyor. Savcı da bu o>una gelmiştir. Sava, bu konudaki delilini ortaya koysun" Sürul'un daha fazla konuşmasına izin verilmedi. Mahkeme heyeti, kısa bir aradan sonra tutuklu olarak yargılanan sanıklardan Nihal Sözüdiri, Ayhan Dhan, Melda Gül, Asiye Kaya ve Ünal Demir'ın tahliyelerine karar verildiğini bildirdi. Mehmet Kalın, Nimet Polat ve Tayyar SüruTUn ise tutukluluk hallerinin devamı kararlaştınldı ve duruşma ileri bir tarihe ertelendi. Türkîş'e "evet" için soruşturma Dragos Fenerbahçe kolektörü ÎSTANBUL (AA) tstanbul kanalizasyon projesinin en ö'nemli bölümünü olusturan 14 kilometrelik Dragos. Fenerbahçe sahil kuşaklama [• kolektörünün sözleşmesi dün ''", imzalandı. tSKt'de r düzenlenen törende, konuşan * Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, 24 ayda • tamamlanacak kolektörün, ^ 18 milyar liraya mal *• olacağtnı söyledL Dalan, K. bütün Anadolu. yakasının £ kuşaklama kolektörünün ' ihalesinin yapıldığını belirtti ANAP'k belediye başkanına 1 yühapis ERZL'RUM (Cumhuriyet) Aşkale ilçesine bağlı Kandilli kasabasmın ANAPIı Belediye Başkanı Ahmet Ak, zimmetine para geçirmek suçundan bir yıl ağır hapis cezasına mahkum edildi. Mehmet Ak, Aşkale Belediyesi'nde muhasebeci olarak çalıştığı 1983'te, kullanılmış iki fatura ile değişik tarihlerde zimmetine para geçirraekten Erzurum Ağ^r Ceza Mahkemesi'nce 22 Nisan 1986 günü 10 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Karann temyiz edilmesinden sonra Yargıtay 5. Dairesi, "dunışmah" yaptığı incelemede Mehmet Ak'ın, kullanılmış faturalann fotokopileriyle zimmetine 40.383 lira geçirirken, bu rakamın bilirkişinin hatalı tespitiyle farklı gösterildiği sonucuna vararak, 25 Mayıs 1987 günkü oturumunda "bökmün bozulmasına" oybirliği ile karar verdi. Yargıtay'ın "bozma ilamı"na uyan Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Eylül 1987'de yeniden ele aldığı davayı, 22 Ekim 1987 günu karara bağladı. Mahkeme, Mehmet Ak'ı "40383 lirayı ovans mahsup işlemlerinde kuUanılan faturalan mükerrer kullanmak suretiyle adiyen zimmetine geçirmek" suçundan bu kez 12 ay ağır hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, Mehmet Ak'ın bu cezasını, zimmetine geçirdiği parayı tamamen ödemesi ve öteki bazı hafifletici nedenleri göz önünde tutarak 6 ay 20 gün ağır hapse dönüştürürken, yasam boyu memuriyetten yasaklanmasına da oybirliği ile karar verdi. Mehmet Ak, Kandilli Belediye Başkanlığı döneminde de rüşvet aldığı iddiasıyla halen Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor. Savcı, Belediye Başkanı Mehmet Ak'ın, tretuvar yapımını üstlenen muleahhiı Mevlüt Ştşman'dan hakedişlerin yapılabilmesi için odenecek paranın yüzde 10'u oramnda rüşvet istediğini, Mevlüt Şişman'ın da kendisine başkanlık odasında 100 bin lira rüşvet verdiğini savunuyor. Suçu zimmetine para geçirmek ANKARA (ANKA) DGM Savcısı Tevfik Hanolar'ın iddianamesinde, DevSol'un gerçekleştirdiği eylemler arasında DİSK Genel Başkanı Kemal Türkier'in öldürülmesine de yer verdiği davanın ikinci duruşmasında tutuklu olarak yargılanan 8 sanıktan 5'i tahliye edildi. Dünkü duruşmada dinlenen tanıklann, sanıklann eylemlerine ilişkin anlattıklarıyla emniyet ifadeleri arasında çelişkiler bulunması dikkati çekti. 9 Ekira 1987 tarihinde Samanpazan'na pankart astıklan iddiasıyla yargılanan tutuklu sanıklardan Nihal Sözüdiri ve Ayhan tlhan'ı emniyet te "kesin teşhis" ettiği belirtilen Şenol Kandemir, duruşmada, "sadece benzetligini" söyleyerek "Bunlar olabilir" dedi. Tanıkların dınlenmesınden sonra, sanık avukatlan tahliye isteminde bulundular. Bu arada sanıklardan Tayyar Sürül, davayı ilgilendiren Ankara Basın Savcılığı, Türklş'in yasaklarla ilgili referandumdaki "evet" kampanyası için soruşturma açtı. Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, "Biz tüzüğümüze göre hareket ediyoruz. Tüzüğümüz, demokrasinin sağlıklı ve eksiksiz yürümesi için gayret göstermemizi öngörmektedir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Basın Savcılığı, Türklş'in yasaklarla ilgili anayasa referandumundaki "evet" kampanyası için soruşturma başlattı. Savcılık, soruşturma konusu yapılan "6 Eyliil'de yasaksız demokrasi için evet" başlıkh bildiri için Türklş karar defterine el koyarak, incelemeye aldı. Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, soruşturma konusu yapılan kampanya sırasında tüzükİeri doğrultusunda hareket ettiklerini söyledi. Ankara Basın Savcısı Hayri Tayhan, Keçiborlu Cumhuriyet Savalığı'ndan kendilerine iletilen bir soruşturma dosyası nedeniyle, Türklş'in karar defterini incelemeye aldıklannı söyledi. Alınan bilgilere göre, Etibank'ın Keçiborlu'daki fabrikasının sendika işyeri temsilciliği odasının camına asılan Türklş'in bir bildirisi nedeniyle, bazı işçiler hakkında Keçiborlu Savcüığı'nca soruşturma açıldı. Savcılık, Türklş'in referandumda "evet" oyu kullanılmasını içeren bildirinin basım yerinin Ankara olması nedeniyle durumu Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na iletti. Ankara Basın Savcılığı da, bu bildirinin Türklş karar defterinde kayıtlı olup olmadığını araştırmak amacıyla harekete geçti. Basın Savcılığı, Türklş karar defterini bir polis memuru aracılığıyla dün aldırttı. da bütünüyle tüzükleri doğrultusunda hareket ettiklerini belirtti. Yılmaz, tüzüklerinin dar ve sabit gelirlilerle, üyelerinin sosyal ve ekonomik haklarının korunmasını zorunlu tuttuğunu belirterek, "Tüzüğümüz, demokrasinin sağlıklı ve eksiksiz yürümesi için gayrel göstermemizi öngörmektedir. Tüzüğümüz ayrıca, anayasanın da eksiksiz uygulanmasını belirtmektedir. Bu kampanyamız da, bu amaçlarla başlatılmıştır" dedi. Kııtlıı ve Sargııi îçin soruşturma açıldı ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı, bu ay içinde Türkiye^ ye gelerek Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP)'ni kuracaklanm açıklayan TKP Genel Sekreteri Haydar Kullu ile TtP Genel Sekreteri Nihal SargM hakkında soruşturma başlatü. Savcılık, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği bir yazı ile, Kutlu ve Sargın'ın Türkiye"ye gelmeleri halinde gözaltına alınmalanm istedi. DGM savcılık yetkilileri, Kutlu ve Sargın hakkındaki soruşturmamn "illegal bir örgüıün yöneticileri" olmalan nedeniyle başlatıldığım söylediler. Yetkililer, soruşturmamn Türk Ceza Yasası'mn 141, 142 ve 146. maddeleri uyarınca sürdürüldüğünü belirterek, "Kutlu ve Sargın'ın durumImnnın hangi madde kapsamına girdigi, soruşturma çerçevesinde daha sonra açıkhğa kavuşacakür" dediler. Yetkililer, TİP ve TKP'nin illegal örgütler olduğunu da kaydettiler. öte yandan TtP Genel Sekreteri Nihat Sargm, Almanya'da yayımlanan Türkiye Postası gazetesine verdiği demeçte, Türkiye'ye döndüklerinde tutuklanmalanmn güçlü bir olasıhk olduğunu söyleyerek, "Tutuklanma dahi olayın daha sıcak olarak tartışılmasma yol açacak, görevimizi yapmakta bize yardımcı otacakür" dedi. Sargın, Başbakan özal ve ANAP hükümetinin, kendisi ve Haydar Kutlu'nun dönüşü karşısında kararsız bir tutum içinde olduklanna dikkat çekti, "Bir sagduyunun bakim olmasmı bekleriz" diye konuştu. TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu da aynı gazeteye verdiği demeçte şunlan söyledi: "Hnkümetle heriııngi bir temastan kaçınmamız için hiçbir nedcn yoktur. Bizim atbğımız adım politiktik. Bu nedenle ilgili taraHarla iliskiden kaçınmak çocukça bir tutum olur." Dönüşlerinde tutuklanmaları olasılığırun 'güçlü otdugDna" işaret eden Kutlu, "Son açıklamalara bakıltrsa bu olasıhk güçlü gözüküyor. Bunu bizim düşünmemcmiz söz konusu olamazdı. Ne var ki böyle bir olasıhk karanmızı hiçbir biçimde etkilemeyecektir. Biz atoğmuz adumn risklerin bilincindeyiz" dedi. Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demirel, Kutln ve Sargın hakkında yasa dışı örgüt üyesi olmaktan çok önceden başlatılan ve savcılıkça yürütülen işlem bulunduğunu söyledi. AA muhabirinin sonısu üzerine Demirel, Kutlu ve Sargın'ın yurda geldiklerinde öncelikle ifadelerinin alınacağını belirtti. 13 işçi çeşitli baskılarla işten çıkarıldıklarını belirterek sendikalan Türk Metalİş'ten yardım istedi. İşten çıkanlan işçiler. işyerlennde Türk Metallş'in yetki almasından sonra işten çıkarmalarm başladığını söylediler. Sendikalarına sığınan işçiler fabrikada çoâunlukla bayan çalıştıfiı için fabrika mCıdürünün ben bekâr bir adamım eğer kendi istejinizie ayrılmazsanız başınıza bela açarım' diye tehditte bulundujjunu belirttiler. Türk Metalİş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Erdoğan Aslıyüce "Bayan üyelerimizin uygartık dışı ve onur kıncı baskılarla işten çıkarılmasını kınıyoruz. Üyelerimizin hakkını bütün yasal yollarla koruyaçağız" dedi. İşten çıkanlan işçiler Bölge Çalışma Müdürtüğü'ne ve cumhuriyet savcılığına birer dilekçeyle baş vuracaklar (Foto§raf: BfYNEM URAN) 13 işçinin işine Parti yöneticileri gelmeye hazırlamrken Aybarhn f açıklaması tstanbul Haber Servisi Mehmet Ali Aybar, Türk halkına ekmek parasıyla politikanın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu bunu ancak sosyalist bir partinin anlatabileceğini bildirdi. Aybar, dün yaptığı yazılı açıklamada, halkın pahahhktan şikâyet ederek, Başbakan Turgut Özal'ı sorumlu tuttuğunu, ancak kamuoyu araştırmalarında özal'ın yüzde 4O'ın üstünde oy alacağının ortaya çıktığını kaydetti. Bu durumun halkın politikayla ekmek parasının birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu bilmemesinden kaynaklandığını belirten Aybar, bu günkü partilerin de bu bağıntıyı halka anlalmadığını öne sürdü. Aybar, "Bu gerçeği halkımıza ancak bir sosyalist parti anlatır" dedi. Topkapı şilebi için savcılığa başvuru Istanbol Haber Servisi 29 ekim 1987 perşembe gunü batan Sönmez Denizcilik Şirketi1 ne ait "TopkapıS" adlı geminin kaybolan 16 mürettebaunın yakşnları, gazeteierdeki haberleri ihbar göstererek soruşturma acılması için savcıhğa başvuruda bulundular. îstanbul Cumhuriyet Savcılıgı'na kaybolan mUrettebatın yatonlan adına dilekçeyi veren Necati Ergül yazıda. "geminin ulusiararası sulardalcı seyrinin kanunen yasak olduğu gözlenmektedir. Kaybclan yakınlarınuz için Sönmez Denizcilik Şirketi hakkında soruşturma başiatılması amacıyla ğazetelerde çıkan haberlerin ihbar olarak kabui ediknesmi önemk arz ederim'' dedi. Ölen 7 PKK'b arasında Abdurrahman Motor da var MARDtN/DhfARBAKIR (Cumhuriyet) Cizre ilçesinin Hisar köyu Çağlayan mezrasında ölü olarak ele geçirilen PKK militanlarından ^sımn kimliği belirlendi. PKK militanlan arasında "Salih" kod adlı Abdurrahman Motor ile örgütün merkez komite üyesi Hüseyin Engizek de bulunuyor. Yetkililer, öldürülen PKK militanlanrun kimliklerini, biri dışında şöyle açıkladılar: "Göziüklü Cafer" kod adlı merkez komite üyesi Hüseyin Engizek, "Salih" kod adlı Idil bölge sorumlusu Abdurrahman Motor, "Sait" kod adlı Midyat bölge sorumlusu Naif Yılmaz, "Botan" kod adlı Nizamettin Taş, "Kör Cemal" kod adlı HaBl Kaya, "Musa" kod adlı Şırnak bölge sorumlusu Selanattin Giin. Çatışmadan sonra dün sabah helikopterle olay yerine giden Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoglu ile Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hulusi Sayın, ıncelemelerde bulunarak yetkılılerden bilgi aldılar. Öte yandan, aynı çatışmada şehit edilen Üstteğmen Feral Altun'un cenazesi, dün toprağa verilmek üzere Diyaıbakır'dan askeri bir uçakla memleketi Bursa'ya gönderildi. Sanıklar TKPTi olduklarını kabııl ettiler NECATİ AYGIN İZMİR TKP yöneticileri Türkiye'ye dönmeye hazırlamrken. halen surmekte olan TKP davalanndaki sanıklann tavırlannda değişiklik gözleniyor. İzmir DGM'de TKP davasında yargılanan sanıklar. "Biz bu partinin üyesiyiz. TKP'li olmaktan gurur duyuyonız" diye ifade verdiler. İzmir'de dün başlayan 12'si tutuklu 13 sanıklı davada savcı, sanıklann 12 Eylül sonrasında dağılan bazı TKP üyelerini bir araya getirmeje çalıştıklarını öne sürdu ve TCK'nın 141., 142. maddeleri gereğince 15'er yıl ağır hapis cezasına çarptınlmasını istedi. Sanık avukatlan da savcının polisteki ifadelere dayanarak iddianamesini hazırladığını, oysa emniyetteki ifadelerin zorla ahndığını belirttiler ve bu ıfadelerin geçersiz sayılmasını istediler. Mahkeme heyeti bu istemi yerinde bulmadı. TKP'ye üye olmakla suçlanan Ali Ugur ifadesinde, "Evet TKP'ye üyeyim. Bu örgüıün üyesi olmakla gunır duyuyorum" dedi. Diğer sanıklar Halil Öz, Gönül Ortakçı. Nihal Açık, Rüştü Açık, Gür Nazer, Nesrin Nazer, Ünal Dinçkal, Levent Ozses, Nizamettin Aktaş, Kadir Dönmez ve Mustafa Polat polisteki ifadelerinin işkence ile ahndığını öne sürdüler. Davada yargılanmakta olan sanık, lardan Seviye Köprii de poliste ken disine tecavüz edildiğini öne sürdu. Sanık avukatlan Seviye Köprü'ye tecavüz edilmesi olayı ile ilgili olarak cumhuriyet savcılığına şikâyette bulunduklarını ve sava yardımcısı Bahri Altınöz'ün soruşturmaya başiadığını söylediler. Dunkü duruşma sonunda mahke me kurulu, sanıklardan Gönül Ortakçı, Nihal Açık ve Rüştü Açık'm salıverilmelerine, diğer sanıklann tutukluluk durumlannın sürmesine karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe er telendi. "Hado Motor" olayı 1981 yıhnda TürkiyeIrak petrol boru hattına düzenlenen sabotajdan sorumlu tutulan "Salih" kod adlı Abdurrahman Motor'un eşi Hado' Motor'un, güvenlik yetkilileri tarafından tdil'in Pınarbaşı köyünden atdması için baskılar yapıldığı ileri sürülmüş, Hado Motor'un, Belediye Başkanı Ebuzet Çevrim'in evinde "yedi emin" olarak tutulduğu, 20 gün sonra da salıverilerek ailesinin Oymak köyündeki evine yerleştiği belirtilmişti. Cumhuriyet gazetesinde Aralık 1986 ayında yer alan haberlerden sonra bölgede Genelkurmay Başkanlığı'ndan oluşturulan bir heyet inceleme yapmış ve aynı makam tarafından yapılan açıklamada Abdurrahman Motor'un çok sayıda eylem gerçekleştirdiği belirtilmişti. Şevket Yılmaz'ın tepkisi Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, anayasa referandumundaki evet kampanyaları sırasın Boğaz'da inşaat izni tSTANBUL (AA) Boğaz'ın Sarıyer ilçesinde, Boğaz Yasası nedeniyle inşaat izni bulunmayan arsalar, paylı mülkiyet alanları ve yapılarına kat çıkmak isteyenlere, kısa sürede inşaat izni verileceği açıklandı. Sarıyer Belediye Başkan\ Ali Sandıkçı, dün yaptığı yazılı açıklamada, bölgenin haritastnın çıkanldığını, ıslah ve imar planlanmn ihalesinin yapıldığını bildirerek, bu işlemlerin biüminde, her arsa sahibine ruhsatlarmın teslim edilerek, inşaat yapmalanna izin verileceğini bildirdi. 76 Kasım C tesiPazar 710 Kasım Pazartesi Salı, semınerlerı. kısıtlı sayıda katılımcı ıgn duzenlenmıştır Semınertef S E S Semıner Salonunda saa! 14 001&00 arasında gerçeklesîınlecektır dBASE III emıne İNGİLİZCE BÎLİYOR MUSUNUZ? "Yabancı dile duyulan ilgi"nin konu alındığı anketlerin telefonda yapılacak değerlendirmesi için mükemmel lngilizce (ve Almanca ya da Fransızca) bilen, tercihan yabancı dilde öğrenim yapan liselerden mezun, haftada 5 buçuk gün çalışabilecek, zeki ve duyarlı BAYAN araştırma sorumlulan ahnacaktır. Başvuruların en geç CUMA akşamı saat 17.00'ye kadar yapılması rica olunur. GENESİS: Abidei Hürriyet Cad. Mermer Apt. No: 69/2 ŞİŞLİ Nüfus kâğıdımı, l.Ü. öğrenci ve yurt kimliğimi, kredi kartırru kaybettirr. Hükümsüzdür. NECDET KARABAŞ ANAP'a bomba olayında çokyönlü soruşturma ANKARA (AA) ANAP Izmir, Kayseri, İçel il binaları ile Iskenderun ilce binasına geçen hafta sonu konulan bombalarla ilgili soruşturma sürdürülüyor. İçel ve Iskenderun'da bulunan bombalann ayıu olduğu ve şüphelerin THKPC Acilciler örgütü üzerinde yoğunlaştığı ögrenildi. Büyük bir gizlilik içinde sürdürülen soruşturmalar sonucu elde edilen bulgular, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde toplanıyor. Olayda "yabancı parmağı" bulunabileceği şüphesiyle özellikle tran uyruklular üzerinde yoğunlaştınlan çalışmalardan şu ana kadar herhangi bir sonuç alınamadı. Emniyet yetkililerinden edinilen bügiye göre, İskenderun ve îçel'de gözaltına alınan şüpheliler arasında yabancı uyruklu kimse bulunmuyor. İçel ve Iskendenın'da olayın, büyük bölümü çökertilen ya Şüpheler Acîlcîler üzerinde sadışı THKPC Acilciler örgütünün kalıntılan tarafmdan yapümış olabileceği yolundaki bulgular ağırlık kazanıyor. Polis yetkilileri, değişik yerlerdeki bomba eylemlerinin soruşturma sonuçları birleştirilmeden kesin bir sonuca ulaşıtamayacağını belirtiyorlar. Bu arada önceki hafta Ankara'da bir otelde ele geçen bomba olayı ile ilgili soruşturma da son aşamaya geldi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube ekiplerince sürdürülen soruşturmada, bombanın Ankara'ya, Istanbul'dan getirildiği belirlendi. Bombanın otele bırakıldığı tarihi kesin olarak beürleyen polis, çantanın, 1986 yılının şubat ayı sonunda, Istanbul'dan Ankara'ya, büyük olasıhkla Urdün uyruklu olduklan sanılan kişilerce getirilip otele bırakıldığını saptadı. Selimehatun Camıi Sok 13/6 FINDIKLI Tel 145 19 80 Ehliyetimi yitirdim. Hükümsüzdür. ŞÜKRAN ŞARAKMAN Bayanlar, çocuk bakarak İngilizce öğrenmeyi ancak Aupairlik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Tel: 158 53 42