10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyct Malbaacılık vc Gazetecılik Türk Anonım Şırketi adına Nttttr N»di, • Genel Yayın Müdürü Hasan OmaJ, Müessese MudUrli: EIBİDC Lştklıgil, Yan lşleri Mudürü Okıy GootnsİD, 9 Haber Merkezı Müdürü Yılçın Baytr, Sayfa DUzenı Yonetmenı: Ali Acmr, • Temsılaler ANKARA. Vılçın Doğan, İZMİR Hikmct Çctiakayı, ADANA: Cttal Ba$lugıç. TAKVİM 25 OCAK 1987 tmsak: 5.45 Güneş: 7.14 Istanbul Hsberleri: Reba Öz, Dış Haberler: Ergun Bak>, Ekonomı: Osnun Ul*g*y, Kültür: CtUü Üsttr, Magazin Mehmet Yajfo, Spof Danışmanı Abdulkadir Yucchnu, Düzdtmc Refik Durbaj, BıhmE&itim: Şahin Alp«y, tşSendika: Ş*knw Krtend, HaberAraştırma: Uhk GdMcnir, Yun Haberlen: Nectjtl Doftu • KoordınatOr. Aımtt Konıbu, • Majı tşlcr: Erol Erkul, • Reklam. Ay$« Tonın Ek Yayınlar: Huly» Akyo) • ldare: Hturyin Gnrer, Uleıme: Önder ÇtUk, Bilgitşlem N«H Iml. öğle: 12.21 lkindi: 14.54 Akşam: 17.18 Yatsı: 18.41 Basan ve Yayarv Cnmbıırtyct Matbaacılık vc Gazetecilık T.A.Ş. TUrk Ocagı Cad. 39/41 Cagaloglu, 34334 Isl, PK: 246Istanbul. Tel 512 05 05 (20 hat). Teta: 22246 • Btimlar. Aakaı»: Zıya Gökalj Bulvan lnkılap Sokak, No: 19/4, Tel: 33 11 4147, Telex 42344 0 Izmir H Zıya Bulvan. 1352. Sok. 2/3. Tel: 25 47 0913 12 30, Td«: 52359 • Aduı: Çakmak Cad No: 134 Kaı 3. Tel' 1455019731, Telex: 62155. Cezaevinde zîyaretçi kapsaıııı genişledi YENÎ YÖNETMELİKTEN; Hükümlüler haftanın belirli günlerinde 3. derece kan ve sıhri hısımlan tarafından ziyaret edilir. Askeri ceza ve tutukevlerine kabul edilen hükümlü ve tutuklular giriş sırasında tabip tarafından muayene edilir. Gözetim altına alma tedbirleri ve disiplin mahkemelerince verilen kısa hapis cezaları, askeri ceza ve tutukevlerinde infaz edilemez. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Askeri ceza ve tutukevlerinin yönetimini ve cezalann infazım duzenlemek amacıyla yeni hazırlanan yönetmelik yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelik, askeri ceza ve tutukevlerine kabul edilen hükümlü ve tutuklulann girişlerinde doktor kontrolünden gecirilmelerini, haftanın belli günlerinde 3. derece kan ve sıhri (evlilikten doğan akrabalık) hısımlan tarafından ziyaret edilebilmelerini öngorüyor. Cezaevi görevlilerinin zorunlu kaldıklan durumlarda silah kullanmalanna olanak sağlayan yönetmelik, yalnız başına bulunan görevlinin silah kullanma lüzumuna ilişkin kararı kendisinin verebileceğini hükme bağlıyor. Milli Savunma Bakanı Zeki Yavnztürfc'iin imzasını taşıyan 30 Eylül 1986 tarihli yönetmelik, askeri ceza ve tutukevlerine askeri mahkemeler tarafından haklannda tutuklama karan verilenlerin, Askeri Ceza Kanunu, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ve 647 sayılı kanuna göre cezalarını askeri ceza ve tutukevlerinde çekmesi gereken ve genel adalet makamlarınca haklannda tutuklama karan verilen kişilerin konulabileceğini hükme bağlıyor. Yönetmelik, gözetim cezası alanlarla disiplin mahkemelerince haklannda kısa sureli hapis cezası verilen kişilerin cezalannın, askeri cezaevlerinde infaz edilemeyeceğini öngörüyor. Askeri ceza ve tutukevlerine konulacak kişilerin girişlerinde doktor kontrolünden gecirilmeleri gereğine işaret edilen yönetmelikte, cezaevine konulurken hasta olduğu saptanan hükümlü ve tutuklular hakkında doktor raporuna göre işlem yapılacağı ifade edildi. "Sağlık bakımıodan sakınca gorülmeyenlerin her tiiriiı temizlikleri tamamlandıktan ve noksan aşıian yapddıktan sonra içeri alımriar" görüşune yer verilen yönetmelik, hukumlu ve tutukluların en fazla 15 günde bir yıkanmalan, her üç ayda bir de doktor kontrolünden gecirilmelerini öngörüyor. Hükümlü ve tutuklulann 3. derece kan ve sıhri (evlilikten doğan akrabalık) hısımlannca ziyaret edilebilmelerine olanak sağlayan yönetmelik, aynca bunlann dışında kalan kişilerin ise, ancak zorunlu ve önemli bir nedenin bulunması durumunda, cezaevi mudürünun izni ile görüş yapabileceği hükmünü içeriyor. Yönetmelik, hükümlü ve tutukluların "kalkma, yıkanma, spor, yemek, dinlenme, yatma" biçiminde bir program izlemelerini de karara bağlıyor. Yönetmelik, hükümlü ve tutuklu bulunan erlerin ise kıta komutamnın, askeri kurum amirinin emriyle ceza ve tutukevinin içerisinde ya da dışarısında yük taşınması, taş ya da odun kırılması, yol yapımı, arazi tasviyesi, ağaç dikimi gibi işlerle, kazma, kurek kullanılması gerektiren benzeri ağır işlerde çalıştırılmalanru öngörüyor. Hükumlü ve tutuklulara gelen ve de bunlar tarafından gönderilen mektupların askeri ve tutukevi müdürlüğunce incelenebileceğini, sakıncalı görülenlerin sahiplerine verilmeden kıta komutanı ya da askeri kurum amirine verilebileceğini içeren yönetmelik, hükümlü ve tutuklulara verilen hücre hapsi cezalarının da her defasında 15 günden fazla olamayacaguıı hükme bağlıyor. Yönetmelikte, "iki sene içinde üçlen fazla hucre hapsi cezası alanlar iyi hal gösterinceye kadar Milli Savunma Bakanlığı'nın onayı ile inzibati hücre şartlanna tabi tululurlar. Bu süre 6 ayı geçtiği takdirde durum askeri ceza ve tutukevi müdürlüğunce yeniden tespit edilerek gerekçesi ile birlikte Milli Savunma Bakanlığı'na bildirilir" denildi. Askeri ceza ve tutukevlerinin yönetimine ve cezalann infazına dair yönetmelikte, hükümlü ve tutuklulara uygulanacak yasaklar şöyle belirlendi: "Hükümlü ve tutuklulann sabah kalkma vaklinden vatma saatine kadar yataklarda yatmalan. yatma saatlerinde yuksek sesle konuşmalan, koguş duvarlanna yazı yazmalan, resim yapmalan, çivi çakmalan, yatak yerlerini izinsiz degiştirmeleri, izinsiz diğer koğuşlara gitmeleri, başkasının ceza ve tutukevinin emniyel ve diâplinini bozacak fül ve harekete tcşebbüsünun meydana çtkmasına ait para ve eşyayı izinsiz almalan, kullanmalan, bunlan vermeye icbar etmeteri. haraç almalan, askeri eşyalan tahsis edildikleri işlerden gayri işlerde kullanmalan, taarruz ve firara yarayacak ve gerektiginde bu işler için kullanılabilecek eşya ve aletler yapmalan, saklamalan, bulundurmalan, askeri ceza ve tutukevi yönetimince miktan tayin edilenden fazla para ve kıymetli eşyayı yanlannda balundurmalan, birbirine eşya satmalan ve almalan, koğuşta yemek yemeleri yasaktır." Askeri ceza ve tutukevlerinin yönetimine ve cezalann infazına dair yeni yönetmelikte cezaevi görevlilerinin gerektiği derecede silah kullanmaya yetkilerinin bulunduğu da belirtilerek şu görüşlere yer verildi: "Silah kullanmaktan maksal adam öldürmek olmayıp, ugranılan taamız veya mukavemeti kınnak ve diizeni korumakür. Bunun için de silah gerektiği derecede kullanılır. Ateşli silah, dipçik ve süngü gibi silahlaria netice almak mümkün olmazsa kullanılır. Öldunıcıi nahiyeye ateş etmek son çaredir ve özel emirk olur. Yalmz iken bu lüzumu silah kullanacak kimse takdir eder. Silah kullanma halinde yaralananlann tedavisi ile olenler hakkında gerekli işlem yapılmak üzere durum merkez komutanlıklanna, diger yetkili makamlara >e teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirlerine en seri vasıta ile bildirilir." Yeni yönetmelikte aynca bu yönetmeliğin Milli Savunma Bakanı tarafından yurutüleceB de belirtildi. Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuzturk'ün imzasını taşıyan 30 Eylül 1986 tarihh' yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanmadan yururlüğe girmesi hukukçuların sert tepkiierine yol açtı. Askeri ceza ve tutukevlerine yeni yönetmelik: antana (anka)ABD'de hamile bir kadın sürücü 5 aylık cenin sayesinde trafik pol'sinin kestiği para cezasını ödemekten kurtuldu. Trafığin sıkışık olduğu zamanlarda trafiğe çıkan araba sayısım azaltmak amacıyla ayrılan, sadece birden çok yolcu taşıyan araçların geçebileceği yoldan geçen kadın sürücü kendisine ceza kesilmesi üzerine mahkemeye başvurdu. Kaliforniya eyalet yasalarına dayanarak 5 aylık ceninin yolcu sayılacağına karar veren mahkeme, 52 dolarhk (39 bin TL) para cezasını kaldırdı. 5 aylık cenin yolcu sayıldı îsviçre'den en çok silah alan ülke Türkiye n ern (aja.) h riçre'den MJ 1986 ytlında en çok silah alımını Türkiye'nin yaptığı açıklandı. tsviçre Savunma Bakanlığı'nca Bern'de yayımlanan bir rapora göre, Turkiye, geçen yıl 111.6 milyon frank (yaklaşık 56 milyar TL.) karşılığında silah ve askeri malzeme satın aldı. Sıralamada, Nijerya 80.7 milyon, F. Almanya 62.5 milyon frankla Türkiye'yi izlediler. Trabzonlu kadınlar kazak yerine altın büezik örüyor Trabzonlu genç kızlarm ve kadınlann yeni gelir kaynağı, örme altın bilezikler. Evlerde altın teüerle kazak örer gibi büezik ören kadınlar, büezik başına 1015 bin lira para kazanıyorlar. örgücülüğün iyi para getirmesi üzerine bazı okullarda ve özel kurslarda ders verümeye başlandı. KADtR CAN Genç kızlar ve kadınlar tarafından yapılan hasır bilezik örücülüğu Trabzon ve çevresinde son yıllarda en geçerli meslek haline geldi. Son zamanlarda yurtiçi ve yurtdışında kadınlann gözde taİcısı olan hasır bilezikler, yalnız Trabzon yöresinde örülüyor ve kuyumcularda 850950 bin lira arasında değişen fıyatlarla satılıyor. Hasır bilezik örücülüğü yapan genç kız ve kadınlann aile bütçelerine katkıları ayda yüz bin lirayı buluyor. Altın ve gümüşten bilezik gerdanlık, kemer örenlerin sayısı son yıllarda hızla artarak 3 bini buldu. Kuyumcularda "Trabzon bileziği" adı ile satılan hasır örgülere olan ilginin artmasından sonra talebin karşılanabilmesi için işçilik fıyatlarına zam yapıldı, öriicülüğün yaygınlaşması için bazı okullara ders olarak konuldu, özel kurslar açıldı. Ekonomik ve sosyal hayatın büyük bir tuzla değişime uğradığı Trabzon'da kadınlann, genç kızlann hasır bilezik örücülüğüne erkeklerin de yavaş yavaş el attıkları ve bu işi gizli gizli yaptıkları öne sürülüyor. Trabzon'un en eski altın ve gümiiş ustalanndan 70 yaşındaki Harun Emintay'a göre hasır bilezik örücülüğü bir "Kafkas sanatı." Henüz küçük bir çocukken ailesi ile birlikte Kuzey Kafkasya'nın Dağıstan bölgesindeki Kubaçi köyünden Trabzon'a göç eden Emintay, "Kubaçi köyliilerinin hemen hepsinin tek bir sanatı vardır, kuyumculuk. Kubaçili kuyumcuların yaptığı çok sayıdaki sanat eseri bugiin Londra, Paris ve Moskova miizelerindedir. Rus ihtilali sırasında Kafkaslar'dan Tiirkiye'ye göç edenler oldu. Kafkaslar'dan gelenler sanatlannı burada da devam ettirdiler. Bugün Trabzon ve yöresinde hasır bilezik orenler bile bu sanatın kendilerine Rumlardan kaldığını zannediyorlar" diyor. Trabzon ve çevresinde genç kızlar, kadınlar hasır bilezik örücülüğüne bakır tellerle başhyorlar. Birkaç ay içinde bakır 'telle hasır örgüyü öğrenenler gümüş işlerine geçiyor. 10 mikron kalınlığındaki gümüş tellerle çeşitli takılar örenlerden eli bu işe yatkın olanlar daha sonra mesleİclerini altın hasır bilezik örerek sürdürüyorlar. Nüfusu 156 bin olan Trabzon'daki kuyumcuların sayısı yaklaşık 200 kadar. Bu kuyumcuların sayıları 5 ile 70 arasında değişen orücüleri var. Örucüler, kuyumculardan aldıkları 3580 gram arasında değişen ağırlıktaki telleri bilezik, küpe gibi takılar olarak ördükten sonra, emeklerinin karşılığı olarak 1015 bin lira alıyorlar. Trabzon'da kuyumcuların bir haftada örücülere dağıttığı altının miktan 50 kilonun üzerinde. Trabzon'da hasır bilezik örücülüğünün en yaygın olduğu yerlerin başında Faroz Mahallesi, Akçaabat ilçesi ile Mersin köyü geliyor. Örücülük buralarda ekonomik kalkınma ile birlikte sosyal yaşamı büyük ölçüde etkilemiş. Trabzon'da ilk plajlar, içkili yerler bu yörede açılmış. Aile bütçelerine büyük katkıda bulunan kadınlar, genç kızlar erKUYUMCUDA 950 BtNLİRA Altm iplerle örülen, mum alevinde kaynak yapdarak meydana gelen bu el emeği bilezikler, kuyumcularda 850950 bin lira arasında satılıyor. Trabzonlu kadınlar ise, ustahklanna göre, bir bUezikten 1015 bin lira arasında değişen ücret alıyorlar. kek hâkimiyetini kırıp söz sahibi olmuşlar. Trabzon'un en eski kuyumculanndan olan ve hasır örgü bilezik sanatının sürdürülmesi için büyük çaba harcayan Abdurrahman Sezer, yaşı ilerledikten sonra mesleğini kimya mühendisi olan oğlu Serdar Sezer'e bırakmış. 70 örücüsü olan Serdar Sezer, Trabzon bileziğinin yörede ekonomik ve sosyal yaşamı nasıl değiştirdiğini şöyle anlatıyor: "Biz Trabzon'daki kuyumcular olarak örücülere haftada en az 50 kilo altın dağıtıyoruz. 50 kilo altını tel olarak veriyoruz, bu bize bir hafta içinde örülmüş olarak geri dönüyor, bu çark tam bir işbirliği içinde dönuyor. Ben bunu Amerikalı dostlarıma anlattığım zaman adamlar hayretler içinde kaldı, inanamadılar. Verdiğimiz en az 50 kilo altının en geç bir hafta içinde örülmuş ve bir gram eksiksiz dönüşünün sebebi namus anlayışıdır. Hasır bilezik örücülüğü son yıllarda inanılmaz bir şekilde yaygınlaştı, bu isi yapanlann ekonomik ve sosyal yaşantılannı değiştirdi. Birkaç yıl öncesine kadar sığır güden genç kızlar, kadınlar bugün el emeği göz nuru ile 30 mikron teli öriip, mum alevinde kaynak yapıyor." Trabzon'da son yıllarda giderek yaygınlaşan hasır bilezik örücülüğunü öğrenmek isteyenler özel kurslara gidiyorlar. Deneyimli örücülerin açtıklan kurslarda genç kızlarla kadınlar bu mesleği 30100 bin lira arasında değişen fiyatlarla öğreniyorlar. Özel kurslann yanı su"a, kız meslek okullannda da hasır bilezik örücülüğü öğretiliyor. Örücülük yapan genç kızlann kısmetleri de açık. Trabzon'da örucu kızlar diğerlerine oranla çok çabuk evleniyorlar. Çocuklarına kız bakmaya giden annelerin ilk sorulanndan biri "Kızınız hasır da örer mi?" oluyor. Trabzonlu kadınlar bir yandan sohbet ederken, bir yandan da altın iplerle büezik örüyorlar. nkfuTt (a/ı.) Federal Almanya'mn yüksek tirajlı "Bild" gazetesi, dün yayımladığı ve Türkiye'ye geniş yer verdiği turizm ekinde, "1987 yaz sezonunda Akdeniz ülkeleri arasında en çok turisti Türkiye çekecek" dedi. Turizm ekinin kapak bö'lümünü ülkemizin çeşitli yörelerinden derlenmiş fotoğraflarla süsleyen gazete, "Türkiye I Numara" başlıklı yazısında, Alman turistlerin ülkemize ilgilerinin giderek arttığım kaydetti. 1987'de Türkiye'de turizm Prof. Tietze'ye fahri doktorluk A nkara (anka) Viyana Jm Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü Müdurü Prof. Andreas Tietze'ye Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktorluk Unvanı Beratı verildi. Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliğinde düzenlenen törende bir konuşma yapan Buyükelçi Erdem Erner, Boğaziçi Üniversitesi'nin, Türkoloji ve Türk tarihi alanlarındaki değerli çalışmalan nedeniyle Prof. Tietze'ye söz konusu unvanı verdiğini söyledi. Avnıpa ve Sovyetler BMigg j^ndtetkisinitiimsiddetiylt surduren dondurucu soğuklar, ABD'nin bazı bölgelerinde de yaşamıfelce uğratıyor. Çeşitli Avrupa ülkelerinde evsizlerin soğuktan korunup, bannak bulmalan için tüm sosyal olanaklar seferber ediliyor. ABD'nin Lancaster kentinde görüntülenen, soğuktan yüzü donmuş bu sokak köpeği ise, kendini soğuktan korumak için hiçbir çaba gbstermişe benzemiyor. (Fotoğraf: AP) Uyuşturucu sorunu yok / zmir (Cumhuriyet Ege Biirosu) Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Cevdet Arsan, Türkiye'de uyuşturucu sorunu olmadığmı söyledi. Arsan, "Uyuşturucu para olan yere gider. Yurdumuzdaki insanlarda para yok kı böyle bir tehlike olsun" dedi. Prof. Arsan, Türkiye'de uyuşturucu alışkanlığımn zaman zaman konu edildiğini, ancak böyle bir tehlikenin bugün ve yakın gelecekte mümkün olmadığmı öne surdü. TBMMnin gözü karakoUarda ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Cezaevleri, karakollar ve nezarethanelerde inceleme yapacak milletvekilleri komisyonu, TBMM'nin önümüzdeki hafta sonu baslayacak ve ara tatilinden sonra oluşturulacak. TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, konuyu ara tatilden sonra yapılacak ve Meclisteki partilerin temsilcilerin, katıldığı Danışma Kurulu'nda gündeme getirecek. SHP Genel Sekreteri ve İçel Milletvekili Fikri Sağlar, milletvekillerinden oluşan bir komis Shultz'dan Kongre'ye çağn: Federal Almanya'daki Türkler, seçimleri değerlendirdi: Dış yurdımlar kesintisiz onaylansın WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanı George Shnitz, Kongre*yi, Amerika'mn yabancı ülkelerdeki nüfuzunu konımak amaayla, aıaiannda Türkiye'nin de bulunduğu ülkeler için öngördüğü 19.6 milyar dolarhk dış yardımı kesintisiz dnaylamaya cağırdı. Shuhz, Senato Bütçe Komitesi'nde konuşurken, son iki yıl içinde dış yardım bütçesinde yapılan 3.3 milyar dolarhk kesintinin ABD'nin dünyadaki hayati çıkarlannı tehdit ettiğini soyledı. ABD Dışişleri Bakanı, "Djş yardım ödenegindeki bu kısraülar, muttefikJerimizin istiknnnı, uyuştunıcu maddcier ve terorizmle mücadeiemizi etkiliyor" dedi. 1988 mali yıh için öngörülen 19.6 milyar doların 15.2 milyar doları askeri ve ekonomik yardımlara, uhıslararası örgütlere, uyuşturucuyla mucadele programına ve mültecilere harcanacak. Yabaııcılan zor günler bekliyor GÜNER YÜREKLİK BERLİN Federal Almanya'da yaşayan Türkler, bugun yapılan genel seçimlerden sonra da büyuk bir olasılıkla iktidarda kalmaya devam edecek Kohl hukumetinin, ulkedeki yabancıların durumunu daha guçleştireceği goruşünde birleşivorlar. 1961 yılından beri Federal Almanya'da bulunan ve halen DGB1G Metal (Alman Sendikalar BirliğiMetal Sendikası) bölümü sekreteri ve Batı Berlin Türk Topluluğu Başkanı olan Necati Gürbaca da bu görüşü paylaşıyor. Gürbaca, yeni hükümet dönemindc yabancılar politikasının daha da sertleşeceğini belirterek "Yabancılar daha güç giinlere hazırlıklı olmalı" diyor. SPD (Sosyal Demokrat Parti) üyesi olan ve Turklerin sosyal demokrat örgutü Halkçı Devrimci Bırlıği'nin başkanlığını yapan Niyazi Turgaj ise bu seçimlerde FDP'nin (Hur Demokrat Parti) hukumet içindeki payının kuçuleceğini belirterek "Yabancılar daha çok teriemek zorunda kalacak" diyor. 1976 yılından berı Federal Almanya'da bulunan ve 1984'ten bu yana Batı Berlin Teknik Üniversitesi'nmeye çalışılıyor. Ne var ki, yapılan butun kısıtlamalar, çalışan kesimın cebinden alınarak sermayeye aktarılıyor. Bu arada ışçi haklannı savunan sendikalar da baskı altına alınırken, bunun için yeni yasalar çıkarılıyor. Bence seçimlerde SPD, bir koalisyona girecek denli bir açrama yapamayacak. Yine CDU/CSU ve FDP koalisyonu kurulacak. Şündüye dek sürdurulen tutucu politika daha etkin bir biçimde uygulanacak. Sosyal haklarda kısıtlamalara gidilecek, >abancılar politikası daha da sertleştirilecektir. Dış politikada ise daha saldırgan ve cesaretli adjmlar atılacaktır. AET'nin tam uyeliği konusunda da buradaki işçilere birtakım odunler verilmek ıstenecek fakat bunlar birer mavi boncuk olmaktan oteye gidemeyecektir. Ne ki yabancılar daha guç gunlere hazırlıklı olmak durumundadırlar" NİYAZİ TURGAY: "Yapılan son on tahminler, seçmenin şimdiki hukumete karşı guveninin olduğunu gosleriyor. Bunun bir nedeni son uç yılda fıyat anışlarır.ın yuzde bıri gecmemiş olmasıdır. Ancak seçmeni tutucu partilere karşı olumsuz yonde yonun cezaevleri, karakollar ve nezarethanelerde inceleme yapması yolundaki başvurusuna olumlu yanıt veren TBMM Başkanı Karaduman ile bu konudaki çahşmalan görüştü. Sağlar, işkence ve kötü muamele iddialarının önlenmesi açısından böyle bir incelemenin yararını vurgulayarak, komisyonun bir an önce oluşturularak, göreve başlaması isteğini vurguladı. Alınan bilgiye göre, TBMM Başkanı Karaduman, daha önce Dışişleri Komisyonu üyeleri arasında oluştunılan özel bir komisyonun böyle bir inceleme yaptığını belirterek, milletvekillerinin bu tür incelemelerinin demokrasi açısından önemine ve yararına dikkati çekti. Komisyonun oluşum biçimi konusunda henüz bir karar olmadığını ve konunun TBMM'nin ara tatilinden sonra ilk Danışma Kurulu toplantısında ele alınacağını belirten TBMM Başkanı, komisyonda her partinin eşit ölçüde temsil edilmesi düşüncesinde olduğunu da kaydetti. Milletvekillerinden oluşacak bir özel komisyonun cezaevleri, karakollar ve nezarethanelerde inceleme yapmalan öteki parti gruplarınca da olumlu karşılandı. ANAP Grup Başkan Vekili Haydar Özalp, kendilerine böyle bir öneri geldiğinde durumu değerlendireceklerini bildirerek, "Ancak ilke olarak böyle bir incelemenin yararlı olduğuna inanıyoruz." dedi. Sri Lanka'da bebek çiftliği olombo Sri C Lankabir(uba)ülkenin polisi güneyinde bebek çiftliğini ortaya çıkardı. Yetkililerden alınan bilgiye göre Sosyal Güvenlik Bürosu 'nda görevli iki hukumet yetkilisi, ulkedeki kimsesiz çocuklan belirleyerek bu çocuklan gizlice kaçırıp çocuk çiftliğine getirdiler. Polis, çiftlikteki çocuklann yetiştirilerek yundışma satıldıklarım, ancak şimdiye kadar kaç çocuğun yurtdışına satıldığının belirlenemediğini bildirdi. Olayla ilgili olarak biri Batı Alman ve ikisi hükümet gorevlisi 20 kişi tutuklandı. Güner Yüreklik (sırtı dönük), soldan sağa Niyazi Turgay, Necati Gürbaca ve CihanAnn ile söyleştrken. (Fotoğraf: RIZA TAŞOL) de öğretim üyesi olan Dr. Cihan Ann da yabancıların yeni donemde karşı karşıya kalacağı sorunlara dikkat çekerek, yabancıların radikal taleplerde bulunmasına yeni hukümetin sıkı onlemlerle yanıt vereceğini. bunun da gerilimi arttıracağını belirtiyor. Federal Almanya'da yaşayan 3 Türkün seçimlerle ilgili görüşleri şovle: NECATİ GÜRBACA "Sosyal demokrat liberal koahsyonu döneminde çok onemlı adımlar atıldı. Fakat şimdilerde geriye doğru bir kayış var. Ozellikle tutucu Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) Başkanı Strauss'tan geliyor bu geriye doğru kayış. tkinci Dunya Savaşı'ndan sonra bugun ilk kez işsizlik 4 milyona yaklaştı. Çeşitli alanlarda yapılan kısıllamalarla bütçeye sağlamlık getırıl (Arkası 13. Sayfada) DSP Grup Başkan Vekili Sururi Baykal da, milletvekillerin cezaevleri, karakollar ve nezarethanelerde inceleme yapmasının yarannı vurgulayarak, "Biz böyle bir komisyona ilke olarak olumlu bakıyoruz. Çünkü her şey yasalarla ve kurallarla tamam olmuyor." dedi. A nkara (anka) x\ Danıştay üyeliklerine bu yargı organında savcı olarak görev yapan Erdoğan Anlı, Aysel Pekiner ve Selahattin Çelik seçildiler. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun seçime ilişkin karan Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu arada Bozöyük Seramik Sanayii . T.A.Ş. Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Vahap Kıraç, Yarımca Porselen Sanayii T.A.Ş. Genel Mudür ve Yönetim Kurulu Başkanlığına da Vahap Halcacı atandılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı özel Kalem Müdürü Nusret Yaralı ise, bakanlık müşavirliğme getirildi. 3 savcı Danıştay üyeliğine seçildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle