10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAIL GVLGEC CUMHURIYET/5 Masalsı ve nüktedan bir dünya Cihat Burak'ın dünyası, son derece kişisel bir üslup, çarpıcı ve modern istıflemeler, ciddi renk arayışları ve sağlam bir desen aracılığıyla bize yansıyan tuhaf, masalsı ve "nüktedan" bir dünya. Bir yanda dansözler, bir yanda "Beyaz Kelebekler", öbür yanda feleğin çemberinden geçmiş bir sokak satıcısı... Çağdaş bir sanatçı duyarlılığıyla birleşen "bize ait bir bakış..." ONAT KUTLAR Sen hıç koskoca, ağırbaşlı ve temız gıysıü bir adamın çantasmdan uç İcedı yavrusu çıkanp masanın üstune koyduğunu gördün mu 1 Ben gördum Östehk de bu adamın adı Cihat Burak'tı ve unlu bir ressamdı Yırmı yıl kadar önceydı Ankara'da bır dostumun evındeydım Kapı çalındı Içen ellı yaşlarında, saçları dökülmuş, alnı genış ve öne çıkık, nazık tavırlı bır adam gırdı Mımardı ama daha çok ressam olarak tanıyordum onu Elındekı eskı ve tombul çantayı bırakmadan tanıştı bızlerle. Sonra sessızce bır koltuğa ıhştı, ağır hareketlerle çantayı açtı Hepımız merakla ona bakıyorduk Çantanın ıçınden uç kuçuk kedı yavrusu çıkardı, ortadakı alçak masaya koydu Bır süre kımseyle konuşmadan onlan okşadı Ortak dostumuz, anaları ölmüş olan kedılere sut hazırlarken, bızkr şaşkınlıkla bu ılgınç konuğu ızledık Burokrasiye başkaldın Eğer o yıllarda bır fırsat bulup, onun "Cardonlar" adındakı nefıs kıtabının bazı öykulerı nı okumuş olsaydım, hıç şaşır mazdım Çoğu sanırım otobıyografik özelhkler taşıyan bu öykulerden bırınde Cihat Burak, beton ve taş yığını kentlere, burokrasının soğuk, öldurucu ku ruluğuna başkaldınr "Daireye gitmesem olmaz mı? Çiftlige gilsem, çımenlere uzanıp yatsam. Belkı de park bekçisı bırakmaz. Bır gun Meciısın bahçesınde çım tarhına uzanıp vatmıştım. Temız pak gıvınmış. koskoca adamın çimende yatışını bekçı hıç anlayamadı. Bır muddet etrafta çekine çekıne dolaştı, sonra terbıyeli terbiyeli burada yatmanın yasak oldugunu soyledi..." Cihat Burak'ın, yaşayan her varlıkla ınanılmaz yakınlıkta ılışküer kuran, bır kanarya, bır mor salkım dalı, bır kedı ıçın tuvaller boyayan, bır kurbağa ıçın sayfalar dolusu yazı yazan bu usta sanatçının evrenıyle oldukça geç karşılaştığım ıçm uzgunüm Benden daha da çok uzulecekler var hıç kuşkusuz Çunku onlar bugun büe tanımıyorlar Cihat Burak'ı lri ve guzel bir kedi îstersen sana şımdı bır sır vereyım Bebek'te, alana ve denız kıyısına yakın bır resım galerısı var Adı "Kile". Bu önumuzdekı beş gun ıçınde oraya gıtmenın bır yolunu bul Yanında kocaman bır otopark var Kapısında da büvuk bır çan ası't Içerı gır ve hemen solundakı resme bak ln ve çok guzel bır kedı göreceksın Patılerını kıvınp yatmış Kulaklarını dıkmış, parlak gözler le kapıya bakıyor Bu kadarla kalsa ıyı Çunku her ressam bır kedı çızebıhr Bu kadar guzel olmasa bıle Ama dıkkatlı bakınca kedının kucağında, yanı patılennın ustunde bır beyaz fare goreceksın Anasının ko>Tiunda, mutlu bır çocuk gıbı O da öbur tarafa bakıyor Gozlen rahatlıktan, guvenden kısılmış, yarı uyur, yarı uyanık Duşman sanılan havvanlann bu mutlu barış dunyasına bakıp aldanmamah ınsan Çunku bu dıngın goruntunun altında, aynı tablonun uçte bınnı kaplayan bır cehennem sahnesı var Oldukça kanşık msan fıgurlen Bır karabasamn ıyı hatuianamayan ayrıntıları gıbı Bır ışkence sahnesı sankı Insanlann bırbırlerıne reva gorduğu acılar I ablonun ust bolumunde bır yazı okunuyor "Beni âdem gevherı yekdigerest!" ve bu ımza "Hâfız. Turkçesı şoyle olmalı "InsanJar bırbınıun mucevheridir." Iranlı bır dostum ıkı kuçuk duzeltme yaptı "Bu mısra Hfifız'ın degü, Sadinindir. Ve aslı da şoyledir: Beni âdem âzâyı yekdıgerend. . Yanı ınsanlar birbııierinın uzuvlarıdırlar. Bu mısra, New York'ta Bırieşmış Mılleüer bınası toplantı salonunda buyuk harflerle \azılıdır ve uluslararası banşa, ınsanlar arasındakı dostluğa Iran'ın katkısıdır..." Iranlı dostum bunları söylerken, yuzunde acı bır gulumseme vardı Çunku bır haftada kırk bın genç yurttaşı savaşta ölmuştu Neyse, anlatmak ıstedığım ne bu kuçuk duzeltme ne de sa\aş ve banş Cihat Burak'ın her tablosunda belıren o zengın, çelışKREPEN PASAJFNDA Sonraki ytllarda Cihat Burak \n resimlerini tutkuyla izlemeyi sürdurdüm, ama kendisini pek seyrek gorebüdtm. Beyoğlu'nda, Boğaz'da, en çok da şimdi yok olan Krepen Pasajı'naa. (Fotoğraf. ARA GÜLER) rak'ın ahşap koşklerde, masallar dınleyerek geçmiş yuzde yuz Istanbullu ve DoSulu çocukluğunu, 1%2'lerde başlayan Parıs se ruvenının " L e M o n d e " d a , "Lettres Françaises"de, "Combat"da yankılar bulan parlak basanlannı bılmıyordum nldı dökuldu, vok oldu Ama butun bunlar olurken bır mucızeyı de ızleme olanağı buldum Çöken, yok olan >ahmn ıçınden ınanılmaz dırılıkte, gumrah ve genç, ağaçların fışkırdığını gördum Turk resmımn bu buyuk ustasmı, Pera'mn sayılan gıttıkçe azalan meyhanelerınde gıttıkçe daha yalnız, daha uzgun goruyordum Çunku vaşamına, ılgılerme, çocukluğuna, hayallerıne ait dunya gıtgıde yok oluyor, daha doğrusu yok edıhyordu Ama buna karşılık resımlerı gıt tıkçe daha guçlu, daha canlı, daha zengın goruntulerle doluyordu EVtNDE Bir dostuma rtsim armağart etmek istiyordum. Cihat Burak'ı çok seven Sezer Timsuğaracıağı ile bulustuk. BirUkte dhangir'deki evine gittik. O gunlerden akhmda katan şeyter, olağanustü d ntbnltr, evirt tozht dağınıkbğı ve kediUrdl (Fotoğmf. ARA GÜLER) kılerle dolu, hem a a hem gulüm scyen sanatçı evrenı Cihat Burak'la daha yakından taruşmam 1972'deoldu Bır dostuma resım armağan etmek istiyordum Burak'ı çok seven Sezer Tanstıg aracılığı ıle buluştuk Bırhkte Cıhangır'dekı evıne gıttık O gunlerden aklımda kalan şeyler, olağanustü guzel resımler, evın tozlu dağınıkhğı ve kedılerdı Sanırım o sıralarda yalnız yaşıyordu Doğnısu resım sanatını çok ıyı anladığımı soyleyemem Ama gene de gördüğum tablolann hepsı olağanustü güzellıkte geldı bana. Butun buyuk sanatçılanmızda olduğu gıbı bu resımlerde de " h a l k a ait olan'Ma "seçkin" bır beğenı, "bize ait olan'Ma "evrensel" bır resım bügısı, bır "bireşim"e ulaşmışlardı Ustelık o sırada Cihat Bumuş Neyzen Tevfik ve her yanda kedıler, kuşlar, çıçekler, çıçekler Çağdaş bır sanatçı duyarlılığıyla birleşen "bize ait bir bakış..." sı yok Oysa tavanarası bıraz tozlu ve karanlık olmakla bırhkte, buyulu bır dunyadır Şoyle anlatıyor ta\ anarasını Cihat Burak, 'Cardonlar" adlı öykusunde "Benım en çok sevdıgim yer tavanaralanydı. Benım odamın bulunduğu katta alçak bir kapıdan gınlen ıki bu>uk ta>anarası vardı. Orada sandıklar dolusu kitaplardan tutun da, eskıden zemzem su>ıı getirilen haar kaplı koskocaman damacanalara, Çerkez kamalanna, >alnız kundağı ikı arşın gelen çakmaklı tufeklere vanncaya kadar her şey vardı. Bomboş kuçucuk bır şişe bulmuşlum bır gun, içinden kapagı açıldıgı zaman insanı başka âlemlere goturen acayip, tarif edilmez bır koku çıkıvordu. Hiç kımseve so\lemedım bovle bır şışe buldugumu. Habâbış bir gun Hacı Babanın hac donuşu kafes ıçınde kedı cınsınden acavıp bır havvan getırdigını, mısk kedısı dendığmi, kafesın kenannda sıdığını bırıktırecek oluklu bir ven oldugunu anlatmıştı. Acaba şışenın ıçindekı de mısk miydı? Bılemıyorum, ama hâlâ oyle bır koku duvmadım bugu Yeni sergisinde Cihat Burak'ın dünyasının doğru kanıtlan var KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK Bir mucize Sonrakı vıllarda Cihat Bu rak'ın resımlennı bır tutkuyla ız lemeyı sürdurdüm, ama kendısmı pek seyrek görebıldım Beyoğlu'nda, Boğaz'da, en çok da şımdı yok olan Krepen Pasajı'nda Onun dunyası bana neden se hep Küçuksu'dakı Kıbrıslıların Yalısı'mn sağ kanadını hatırlatırdı önünden uzun yıllar va purla geçtığım bu yalı, tuhaf bır seniven yaşadı Ozellıİcle sağ kanadı büyuk, ıkı kanatlı bır yalıydı geçen zaman ve bakımsızlıktan öturu ağır ağır çöktu önce kıremıtler, sonra pencere pervazlan, daha sonra da çatı kı PİKINfİK PİYALE MADRA >OK CANIMJ B3A2 A/USÜKl"? BAK1>OCSUM ÖyLE AVAL fflZLI GAZETECİ SECDET Sonunda ınöık cüahm ^nutUğo t»ır guıaydoğa kanttnda (adı frızdc eakiı) ZEüuA'yo gonz Kamal Şcncpn bü ımmiakatüı aHn KOİUP^ saıloya saııaya gavyor Oğr<znnz sıma &mnı çavtnp sorduk: Elindeki eski ve tombul çantayı bırakmadan tanıştı bızlerle. Hepımız merakla ona bakıyorduk. Çantanın ıçınden üç küçük kedı yavrusu çıkardı, ortadakı alçak masaya koydu. Bir süre kımseyle konuşmadan onlan okşadı. Ortak dostumuz. anaları ölmüş olan kedılere sut hazırlarken, bızler şaşkınlıkla bu ılgınç konuğu ızledık. ne kadar. Yalnız tavanaralannda dolaştıktan sonra tozdan topraktan annmak mesele olurdu. Annem hemen anlardı tavanarasına gırdığımı, anahtar, kılıt hıçbir şey para etmezdı, azar ışitir, jine de vazgeçemezdım... O zamanlar cardonlar daha bodnımlardan, ait katlardan u»t katlara çıkmamışlardı pek Bır gun tavanarasının ancak egılerek dolaşılabılen saçaklara yakın bır yerinde bir kume ateş bocegı gıbi yanan noktalar ve tıslamalarla karşılaştım. Hemen kordona bağlı ampulu getinp baktım. Bırbınne sokulmuş, her elımı uzattşımda tısla\ıp zıplayan bır yumak kedi yavrusu}du b u . . . " Yıllar sonra şımdı, Cihat Burak'ın resımlerını, oykulerını onu tanımayanlara bır bölumuyle anlatmak ıçın yenıden gozden gecınrken, bır tavanarası seruvem yaşrvormuşum gıbı gebyor bana Bır yanıyla meraklı ve heyecanlı, bır yanıyla da bıraz huzunlu bır seruven Huznun kaynağı bu usta sanatçımızın nıce resmıne, oykusune konu olan yaşam çelışkılerı, guzellığın geçıcı oluşu ya da bır kanaryanın olumu değıl Onu bunca geç ve guç tanıdığımız, yeryuzune tanıtmakta da bunca becenksız olduğumuz ıçın uzuluyorum "Kile"ye hemen bugun gıt, bana hak vereceksın ÇÎZGİLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EGIL1K KEMAL GOKHA.\ ojjlum buf S7i sen • ok Sı'n. bıÇo* Bize ait bir bakış Şımdı Kıle'dekı sergıyı gezen ler bu soyledıklenmın doğru kanıtlarını bulacaklardır tablolarda Son derece kışısel bır uslup, çarpıcı ve modern istıflemeler, cıddı renk arayışları ve sağlam bır desen aracılığıyla bize yansıyan tuhaf, masalsı, "nüktedan" bırdunva Bır yanda dansözler, bır yanda "Beyaz Kelebekler", obur yanda feleğm çemberinden geçmiş bır sokak satıcısı, daha ılerıde bır sokağın kıyısına çok jai?kınddsın g< Hleıa ri bı tdkırn şe rrn # o o zaman bıRaz BahakLa kotunu ındıK rnesela bı o "Cardonlar" o>kusu Sen hıç ta\anarası gormedın herhalde Çunku artık gunumuzun apartmanlarında tavanara İLANEN DUYURU MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI TAKDİR VE TEVZİt KOMtSYONU BAŞKANLlGl'NDAN Sıra No Dosya No Adı Soyadı 1 2 3 4 5 6 7 6464 8129 5713 1559 6712 620 1754 Halıl Çelık Murat Çalışkan Renan Rızvanoglu Rukıye önder Atıye Kevser Şükrü Atmaca Suphıye, Tanju, Bılada, Dündar Perıhan Yada Büınen son adresı Adakal Mah Karanfil Sok No 10 MANİSA \ Ermeydanı Cd Seyran Ap No 29 Kurtuluş İSTANBUL Demır Çelık Fab Kıska Şantıyesı Elektrık Mühendısı ZONGULDAK VeldeÇeşmeCd No 109/1 TeksıntST BELLİ DEĞİL Mustafa Kemal Blv özveren Sk No 2/5 DemırtepeANKARA Muradıye Mah Deryagıl Sk 45/3 Beşıktaş/İST Karann Tanhı 14 4 1983 14 4 1978 4 2 1977 29 4 1981 31 5 1978 31 8 1978 11 7 1979 No 10051 7749 6285 9740 8049 8552 9262 TARİHTE BUGÜN MIMTAZ ARIKA:\ 25 Ocak 1S3O OA 8UGUN, NELLIE BCf APU 22 yAŞtSlDAKl AMEgıKALI GA2BTECI OUNYA TUIZÜNU ?Z GUN 6 SAAT H PAK/KA0A TAMAMlADl UNLU FI5ANSI2. YAZARJ TULES l/£/£A/£ (SOLDA), 167S TW YAYlMLAUAN "8O GUUOE DEV/ZÎA<£M" ADLI SEeuveM EOMANINDA, gU rueu 8 GUA/ &AHA UZUAJ SUİS.EOE yAPTie.AISAOAKI FAIZK, ULAÇIM ASAÇLAe.lMIM R.OMAN/M SAÇ KlŞl^l PtJlLEAS FO6G FO6*\ A£KADAŞLA£/YLA TVrUfrVĞU SAHSt KAZAKİKAAK IÇIN, UŞAĞl PA£SEPA£T7Dur(FKSPAfmj) ILJE YOLA ÇIKIP, ÇSŞITU SEeuvEHLe&DEN SONBO GUMPE TAMAMLAMAZTAYPl FIK ADLI DETEKTIFDE ONLARI IZUEMEICTE TUR.U SNGELLEMEYE ÇALIÇMAKTAYPl 72 GÜNDE DEVRIALEML 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Turk Hatayın istiklali temin edildi Cenevre 24 (Husust) Ingılız Harıcıye Nazırının da ıştırakıle dun yapılan muzakereler netıcesınde sancak meselesı hakkında Turk ve Fransız murahhaslan arasında bır prensıb anlasması 25 Ocak 1937 katı antaşma hasıl olmustur Bu anlaşmava gore, Hatav dahılı ışlennde tamamen mustakü bır hukumet olacak, meclısı ve hususı hukumet teşkılatı bulunacak, Turkıve ve Fransa harıce karşı sancağm mudafaasını tekefful edecektır Fransa Hancıve Nazın M 19371987 Delbosla Hancıve Musteşan M Vıenot bugun Lyone gıttıklerınden Cene\ redekı çalışmalara ıştırak edememışlerdır Buna mukabıl, Turk ve Fransız murahhaslan, dun akşam geç vakıt husule gelen anlaşmanm teferruatını tesbıh ıçın butun gun çalışmışlardır KARARIN ÖZÜ Yugoslav Federatıf Halk Curahunyetı'nce mıllıleştınlen mallan dolayısıyla tazmınat talep eden ılgılılenn taleplerının ıncelenmesı sonunda yukanda dosya numaralan ıle ad ve soyadlan belırtı len ılgılılenn taym edılen süre ıçerısınde belge ıbraz etmedıklen 1135 sayılı kanunun 7 maddesıne göre tazmınat taleplerının reddıne ve bu kararın 7201 sayılı kanun uyannca ılanen teblığıne 6 11 1986 gün 10748 sayı ıle karar verılmıştır Kararın ılanen teblıgınden 15 gün sonra teblığ edılmış sayılacagı, 2 Söz konusu karara karşı teblığ tarıhınden ıtıbaren 30 gün ıçınde bır kez aynı komısyon nezdınde ıtırazda bulunabılıneceğı, 3 Bu süre ıçınde ıtıraz etmeyenler hakkında venlen red karannın kesınleşmış sayılarak dosyanın ışlem den kaldırılacagı ılanen duyurulur husule gelmışiı Bu ılk anlaşmadan sonra Turk ve Fransız murahhaslan gece 21 30 'da Mılletler Cemıyetı 'nde muşıerek bır toplantı yaparak prensıb anlaşmasma daır hazırladıkları metınlerı teaiı ettıler Raportor M Sandlerın de ıştırak ettığı bu toplantıda
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle