22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 OCAK 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Çad savaşı Reagan'ın bağırsağından ur alındı ¥¥/ashington fajj.) rr Prostat ameliyaıı olmak için bugün hastaneye yatan A BD Baskanı Reagan 'm kalın bağırsağından, dört tane "iyi huylu görünen " polip alındığı bıldirildi Beyaz Saray doktoru John Hutton, Reagan'a uygulanan testler çerçevesinde alınan poliplerin, laboratuvarda inceleneceğini veson uçların yarın açıklanacağmı söyledi. Hutton, poliplerin daha önce başkana yapılan sağlık kontrollerinde bulunanlarla aynı nitelikte olduğunu belirtti n ekin, (a.a.) Pekin ± Üniversitesi yetkililerinin önceki gün duvarlara asılan biitün posterleri yırtmaları üzerine öğrenciler, dün sabah yeniden yapıştırdıkları "yasadışı"posterlerde, Çin lideri Deng Siao Ping'e, demokrasi isteklerine cevap vermesi için on günlük siire tanıdüar. Posterleri asan öğrenciler, lider Deng Siao Ping'ten on gün içinde isteklerine cevap vermesini, bu süre içinde karşıhk alamamaları halinde, yeni eylem planı kararlaştıracaklarını bildirdiler. Deng Siao Ping'e yazılmış dört sayfalık açık bir mektubun altına imza atan matematik bölümü son sınıf öğrencisi Guo Jichan "Sana yazmak zorundayız, çünkü göruşlerimizi ifade edebileceğimiz başka bir yol kalmadı" dedi. Çinli öğrencilerin tehdidi Aquino'ııun başarısı Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi ile hükümet arasında varılan anlaşmayla Müslümanların çoğunlukta olduğu adaların özerk olması kararlaştırıldı. CtDDE (AP) Filipinler'de Müslümanlann çoğunlukta olduğu Mindanos adasmuı bağımsızlığı için yıllardır silahlı mücadele yürüten Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi (MNLF) örgütü hükümetle uzlaşarak bölgesel özerklikle yetinmeyi kabul etti. SuudJ Arabıstan'ın başkenti Cidde'de İslam Konferansı Örgiitünün aracıbğıyla bir süredir göruşmeler yapan MNLF temsilcileri ile Filipinler hükümetinin temsilcilerinin sonunda özerkük üzerinde anlaşmaya varmaları Devlet Baskanı Corazon Aquino'nun önemli bir başansı olarak değerlendiriüyor. Cidde'de 31 araük günü görüşme masasına oturan 30 MNLF temsilcisi ile Filipinler hükümetinin 3 bakanı önceki gün anlaşmaya vararak yayımladıkları ortak bildiride Mindanao, Basilan, Sulu, TawiTawi ve Palowan dalannın tam bağımsızlığı için tartışmalann gelecekte "demokratik sürecin bir parçası olarak" süreceğini vurgulayarak adı geçen adaların özerkük statüsüne sahip olacaklarını açıkladılar. Iki taraf arasında arabuluçuluk yapan tslam Konferansı Örgütü'nün lideri Şerafeddin Pir Zade sorunun barışcıl bir çözüme ulaşması için gösterdikleri çabaları sürdüreceklerini bildirdi. Hükümet delegasyonunun baskanı, söz konusu adaların özerkliğinin Fdipinler'in bu adalar üzerindeki hükümranlığına zarar getirmeyeceğini söyledi. MNLF Baskanı Nur Misuari, 1972'den beri Mindanao Adasının bağımsızlığı için savaştıklarını ileri sürüyordu. 1976yılında Libya'da Ferdinand Marcos yönetimi ile MNLF arasında Mindanao'ya özerkük verilmesi konusunda bir anlaşma imzalanmış ama kâğıt üzerinde kalmıştı. MNLF yetkilileri 1972'den beri süren silahlı mücadelede toplam 130 bin kişinin öldüğünü ileri sürüyorlar. Filipinler hükümeti yetkiüleri ise bu sayının 50 bin dolaylannda olduğunu iddia ediyorlar İslam Konferansı Örgütü 1973'den beri Müslüman gerillalar ile hükümetin arasını bulmak için çaba gösterirken Libya gerillalara para ve silah yardımında bulunuyordu. Filipinler'de 5 milyon kadar Müslüman yaşıyor. Filipinler'de Müslüman gerillalar bağımsızhk isteğinden vazgeçti Libya tüm ihtiyutları göreve çağırdı Dış Haberier Senisi Libya savaş ucaklarının, son 1 yıldır Uk kez Çad'da yönetime karşı mücadele eden gerillalarla hükümet kuvvetleri arasında sembolik sınır kabul edilen 16. paraleli aşarak Areda kentini bombaladıkları bildirildi.Libya uçakları bu saldından sonra 16. paraleü ikinci defa geçerek Um ŞalubaKaloit bölgesini bombaladılar. Çad'ın başkentinde yayımlanan askeri açıklamada, 4 Libya savaş uçağının bombalama olaylarından sonra kuzeye döndükleri bildirildi. Libya'nın başkenti Trablus'da radyodan yayımlanan askeri bildiride, ülke sınırlannın tehdit altında olduğu belirtilerek askerliğini yapmış herkes yeniden göreve çağnldı. POLinKADA SORU1NLAR ERGUN BALa Sovyetler Birliği ve Milliyetçilik Soranu... Kazakistan'da üç hafta kadar önce meydana gelen olaylar, Sovyetler Birliği'nde milliyetçilik sorununu gündeme getirdi. a^ı.'nın 3 ocak tarihli haberine göre, Sovyet Komünist Partisi yayın organı Pravda gazetesinde çıkan bir yazıda, SSCB'yi oluşturan milliyetler arasında "sorunlar" olduğu kabul edilmiş ve "Milliyetier arasındaki ilişkilerdeki güçlenme, sorun bulunmadığı izlenımini vermemelidir" denmiştir. Pravda, ayrıca ükedeki milliyetçilik gösterilerini de eleştirmiştir. Sovyetler Birliği'nde milliyetier arasında sorunlar olduğunu Pravda'nın kabul etmesi ilginç bir gelişmedir. Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'un bazı cumhuriyetlerde dinsel gösterilerin artmasmdan tedirgın olduğu ve ateıst propagandanın hızlandırılmasını istediği de bilinen gerçek. Ancak bu tartışmaların yeniden gündeme gelmesine yol açan Kazakistan olaylarını, gerçek boyutlarına oturtmaya çalışmak gerek. Sağ basının en yüksek tirajlı gazetesinin Genel Yayın Müdürü ve başyazarının ileri sürdüğü gibi Kazakistan'daki gosterileri sadece "milli ve islami uyanış"ya da "milli ve islarni şa/)/an/ş'bıçiminde nitelemek, abartmalı olabileceği gibi, olaylara tek yanlı yaklaşımda bulunma sonucuna da yol açabilir. Dış basmda Kazakistan'daki olaylar hakkında çeşıtli yorum ve haber çıktı. Bunların hemen hepsi, olaylarda milliyetçiliğin rolünu belirtmektadirler Ama onun yanı sıra tutucu çevrelerin, Brejnev yanlısı "eski tufeklerin" Gorbaoov'un reformlarına karşı gösterdikleri direnmenin de rol oynadığını ifade etrnektedirier. The Washington Post gazetesı. Kazakisian'da gösterilerden önce öğrencilere iki kamyonla votka ve marijuana türünden uyuşturucu bir madde dağıtıldığını bildirmiş ve gösterilerin kendiliğinden (spontane) olduğuna ilişkin güçlü kuşkuların bulunduğunu yazmıştı. Sonuç olarak Kazakistan'daki olaylarda milliyetçilik ve dinin yanı sıra daha bir dizi etkenin rol oynadığı anlaşılmaktadır. Gelelim Pravda'nın da gündeme getirdiği milliyetier sorunu ile milliyetçi gösteriiere. Bilindıği gibi Lenin ve diğer Bolşevikler milliyetçiliğin kesinlikle aleyhinde idiler Lenin için asıl amaç dünya ihtilalinin zaferini sağlamaktı. Ancak Lenin, sömürgelerdeki ulusal kurtuluş savaşlarının, emperyalizmı yıpratacağını ve sosyaJist devrime yardımcı olacağını düşünerek bunları desteklemişti. Bu nedenle selfdeterminasyon ilkesini "gericilik" olarak niteleyen Rosa Luxemburg'la mücadele etmiş ve sömürgelerdeki milliyetçilik akımlarını desteklemenin sosyal devrimi hızlandıracağını belirtmisti. Ne var ki Avrupa'da beklenen ayaklanmanın olmayışı ve Kızıl Ordu'nun 1920'de Varşova önünde yenılgiye uğraması, Bolşevik liderlerin dikkatinı dışarıdan içeriye çevirmelerıne yol açmış ve dünya devriminden umutlarını kesmeye başlayan Bolşevikler Rusya'yı güçlendirmeye yönelmişlerdir. Bunun için de merkezı bir yönetim ve selfdeterminasyon ilkesinin yarattığı hava içinde ayrılma eğilimi gösteren milliyetçi akımlann tasfiyesi gerekiyordu. Aksi takdirde dışarıdan zaten abluka altına alınmış olan Sovyet Rusya parçalanabilirdi. 1920 eylülünde toplanan ve milliyetçilik sorununun tartışmaların odak noktasını oluşturduğu Baku Kongresine Bolşevikler bu görüşle gidiyorlardı. Orta Asyalı Müslüman delegelerin görüş ve beklentileri ise çok değişikti. Müslüman delegeler, Doğunun devrim potansiyelinin dünya devrimi için zorunlu bir kaynak olduğunu, ancak sömürülen ülkelerde sınıf dayanışmasının güçsüz olduğunu, bu nedenle komünist ideolojinin Doğunun gerçeklerine göre ayarlanması ve milliyetçilik kavramı üzerinde durulması gerektiğıni belirttiler. Bu görüşün ünlü savunucusu Sultan Galiev, Müslüman ülkelerde antiemperyalist milliyetçi hareketlerin Doğunun gerçek kurtuluşunun anahtarı olduğunu ileri sürüyordu. Sınıf dayanışmasının ve bilincinin olmadığı Doğu ülkelerinde toplumsal devrim ve ulusal uyanışta başrolü ilerici radikal küçük burjuvazi oynayacaktı. Batının gelişmiş proletaryasının, Doğunun ezilmiş proleter halklarına hiçbir yardımı olamazdı. Batılı işçi sınıfı da iktidara gelınce kendinden önceki burjuva sınıfının ustün ve imtiyazlı tutumunu devralacaktı. Doğu için tek kurtuluş yolu, Doğulu proleter ulusların Batıya karşı birleşmesi idi. Bu olgu da ilk aşamada Müslüman Sosyalist Partinin yönetimindeki bir Müslüman Türk devletinin (Turan) kurulması ile gerçekleşecekti. Sultan Galiev, sosyalizm, milliyetçilik ve din gibi birbiri ile bağdaşmayan üç kavramın Doğunun özel toşullarında bağdaşabileceğini öne sürüyordu. Sultan Galiev ve diğer Müslüman delegelerin görüşleri Bolşeviklere iki yönden ters geldi: önce bolşevikler, uğradıkları düş kırıklıklarına rağmen hâlâ devrimin Batının sanayileşmiş ülkelerinin işçi sınıfının öncülüğünde gerçekleşebileceğıne inanıyor, Doğuya sadece bir yardımcı güç olarak bakıyorlardı. Ayrıca, devrimde milliyetçilik kavramına ağırlık verilmesi, ayrılıkçı hareketleri körükleyerek parçalanmaya yol açabilirdi. Radek, Zinoviev ve Pavloviç gibi Komintern (3. Entemasyonal) yöneticileri, Doğuda sosyalist gelişmenin temeli olarak küçük burjuvazinin önderliğinde sürekli bir "ulusal cephe" kurulması görüşüne karşı çıktılar. Komintern yöneticilerme göre dışarıda emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşı ve içeride feodalite ya da burjuvaziye karşı sosyalist devrim aynı anda yürütülecek, hareketin ağırlık noktası ise küçük burjuva sınıfına değil, koylülere bırakılacaktı. Baku Kongresmden sonra Bolşevikler ayrılma eğilimi gösteren milliyetçi hareketleri tasfiye etmeye ve merkezi otoriteyi güçlendirmeye başladılar. Ancak bu noktada bir konuya açıklık getirmekte yarar var. Sovyetler Birliği'nde dine ve çeşitli halkların ulusal kültürlerine, örneğin Bulgaristan'daki gibi bir baskının bulunduğunu ileri sürmek haksızlık olur. Sovyet Anayasasının 52. maddesinde din özgüıiüğü ile ateizm özgürlüğü, dinsel bir görevi yerine getirme hakkı ile ateizm propagandası yapma hakkı kabul edilmiştir. Bu bakımdan Kazakistan'daki olayiardan, Sovyetler'de din ve milliyetçiliğin uyanışı ya da şahlanışı şeklinde bir genelleme yapmak yanıltıcı olabilir. Üstelik, bu tür biraz acele yapılmış genellemeler, ayrılıkçı akımlan destekleme ya da ayrılıkçı akımların ortaya çıkmasını temenni etme egilimine girerlerse tehlikeli de olabilirler. Çünkü unutmamatı ki, Türkiye dahil, bircok ülkede ayrılıkçı akım vardır. Sorunlara ideolojik saplantılarla duygusaJ yaklasımlarda bulunmak, kişinin çelişkili tutum sergilemesi ve çifte standart uygulaması sonucuna yol açabilir. .. Uırousse' , . arasına kahlmak ...Bir aşama yapmakhr. DMVme*. nmmmfi Bir ayö,n oimnm öa, ayd,n » ta*« * * * * * de scurnluiuğunu daha bilinçli toşımaktır. Satt bir ansitOopediyle ayd,n olunmz. Ama ansiklopedisa de! 29.12.1986'da yayınlanan 13. fasikül ile, Cemayel, İsraü'i protesto etti n eyrut, (uba/dpa) MJ Lübnan Devlet Baskanı Emin Cemayel, tsrail savaş botlannın Lübnan sahillerini bloke etmesini protesto etti. Lübnan basmmda yer alan haberlerde, Emin Cemayel'in ABD'nin Lübnan Büyukelçisi John Kelly ile tsrail'in blokesi hakkında görüştüğü ve Dışisleri Bakanına, Israil'in blokesinin kaldırılması için diğer süper gıiçlerin büyukelçileh ile bir karşı kampanya başlatması konusunda talimat verdiği belirtildi. LAROUSSE SÖZLÜK VE ANSİKLOPEDİSİ'NİN BÜYÜK 1.CİLDİ TAMAMLANDI. LAROUSSE I.Cilt kapakları şimdi bayilerde. ANSiKLOPEDİSİ BÜYÜKtf':•• Büyük Larousse'lular arasına katılmak isteyenler! Gelışım Yoyınlan. 1 cıldı bir mıktar fazla basıp, boyılem öağıtmıştır Bu sıztn ıçın bir fırsatttr 1 cıldiaiın. Ansiklopedınızı, bundan böyle, sız de tasiküllerle tamamlaym. 1 cıldın fiyatı şomızıyle birlikte 8000 TL D eyrut, (a.a.) Lübnan'm JJ güneyindeki Sayda kenti yakınlarında bulunan ve eylül sonundan bu yana Şii milislerin kuşatması altında bulunan Reşidiye Mülteci Kampı 'nda, önceki gün Iran 'm arabuluculuğuyla yardım konvoyunun girmesinden sonra çatışmalar yeniden başladı. Şii Emel Örgütune bağlı milislerle, Filistinli geritlalar arasında çıkan çatışmalarda, Reşidiye kampına yardım malzemeleri götüren Kızıl Haç ekibinden bir kişi ağır yaralandı. Kamplar savaşı yine kızıştı Cilt kapaklonnın fiyatı, şömiziyle birlikte: 1000 TL ft 5DEGİL3YILDA Gelişim Yayınlan, okurtardan gelen istek üzerine, Büyük Larousse'u 5 değil, 3 yılda lamamlama karannı almıştır. Ansiklopedinin toplam sayfa, cilt ve madde sayısında hiç bir değişiklik olmamak koydıyla: Fasiküller bundan böyle 48 sayfa yenne, 80 sayfa olarak yayınlanacaktır Fiyatı: 800 TL Puerto Rico yangını tf> an Juan, (a.a.) Puerto ı 3 Rico'da, 31 aralıkta Dupont Plaza Oteli'nde ;ıkan ve 96 kişinin ölümüne vol açan yangının kundaklama sonucu çıktığı belirlendi. Puerto Rico Eyalet Adalet Bakanı Hector Rivera Cruz, soruşturma 'onucu yangının cundaklama sonucu •ıktığını, başlama noktastnı >e nasıl yayüdığını lelirlediklerini söyledi. Vıvera Cruz, dun (üzen/ediği basın oplantısında, otelde 'atlaytct ya da bombaya astlanmadığını da belirtti. ğl </m Gelişim Yayınlan Güvenilir Yayıncılık" Sovyetler, Hindistanh en geüşmiş savaş jetleri veriyor YENİ DELHİ (ANKA) Sovyetler Birliği, Hindistan'a, ürettiği en gelişmiş savaş uçağı olan "MÎG29" uçaklarından veriyor. Press Trust of India haber ajansının bildirdiğine göre, iki ülke arasında yapılan anlaşma ile sağlanması öngorulen 40 adet "MİG29" savaş ucaklarının ilk partisi Bombay limanına geldi. BBC Radyosu'nun bu konudaki haberinde, parça halinde gonderilen uçaklann Sovyet teknisyenlerince monte edilerek iki MİG29'LAR GELMEYE BAŞLADI ay içinde Hindistan Hava Kuvvetleri'ne teslim edileceği belirtildi. "MİG29'" ucaklarının ilk kez Varşova Paktı üyesi olmayan bir ülkeye sağlandığına dikkat çeken BBC, saatte 3 bin kilometre kateden "MİG29" uçaklannın her türlü havada çalışan radarla donatıldığını belirtti. Sovyetler Birliği'nin, Hindistan'a "MİG29" uçağı satmasının Pakistan tarafından tepki ile karşılanması bekleniyor. slam zirvesi çin kuşkular Jf uveyt, (a.a.) \ Kuveyt'te 26 ocakta >planması beklenen Islam onferansı örgütü 5'inci rve toplantısının başarısı musunda kuşkulu irumlar yapılıyor. Evsahibi ' dönem baskanı olan uveyt ile diğer körfez keleri, doruğun tumüyle anIrak savaşımn ırdurulmasına yönelmesi •n çaba harcarken, tran 'şkentinden gelen haberler, ihran yönetiminde tavır ğişikliği olmadığmı steriyor. Niçin Büyük Larousse? Onjınal yayını, Fransa'da 1985'te tamomlanmış, dunyanın en yenı genel kultur ansıklopedısıdır Tum yenı bılgı ve kavramton ıçenr. Sunulon eser, onjınal baskının Fransa ile ılgılı bozı moddeler dışında ehsıksız çevınsıdır Özet değıl Turiaye ve Turtıçe'ye uyortonnxısı 380 uzmonın, 3 yı/lık çolışmosının uaırııdur Telrf maddeler benzen ansıklopedılefden ıkı mısîı fozladır 200 000 madde, 25 000 sema, renklı fofoğraf, resım ve hantayı kapsayan, tumıı renklı 20 cıltttr Bugune dek Turk kültiırune 22 değışık ansıklopedı kazandırmış Gelışım Yayınlan torafındon yayınlanmaModır KÜLTÜRSANAT ETKİNLİKLERt İÇjN YÖNETİCtLERE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISIÎ.. Cağaloğlu, tstanbul Reklâm Sitesi gakrilerinde hlzmete açılan tSTANBUL REKLÂM YAYIN PAZARI organizasyonuna ek ve destek olarak, "sergi, gösteri, konferans, panel, imza günleri..." gibi kOltür ve sanat etkinlikleri için daha önce bu tür girişimlerde veya görevlerde bulunmuş deneyimli, çalıskan, uzman yöneticileri işbirligine davet ediyoruz. tstanbul Reklâm; tstanbul Reklâm Sitesi, Cağaloğlu Tel: 520 75 30 (5 hat)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle