21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yenı bır bakış, yenı bır duşunce bıçımı kazandı nr Her şeyı yenıden görmuş gıbı oluruz, sevını nz, tmımız taze duygularla dolar Işte guzellık' Buna sanat dılınde "estetık haz" denır Otekı hazlardan, tatlardan dıyelım sevı tadından başka bır haz bu Bır sanatçı nasıl vanr "estetik haz"' yaratma gucune 7 Çoğun otekı hazlardan, yukardakı örneğı surdurursek, dıyelım sevı hazzından söz ederek Bu yuzden de sanat alıcısı çoğun ka çırır sancn olaymı ve sevı hazzını, estetık haz sa nıverır Çunku estetık haz, otekı hazlar gıbı kendmı kolayca vermez Başka bır deyışle, bıze bu yetı bağışlanmış değıldır, bız onu kazanınz, elde ederız Guzel sanatlar eğıtımı dıye bır eğıtımın gerek lılığınden soz edılmesı bundandır Nereye gelıyo rum"> "Herkes sanattan anlamaz" mı dıyeceğım7, Ne yaparsınız kı oyle, A Gıde, "Anlaşılacağımı bıhyordum, ama bu kadar çabuk değıl" demış Eskıden bır görunu resmı, bır paysage, bıze do ğayı yansıttığı ıçın ya da doğa sevgımızı canlandırdığı ıçın sevılırdı Bır portre, portresı yapılmış olana benzedığı ıçın Buradakı "benzeme" bır es tetık haz kaynağı ıdı Bugun ı c e resme bakışımız değışmıştır Başka bır deyışle, estetık haz olçutumuz artık eskı estetık haz olçutu değıldır Bu de ğışıkbğı yaratanlar sanatçılardır Sanat tanhını ele alacak olursak, hıç de yenı bır olay değıldır bu.çağlar boyu olagelmıştır Eskı olandan bıkıldığı ıçın mı 9 Oyle olsaydı eskı yapıtların dama atılması ge rekırdı Oysa onlar ıçın, onlann korunması ıçın kutsal tapınaklar, demek muzeler, kıtaplıklar yapılmıştır Geçılen, aşılan bır çağ yoktur sanat tarıhınde, olsa olsa değışen çağlar vardır Bu değış me, eskıyı yenıden değerlendırme yolu ıle gerçek leşır çoğun Bakarsınız, ortaçağ sanatı, yenı este tık haz ıçın kaynak olmayı gerçekleştırmıştır Kı sacası, sureklı bır araştırma alanıdır sanat Bu su recın çağımızda daha da hızlandığını soyleyebılı nz Bır bakıma büımlerdekı hızlanmaya benzer bır hızlanmadır bu, her gun yenı buluşlar atılıyor or ta>a Bızım bu buluşlara ayak uydurmamız, akıl erdırmemız de guçleştıkçe guçleşıyor elbet Durul bır çağ değıl bu, bızden her gun yenı bır yapılanma beklıyor Kacınılmaz soruya geldık ışte Her yenı deney, gerçekten "vent" sayılabılır mı 9 Elbette hayır, burnu koku alanlar, yenının yalanası ıle gerçeğınt ayırırlar, ayıklarlar onu Kuşkusuz bu ayıklamada gerçekten özgun olmayanlar da gozden ka çabılır Olsun, onlann ışını de zaman çözumler Ancak şunu da söylemeden geçmeveyım, bır yenılık donemınde, o tur kalp yapıtların da bır yararı vardır, yenıhğe alıştırırlar sanat alıcısını, bır toplu göruş yaratırlar Ama genel olarak, gerçek yenı gozden kaçmaz Izlenımcılerın ılk resım sergısıne gelen, zamanın unlu bır resım eleştırmenı, daha salona gjrer gırmez pardesusunun yakasını kaldırmış ve "Hayır ola ustat" dıye soranlara, "Esinti var" demış, bu yem ressamlann açık ha vada çalıştıklarını o an anlayıvermış Sanatta venıhk, herhangı bı sanatçının ya da sanatçılar topluluğunun sıvn akılhlığından da doğmuş değıldır, o sanatçılar toplumun gızlı bır buyruğunu sezmışlerdır sankı, o buyruğu yerıne getı nrler ve buna en başta toplum şaşa kalır Dada' cılann, kubıstlerın, gerçekustuculenn başına gelen budur Zunch'lı seyırcıden dayak yıyen ılk Dadacılar gelmeseydı yenı "estetık h a z " kımbılır ne kadar gecıkırdı' Yenı gıbı gözukup de yenı olmayan dkımlar da vardır Bızım şunmızde Hececıler dı>e bılınen ozanların durumu buna ornek gosterılebılır Dı van şnnnden ve aruz veznınden bıkıldığı savı, bıze Hececılerın şıırını sevdıremez Çunku o şıırler bırer "manzume" olmaktan ılen gıdememışlerdır Sözgelışı, Faruk Nafız'ın, Yağız atlar kişnedı, meşın kırbaç şakladı Bir dakika araba yennde durakladı sozlerını okuyacağıma, kendı kendıme şu dıvan beytını mırıldanırım daha ıyı Tovbe yarabbı hatâ rahına gitııklerime Bılup ettiklerime bilmeyup ettiklerime Otekı sanatlarda da durum, aşağı yukan budur Her yenı dıye ortava çıkan gerçekten yenı olma dığı gıbı, her yenı de bızım alışkanlıklanmızı bozamaz, değıştıremez Yenı olsun, ya da "yenıyım" dıye ortaya çıksın, hıçbır sanat yapıtını yasaklamaya kımsenın hakkı >oktur, olmamalıdır Sanat ta yasaklama olmaz, eleştırı olur Yasaklama Değil Eleştiri MELİH CEVDET ANDAY Geçende sanatçı ve sanatsever dostlarla bır öğ le yemeğmde buluştuk, konu döndu dolaştı Mı mar Sınan Hamanu'nda \e Aya Inru'de açılan ye nı sergılere geldı Sanatçı dostlar, özellıkle Mımar Sınan Hamanu'nda sergüenen kımı resımlerı eleştırdder, daha açığı >erdıler o resımlen Ben söz konusu sergıvı daha gıdıp görme fırsatını bulama dığım ıçın, söylenenlen dınlemekle vetmecektım, ama baktım kı konuşma sergıdekı yapıtlardan uzaklaşarak "yenı nedır 7 " sorununa vanr oldu ve oraya gehndığınde "her yenı, yenı degıldir" >a da "saçmalamak yenılik demek degıldır" gıbısınden tanıdığım saviar yurürluğe gırıverınee ben de soyleşı>e katılmaktan kendımı alamadım Daha gö remedığım o resımlen savunmaya mı kalktım 9 Ha >ır "Yenıhk"ın her zaman saçma görulduğu konusu uzerınde durmak ıstedım Bununla, bugun saçma görulenın yarın mutlaka cıddıye alınacağı m söylemek değıldı elbette nıyetım, ama sonradan cıddıye alınan nıce sanatçının başta saçmalık suçlaması ıle karşılandığını ansıtmaktı Dunyada her gun ortaya bır yığın sanat vapıtı çıkıyor her dalda, bız bunlardan hangısının yann cıddıye alınacağı nı kestırebılırız' Evet, kestıremeyız Hukukçuların çok sevdığım, bağlı olduğunr tnr ılkelerı vardır, "Bır masum cezalandınlacağına, mce suçlu cezadan yakasını kurtarsın, yeter kı hukukun ustünlüğu çığnenmesın" derler hukuka saygılı olanlar Bunun gıbı bır gerçek sanatçının yetışmesı olasılığı uğruna, derım kı nıce saçmalığı sıneye çekmek zonmdayızdır Çunku kestıremeyız hangısının yarına kalacağıru, hangısının kalmayacağını Bunun ıçın değıl mıdır sanata sansur konmasına karşı gelmemız7 Sansur nedır 9 Devletın ıyı sanatla kötu sanatı ayırma yetkısını kendısınde bulması değıl mı 9 Ne bıhr devlet ıyı sanatı, kötu sanatı 1 O ancak kendı çıkarına gore uyguUmak ıster sansuru, kımı yapıtı kurulu duzene aykırı bulur, yıkıcı bulur, kımı yapıtı ıse sağtöreyı umursamadığı ıçın sakıncalı sayar Oysa kurulu duzen de, sağ tore de onun sandığı gıbı değışmez değıldır, dokunulmaz değıldır lmdı hem sansure karşı gel, hem de bırtakım denemelen neredeyse yasak et meye kalk Olacak şey değıl gıbı gelıyor bana Ama o denemelen sanat adına eleştırmeyı de ya sak mı edelım 9 Hayır, etmeyelım, onları beğenmedığımızı, sevemedığımızı söyleyelım, hatta amaçlannın şaşırtma olduğunu da belınehm Bu bızım ozgurluğumüzdur, özgürluğumuz hıçbır nedenle smırlanduTİmamalıdır Ustelık kımsenın yanılmaz bır ölçutu edınememış olduğu sanat alanında çalıştığı ıçın, buna guvenerek her heveslı kendı yaptığma saygı göstermemızı bızden ısterse, ona boyun eğmeyelım, hatta ona eskılerı ör nek de gösterelım Ama daha ılensıne gıdemeyız, gıdersek yaratıcılığı yok etme dokuncası ıle karşı karşıya gelınz Unutmayalım kı, bugun bı zım başımızın ustunde tuttuğumuz nıce sanatçı, nıce ozan, mce yazar, ışın başında en azından çok garıp karşılanmışlardı " G a n p " deyınce Orhan Velı'yı duşundum, onun "nasır"ım düşundum Hıçbır şeyden çekmedı dunyada dızesı, "aşktan" gerekçesıne bağlanarak bıtınlse ıdı, kımse yadırgamayacaktı şun Ama Orhan Velı ışte bunun ıçın bu alışkanlığı yıkmak ıçın "nasır"ı ortaya attı, bır bakıma bıze, yalnız sözlenmızı değıl, duygulanmızı da denetlememız, arıtmamız gerektığını duşundürdu O şıırden sonra artık romantıkçe acın dırmalara kalkılamaz Pekı o şıır neden hep gu lumsenerek okunur 9 Aklımızı başnrıza getırdığı ıçın, daha once söyledığımız saçmalardan utandırdığı ıçın Ama ış bununla bıtmıyor Guzellık yaratıcısı dı>e bılınen sanatçı, gerçekte düşun adamıdır, bıze PENCERE 20 KASIM 1987 Dağlarcatoın Duyargalan... Fazıl Hüsnü Dağlarca "Çocuklar Korkunç AKahmf\ yanm yüzyıl önce yazmış Çocuklar korkunç, Allahım, Ellen, yüzlen, saçlan, Uyuriar butün gece Yok sana thtıyaçları Çocuklar korkunç, Allahım, Bebek yaparlar haçlan Aşına değıller hatıramıza Severken aynı ağaçlan Yanm yüzyıldan bu yana Dağlarca şıırieşmış, şiır Dağlarcalaşmış, edebıyat olaymı aşan bır olgu yaşanmış. Batı uygarlığının kımı büyük kentınde, bır kavşakta, bır meydanda tunçtan ya da mermerden bır şaır heykelıne rastlarsınız, Fazıl Hüsnü Dağlarca belkı Kadıköy'un bır meyhanesınde ıçıyor, çıçek pazannda gezınıyor, sokakta dolaşıyor, ama, yaşarken yontulaşmıştır • TÜYAP 6'ıncı Istanbul Kıtap Fuan'nĞa Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya onur ödülü verıldı, Alpay Kabacalı'nın hazırtadığı bır de kıtap yayımlandr "Türkçe'nın Ses Bayrağı, Fazıl Hüsnü Dağlarca " Dağlarca her olaya şıırie yaklaşan adamdır, dıyelim kı içki konusunda fıknnı söylüyor Içkı, kendımıze sığmadığımız anlanmızın ta uzakfardan başka brtkılerce dıle gebrilmesıdır Içkı, kondını söyterken, bizim özel yaşamımızın da tanığı olur" Şunmızde DoğusallıkBatısallık Bır Türk ozanı ıstese de ıstemese de Ilk ımgetenyle Doğulu, belkı de Orta Asya'lıdır Bunun dışına çıkması olanaksızdır Ayağını bastoğı halıdan, anneannesının grydığı gıysHerden, kendı tanhınden gelen yakınlıklarla dönüktür oralara Yine Tun\ ozanı ytjzyıHardır t>aşlayan Bs^ılaşmanm da dısında varsayılamaz Bu güzel btleşim ozanlanmızm sürezaçıklığıdır Karanlıkla aydınlh (Arkosı 13. Sayfada) ARADA BIR Prof. Dr. TURKAN S/OfLAN Ağalara Açık Mektup Geçenlerde bır günlük gazetede Van'dakı Brukan asıretının reısı Sayın Kinyas Kartal'la yapılan bır soyteşı yayımlandı (*) 1924 ytlında Rusya'dan gefıp onbın harte.ı aşıretının başına geçmtştı Kinyas ağa ve şımdı 105 köy ve Imahallede yasayan toplam yüz bın nüfusun başındaydı Kendısı gıbı yen yurdu, koylen ve adamlan olan daha 55 aşıret reısı vardı aynı yorede Yıne bu arada güneydoğu ıllenmızdekı bazı aşıret reıslerıyle ılgılı benzer bılgıler de yer aldı basında (") Hepsı de halklannın yoksulluğundan ezılmışlığıpden, devletın ılgısızlığınden yakınıyorlar yüksek oy potansıyellenyte, partılenn peşlennden koşmasıyla ve kıramayacakları partı başkanlarının ncalarıyla gururianıyortardı Tanrının özene bezerve yarattığı Doğu Anadolu'da gerçekten halkın çogu aşıretler halınde ve en ılkel koşullarda yaşıyorlar Doğa bolgeye her şeyı bol bol vermış oysa ınsanlan hıçbır şey katmak ıstememışler ve manılmaz bır ılkellığe teslım etmışler tum canlıları Ağalardan, beyterden herhangı bın Ağanın ta 1924ten ben başında bulunduğu ınsanlar yokluk ve sefalet ıçınde üreyıp durmuşlar ve yüz bını bulmuşlar Bulmuşlar, ama halâ kadınlar on tane on beş tane doğuruyor çocuklann çoğu ılk bır yaşlarını doldurmadan ya tetanozdan ya da ıshalden ölüyor Analann kumaların da çoğu gıdıgıdıvenyor kanaya kanaya Yaşayanlardan kız olanların esamesı bıle okunmuyor ötekılerınse adlarını zor sıralıyor babalar Kızlar, kadtntarsa tümden dılsız Şaktr şakır suların çağıldadtğı yörede herkesın kafastnda brtler, vücudunda pıreler kamında solucanlar cınt atıyor, kımsenın bu parazıtlerden rahatsız olduğu yok Ağalardan bın benım ınsanlarım benı sevıp sayarlar ben de onları sevenm her şey sevgıye dayanır" dıyor Ne de güzel soylemışsın ağa Tam yırmıbın oyun varmış Yanı yırmıbın kulun sen ne dersen onu yapar, senı sevdıklen ıçın hıç, ama hıç sözunden çıkmazlarmış ve bu yırmıbın oyla sen tam onbeş yıl Meclıste kalabılmışsın, hem de çoğunlukla ıktıdar partısı mılletvekılı olarak1 Hanı halkının derdını duyuracak, tüm dermanları bulup getırecek gucte de olmussun, aşıretının kulları da övunmüşlerdır senınle Hepsı ıyı hoş da ey ağa, aklım bır şeye fena halde takılıyor, bır tuıiü yanıt bulamıyorum sen kı yol ız bılen, dış ülkede eğıtılmış sağlık nedır, temızlık nedır, okul nedır uygartık nedır bılen adamsın, bak ınsanlar, büyuk buyuk adamlar hâlâ peşınden koşuyor gücünü bılıyor acaba önderlığını yaptığın sanacanını malını veoyunu veren o ınsanlara olan görevlerını, sorumluluklannı hıç düşündün mü? Ağa bugun gen kalmışlığın pençesınde kıvranan o yüz bın ınsanını karşına alıp oylannı ıstedığın gıbı çocuklarını özellıkle de kız çocuklarını okula yollamalannı bebelennı aşıya karılannı aıle planlamasına gotürmelerını ıshal olduklarında çocukları kurutup öldüreceklenne bol su vormelennı evlerıne bahçelerıne tıpkı senın evındekı gıbı sağlıklı helalar yapmalannı öğutleseydın olmaz mıydı? Kan davalarından vazgeçmelerını bırbırlerını öldürüp duracaklarına dost olup korkusuzca yaşamalarım ısteseydın onlardan başım ıçın, bana olan sevgınız ıçın bunları ıstıyorum sızlerden deseydın Sen ve senın gıbı doğu ve güneydoğu ıllenmızdekı tum ağalar sozunuzden asla çıkmayan, bu cahıl, kara cahıl ınsanlanmız, bu kara Cızüm gözlu, bakışlanndan zekâ (ışkıran, derılen kışın soğuktan yazın da sıcaktan ve tozdan kavrulmuş bu Anadolu çocuklarını sadece oy küpü olarak görmeyıp, gerçekten önderlığınızde gelışmesı gereken sorumluluğunu taşıdığV nız bıreyler olarak algılasaydınız ne olurdu acaba 7 Ne olurdu ey ağa, taa 1924'ten ben adamlarına durmadan yıneledığın bu buyruklannın sonunda acaba9 Söyleyelım Tıpkı senın yad ellerde gördüğün gıbı burada da kızlı erkeklı kullannın bırçoğu okumuş olurdu hepsı ılkokulu bıtınrken bır kısmı da ortaları, lıselen, teknık okullan btırırdı Bırkaçı da üntversıtelerden mezun olurdu Yörendekı dılsızlık yok olur, tercumansız anlaşırdı gelen gıden ınsanlarınla Artık okullara gıdenler de kendı çocuklarını torunlarını gönderırierdı Çocuklar okullarda doğayla sağlık sorunlanyta nasıl başedeceklennı öğrenır, gelıp evdekı cahıl analannı, nınelennı eğrtıderdı Artık bebeler ölmezdı aşısızlıktan Aşıcılar köylere gelınce çocuklar bucak bucak kaçırılmazdı Aşı ıçın kapı kapı dolaşıp yalvar yakar olmazdı aşıcılar Tıpkı hayvanlannı göturdüklerı gıbı bebelennı de götürürlerdı aşıya sen söyleseydın evdekı okullu gençler soyleseydı Analar ölen ölur kalan sağlar bızımdır düşuncesıyle otuzuna kadar on çocuk doğurmaz rahımlerı bacaklarının arasına sarkmaz, gencecık yaşta ölup gıtmezlerdı Ebelere korkusuzca başvurur, sağ ve sağlıklı yaşamanın sırrını öğrenırterdı Okula gıdebılseydı taa 1924'ten ben kızlar, ana olduklarında bebelen ıshal olunca susuz bırakmaz gürul gurül akan sularia mıs gıbı ayranlaria besleıierdı ne yürümesını ne de ağlamasmı beceremeyen, ölüme hukumlü, şış karınlı fırlak gozlu ıskelet çocuklar hıç ama hıç clmazd, Okula gıtseydı kız çocuklar su arklarının bır köşesınde çamaşır veya bulaşık yıkarken bır başka kösesınden pıslenmış suları ıçmez ıçırmezlerdı analar Brtler pıreler solucanlar uyuyan çocuklann yüzlennı kaplayan, hıç kovalanmayan kara smekter de barınamazdı etrafta Yine sen ısteseydın ey ağa, oy ıstedığın gıbı sevgılerını ıstedığın gıbı kan davalanndan adam öldürmelerden öldurenın yerıne erışkın olmamış delıkanlılan hapıs yatırmalarından vazgeçmelerını ısteseydın ' ağalık hakkı ıçın" deseydın,' sevgım ıçın", 'başım ıçın' deseydın bugün artık kımse kımsenın canını almazdı Ağa sen ve senın meslektasların yüzbınlerce Anadolu ınsanımızın kaderını ellennde avuçlarının ıçınde tutanlar, bır sdzlerıyle bu kıtlelere parmaklannı hangı ışarete basacaklarını söyleyenler, bınlerce yıldan ben hadı dıyelım yalnız 1924'den ben, bu öğutten verseydınız şımdı dağtaş uygar olurdu Sızler bır baraj olusturmasaydınız eğer, devlet mekanızmasının ayaklarına getırmeye çalıştığı nımetlerden yararianmasını, onu korumasını, esırgemesını bılııierdı ınsanların, sadece ağalarının kulları değıl, uzennde yaşadıklan topraklann koruyucusu Türkıye Cumhurıyetı'nın de vatandaşlan olduklannı öğrenır vatandaşlık hak ve odevlennı benımserlerdı O zaman dağdakı çoban susayırtca, köyün ana su borusunu kırıp su ıçerek öylece bırakmazdı, sular boşa aksın dıye Sahıplenırdı devletın suyunu, yolunu, öğretmenını, doktorunu Can kıymetı, mal kıymetı, ana bacı, kardeş kıymetı bılınırdı Bebetenn sağlıklı yetışmesının önemı bılınırdı Kımsede ezıklık kalmazdı o zaman, kımse kımseye kölelık etmezdı Kahvelerdekı konuşmalar canlanır çeşıtlenır eskısı gıbı bırkaç sözcüğün tutsağında kalmazdı Çalışan kafalar ış üretır, fikır üretır, çevre katkınır, uygariıkta yennı alırdı Bütün bunlar ıyı de ey ağa, sanınm o zaman sen ve Anadolumuzdakı yuzlerce ağa artık sızı seven, bır dedığını ıkı etmeyen yüz bınlen elınızın altında bulamazdınız gıbıme geliyorVe o zaman kımse seçım zamanı, ayağınıza gelıp "Sen aday olacaksın Senın varlığın bıze da(Arkası 8. Sayfada) Sanayide.tanmda.ülkemin her yanında Yıl 1863 Nış Valısı Mıthat Paşa ve çalışma arkadaşları tarafından ılk Zıraı Kredı Sandığı' kuruluyor 1937 yılında Turkıye Cumhurıyetı Zıraat Bankası" adını alarak genç Cumhurıyetımızın bankası oluyor Tarım Kredı Kooperatıflerıne ve yenı kurulan sınaı teşebbuslere omuz verıyor destek oluyor Genç Turkıye'mızle bıriıkte buyuyor, gelışıyor Yıl 1987 Aradan geçen 124 yıl ıçınde bınlerce yenılik tanıdı dunyamız Insanoğlu Aya ulaştı Dunyamız değışırken T C Zıraat Bankası da değıştı gelıştı 3 kıtaya uiaştı Bankacılıkta 124 yılın getırdığı deneyımle sanayıde ve tarımda guç kaynağı oldu Ve bu 124 yıl ıçınde tek şey değışmedı T C Zıraat Bankası'nda Sadece tek şey ılk gunku hızmet aşkı X}ücüne erişılmezp SATILIK OTO 56 000 Km'de FÎLDtŞÎ ŞAHİN TCZÎRAAT BANKASI Reklam şırketının getır götür ışlerını üstlenecek, kefil gosterebılecek kurye anyoruz Başvurulanruzı, 21 Kasım 1987 Cumartesı günü 10 0014 00 arası şahsen yapınız Gift Ltd. Guzelbahçe Sokak 11/1 Nişantaşı Nüfus cuzdanıraı kaybettım Geçersızdır İBRAHİM KULEKÇ1 Elektronık meslek kursu ış garantılı bedava 144 16 43 Tel: 144 68 S6 (Mesai saatlerinde)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle