21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 KASIM 1987 DIŞ HABERLER CUMHVRİYET/3 Sovyet heyeti, ABD silah deposunu gezdi TOOELE (AA) Bir Sovyet heyeti, ABD'nin Utah eyaletindeki en büyük kimyasal silah depolarımn bulunduğu üssü gezdi. Amerikah yetkililer, Sovyet heyete gezdirdikleri depoda, ABD'nin urettiği her türlü kimyasal silah tan örneklerin bulunduğunu söylediler. Amerikan ordusunun kimyasal silahlan yok etme programımn başkam tuğgeneral David Nydam, Sovyet yetkililere, "Kongre'nin çıkardığı bir yasa uyarınca, 1994'e kadar öldürücü kimyasal silahlardan oluşan eski stoklarını yok etmek için ellerinden gelen tüm çabayı harcayacaklarınt" söyledi. ABD'li komutan George Crist, Kahire'de gizli görüşmeler yapıyor Çevîk Kuvvet Komutanı Mısır'da KAHİRE (AA) Önceden açıklanmayan bir ziyaret için kalabalık bir askerı heyetle birlikte önceki akşam Kahire'ye gelen ABD Çevik Kuvveti'nin bağlı olduğu merkezin komutanı Orgeneral George Crist, ulkede nıtelığı açıklanmayan bazı temaslarda bulunuyor, Mısır Devlet Başkanı Husnu Mübarek ise dun onceden Ürdun'e giderek Kral Hüseyin ile goruştu. Mısır Savunma Bakanlığı, muhalefet gazeteleri dahil, hiçbir basın ve yayın organında haberlerine yer verilmeyen Orgeneral Crist'in temasları konusunda açıklamada bulunmadı. Kahire'deki yabancı basına bilgi deki vermekle yükumlu olan basın merkezi de, Orgeneral Crist'in yaptığı ve yapacağı ziyaret \e goruşmelerle ilgili bilgi vermeyi reddetti Kahire'deki ABD Buyuketçiliğı Basın Musteşarı Mkhael Nugenl ise, Orgeneral Chist'in, Mısır Savunma Bakanhğı'nın konuğu olarak bu ülkeye geldiğını söyledi, ancafc Orgeneral Crist'in ziyaretinin suresı hakkında bilgi vermekten kaçındı. Mısır'a yapılacak askerı yardım için, ABD Savunma Bakanlığı yerine, boyle bir heyetin Kahire'ye ne için geldiği öğrenilemedi. Orgeneral Crist'in Mısır ziyareti öncesinde, basın organlarında, Mısır öncesinde, basın organlarında, Mısır hukümetinin Kızıldeniz kıyısındaki Ras Banas ussunu uç aylığına ABDye kiraladığı bildirilmiş, ancak bu haberler kimliği açıklanmayan bir yelkilı (arafmdan yalanlanmışlı. George Crist, Mısır'a gelmeden dört gon önce, "Ortadoğu'da bir merkez aradığınT soylemışti. ABD, Çevik Mudahale Gucu'nu, meydana gelebilecek ani gelişmeler karşısmda, hızla bolgeye askeri birlik sevk edebilmek için oluşturmuş bulunuyor. Mısır Devlel Başkam Hüsnü Mübarek, yaklaşık ikı hafta önce yaplığı bir açıklamada, Körfez'dekı Arap ulkelerinin talepte Duıunı ulKelerının talepte bulunmalan halinde, ABD Çevik Kuvveti'ne askeri •kola>lıklar" sağlayabileceğini bildirmişti. DUNTADABUGUN ALİSİRMEN MübarekHiiseyin görüşmesi Mısır Devlet Baskanı Husnu Mubarek, Kral Hüseyin'le başbaşa göruşmek için Urdun'e bir gunlük /iyarette bulundu. Dunku göruşmede, Kral Hüseyin1 in, geçen hafla sona eren Ammandakı olağanustu dcruk toplantısıy'.a ilgılı olarak Husnu Mubarek'e bilgi verdıği bildirildi. İki lıderin ba$basa görüşmeleri sı rasında, Başbakan Ze>d U Kifai baskanhğmdaki Urdun heyetiyle, Basbakan Yardımcısı \e Dıyşleri Bakanı İsmel Abdulmecid başkanlığındakı Mısır he>etlerı arasında, ikıli ilişkıler ve bolgcse! sorunlara ılişkin goruş alışverışiı.de bulunulduğu kaydedildi. Mubarek ve beraberindeki Mısır heyeli, gorujmelerin tamamlanmasından sonra Kahire'ye donduler. Mubarek'in ziyaretinin, oldurulen eskı Mısır Devlet Başkanı Enver Sedal'ın Kudus'e gıdişının onuncu yıldonumune rasllamasına dikkat çekiliyor. Etmek Diyojen, isa'dan önce dördüncü yüzyıloa yaşam<ş, erriemin tüm gereksinimleri azaltmak olduğuna inanan eskilerin Kelbiyun dedikleri "cynique" düşünce akımının önde gelenlerinden biri. Sinop kentinde yaşayan bu düşünürün bir fıçı içinde yaşadığı, gündüzleri elinde fenerie dotaşmasının nedenini soranlara ise, "adam arıyorum da ondan" dediği söylenir. Diyojen^ in olduğu söylenen bir söz ise, onu geniş topluluklar arasında da ünlü kılmıştır. Belki de daha doğru bir deyişle Diyojen, sözü yaygınlaştırmıstır? Söylenceye göre, Büyük iskender, seferlerinden birinde ünlü düşünürü görmek istemiş, yanına çağırtmışsa da gelmeyen Diyojen'in ayağına, daha doğrusu fıçısının dibine kadar gitmiş ve ona büyük gücünün bütün görkemiyle "Dile benden ne dilersin" demiş. Büyük imparatoru umursamazlıkla süzen Diyojen, küçümseyerek yanıtlamış: "Gölge etme başka ihsan istemez" Söylencenin bu ünlü sahnesi, yüzyıllar sonra, 1869'da Osmanlı İmparatortuğu'nun ilk gülmece dergisi Diyojen'in başlığını oluşturmuştur. Gerçekte, derginin başındaki bu dize Ali Bey'indir. O günden bu yana da dilimizde, zarar vermemesinden başka yarar beklenmeyen kişi ve durumlar için bu ünlü deyiş kullanılır olmuştur. Sayın Ecevit de, önceki gün Ankara'da yaptığı yazılı açıklamada, "SHP gölge etmezse, yüzde 50'yi aşarız" demiş. Bütün kamuoyunun dikkatini çekmiştir sanırım, Sayın Ecevit, seçim kampanyası başladığından beri, saldmlannı daha çok SHP'ye ve onun çatısı attında seçime katılan sosyal demokratlara yöneltmiş bulunuyor. Boylece de bir zamanlar solun, sosyal demokratların umudu olan Karaoglan, artık sağın, sosyal demokrasiyi bolmek isteyenlerin umudu oluyor. Bu arada, Sayın Ecevit'in, SHP'yi suçlarken, bir zamanlar sağın kendisine karşı kullandığı yörrtemlere basvurmakta hiçbir sakınca gormüyor ve SHP'nin, solun bütün renklerini içinde barındırdtğını, aşırı sola destek olduğunu soyleyebiliyor. Sayın Ecevit'in, SHP olmasa oyların % 50'sini toplayabilecekleri savını ciddiye almaya olanak yok. SHP'yi güçsüz gösterirken başvurduğu kamucyu yoklamaları da kendisinin değil oyların % 50'si, % 10'unu toplayıp, barajı bile aşamayacağını gosteriyor. Ama Bülent Bey, SHP'nin gücünü irdelerken, kamuoyu yoklamalarına başvuruyor da. iş kendi gücüne geldi mi, geçmiş seçimlerin sonuçlanna sığınıyor. Bu yöntemin geçersizliğini vurgulamaya gerek var mı? Sayın Ecevit'in o zamanki sosyal demokrat oylarda koca CHP'nin örgütlü çalışmasını görmezden gelerek, % 40'lara varan seçmeni toplama başansmı yalnızca kendi kişiliğiyle tanımlaması, sağlıklı bir davranış mıdır? Kaldı ki, bugün sosyal demokrasinin o oranın çok altına düşmüş olmasında, Sayın Ecevit'in dağınık ve çok başansız yönetiminin yarattığı düş kınklığının yattığını nasıl yadsıyabitiriz? DSP'nin önderi ve tek tanınmış kişisi, bu gerçekleri görmezden gelip, SHP'yi suçlarken, önümüzdeki seçimlerden bunalım çıkacağını, bunun suçlusunun da, kendi çatısı altında toplanmayan sosyal demokratlar olduğunu soyleyebiliyor. Gerçekte, önümüzdeki seçimlerden bunalım çıkması, olanaksız değil. 29 Kasım oylamasının bunalımı doğurması, Anavatan'ın, toplayacağı oyla orantılı olmayan ezici bir çoğunlukla pariamentoda egemenliği ele geçirmesi, Turgut Özal'ın, karşısında gerçek bir muhalefet, pariamentoda ağırlıklı bir sosyal demokrat topluluk bulmadan hükümet etmesi halinde gerçekleşecektir. Eğer böyle bir sonuç elde edilirse, bunun suclusu acaba sosyal demokrat oylann çoğunluğunu toplayan parti mi, yoksa sosyal demokrat oyları bölen "bir bölen" mi olacaktır? ,v Bu gerçekler, hep yazıldı, söylendi. Ama Sayın Ecevit bunlan görmeyip, sağın umudu olarak bölme görevini sürdürüyor. Artık onu yolundan geri çevirmek olanaksız. Ancak seçim sonuçlan kendisini değilse bile tabanını düşünmeye itebilecek gibi gorünüyor. Sayın Ecevit'in de derinden derine duyduğu bu gerçek, onu seçimlerde sosyal demokrasinin oylarını bölme işlevinden de daha tehlikeli bir oyuna doğru itmeye başlıyor. Bu oyun, solun tabanı içinde, seçim dönemini de aşan ve uzun sürecek kemikleşmiş bir karşıtlığa onulmaz bir düşman kardeşliği yaratmaya yöneliyor. İşte, Ecevit'in oynadığı oyunun en tehlikeli noktası da bu. Sayın Ecevit, yalnızca sosyal demokrat oyları bölmekle kalmıyor, gelecek seçimlerdeki iktidar oJasılığını da bugünden ipotek altına koyuyor. Diyojen, Büyük iskender'e, "Gölge etme, başka ihsan istemem" derken, tüm gereksinimlerini en alt düzeye indirip, benliğini her türlü tutkudan kurtararak, özgüriüğe kavuşma eylemini dile getinyordu. Sayın Ecevit ise, Diyojen'in sözlerini kullanırken, tam tersine, benliğini akıl almaz ve gerçekleşmesi olanaksız bir tutkuya tutsak etmişliğin örneğinl sergilemektedir. Türkiye ve ABD'den ret NEW YORK (AA) Türkiye ve ABD, bugüne ' kadar BM Demz Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamayan ülkelere katılma çağrısında bulunulan BM Cenel Kurul karar tasansına ret oyu verdi. Karar tasansı 2'ye karşı 142 oyla kabul edildi. Ingiltere, Ekvator, Federal Almanya, tsrail, Peru ve Venezüella ise, çekimser oy kullandılar. Nüldeer santrala ikinci saldırı Dış Haberier Servisi Iran, Irak savaş uçaklarırun Buşehr kentindeki yapımı tamamlanmamış nükleer enerji santralına dün ikinci bir saldırı düzenlediklerini iddia ederken Irak, Basra Körfezi'nde uç petrol tankerini vurduğunu ve Iran'a ait iki F5 savaş uçağını düşürdüğünü açıkladı. Bu arada, Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Sultan, Körfez ulkelerinin Mısır ile silah üretiminde işbirliği yapabileceklerini söyledi. Tahran Radyosu'nun dün verdiği habere göre, Irak savaş uçaklarının Iran'ın gune>'indeki Buşehr kentinde bulunan inşaat haİindeki nükleer santrala dün giriştiği ikinci saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. tran daha önce, santrala ikinci bir saldırı durumunda radyasyon sızıntısı olabileceğini iddia etmişti. 1200 megavvatt gücündeki santrala salı günü düzenlenen Irak saldırısında bir Federal Alman mühendisin de aralarında bulunduğu 11 kişi ölmüştü. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu yetkilileri, santralda lran'ın iddia ettiği gibi Çernobil benzeri bir nükleer sızıntı meydana gelemeyeceğini açıklamışlardı. Irak Körfez'de üç îankeri ve iki İran uçağını vurdu •• 1 1 * 1 •! • iran Başbakanı Hüseyin Musavi, Körfez'dekı son Amerikan askeri de kovuluncaya dek bölgcdeki ABD müdahalesine karşı savaşacaklannı açıkladı. Suudi Arabistan Savunma Bakanı, Mısır ile Körfez ulkelerinin silah üretiminde işbirliği yapabileceklerini söyledi. AP'nin haberine göre İran dün ayrıca savaş uçaklannın Irak'ın kuzeyindeki Dohuk ve güneyindeki Şarhani kentlerine saldırı düzenleyerek Irak birliklerine ağır kayıp verdirdiğini iddia ederken, Irak bu saldınya katılan iki F5 uçağını düşürdüğünü bildirdi. tran Başbakanı Hüseyin Musavi de, dun yaptığı açıklamada, "İran, son Amerikan askeri de Körfez'den kovuluncaya kadar bolgedeki saldırgan ABD mııdahalesine karşı savaşacak" dedi. Öte yandan, Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Sultan, Amman'daki Arap Zirvesi'nde alınan Mısır ile Arap Ulkeleri arasındaki yeniden diplomatik ilişki kurulması karan uyarınca Arap Silah Sanayicileri Orgütünün (AMIO) Mısır'ın katılımı ile veniden yapılanabileceğini açık Ortadoğu ladı. örgüt, 1979da Mısır ile Israil arasında imzalanan Camp David anlaşması sonucu Arap ulkelerinin«Kahire ile diplomatik ilişkilerini kesmesi uzerine dağılmıştı. AA'nın haberine göre Fransa Dışişleri Bakanı JeanBernard Raimond, Sovyetler Birliği'ni, İranIrak savaşını sona erdirme konusundaki girişimleri çıkmaza sokmakla suçladı. Raimond, Moskova'nın tutumu yuzunden, savaşta ateşkese uymayan tarafa silah ambargosu uygulanması yolundaki BM Guvenlik Konseyi kararının hayata geçirilmediğini söyleyerek, SSCB'den, Amman'daki zirvede Arap ulkelerinin BM karannı destekleyen tavırlarının dikkate alınmasını htedi. Zirve içinde zirve çağrısı VVASHINGTON (AA) Amerikan yönetiminin, aralık ayında yapılacak ReaganGorbaçov zirvesi sırasında, Ürdün, Israil ve Suriyeü yöneticileri de Washington'da biraraya getirmek istediği bildirildi. Ürdün Maiyet Bakanı Adnan Ebu Udeh, ABD'nin Atlanta kentinde duzenlenen Ortadoğu konulu bir konferansta yaptığı konuşmada, Amerikan yönetiminin bu girişimle, Ürdün, lsrail ve Suriye'nin, iki süper gücün liderlerinin himayesi altında, Ortadoğu barışı konusunu görüşmelerini sağlamak niyetinde olduğunu, ancak ülkesinin bu öneriyi geri çevirdiğini söyledi. Onerinin geçen ay ABD Dışişleri Bakanı George Shultz tarafından, Londra'da Kral Hüseyin'e iletildiğini belirten Ebu Udeh, Washington'da birarava getirilmek istenen liderlerin Ürdün Kralı Hüseyin, Sjriye Devlet Başkanı Hafız Esad ve tsrail Başbakanı İzak Şamir olduğunu kaydetti. Ebu Udeh, Washington Times'ta yayımlanan bu konuşmasında, Amerikan yönetiminin, Sovyetler Birliği ile Suriye'yi haberdar etmeden Kral Hüseyin'e bu öneriyi getirdiğini belirtti ve ABD'nin girişimini Moskova ve Şam'a Ürdün'ün bildirdiğini kaydetti. Ürdünlü bakana göre, Shultz Hüseyin'e öneriyi açarken, "Bunun uluslararası bir konferans olmayacağını, yalnızca bölgede barış girişimlerini ilerletmek için geçici düzenlemeler üzerinde görüşüleceğini" söyledi. Ebu Udeh'in açıklaması konusunda bilgisine başvurulan tsrail Başbakanı İzak Şamir ise, böyle bir projeden hiç haberi olmadığını ve son derece garip bulduğunu bildirdi. tsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres ise daha "nüanslı" konuşarak, haberin "tttmttyle asılsız olmadıgı" izlenimini verdi. Peres, onerinin, kendi partisinin de istediği gibi "uluslararası bir konferans" olduğunu ve öneride 5 büyuk ülke yerine ikisinin bulunmasının istendiğini, bunun da pek önemli olmadığını belirtti. Asıl sorunun, böyle bir konferansın hangi yetkilerle donatılacağı olduğunu kaydeen Peres, konferansın hiçbir karar ve yetkiye sahip olmaması gerektiğini, Mısır ve Ürdün'ün de ayru görüşte olduklan yolunda bilgi aldığını söyledi. Atina, Tiran ile anlaşma imzaladı A TİNA (Cumhuriyet) Arnavutluk ile Yunanıstan arasmda ticarıekonomı ve kültür anlaşması imzalandı. Arnavutluk, bağımsızlık tarihmde ilk kez Batılı bir ülke ile işbirliği anlaşması imzaladı. Komşusu Yunanistan ile 2. Dünya Savaşı 'ndan geçen yaz aylanna dek fiilen olmasa dahi resmen "savaş halinde" olan Arnavutluk 'un Batı dünyasma açılmasında yine Yunanistan pencere açıyor. Sosyalist PASOK hukümeti, Arnavutluk ile arasındaki "savaş durumuna"sonvermişti. Genscher, Amman'da Körfez ülkelerinde temaslarda bulunan Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher, dün Bağdat'ta Saddam Hüseyin ile görüştukten sonra Ürdün'un başkenti Amman'a geçti. Genscher, bölgede, BM'nin 598 sayılı ateşkes kararı ile ilgili göruşmelerde bulunuyor. Türkiye Özen gösteren anneler gün boyu enerji harcayan çocukları için 34 yıldır SANA'yı seçiyor. Üstün kaliteli, besleyici, sütlü, vitaminli SANA, özen gösteren annelerin tercihi sonucu Türkiye'de margarinin adı olmuştur. 19851986 döneminde sendikamızın Ümraniye şube yönetün kurulu üyeliği yapan, 10 yıldır Metal Oksit işyerinde çalışan temsilcimiz ACIKAYBIMIZ NEVZAT ŞÖNMEZ (1950) ile oğlu TURGAY SÖNMEZ'i (1982) kaybetmenin derin acısı içindeyiz. Kederli ailesine sabır ve tüm dostlarına başsağbğı dileriz. Yunanistan Atina'da binlerce öğrenci yürüdü STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da universite öğrencilerinin Papandreu hukümetinin eğitim politikasının protesto etmek amacıyla ekim ayında başlattıkları direniş devam ederken, dün akşam Atinada yeni bir gösteri yürüyüşü yapıldı. Atina Üniversitesi önünde başlayan ve parlamentonun bulunduğu Anayasa Meydanfnda sona eren yürüyüşe yaklaşık 25 bin öğrenci katıldı. Polisin öğrencilere karşı kaba kuvvet kullanmasını protesto etmek için Yunan öğrenciler Birliği tarafından duzenlenen yüruyüşe katılan öğrenciler, polis aleyhinde sloganlar attılar. Bu arada Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, 17 kasımda Atina'daki ABD Büyükelçiliği önünde meydana gelen çatışmalardan, "Anarşistler kadar polisin de sorumlu olduğunu" söyledi. Papandreu, bu konuyu, Yunanistan Parlamentosu'nda eğitim sorunlanyla ilgili bir toplantı sırasında gündeme getirdi. Yunanistan Başbakanı, Politeknik olaylarını anma törenleri sırasında öğrencilerle polisin çatışmasına değinirken, polisin içindeki cunta yanlılarına dikkat edilmesı gerektiğini belirtti. Otomobiltş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu BAŞSAĞLIĞI Arkadaşım CENGİZ AKÇAKOCA'nın babası NtYAZİ AKÇAKOCA'nın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Tanndan rahmet, ailesi ve dostlarına başsağlığı dilerim. HÜSEYtN TALAYOCLU Yanına bir kelıme gelecek hanımlar mutlu olacak (beyler de). L |AEG Eko nun yanına getecett kelımeyı boş kutulara yazn PK 54 LeventIsianbul adresme 23 Kasım akşamma kadar postalayın Bılenler arasında çekılecek kurada kazanan kışı AEG'nın bu yenı urunune sahıp olacak lyı şanslar'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle