Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLERÎN DEVAMI 7 OCAK 198: Türban ve Ötesi... (Baftarafi 1. sayfada) Türbana mak kadar, başı açık gezmek de serbesttir, serbest kalmalıdır. Isteyen pala bıyık, isteyen de Sayin Necmettin Erbakan gibi modernize badem bıyık bırakabilir; kimi topsakalla dolaşır, kimi de o topsakalın ardında "irtica"nın çenesini görür... Olabilir. Bu açıdan baktığımız zaman üniyerşite ve yüksek okullardaki bazı kız öğrencilerimizin türbanla derse girmelerini önemsemiyoruz. Bir siyasal eylem içinde de bulunabilirter; bir rektörümüzün deyişiyle "ideotojik sinyal" de veriyor olabilirler. Belırlı kamu yerlerinde giyim kuşamın şu ya da bu ölçüde makul kurallara bağlanmasını da yadırgamıyoruz. Ancak türbanla ilgili yasakların gerçekte arka plandaki bazı güçlerin işine yarayabileceğini düşünüyoruz... • ilhan Selçuk'un yerinde deyişiyle, türban "cim karnında bir nokta"d\r. Bu konuda kopanlmakta olan fırtına, sanıyoruz, devlet ve toplum düzeninde gerçekten "irtica" isteyen kimi karanlık güçleri şu günlerde hayli keyiflendiriyor olmalıdır Bugün, bazı genç kızlarımız derse türbanla girsinler mi, girmesinler mi, bu tartışılıyor. Lütfen biraz ciddi olalım; çünkü işin özü başkadır. Atatürk devriminin gerçekten bilincinde olanlar, asıl laiklik karşıtı güçlerin devlet içindeki tırmanışından tedirgindirler. Eğitim ve öğretim alanında laikliğe aykırı bir altyapının öteden beri hızlı oluşumundan kaygılıdırlar. Kuran kurslan ve imam hatip okullarının bir devlet politikası olarak yıllardır gereğinin üstünde nasıl çoğaltıldıklarını görmektedirler. İlk ve ortaöğretimde din dersinin 1982 Anayasası'yla zorunlu kılınmasının laik düşünceye indirmiş olduğu darbenin acısını çekmektedirler. İlk ve ortaögretimde ders kitaplarına bir zamanlar egemen olan laik anlayışın nasıl gittikçe kemirildiğini ibretle izlemektedirler. Devletin radyo ve televizyonundan yapılan bazı antilaik yatırımların da gayet iyi farkındadırlar. Bir yandan laiklik ilkesinin, devtetin ulusal eğitim politikasında çiğnenmesine göz yumacaksın; siyasal çıkarlann yüzünden islami akımların gelişmesine tolerans göstereceksin, bunları yaparken, "sola karşı duvar" çektiğine de inanacaksın; sonra da kalkıp "türbanla derse girilmez, laiklik etden gidiyor" diye feryat edeceksin... Gülerler adama. (Baştarafı 1. Sayfada) vanldı. Üniversitelerarası Kurul'da bu ilkelerin ele alınması ve üniversitelere bildirilmesi bekleniyor. Başkentteki yetkili kaynaklar, universitelerin belirlenen ilkeler çerçevesinde serbest olacaklarına işaret ederek, vaıılan bu karar ışığında "türban yasağı" konusunun bazı kasıtlı çevrelerce istismannın da önleneceğini belirtiyorlar. TÜRBAN GENELGESt YÖK Başkanı Ihsan Doğramacı'nın, universitelere gönderdiği "türban genelgesi" dün rektörlüklere ulaşmaya başladı. Genelgede, çağdaş kıyafet ve görünüm dışında olanlann başlangıçta aydınlatma ve telkin yoluyla bundan vazgeçmelerinin sağlanması, ısrar etmeleri halinde disiplin yönetmeliği uyarınca haklannda işlem yapılması isteniyor. İhsan Doğramacı'nın 24.12.1986 tarih ve GS38/23574 38/23574 sayılı genelgesi şöyle: "Yüksek öğretim kurumlannda ögrenim gören kız öğrencilerin başlannın açık olması esas olmakla beraber kurum içinde modern bir şekilde türban kullanabilecekleri gorüşü Yüksek Öğretim Kurulu tarafından 10 Mayıs 1984 tarihli toplanuda benimsenmiş ve durum reklörluklere bir genelge ile bildirilmişti. Kız oğrenciferin çok buyuk bir çoğunluğu yüksek öğretim kunımlanna başlan açık olarak devam ettikleri halde kuçük bir azınlığın kullandıklan türbanın saç ve başlannı tamamen kapatan bir ortü biçiminde olduğu müsabede olunmaktadır. Türban ile ilgili gorüşümüzün yanlış yorumlara yol açtığı, özeliikle son aylarda kız öğrencilerin yönetkilere karşı başJannj tamamen kapatan örtünün türban olduğu yolunda ısraıiı iddialarda bulunduklan ve böylece modern ve Batılı anlamdaki türbanın dahi suiistimal edilmekte olduğu tespit edilmiştir. Ote yandan kız öğrencilerin başlannı örttükleri örtülerin aynı renk ve biçimde olması bu kıyafetin bazı ideolojik akımların simgesi olabileceği izlenimini oluşturmaktadır. Açıkianan bu sebepler ve yanlış yorum ve uygulamalan onlemek amacıyla modern bir şekilde türban kullanmaya izin veren 10 Mayıs 1984 tarih 84.35.527 sayılı karanmız yühirlükten kaldırılmış ye Yüksek Öğretim Kunımlan Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 7. maddesine aşağıdaki hüküm eklenmiştir. h) Yüksek öğretim kurumlannın dershane, laboratuvar, klinik, poliklinik ve koridorlannda çağdaş kıyafet ve görünüm dışındaki bir kıyafet ve görünümde bulunmak, Bu durumda başta rektörler olmak üzere yüksek öğretim kurumlannda görevli her duzeydeki yöneticiler ile öğretim elemanlannın başlangıçta kız öğrencileri aydınlatma ve telkin yoluyla bundan vazgeçirmelerini ve ısrar halinde Yüksek Öğretim Kurumlan Disiplin Yönetmeliği uyarınca gereğini yapmalannı önemle rica ederim." PTT Genel Müdürlüğü'nce tum PTT başmüdürlüklerine gönderilen telgrafta, Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal'a türban konusunda çekilecek telgraflann anında iletilmesi istendi. Yurt Haberleri Senisi'mizin haberine gore, PTT Genel Müdüru Emin Başer'in imzasuıı taşıyan 31 Aralık 1986 tarihli ve 22 başmüdürlüğe gönderilen yıldırım telgraf emrinde aynen şoyle deniliyor: "Türbanla ilgili Cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren, Başbakan Sayın Turgut Özal'a çekilecek bütün telgraflar gecikmeye mahal verilmeden anında intikal ettirilecektir." ÖZAL VE K.ARADUMAN Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in başkanlığında yann Çukurova Üniversitesi'nde yapılacak universite toplantısı öncesinde türban tartışması sürüyor. Başbakan Turgut Özal, dün Mersin'de konuşurken, " Ü ç dört gündür türban konusu gi POLTITKA VE OTESJ MEHMED KEMAL çıkması gerekir. (...) 1960 ihtilalinden sonra Müslümanlar sağcı olmadıklannı aniadılar. Ben de 196O'a kadar sağcıydım; daha sonra kendi dinimi anladım. Tarikatlar 1980"den sonra yenlden ahlak okulu olan, cemaat meydana getiren bir hale geldi. Bu arada yoğun bir baskı ve saldırı altındalar tabii. Sadece tesbih çekseler, kimse atdırmaz. Cumhuriyet de bunu istiyor zaten. Ama ben insan olarak çıkıyorsam, kendi inancımdan kaynaklanan davranıslar koyuyorsam ortaya, hele bunlar politik btrterdhe dunüşuyorsa, o zaman baskı afana alınıyorum. Ben bugün menfaatim gerektiriyor diyerek bir şey yapabilirim; ama Allarfın emridir diye bir şey istersem 163ten mahkum o/urum." (Yeni Gündem, Sayı: 43, Sayfa: 1617.) İslama ddnük bu görüşler son derece yalın biçimde dile getirilmiştir. islamın demokrasiyte, liberalizmle, rasyonalizmle hiçbir ilgisi olmadığı doğru olarak vurgulanmaktadır. îslamın "demokrat" olmadığı belirtilirken, "Mesela başı açık gezemez Müsluman kadm; aiırsın cezaJandırırsın" deniliyor Hayatta Kuran'ın yol göstericiliğine inanılıyor; fakat bu inançtan kaynaklanan davranışların "politik tercine dönüşmesi" durumunda, devlet baskısının uç verdiğine işaret ediliyor ve deniliyor ki: "Allarfın emridir diye bir şey istersem 163ten mahkum olurum." Bu inanç ve düşüncelere kesinlikie karşıyız; ama aynı zamanda saygılıyız. Bu tarz bir dünya görüşü ile sonuna kadar mücadele etmeyi, çağdaşlığın bir gereği sayanz; ama aynı zamanda insanların sadece bu inanç ve düşünceleri yüzünden baskı altına alınmalanna, hapsedilmelerine karşı çtkmayı da demokrasi anlayışımızın bir uzarrtısı kabul ederiz. Fıkirter serbestçe yarışmalıdır; bundan dolayı kimseye zor uygulanmamalıdır; şiddeti dışlayan ve çoğulcu Batı demokrasisinin temel ilkelerini benimseyen bütün siyasal akımlar örgütlenebilmelidir ve boy ötçüsü seçim sandığında alınmalıdır... Ancak, "başı açık gezemez Müsluman kadm; yoksa cezalandınlır" anlayışı, devlet ve toplum düzeninın temel kuralı haline getirilmeye kalkışılırsa, o zaman da orta yerde ne birey hakları, ne de demokrasi kalır. Bu husus da hiçbir zaman akıldan çıkanlmamalıdır. Bu ulkede türban giymek, başörtüsü tak Baba Bizi Kurtari.. Fethi Okyar, Serbest Fırka'yı kurduğunda vapurla İstanbul dan İzmir'e geldi. Rıhtımı dolduran, kayık ve sandallara bine rek vapurun çevresinde toplanan kalabalık, "Baba bizi kurtar!.." diye bağırıyordu. Ertesi gün alanda ya pılacak siyasal toplantıya katılanlar, Atatürk ve Ismet Paşa re simlerini yırtarak yeni Isa'ya, "Baba bizi kurtar!.." diyorlardı. Atatürk'ün zoruna giden, 'baba bizi kurtar' çığrışmaları değil de, resimlerin yırtılarak sokağa atılmasıydı. Izmir'i Yunaa dan kim kurtarmıştı? Resimleri yırtılanlar değil mi? Birkaç gün sonra kalabalık da kalmadı, Fethi Bey de... Serbest Fırka kapatılmıştı, hem de kurucusunun eliyle. Aradan 15 yılı aşkınbir süre geçti. Atatürk'ün başbakanı Celal Bayar bir parti kurdu. İzmir, siyasal yaşantımızda muhalefet kenti olarak tanınır. İzmir'e gelen Celal Bayar'a da, gene Kordon1 da toplanan kara kalabalık, "Baba, bizi kurtar!.." diye bağırdı. Baba, kimden kimi kurtaracaktı? CHP'den, yani Atatürk'ün kurduğu partiden mi? İsmet Paşa sabırlı bir adammış, 'baba kurtar seslerini sineye çekti, Bayar'a elleşmedi. Bayar iktidar oldu, tepeye çıktı, kimi kurtarabildi ki? İktidarının onuncu yılında Çankaya'da kendini almaya gelen askerlerden kendini kurtaramadı. Bayar'ın iktidarı sırasında Kayseri'de geziye çıkan İsmet Paşa'ya gene böylesi kalabalıklar, "Baba, bizi kurtar!.." diye bağırdılar. İsmet Paşa kimseyi kurtaramadı. Sadece gününü bekledi. 27 Mayıs'tan sonra İsmet Paşa başbakan oldu, Bayar'ı düştüğü kuyudan çıkardı, özgüıiüğüne kavuşturdu. Kayseri'den Ankara'ya gelirken çevresini alan kalabalık, bu kez de ona, "Baba bizi kurtari" diye bağırıyordu. Lafı uzatmayalım. Gene, 'Baba bizi kurtar' bağırtılan göklerde çınlamaktadır. Kimi kim kurtaracak, hâlâ anlaşılamadı. Babaların da kimseyi kurtardığı yok. "Âlem gene ol âlem, devran gene ol devran..." Bir işçinin, bir köylunün, bir yoksul yurttaşın nişanına olsun, düğününe olsun soluk soluğa koştuğu hiç görüldü mü? Ne gezer!.. Ama bir zengin şenliği olmayagörsün, uçaklara biner, helikopterlere atlar, büyük otellerin şık salonlarında 2530 katlı pastaları keser, elmas ve pırlanta yüzükleri takar Dört bir yana gülücükler saçar, mutluluklar uçurur. Zengin şölenlerinde yeniden yoksul çığlıkları yükselmektedir: "Baba, bizi kurtar!.." Baba, gelen felaketlerden kendini kurtardı mı ki sizleri kurtarsın?.. Şapkayı alıp hep tüymüştür. Kurtarmak hiçbir zaman aklına gelmemiştir. Şimdi alanlar boş ya, fırdolayı dönüyor. Güdümlü adamları da Isa'nın çarmıha gerildiği günden beri yükselen sesi çıkarıyorlar, "Baba, bizi kurtar!.." Baba, sizi neden kurtaracak? Şık otellerin lüks salonlarından mı, bir ehram gibi gökyüzüne yükselen 25 katlı pastalardan mı, parmaklara takılan altın, elmas, pırlanta yüzüklerden mi? Neden kurtaracak baba sizi? Sizin için demokrasi deseniz var, özgürlük deseniz var, bolluk deseniz var; bir eliniz yağda bir eliniz balda. Baba sizi neden kurtaracak? Hani 12 Eylül askerlerinden ise, onlar nasıl olsa gittiler. Tombul iktidar sahibinden mi?... O sizden daha cin gibi... Çılgın yıllarımızda askerlik kampında vakit geçsin diye poker oynardık. Konsolos Behçet diye bir arkadaşımız varcfı. Çok güzel kâğıt yapar, iyi oynardı. Başına kâğıt yaptığı kakıldıgında, "Ben bu oyunda hem batarım hem batırırım. Kâğıtlar benim komutumda.." derdi. Gerçekten hem batar hem batırırdı Behçet. Oynadığımız oyun bir gençlik kumarıydı. Behçet batsa biz çıksak, değişen bir şey yoktu. Şunlar üstünde kumar oynuyorlar, sonra da adamlarını düğünlerde, derneklerde, meydanlarda, sokaklarda bağırtarak, "Baba, bizi kurtar!.." dedirtiyoriar. YÖK ün ' universiUltn. "ÇağKufam G(ne göndermesbu turbanh öğrencilerin prctestosu sürüyor. Dün fstanbul Adtiyesi*ne gelen yaklaştk 200 kadar türbanlı öğrenci, saat 13.00ten itibaren TBMMBafkmhğı'na, Cumhurbafkmı Kenan Evren'e, Bafbakanhğa ve çeşitU birimlert teigraf çekerek, "Hiçbir zaman türbanla okula girmenin yasaklanamayacağuu" bildirdiler. Bugün de styasipartüeri ziyaret ede rken SHPye gitmeyeceklerini beürten öğrenciler, bunun nedenini açıklarken, "Demokratik haklarm gasp edümesi konusunda, çifte standart uygukuhğı için SHP*ye gitmeyeceğiz. Tüm antidemokratik uygulamalara hayır deyip, türban yasağına evet diyorlar" dediler. (Fotoğraf: ESAT PALA) ANAP iktidarının hürriyetlerden ve Müsluman Türk halkından yana olduğunu göstermesi "boş gavret" olarak nitelendirildi ve YOK yasasının düzekilmesi istendi. Üniversitelerde öğrencilerin giyim kuşarru ve bu konudaki tartışmalar hakkında Cumhuriyet muhabiri Ümit Aslanbay'ın sorularına YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Doğramacı şu karşıIıklan verdi: " Rektörler Komitesi toplantısı yarın yapılıyor . Türban konusu görüşulerek bu konuda net bir yoruma ulaşılacak mı? DOĞRAMACI Hayır. Rektörler komitesinin türban ya da giyim kuşam konusunda bir gundemi kesinlikie yok. Universite kontenjanlarıru göruşeceğiz. Türban tartışmalan sürerken ve Cumhurbaşkanı Evren'in ziyaretinin rektörler komitesi toplantısı ile aynı zamana gelmesi anlamlı değil mi? DOĞRAMACI Hayır, ne ilgisi yar?... Üniversitelerde ve kamuoyunda türban takılır mı, takılmaz mı tartışması sürüyor. Siz çıkaracağınız yönetmelikte "çağdaş giyim" dediniz, türbanı yasakladınız mı, yasaklamadınız mı? DOĞRAMACI Bizim baştan beri peşinde koştuğumuz konu şu: Çağdaş olmayan kıyafetlere üniversitelerde karşıyız. Ve bunu rektörler uygulayacak. Öraeğin bir üniversitede bir öğrenci başına türban takarak gelse ve "Bu çağdaş giyimdir" dese, rektör de bu göriişe katılsa ne olacak?.. DOĞRAMACI Bu, üniversitenin kendi sorunudur. Özal, irtica ve türban konusuRektörün kararına bağlıdır. Biz nun gereğinden fazla tartışıldığıçağdaş giyim dedik. nı, memlekete fayda getinneyeYÖK'ün üniversitelerde öğceğini söyiedi. YÖK'ün, siyasi ik rencilerin "çağdaş ölçülerde" gitidarın güdümünde olmadığını yinmesini ve ideolojik eğilimlekaydeden Özal, "Ancak sokak ri yansıtmayan giyim kuşam taki vatandaş bu tür tartışmalar içinde olmalarını isteyen yönetiçin siyasi iktidara soru sonıyor'" melik değişikliği ise, 24 aralık tadedi. rihinden bu yana Resmi Gazete'Cumhurbaşkanı Kenan Ev de yayımlanmak için bekliyor. ren, TBMM Başkanı Necmettin YÖK'ün 24 Aralık 1986 tarih ve Karaduman ile dün aylık görüş133423638 sayısını taşıyan ve mesini yaptı. Bir saat 45 dakika Başbakanhk Basımevi'ne göndesüren görüşmeden sonra Kararilen yönetmeliğin yayımının geduman, görüşmede türban ko cikmesi, bazı yorumlara neden nusuna değinilip değinilmediği oldu. "YÖK'ün hükümet ve ni soran bir gazeteciye, konunun Cumhurbaşkanlığı makamı araüniversitelerce karara bağlanrnasında kaldığı" yolunda göruş sı gerektiğini bildirerek, "Üni öne sürenler olurken, bazı keversitelerimiz bu konuda en uy simlerce "ortak bir nokta bulugun çözümü getirecek, bir kara nabileceği de" belirtildi. ra varacaklardır. O kanaati taEVREN NE DtYECEK? şıyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Kenan EvRP, MÇP ve IDP Gaziantep ren, Adana'da yarın rektörler orgüt yöneticileri dün ortak bir toplantısından sonra öğrencileaçıklama yaparak, türban yasare hitap edecek. E\Ten'in bu koğıyla laiklik ilkesinin çiğnendiğinuşmasında, aşın akımlar, laikni savundular. Açıklamada, lik ve güncel konular üzerinde duracağı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Ali Baransel, a.a. muhagazeteciyle görüşerek örtünme birinin konuyla ilgili sorusunu haklarmı savunma imkânını el cevaplandınrken şunlan söyiedi: de etmişlerdi. İktisat Fakültesi 4. "Bilindiği gibi Sayın Cumhursınıf öğrencilerinden Sevda Taş başkanımız, arzu ettikleri takdirkın biraz sonra bir gazeteciyle de, zaman zaman rektörler toprandevusu olduğunu belirterek lantısına başkanlık etmektedirkendilerine yasak getirilmesinin ler. Sayın Cumhurbaşkanımız, anlamsız olduğunu savundu. bu defa da 8 ocak günü Adana'Sevda Taşkın eğer turban takma da rektörler toplantısına katılaları yasaklamrsa bir kısmının caklardır. okulu bırakmak zorunda kalacaSayın Cumhurbaşkanımıza ğını, bir kısmının da sadece \i arzedildiği şekliyle bu toplantızelere peruk takarak geleceğini nın gündemini gelecek yıl universöyiedi. Taşkın, kadınların Os sitelere alınması düşünülen öğmanlılar zamanında çarşaf giy renci sayısı oluşturmaktadır. diğini, büyükannesinin, annesi Toplantıda bu konuya ilişkin nin başını bağladığını, örtünme rektörierin göriiş ve önerileri alınin gelenek olduğunu ve dinin de nacaktır. bunu emrettiğini ileri sürdü. Bu dunımda, gündemin maddeleri arasında türban konusu Türbanlı öğrenciler İstanbul bulunmamaktadır. Ama konu Üniversitesi'ne girip çıkarken o edilirse üzerinde durulabilir. sırada üniversitenin önünden geSayın Cumhurbaşkanımız, çen Hayriye Türkkan isimli ba rektörler toplantısından sonra, şörtulu ev kadını kendisinin de öğrencilere hitaben yapacaklan iki kızı olduğunu bunlardan bi konuşmada. aşırı akımların tarinin babasının "Artık örtünsen rih boyunca Türkiye üzerinde iyi olur" sözü üzerine başörtüsü oynamak istedikleri oyunlar, latakmaya başladığını söyleyerek, iklik konusu ve diğer güncel ko"Ama okullann disiplini var. Za nulara ilişkin görüşlerini açıklaten Kenan Evren de okulda ort yacaklardır." mesinler dışanda ne yaparlarsa yapsınlar diyor. Tabii ben bilŞebeke ve pasomu mem, büyükler daha iyi bilir" kaybettim. Hükumsüzdür. dedi. CAN DtRtCAN diyor geliyor. Irtica bu kadar basit mi? Üç dört kız başını sardı diye irtica mı gelir?" dedi. Cumhurbaşkanı ile aylık görüşmesini yapan TBMM Başkanı .Necmettin Karaduman, "Türban, universitelerin karara bağlaması gereken bir konudur" dedi, bu konuda bir yasa çıkartılmasına gerek kalacağını sanmadığını açıkladı. Bu arada çeşitli illerde türban konusunda Cumhurbaşkaniığına, Meclis Başkanlığına ve Başbakanhğa telgraf çekilmesi sürüyor. Başbakan Turgut Özal, Mersin'deki Odalar Birliği bölge toplantısında yaptığı konuşmada, türban ve irtica konularına da değindi. Özal, türban konusunda şunları söyiedi: " Ü ç dört gündür türban konusu gidiyor geliyor. İrtica bu kadar basit mi? Üç dört kız başını sardı diye irtica mı gelir? Serbestlikten yana olduğunu soyleyenler, dünyanın en bağnaz insanı oluveriyorlar. Bu konuda diyorum ki, YÖK siyasi iktidann denctiminde değildir. Bir yazar çıkıyor, irticanın merkezi siyasi iktidardadır diyor. Hem de utanmadan. Bu kadar çirkin, zekâ pınltısından yoksun yazıları üzülerek okuyoruz. Türkiye'de her şey serbestçe tartışılabilmelidir. Batılı olacaksak, aynı ölçüleri uygulamalıyız. Çifte standart olmaz. Son meseleler de tartışılabilmelidir, diğerleri de. Vatandaş esasen bu işleri biliyor; meseleleri de çok mahzun bir sessizlikle izliyor. Türkiye'de her mesele rahatça konuşularak serbestçe tartışılabilecektir, oysa irticanın merkezi siyasi iklidardır diyenler kavga istiyorlar." g ^ Giyim içesr (Boştarafı 1. Sayfada) Türban için ne dediler? ae nasd giyim istedigini kendi saptar." Aynı üniversitenin Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nazif Kuyucuklu, türban sorununun öğretim üyesi ile öğrencinin karşı karşıya bırakılmadan çözümlenmesi gereği üzerinde durdu ve özetle şunları söyiedi: "Biz hocalar için öğrencinin türbanlı ya da tiirbansız olması fark etmez. Giyim, kanşılmaması gereken bir olay. Yukarısı bu konu>u önemli bir sorun olarak görüyorsa, öğrenci ile hocayı kar. şı karşıya bırakmasın. Konu rejim diizeyinde diişünülüyorsa, universite girişindeki polislerle halletsinler. Bu konu sadece üniversiteyi değil. toplumu ilgilendiren bir sorundur. Başörtü diizenlemesi Cumburiyetin ilk on yılında yapıldı. Demck ki, ya kanuolan uygulayamıyonız, ya da toplumun kökeninden geliyor." Görüşlerine başvurduğumuz öğrencilerden Istanbul Üniversitesi'nde yüksek lisans diizeyinde siyaset bilimi öğrenimi gören Fanık Alpkaya (27), idarecilerin insanların inançlanna olduğu kadar kılık kıyafetine müdahale etmesini de yanlış bulduğunu söyiedi. İnançlara müdahalenin sadece türban yasağıyla değil, zorunlu din dersleri ile de görtddüğünu öne süren Alpkaya, türban takanlann ve bu haklarını savunmak için eylem yapanlann din ve vicdan özgürlüğü konusunda samimi olduklarına inanmadığını belirtti ve şöyle dedi: "Varın benim kıyafetime kanşmayacaklannın garantisi yok. Çttnkü insanlann inanç ve kıyafetlerine müdahale İslam dininin bir gereği. İslam dini bireysei haklara, farklılığa izin vermeyen bir din." Siyasal Bilimler Fakültesi üçüncü sınjf öğrencisi Ciban Emiroğlu şunları şöyledi: "Önyargüıyım. Kadınlar kızlar başlannı örtmeli diye düşunüyorum. Ama buna rağmen insanlann eşarp mı, blucin mi giyeceklerine kendileri karar vermeli diyorum." İktisat Fakültesi ikinci sınıf oğrencisi Arif Hocaoğlu da, "Bilira yuvasında türban takılmamab; takmak isteyenler imam hatip okuluna gitsinler" şeklinde konuştu ve şunları ekiedi: "Sakal, entelektüelliği temsil ediyordu. Sakalı yasaklama, farklı davranışı ezmeye yönelikti. Türban da İsiami akımların bir sembolü. Eğer türbana izin verilirse, bu akımlara destek verilmiş olur. Türban ve sakal olaylan salt biçim olaylan değil. Sait biçimsel olsa, kimsenin kıyafetine karışılmamalı diyorum. Ancak, biçim belli niyetleri yansıtıyorsa, sakala izin verilmediği gibi türbana da izin verilmemeli." Uludağ Üniversitesi Rektöru Prof. Dr. Nihat Balkın da göruşlerini açıklarken, öğrencilerin dışandan yönlendirildiğini bildirdi. Türban tartışmasının, "giyim" sorununun dışına çekilmek istendiğine işaret eden Balkır, "Bizim göruşümüz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ileri götürme yönündedir." dedi. Uludağ Üniversitesi Rektöru şöyle dedi: "Üniversitelerdeki türban yasağı konusundaki takdir hakkı yiikseköğrenim kurumunundur. Uygulamada birliğin, beraberligin sağlanması esas olmalıdır. Tertemiz, pınl pırıl çocuklann zarar görmesini istemiyorum. Onlan yönlendirenler, yanıltanlar var." lannı söyiedi. Rektör Yardıması Prof. Dr. Akın Ilkin de özgflrsı gerektiShıi, a ^" hakfe "anarşi olabüecegini" ifade etti. Ilkin, şu görüşleri dile getirdi: "Tiirk toplumu artık çağdaş bir toplumdur. AETye girme durumundadır. Benim göriişüm, üniversiteye (ürbanlı öğrenci alınmaması d.Qğrultusundadır. Şortla sınıflan» girilebiliyor mu? Türban yasaksa türbanla da girilmeyecektir. Aksi balde ben de şapkayla sınıfa girerim. Eğer bir kuruma geliniyorsa, o kurumun kurallanna da uyulacaktır." l.Ü. Hukuk Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Orhaa AJdıkactı şöyle konuştu: "Dnnunumu biKyonuBDz. Ancak bn iy yuakfaı fataa otanaz. AnayuMİa krjvfetk I | H Mr şey yok. Hcr BİCMC lflk> Inırnkıyhgın Iranyfınhmgma Bizi bizden başka kimse kurtaramaz, bağırtıya fazla kulak asmayalım. Hikmet Çetinkaya Kubilay Olayı ve Tarikat'Kampları Kubıby BtzknCaranıız FOR A LARGE CONSTRUCTION PROJECT THE FOLLOWING POSİTIONS AVAILABLE 1 SITE CHIEF Cıvıl Eng. English a must (knovvledge of Arabic as a second lang. preferred ). Min. 10 yrs. hands on exp. in buılding projects as a chief of site. A strong and good leadershıp. 2 SITE ENGINEERS AND ARCHITECTS Cıvil Eng. / Architect Spoken and vvritten English (knovvledge of Min. 4 yrs. exp. in building constructıon Arabic as a second lang. preferred). projects. Turtrfy» 3 CONSTRUCTION ACCOUNTANT Exp. in Constructıon Accountıng. English a must, should be familiar wıth reading Arabic numbers. Established recommendations a must. 4 OUANTITY SURVEYOR (Eng.) Türban olmazsa peruk (Baştarafı 1. Sayfada) celerini açıkça dile getirirken, kimi Cumhuriyet muhabiriyle göruşmeyi reddetti. Basın Yayın Yüksek Okulu 3. sınıf öğrencilerinden Nevim Bilki turban takmasının ideolojiyle hiçbir alakası olmadığını sadece dinsel inançiarından dolayı örtündüğünu, kendisinin aslında sosyal demokrat olduğunu söyiedi. Nevim Bilici son günlerde yoğunlaşan tartışmaların daha önce Ortünmeyenleri de türban takmaya itebildiğini savunarak, "Bu sistem bana ne verdi ki, benden ta\iz istiyor, başımı açmamı istiyor. Ben okula sortla, bikiniyle de gelinmesine karşı değilim. Bugün benim başortümü yasaklayan, yann çizmemi yasaklar. öbür gün düşüncemi yasaklar" dedi. İstanbul Üniversitesi'nde okuyan İranlı bir kız öğrenci neden başını örttuğü yolundaki sorumuzu, "Ben yabancıyım. Bizim milli kıyafetlerimizle gelmemize izin veriyorlar" diye yanıtladı. Adını yermekten kaçınan İranlı öğrenci, Turk öğrencilerin türban sorununun kendisini ilgilendirmediğini de belirtti. Göruştüğümuz türbanlı öğrencileruı çoğu daha önce birkaç Min. 5 yrs. Civil Eng. Experıence. Experience ın preperatıon of monthly English a must. Soyuf v invoıce and certıficate. 5 FIELD SURVEYOR Surveyıng Eng. Degree. Min. 10 yrs. exp.in infrastructure surveying English lang. knovvledge preferred. Completıon of milıtary service. Avalıable for relocatıon and travelling are Bütün kitapçılarda Fiyatı: ISOOlira Boyuı Yaymevî AlayköşküCad. No: 10/&,* Ca^hğbı/ÎSTANSUL For all above positıons: ANKARA SANAT TİYATROSU TEL : 25 02 56 Diyarbakır (Baştarafı 1. Sayfada) kaç, Cumhuriyet'in sonısu üzerine konunun üzüntü verici olduğunu, dekan yardıması Ipekçioğlu'nun değişik zamanlarda onaylanamayacak bazı tutumlannın da saptandığıru ve bütün bu gelişmelerin bir arada değerlendirilerek gereğinin yapılacagın] bildirdi. Prof. Aykaç, türban yasağına ilişkin bir soruyu da "Henüz bize ulasan bir resmi yazı yok. Bu konuda hepimizin yasalara uyraa zorunluluğu var. Gereken neyse o yapılacaktır" şeklinde yanıtladı. essential. Please apply ın person wıth your detail resume and all related documents and recomendations to: GELİN 25 Yaşı Birlikte Yaşayalım Her Seyircimizden 1000 TL. 25 Yaşa Doğru Dostlukla Hesap No: 8723 T.iş Bankası Yenişehir Şb.ANKARA * SOYTAS Holding A.ş. Beyoğlu Iş Merkezi Istıklâl Cad. No. 361365 K.5 GalatasarayİSTANBUL For appoıntment call: 145 03 5051 145 33 07 ÇALINTI OTO 34 CBN 73 plakalı 86 model beyaz Şahin otomobil çalınmıştır. Görenlerin 585 80 99 523 41 46 nolu telefonları aramasını, ayrıca mükâfatlandınlacaktır. m