16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Satubı CumhııriyK Maıtuacılık ve Gazetecılık Turk Anonun Şırkeıı adına \»dir Nadi • Genel Yayın Muduru. Hısan Ccmol, Müessese Muduru: Entine Uşakkgjl, Yan Işlen MüdUrü Ok«s GoDcndn, • Haber Merkerı Mudürıi Yılpn B«vrr, Sa>fa Düzem Yönetmenı AK Acar. % Temsılaler ANKARA Yalçın Dogan, İZMİR Hikmcl Çrtinkty», ADANA. Cdıi Başfaugıç. Uıanbul Haberlerı. Erhan Akytkhz, Chş Habcrlrr Ergua Bata. Ekonomı Osman L'lagay, Kultur Cttad l sltr, Spor Danışmanı Abdalludir Yuccüua, Düzeltme Rrfli Durba$, BılımLğjtım ŞahİD Alpo, IşSendıka ŞuLfas Kdeaci, Vun Haberltrı: Nccdct D o j u , Oızı Yazılar: Kcnm C ' ^ 1 " " Erzurum Mehmet Gullekin, Bursa Lrvrol Gcnçdli. • Koordınalör AbOKI Konıban, # Malı Işler Erol Okul, # Reklanı A»r TanınEk Yayınlar Hnlya Akyol • Idare Hıisryin Gunr, tşletme Omter Çdik, Bılgılşlem. Nıil Inat Basan «• Yavan. Cumhuriytl M s b u c u k » >j*,«a'.ı !. i 1 '« O=»t C*l. 3VÜ C»4«loihl • ^4354 Kı PK »>',•< J > . !12 Oî 05 '2fi hat>. Tetex O24« Vu (>l ^2» aO "2 •<! Humdar Aafcın. Zıya GOkalp Blv Inkılap S. Nc ,'.4. ta. ıj3 ,11 4147 T"ae» 42344 F M . (4 133 «2 64 • Umlr H Zıya Blv. 1352 S 2/3, Tel 13 .2 JU, Tuot. :~!5y F » l ' i ' ! 1 '2 30 4 lnonu Cad 119 S No 1 Kat 1, Td. 1455OI973I, TeKJ 62151 fax r t l j 28 0S( TAKVtM 13 EKİM 1987 Imsak: 4.41 Guneş: 6.06 ö ğ l e : 11.55 Ikindi: 15.02 Akşam: 17.35 Yatsı: 18.54 REAGAISTN YARGia 'KRÎZ' YARATTI Yaımç Bork ABD Senatosu'na meydan okudu ABD Senatosu çoğunluğu, Reagan tarafından Yüksek Mahkeme üyeliğine atanan yargıç Robert Bork'un üyeliğini, "ırkçı ve aşırı sağcı" olduğu gerekçesiyle onaylamama eğiliminde. Bork, "Sonuna kadar savaşacağım*' dedi. Reagan'ın, Bork'u desteklediğini açıklaması, başkanın Kongre ile arasındaki gerginliği daha da arttırdı... Dış Haberter Senisi Başkan Reagan tarafından Yüksek Mahkeme'ye atanması, ABD'de bir bunalıma dönüşmekte olan yargıç Robert Bork, Senato'nun bu atamayı onaylamayacağının anlaşümasına rağmen, adaylığını geri çekmeyeceğini ve mücadeleye devam edeceğini açıkladı. Başkan Reagan'ın Robert Bork'u Yüksek Mahkeme yargıçlığına ataması, Kongre ile Beyaz Saray arasında bir süredir giderek sertleşen bir sünüşmenin başlamasına yol açtı. Kongre'deki bazı çevreler, yargıç Bork'un aşırı sağcı ve ırkçı görüşlere sahip olduğunu öne sUrerek bu atamaya karşı çıkıyorlar. Bork'un atanmasının Senato tarafından onaylanması gerekiyor. Ancak Senato'nun 100 üyesinin 53'ü atamayı onaylamayacaklannı açıkladılar. 6 ekimde bir toplantı yapan Hukuk Komitesi de, S'e karşı 9 oyla Senato'nun atamayı reddetmesi gerektiği yönünde karar aldı. Bork'un bu durumda adaylığını geri çekmesi beklenirken, 60 yaşuidaki yargıç, önceki gün yaptığı açıklamada, sonuna kadar mucadele edeceğini ve adaylığının Senato'da aynnülı biçimde tartışılmasını istediğini söyledi. International HeraM Tribune gazetesirun haberine göre, Bork şöyle dedi: "Adaylıgınun Senato tarafından onaylanacağı konnsunda fazla umudum >ok. Senatörierin yapugı açıklama ortada. Ama bu bir prensip soruoudur. Adaylıgımın Senato'da aynnülı biçimde tartışılmasını istiyorura. Bu nedenle adaylıgımı geri almayacaIrkçı görüşlere sahip olduğu yolundaki iddialan reddeden Bork, adayhğının bazı çevrelerce siyasal bir soruna dönüştürüldUğünü ve hukuki bir işlemin saptırıldığını öne sıirdü. Bork şöyle devam etti: "Eger adayhgımı geri çekersem, bazı çevrelerin yiiriittüğii maksatlı kampanya başanya ulaşmış olur. Aynı kampanya ileride başka BarscheFin kuşkulu ölüıııü Federal Almanya'da SchleswigHolstein Eyalet Başkanı Uwe Barschel, SPD'nin başkan adayınm özel yaşamını izletmek için dedektif tutmuş, basırt olayı ortaya çıkarınca istifa etmek zorunda kalmıştı. Eyalet yetkilileri, Barschel''in kalp krizi sonucu öldüğünü, bâzı kaynaklar intihar ettiğini öne sürüyorlar. Kardeşi ise "cinayete kurban gittiği" görüşünde. Dış Haberter Servisi F. Almanya'da yaklaşık altı haftadır sürmekte olan "Barschel Krizi" Schlesvvig Holstein eyaletı eski başbakanı Uwe Barscbel'in geçen pazar günü Cenevre'deki bir otel odasmda ölü bulunmasıyla, dramatik bir biçimde sonuçlandı. F. Alman şansölyesi Helmnt Kobl'ün "Hıristiyan Demokrat Partisi" (CDU) üyesi Uwe Barschel, 13 eylülde yapılan eyalet seçimlerinden önce en büyük rakibi, ana muhalefet partisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) adaylarından Björn Engholm aleyhinde yasadışı araştırma yaptırmaktan 25 eylül tarihinde görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. Barschel'in ölüm nedeni ise henüz kesinlik kazanmadı. Bazı kaynaklar, intihar ettiğini öne Skandal yaratan FAlman politikacı intihar mı etti, kriz mi geçirdU öldürüldü mü? Endonezyalı ekonomi bakanı Haber Merkezi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in konuğu olarak Türkiye'yi ziyaret eden Endonezya Ekonomik Koordinasyon Bakanı "Ali Warda, "Türkiye'nin ekonomik alandaki başansıntn strrını öğrenmek istediklerini" söyledi. Ankara'da resmi temaslannı tamamladıktan sonra dün akşam tstanbul'a geçen Endonezya Ekonomik Koordinasyon Bakanı Ali Warda, bugün Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Vakfı SlSA V'ın düzenlediği, Türkiye ve Endonezya'da Ekonomik Uygulamalar konulu seminere katılacak. DER SPIEGEL DER SPIEGEL DER SPIEGEL % Bork adaylara karşı da açılabilir. Bu nedeıüe sonnna dek mucadele edecegim. Üikemizin en yüksek mahkemesine bir yargıcın atanması, ne yazık ki bir siyasal polemik konusu yapümıştır." Senato, beklendiği gibi Bork'un adaylığını geri çevirirse, ABD'de bu yüzyılda beşinci yargıcın Yüksek Mahkeme^ye atanması engellenmiş olacak. Başkan Reagan ise Bork'un açıklamasından sonra basına verdiği demeçte, yargıcın göruşlerini desteklediğini söyledi. ABD'deki gözlemciler, Reagan'ın bu açıklamasının Kongre ile arasındaki gerginliği daha da arttırabileceğini belirtiyorlar. iİ "Federal Almanya parlamento tarihindt şimdiye kadar ömeği göJJUoUUfl JllA, rülmemiş bir skandal" olarak nitelendirüen "Barschel" ya da "Waterkantgate" skandah, ük olarak ünlü haber dergisi "Der Spiegel" tarafından ortaya çıkanldı. Konuyu yaklaşık 6 haftadır izlemekte olan "Der Spiegel" dergisi, Barschel olayını üç hafta "Kiel'de Watergate", "Barschel'in kirli oyunlan", "Barschel olayı ve sonuçlan"gibi bashklarla kapak konusu yaptı. Barschel'in cesedinin Stern dergisi tarafından bukınması ile Alman basını başından sonuna kadar olayın baş aktörlerinden biri oldu. sürerken, Schleswig Holstein eyalet hükümeti yetkilileri, kendilerine ulaşan ve henüz sonucu açıklanmayan otopsi sonuçlarına dayanarak Barschel'in kalp krizinden öldüğünü söylüyorlar. Barschel'in ailesi de intihar ettiğini kabul etmiyor. Aile Uyeleri son görüşmelerinde Barschel'in "iyimser ve sakin" olduğunu belirtiyorlar. Erkek kardeşi ise "cinayete kurban gittiğini" öne sürüyor. Barschel, ölmemiş olsa, bugün, Eyalet Parlamentosu tarafından oluşturulan bir komisyona ifade verecekti. 43 yaşındaki Uwe Barschel, F. Almanya'da patlak veren ve "Alman Watergate"i olarak nitelendirilen siyasi skandaiın "anahtar kisisi"ydi. Barschel, kamuoyu araştırmaları sonuçlarına göre, kendi panisinden daha iyi durumda olan Sosyal Demokratlar'dan daha fazla oy alabilmek için, ana muhalefet partisi başkan adaylarından Björn Engholm'in özel yaşamıyla Ugili araştırma yapması için iki özel dedektif görevlendirmişti. Barschel olayı, parti içinde kendisine en yakın adam olan ve en çok güvendiği, yardımcısı Reiner Pfeiffer'in, Hamburg Noteri'ne yazıh olarak verdiği yeminli ifadesi sonucunda açığa çıktı. Bu arada skandaiın ortaya çıkmasında F. Almanya'nın en çok satan haber dergisi "Der Spiege)"in çok büyük payı, oldu. Uwe Barschel, seçim öncesi kampanyalannda yayimlatüğı 44 Alrnanlar, Türkiye'nin Japonya'dan iş makinesi almasına kızdı Ikrdımı keseriz! TARIK ERSOY BONN Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) milletvekili ve Alman Parlamento'su Türk Alman Parlamenterler Grubu Başkanı Heinz Sclmarz, "Turk hükümeti bizden aldığı yardımlarla Japonlardan iş makinesi almaya devam ederse, Almanya'dan gelişme yardımı alamaz ve yardımlan krediye çcviririz" dedi. Bonn'daki Federal Alman Parlamento binasında bir grup Türk f azetecisi ile görüşen eski Devlet Bakam Sclmarz, Türkiye'de yapımı sürdürülmekte olan baraj inşaatlannda kullanılan iş makinelerinin Japonya'dan satın alındığına değinerek, Türkiye'nin Japonya ile ticaretinde dengenin Türkiye aleyhine olduğunu, ihracatınm 600 milyon dolar, ithalatının da 60 milyoıı dolarda kaldığını belirtti. Bu durumun ve "ANAP hükümeti nin davranışmın kendisini endişeye sevkettiğini" belirten Schvvarz, "Eğer bu durum devam ederse Türkiye bizden 100 milyon Mark gelişme yardımı alamaz ve biz de Japonlar gibi Türkiye'ye gelişme yardımı yerine kredi veririz" dedi. Almanya'da iş makineleri üreten fırmalarda çalışan Türİclerin, bu firmalardaki tüm işçi sayısının yüzde on beş ile on sekizini oluşturduğunu belirten Schvvarz, Türk tarafının konunun bu yönune de dikkat etmesi gerektiğini ima etti ve "Türkiye bir eliyle Almanya'dan para alıp öbur eliyle bu paraları Japonya'ya vermemelidir. Alman vergi mukelleflerinden toplanıp Türkiye'ye yardım olarak verilen bu yardımdan dolayı Almanya, Türkiye tarafından ödüllendirilmemektedir" dedi. Schwarz Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na "u>e olması gerektiğini" belirten, "ama bu konuda bazı zorluklann olduguna" dikkati çekti. sayfahk broşürde, sosyal demokratlann "neonazi ve komünisüeri okullara sokmak ve ögrencüer arasında nefret ve smıf savaşı yaratmak istediklerini" ileri sürmüştü. Aynca, Engholm'ü "Doğu'nun bonısunu" çalmakla da suçlamıştı. Barschel'in yardımcısı Pfeiffer, noter huzurunda verdiği yazıh ifadesinde, Barschel'in kendisini, Engholm'un "cinsel yaşamı ve vergi beyanlan" hakkında araştırma yapmakla görevlendirdiğini belirtiyordu. Barschel, Engholm'un kadınlarla hovarda bir hayat surmesine karşın eşcinselliğinden kuşkulandığını söylüyordu. Aynca Pfeiffer'den vergi dairesine imzasız bir mektup göndererek Engholm'un yüzbinlerce mark dolayında vergi kaçırdığı ihbannı yapmasını istemişti. Ancak bu araştırmalar için gerekli parayı parti bütçesinden veremeyeceğini, bu nedenle yakın arkâdaşı Schvvarzkopf kozmetik fırmasının sahibi Ballhaus'dan maddi destek sağlayacağını da söylemişti. 13 eylül eyalet seçimlerinden önce "Der Spiegel" dergisinin olayı ortaya çıkarması üzerine, Barschel yaptığı basın toplantısında derginin haberindeki tüm unsurlann varsayım, iddia ve uydurma olduğunu, seçilme şansının azaltılmak istendiğini söylemişti. Pfeiffer'in yazüı ifadesınden sonra ise kendisini temize çıkarmak için zorlu bir uğraş veren Barschel, istifasmdan kısa bir süre önce Pfeiffer'e karşı kutlandığı dili iyice sertleştirmiş, kendisinin "En Alttakiler"in yazan Wallrafvari yöntemler kullandıgını söylemişti. Ancak skandaiın tüm aşamalannda kendisinin bu olayla kesinlikle ilgisi olmadığını savunmasına karşın, 25 eylul tarihinde istifa etmek zorunda kaldı. Cenevre'de tatilini geçirmek üzere bulunduğu oteldeki odasına, kendisiyle röportaj yapmak için gelen Stern muhabiri tarafından ölü bulunan Barschel'in oldukça hızlı bir politik yaşamı oldu. 25 yaşında Hıristiyan Demokratlann "CDU" eyalet başkan yardımcısı, daha sonra 29 yaşında Kiel parlamentosunda parti grup başkanı ve 35 yaşın•da Stoltenberg kabinesinde önce maliye daha sonra içişleri bakam olmuştu. Nobel Tıp Ödülü STOCKHOLM (AA) 1987 Nobel 1\p Ödülü, Japon bilim adamı Susumu Tonegav/a'ya verildi. Isveç Karolinska Enstitüsu tarafından yapılan açıklamada, 48 yaşındaki Tonegav/a'nm, 'antikorlardaki değişmelerle Ugili çoğalma genetik ilkesi' konusundaki çalışmalanndan dolayı bu ödüle layık gurüldüğu bildirildi. Açıklamada, Tonegawa'nın çalışmalarınm, hastalıklara karşı insan vücudunun savunma yapısıyla Ugili bilgiyi derinleştirdiğı kaydedildi. Susumu Tonegawa'ya 340 bin dolar da para ödülü verilecek. İlk maç berabere SEVİLLA (AA) Dünya şampiyonu Sovyei Gari Kasparov ile Anatoly Karpov arasındaki Dünya Satranç Şampiyonası maçının, Ispanya'nın Sevilla kentinde dün yapılan ilk oyunu berabere sonuçlandı. Karpov ile Kasparov, 30 hamleden sonra, ilk oyunu berabere lamamladılar. 24 oyunluk şampiyona maçu Kasparov içm, Karpov'a karşı unvamnı koruması açısmdan önem taştyor. UlNESCO'da başkanlık savaşı Batı ülkeleri, yeniden adaylığını koyan, 13 yıllık başkan Senegalli Amadou Muhtar M'Bow'a karşı tspanyol Federico Mayor'u destekliyorlar. Üçüncü Dünya Ülkelerinin "yeni haberleşme düzeni" için verdiği kavgamn başını çeken M'Bov/, örgüt içinde akrabalarım kayırmak ve zimmete para geçirme olaylarına yol açmakla suçlanıyor. SABETAY VAROL PARİS Birleşmiş Milletler Eğitim, Büim ve Kültür örgütü UNESCO'nun yeni genel müdürü büyük bir olasılıkla bugün seçilecek. Geçen hafta içinde yapılan üç tur oylamada yeterli çoğunluk sağlanamaması yüzünden, şimdiye kadar büyük polemiklere neden olan genel müdürlük seçimi bu haftaya ertelenmişti. Eski Genel Müdür Senegalli Amadou Muhtar MBow'la birlikte favori gösterilen adaylardan Pakistan Dışişleri Bakanı Yakup Han'ın geçen cuma günu adaylıktan çekildiğini açıklaması, Afrika Ülkelerinin desteklediği Amadou MüTıtar M'Bow'un en şanslı aday olmasına yol açtı. Bugün seçildiği takdirde M'Bow'un adı 51 üyeli "Yüriitme Konseyi"nin önerdiği aday olarak 158 üyeli genel kurula önerilecek. örgutün tüm üyelerden oluşan genel kurulun kasım ayında yapılacak toplantıda "yüriitme konseyi"nin önerdiği adayı onaylaması gerekiyor. Aralannda Türkiye'nin de bulunduğu batdı ülkelerin desteğine sahip Pakistan Dışişleri Bakanı Yakup Han'ın ilk üç turdan sonra "AsyaAfrika" dayanışması adına adayhktan çekümesi üzerine, Amadou Muhtar M'Bow'un karşısında ciddi rakip olarak tspanyol Federico Mayor kaldı. Senegalli genel müdürun UNESCO'yu yönetme biçimi başta olmak üzere eğitim, kültür ve büim örgütunün son yıllardaki işleyişine karşı olan ABD ve lngiltere, daha önce uyelikten çekilmişlerdi. M'Bow'un yeniden seçilmesi halinde Federal Almanya, Japonya ve Hollanda gibi ülkelerin de uyelikten çekilme tehdidi savurdukları ifade ediliyor. PORTRE / M'BOW On üç yıllık başkan 100 tnilyonla kayıp htanbul Haber Servisi Martt Denızcilik ve Ticaret Anonim Şirketi'nin 5 yıllık mutemedi Mehmet Salih Sümer, tş Bankası Levent şubesinden çektiği 100 milyon lira ile kayıplara karıştı. Sumer'e, şirketin Levent şubesinde yatan 100 milyon lirasını cuma gunü çekerek Eskişehir Bankası 'na yatırması gerektiği bildirildi. Ancak, cuma günü mutemet Mehmet Salih Sümer 'den hıçbir ses çıkmayınca, Martı Denızcilik polise haber vererek olayı soruşturmalarını istedi. IranIrak diplomatları Ankaralda değiştirildi ANKARA (AA) tran ve Irak'm karşılıklı olarak Tahran ve Bağdat'taki büyükelçiliklerini kapatma kararlan üzerine, her iki büyükelçiliğin diplomatları dün sabah Ankara'da değiştirildiler. Dışişlerı Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Bağdat'taki lran büyükelçiliğinden aile mensupları da dahil olmak üzere 15 kişinın, Tahran'daki Irak büyükelçiliğinden ise 3 kişinin dün saat 01.00 dolayında Türkiye"nin Tahran ve Bağdat büyükelçiliklerinden birer görevlinin eşliğinde uçaklarla Ankara Esenboğa Havaalanı'na geldikleri bildirildi. Dışişleri açıklamasında şöyle denildi: "tran tsiam Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti'nin Bağdat ve Tahran'daki tMiyüketçUiklerinin kapatdmasını müteakip, her iki büyükelçiliğin diplomatian 12 ekim sabahı Ankara Esenbofa Havaalanı'nda Ugili Türk makamlann nezaretinde degişime tabi tutulmaşlardır. Türk Kızılay'ından temsüciler de degişimde hazır bulunmuşlardır." Açıklamada, Iraklı diplomatların Ankara'daki Irak büyükelçiliğince, tranlı diplomatların ise Ankara'daki lran büyukeiçihgince misafır edildikleri ve diplomatların kendi uçakları ile ülkelerine dönecekleri kaydedildi. Dışişleri açıklamasında, söz konusu misyonlara ait eşyanın Türkiye üzerinden degişinı işleminin ise, biriki gün içinde bu malları taşıyan konvoylarla Habur ve Gürbulak hudut kapılarında Türk makamlarının gözetimi altında gerçekleştirileceği belirtildi. lran ve Irak, Türkiye'den birbirlerinin menfaatlerini Tahran ve Bağdat'ta korumasını talep etmişler ve Türkiye her iki ülkenin talebini kabul etmişti. UNESCO'nun 66 yaşındaki genel müdürü 14 Kasım 1974'te bu örgütün başına seçilmişti. Fransız Genel Müdür Ren Maheu'nun yerine Senegalli M'Bow'un seçilmesi, o tarihte, Üçüncü Dünya'nın ve siyah Afrika'nın bir zaferi olarak ele alınmıştı. Senegal'in Uolof kabilesine mensup ve okur yazariığı ohnayan bir köylünün oğlu olan Muhtar M'Bow Ikinci Dünya ASYAAFRİKA, BATIYA KARŞI UNESCO başkanlık seçimle Savaşı'nda, Senegal'in rinde Uginç bir kamplaşma ortaya çıktı. Batı Ülkeleri, Senegalli başFransız sömürgesi olması kan WBow'a (sağda) karşı, tspanyol aday Federico Mayor'u (sol yüzünden Fransız Hava da) destekliyorlar. Pakistanlı Yakup Han, \TBow lehine adayhktanKuvvetleri'ne alındı. çekilince, Asya ve Afrika ülkeleri blok halinde \TBow\t destekle 1957 ve 1970 yıllannda meye başladılar. Mittenand'ın yeni bir uzlaşma adayı olarak, UruSenegal hükümetinde Eğitim guay Dışişleri Bakanı Iglesias'ı önerebileceği öne surülüyor. ve Kültür Bakanlığı yaptı. İzmithe 100 milyonluk soygun İZMİT (Cumhuriyet) Pamukbank tzmıt merkez şubesine cumartesi veya pazar gunleri gecesı kalorifer dairesinden giren kişi veya retim yılmda başanstz olan öğrendlere "ek sınav" hakkı verilmesi kişiler, 100 milyon lirayı için üniversite bünyesinde imza toplamaya başladı. Dün sabah alarak kaçiılar. Hürriyet 11.30'da üniversite binasınm önüne bir masa koyarak kampanyayı caddesinde bulunan başlatan öğrenci derneği uyeleri, "sınavlann bir elemeatüma aracı Pamukbank merkez şubesine haline getirildiğini" beUrttiler. öğrencüer, "yönetmeliğe aykın olKocaeli 1. Bolge ANAP masına rağmen flnal sınavlanna bir veya iki gün kala vize sonuçlakontenjan adayı Şehabettin nnın açıklandığmı"', bunun da smavlara hazırlanmayt engelleyerek Bilgisu'ya ait kalorifer başansızlıklara neden olduğunu söylediler. Aynca vize haftalan bodairesinden duvarda delık yunca derslerin devam etmesi ve vizelerin ant arda gelmesbtin de baaçarak bankaya girmeyı şanyı olumsuz etkilediğini kaydettiler. (Fotoğraf: A YŞE DENÎZ) başaran kışı veya kişiler, oksijen kaynağı ile kasa daıresı kapısı ve kasayı açtılar. Soyguncular, kasa ıçerisindeki 75milyon Turk Lirası ve 43 bın mark, 1.400 Haber Merkezi NATO'nun ABD Doları, 1.400 frank, Dışişlen'nin yetiştirdıği "altın 1%7'den bu yana izlediği politiçocuklardan" biriydi. 1967 yıhn2.000 Avusturya Şılıni, 4000 kalarda rol oynayan "Harmel da benimsenen ve dünyamn "soHollanda Florını, 26 milyon guk savaş" döneminden "deRaponı"nun 20. yıldönumu nelira karşılıklı doviz ile 175 tant" (yumuşama) dbnemine deniyle raporun yazımında milyon lırultk hamıtme ait geçtiğini belirten Harmel Rapoonemli katkısı bulunan Turk mevdual sertıfıkalarını diplomatı Nuri Birgi'den de o\ ru'nun yazımında Nuri Birgi, aldılar. "kilit rolü" oynamıştı. Uzun yılgüyle söz ediliyor. NATO dergilar Batı ittifakının global siyasesinin Harmel Raporu'na aynimış tini belirleyen böyle onemli bir olan ozel sayısmda Eugene V. rapora itnzasını atan Birgi, Rostov imzasıyla yayımlanan 196072 yıllannda lürkıye'nin makalede, Birgi için şoyle denıyor: "Türkiye'nin NATO nezdin NATO Daimı Temsilcıliği görevıni surdürerek az rastlanır bir IşSendika Servisi Milliyeı deki daimi temsilcisi Buyukelçi pazarlama grubu içinde yer Nuri Birgi'nin Harmel Raporu rekor da kırmıştı. Nuri Birgi, geniş kültüru biraz iğnelı ve kıvrak alan MilTeknik Elektrik nun hazırlanmasına olaganüstu Sanayii'nde 30 işçinin işine katkılarda bulunduğunu ve ken zekâsının yanı sıra, klasik Batı muziğine olan düşkünluğüyle de son verildi. Tazminatlı disinin Atlantik camiasının tanınırdı. Parıs kançilaryalannolarak gerçekieştirilen işçi önemli bir yöneticisi durumuna çıkarmasının elektronik geldiğini burada özellikle vurgu da Turk diplomaı ile yakın dost olan Yehudi Menuhin'in Nuri piyasasındaki durgunluk lamak isterim." Birgı'ye ozel konserler icra ettinedeni ile gerçekleştirildiği 1 yıl once vefaı eden Nuri Bir ğı rivayetlerı dolaşırdı. bildirildi. gi, Cumhuriyet döneminde Turk UNESCO NEDIR? BM Eğitim ve Kültür Orgütü UNESCO: BMesmiş Milletler'in Eğitim, BiHm ve Kültür Örgütü olan UNESCO 1946 yılmda karuidu. Merkezi Paris'te olan örgüt özellikle Üçüncü Dünya Ülkeleri'nde okumayazma programlan öuzeniemesi, tarihi eserierin korunmasi, çeşitli üikeler ve kurumlar arasında bilimsel ve teknolojik işbirliğine zemin teşkil etmesiyle tanınıyor. 1984 ve 85 yıHannda ABD ve îngilterc'nin uyelikten çekilmesinden sonra 25(X) olan görevli sayısı 1700'edüşurüldü. 158 ülkenin üye okiuğu UNESCO, yetmişli yıllarda aldığı bir kararla Siyonizmi bir çeşit ırkçıhk sayarak lsrail'i Örgütü 12 yıldır yöneten Amadou M'Bow'un özellikle haberleşme konusunda dunyaya benimsetmek istediği "yeni haberleşme düzeni" batılı ülkelerin muhalefetlerine neden olan konuların başında geliyor. Hemen hiçbirinde parlamenter demokrasi ve çok partili düzen bulunmayan Üçüncü Dünya ülkelerinin birçoğu yeryüzündeki haberleşme mekanizmasının birkaç batılı tekelin elinde bulunduğunu savunarak, bu düzene son verilmesini istiyorlar. UNESCO, Batının haberleşme alanındaki tekelini kırmaya yönelik bu eğilimi savunan örgütlerin önde geleni.. Batılı üikeler ise Üçüncü Dünya Ülkeleri'nde haberleşme özgiirlüğü bulunmadığını ileri surerek, soz konusu "yeni haberleşme düzeuyelikten atmıstı. Israil'in UNESCO'dan çıkanlması Batıiı üikeler arasında bu örgüte karşı ilk tepküerin uyaomasına neden olmuş, özellikle parasal sonmlan öne süren ve örgütü Batı aleyhtan bir tutum benimsemekle suçlayan ABD 1984*te çekilme kararı almıştı. Büyuk bir ekonomik bunaum içinde olmasına ragmen UNESCO, az gelişmiş utkelere eğitim ve kültür pianında yardım sağlayan bir kuruluş olarak belli ölçüde prestijini korumaya devam ediyor. Örgüt, dünyamn çeşitli yerlerindeki tarihsel değerlerin yok olmaktan kurtulmasında da rol oynuyor. lıma surükleyecek. Örgütü on iki yıldır "demir yumruk'Ma yöneten Amadou Muhtar M'Bovv, yakın tarihe kadar aday otmayacağını ifade etmişti. Ancak başta Fransa olmak üzere Batılı ülkelerin eski bir generai olan Pakistan Dışişleri Bakanı Yakup Han'ı aday göstermeleri, Afrika ülkeleri arasında Batı'nın kendilerini küçük düşürmeye çalıştığı şeklinde algılanmıştı. Eski genel müdür, bu duyarlılığı simgeleyen bir biçimde yeniden aday oldu. Afrika Birliği Örgütü de kendisini desteklemede gecikmedi. Hindistan'ın da aynı adayın seçilmesi yanlısı olduğu belirtiliyor. İlk anlarda tereddüt edeh Doğu Bloku ülkeleri Bulgaristan delegesi Todorov'u aday göstererek oylarını ona verdiler. Ek sınav için 52£% ni"nin haberleşme özgurlüğünü kısıtlamaktan öteye giımeyeceğini söylüyor. Amadou Muhtar M'Bovv'a karşı one sürülen iddialar arasında aşırı otoriter olduğu, örgüt içinde yakın akraba ve dostlannı kayırdığı, zimmete para geçirme olaylannın kol gezdiği suçlamaları da var.. Amerikalılar mevcut genel sekreter seçimi yitirse de yitirmese de UNESCO bunyesine donmeyeceklerini açıklamış bulunuyorlar. ABD ve Ingiltere'nin çekilmesi örgütü parasal kaynaklarının yüzde 25'inden yoksun bırakmıştı. Halen UNESCO'ya para yardımı yapan ülkelerin başında Japonya ve F.Almanya geliyor. Bu nedenle Tokyo ve Bonn'un çekilmesi örgütü şımdikinden çok daha büyük bir mali buna NÂFO'nuıı Harmel Raporu'nda unutulmaz imza: Nuri Birgi Milliyet Pazarlama 'dan 30 işçi çıkarıldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle