Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLER 19 KASIM 1987 İM87'YEDOĞR Ankara milletvekili Karal ile Bolu il başkam istifa etti 'EÇIMl NEVSEHİR DYPnin başı ağmyor Müslüman Alman kızlar yasağını" eleştirdi "türban htanbul Haber Servisi Müslüman olan iki Alman kız Oğrenci dün bir basın toplantısı duzenleyerek türban yasağını eleştirdiler. Biri 6, Oburü de 1 yıl Once Müslümanhğa geçen Reneta Eilbrecht ile Marion Anni, "Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede ne yazık ki din kardeşlerimizin Islami şekilde giyinmeleri yasak. Insan Haklan Beyannamesi'ne göre herkes istediği dini seçmekte özgürdür. TürKiye de bunu imzalamıştır" dediler. Yaklaşık yirmibeş türbanh kız Oğrencinin de katıldığı basın toplantısında konuşan Alman kızlar, Türkiye'ye "Türban yasağını incelemek için" geldiklerini belirttiler. (Fotoğraf: Tank Ersoy) ANKARA (Cumburiyet Bürosu) DYP Ankara Milletvekili Halil tbrabim Karal dün partisinden istifa etti. HP kökenli milletvekili Karal, politikayı şimdilik noktaladığını açıkladı. Ağn'ya bağlı Patnos ilçesinin DYP'li belediye başkanı lhsan Çelik ile 8 belediye meclis üyesi, hem panilerinden hem de görevlerinden istifa ettiler. Diyarbakır DYP 1. seçim bölgesi 3. sıra milletvekili Dr. Nazif Yıldırım ile DYP Bolu tl Başkam Fikret Özuğur görevlerinden aynidılar. Türkân Ankan'dan sonra parüden ayrılan Karal, Demirel'in partideki sosyal demokratları dışladığını, diğerlerini de listelerin seçilemeyecek yerlerine koyduğunu söyledi. Karal, "Demirel meydaularda söylediginin aksine kimseyi kucaklamamışlır" dedi. Karal, partisinden istifasıyla ilgili olarak TBMM'de yaptığı yanlı açıklamada da, aday listelerinin dışında bırakılmasının siyasi dışlanmamn açık bir ispatı olduğunu bildirdi. Demirel'in, Meclis gnıbundaki bazı milletvekillerinin partiye girişleri hakkında söylediklerinin gerçeklere uymadığını kamuoyuna duyurmayı bir görev saydığmı kaydeden Karal açıklamasında şu göruşlere ver verdi: "Öncc bu mületvekillerinin partiye girisieri refarandam öncesinde, siyasi haklann tadesi için mücadeJe yapddıgı ve erken seçimin soz konusu olmadıgı bir doaemde olmuştur. Bu katılmalar DYP'nin Medisle ana mulndcfet partisi olmayı hedefledigi 2 yıllık okul yeniden açıldı SELAHATTİN ŞAHİN NEVSEHİR Nevşehir'in Avanos ilçesine bağlı Sarılar kasabasında 1985 yıhnda öğrenime açılan Sarılar Lisesi'nin Maliye ve Gümrük Bakaru Atamet Kurtcebe Alptemoçin tarafından ikinci kez açılması, Nevşehir'de muhalefet partilerince tepki ile karşılandı. Konuya ilişkin bilgi veren DYP adayı ve eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Esat Kınıtlıoglu, olayın vatandaşı alaya almaktan başka bir şekilde düşünülemeyeceğini belirtti ve "Eskiden açılmış bir okulu tekrar hizmete sokmak. Oy avcılıgından daha fazla ileri gidemez. ANAP ne yapmak istemektedir" dedi. SHP İl Başkanı Hüseyin Çetin de olayın gülünç olduğunu bildirdi. "3 yıl önce ögretime açılan okulu yeniden egitime sokmak, ANAP'ın tabandan yokluğunu gösterir. Tutarsız bir davranış içinde olan ANAP, son günlerde neyi kanıtlamaya çalışmaktadır" diye konuştu. ANAP tl Başkanı Necmi Cantekin, 198S yılında eğitime açılan Sarılar Lisesinin açılışının resmi olarak yapılmadığını ileri sürdü, "Belediye Başkanı Nusret Alüok ve kasaba halkının istegi üzerine okuluo açılışının yapılması istendi Bakanı getirttik" biçiminde konuştu. K a r a l : "Demirel partideki sosyal demokratları dışladı, diğerlerini de listenin seçilemeyecek yerlerine koydu. Demirel, meydanlarda söylediginin aksine kimseyi kucaklamamıştır." • bir aşamada ve parti liderlerinin ısrariı davetler ve vaalleri üzerine yaptlmıştır. Yoksa DYP liderleri kimseyi bagnna basmanustır. Bu milletvekillerinden biri olarak ben de DYP'nin >eni bir siyasi yol, yeni bir parti olacağını umarak daba etkin bir muhatefet yapabilmek amaayla bu ısrariara cevap verdi m ve partiye girdim. Ancak, kısa bir süre sonra DYP liderierinin ve parti merkezinin Meclis gnıbunun sosyal demokrat kokenli kanadını lamamcn dışladıklannı, bütıin gavretlerimize ragmen liderlerle ve genel merkezle bir dijalog kuramadığımızı üzülerek gordum. Sosyal demokrat kökenli millelvekillerini siyasettea dışlayan ve siyasi ahlâk ilkelerini hiçe sayan bu dunımu protesto etmek ve bagımsıziıgıma dönmek amacıyla istifa ediyorum." lerinden hem de görevlerinden istifa ettiler. Diyarbakır 1. seçim bölgesi nde, DYP'nin 3. sıra milletvekili adayı Dr. Nazif Yddınm da partisinden istifa ettiğini açıkladı. İstifa nedenlerini belediye hoparlörüyle kamuoyuna duyuçan Yıldırım, "tlunci sırada aday otmayi beklerken, üçiincü sıra adayı yapılmam gerekçesiyle istifa ettim" dedi. DYP Bolu II Başkam Fikrel Özugur, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e bir telgraf göndererek, il başkanlığı görevinden istifa ettiğini bildirdi. DSP'nin Amasya 2. sıra milletvekili adayı Vehbi Meşhur'u 1. sıraya getirmesi üzerine daha önce birinci sırada bulunan KemaJ EJçin adaylıktan istifa ettiğini açıkladı. 2 gazeteci öldü Haber Merkezi Gazeteci Yazar Ertuğrul Şevket Avaroğlu (78) Ankara'da, gazeteci Hüseyin Kuşku (54) da Bursa'da öldü. Babıali'nin tanınmış isimlerinden olan, basın şeref kartı sahibi Ertuğrul Şevket Avaroğlu, Ulus, Tan, Vatan, Tasviri Efkur ve Akşam gazetelerinde muhabirlik, Yedigün ve Mizah'ta da fıkra yazarlığı yaptı. Hüsnü Yaman'la birlikte Hakikat gazetesini de çıkaran Avaroğlu'nun tiyatro piyesleri de bulunuyor. Cenazesi, bugün Ankara'da toprağa verilecek. Bursa'lı gazeteci Hüseyin Kuşku da tedavi edildiği 1\p Fakültesi Hastanesi'nde öldü. Kuşku, 1950'de Ant gazetesinde mesleğe başladı, sırasıyla Ekspres, Hakikat, Millet, Haber, Anadolu Ajanst, THA ve Akajans'ta çalıştL Kuşku son olarak Tercüman'm Bursa temsilciliğini yürütüyordu. Kuşku, bugün Bursa'da toprağa verilecek. Ağrı ve Bolu'da sancı Ağn'ya bağlı Patnos ilçesinin DYP'li Belediye Başkanı thsan Çelik ile 8 belediye meclis üyesi hem pani YSK'nın kararlan Bu arada YSK dun il seçim kurullannın kararlarını uygun bulduğunu açıkladı. Böylece 17 aday için yapılan itirazlann tamarıı reddedilmiş ol Dalan, ANAPhn icraatını anlattı du.Uahaonceil sevi n kurulları tarafından adaylıklaı. kaldınlan iki milletvekili jda.ıniıi adaylıklan, YSK tarafından : iına/. kararla tekrar iade edildi. Zonguldak 1. seçim çevresinde ANAP kontenjan adayı Rıza Öner Çakan'ın adaylığı, aynı bölge DSP milletvekili adayı Hakkı Dökel'ın itira/.ı sonucu il seçim kurulu tarafından kaldınlmıştı. YSK, ıl seçim kurulunun kararını iptal ederek Çakan'ın adayiığını iade etti. Van il seçim kurulunun adayiığını geçersiz saydığı DYP milletvekili adayı Ali thsan Çeliktaş'ın adaylığı da YSK tarafından geçerli sayıldı. Adana I. seçim çevresinden bağımsız milletvekili için adayiığını koyan Bekir Allun ile 2. seçim çevresinden Hamit Terler ve Necdet Bahçıvan dun ıl seçim kuruluna başvurarak istifa dilekçelerini verdiler. Istifalarla birlikte Adana'da seçime katılacak bağımsız aday kalmadı. Bilecik'ten bağımsız milletvekili adayı olarak başvuruda bulunan Me(in Zevkli de adaylıktan çekildiğini açıkladı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, DYP'nin, TRT yetkilileri hakkında gorevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla yaptığı üç ayrı suç duyurusunu reddetti. Savcıhğın takipsizlik kararlannda TRT'nin sözu edilen yayınlannda kanuna aykırı bir fiile rastlanılmadığı kaydedildi. Ûte yandan Ankara'nın Altındağ ilçesinde 2 bin kişi ANAP'a uye oldu. ANAP Altındağ ilçe başkanı Ayten Atılgan, katılma töreninde yaptığı konuşmada, partiye gösterilen ilginin seçim zaferinin işareti olduğunu öne sürdü. [İZE ANAP için suç duyurusu RİZE (Cumburiyet) Rize'deki ANAP seçim bürolarında seçim yasaklarına uyulmadığını iddia eden SHP merkez ilçe yetkilileri, C. Savcıhğına başvurarak ANAP hakkında dava açılmasını istediler. Rize SHP merkez ilçe yetkilileri, C. Savcılığına verdikleri dilekçelerinde, ilçe seçim kurulu başkanhğının tüm partilere seçim yasaklarını bildirrnesine karşın, ANAP seçim bürolarında bu yasaklara uyulmadığını, dışarıya dönük sesli yayınlar ve video gösterileri yapıldığını ileri sürerek suç duyurusunda bulundular. Öte yandan, seçim yasaklarını hiçe sayan ANAP'lılara emniyetçe hiçbir müdahale yapılmazken, RP Rize seçim bürosu, dışarıya dönük yayın yaptığı gerekçesiyle polis tarafından basıldı. SAMSUN tstanbul Haber Servisi lstanbul Anakent Belediye Başkam Bedrettin Dalan, ANAP'ın Harbiye'dekipropaganda merkezinde, Şişli ilçesinde yaptığı "icraatı" anlattı. Şişli Belediye Başkam Mehmet Ali Sungur ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Bedrettin Dalan, Şişli ilçesinde toplam 441 milyar liralık yatınm yaptıklarmı söyledi. Anakent Belediyesi olarak dış ülkelerden 1 milyar dolar borç aldıklarmı belirten Dalan, "Türk parasıyla 1 trilyon lira tutarındaki bu borç makyaj için harcanan paralar değildir. Hepsi altyapı projelerine gidiyor. Yalnızca Hafıf Metro Projesi'nin tutan 300 milyar liradır" dedi. DİYARBAKIR'dan HİKMET ÇETtNKAYA SHP üçü zorluyor İnsanlar SHP'ye gönül vermisler. Hikmet Çetin bunun bilincinde. Bu nedenle. kırsal kesime yüklenıyor. Kendisi birinci bölgeden kontenjan, ama ikinci bölgede de seçime yüklenıyor. Elbet tek başına değil SHP örgütüyle, milletvekili adaylarıyla bırTikte. SHP Genel Sekreteri Fıkn Sağlar'i. "Güneydoğu'da gücunuz yuksek" dedim. Sağlar, "Her yerde öyleyiz" yanıtını verip konuştu: Güneydoğu bölgemız 12 Eylül 980'den bugüne dek ınsan haklarının gaspedıldiği bir yöremiz. İşkence, baskı attında inleyen insanlar; yokluklan, yoksullukları kanıksamışlar. İnsanlık onuru ile bağdaşmayan hareketleri bu yörenin insanlan kabul etmiyor SHP orada yaşayan ınsanlarımızın. diğer yörelerde olan insanlardan hıç farkı olmadığını devleti yönetenlere defalarca söyledi. uyardı. Devlet orada sadece silahı ile var. Bu da kabul edilemez. Diyarbakır mitinginde gördüğüm "Canımız size emanet" pankartını unutmadık, unutmayacağız. Sonuna dek ınsan haklanna sahip bir parti olarak Güneydoğu'da yaşayan inşanların onurlu ve ınsanca yasam sürdürmesı için mücadele edeceğiz. Bu yörenin ınsanlarına ihanet edenlerden hesap soracağız. Gelelim DSP'ye... DSP, siyasal bir örgüt olarak yok Diyarbakır'da. Sadece "Ecevit'i sevenler" adlı bir küçük grup var. Nasıl Antalya'da, Burdur'da, Içel'de. Elazığ'da varsa. Ama bir SHP, ANAP, DYP, RP siyasal parti olarak seçime asıhyor. O yüzden DSP'liler hiç alınmasınlar. Tepki gösteımesinler Çünkü, DSP bir siyasi parti değil, bir kulüp... Antalya'da nasılsa. Diyarbakır'da da öyle. Onun için fazla soz etmiyoruz. SAMSUN (Cumhuriyet) Siyasi partilerde yaklaşan 29 kasım nedeniyle geriye sayış başladı. Samsun'da SHP, hem geriye sayışın hesabını kitabını yapıyor hem de DSP'nin böleceği oyları inceden inceye hesaphyor. Kontenjanla birlikte 6 milletvekili çıkartacak olan Samsun 1. bölgede SHP iki milletvekilliğine gaFanti gözü ile bakıyor. CHP döneminin iki milletvekili tlyas Küıç ile Muzaffer Önder'in bölgedeki seçmenler arasında bulunması, SHP'nin 3'ü zorlayacağının bir işareti oluyor. Muzaffer Önder, DSP'nin il barajını aşamayacağı görüşünü savunarak, alacağı oyların da ANAP ve DYP'ye yarayacağını söylüyor. Bu nedenle olsa gerek SHP, Samsun'da oluşturduğu komitelerle Samsun'un tüm köylerinde seçmenin ayağına gitme kararı aldı. Amaç DSP'ye gidebilecek oylan SHP'ye çekmek. SHP Önde Gidiyor DİYARBAKIR Yoksulluk alın yazısı mı? Avurtları çökmüş, sakallan bir hayli uzamış orta yaşlı adam sık sık bu soruyu yöneltiycrdu. SHP il binasının önünde otomatık silahlı iki polis nöbet tutuyordu. Abey yoksulluk alın yazısı mı? Güneydoğu'da bu tür sorularla karşılaşıyorduk. Oiyarbakır'a 90 kilometre uzaklıktaki Karacadağlan aşarken, masmavi gökyüzünün o simsiyah yalnızJığa kafa tutuşuna tanık oluyorduk. Cetal Başlanpç'ın "Kanlı 8//mece"si belki burada baslıyor, yoksulluğun bir alın yazısı olmadığı gerçeği de kendiliğinden ortaya çıkıyordu. Toprak alaca siyaha bürünmuştü irice taşlarla... Geceyı GAP kapsamındaki Atatürk Barajının görkemli konukevınde geçirmiştik. Yirmi dört saat çalışıyordu insanlar. Dev araçlar vızır vızır işliyordu. O hoyral Fırat ırmağı, şimdi ağırbaşlı ve sakindi. Belki on yıl sonra Harran ovası yeşerecek, toprak değişime uğrayacaktı. Acaba o topraklarda yaşayan, acıyı yüreğiyle katık eden Güneydoğu insanının yasam biçimi on yıl sonra değişecek miydi? Neyse... SHP'nin birinci bölge kontenjan adayı eski bakanlardan Hikmet Çet/nle yoğun sigara dumanıyla kaplı merkez ilçe odasında konuşuyoruz. Hikmet Çetin, Diyarbakır'ın sosyal ve ekonomik yapısını çok iyi bilen bir politikacı. Kontenjan adayı olması örgüt içinde olumlu karşılanmış. SHP'nin çok zayıf olduöu ikinci bölge bıle Hikmet Çetin in Diyarbakır a gelmesıyle devinim kazanmış. Hikmet Çetin, "SHP Güneydoğu'da 1982 seçimlerine oranla daha güçlü" diyor. 29 Kasım seçımlerinde. SHP'nin Diyarbakır birinci bölgede üç milletvekilını kesın alacağını vurgulayıp ekliyor: Sonucun 41 olması için önümüzde büyük bir engel yok. Hikmet Çetin'e soruyoruz: Ya ikinci bölge? Bir, bir, bir... Hikmet Çetin, üç partiye de birer milletvekili düşeceğıni söylüyor. Bizım izlenımimiz ise şöyte: SHP'nin adaylan bu bölgede pek tutmuyor. SHP üce'de güclü. ANAP'ın bu bölgede birinci sıra adayı eski AP milletvekili Mahmut Kepoğlu da Silvan'da Güneydoğu'nun feodal özelliği Diyarbakır ikinci bölgede sandığa yansıyacak. Ancak, Refah Partısı'nın bu yörede ağırlığını gözardı etmemek gerek. ANAP için RP, SHP için de DSP önemlı bir faktör. Tüm bunlara karşın ANAP, SHP ve DYP sıralamasıyla (barajı aşamazlarsa) Hikmet Çetin'in dediğı olur. Ya da ANAP 2, SHP 1, tersi ANAP 2, DYP 1 biçiminde. gerçekleşır. ANAP'lılar ikinci bölgede sonucun 30 olacağını şimdiden açıklıyorlar. Ama nasıl? Biz ANAP iktidarı olarak Güneydoğu insanının sorunlarına el uzattık. Ybl olmayan köye yol, elektriği olmayan köye elektrik, telefon... Diyarbakır'da konuştuğumuz çok kişi, "ANAP'a oy vermeyeceğiz" dedi. Bu kişiler, "Ya iktidar kim olacak" deyınce yarıdan fazlasınm verdiğı yanıt ılgınçtı: ANAP olur... Diyarbakır'da DYP'nin lazla bir gücü yok. Türkîş'in "ANAP'a Hayır" gezisi ANKARA (ANKA) Genel seçimlere 10 gün kala Türklş GenelBaşkanı Şevket Yılmaz ile konfederasyonun yönetim kurulu üyeleri, ANAP'ın işçilere yönelik olumsuz tavrını anlatmak üzere yurt gezisine çıkma karan aldılar. Türklş'ten yapılan açıklamaya göre, Türklş Yönetim Kurulu üyeleri gelecek haftadan itibaren yerel sendika yöneticilerinin de katılımıyla illerde düzenleyecekleri toplantılarda sendikal, sosyal ve ekonomik sorunlann yanı sıra, işçi, emekli, dul, yetim ve diğer dar gelirlilerin içinde bulunduğu sıkıntılara karşı siyasal iktidann olumsuz tavrını sergileyecekler. ADANA 4 Ozal, kurbağa atlatır' sunda ANAP içinde 4 yıl mücadele verdiğini bildirirken, özal'ın holdinglerden başka hiçbir kesime hizmet vermeyi düşünmediğini söyledi. Engin Cansızoglu, şöyle konuştu: "Sayın Özal, sık sık Türkiye^ nin ANAP iktidarı döneminde çag atladıgını söylüyor. Çağ atlamak ne kelime, Özal kurbağa bile atlatamaz. Eğer kurbağayı atlatmaya kalksa, o kurbağa, 'Özal milleti ezdi, belki beni de ezer' düşüncesivle korkar ve suya atlar. tşte, Özal bunu yapar, sonra da kurbağa atlatmayla çağ atlatmayı birbirine kanştınr ve televizyona çıkıp, Turkiye'nin çağ atladıgını söyler." SEMİR YALÇIN ADANA Refah Partisi Zonguldak Milletvekili Engin Cansızoglu, Başbakan özal'ın çag atlama sözunun aldatmaca olduğunu belirtti ve "Özal, çag değil kurbağa atlatır" dedi. TBMM'de kravat takmayan milletvekili olarak ün yapan ve daha sonra ANAP'tan istifa ederek RP'ye geçen Zonguldak Milletvekili Engin Cansızoglu, başörtüsünün açılmaması konu Nazun Hikmet davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Başkan Damşmam ve Gaziantep Milletvekili Mustafa Taşar'ın Nazım Hikmet 'e hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı dava mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, davanın usul açısından reddedilmesine karar verirken, davacı avukatlan Halit Çelenk ve Atilla Coşkun, karan temyiz edeceklerini söylediler. Duruşmaya Mustafa Taşar katılmadı. Halit Çelenk ve Atilla Coşkun, mahkemenin davayı reddinin usul açısından olduğunu, hakaret vasfmın ele alınmadığını söyleyerek, "Nazım Hikmet'e yapılan hakaret onun ailesine de yapılmış sayılır. Bu nedenle kızkardeşinin dava açma hakkımn olması lazımdır. Biz karan temyiz edeceğiz" dediler. 9 bin Tekel işçisi aylık alamadı tşSendika Servisi Tekel'de elle yapılan muhasebe işlemlerinin bilgisayarla yapılanlardan daha hızlı tamamlandığı bildirildi. Tek Gıdalş Sendikası 6 No'lu şube yöneticileri Tekel'in muhasebe işlemlerinin elle yapılan ünitelerinde işçi aylıklarımn 16 kasımda ödenmesine karşın biigisayara geçilen ünitelerde henüz ödeme yapılamadığını açıkladılar. Tekel'in Taşıtlar ve Dağıtım Işletmesi; Vergisiz Satışlar Müdürlükleri ile Likör, Paşabahçe ve Cibali fabrikalarında çalışan 9 bin dolayında işçinin aylık alamadıklanm belirten yöneticiler, "Üyelerimiz büyük bir huzursuzluk içinde. Bunun yol açacağı gelişmelerin sorumlusu yöneticiler olacak. Toplusözleşmede ücretlerin ayhaşından sonra en geç 5 işgünü içinde ödenmesi öngörülüyor ama bu hayat pahalılığında aylıklan almadan bir gün bile geçirebilmek çok zor" dediler. DYP: Önce işçinin karııı doymalı Partiler ve İşçi Sorunları ŞÛKRAN KETEKCİ 4 24 ocak ekonomik kararlannın ortak sahibi, aynı ekonomik ve siyasi modelin savunucusu ANAP ile DoğruYol arasında sosyal sorunların sunuluşu, çalışan sorunlarına yaklaşımda çok büyük farklılıklar var. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e göre 198 7 Turkiyesi nin temel sorunu, işçisi, köylüsü, esnafı ile 16.5 milyon el emeği ile geçinenin fukaralığı. Demirel açıklamalannda çalışanların 1980*11 yıllarda uğradıklan kayıplara ağırhk veriyor. 1980 yılında 2 kişilik orta halli bir ailenin mutfak masrafının ayda 9245 lira iken, 1987 yılı eylül ayında 103.400 liraya çıktığını, aynı ailenin gelirlerindeki artışlann ise bunun yarısını dahi bulamadığını anlatıyor. Gelir dağılımında hızla bozulan dengeye ilişkin iç ve dış kaynaklı pek çok istatistik, örnek sunduktan sonra, bunun siyasal nedenini kapalı rejime bağlayarak "Çalışanların yönetimde ağırlığı kalmamışsa, soz sahibi değillerse, çarpıklık kendiliğinden olur. Çalışanlargrubu bugün fukara olmuştur" diyor. Demirel, ANAP yöneticilerinin tepkilerine yol açan, gelir dağılımında çahşanlar aleyhine böylesine ağır denge bozukluğunun ancak hürriyetçi demokrasilerle idare edilmeyen, güdümlü rejimlerde görülen bir hal olduğu yolundaki görüşünü yineliyor. Bir kez daha üstüne basa basa iktidara gelirlerse, çalışanlar için, hatta emekliler için en diışük aylık gelirin bugünün koşulları için net 100 bin liraya çıkarılması zorunluluğuna inanarak bunu gerçekleştireceklerini söylüyor. mektir. Enflasyon inecek diye beklemeden, iicretleri enflasyon altına bırakmamak lazımdır. Mevcut durumu hiç olmazsa yerinde tutabilmenin caresi, kesin istihdam içinde bıiyumeyi saglamak, refahı getirmektir. Sanayi hamlesini yeniden harekete geçirip, yatınm hacmini geliştirmek, yeni iş yerleri açmak, çalışma hayatında huzuru yeniden tesis etmek gerekir. Bunlar büyük tedbirler." Demirel çalışanların gelir düzeylerini düşurerek, , ücretleri duşürerek, ekonomiyi geliştirmeyi savunmadıklarını söyledi ve "Üretimde prodüktivite ihmal edilemez. Sınınn altındaki işçi için prodüktivite olmaz. İşçinin önce yaşaması lazım. Vaşayabileceği bir Ucret lazım. Bu sınır ücret üzerine, verimliliğe bağlı ücret ayariaması yapılması lazım" dedi. Demirel kapalı rejimde işçinin hakkını alamadığını ve yaşayabileceği ücret sınınnın üstüne çımeii. Devlet bütün vatandaslanna verebildiğmi vermeli. İktidar olalım olma>alım, bunlann takipçisi olacağız. Hiır sendikacılığı savunacağız"£//>e konuşuyor. tilecek politika ile Türkiye'yi hür ve demokratik yapmak mümkündür. Aksi halde demokratik sistemden bahsetmek mümkun değildir" diyor. Bu ana düşüncenin ışığı altında sendikal faaliyetlere bakış açılarını şöyle özetliyor: "Grev ve toplu pazarhğı, daha doğrusu serbest pazarhğı sendikal faaliyetlerin temel taşı olarak görüyoruz. Grev ve serbest pazarlığa kısıtlama gelen yerde, sendikal faaliyet serbestliğinden söz edilemez. Bugünkü sendikal faaliyetlerimize göz attığımızda, bu iki temel prensibe ambargo konulmuş olduğunu görüyoruz. YHK'nın oluşumu, Basbakanlık Koordinasyon Kunılu, mukaveleli personel sistemi bu ambargonun açık ürünleridir. Ambargo 282122 sayılı yasalar, daha doğrusu 1982 Anayasası'nın getirmiş olduğu yanlışlardan doğmaktadır." Kapalı rejimin devamı bir hükümet Demirel bir kez daha ANAP ile aynı yaklaşımlar içinde olmadıklarına işaret ediyor, sorulan yanıtlarken özetle şöyle diyor: "Devlet ülkenin kaynaklarını adil taksim için vardır. tktidarda kapalı rejimin devamı bir hükümet olduğu için, kaynakiann (aksiminde büyük çarpıklıklar meydana geldi. Yeni kaynak yaratmadan önce, mevcut kaynakların adil taksimini yapacağız. Bunun pratiği vardır. Asgari ücretliyi 100 bin liraya çıkaracagız derken bunu kastediyoruz. Çalışanın mutfağında yangın vardır. Bu bir ekonomik model meselesi değil, çalışma meselesi. Orta Kasa hırsızı yukalandı İSTANBUL (AA) Bahçelievler'de bir işyerinin para kasasım çaldıklan bildirilen 2 kişiden biri yakalandı. htanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Hırsızlık Bürosu ekipleri, eski Londra asfaltındaki bir oto lastikçi dükkânına bir arkadaşı ile birlikte giderek, içinde yaklaşık 2 milyon 200 bin lira nakit para ile 300 bin lira değerinde çek ve senet bulunan kasayı çaldığı belirlenen Mustafa Erkoç'u (30) gözaltına aldılar. Mucip Ataklı anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski 27 Mayısçılardan Milli Birlikçi SHP milletvekili Mucip Ataklı ölüm yıldönümünde dün mezarı başında anıldı. Ataklı'nm mezarı başında 27 Mayıs Devrim Derneği Başkam Suphi Gürsoytrak bir konuşma yaptı. Mezarı başındaki törende Ataklı'nm kardeşi Vecihi Ataklı ile çok sayıda dostu, eski Milli Birlikçiler bulundu. Törene katılanlar topluca 27 Mayıs Devrim Derneği 'nde yemek yediler. i D e n l r e l : Çalışanın mutfağında yangın vardır. Bu bir ekonomik model meselesi değil, çalışma meselesi Orta sınıfı yoksullaştıran birpolitika kalkınma politikası olmaz. İnsanlan mutsuzyapmayı hedefleyen bir ekonomik model olamaz. Tag: Grev ve toplupazarlığı, daha doğrusu serbest pazarhğı sendikalfaaliyetlerin temel taşı olarak görüyoruz. Kısıtlama gelen yerde sendikalfaaliyet serbestliğinden söz edilemez. kamadığını belirtiyor. Bunun koşullarını şöyle açıklıyor: "İşçinin hakkını almaya devam edebilmesi, toplusözleşme düzeninin, sendikal haklann işlemesine bağlı. Devletin idari mudahalesine başvurmadan bu haklar işlemeli. Sendikalar tam bir serbesliyle çalışabilmeli. Sendikaiann kuruluşundan, yöneticilerinin seçimine, çalışmalarına kadar getirilen çok yönlü sınırlamalar kaldınunalıdır. Verime, işçiiiğe dayanan bir kalkınma poiitikasını kabul ediyonız. İşçisini doyurmayan bir kalkınma modelinin bir yere varamavacağını kabul ediyonız. Bunun için bugünkü rayiç ile işçinin eline geçen net asgari ücrelin 100 bin liranın altında olmaması gereğini söylüvoruz. Bizim iktidarımızda işçilerin hastaneleri ellerinde kalacak, işsizlik sigortası, konut tesis edilecek..." .Demirel işçiler için sendikal hak kısıtlamalannın kaldırılmasını isterlerken, hür demokratik ülkeler ölçüsünde bir standart istediklerini söylüyor ve "Kimin için istiyoruz? Türk vatandaşı için istiyoruz. Bütün kuralları ile demokratik haklar işlesınıfı yoksullaştıran bir politika, kalkınma politikası olamaz. Ekonominin hedefî insanları mutlu yapmaktır. İnsanları mutsuz yapmayı hedefleyen bir ekonomik model olamaz. Turkiye'nin yeni bir toplumsal sozieşmeye ihtiyacı vardır. Yeni toplumsal sözleşme bütün bu çarpıklıklan düzeltme, calışana insanca ha>a( sağlama, cağdaş düzeye çıkarma, hurriyet içinde bü> ük Türkiye'yi kurmayı hedeflemektedir." 1961 Anayasası'nın tanıdığı haklan savunuyoruz DYP sözcüsü Baki Tuğ, de\amla parti önceliklerini sıralıyor: "1961 Anayasası ile 274 ve 275 sayılı yasaların çalışanlara tanıdığı haklan yeniden ihya edelim diyonız. Grevi hak olarak tanıyalım. Toplu pazarhğı taraflann serbest iradesine bırakalım. YHK'yı hükümet temsilcilerinden değil, işçi işveren ve yargı temsilcilerinden oluşturalım. Koordinasyon kurulunu lümü ile kaldıralım. Mukaveleli personel sistemini istisnai mevkilere inhisar ettirelim. İşçilerin haklanna zarar vermeyecek hale getirelim. Kamu işveren sendikalarmı da işçi sendikalan ile aynı statüye tabi tutalım. Aynca işçilerin sosyal nitelikte haklan vardır. Bu haklann yeniden düzenlenmesi zarureti vardır. Konut edinrae, sağlık hizmetlerinden yararianma, işçi çocuklannın karşılıksız eğitim bursu alabilmesi, kıdem tazminatının yeterli hale getirilmesi, işsizlik tazminatının belli bir fonda toplanması, işçi ücretlerinde günün ekonomik şartlarına göre yeniden ayarlama... Aynca şartlar rnüsait olduğu takdirde işçiyi fabrikaya ortak etme gibi düşünce ve prensiplerimiz var. Bütün bu söylediklerimiz yeniden düzenlenecek yasalar ile olacaktır. Mevcut yasalar ile bu haklan düzenlemek mümkun değildir. 29 Kasım 1987 sonrası bütün bu soylediklerimizin takipçisi olacağız. Bu yapacağımız işçi ile işveren arasında bozulan dengenin işçi lehine düzeltilmesi olacaktır. DYP işçinin alınterinin ödenmesi, bunun karşılığında fabrikada rahat çalışması saglanarak üretim artışını savunmaktadır. İşçi haklarının gaspedilmesinin karşısındayız." AUmkenİ'in Genelkurmay'la ilgisi yok9 Hür ve demokratik Türkiye'ye varmak DYP'nin çalışanların haklan bölümünden sorumlu parti yöneticisi Baki Tuğ ile çalışan haklanna parti yaklaşımına ilişkin daha aynntılı konuşuyoruz... "DYP olarak sendikalan, siyasi partiler gibi demokrasinin vazgeçilmez unsurian olarak görüyoruz. Sendikal faaliyetlere de aynı açıdan bakıyoruz. Bir ülkede parlamenter sistem olacaksa, hür sendikalar, hür basın, bağımsız universite olacaktır. Bu müesseseler aynı zamanda politika iireten müesseselerdir. Bu yerlerden üre ANKARA (AA) Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tstanbul'daki "Altınkent" Yapı Kooperatifıyle hiçbir ilgisi olmadığını açıkladı. Genelkurmay Genel Sekreterliğinin konuyla ilgili açıklamasında, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son günlerde başında sözü edilen Silahlı Kuvvetler Subay, Astsubay, Memur Yapı Kooperatifi ve benzeri hiçbir kooperatifle doğrudan veya dolaylı bir ilgisi yoktur" denildi. Altınkent Yapı Kooperatif yöneticileri hakkında, dolandırıcıltk iddiasıyla soruşturma açılmış, kooperatif yöneticilerinden bazılan gözaltına alınmıştı. Büyük tedbirler Demirel ANAP ile aynı ekonomik modelin savunucusu olarak bilindiklerini, bunu nasıl yapacakları sorusunu yanıtlarken özetle şöyle diyor: "Bizdeki iktidarın uygulamasında mevcut işyerlerinin yuzde 27'si kapanmış. İngiltere'de Tbatcher yüzde 10 yeni iş veri ekledi. Tedbir, enflasyonu en kısa zamanda makul sınırlar altına indir Yarıa: DSP Nmtnl Yaklaşıyor?