Katalog

17 OÇAK 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Evren, rektörlerle yemek yedi nkara (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkam Kenan Evren, dün gece YÖK yetküileri ve üniversite rektörleriyle birlikte yemek yedi. Orduevfnde verilen yemekte Genelkurmay Baskam Necdet Üruğ ile YÖK Başkam Prof. Dr. Ihsan Doğramacı da hazır bulundu. Orman Işçileri Sendikası 'nın iki genel başkam oldu Erken gelen, kongre yapar sı, doğrudan orman işletmelerinde örgutlü bulunuyor. Sendikal çevrelerde bağımsız yapısı ve etkinliğiyle saygınlık yaratan Çakmakb yönetimi, 2728 aralık tarihlerinde genel kurul yapmayı kararlaştırmıştı. Ancak sendikada önemli çalkantıların başladığı ve bu nedenle genel kurula katılımın çok yuksek olacağının tespit etmesi üzerine, genel kurulun yapılacağı Beycuma bucağının tek salonu Güngör Sineması'nı değiştirmek istemiş, bunu sağlayamayınca da Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak durum tespiti yaptırmak istemişti. Mahkeme, bilirkişinin de verdiği rapor doğrultusunda, 25.12.1986 tarih ve 206150 D. İşler E.K. sayılı ilamı ile genel kurulun yapılacağı ilan edilen Güngör Sineması sa DIYDIK/GORDIK YALÇiM PEKŞEİS Karayollannda kıdem tazminatı Türkiye Orman Işçileri Sendikası yönetiminin genel kurulu erteleme kararım geçersiz sayan bir grup delege, genel kurulun yapılacağı salonun kapısınm kilidini kırarak yeni bir yönetimi işbaşına getirdl Sendika Genel Başkam Huseyin Çakmaklı, genel kurul yapılması için çeşitli orman işletmeleri yöneticilerinin delegelere baskı yaptığını, kongreye resmi araçlarla delege taşındığını ileri sürdü. / stanbul (axı.) Amerika'ya gönderilmek istenen posta kolisindeki pişmaniye kutusundan afyon çıktı. Koliyi getiren kişi kaçtı. Amerika'mn San Francisco kentine gönderilmek üzere, Karaköy'deki 1 stanbul Posta Gümrük Müdürlüğü'ne başvuran ve tran uyruklu olduğu tahmin edilen bir kişinin getirdiği posta kolisinden, piyasa değeri iki buçuk milyon lira olan 635 gram afyon çıktı. Çeşitli tatlı çeşitleri ile pişmaniyenin yer aldığı koliyi Posta Gümrük Müdürlüğü'ne getiren ve koli kağıdına adı Fremi M. Naini olarak geçen kişi ise olay yerinden kaçtı. Pişmaniye kutusunda afyon Tzmir (Cumhuriyet Ege M. Bürosu) Yoğun kar yağışlanna karşın yurdun tüm bölgelerinde yollann kapanmaması için çalışan karayolu işçilerinin 122 milyon liralık kıdem tazminatı alacaklanmn 5 aydır odenmediği büdirildi. Çayda otomatik paketleme ize (anka) Çay işçisi eüe paketleme yapmaktan kurtuluyor. ÇayKur paketlemeyi bundan böyle, otomatik makinelerle yapacak. ÇayKur daha önce Ankara, /stanbul ve Rize'de kurulu üç paketleme fabrikasında yılda 50 bin ton kuru çayın paketlenmesini makinelerle yapıyor, yaklaşık 62 bin ton çayı ise Rize'deki 45 yaş çay işleme fabrikasında elle paketliyordu. Almanya'nm Façema fırmasmdan getirtilen 10 paketleme makinesiyle birlikte ÇayKur'un paketleme kapasitesi 100 bin tona çıkacak. 12 bin ton kuru çayın paketlemesi ise yine eskiden olduğu gibi elle yapılacak. lonunun can ve mal güvenliği acısından sakıncalı olduğuna karar vermişti. Sendika yönetimi de mahkemenin bu kararına dayanarak 26 aralık tarih ve 307 sayılı kararla genel kurulun ileri bir tarihe ertelenmesini kararlastırmıştı. Bu karar yıldınm telgrafla ilçe seçim kurulu başkanlığına, vilayet makamına, Çalışma Bakanlığı ve Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne, Emniyet Müdürlüğü ile Bucak Jandarma Komularının sendika genel kurulunu İşSendika Servisi 30 bini tanlığına iletilmişti. aşkın üyesi ve 1 milyan aşkın ge erteleme karannı geçersiz bulan Bütün bu gelişmelere karşın, bir grup delege, genel kurulun liri bulunan Türkiye Orman Iş27 Aralık 1986'da, bir grup deçileri Sendikası, sendika yöneti yapılacağı salonun kapısının kilege, yanlannda son dakikada mi tarafından ertelenen kongre lidini kırarak genel kunılu yapdeğiştirilmiş hükümet komiseri nin başka bir grup tarafından tılar ve Mustafa Yıldınm ve arolduğu halde, jandarma gözetiyapılması ve yeni bir yönetim be kadaşlarını yönetime getirdiler. minde genel kurulun yapılacağı Kamuoyunda fazla tanınmalirlenmesi üzerine iki başlı durusalona geldiler ve sinema salonuyan ve merkezı Zonguldak Beyma geldi. Sendika başkanlığını nun kapısının kilidini kırarak geuzun süredir üstlenmekte olan cuma'da bulunan bağımsız nel kurul yaptılar. Genel kuruHuseyin Çakmakb ve arkadaş Türkiye Orman tşçileri Sendikalu yapan grubun tuttuğu tutanakta durum şöyle açıklandı: "Sendikamn daha önce yapmış olduğu ibna göre delegeler 27 aralık günü genel kurulun yapılacağı salonun önüne geldiler. Hükümet Komiseri önce genel kurulnn ertelenmiş olduğunu kendilerine bildirdî. Ancak delegelerin çoğunlukta bulunduklan ve mahkeme karannın da bağlayıcı bir karar degil de sadece tespit raporu olduğuna ilişkin ısrarlan karşısında görevli güvenlik komutanı ve muhtar üe görüştükten sonra kapının üstündeki kilit açılarak salona girildi. Yeterii çoğunluk bulunduğu anlaşıldı ve genel kurul açılarak bir gün sonra da seçimler yapıldı." Huseyin Çakmaklı başkanlığındaki sendika yönetimi ise, genel kurulun yapılmasının yasalara aykırı olduğunu, Mustafa Yıldınm'ın delegelerin 123'ünün oyuyla başkanlığa seçildiğinin ileri sürülmesine karşın, genel kurulda yeterii çoğunluk bulunmadığını, gerekli çoğunluğun sağlanması için bir grup delegenin orman işletmesi genel müdürlerinin refakatinde zorla getirildiğini, hazerun cetvelinin işçilere sonradan, gece evlerinde zorla imzalatüma yoluna gidildiğini, bunun isçilerin noter kanalıyla alınan ifadelerinde de sabit olduğunu ileri sürdüler. Genel kurulun iptali için dava açan sendika yönetimi, söz konusu noter ifadelerini ve genel kurula işçi taşıyan çeşitli orman işletmelerine ve müdürlerine ait resmi araçlann fotoğraflannı kanıt Zeynep 0^32, yaşgmtünüEtap MarmaraOte olarak mahkemeye sundu. Hüyp y # ff>,<&<&««,/««# Wrj*m«*fe kutladu Ailesi seyin Çakmaklı yöne^inıi, genel kurulun yainızca, Atatürk Orve yakmlanyUt Ortent Express salotuaum los ısıklan altmda yenüen yemekte Zeynep Ozal "bir gün man Çiftliği ve Zonguldak Orbu kadar çok gazetednin fotoğraflanmı çekeceğini hiç düşünmemistim" dedL Yemeğe Osman Yağmurdertli ve yakın arkadaşlan, is ortaklan İkfan TUran ve eşi ile Kadıköy Belediyt Baskam Osman Hızlan man Başmüdürlüğü'nde çalışan katüddar. Zeynep özalu çefitli hediyeler verildL Daha sonra Zeynep Özal doğum günü pastası üzerin 72 delegenin katılımıyla yapıldığını savundu. de bulunan "tek mumu'T>ir nefeste söndürdükten sonra eşi Asun Ekreni ö'ptü. Başbakanın danışmanı Erkal Zenger eski mesleği gazino komedyenliğinden öğrendiklerini şimdi politika alanında uyguluyor. Tek fark: "Turgut Özal partneri degil, patronu..." (Fotoğraf: Moharrem AYDIN) Omo tanıtır gibi tanıttık... Eskl yıllarda Türkiye nln çekişmelerden, kuvvetsiz hükümetlerdon çektiği sıkıntılardan dolayı Sayın Özal'a destek verdlm M, doğru dürüst bir tek parti hükümetl kurvlsun, koallsyon olmasın dlye..." 1 Eski komedyen, gazino sunucusu Erkal Zenger Başbakariı nasıi tanıttığını anlattı: Mesela bakryorsunuz halkın elinde pankartlar var. "Sayın başbakanım ilçe olmak istiyoruz" diyor. Adana'nın İmamoğlu nahiyesinde bu oldu. Ben çıktım "İlçe mi olmak istiyorsunuz" dedim. Hepsi birden bağırtyor. 'Tabii.." şudur, budur. Ben astım suratımı.. "Burası ilçe olmaz" dedim. Sahaya bir ölüm sessizliği çöktü böyle.. Arkamdan milletvekilleri "Yapma Zenger, ne yapıyorsun" falan.. Herkeste bir mırıltı başladı. Ben "Kardeşım burası şehir olmuş yahu" deyince kıyamet koptu, yıkılıyor artık.. KM.Paşa'da yas / stanbul (a.a.l Kocamustafapaşa'da, bir sapık taraftndan öldünilen lise öğrencisi Hacer Kabataş (16), ailesi, sınıf arkadaşlan, öğretmenleri ve mahalle sakinlerinin gözyaşları arasmda Silivrikapı Mezarlığı'nda toprağa verildL öte yandan Hacer Kabataş'ı öldüren Muzaffer Güney çıkarıldığı Fatih Adliyesi Nöbetçi Mahkemesi'nce tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu. Erdal Inönü'nün isteği MKYK'den geçmedi SHP Genel Başkam Erdal lnönü, kendisi hakkında gazetelerde ağır suçlamalarda bulunan Diyarbakır Merkez İlçe Başkam'mn görevden alınmasım istedi. Ancak MKYK'de gerekli oy toplanamadığı için ilçe başkam görevde kaldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP MKYK'nin dünkü toplantısmda, SHP Genel Başkam Erdal Inönü'nün kendi isteği kabul görmedi. Erdal lnönü, kendisi hakkında gazetelere ağır suçlamalarda bulunan Diyarbakır Merkez İlçe Başkam Sebarullah Seydaoglu'nun görevinden alınmasını SHP MKYK'den istedi, ancak gerekli oy çoğunluğu bulunamadığı için Seydaoğlu görevini konıdu. Diyarbakır Merkez tlçe Başkanı Sebatullah Seydaoglu'nun görevinden ahnması geçtiğimiz günlerde SHP Başkanlık Divanı toplantısmda ele alındı. Bu toplantıda, Sebatullah Seydaoglu'nun, tstanbul'da bir süre önce yapüan NATO toplantısı suasmda Erdal tnönü'nün, NATO Başkomutanı General Rogers'in eşi ile dans etmesini konu alan ve tnönü'yü ağır biçimde suçlayan bir demeci, yerel gazetelere vermesi görüşüldü. Başkanlık divanında Seydaoglu'nun görevden ahnmasınm MKYK toplantısına götürülmesi oybirliği ile kararlaştınldı. lnönü, dünkü toplantıyı açarken, Sebatullah Seydaoglu'nun görevden alınmasım MKYK üyelerinden istedi. 27 MKYK üyesinin katıldığı toplantıdaki oylamada 22 kişi Seydaoglu'nun görevden ahnması yolunda oy verdi. lnönü, konunun kendisiyle ilgili olması nedeniyle oylamada "cekimser" kaldı, 4 üye de Sebatullah Seydaoglu'nun görevinden ahnmasına karşı çıktı ve merkez ilçe başkamnın görevinden alınması için parti tüzüğüne göre gerekli olan üçte iki çoğunluk bulunamadı. Böylece Sebatullah Seydaoğlu tnönü'nün isteğine rağmen görevde kaldı. Oylama sırasında, başkanlık divanında Seydaoglu'nun görevinden alınmasına olumlu oy kullanan Genel Sekreter Yardımcısı Enis Tütüncü'nün MKYK toplantısmda tam tersi oy verdiği saptandı. MKYK'de Diyarbakır merkez ilçe başkamnın disiplin kuruluna verilmesine Turgut Atalay açıkça karşı çıktı. Atalay, konunun il yönetim kurulunda görüşülmesi gerektiğini savundu ve genel başkana hakaret eden Sebatullah Seydaoğlu'na karşı hoşgörülü olunmasını istedi. Toplantıda Seydaoglu'nun disiplin kuruluna sevki için yeterii oy tek farkla sağlanamazken genel iekreterliğin bu konuda girişmde bulunması benimsendi. Edinilen bilgiye göre, SHP Genel Sekreterliği Diyarbakır il yönetimine bir yazı yazarak Merkez İlçe Başkam Seydaoğlu hakkında kesin işlem yapılmasını isteyecek. Genel sekreterliğin konuyu MKYK'de göriışülmeden önce il başkanhğına bir yazı yazdığı, ancak il yönetiminden "Seydaoglu'nun söz konusu demeci sehven verdiği" görüşünü savunan bir yamt aldığı öğrenildi. SHP'nin bölge denetmenleri olan MKYK üyesi Ahmet Güryüz Ketend ile tstanbul Milletvekili tbrabira Ural'ın Diyarbakır'da merkez ilçe başkanİığnun yapuğı ve şikâyet konusu olan öteki işlemlerle ilgüi incelemelerde bulunacaklan öğrenildi. Partiden ihraa gundeme gelen Merkez İlçe Başkam Seydaoglu'nun son günlerde 1800 üyenin kaydım sildiği iddialan da genel merkeze ulaşü. MKYK toplantısmda bunun üzerine parti, denetmenlerin bölgede inceleme yapmasını kararlaştırdı. Dd işçi açlık grevinde tşSendika Servisi Philips Fabrikası'nda 7 işçinin çıkarılması üzerine Sendika Baştemsilcisi Mehmet Helvacı'nın başlattığı açlık grevi 3. gününü tamamladı. Dün de 2. temsilci Faruk Saydam açlık grevine başladı. Fabrika'da çalışan 400'e yakın işçinin tam^mı önceki gün çay içmeme, dun de çay içmeme ve yemek yememe boykotu yaptılar. 7 arkadaşlarının sendikal çalışmalarda öncülük yapan kişiler olduğunu ve gerekçesiz, sendikal nedenle çıkanldıklarını öne süren işçiler, olayı protesto etmeyi sürdüreceklerini bildirdiler. Arkadaşlannm işten atılmasını protesto için açlık grevi yapan sendika temsilcileri, gündüz işyerinde çalışmayı sürdürüyor, gece Otomobiltş Sendikası'nm Mecidiyeköy şube merkezinde kalıyorlar. Sayın Erkal Zenger, seçimlerde Başbakan'ı sizin kadar iyi takdim eden yok. Epey meşhur oldunuz. jnanarak mı yapıyorsunuz bu işi.. ANAP'lı mısınız yani..? Şöyle: Benim partiyle ilgim yok. Mesela ben Bülent Ecevit'le de çalıştım.. Demirel'le de HÂLÂ İLÇE OLMADI çalıştım.. Erbakan'la da çalıştım. Hiç kimseyle bir parti ilişkim olmadı.. Yalnız ilk defa Turgut Pekı sonra ne oldu o nahiye?.. İlçe oldu Ozal'ın otobüsünün üstünden anons yaptık. De mu? ğişiklik bu.. O da şundan dolayı: Eski yıllarda Şimdilik ilçe olma yolunda.. Zaten felaket Türkiye'nin çekişmelerden, kuvvetsiz hükümetbüyük bir yer. Çok da muazzam kalabalık. Ben lerden çektiği sıkıntılardan dolayt Sayın Özal'a şunu anlatıyoaım. Adamı şaşırtıyorsun. Kimi zadestek verdim ki, doğru dürüst bir tek parti hü man överek, kimi zaman kızdınp, bozarak... kümeti kurulsun.. Koalisyon olmasın diye.. Bunları nerede öğrendiniz Erkal bey? Peki sizin desteğiniz bu kadar etkili mi? Efendim, ben Dil Tarih ve Coğrafya Fakül Desteğimizin tabii ki bir partiye etkisi çok tesi mezunuyum.. Yalnız çocukluğumdan beri yani.. Yani bir koalisyon kurdurtmayacak ölçü saz çalardım.. 1957'ye kadar da sahnelerde çaldım.. Her türlü işi yaptım.. Mesela Cebeci Çade. Tek başına kazandıracak ölçüde mi? Şöyle: Mesaia HP güneydoğu illerinde çok yın'nda cambazhane vardı.. Onun kapısında iyi oy alırdı. Fakat ellerinde uyduruk bir pazar zurna çalıyorduk müşteriler içeri girsin diye.. cı hoparlörü.. O da çoğu gittiği yerlerde cere 1957 senesinde başladık komedyenlik yapmayan kesiklikleri oluyordu. Bilmem ne oluyordu.. ya.. Komedyenlik çok zordur.. Sahneden aşaEğer HP'ye Turgut Ozal'a verdiğimiz gibi şaha ğıdaki musteriyle kontak kurmak en mühim ser bir ses düzeni verseydik, HP oradan en az şey.. Müsteri aşağıda canavar gibidir. Ona hakim olmak meselesi.. Demin anlattığım misal20 tane milletvekili çıkarırdı.. de olduğu gibi "burası ilçe olmaz" demek... O O kadar tark eder miydi. anda adamlara espri yapmak kolay değil.. ŞimSİSTEMİ DEĞİŞTİRDİK ~ di gidin İmamoğlu'na bizim etkımizi sorun.. Ga Tabii. Şimdi bir otobüs küçük bir kazaya zinoda nasıl assolist çıkmadan önce arrtaki kadgirdiği zaman, hele ilk seçımlerse, partiler fa ro halkı yumuşatıyorsa bizde Başbakan gelelan tanınmamışsa, otobüsün üstünden 2,5 ki ne kadar halkı konsantre ediyoruz, yumuşatılovatlık bir tesisatla konuştuğun zaman adam yoruz. Yoksa normal olarak ilk o çıksa, havaya dünyanın sonu mu geldi diye çıkıyor dışarı.. Ya sokmak için 510 dakika uğrasacak.. Başbakan ni ne Ûzal'ı tanırdı, ne başkasını.. ANAP'ın bü geliyor, hazıra konuyor. Dolayısryla verimi yüztün progaganda sistemini değistirdik. Biz Türki de 50 olacaksa, yüzde 7080 oluyor.. ye'de ilk defa bir otobüsle bütün gecekondu bölGAZİNO VE POLİTİKA Gazinoda nasıl, assollst çıkmadan önce alttakl kadro halkı yumuşatıyorsa, blz de Başbakan gelene kadar halkı konsantre edlyoruz, yumuşatıyoruz.." Necdet Mercan Dava açtı. Serbest dolaşım için Bonn'a dava dolaşım hakkımn kısıtlanması üzerine Federal Alman Devleti aleyhine açılan tazminat davasına dün başlandı. Dava, Federal Almanya Büyükelçiliği'ne gönderilen tebligata cevap gdmemesi üzerine 5 Mart 1987'ye ertelendi. Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 1963 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşması ile 1970 tarihli Kaıma Protokol Anlaşması'nın 36. maddesinden doğan "serbest dolasvm" hakkımn kullanılmasıntn engellenmesi üzerine Necdet Mercan adlı Türk vatandaş, Federal Almanya Devleti aleyhine 11 milyon liralık maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmıştı. 2 Aralık 1986 tarihinde uçakla Frankfurt'a giden Necdet Mercan, havalimanmdan geri çevrilmişti. Dün tstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlayan davaya davacı Necdet Mercan ile avukatı Dr. lzzettin Doğan katıldı. Sivrihisar'a seçim çıkamıası tstanbul Belediye Başkam Bedrettin Dalan, partiye destek olarak bir kanal kazıcı ile et taşıma kamyonunu Sivrihisarlılara hibe etti. cağı ve böylelikle kavşaktaki kaÖNDER BALOĞLU zalann önleneceği şeklinde oldu. ESKİŞEHİR Sivrihisar'da Bu arada Bedrettin Dalan tayann yapılacak olan belediye rafından Sivrihisar Belediyesi'ne başkanlığı seçimleri için, seçime bağışlanan kanal kaacı makine katılan partilerden ANAP, ba ile et taşıma kamyonu, ANAP ll kanları, SHP ve DYP ise genel Başkam Zafer Sabuncuoğlu tabaşkan ve genel başkan yardım rafından gösterişli bir konvoyla cıları, partilerinin üst düzey yö ilçeye getirildi. Ancak kayalık bir neticileri ile Sivrihisar'da karar zemine oturan Sivrihisar'da, Dagâh kurdular. lan'ın armağanı kazıcının, beleAnavatan Partısi, Eskişehir diyenin pek işine yaramıyacağı Merkez Belediyesi'nin desteği ile belirtiliyor. başlattığı seçim kampanyasını, ANAP'ın, propaganda dönepartisinin bakanları ve Istanbul minin son günündeki ağır toplan Anakent Belediye Başkam Bed ise Devlet Bakanlan Hasan Cerettin Dalan'm "armağanlan" ile lal Güzel ile Mustafa Tınaz Tisürdürüyor. Sivrihisar'a gelen üz olacak.. bakanlardan Enerji ve Tabii KaySHP ise seçim çalışmalarını, naklar Bakam Sudi Türel, Sivri Eskişehir Milletvekili Münir Sehisarlıların yıllardır yakındığı vinç başkanlığındaki bir kurul elektrik sörununa "kesin çözüm tarafından sürdürüyor. Eskişehir vudinde" bulundu. Türel, "Par merkezinden sevilen yerel polititimizin adayını secin, gerisine kacılar ve eski milletvekillerine karışmaym" diyor. Türel ile bir takviye olarak SHP Genel Merlikte Sivrihisar'a gelen Bayındır kezi'nden MKYK üyesi Güler Uk ve Iskân Bakanı Safa Giray Tanyolaç, eski Diyanet Işleri Başın vaadi ise, Ankaralzmir yol kam Lütfi Doğan ve Ankara Beayrımını oluşturan Sivrihisar lediye Meclis üyelerinden bazıları kavşağma yonca yaprağı yapıla Sivrihisar'a gönderildi. DİSK'in 20. ydkokteyli İsSendika Servisi DİSK'in 20. kuruluş yıldönümü uluslararası sendikal kuruluşların katılımı ile kutlanacak. Türkİş'in üye olduğu Uluslararası Hür Dünya tşçi Sendikalan Konfederasyonu 1CFTU, Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu ETUC başta olmak üzere çeşitli uluslararası sendikal kuruluşlar DİSK Genel Başkam Abdullah Baştürk'ün DlSK'in 20. kuruluş yıldönümü nedeniyle 13 şubat günü düzenlediği kokteyle katılâcaklar. Toplantıya aynca Avrupa Parlamentosu komisyon üyeleri ile, Sosyalist Enternasyonal'e üye parti başkanlan ile temsilcileri katılâcaklar. DtSK'in kuruluş yıldönümünü kutlama kokteyl ve sempozyumuna Türkiye'deki birçok sendika da çağrüdı. DİSK'in kuruluş yıldönümü kutlamasına SHP destek veriyor. SHP Genel Başkam Erdal İnönü Avrupa sendika merkezlerinin yanı sıra Avrupa Parlamentosu sosyalist grubu üyelerini, gönderdiği bir davetiye ile, DİSK'in kuruluş yıldönümünde düzenledikleri "Demokrasi ve Sendikal Haklar" konulu sempozvuma katılmava çağırdı. / AET ülkelerinde serbest *' stanbul Haber Servisi gelerinin içine girdik. Mesela Izmir'de gecekondulardaki kadın ve çocuklar politikacıları dinlemeye Konak meydanına gelirdi. Şimdi sen onların ayağına gidiyorsun. Bu alışılmamış bir şey.. Çok güzel bir ses düzeni var. Senelerce sahnede çalıştım. Müzikten anlanm... Müzikle siyasetin ne ilgisi var? İlgisi çok. Davul zurna çalıyorlar.. Davul zuma iyi değilse aşağıdaki, adam etkilenmiyor. Ama çok iyi bir müzik çalınıyorsa adam çoşuyor. Bunların hepsi birbirini tamamlayan unsurlar.. Mesela bir gezide Adana'nın Kozan ilçesinde.. orada Dadaloğlu'nun bir şiiri var. "Çıktık Kozan dağına karı dizleyi dizleyi / Yarelerim göz göz olmuş cerrah gözleyi gözleyi" diyorsun.. PARTNER PEĞİL, PATRON Onun arkasından da "yarelennize çare bulacak Anladığım kadanyla bir de Turgut Bey'le Türkiye'deki en büyük cerrah Ûzal geldi" falan zevk alıyorsunuz. diyorsun. Halk çok etkileniyor. Turgut Bey'le zevk aldık.. Şimdi iş değişti Bunları siz mi buluyorsunuz? tabii. O partnerim değil, patronum.. BEN SUNUCUYUM Erkal Bey, Başbakan'ın danışmanısınız, ne danışır size Başbakan? Ben tabii.. Adamı kendi folkloruyia, sev Benim fikrimi alır. Mesela arabayı bir yerdiği şeyle Başbakana takdim ediyorsun. Arkasından oranın en iyi müzisyeni kimse, parçayı de durduruyorum. O güne kadar herkes bir yerde durmuş. Orada durmak âdet olmuş. Ben da o çalıyor. Bunlar etkili oluyor. Ama siz kendiniz inanmıyorsunuz orayı kabul etmezsem eğer, diğerleri ne derse desin Başbakan orayı istemez. Benim dediğibunlara? Benim inanmam, inanmamam diye bir şey mi kabul eder. Mesela Mut'ta oldu.. Herkes Mut Kalesi'nin önünde durmayı öğrenmiş.. Başbayok. Ben sunucuyum.. Hayır, dediniz ki, "Ben ANAP'lı değilim, kan da "Mut Kalesi'nin önünde olsun, geç kalher partiye hizmet ederim. Sonra çıkıyorsunuz dık Zenger" diyordu. Ben "olsun geç kalalım" "yaralarınıza çare bulacak en büyük cerrah dedim. Manevrayla zaman harcasak da başka yere götürdüm. Ama oradan gazetecilerin çekgeldi" diyorsunuz.. Başbakanın da Türkiye'ye çok iyi hizmet tiği resimde bütün o arkadaki kalabalık görünüyor... ler yaptığına inanıyorum.. Ama o sırada henüz bir şey yapmamış ki.. Yani kalabalık gözüksün diye mi öyle yaİlk seçimler. Daha tanımıyorsunuz. pıyorsunuz.. İlk seçimde yapmasa da.. Omo da ilk çı Tabii TRT'cilerin olsun, gazetecilerin olsun kınca kimse tanımıyor ama adam lanse ediyor. çekecek başka yeri kalmıyor. Güneşi ayarlıyorBizde zaten Türkiye'deki esas değişiklik budur. sun, arkadan geliyor. Mesela binanın gölgesi Adam nasıl Omo tanıtıyorsa, bizde siyasi pro düşerse halkın üzerine orası karanlık kalır.. Bunpagandayı o şekilde yaptık.. ların hesaplanması.. gibi şeyler. Sonra akus Temizleme tozu gibi yani... tik durumu var. Mesela Cumhurbaşkanı'nı din Temizleme tozu gibi.. lerken görüyorsunuz, ekolar geliyor her taraf Yöntemlerinizi biraz açıklar mısınız?. tan.. Bizim kurduğumuz tesisatta bu olmaz.. Eskiden herkes alışılmış birtakım şeyleri Onlan ayarlıyoruz.. Bunun yanı sıra mahalli şeyyapardı. İste "barajlar kralı", bilmem nesi falan.. ler gelir.. Mesela orada 45 tane evliya vardır. Bu tip palavraları artık halk yemiyor. Halkı baş Onları not edersin. Çıkınca "iste evliyalar yaka tüıiü etkilemek gerekiyor.. tağı, yiğitler otağı, Başbakanımız geldi" falan dediniz mi, etkilersiniz insanlan... Mesela? Demek ki bu iş gazino programına benziyor diyorsunuz.. Peki o cambazhaneden politik alana nasıl atıldınız?. "Afacanlar" diye bir grup kurduk sonra.. Komedi grubu.. Şimdiki Deneme Lisesi'nin müdürü Fikret benim partnerimdi o zaman.. Çok da para kazanıyorduk.. Sonra radyoda imtihana girdim, kazandım, Mahmut Tali Ongören bizi yetiştirdi. Mahmut Bey gibi bir insandan prodüksiyon dersleri aldık. Kendisi dünyada sayılı kıymetlerden birisidir. Mahmut Bey bilseydi sizin bir gün öğrettikleriyle özal'a yardımcı olacağınızı.. Yine de beni çok sever. Ûğretmezdi herhalde... Ben de onu severim.. Ama sonra dediler ki "sahnede çalışmayacaksın." Onun üzerine radyodan ayrıldım.. Fakat o sekiz aylık kursun, ilerki devrelerde çok faydasmı gördüm. Gerek orada öğrendiğim işin ilmi tarafı gerek sahnede öğrendiğım kendi tecrübem, ınsanlara hâkim olma yeteneği ile çok büyük netice alıyorduk.. Sonradan ünivers'rte bitince arkadaşım "öğretmen olacağım" dedi. O ayrılınca ben de ondan başkasıyla zevk almadım..