25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 KASIM 1987 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 İSMAIL GULGEÇ MÜZİK FİIİZ AÜ HAYVANLAR tDSO'nun konserinde solist, Fransız kemancı Devy Erlih'ti Bilinmeyeni arayan bir müzik serüvencisi Devy Erlih. "Bir eseri her çaldığımda başka bir şeyler yapabilirim. Müzik aşk gibidir. önceden neler hissedeceğinizi saptamaya kalkarsamz, başarıya ulaşamazsımz" diyor. 13 kasım cuma akşamı Fransız kemancı Devy Ertih, Istanbui Devlet Senfonı Orkestrası eşlığınde Ernest Chausson'un Op 25 Poeme'ını ve F.MendelssohnBarthotdy'nın Op. 64 Mı Mınor Keman Konçertosunu yorumladı Orkestrayı t. tonescuGalati yönetıyordu Bakır ufleme çalgılar, yanı komolar, trompetler ve trombonlar tam formdaydılar bu kojıserde Gerek Chausson'un o tuy gıbı uçucu ve yumuşak, romantızm ıle ızlenımcı akımları bırleştıren keman ve orkestra içın Poeme'ınde, gerek programın 2. yansında yer alan Dvorak'ın coşkulu, Slav duygu&allığı yuklu 7 Senfonısmde, kornoların uyumu, renk ve nuans aynmları, trompetlerın ve trotnbonların yerıne göre parlak, yenne göre armoruyı yoğunlaştıran cumlelen şaşılacak derecede dengelı ve guzeldı Tahta uflemeler, özellıkle flut ve obua, sonra da klannet ve fagotun da aynı uyuma ayak uydurrnaları, zaten genellıkle bırıncı sınıfa yakın ıcra çıkaran yaylılarla bırleşınce, ortaya güzel muzık yapılan bir konser çıktı Guzel muzık yapmak, bıraz da ılham meselesı "Temperement" sozcuğunun Türkçe'de doyurucu bir karşılı Bilinmeyeni aravaıı bir serüvenci KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK M U T İ VE ERÜH Geçen haftakı Istanbul Devlet Senfonı Orkestrası konsertennın şefi lonescuGalatı'ydı (sağ da) Fransız kemancı Devy Erlıh (solda), solist olarak kaüldığı konserlerde Chausson ve Mendelssohn'un yapıttannı yorumladı (Fttafraf: Lale Htofthı) ğı yok, ne >azık Mızaç, tabıat ya da huy bu sözcuğun Turkçe karşılığı. oysa "temperement" ozelhkle muzıkte, ıcracının muzıkle butunleşmesı, ıç dunyasını sınır tanımadan, butun çıplaklığıyla, tum komplekslerden arınmış olarak ortaya sermesı demek Soylendığı kadar kolay ış değıl bu Çoğu ınsamn yapısında kendıru saklama duygusu, çeşıtlı dış ve ıç baskılardan öturu çok guçlu Ruhunu, ıç dunyasını, korunmasız açığa vurmak, yığıtlık ıster İçgudusel bir yığıtlıktır bu Alışılmışın, denenmışın guven veren rahaflığına sığınmadan, dolu dızgın balta gırmemış ormanlann esrarlı bılınmezhğınde yenı bır şeyler bulma çabasıdır Önune geçilmez bır durtudür kımınde bilinmeyeni yenı aramak Kemancı Devy Erlıh, ışte bu tur bır muzık seruvencısı. "Bir eseri her çaldığımda başka bir şeyler >apabiliriın. Muzık aşk gibıdir. Oneeden neler hissedeceğinizi saptamaya kalkarsamz başanya ulaşamazsıaız" dıyen Erlıh yorumlarında atak Sureklı rısklere gırmekten çekınmıyor. Alışılmışın dışında tempo ve cumle arayışları var. Böyle bır ıcracıyla bırhkte çalmak hem çok heyecanlı hem de çok korkutucu olmalı Korkutucu, çunku nerede ne yapacağını tam olarak bılmedığınız bınnı adım adım ızlemek durumundasınız Nıtekım, Mendelssohn Keman Konçertosunda şef IonescuGalatı, Erlıh'uı peşınden orkestrayı suruklemek ıçın epey ter döktu Ama Erhh'ın cazıbesıne kapılıp peşınden gıtmemek de olanaksızdı Hem Chausson'un Poeme'ınde hem de Mendelssohn'un Keman Konçertosunda Erlıh'e yakışan bır eşhk çıkaran ÎDSO, Dvorak'ın Op 70 Re Mınör 7 Senfonısmı de kusursuza yakın yorumladı bu konserde P İ K N İ K PİYALE MADRA ŞU AMPA BUBâöu DUBDU&1HU MU K E R BEN BUCAtü DUCDUk: BüOADA DUCU >0R AUJVtJM DUBLIP DUBUP DURUAAJMU.. \ ) DUOUttR A4UVUM? S4NIVOPUM? / Fransız kemancı Devy Erlih'le Paris'ten Istanbul'a Mendelssohn Konçertosunu 9 yaşında notasız çaldı 1 9 4 7 yılında ılk kez konser vermek uzere lstanbul'a gelen Erlıh, 1955'te Marguerıte LongJacques Thıbaud Yarışması 'nda büyuk ödul almıştı. 2. Dünya Savaşı dönemını anımsamak bıle ıstemeyen Erlıh, "Hayatta kalmış olmamız bır mucize" diyor. Devy Erlih, Parıs Konservatuvan'nda ıkı kez okumuş Bınncısı savaş sırasmdakı ıllegal, ıkıncısı savaştan sonrakı legal öğrencilık dönemı. Devy'nın babasının beş kışiük bır Romen orkestrası var Parıs kahvelennde çalıyorlar Baba Erlih, keman, çımbalom ve pan flutu çalarken, kuçuk Devy de keman çalıyor bu orkestrada "INota okumasını filan bilmiyorum tabii. Ama kulaktan her şeyı çalıyorum." Gunlerden bır gun kahvelerden bırınde kalantor kılıklı bır muşten babasını kenara çekıyor"Oğlunuz çok yetenekli" diyor babasına "Babam, boyle laflardan etkılenen birı degil. 'Oyledir' dıve yanıtlıyor adamı. 'Ona ders aldınnayı duşunmuyor musunuz?' Babam, 'Olabilir' diyor. 'Hiç konçerto bıliyor mu oglunuz?' 'Bılir' dıyor babam. Oysa benim konçerto filan bildığim yok. 'Mendelssohn Keman Konçertosunu çalabilır mi?' 'Çalar' diyor yine babam." Mendelssohn Keman Konçertosunu ılk kez dokuz yaşında hıç nota bılmeden, kulaktan oğrenıp konserde çalıyor böylece Erlıh Babası yıne de oğlunu konservatuvara ya da bır hocaya gondermeye niyetlı değil Ancak Almanlar Parıs'ı ışgal edıp kahveler kapanınca, babanın aklına o kalantor zat gelıyor "Hadi, artık git o adamı bul. sana ders mi aldıracak, ne yapacaksa yapsın" diyor Erlıh, bır bakıma Almanlann Pans'ı ışgalı sayesınde konservatuvann öğrencısı olma ıznını koparabılıyor babasmdan Derhal Boucherie'nın smıfına kabul edılen kuçuk kemancı, butun sınavları yıldırım hızıyla kazanmasına rağmen ödıll aşamasına geldığınde bır engelle karşılaşıyor Mudur, odasına çağınyor Erlıh'ı "Biliyorsun, Almanlar Musevi ogrencı bulundurmamızı vasakladılar. Senin adını ogrenci listelerine koyarsak biz suçlu duruma duşen7. Sen derslenne devam et, ama okulun ogrencısı oldugunu kimse bılmemeii" diyor Bırkaç ay sonra Almanlar konservatuvarda hâlâ Musevi oğrencıler bulunduğunu öğrenıyorlar Odü kopan mudur, bır daha okula uğramamasını, başının çaresıne bakmasını öğutluyor Erhh'e Ortadan yok olmasının söylendığı o gunden, savaşın bıtımıne kadar geçen zamanı anımsamak bıle ıstemıyor Erlıh "Hayatta kalmış olmamız bir mucızedir" diyor sadece Savaş bıttıkten sonra, yenıden yer altından yer ustune çıkan Devy Erlıh, tekrar konservatuvara donuyor Ne var kı oneeden verdığı sınavlan tekrardan geçmesı gerekıyor Bır yıl gecıkmeyle bırıncılık ödulunu alıyor ve 1947 yılında Istanbul Fılarmonı Derneğı'run davetlısı olarak ılk kez konser vermek uzere lstanbul'a gelıyor 1955 yılında Marguerıte Long Jacques Thıbaud \anşması'nda buyuk ödul kazanacak olan bu genç kemancı, o zamanın Istanbul arıstokratlannı, Cemal Reşit Rey'ı, Seyfettin Çuruksulu'yu, kont ve kontes Ostrorog'u, Tanıka Eskenazı'yı, Ferdi Statzer'ı, gençlerden de Gonul Gokdoğan ve Yusuf Guler Aksoz'u tanıyor ve kendısıne Istanbullulann gosterdığı yakınlığı hıç unutamıyor Konuşmasına, hassas kulağıyla şıp dıye oğrenıverdığı Turkçe sozcuk ve cumlecıkler serpıştıren Devy Erlıh'e yalnız muzısyen olarak değıl, ınsan olarak da hayran kalmamak elde değıl HIZLI GAZETECİ NECDET EN ÇOK C PP/y M T 4 M SAtJA <50RS 0! UESAPL INAhılUR 310! VıtLOı SAH\OEhl OB Qi BV &U 50 ONC£ OLUİO YANt VâKUP'Lb UUIA6UİU ASL'NOA BU FASU Tabachnik yönetecek, Kotsiolis çalacak Konserın solistı Yunanlı gıtarcı Kosta Kotsıolıs, daha 30 yaşına gelmeden dunya çapında un yapma yoluna gırmış bır sanatçı Sovyetler Bırlığı ve Romanya'da orkestra eşlığınde ve tek başına plaklar yapan Kotsıolıs, Leo Brower'ın 2. Gıtar Konçertosunu, BBC Senfonı Orkestrası eşlığınde plak yaptı. 2021 kasım 1987 Istanbul Devlet Senfonı Orkestrası konserlennı yonetecek olan şef Michel Tabachnik'ı 1987 Uluslararası Istanbul Festıvah'nde, Akdenız Gençlık Orkestrası'nı yonetırken tanıdık, enerjısıne, muzısyenlığıne, cana yakmlığına ve orkestra ıle kurduğu mukemmel ılışkıye hayran olduk Tabachnik 1942'de CenevTe'de doğmuş. İgor Markevıç ve Pierre Boukz'ın beğenısı ve desteğıyle mesleğınde yukselen Tabachnik, Berlın Fılarmonı, Amsterdam Concertgebouvv, Parıs Orkestrası, Londra Fılarmonı, Çek Fılarmonı gıbı kalburustu orkestraları yoneterek, festıvallere katılarak yoğun bır konser hayatı surduruyor Istanbul'da yoneteceğı konserlerde Beethoven'ın 2 Senfonısını, Cordero'nun 2 Gıtar Konçertosunu ve Debussy'nın Iberıa'sını dınleyeceğız Konsenn solıstı Yunanlı gıtarcı Kosta Kotsiolis, daha 30 yaşına gelmeden dunya çapında un yap ma yoluna gırmış bır sanatçı Kotsıolıs, daha once Istanbul Fılarmonı Derneğfnın duzenledığı gıtar festıvallerınden bırme (1985) katılmıştı Bu haftakı konserı de 1987 Gıtar Festıvalı kapsamına gırıyor Sovyetler Bırlığı ve Romanya'da orkestra eşlığınde ve tek başına plaklar yapan Kotsıolıs, geçen mevsım Londra'da tanınmış gıtarcı ve bestecı Leo Brower'ın 2 Gıtar Konçertosunu, bestecının yonettığı BBC Senfonı Orkestrası eşlığınde Dİak yaptı Kosta Kotsıolıs ÇİZCtLtK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GOKHAK TARİHTE BUGÜN MUMTAZ ARIKAS 18 Kasım 46 YM. SONRA Kemancı Devy Erlıh, Istanbul'da ılk konserını Istanbul Rlarmonı Dernefirnın çağnlısı oJarak 1947'de vermıştı Artık dünyanın önde gelen vırtuozlarından bırı sayılan Erlıh, 40 yıl sonra yenıden lstanbul'a getdı ve İDSO eşlığınde çaldı 196O r/J SUBUA/, UMLU PCLONYAU PtrANIST l/£ DEVLET ADAMI I6AJACE X*U PADEISEVVSIa 0OĞMUÇTV. MÜZI6E Y£TSMEtCLI OLDU6U ANLAŞlLttoCA IYI gl/S EĞirrM GÖg. f88?'pe BUklU PARlS, COfJDBA,NEWro/St: KOM£EI£L£Rl IZLEIAIŞ, AROtNDAU, DUMYAUIN SlRÇOK. ye/?IUD£ MUZJK YORUMUYiA UAY8AUUK UYANDIISMtşri ÇOK GEÇMEOBM DüUYAkltU SıR NUKMGAU VHSTUOZ PrYAMlSTı SAYILMIfT/ I PUAJYA SAl/Aff MIH SOMUHJDA, SA6IA4S/Z POLDKIYA IÇIM emau gıtz MUCADELE VEISEM FADeean/s&, veesAlLJJES AUTLAÇMASl'YLA BUNU SAĞLAMIŞT/ 19<1Ç) DA POLOMYA YEHıOEN <UKuLU/Sf£N, KBNOıSI OE PEVLET SAÇKAM! SE PIŞIÇLE&I 8/IKAN/ OLMUÇTU VIRTUOZ VE DEl/LET BAŞK4NL Alfoııso Moreno gitar resitali Vluslararası 6. Istanbul Gıtar Festıvalı 'nde bugun Meksıkalı gıtarcı Alfonso Moreno Ataturk Kultur Merkezı'nde çalacak. Festıvalin yarınki programındaysa, Yunanlı gıtarcı Elena Papandreu'nun resitali var. Költur Servisi tstanbul Fıırmonı Derneğı'nce duzenlenen Uluslararası 6 Istanbul Gıtar Festıvalı, bugun saat 18 30'da Meksıkalı gıtarcı Alfonso Moreno' nun vereceğı resıtalle suruyor 1968'de Parıs Uluslararası Gıtar terışması'nda bırıncılık odulu alan Alfonso Moreno, bugu ne kadar ıkı bını aşkın konser verdı Eleştırmenlerce dünyanın en ıyı gıtarcıları arasında sayılan Marenp, dokuz plak doldurdu ve Paganini'nın Re Major 1 No'lu Keman Konçertosunu gıtara uyarlayarak plak yaptı Ataturk Kultur Merkezı'nde kı Istanbul Gıtar Festıvalı'nın yannkı programında ıse Yunanlı gı tarcı Elena Papandreu var Yıne saat 18 30'da bır resıtal verecek olan Papandreu, Atına Ulusal Konservatuvarı'nda Evangelos Budinis'ın sınıfında ve Ingıltere'de Gordon Crosskey'le gıtar oğ renımı gordu Ayrıca Alirio Diaz'la da çalışan sanatçı, 1985 yılında Atına'da Marıa Callas Yanşması'nda, Italya'da Gargnano ve Allessandrıa varışmalarında bırıncılık odulunedeğepgoruldu Avrupa'nın bır^ok kentınde kon ser veren Papandreu, bugune ka dar uç plak doldurdu 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 18 Kasım 1937 feyızlı ve beneketlı memleket manasına geldığını soyledı Ataturkun dıkte ettırdığı notları okudu, dakıkalarca alkışlandı Mayakon şunları sovledı " O'o.anh edebıvatında mua\ven bır devırdpn mnm 19371987 Turkçe kelımelerı medrese dılıne çevırmek edebı bır sanat hukmunde ıdı Elazız kelımesı bunun en barız örneğıdır Cumhuriyet edıplerı ve şaırlerı bu noktaya çok dıkkat etmek ödevındedırler. Ataturk Elazizde Elazız 18 (Suretı mahsusada gıden arkadaşımtz sabaha karşı bıldırdı) Halkevınde Buyuk Şefin huzurlarıle yapılan toplantıda Elazız mebusu Fazıl Ahmet, Ataturkten aldığı dırektıf uzenne bır muhasebe yaptı Arapça sanılan Elazız kelımesının Turkçe memleket manasına gelen "El" ve gıda manasına gelen "azığ"dan terekkup ettığını, bu ıtıbarla kelımemn mumbıt, mahsuMnr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle