Katalog

CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU lwB6toorolol G l Oentf Mudurtuflu'ndm * n » M0y« gftn. Iç Egı AWene, iç AımMu. Ora«« Oofrj KmdKfe, Doftı AmMrnun kuay «* b M ı h SOnıttıAu Anadokıiııın tak• y * yv aOmk MgSgflrtMOU sHaratı ]«»|t.6Miy«l«ımlıcMulluwvk s g^rak. H M SKAKUĞI: Ûntml lar 0«fr , 2 ^ * otratnk. RUZBU): Kuay w dogu 1 jAnltRlv) hsAf, ı n s n om luvMtiL jnO ? n n l ı taımMc* asK*. Oeridanle. güney Ega k AMwtM y*ta «• gOndotusuıdvi M zamn zanan 6 famMMe, sum 1021 aımn zaron 28 (Mz n * tah oacak. DENİZ: AMartı oOmk y * # . «0» daıöar parçat MuSugtc*c«.DarfenMMId«»lgfrü» ıta16d«c«fcVta()aunı)ehjw, p*çılı h*j3u geçec*. Ruzo* luny 3C21" Dıyartalor 22°l?>Edıme 26° 12° Ersncan 25° 8* Erzunjni 18° 9°Eskçalw HABERLER TURKIYE'DE BUGÜN B B 8 8 8 27° 9°Marasa 2«° 10° K Maraş 22° 7°Mereın 19° 6°MuCte 23° 7°Muş 26° 10° Nıfide 22°1«°0n)u 23° 7°Rıa 23° 7°Samsun 25° 5°S«t 22°14°Sınop 25° i r S M S 25° 8°1İMntaO 20° 7°1rXBnn 2<° 8"Tünc«i 22°10">Uf* 0°V* A 25° 11° A 27° 15° A 30° 12° A 28° 12° B 22° 12° A 25° 10° B 23° 13° B 22° 12° B 20°14° A 27° 10° 8 20° 12° A 26° 10° B 2S"12° Y 25» 12° A22"K>° A 29° 10° B 25° 8° A 22° 8° 2S° 5 28° B* Zongutdak B 23° 7° <• 18 EKİM 1987 L Helsinki Leningrad < tr DÜNYA'DA BUGÛN AmsfcnJam y A B Mna A Btrcetona B 8 Basal Y 8Bffin Y Bonn Y B Bruksal Budapeşte B B A A Odd* A Frankfurt Y Glme A Y A Koptnhag A B KMn B Ldtoşi 17° 30° 27° 36° 26° 27° 22° 19° 17» 18° 20° 25° 34° «2° 38° 20° 30° 15° 32° 20° 19° 32° LjMKigrad londra MıdrM Htanc Montreal Uoskon MOnh HQM Yoric Osla Pms Ptıo B 16° Y 18° Y 20° B 21» B 20° B 12» Y 22° 6 22° Y «° Y :o» > '4° 1 A 35° Roma B 29° Sofyı Y 22° Şam B 27° T»l Avrv A 32° Tunus B 22° A 25° B 21° Umeıtt A 22° Viyam VVtstıngton» 23° Zfirih B 25° BERIMNörLARI MUST4FA EKMEKÇt J Londra : Oc** 34° 19° Sream B 30° 18° Gumüjhane B 23°12»Hal«n A 27° 12° Ispam A 26° 16» ısanbul B 27° 17° iaınr B 23° 13° Kjs&monu B 22=12° Kjysrnı 25° 7° Kıridımli 26° 9°KOVH 23° 6°Küt*ya I 25° 11» Malatya I 55" Yirmi Üç Yıl Sonra Berlin'de... İlk, bundan 23 yıl önce gelmiştim Beriin'e. Buna gelmek degil de, gelip geçmek demek daha doğru olur. 1964 yılında Milllyet'te çalışırken, yıllık izniml alıp, bir arkadaşımın (Hasan Ûzkan) arabasıyla, yola çıkıp düşmüştum Almanya yollanna. Zar zor gazeteden 0ç bin lira borc koparmıştım. Vermeselerdi, aynlacaktım. Ercümerrt Karacan, severdi. Üç bin lira avans verilmezse ayrılacağımı öğrenince, "Bir de ben konuşayım EkmekçFyle" demiş, konuşmuştu: bn*De 21, M a vı BodtuiMa 2 L Ku*t C dMTndı 1». Imboto M OMne 18, ÇaıMaR M t f S S t fc a c * J A«ç* Bt»*flu Gjünej» Klart Ssol Y ^ m u r t u Karakolda düştü öldü! Bir süre önce hırsızlık yaptığı savıyla Beyazıt Karakolu'nda gözaltına alınan Ibrahim öztürk'ün, bazı polis memurları tarafından dövuldukten sonra beyin kanaması geçirerek öldüğü ileri sürüldü. ESAT PALA Bir süre önce hırsızlık yaptığı savıyla gözaltına alman tbrahim Öztürk'ü (29), Beyazıt Karakolu'nda görevli bazı polis memurlarının döverek olumüne yol açtıkları ileri sürülerek, Istanbul Cumhuriyet Savcılığı 'na suç du>"urusunda bulunuldu. 15.10.1987 günü savcılığa suç duyurusunda bulunan Avukat bul'a gelerek Avukat Yusuf Alper ile göruştu. Alper, Istanbul Cumhuriyet Savcılığı'na verilmek üzere bir şikayet dilekçesi hazırladı. Alper, dilekçesinde şunları belirtti. "Müvekkilimin kardeşi İbrahim Öztürk, Beyazıt Karakolu'nda bir tahkikat sebebiyle gözaltına aiınmış, isnat edilen suçun sorgulaması yapılırken şiddetli bir şekilde dövülmüş, pazar günu komaya girmiş ve Çapa Hastanesi Acil Servisi'ne kaldınlmıştır. Buıun tıbbi müdahalelere rağmen tbrahim Özlurk. işkence sonucu ölmuştur. Bu husus olayın gorgü tanığı Zeki Özlürk tarafından 13.10.87'de savcılıgımza büdirilmişlir. Tahkikatın en iyi şekilde >apılması ilgililerin cezalandınlmasını arz ve talep ederim." beyi Mehmel Şirin Öztürk İstan Cumhuriyet savcılığı işkence olayına el koydu dedi. Aynca, soruşturma sırasında Ibrahim Öztürk'ün yeğeni Zekj Öztiirk ve arkadaşlarınm hırsızlık savıyla 4 gün gözaltında tutulup döviüdukleri one sürüldü. Görgü tanıklan ve olayı soruşturan yetkililerin ifadelerine göre, Baltalimanı'ndaki Grand Et Lokantası'nda kebabçı olarak çalışan 3 çocuk babası Ibrahim öztürk'ün gözaltına alınıp komaya girinceye kadar dövülmesi ve hastanede kurtarılamayıp yaşamını yitirmesini kapsayan olay şöyle gelişti. Laleli'deki Emeksaray Lokantası'nın sahibi Yaşar Bozkurl, evindeki küçük bir para kasasının çalınması üzerine Beyazıt Yusuf Alper dilekçesinde, "mnvekkilimin kardeşi tbrahim Öztürk, Beyazıt Karakolu'nda şiddetli bir şekflde dövülmüş ve koma halinde Çapa Hastanesi Acil Servisi'ne kaldınlmıştır. Biitiin tıbbi müdabalelere rağmen Öztiirk, işkence sonucu ölmüştür" "İbrahim'in yerini bilmedigim faalde söylemiyor diye, özellikle beni ve Sabti'yi çok dövdiiler. Ortasından ip geçirilmiş bir sopalan vardı. O ipleri a>ağıma geçirdiler. Ayaklanm ve ellerim şişene kadar dö\diiler. Hâlâ izle la döndük." dedi. Öztürk. bunun üzerine karakolda kendisine ve köylüsü olan arkadaşlanna konuşmadıkları için zor kullanıldığını ve dövülduklerini iddia etti. lerine kaç kez amcamın >erini bilmediğimi söyledim. Bana inanmadılar. Cumali adında bir polis memurujla birlikte Istanbul'daki çeşitli semüeri gezdirdiler amcamı bulmak için. Bir sonuç çıkmayınca tekrar karako ve Sabri Giizel'den (26) şikayetçi oldu. Karakol görevlileri aramalara karşın bulunamayan Ibrahim Öztürk'ün dışındaki üç kişiyi yakalayarak 8.10.1987 perşembe gunu karakolda sorguİamaya aldı. Zeki Öztürk, amcası Ibrahim öztürk'ün yerini söylemesi için karakolda kendisine surekli baskı yapıldığını belirterek, "kendi lışmış olan tbrahim Öztiirk, Zeki Öztürk (24), Süphan Üzer (17) ÎBRAHtM ÖZTÜRK Ame ZEKİ ÖZTÜRK "Amcem tiyat masasmda yaşammı ytttrdL önümüzde dövmeye başladılar'' Karakolu'na başvurarak, daha "İbrahim'i bizim bulunduğuönceden kısa süreyle yanında ça muz nezarelhane\e getirdiler >e a>akustü do\meye başladılar. Vumruklarla dovuyorlardı. Kafasını bir iki kez duvara vurdular. 'Kasayı sen mi çaldın' diye bağınyoriardı. Bir süre sonra amcamı yukarıva çıkardılar. Üsl kattan çığlık çığlığa bagmşlar gelmeye başladı. tki üç saat siirdii bunlar. Sabaha karşı 05.30 sıralannda bağırma sesleri kesil Zeki Öztürk, amcasının yarım saat kadar sonra, 45 polis memurunun kolları arasında merdivenlerden indirildiğini görduğunü söyledi. Laleli'deki Özkardeşler Restoranat'ta komi olarak çalışan Zeki Öztürk, pazar günu amcasının komaya girip hastaneye kaldırılması üzerine, kendisinin ve diğer arkadaşlarınm salıverildiklerini bebrttı. "Pazartesi günü İbrahim'in durumu iyice agıriaşınca Be>azıt Karakolu'ndaki görevliler Süphan Üzer'le beni bemen karakola çağırdılar" diyen Zeki Istanbul Cumhuriyet Savcılığı bu suç duyurusu üzerine, olaya el koyarak hazırlık soruşturmasını başlattı. Cesedin Adli Tıp Morgu'na kaldınlarak otopsi yapılmasını isteyen savcılık, olay günü Beyazıt Karakolu'nda görevli memurlardan bir komiser muavininin ifadesini aldı. Memurun savcılığa verdiği ifadesinde, İbrahim Öztürk'ün cumartesi gecesi alkollü olarak karakola getirildiğini, sorgulama yaptıkları bir sırada kendisini tutan bekçiden kaçmak isterken merdivenlerden düştuğunü söylediği öğrenildi. Bu arada, olayla ilgili soruşturma savcılık ve emniyet kanalınca çok gizli şekilde yürütülürken, Ibrahim Öztürk'ün yatırıldığı Istanbul Tıp Fakültesi Reanimasyon Servisi yetkilileri, ri var." diyen Zeki Öztürk, 10.10.1987 cumartesi günü amcası îbrahim Öztürk'ün gece 23.30 sıralarında Beyazıt Karakolu'na getirilişini şöyle anlattı. Öztürk, görevlilerin, dövülme olayını kimseye söylememeleri için tehdit ettiklerini ileri sürdu. Zeki Öztürk, aynı gün Istanbul Cumhuriyet Savcıhğf na giderek, şikayet dilekçesi verdi ve 987/19408 numarah hazırlık soruşturması dpsyasını açtırdı. Bu arada, İbrahim Öztürk'ün dovulerek ölumune yol açıldığını oğrenen Diyarbakır'daki ağa "Öztürk hakkında kesinlikle hiç kimseye bilgi vermememiz sö>lendi. Zaten hasta yattıktan sonra sivil polisler hep kapıda beklediler. Beyin kanaması geçirmiş. Uzun süren bir ameliyata rağmen kurtanlamadı" dediler. 1 BÜYÜK BİR SİRKETLER TOPLULUĞUNUN MERKEZİ YÖNETİMİ İCİN ELEMANLAR ARANMAKf ADIR 1. SERMAYE PİYASASI UZMANI Sermaye piyasasına yönelik menkul kıymet hareketlerinin planlanması, yönlendirilmesi ve raporlanması görevini üstlenebilecek, finansal konularda 35 yıl deneyimli, sermaye piyasası mevzuatı ve ortamı ile ilgili bilgi sahibi, mali matematik, kompozisyon, araştırma, planlama ve temsil yeteneğinin bulunması / 2. FİNANSMAN UZMANI Yatırımların finansmanı ile ilgili olarak yurtiçi ve uluslararası finans kurumlanna sunulacak bilgi ve raporların hazırlanmasını yönlendirecek nitelikte, bilanço, mali tahlil konularında asgari 3 yı deneyimli olması ve çok iyi derecede İngilizce bilmesi, I 3. UZMAN YARDIMCILARI Mali planlama, yatırım, ithalat, ihracat finansmanı ve sermaye piyasasına yönelik işlemlerde yetiştirilecek, ingilizce, Almanca veya Fransızca dillerinden birini iyi derecede bilmesi, lisans üstü öğrenimi veya 1 yıllık iş tecrübesi bulunması, 1 " Etanekçl" demişti, "Avnıpefyı görmeni isterim. Söytedim, sana verilecek istedlğin avans. Ancak, böyle Iklde bir isttfa etme, bir gun kabul ediliverir" Dünyalar benim olmuştu. Bir yıl önce de Amerika'yı görmüştum. Onun da serüveni ayrıydı. Yeri gelirse anlatınm... 1964 yaz ayinda Hasan özkan'ın küçük arabasiyte Istanbul'dan çıktık yola. Hasan yakın köylüm, aynca öğrencim oldu. Arabada Hasan'ın nişanlısı Rosemary ile Rosemary'nin kardeşi VVolfgang da var. önce, Hasan'ın, Rosemary'nin oturduğu Saarbrucken'e geldik. Orada bir hafta kakJım. Çevreyi, Türk işcilerinin bulundukları yerieri dolastık, konuştuk. O yıllar, Almanya'daki ışçilerin sayısı şimdiki gibi değil, çok az. Ancak sorunlar işin başında görülüyor. Rüstem Ongun'un adını o zaman duymuştum. Köln'de Türk işcilerinin cevimnenliöini yaparmıs. Türkiye'de kuy enstitülerini bitırmiş, daha sonra, Gazi Egitim Enstrtüsü'ne gitmiş, öğretmen olmuş, Almanca öğrenmiş. Bir yolunu bulup Almanya'ya çalışmaya gelmiş. Bir tanıdığı Rüstem'e: "Kaçryorsun Rüsterrf demiş. O, "Haytr efendim, kaçmryvrum. Almanya"da da kCyiu çocuklanna hizmet edeceğim" yanrtını vermiş. Bu genç, arkadaçlanna gerçekten yardımlarda bulunmuş, onlarla yemeğini, odasını paylaşmış, yol posteımiş: " Biz çanklryız. Biz, biribirimize yarrhm etmezsek, kkn bize yardm eder?" dermiş. Bu "çanklı" sözü tutmuş, yasasaymış belki de "çankSılar"m romanını yazacakmış. Yakalandığı bir saynlıktan ölmüs. Arkadaşlan aralannda para toplayarak, cenazesini Türkiye'ye görtdermişter. Rüstem Ongun'un Bir süre önce Ankara'da TBMM'ye dilekçe vermek isterken yaşaoyküsünü arkadaslanndan dintedım. O bir önder, bir öncüydü. Usumda, mını yitiren Didar Şeruoy 'un antsına Tutuklu ve Hükümlü AUeJeri Rüstem Ongun'ları simgeleyen bir anrt duşündüm... Dayanışma Derneği 'nin (TA YADJ Dünya Sineması 'nda düzenlediği O gezinin sonunda, "Çanklılaf'm röportajını yazdım. 1 Kasım 1964 "Analar ve Onur" gecesine çok sayıda davetli katıldı. Geliri grevgünlü Milliyet'te yayımlandı. O röportajdan, kısa kısa bir kaç böiümü deki işçilere verUecek olan geceye ilk olarak tsa ÇeUk'in dia göste şoylece aktarmak istiyorum... rileri ile başlandı. Daha sonra Bügesu Erenus, Grup Günizi, Grup 'Ahmet, dedi Hasan, rakı varmı? Bak Türktyg'den konuğumuzgelYorum ve Grup Merhaba 'dan oluşan sanatçUar parçalannı sundu di... for. (FotograJ: ESA TPALA) Ahmet'in sakacılığını ilk görüşte anlamıştım. Hemen cevap (yanrtı) yapıstırdı: Ate rakısıbe... It yatağında ekmek ufağı mı bulunur? Bende vardı rakı... Hasan'ın evine gidip açtık şişeyi, içtik.. Almanya'da Saarbrucken'de Türk işçileri arasındayım. Hasan'la Ahmet yıllar olmuştu geleli DtCLE (AA) Diyarbakır'ın inde güvenlik kuvvetleri tarafından buraya. Dicle ilçesine bağlı Yeşilsırt köyune yakalandı. Çok sayıda bomba ve baskın düzenleyen polis giysıli bir merrni ile ele geçen tranlılar sorgu 'Otur hete1 dediler. 'Biz sana butun işçileri gösteririz. onlarla konuşgrup bölücu, köy muhtannı öldüriçin Van'a getirildi. Iranlıların Hutururuz. Hele bir iki gün konuğumuz o/, buraya bir alis'. dü, eşi ve 3 kızjru yaraladı. Olay dün meyni rejimine karşı bir örgütün üyeHasan, ta eskilerden, Demokrat Parti zamanlarından bir basına Alakşam saat 18.45 sıralannda meydaleri olduğu, Türkiye'ye yanlışlıkla manya'ya gelenlerdendi İlk gelişini anlattı Almanya'ya: na geldi. Yaklaşık 10 kişi oldukları girdiklerini söyledikleri bildirildi. Ankara'dan bir adres alıp gelmiştim Münih'e. . Gece kalacak yesanılan polis üniforması giymiş terörim yoktu. Elımdeki zarfı göstere gostere adresi buldum. Kapının ziliristler köy muhtan Mehtnct Dervi3 köylü kaçınldı ne bastım. Almanca bir ses duydum. Kapı açılmamıştı. Tekrar zili çalşoğhı'nun evinin çevresıni sardılar. dım. Yine mikrofondan gelir gibi bir ses. Ne olabilir? Olsa olsa, "kimOncekı gece 19.00 sıralannda ŞırKapıyı "polisiz açın" diye çalan tesiniz?" diyebilırler. Bir baktım, bir delik var. Mikrofon gibi yine. Eğilnak'm Dereler köyune gelen 15 kirörisılerin köy muhtannı öldürdükdim, dudaklarımı yaklaştırdım mikrofona, "Ataturk" çıktı aözımdan. VB şilık militan grubu. köylüleri meydaten sonra kendilenne karşı koyan kapı hemen açıldı. Hasan'ı kim bilir koca Almanya'da? Atatürk'ü duna toplayarak propaganda yaptı. muhtarın eşi ve çocuklarıyla boğuşyunca nasıl açtılar kapıyı... O gece orada yartım, sonra başladım iş Kendilenne karşı gelinmemesi için tukları, muhtarın eşi Sabiha Derviaramaya... "İhanetin sonu olumdür" diye köyşoğlu ile kızları Naciye (24), Hicran Hasan'ın öyküsü daha bitmiş değil. Yıllarca hamallık etti. Istasyonluleri uyarıp sindırmeye çalışan (17) ve Leyla (12) Dervişoğlu'nu bılarda yattı. Yine bir gün karısı Alman, kocası Türk bir aıleve gıdecekti. PKK mılitanlan, daha sonra koylüçakla yaraladıklan bildirildi. Bir gaGitti, yemeğe alıkoydular. Karı koca Hasan'ın karşısında sofraya oturlerın arasından seçtikleri Selim Çezetenin Dicle muhabirliğini yapan muşlardı. Hasan'ın yanına da evin köpeği oturtulmuştu. Kopeğe de vik (17). Mehmel Ka>un (18), Mehömer Ayluk (Dervişoglu) ise babayiyecekleri önüne konmuştu. Gelgelelim, kopek önündekilen yemiyor met Va'an (18), ısımli gençleri kaçırsının ölüm haberini çalıştıgı gazetehabire Hasan'a bakıyordu. Hasan çorbayı yarıda bıraktı: Bir bâşka yedılar. ye duyurmak zorunda kaldı. mek geldi, ona başladı. Fakat köpek Hasan'a bakmaya devam ediyordu. Olaydan sonra Dedeören köyiı, Hasan: Iran sınırından Türkiye'ye giren 7 Dolay ve Aksu mezraları çevresinde Acaba çatalı mı yanlış tutuyorum? diye geçirdi aklından. Yooo, kişi özalp ilçesinin Korucan mevkioperasyonlara başlandı. onlar gibi tutuyordu. Köpek Hasan'a bakıyordu. Hasan, kan ter içinde yemeğin bitmesini, sofradan kalkılmasını bekliyordu. Ve köpek, yemeğin sonuna kadar Hasan'a baktı durdu... Yıllar geçti, Hasan Almancayı öğrendi. Alman adetlenni öğrendi. Ailelerin arasına gırdi. Şimdi bir Alman kızıyla nişanlıdır. Anasına, ağasına mektuplar yazdı. İyi bir iş bulmuş, Almanya'da öğrenim yapmıştı. Sordu anasına: Anı sıra domuz eti de yiyorum anacağtm... Oralarda aç kalma da ne yaparsan yap... diye cevap gekdi anaŞırketimız Zayıf Akim ve Zayıf Akım Montaj Servisinde sından Ahmet bir başka âlem. Benim onlara ilk sorum şu oluyor: görevlendırilmek üzere Domuz eti yiyor musunuz? Ahmet yerken besmele de çekiyor, 'Burada nimet bu1 diyor. Ama hepsi Ahmet gibi değil. Yemeyenler çok. Onlar çarşıdan, buigur, bulamaç bir şeyler alıyorlar. Evde pişirip yiyortar. Bir kjkantaya gidildi mi, listedeki yemek soruluyor ilkin: Domuz mu? Domuz • İyi derecede Almanca veya İngilizce bilen Domuz kaisın, şundan ver..." • 35 yaşını geçmemış ve askerhkle ılışkısi bulunmayan 1964'te çıkan yazımdan öğrendim. 1964 başında Almanya'daki tüm • Çok kullanışlı bilgısayar sıstemlennın satışında Turk işcilerinin sayısı 64 bin kadarmış, 1964 sonuna dek bu sayının (özellikle UNIX sıslemlerı) deneyimli 7080 bine ulaşacağı soyleniyormuş. ilk uğradığım Saarland bölgeSATIŞ ELEMANI sindeki işçi sayısı 1147'ydi. Ben 150200 kadarının çalıştıgı yere gitmiştim. • Yeterlı derecede Almanca bılen Sormuşum, bir Türk işçiye: • 30 yaşını geçmemiş ve askerlikle ilişkısi bulunmayan Neden Almanca öğrenmiyorsun? Bak senin konuştuğun Alman • Mühendıs veya Teknık Okul mezunu işçiler Türifçe öğrenmişler bile. (Bilgısayar bakımında gorev alabılecek) Aman abi, Almanca öğrenenlerin hali meydanda. Ellerinde bir fenik para kalmryor. Para tutamıyorlar. BİLGİSAYAR BAKIM ELEMANI Milliyet'in Münih muhabiri Mustafa Ekrem Aydın'a (o zaman Mustafa Ekrem Aydın'dı) bir Alman ışveren şöyle demiş: • 30 yaşını geçmemış ve askerlikle ılışkisi bulunmayan " Işçıleriniz gayet güzel çalışıyor. Demek ki sizin başlannızda iş yok. Kendiniz bir plan yaptp calıştıramıyorsunuz." • Teknik Okul Elektronık Böiümü mezunu Almanya'da oturma ve çalışma surelerini uzatmakta olan teknik öğTEKNİSYEN retmenlerin durumuna bakan bir polis de onlara şöyle demiş: " Çok garip, Batı Almanya size teknisyen gönderiyor, siz de burada aranmaktadır. çalışma sürenlzi uzatıyorsunuz. Aklım almıyor bir türiü..." llgılenenlerın aşağıdakı adrese şahsen başvurmcları "Çanklılar"\n yayımlanması altı gun sürmüştü, o yıl Türk Dil Kurumu ödülü aldı. Bir şiir heyecanıyla yazmıştım... rica olunur. Hasan özkan, şimdi Berlin'de oturuyordu. "Ozgür universi&Ve muhendis olarak çalışıyordu. Rosemary'ye evlenmişti. Anıl adında bir kıETMAŞ zı, volkan adında bir oğlu vardı. Hasan, Beriin'e geleceğim sıra: Sıemens AG ve Kraftwerk Union AG " Ekmekçi'yi kımseye bırakmayız, bizde kalacak" demişti. Berlin'de Türkıye Genel Mümessili iki gün kaldım. Teknik üniversitede, gençlerie yaptığım konuşmada, Zayıf Akım Servısı onlara Behice Boran'ı anlattım. Sosyal demokrat gençlerin oluşturdukMeclısı Mebusan Cad ları "Halkçı Devrimci Bırtiği"r\de de. 23 yıl önce Berlin'de Orsan'la dcNo 21 Fındıklı / İstanbui laşmış, Doğu Beriin'e de geçmiştik. Bu kez geçemedim, zamanım yoktu... Didar Şensoy'u anma gecesi PKK köy bastı: 1 ölü, 4 yaralı SIEMENS Elemanlar Arıyor Zil, şal ve gül" ülkesi 4. MUHASEBE ELEMANLARI Muhasebe servisinde görevlendirilecek, yüksek okul mezunu ve muhasebe konusunda 12 yıllık deneyimli olması, 1 İlk üç görev için adayların Boğaziçi, Ortadoğu, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ve eşdeğer yabancı Üniversitelerde ekonomi, işletmecilik veya matematik dallannda yüksek öğrenim görmüş veya master yapmış olmalan tercih nedenidir. Tüm adayların 35 yaşını aşmaması, erkek adaylann askerlik yükümlülüğünü tamamlamış olmaları gerekmektedir. Isteklilerin özgeçmişlerini içeren, fotoğraflı ve aday oldukları görevi belirten başvurulannı 2 Kasım 1987 tarihine kadar Personel Müdürlüğü P.K. 175 Beşiktaş/ISTANBUL adresine göndermeleri ve haberleşmeyi çabuklaştırmak amaayla telefon numarası bildirmeleri rica olunur. Töm müracaatlar gizli tutulacak ve cevaplandınlacaktır. İspanya şimdi modern endüstrisiyle Istanbul'da... Sergiye Katılan Sektörler • • • • • • • • • • Sermaye yatırım malları Makinah aletler İnşaat makinalan Elektrikli makinalar Gıda imalatı endüstrisi İş emniyetine ilişkin makinalar Graflk sanatları ve kâğıt sanayii Spor malzemeleri İnşaat Mühendislik Açıhş 17 Ekım 1W7, Snt M tt) İSPANYA ENDÜSTRİ 1722 EKİM 1987 İSTANBUL SERGİ SARAYI TEPEBAŞI İSTANBUL • • • • • • Kimya Demir ve çelik Elektronik / bilgisayar Otomotiv sanayii parçaları Otomobil yedek parça sanayii Elektrikli küçük ev aletleri Scrgl. 11 0O 2V »0 siallcn jrjsmdj gczıkbıhr