10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
? OCAK 1987 * * * * (Baştarafı 1. Sayfada) 'icaya goz kırpma anlamını taiimıyor mu? Sayın Cumhurbaşkanı, "Ateş, uflersen soner" dıyor. Bu soz tıum ya da kıbnttn ale\ı ıçın ge;erlıdır; ama bır soba ya da jcak, ne kadar uflersen o kadar ılevlenır. Daha buyuk yangınlaria ıse ıtfaıye çağırmaktan başka ~are yoktur. Itfaıye yetışıp ışe kar ıştığı zaman da evın çoğu yen vanmış ve yıkılmış oluyor. Turkiye'dekı askerı mudahalelerı, ıtfaıyenın yangına karışması iıye yorumlasak bıle sonuçta olanlar demokratık rejıme olmakta, ateş sonmemekte ve daha buyuk yangınlann tohumlan atdmaktadır. Cumhunyetm kuruluşundan bu yana 60 yıl geçtıkten sonra I980'ler Turkıyesı'nde uygar dunyanın olçulenne gore bır demokrasi kurulamayışı hepımızı duşundurmelıdır. Yapılacak ılk ış ve alınacak ılk onlem, mıllı eğıtımın oğretım programlarını cumhurıyet devletının kuruluş temellerıne gore duzenlemektır Devlet, her şeyden once kendı yapısmdakı çelışkılerı ve bozuklukları duzeltebılırse ve laıklığın gereklerını yerıne getırırse, tehlıkelerı onlemekte ılk adım atılmış olacaktır. Bu ilk adım atılmadan ırtıca tehtıkesı bol bol konuşulsa da bır yarar sağlanacağını sanmıyoruz, * * * zal: Lvren üe GERÇEK aynı gorüşteyız Başbakan Turgut özal, Cumhurbaşkanı Evren 'ın laiklik ve irtica konusunda yaptığı konuşmayı değerlendirırken, 'Laiklik konusunda göruşlenmiz bır Irtıcanın bır tehdit teşkil ettiği konusunda da aynı görüşleri paylaşıyoruz1 dedi. ANKARA, (Cumhurivet Burosu) Başbakan Turgut Özal, Cumhurbaşkanı'nın laiklik ve irtica konularında yaptığı konuşmayı değerlendınrken, "Laiklik konusunda Cumhurbaşkanı Sayın Evren Ue goruşlerimiz bir" dedi. Dun akşam toplanan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra gazetecilenn sonılarını yanıtlayan hukumet sözcüsu Hasan Celal Guzel, Evren'in konuşmasııu toplanuda goruşmediklenni, ancak hukumetın gerek ırtıca, gerek komunizm ve cumhurıyet ilkelerine, anayasa ılkelerıne ters olan butun konularda son derece dıkkatli olduğunu soyledi Başbakan Turgut Ozal, dun akşam Devlet Konukevı'nde duzenlediğı b>r davette gazetecılerin bu konudaki sorularını yanıtlarken şunları söyledı: "Cumhurbaşkanı Sayın Evren'le laiklik konusundaki goruşlerimiz bir. İrticanın her zaman potansiyel bir tehdit teşkil ettiği konusunda da a>nı goruşleri pa>laşıyonız. A>nı şekilde devlet organlannın irticanın uzerine ne şekilde gitmesi konusunda da goruş birligi içinde\iz. Devletin ilgili organlan bu konuyu izlemektedirler." Ozal, bu açıklamayı yaptıktan sonra, bır gazetecının, kendısıne "Siz Adana'da yaptıgınız konuşmada 34 kız turban taktı diye konunun buyutulmemesi gerektigini soylemiştiniz. Oysa Cumhurbaşkanı, sayı konusunda sizinle aynı gonışte değil, savının fazla olduğunu duşuniiyor" sorusuna yanıt vermedı ve tebessum etmekle yetındı. Bu arada bır gazeteci, "Açlık grevi >apan solcu ogrenciler gozaltına alınıyorlar ve işkence goruyorlar, oysa turban konusunda açlık grevi yapan oğrencilere polis hoşgonılu da>ranı>or. Bu bir çelişki değil midir?" şeklindekı sorusu uzenne de Başbakan Ozal, "O>le değil, kim kanuna karşı geliyorsa, devletin makamları geregini yapar" dedı. Bu sırada Başbakan'ın yanında bulunan Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut soze karışarak, soruyu soran gazeteciye, "Dediğiniz doğru değil, gozaltına alınanlar açlık grevi yapan değil, İzmir'den Ankara'ya yuruyuş duzenleyen oğrenciler" şeklınde konuştu. Özal, aynı gazetecının, "Bilkent Üniversitesi'ndeki oğrenciler demek kurabiliyorlar, başlanna bir iş gelmiyor. Ama diğer universitelerde demek kuran oğrenciler gozaltına alınıyor. Ne dersiniz?" sorusunu da geçıştırdi. Başbakan Ozal, "İrticada tran'ın etkisi var mı?" şeklindekı bır soruya, "İran meselesi bize etki yapmaz. tran'la Turkiye arasında buyuk fark var. Demokrasi her şeji çozer" dedı Bir başka gazetecının, AN'AP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in, turban konusunda Dıyanet Işlerı Başkanlığı'ndan fetva istenmesi gerektiği yolunda basında yer alan sozlerinı nasıl karşıladığını sorması uzerine de Ozal, "Bunu Keçeciler değil, kızlar soylemiş" dedi. Devlet Bakanı ve hukumet sozcusu Hasan Celal Guzel de, dun akşam yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra irtica, komunizm ve cumhurıyet ilkelerine ters olan butun konularda hukumetin son derece dıkkatli olduğunu belirterek, "Gerekli tedbirler alınmaktadır. Kanunlar çerçevesinde bundan sonra da tedbirler >erine getirilecektir. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı mız değerli fikirlerini beyan etmişlerdir. Bu konuda herhangi bir şekilde bizim ilave edeceğimiz bir şevimiz >ok" şeklınde konuştu. OLAYLARIN Evren: Irtica var ÜMİT ASLANBAV SEMİR YALÇIN ADANA Cumhurbaşkanı Kenan E\ren, gundemdekı laiklik, ırtı ca, başortusu gıbı konulara değinen, beklenen konuşmasını dun Çukuro\a Lnı\ersıtesı'nde yaptı. E\ren "Turkiye'de irtica vardır. Bir tane de olsa irtica yoktur diyemeyiz" dedı Laiklikten tavız venlmemesı \e bu konuda ıktıdarla muhalefetin ışbırlıği vapması gerektığıne işaret eden Kenan Evren bazı sol orgutlerın de faalıyetlenne yer verdığı konuşmasında "Turkiye'de komunizm ne kadar lehlikeli) se, irticaya ta>iz vermek de o kadar tehlikelidir" şeklınde konuştu Evren. Cevhan'da \aptığı konuşmada "Turkiye'de komunizmı ve şeriat duzenini getirmek ısteyen şer guçlere" hıtap ederek, "yoksa bir zaman gelecek onların da kafası ezilecektir. Bunu mıllel yapacaktır" dedı Cumhurbaşkanı Kenan Evren. bazı derneklere bağlı \urtlarda veıışıırılen oğrencılenn orduvu ele ge^ırme ye çalıştıklarını ve bugune kadar a*. kerı okullara toplam 813 talebe verleştırıldığıni, bunlardan 44'unun ılışığmın kesıldığını, 51'ının ı*e aılelen (arafından okuldan alındığım ^o>ledı \e dığerlennın hakkında '•henuz daha bır şey olmadığını" vurgulad: Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "700 sene once yaşamış bir din adamı olan" Ylevlana'dan ornekler de vererek kadın \e kızların başlarını a<,maları gerektığını ıfade ettı ve Muşlumanlığın şekılcıhkle ılgısı olmadığını sovledı Dış polıtikada olduğu gıbı laıklık konusunda da butun partılerı bırieşmeye çağıran Evren, "Bu konularda iklidar ve muhalefetin olmayacagını" belırttı Çukurova Üniversitesi'ndeki konuşmasından sonra bır grup turbanlı oğrencı, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e dılekçe vermek ıstedıler. ancak çevredekı gorevlüer taratından engellendıler Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Çukurova Unıversıtesı'nde dun sabah rektorler toplantısına katıldı Toplantı konusunun bazı gazetelerde belırtıldığı gıbı unıversıtelerdekı gı>ım kuşam olmadığını so>leyen Cumhurbaşkanı Evren, Turkiye'nin tek problemının başortusu olmadığına işaret ettı Unıversıte kontenjanlarının goruşulduğunun açıklandığı bu toplantı ardından, 450 kışılık bır antıde 27 unıversıle rektoru ve Mıllı Eğitim Gençlık ve Spor Bakanı Melin Emiroglu, bazı mılletvekıllerı ve oğrencılenn onunde konuştu Sozlerının başında buraya başortu^unu konuşmak ıçın gelmedığını belirten ve konuşma talebının kendı sınden geldığını ıfade eden Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 12 Evlul on cesınde yetkılere herkesın mudahale etmesı ve kanunların yetersız olması nedenıyle anarşının onlenemedığını belirttı Unıversıtelerı kan damarlanna benzeten Cumhurbaşkanı Kenan Evren, oğrencılen de bu damarların ıçındekı kanlara benzeterek "kanlano lemiz oimaanuı onemine" degın dı Daha onceden unıversıteleıı,, "kurtanlmış" bolgeler gıbı olduğunu ve vetkılılerın buralara gıremedıklerını anlatan EvTen, unıversıtelere ve Mıllı Eğıtım'e ayrılan odeneklerın de yeterlı olmadığını söyledı Gençlerden ıvn yetışmelerını ısteven Cumhurbaşkanı Kenan Evren, daha sonra Turkıye uzerındekı bazı ovunlara dikkat çektı ve 12 Eylul'un ılk gunlerınde kendıterını alkışlayanların, aradan zaman geçtıkten sonra aleyhte kampanya başlattıklarını soyledi Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bu noktada ozellıkle Sılahlı Kuvvetlerın de hedef alındığına işaret ederken, Turk ordusunun yıpratılmak ve parçalanmak ıstendığını de ıfade ettı. Sılahlı Kuvvetlerın Ataturkçu olduğuna değınen Cumhurbaşkanı Kenan Evren. daha sonra da "aşırı sol" unsurların faalıyetlerını anlattı Solda yasadışı orgutlenn yundışındakı tek bır komunıst partıden dırektıf aldıklarını belınen Cumhurbaşkam Kenan Evren, bu partının Ataturk donemınden berı "zehir saçmakta olduğunu" soyledi Cumhurbaşkanı Evren. sonra da bu orgutlerden bırının gızlıce dağıttığı bır broşurden bazı bolumler okuyarak oğrencilere uyanlarda bulundu PKK'nın de "Camilere gidin" diye emır verdığını soyleyen Evren, bugun Turkıyede yasadışı guçlenn ırtıcaı unsurlarla da bırleştığını belırttı Cumhurbaşkanı Kenan Evren, solda olduğu kadar sağda da devlete yonelık birtakım harekeller olduğuna dikkat çekerek. dını vecıbelerı >erıne getırmekle ırtıcanın ılgısı olmadığım, ancak bazı davranışlann ınıca>^ yol açtığını soyledı Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "gerici" denılen baa unsurların geçmışte orduyu ele geçırmek ıstedıklerını, hatta ımam hatıp okullan mezunlarırun Harp Okulu'na alınmasım ıstedıklenm, ancak bunu başaramadıklarını belırterek, bunların veni planlarının bu yıl meydana çıktığını soyledi. Evren, baa derneklerın açtıkları yurtlara çalışkan çocukları aldıklarını, burada beyınlerını yıkadıklarını soyleyerek konuşmaMnı şoyle surdurdu "Bunlan alıjor, yetiştiriyor, beyinlerini yıkıyorlar. Okula gidiyorlar, orada da çok çalışkanlar. Zaten sınıfım geçmedi mi yurltan alıyoriar. Aynca ı>i yetişen çocukları, universileye hazıriık kursları gibi kurslara gonderiyorlar. Askeri liselerin imlihanlanna sokuyorlar. Bunlann çogu kazanmış. Kara Kuvveilerinin uç tane lisesi var. Bir de denizcilerin lisesi var. Bugune kadar. verecegim rakam bayağı korkunçtur, bu okullara toplam 813 lalebe yerieştirilmiştir bu şekilde. Fakat bu çocuklardan bazılan okullara girdikten sonra bakmışlar ki, kendiierine anlatılan gibi değil. clini eteğinı çekmiş obur taraflan. Yani kendilerini yetiştiren. cumartesi pazar gunleri Fılanca yere geleceksin dedikleri yerlere gitmemişler, alakayı kesmişler. Bir kı>mı hâlâ daha orada irtibalını devam eltirnrıış, bunlardan bugune kadar 44 kişinin ilişigi kesilmiş." Cumhurbaşkanı Evren. 51 aılenın de boyle oğrencılen okullardan geri vekıığını anlatarak, sonucta 96 kışının okulla ılışığının kesıldığını, ancak dığerlerının hakkında henuz "bir şe> olmadığını" ıfade ettı Cumhurbaşkanı Kenan Evren, daha sonra sozlennı şoyle surdurdu: HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 YASADIŞI GÜÇLER VE İRTİCA Cumhurbaşkanı Evren, Çukurova Universitesı'nde oğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, "Bugun Turkiye'de yasadışı guçlenn irticai unsurlarla birleştiğini" belirtti. "Peki >urt yapıyorlar bugun. Ni>e yapıvorlar? Valana. millete hi/mel dıve mi yapıyorlar? Yok. 1015 sene sonra bu çocuklar ordunun muhlelif kademelerini ele geçirecek. Kimisi boluk, kimisi tabur, kimisi alav komulanı... \e bir hareketle orduyu ele geçirebilnierse. memleketi de ıstedikleri rejime surukleyebilecekler. Şimdi soran m size bu yapılan ış dını inanç mıdır. dini ibadel midir, yoksa hıyanet midir? kimilerıne sorarsanız, vatanına milletine dınine baglı ınsan yetiştirıyoruz dıyeceklerdir." Cumhurbaşkanı Evren, 12 Evlul oncesınde bazı "ulelerın anarşı ve terorden korkmalan nedenıvle bu yurtlara çocukiannı yerleştırdıklerıne de işaret ettı ve bu çabaların bunlarla da kalmadığını soyledi Evren yurt çapında bırçok vaızın "kan kustugunu" bunlann Dıvanet İşlen'nın belırledığı vaazları vermek verıne, ırtıcalen konuştuklarını anlatıı Daha sonra Adana'da uzun suıj muftuluk yapmış, Almanya'ya gıderek Turk vatandaşlığından çıkarılmış. "adım vermek istemediği bir kişinin" vıdeo kasettekı konuşmalarından ornekler veren Cumhurbaşkanı E.ren, bunlann serıat kanunları ıstedıklerını ve Ataturk'e duşman olduklarını ıfade ettı Cumhurbaşkanı Evren, konuşmasının bu bolumunde oğrencilere, "Hep Ataturk'e çatıyor, bana çalmıvor. Ben de kendi kendimden şupheİeneceğim, acaba benı de kendilerınden mi sanıyorlar? Bu konuşmadan sonra bana da çataıiar ' dı>erek espn yaptı Evren, sozlerını "Turkiye'de de bunlan dinleyenler var. O halde nasıl deriz ki Turkiye'de irtica yoklur. İrtica vardır. Bir tane de olsa Turkiye'de irtica yoktur diyemeyiz. Yarsa bir tane, vardır Yoktur olmaz" bıçımınde surdurdu Vı leo kasetten verdığı orneklen surd ıren Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bu kışılenn, "Topragın altı uslunüen daha havırhdır, devlel idaresi baykuşlann elinde" dedıklerını ıfa de eltı ve bu kışılenn kendısım ve devleti jonetenlerı "baykuş" yaptığını, şeriat kanunlarını kaldıranların, Kemalistlerın cehenneme atılacaklannı soyledığını de belırterek bunlan "okumuş cahiller" bıçımınde nıleledı Sozlerının bu bolumu alkışlarla karşılanan Cumhurbaşkanı Evren, bu kışılenn eğer Kemalıstlerden ve onlarla bır olanlardan kendısım de kastettılerse, "Kemalıstleıie cehenneme gılmeye razı olduğunu" belırltı Evren, aynı kışılenn TBMM uyelerını de "beyinsiz" bıçımınde nıteledıklerını belırterek on sıralarda kendısım dınleyen mılletvekıllen SHP'lı, Cuneyt Canver. ANAP'lı Vılmaz Hocaoglu, Erdal Ourukan'a dondu \e "35 beyinsiz dedigıne Millet Meclisı uyelen de dahildir" dıye konuştu Bu kışılenn ınsanları bır "yaralık, mahlukat" olarak nıteledıklerıne de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Turkiye'de Suleymancıların da taraftarlan olduğunu soyledi Evren, bu kışılere gore "Peygamber zamanında neyse, her şey in dunya vıkılıncaya kadar oyle kalması" goruşunşekilcilikle alakası yok. Onu anlatamamışız. Muslumanlık manevi kuvvettir" dedı Muslumanlığın zorluk değil, kola>lık getırdığını de belirten Cumhurbaşkanı Evren, bu kışılenn Alaturk'u "K.Deccal" bıçımınde nıteledıklennı ve Muslumanları kırıp geçırmekle suçladıklannı anlattı Ataturk'un memleketi bu kışılerden kurtarmak ıstedığını belirten Evren, "Bunlann ozlemleri bıtmedi. bitmeyecek. Bunlan cesaretlendiren dunyada \e çevrede bazı olaylar oldu, bunlara cesarel veren olatları bili>orsunuz" dedi Kenan Evren, Turkıye ıçın komunizm ne kadar tehlıkelı ıse laıklıkten uzaklaşma ve gerıye gıdışın de o kadar tehlıkelı olduğuna dikkat çekerek. "Dış siyaseı gibi, ben burada butun partilerin bu lehlikeler karşısında birleşmelerini istiyorum. Bazı durumlar vardır kı bunlarda birieşilmelidir. Bunda iklidar muhalefel de olduğunu da belırttı ve sozu kılık kıyafete de getırerek "Muslumanlıgın Mahkemesı'nın dıne kufredenın c z.ılandırılması hakkındakı yasayı nıye ıpial cıtığının sorulduğunu anlattı Lvicn, bu yasada "semavi dinler" denılüığını, oysa Anayasa Mahkemesı1 nın goruşune gore, başka dınlere de bu yasada yer verılmesı gerektığını belırterek, bu >asanın duzeltılerek yenıden çıkarılacağını anlatıı Cumhurbaşkanı Kenan Evren, sozlerının sonunda gericilik ve komunızmın işbırlığı ıçınde olduklarını da ıfade ettı, ancak zamanla bazı şevlerın değıştığını soyledi Evren, bır sosyalıst devletin yetkılısı ıle olan goruşmede, ozel oto sahıbı olanları Lenın'ın canlanması durumunda asacağını soyledığını, bunun uzenne bu vetkılının de kendısıne "Haklısınız" dedığını belırttı Evren, sosyalıst ulkelerin bıle değışım ıçınde bulunduklarına işaret ettı M. Ali Aybar: Demokratik rejimde isteyen başını örtebilir Haber Merkezi Turkıye Işçı Partısı ve Sosyalıst Devnm Partısı eskı Genel Başkanı Mehmet Alı Aybar, demokratık rejimde başını örtmek ısteyenın örtebıleceğını belırterek, "ortunmek ya da ortunmemek duşunce ve inanç ozgurlugune dayanan davrantşlardır" dedı. Aybar, ırtıcanın "gericilik" demek olduğuna da de ğınerek, "gericüik faşist inançlardan da kavnaklanabüir, tutucu gelenek ve goreneklerden de" göruşunu savundu Aybar'ın bu konuda yaptığı açıklama şoyle "Muslumvn. şeriat devleline inanır. tslama gore devlet, din devlelidir. Devletin başı, hem başimam. hem dini liderdır. Universiteli kızlanmızdan bir kesimi başortu ortuyorsa, bu, kendilerinin bileceği bir işlir. Demokratik rejimde buna kanşılamaz. Çunku ortunmek ya da ortunmemek, dıışun >e inanç ozguriugune dayanan davranışlardır. Sayın Cumhurbaşanı, Turkiye'de 'irtica vardır' buyuruyoriar. İrtica gericilik demek. Gericilik ise, dinden kaynaklanacagı gibi. faşist inançlardan da kaynaklanabilir. Tutucu gelenek ve goreneklerden de... Bununla iki yoldan mucadeie edilebilir Birincisi. halkın maddesel yaşam koşullan iyileştirilerek; eğitim yaygın hale getirilerek >e sivil lopluma yani her işte halkın soz ve karar sahibi olmasına işlerltk kazandınlarak mucadele rdilir... Bu birinci >olda halk duşekalka çağdaş uygarlıga ulaşır. Ozgurce duşunmeyi ve davranma>ı ogrenir. Batı demokrasüerı boyle kurulmuştur. tkınci yol, 'pederşahi' joldur. Her şeyi bildigi var sayılan bir lider çıkar ve kendı olçulerine gore doğru olan şeyleri. tepeden ınme buyruklarla halka dayalmaya çalışır. Bu yoldan bir yere vanlamaz. Nitekim laiklik konusunda bir vere vanlamadığı. başortusu olayıyla bir kez daha kanıtlanmıştır. Demokrasiye ne bu> rukçu yonetimlerfc, ne de ozgurlukler sınırlanarak varılabilir. Demokrasinin vazgeçilinmez ogeleri ve ilkeleri vardır. Ornegin, duşun ve inanç ozgurluklerinin sınırsız olması gibi... Demokrasıde her duşunce serbesttir. Ancak devleti zor kullanarak ek gecirmek için orgutlenmek, silahlanmak yasaktır. \ma bunu da goruş olarak açıklamak serbesttir. Nitekim Batıda şiddel uzerine pck çok kitap yazılmıştır. Evet, demokrasinin "bize goresi' olamaz. Oysa Sayın Evren, bir konuşmasında, her toplumun kendine ozgu demokrasisi olduğunu soylemişti. Hatta İngillere'nin yazılı anayasası bulunmavışını adeta kuçumser bir edayla belirtmişti. Bizde laiklikten ilk odunler çok parti rejimine gecilmesiyle bundan 40 yıl once başladı. Oy avcılığı için halkın din duygulan somunıldu. Bunu sadece demokrallar degil, Halk Partililer de yapiılar. Ornegin Nihat Erim, Bursa Muftusu'ne konuşma yaptırdı. seçim propagandası sırasında. Sayın Evren de bir ramazan gunu halka yaptıgı konuşma sırasında su içmek geregini duyunca, "Biz seferi sayılınz" diverek. din ogretisinden kavnaklanan bir mazeret bulmuştu. tlerlemeyi, doğruyu, guzeli halk benimsevecek; demokrasi boyle olur. Kaldı ki halk benimsemezse tepeden inme buyruklar 40 yıl sonra geri teper, başortu konusunda olduğu gibi. Ordu, demokrasiyi mudahalelerle raya oturtamaz. Çunku demokrasi ogretisiyle askerlik ogretisi taban tabana zıttır." olmaz" diye konuştu Bu gıbı kışılenn vavaş yavaş bu du rumlara geldığını, 1968 vılında bu tur hareketler başladığında, "Vollar yurumekle aşınmaz" denıldığını so\lcven Cumhurbaşkanı Evren. yollar^n sonra "tıkandığını, barikatlar kuruldugunu" belırttı Cumhurbaşkanı Evren, bunda onlemler alınmadığı takdırde ateşın bacavı saracağı nı ve evın yanacağını, "bu evin de Turkhe olduğunu" so>ledı Bu tur hareketlerı gecekondulara da benzeten Cumhurbaşkanı Kenan Evren, gecekonduların az ıken yıkılabıleceğını, ancak kanunen yasak olan bu bınaların savılarının artması durumunda hıçbır şev >apılamayacağını, hatta af çıkacağını v urguladı Ev ren, sozlerının burasında "aydın din adamlarına" da çağrıda bulunarak bu gıbı kışılerle ve ırtıcalen vaaz veren hocalarla mucadele etmelerını ıstedı "Şimdi geliyorum kadınların ortunmesine. Ben bu işe girmeyecektim. Ama konu oraya geldi" dıverek başortu sorununa da değınen Kenan Evren, "700 Sene evvel yaşamış bir din adamı olan Mevlana Celaleddini Rumiden " ornek vereceğını sovledı Mevlana'nın, bır kadının gıysısının altına ekmek saklaması halınde ekmeğın çok bol olsa da, yollara dökulse de hatta kopekler bıle vemeseler, ınsanların o saklı ekmeğı gormek ıste>eceklerını soyledığını anlatan Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "sen ne kadar kadına gizlen diye emir >enrsen. onda gorme ve gorulme isteğinin o kadar artacağıru" soyledı Evren kendısının ortunme olavının nasıl ortaya çıkuğını ve hangı koşullarda olduğunu ızah etmek durumunda olmadığını, ancak bunu oğrencılenn hocalanndan sorabıleceklennı behrtıı ve bugun kadının Musluman olmasının sankı onunmesı demekmış durumuna getınldığinı anlattı Cumhurbaşkanı Kenan Evren daha sonra vurdun bazı verlennden telgraflar aldığını, en çok Gazıantep1 ten gelen bazı telgraflarda Anayasa Alkışlarla bıten konuşmasından 'onra, Çukurova Unıversıtesı Merkez Kafeteryası'nın akademık personel ıçın aynlmış olan bolumunde Cumhurbaşkanı Evren, oğrencılerle bırlıkte yemek yedı Yemekten sonra buradan çıkmak uzere olan Evren'e bır grup turbanlı oğrencı, dılekçe vermek ıstedı Evren, turbanlı oğrencılen gorunce merdıvende dığer oğrencılerle bırlıkte foıoğraf çektırdı, daha sonra da arka kapıdan cıkarak arabasına bındı. Bundan sonra da Hukuk Fakultesı oğrencısı olduğu belırtılen bır turbanlı oğrencı ısrarla elınde bulunan dılekçeyı Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e vermek ıstedı Ancak çevredekı görevlıler buna ızın vermedıler KAFALARI EZİECEK Oğleden sonra Ceyhan'a gıden Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Adlıye bınasından halka hıtap ederek, Çukurova Unıversıtesı oğrencılenne "gelecegin teminatı olduklarını, memleketi eski durumlara duşurenlerin hain planlar kurduklarını anlaltıgını" soyledi Evren şoyle konuştu•'Sabahlevin genclere hitap ettigim gibi Turkije've komunizm getirmek veya şeriat guçleri gelirmek ıçın ugraşanlar vardır. Fakal bunlar muvaffak olamayacaklardır. Boşuna da uğraşmasınlar bu millet onlara bu fırsatı vermeyecektir. Ben o guçtere buradan seslenmek istiyorum. Doğru yolda gitsinler. Bu milletin sesine kulak versinler. Bu milletin istemediği seyleri yapmak mumkun değildir. Onun için bu şer guçler, bu şer girişimlerine bir an evvel son >ersın. Sona erdırsinler. Yoksa bir zaman gelecek onlann da kafası ezilecektir. Bunu millet yapacaktır." Daha sonra Devlet Hastanesı ve Ceytaş Tekstıl Fabrıkası'na gıderek ıncelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e Cevhan Beledıye Başkanı Mahır Bovdak tarafından "hemşerilik beralı" venldı Gecevı Adana'da geçıren Cumhurbaşkanı, bugun oğleden sonra askerı bır uçakla Ankara'ya donecek EVREN'E TEPKİLER Inönü: Laikliğe sahip çıhahtn D Y P : Başını örtmek kişinin arzusuna bağlı. DSP: Laikliğe karşıtlığın kökeni 82Anayasası ANKARA (Cumhurivet Burosu) Cumhurbaşkanı Kenan E\ren'ın Adana konuşmasında ıktidar \e muhalefete yaptığı "irtica konusunda işbirliği yapılması" cağrısı, siyası parti temsilcilerı tarafından değerlendırildi. SHP Genel Başkanı Erdal tnonu, laiklik ilkesini korumanın anayasa gereğı olduğunu hatırlatarak, laikhğe aykırı da\ranışların ıncelenmesi için TBMM'ye bir araştırma onergesı vereceklerini soyledi. ANAP Genel Başkanı Yardımcısı Şukru Yurur, "Çağdaş giyimin ne olduğunu gordukten sonra goruşlerini açıklavacaklannı" belinirken, DSP Genel Sekreterı Nuri Korkmaz da laikliğe aykırı gelışmelerın kokeninm 1982 anayasasında yattığını soyledı. SHP Genel Başkanı Erdal İnonu, Cumhurbaşkanı'nın ırtıcaya karşı partılerın ışbırlıği çağnsını değerlendırirken, "Demokrasimizin yerleşmesi ve gelişmesini guvence altına alacak en onemli etkenlerden biri, iktidar ve muhalefetin laikliğe birlikte sahip çıkmalandır" dedı Inonu, TBMM'de laikliğe aykırı davranışlar konusunda bır araştırma onergesi verceklerinı bildırdi. KOKEN 1982 ANAYASASI'NDA DSP Genel Sekreterı Nuri Korkmaz da, iç polıtikada laiklikten odun verıldiğı, şeriat duzeni ıle yonetılen ulkelerin kulturlerini Turkiye'ye sokmalanna ve yaymalanna goz yumulursa, doğal olarak bugunku noktaya \arılacağını belırterek, şunları soyledr "Laikliğe a>kın gelişmelerin kokeni 1982 Ana>asası'nda yatmaktadır. Anayasada laikliğe aykırı davranışlara açık kapı bırakanlar, şimdi bunu nasıl onlevecekleri konusunda telaşa duştuler. Laikliğe aykırı gelişmeleri onlemek için başta anayasa olmak uzere etkin ve koklu tedbirler almak gerekir. Son gunlerde tartışılan turban konusu yalnızca bir goruntu, bir bahanedir. Asıl amaç, laikliği ortadan kaldırmaktır." DYP: KİŞİNİN ARZUSUNA BAĞLI DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Diilger, dun turban konusuna ilişkin bır açıklama yaparak "Başını örtmek veya ortmemek, tamemen kişive ve arzusuna bağlı bir husustur. Bunua ne laiklik ne de irtica ile Ugisi vardır" goruşunu savundu Dulger, açıklamasında isteyen oğrencinin başını ortmesinden, isteyen oğrencinin başını örtmemesinden yana olduklarını kaydederek şu goruşlere yer verdı: "Başın örtulu olmasmdan veya olmamasından hareketle, kişinin Musluman olduğu veya olmadığı hakkında kimse hıikum verme yetkisine sahip değildir. Başını orteni Musluman, ortmeyeni Musluman değil diye vasıflandırmak, dini inançianmıza da u>gun duşmeyen bir tefrika, bir avnlık yaratmaya vesile olur. Meseie bir kıyafet konusudur. Başını ortme veya ortmemeyi vesile sayarak, genç kızlanmızın eğitim yapma imkânlarını kısıtlamak ve zora sokmak buyuk vebaldir. İsteyen başını ortmeli, isteyen ortmemelidir." Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın Çukurova Universitesi'nde yaptığı konuşmayı salonda izleyen SHP Adana Mılletvekilı Cuneyt Canver, "Bence Sayın Evren, veni mudahalelerin doğabileceğine işaret etti" dedı. Adana burosunun haberine gore, Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını "kapsamlı ve doyurucu" bulduğunu belirten Canver, "Evren'in, sozlerine, turbanın Turkiye'nin onemli bir meselesi olmadığını soyleyerek başlaması ve ardından başka şevlerden bahsedeceğini soyleraesi, geri adım attığı izlenimini uyandırdı" dedı. Demîrel: Başörtüde (Baştarafı 1. Sayfada) rencinin başortiısune ideoloji bulaştırmanın \eya başortusunde ideoloji aramanın her ikisi de >anlıştır"diye konuştu. Demirel ıle goruşen oğrencıler turban vasağının kalkması için çeşitlı makamlara telgraf çekerken kımlıklennın alındığım ve kimlik tespıtı yapıldığını belirterek, "Fişlenmeden hak aramanın, bir yolu yontemi yok mu?" diye sordular. Oğrencıler, devletin vatandaşın fedakârlığı, sempati ve sevgısıyle ayakta durduğunu \e varlığını surdurduğunu kaydederek, turban yasağının devlete kırılmalanna neden olduğunu vurguladılar. Demirel ıie oğrenciler arasında şu konuşma geçti: "OĞRENCILER Turban yasağını kınamak amacıyla dunden berı açlık gre\ı >apıyoruz. Turkıye'nın uzun sure başbakanhğını yapmış, siyası hayatında onemli rol almış ve hızmetlerı geçmış bırısı olarak, her ne kadar bugun ıçın resmi bır mev kıde bulunmuyorsanız da, bu konuda açıklama yapmanızı, \ardımcı olmanızı dılıyoruz. DEMİREL Başını bağlamamn veya açmamn irtica ıle bır alâkası yoktur. Bu, kıyafet meselesidır. İsteyen başını bağlasın, isteyen açsın. Bunun devlet meselesi halıne getirılmış olması uzucudur. Başını bağlamış olmanın Muslumanlığın ışareti, açmış olmanın ıse Musluman olmamanın ışareti gibi gostenlmesi de yanlıştır. Ustune basa basa soyluyorum. Oğrencinin başortusune ideoloji bulaştırmanın veya başortusunde ideoloji aramanın her ikisı de yanlıştır Ben diyorum kı, Anadolu kadınının yuzde 80'ı başını bağlar. Bu universitelerde okuyan kız oğrencılenn de başını bağlamaları veya bağlamamaları serbest olmalıdır. Buna devletin karşı çıkmasını gerektıren bır durum orta yerde yoktur L'marım kı bugun yapılacak toplantıda da bu ıstıkamette bır karar çıksın. OĞRENCİLER Boylesı bır şeyle uğraşmayı çok basıt goruyoruz. Ortaokul bile değil, unıversitede başortuyle uğraşmayı çok basıt goruyoruz. Başortunun irtica propagandasına bayrak yapılmasına da karşıyız. Bu propaganda doğrultusunda karar alıyoriar, devlet vatandaşın fedakârlığı, sempatisı, sevgısıyle ayakta durur, varlığını surdurur. Haklarımıza mudahaleler devlete karşı kırılmanııza neden oluyor DEMİREL Hayır. devlete karşı kınlmayın Devlete, millete karşı kımse kırılmasın Bu, durup durduğu yerde ortaya çıkmış ve Turkiye'nin baş meselesi halıne gelmış gorunuyor. Bu meseleye, öfkeyle veya birtakım onyargılarla bakarak değil, ama ısteyenin istediğı gibi gıyinme hakkının bulunduğunu kabul ederek yaklaşmak gerekecektır Umarım kı kısa zamanda boyle bır olay ortadan kalkacaktır OGRENCİLER Geçenler de arkadaşlar değışık makamlara telgraf çcktıler. Teigraf çekerken okul kimliğını kabul etmevip, nufus cuzdanı ılekınılık tespitı yaptıar. Bız dun bır gırışimde bulunduk Gazetecıden çok polis geldı. Kımlık alıyoriar Acaba dıvoruz, boyle fişlenmeden hak aramanın bır yolu yontemi yok mu? DEMİREL HaK aramanın yolu yöntemı var Hak aramak kadar kışının azız ve mubarek bir temel hakkı yok. Hak aramaya mudahaleler oluyorsa o \anlış Yanlışlara bakarak doğruları zedelemeyın çocuklar Mesela dılekçe hakkı anaşasal hak Edebe aykırı bır şey yoksa, telgraf çekmenin yasaklanması veya onlenmesı fevkalede yanlıştır Dılekçede masumane birtakım talepler varsa, bu hakkı ıhlal etmek suçtur. Dılekçe hakkını ihlal etmek, hak aramanın yollannı tıkamak suçtur. Bır de fişlenırım korkusuna kişı sokulabılıyorsa, bu da henuz Turkiye'nin korkulardan kurtulmadığını gosterır. Bu korkulara kapılmayın. Bunlar yanlış, yanlışa bakarak umutsuzluğa duşmeyin. Boyle bır şey olmuşsa devlete millete kusmeye hacet yok ÖĞRENCİLER Sınıfımı zın uçte bırı bayan oğrenci ve bunlann çoğunluğunun başı kapalı. Çekıp gıderız dıyorlar DEMİREL Başını açtı, orttu diye eğer bızım çocuklarımız, kızlarımız okumaktan alıkonulursa çok buyuk vebal var Yalnız, burası bızim memieketımız, biz kendi meselelerımızı kendımız çozerız Bu gibi şey lerı çok buyutmeyın. Bır ıdarı kararla bu hale gelmiş Bu kararı alanların bunu duzeltmesı, makul, mantıklı bır yola oturtmalan beklenır. Bu da jarttır. Tekrarlıyorum, başını bağlamak veya çozmenın irtica ıle bir alakası yoktur Kıyafettir. Esasen laıklığın ihlali ile de bır alakası yoktur Laıklık. baş bağlanınca zedelenen bır şey değildir." UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Bazı Lslaııı ülkeleri başörtüyle uğraşıyor SİİRT (Cumhurıyet) İran radyosu, dun sabahki yayınında Humeyni'nin halefi olarak kabul edilen AyetuUah Montezari'nin başortu sorununa değinerek, "küfre karşı cihat" çağrısı yaptığını duyurdu. Pakıstanlı Şıı ve Sunnı temsılcilerle oğretım uyelerınden oluşan Islamı partılerın sorumluları Iran'a gelerek, Kum kentınde Ayetullah Montezan ile bır goruşme yaptılar. Montezari, goruşmede Islam ulkelennden bazılarında başortusuyle uğraşıldığını belirterek, böyle koşullarda, bilim adamlarmın gore\ının çok ağır olduğunu bildırdi. Montezari, konuşmasını şoyle surdurdu: "Mezhep, kavim ve dile bağlı aynlıkları bir kenara bırakın, Islami vahdetin oluşturulması, inançsızlara karşı tek safta toplanılması, İslam duşmanlarının, kendi topraklarımızda şerefimizi ve servetimizi yagmalamamalan için bilim adamlarının, Musluman aydın ve yazarların safları uyandırması gerekir." îran'dan tepki: Cahit Külebi İÇİ SEVDA DOLU YOLCULUK 770 Iıra (KDV ıçmde) Çağdaş Yaymları Turkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlutstanbul KARftCAN Yayınevimızin duzelti servısinde çalıştınlmak üzerc deneyımlı düzeltmenler aranmaktadır. Randevu ıçın tel 511 42 65 Şebekemı kaybettım. Hukumsuzdur. LEYLA BAŞAR ya arkasını çevirır veya yere oturarak yumulur Bu tavrın mana ve medlulu (kanıtladığı) nedir? Efendller, medeni bır millet anası, Tiillet kızı bu garip şekle, bu vahşı vazıyete girer mP Bu hal milletı çok gülunç gösteren bir manzaradır Derhal tashihı (düzeltılmesı) lazımdır. 24.8.1925 tarıhınde Kastamonu'da yaptığı konuşma da şöyle Butun Türk ve Islam âlemıne bakınız Zıhınlerı medenıyetin emrettıği şumul (kapsam) ve teallıye (yukselme) uymadıklarından ne büyük felaket, ıstırap ıçindedırler Bızım de şimdıye kadar gen kalmamız ve nihayet son felaket çamuruna batışımız bu yuzdendir.{..) Medenıyet öyle bır kuvvetli ateştir ki, ona bigane (yabancı) olanlan yakar ve mahveder. Ataturk'un 28.8.1925 tarihınde İnebolu'da yaptığı konuşma ile bugünün "türban konusunu" karşılaştırın ve Turkiye'nin nereden nereye getınldığinı ıçıniz sızlayarak düşünun: Arkadaşlar, Turan kıyafetinı araştırıp ıhya etmeye (canlandırmaya) mahal yoktur. Medeni ve beynelmilel kıyafet bızim için cevherı, mılletimiz için layık bır kıyafettir. Onu ıktısa (giyme) edeceğız Ayakta ıskarpin veya potın, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve bıttabi bunlann mutemmımi (tamamlayıcısı) olmak üzere sıpen şemsli serpuş (güneşlıklı başlık) bunu açıkça söylemek ısterim. Bu serpuşun ismine şapka denır. Redingot gıbı, bonjur gibi, smokin gibi, frak gibi.. İşte şapkamız dıyenler vardır. Onlara diyeyim ki çok gafilsiniz ve çok cahilsiniz ve onlara sormak isterım: Yunan serpuşu olan fesi gıymek caiz olursa şapkayı gıymek neden olmaz ve onlara, bütün millete hatırlatmak isterım kı, Bızans papazlarının ve Yahudı hahamlarının kısveı mahsusası (özel gıysileri) olan cüppeyı ne vakit, ne için ve nasıl giydiler'* "Ataturk ınkılapçılan"r\a yıne Ataturk'un 2a91925 tarihınde Bursa'da yaptığı konuşmadan bır bolüm sunuyoruz: Arkadaşlar! Bır zamanlar bu milletin başına fes gıydirebilmek ıçın şeyhüHslamlar tebdil olundu (değiştirıldi). Fetvalar çıkarıldı. Şayanı mahmidettir ki (övülmeye değerdır ki) bugün mılletimiz böyle hissiz, biimane (inançsız) bımantık (mantıksız) vasıtalann hıçbirine arzı iftikâr (gereksinme duymuyor) göstermiyor.. Bugün, Ataturk'un kurduğu layik cumhurıyette genç kızlarımız universitelerde "çağdaş kıyafef' ile öğrenim yapsınlar diye dısıplın yonetmelıklerıne ceza yaptırımlan konulması, nereden nereye gelındığını göstermektedir. Bu bir sonuçtur. Bu sonucun elbette birçok nedeni vardır Bu nedenlerin başında da ozellıkle 12 Eylül dönemınde, gençlığın bir kesimıne baskı uygulamak, ötekı kesimini de "Türklslam sentezı" adı verilen bır ideoloji ıle yetıştırme planları yer almaktadır. Bugün birçok rektör ve dekan, Türkİslam sentezı ideolojisını yayan "Aydınlar Ocağı" adlı derneğin üyesıdirler. Universitelerde ınkılap tarıhi dersleri, "Ataturk milliyetçiliğı" kavramını Marksızm ıle özdeş sayan bır"kadro" tarafından okutulmaktadır. TRT, "Türklslam sentezi" görüşünün başlıca yayın organlanndan bıridır. Devlet bürokrasisinde köpru basları, ımam hatip okulu çıkışlı memurlarca tutulmuştur. Millı Eğitim Bakanlığı'nca tarıkat yaymları okullara "tavsıye" edilmektedır Zorunlu din derslerınde din devleti propogandaları yapılmakta, "bırader vakıflan" aracılığı ıle "Islamcı gençlik kuşağı" yetiştırilmektedır. "Türban konusu" bır sonuçtur. Bu sonuç, doğrudan doğruya yasaklı ve kısıtlı demokrasinin pek de "turfanda" sayılmaması gereken bır acı ürunüdür. 12 Eylulden bu yana Ataturkçülük adına, söyler mısınız ne ekıldı ki bugun ne bıçılmek tsteniyor? Atatürk'u özüyle, sözüyle savunabılmek için yasaklı demokrasıye bel bağlayan "ınkılapçı" değil, özgutiükçu ve çoğulcu demokrasiyi savunan "devrımcı" olmak gerekir; devrımci!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle