10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 1987 Grass ülkesine döntiyor tjnlü Alman yazar Günter Grass, geçen haziranda Hindistan'ın Kalkiıta kentine bir yıllığına gideceğini açıkladığında edebıyat çevrelerinde şaşkınlık yaratmıştı. Grass, daha beş ay dolmadan Kalküîa'yı belki "felaketin öbür yüzü" fazla ağır geldiğinden, belki de kendi deyişiyle "göreceğini gördüğü için" terk etmeye hazırlanıyor şimdi. Kıütur Servisi Çağdaş Alman edebıyatının onde gelen yazarlanndan Gunter Grass, bır yıl ıçın gıttığı Kalkuta kentını daha beş ay dolmadan terk etmeye hazırlanıyor "Hindistan'da goreceğini gorduğunu" soyleven Grass'ın bu anı karan, edebıyat çevrelerinde yenı bır şaşkınhğa yol açtı Ulkemızde fılmı de gosterılen "Teneke Trampet" adlı romanıyla tanınan Gunter Grass geçen yıl hazıran ayında bır yıllığına Kalkuta'ya gideceğini açıkladığında, bu yalnız Almanya'da değıl, butun dunyada şaşkınlık uyandırmıştı Yazar 2227 Hazıran 1986 tarihlerı arasında Federal Almanya'nın Hamburg kentınde yapılan PEN Kulubu Kongresı'nde Cumhuriyet'e verdığı demeçte şoyle dıyordu "Hayır, Almanya'dan goç etmjyorum. Hem goç etmemı gerektırecek bir neden de yok. Bizim Avrupa'da her şe>e çok Avrupa merkezli baktığımızı ve her şeji kendi kulturumuzun suzgecinden geçirip kendi degırmenimizde ogulme>e çalıştıgımızı duşunuvorum. Bu>uk bir dengesızlıgin ıçine duştuk. Bır yanda hiçbir se>ın degişmedıği olu bir denge var. Ote >anda ise her şeyin suratle birbırini izledigi bir dengesizlik..." Grass, ağustos ayında karısı ıle bırlıkte Kalkuta'ya hareket etmeden once Avrupa uygarlığı hakkındakı ağır eleştınlerını gazetecıler Onunde bır kez daha yınehyor ve bu kez "felaketin oteki yıızunu" görmek ıstedığını söyluyordu 59 yaşındakı yazar Almanva'da ıçıne duştuğu "kemikleşme sureci"nden kurtulmak, Uçuncu Dunya'da geçıreceğı bır "metamorfoz" ıle geleceğe ılışkın yenı perspektıfler oluşturmak amacındavdı Hafif çatlak bir çift Grass çıftı Hındıstan'a vardıktan sonra Kalkuta'nm 32 kılometre gunevındekı Baruıpur banlıvosunde vaşamaya başladı Yazar bır dostuna yazdığı mektupta, "Bu goruntulerle karşılaşacağımı bilhordum zaten" dı >ordu Baruıpur'dakı göruntuler kararmış ahşap kulubelerden \e zann bol bol resım vaptığını, sabahları çok geç uyanıp "gereğinden fazla" çay ıçtığını sovluvordu Yazar ara sıra ekmek ve vumurta almak ıçın ındığı Baruıpur pazarında satıcılarla pazarlığa tutuşmayı da ıhmal etmemıştı Pazarcılann gozunden Grass "uvanık bir muşierivdi, ama i>i bir adam olduğu da her halinden anlasılıyordu." Hindistan'da "felaketin öteki yüzü"ne beş ay dayandı KÜLTÜRYAŞAM KİM KtME DUM DUMA CUMHURİYET/5 BEHJÇ AK tesı "Statesman"e Hmdıstan ızlenımlennı şovle ozethyordu "Insanlar burada çoplerle iç içe yaşıyor, çopten geçinivoriar. Başka turlu hayatta kalmaları mumkun degil. Ve toplum bu insanlara birer çop, birer artık gozuvle bakıvor." Gunter Grass, bır yıl kalmayı planladığı Kalkuta'yı, belki "felaketin oteki yuzu" fazla ağır geldiğinden, belki de kendi devışıyle "göreceğini gorduğu için" terk etmeye hazırlanıyor şımdı Beş av geçmeden verdığı bu karar edebıyat çevrelerinde, en azından Hındıstan'a gıdış karan kadar buvuk bır şaşkınlığa yol açtı Ç o p l e r l e iç içe Gunter Grass ve karısı sekız hafta sonra Baruıpur'dakı "gazetecilerden ve si> risineklerden" yaka sılkıp, Kalkuta'nm şık semtlerınden bırı olan Lake Toun'a PİKNtK PtYALE MADRA NE O? Ç KOTU GOZUkOJyOPSÜN KLJRSLARI Sl'TMIVO? OAJBA GRASS ÇtFTt HİNDÎSTAN'DA Alman yazar Gunter Grass, kansıyla birlikte gittiği Hindistan'da Kalkuta'nm bir banliyosune yerleşmişti. Grass çifti, daha sonra, "gazetecilerden ve sivrisineklerden" yaka silkip, kentin sık semtlerinden Lake Towna taştnnustı. sokaklarda yatan ınsanlardan, kısacası sefaletten ıbarettı Mahalle sakınlen, aralarına kanşan bu Avrupalı çıftın hafıf "bananas", yanı "çatlak" olduğunu duşunmuştu oncelerı Gozluğunun uzennden dıkkatle etrafını suzen, sonup duran pıposunu hıç usanmadan yakmaya çalışan bu adam ıle yanındakı fedakâr kadın "bananas" olmasalardı gelırler mıydı dunvanın bır ucundakı bu sefalet yuvasına9 Grass'ların oturduğu evde bahçıvanlık yapan En\er Ali, gazetecılere vataşındılar. Yazar bu arada on bır mılyonluk metropoldekı Goethe Enstıtusu'ne de gıdıp gelmeye başladı. Kalkuta Unıversıtesı Alman Fılolojısı öğrencılerı yazann duzenledığı toplantılara katılmak ıçın sıraya gırıyor, kenttekı kıtapçılarda ne kadar Grass esen varsa tuketıvorlardı Goethe Enstıtusu, "Teneke Trampet" filmını gunlerce "kapalı gişe" ovnattı, yazann son romanı olan "Dişi Sıçan"ın tartışıldığı geceler duzenledı Grass, Kalkuta'nm en vuksek tırajlı Ingılızce gazeŞımdı Almanya'da tartışılan başlıca konulardan bırı, Sosval Demokrat partı SPD'den ayrılıp Yeşıl Partı'ye sempatı duyduğunu açıklayan yazann, 25 ocaktakı genel seçımlerde sandıktan vıne muhafazakâr bır çoğunluk çıktığında ne yapacağı Ancak Grass'ın beş aylık Kalkuta macerasını belgeleyen yenı bır eserın ve desenlerının, vavımlandıktan kısa bır sure sonra "bestseller" lıstelerınde yerını alacağına da şımdıden kesın gozuyle bakılıvor £ 5ON» Günliık yaşamın yunsunası Devlet Resım ve Heykel Müzesi'nde açılan "Fın Esınlemelerı" sergısındekı yapıtlar, genellıkle gunluk yaşamda kullanılan eşya ve gereçlerden oluşuyor. ANKARA, (Cumhurivet Burosu) TurkıyeFınlandıya kulturel değışım programı çerçevesınde gerçekleştırılen "Fin Esinlemeleri" başlıklı sergı Devlet Resım ve Heykel Müzesi'nde açıldı Serginin ıçerığı ıle ılgılı bır açıklama vapan Helsınkı Uygulamalı Sanatlar Muzesı Muduru Jaro Peltonen, sergıde, yaşayan Fınlandı>a ulusal kulturu uzennde onemle durulduğunu vurguladı Serginin Fınlandıvalıların vaşam bıçımını >ansıttığını belırten Peltonen, "Sergideki yapıtlar genellıkle gunluk yaşamda kullanılan eşya ve gereçlerden oluşmaktadır. Bu eserler ulkeje ozgu matervallerden yapılmışlardır \e genellıkle eskiden oldugu gibi gunumuzde de hâlâ kullanılmaktadır. Bu eserlerin materyalleri, yapım teknikleri ve biçimleri gelenekseldir" dıye konuştu Peltonen, gunumuzde uretılen bu vapıtlann Fınlandı>a halkı tarafından yılın çeşıtlı mevsımlerınde kullanıldığını behrterek, yaz ve kış mevsımlerı arasınddkı buyuk farkın bu yapıtlarda kolayca görulduğunu vurguladı Fınlılerın >aşam bıçımlerı hakkında da bılgı veren Peltonen, yaşamın Fınlandıya'da mevsımlere gore bıçımlendığını soyledı Iklımın >anı sıra mevsımlere gore değışen ışler ve malzemelerın maddı kulturu etkıledığını belırten Peltonen, eskı geleneklerın gelışmeyle bırlıkte değışmesıne karşın, dokunulmamış ve ınşa edılmış doğanın her şeve karşın korunmasına çalışıldığını anlattı 1960'ldnn teknooptımızmının vanı sıra 1970'lerde >enı değer olçulerının çıktığını belırten Peltonen, el sanatları ve heykeltıraş eğıtımınde geleneksel orf ve âdetlerın, eskı teknığın venı nesıller ıçın korunmasına çalışıldığını soyledı "Fin Esinlemeleri" adh sergı 25 ocağa dek ızlenebılecek Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde Tin Esinlemeleri' ÇİZGİLÎK KÂ\ÜL MASARACI O AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GOKHA\ «T YAŞAYANFÎ,\ KüLTÜRÜ "Fin Esinlemeleri"sergisinde yasayan Fmlandiya ulusalkulturu uzerinde duruluyor. Fotoğraftaki"Sallanan Sandalye" serginin parçalanndan. Devlet Tîyatroları çirkin bir ithanı karşısında İzmır Devlet Tiyatrosu Mtidürii Fikret Tartan, Ayten Gökçer'in Emin Çölaşan 'la yaptığı röportajm Devlet Tiyatrosu sanatçılarının tümtinu ilgilendirdiğini söylerken, Adana Devlet Tiyatrosu Müdüru Ferdi hferter ile Bursa Devlet Tiyatrosu Müdüru Yalm Tolga.Gökçer'm konuşmalarını kınadı. Kttltnr Servisi Gazeteci Emin Çölaşanın Devlet Tiyatrosu sanatçılanndan Ayten Gökçer'le yapüğı röportaja tepkıler sürüyor Ankara Devlet Tiyattosu Müdürü Baykal Sarmn'ın Gokçer'in konuşmasını "sevgisiz, nynmsuz, tekelci" olarak niteleyen açıklamasının ardından tzmir Devlet Tiyatrosu Müdürü Fikret Tartan, Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Ferdi Merter, Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Yalın Tolga, Devlet Tiyatrolan eski Genel Müdürü Turgut Özakman, Devlet Tiyatrolan kıdemli sanatçılanndan Meliha Ars ve Mabir Canova yaptıklan açıklamalarla Gökçer'in konuşmalannı kınadılar. tzmir Devlet Tiyatrosu Müdürü Fikret Tartan da söz konusu röportajın Devlet Tiyatrosu sanatçılannın tümünü ilgilendirdiğini söyleyerek konuşmasını soylesürdürdü: "1600 Uşflik bir aile olarak, çok çiridn bir itham karşısındayız. Sarfedflen sözler çok iızjicttdiır. Konofmada "diplomalı cahiller' denüerek bize iffJra edttmektedir. 'Bana kıskanılacak hanım adı söyleyin de kıskanayım. Hadi bır tane isim uydurun, bınnın adını söyleyin de gülelim birlikte' demek ne anlama geüyor? Ydda jüze yakın tenufllerde oynayan sanatçdar kabUiyetsir de sadece ikisi mi kaUHye<H? 'Çirkef bır ortam' olarak sözu edflea Derfct Tiyatrolamu, her gece binlerce Idşiye perde açan bir knrnmn, bir aileyi korainak zornndayu." Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Ferdi Merter de Adana Devlet Tiyatrosu sanatçılan adına Gökçer'e yazdığı açık mektupta sunlan söyledi: "Sayn Ayten Gdkçer Hammefendi, 11 Ocak 19S7 tarİUi röportajmızı oknnuumş olaıayı jcüerdim. Siz Devlet Tiyatrosu'nda yd. lanfar OVUH nynamatlıgıniT ve rrnniamiM yal Devlet Tiyatrolan Müdür ve sanatçılanndan Ayten Gökçer'e tepki TARİHTE BUGÜN HIMTAZARIKA\ 1981 'DE 8UGUH, "DEUIZ ÇOAIUEZ APLI KURU YUK. SEMISl, OE 33 PENlZCl ILE KA/gOLDUİ' 1967'YILINOA, tSPANYA'DA INÇA EPIL£N GEM/r f9?S'TE SONMEZ O£NIZCIUK A.Ç TASAF/NDAN £ATıNAUNMlŞTt.GEMl, İ3B1gAfLARIMDA, TUNUS 'UN SPAX L/MAA//NPAN FOSFAT ALMAKTAYDI.SELEN S/je TALIMAT uZESfN£ YUfCLEMEYI YARfM glgAJCARAK, KOTU HAVA KOÇULLARlNA KARŞIN DENIZE AÇ/LOI. KAPrAN, 17 YILL1H DENIZCl METlM KDCA'YDt (SASPA). FIGTtNAYUI MUCADELS EDEM SEMl, gı£ SUR.£ 7ELS/Z HAg£7eL£ŞM£SlNl SUEPUREREK YARDIM ıSTEM/ŞTI\ BUNPAM SONRA NE OLPU6U BlUMMlYOR.yAPILAN AgAMAlARDA,EN KJJÇUK gıR ıZ B/LE BULUNAMlYACAKT/E.. /IG'NÇ g/R RASLANT! PA, 6EMININ SlSOSTA PRlMl NıM.KAZAPAH YıRMl GUN ONCE AR.TIRILMASIDIR. 17 Ocak nızca aybaşlarmda en yuksek maaşı almak için ugndığınızdan her şeyi unutmaşsanaz. Sizin sahneye çıkmaya tenezzol etmedi^iniz bn dönemde Devlet Tiyatrosu'nda oyonlar oynandL Ve bn oynnlan zaman zaman kuçttk roDeri zaman zaman da dev rolleri ustlenerek sizin kendi yeteneğınıze eşdeğerde görmediğiniz bayan sanatçdanmız götirdü. Devlet Tiyatrolan "çirkef bır ortam" deiUdir Sayın Gökçer. O knrnmdaki sanatçüann ve çauşanlann her biri saygıdeger kijflerdir, her biri kendilerine verflen görevi yapacak yetenektedir. Usta çırak Uiskisini dahi nnntmnşsnnaz ki saygıdefer afabeyimize "Semih Seraen adındakı bir aktör" diyebüiyorsonnz. Oylesne unutmnşsunaz ki her biri ayn değer oldafu seyircfler tarafından çok iyi bilinen hanım sanatçı abtalannız ve arkadaşlanmz için "hadı bana kıskanılacak bir isim söyleyin, söyleyin de gulelun birlikte" diyebfliyorsanaz. Dk oyunonuz "Tufan"m yazan olan Sayın Tnrget özakman için "kendisini tanımam bıle" diyorsnnaz. Ya Türk tiyatro edebiyatma nakanıı, ya da Ayten Kaçmaz dönemlerinizi iyke nnatmak istiyorsnnnz. Bursa Devlet Tıyatrosu Müdürü Yalın Tolga, Ayten Gökçer'ı kınadıklannı beurterek, Bursa Devlet Tiyatrosu sanatçılan adına yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Ayten Gökçer'ın 'çirkef bir ortamdayız', 'diplomalı cahiller' gibi kurumu ve meslektaşiannı kuçnk dnşuren, konservatnvar eğitimini aşagüayıcı beyanlannı şiddetle kını\onız. O cahillere diploma verenler arasında eşı, konservatuvar Profesoru Sayın Cune\1 Gokçer de bulundııgunu ve boylece eşine de hakaret etmis olduğunu tum meslektaşlanm ve kendi adıma kamuoyuna duyur ma geregini duydum." Bır süre önce görevinden istifa eden Devlet Tiyatrolan eskı Genel Müdürü ve oyun yazan Turgut Özakman konuyla ılgılı şımdilık fazla bır şey söylemek ıstemedığını belırterek "Sanıyonım ki Devlet Tiyatrolan'nın dognıdan ve dolayfa olarak yonetnne gelmesinden korktuğu anlaytş, bayan Gökçer'in sergilediği anlayışür. Bu anlayış Devlet Tiyatrolan'nı uzun yıllar hırpalamış, ezmistir. Aynı anlayışın yeniden canlannuş olmasını kaygıyla izüyorum" dedı. Devlet Tiyatrolan kıdemli sanatçılanndan Meliha Ars da 1942 yılında Ankara Devlet Konservatuvan'ndan mezun olduğunu bildırerek şunları söyledi: "O gün bagündur Devlet Tiyatrosu sahnelerindeyim. Ayten Gokçer'in açıklamalannı ibreüe okudum. Biz egitim gormuş sanatçdar bugüne kadar hiçbir sanatçının onuru Ue oynamadıgımız için bu uslup beni ve arkadaşlanmı dehşete duşurdu. Bize 20 yıl Devlet Tiyatrolan'nda ıstırap çektiren bu zihniyettir." Eski Devlet Tiyatrosu sanatçüanndan Mahir Canova'nm açıklaması ise şöyle: "Rahmetli Muhsin Ertugrul Ayten Gokçer'i, bale ogrenimi sırasında tiyatro bolumune almak istemis degildir. Zaten daha sonra Gokçer bale bolumunden çıkartılmışür. Tiyatrova girişi birkaç tanıdıgı aracılıgıyla 'acaba bır daktılo kadrosu alabılır mıyım?' şeklindedir. Rahmetli Saim Alpago ile benim kendisini sanatçı olarak paylaşamamış olmamız da gerçek degildir. Ben Ayten Gökçer'e evli degilken bir tek oyunumda rol verdim. O sıralar Saim Alpago da henuz rejisor degildi. Kendisi altematifi olmadıgını söyluyor. Boyle bir kişisel duşunceye kapdmış olmalı ki sahnelerde pek sık gorunmuyor. Yetişmesi bakınundan biraz star sisteminin huylaruu almış olacak ki matinesuare ust uste oynamaktan kaçındığını duyuyorum. Gerçekten de bu tavırlanyla tiyatroda kendisıne alternaüf yoktur." OOZULEMEYEN DENIZSONMEZ"BILMECESU. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet \Iahmutpaşa hamanıı Istanbulun zaptından sonra ılk yapılan bır Turk bınası olmak ıtıbanle Beledıyece ıstımlak edılen Mahmutpaşa hamamı tamır edılmektedır. Bu hamamın tamıratı bıttıkten sonra şımdılık beledıyece hamam olarak kıraya venlmesı kararlaştırılmıştır. 17 Ocak 1937 yukselmesıne sebebıyet vermıştır On gun e\\el 35 kuruşa kadar satılan dağlıç ve karamanlar son gunlerde 55, kıvırcık ise 65 kuruşa kadar vukselmıştır Et fıatlarının \ukselmesi, mevaşının gelememesınden ılerı geldığı ınalunı olmak la beraber beledıve bundan başka amıller mevcud olup olmadıgını tetkık edecekiır 19371987 parasız \apılacak aboneler de uç ayda bır lıra su parası \ereceklerdır Bunlardan aynca 67 kuruş ta saat kırası ahnacaktır mukaddeme ıle ecnebı sanatkarları takdım ettı Ilkonce Fransız ressam M. Leopol Le\y, sonra Alman heykeltras M Bellıng kursuye geldıler Fransızca ve Almanca sovledıklerı sozlerın ressam Bedrı Rahmı ve Cemal Saıd tarafından tercumelen okundu Akademi iki kuvvetli profesor kazandı Dun Guzel Sanatlar Akademısı, profesorlerı arasına gıren ıkı buyuk ecnebı sanatkarının ılk derslert şerefme memleketın munev\er tabakasma bır çay zıyafetı vermıştır. Davetlıler guzel sanatlar \e fıkır alemımıze mensup guzıde sımalardan murekkebdı. tlkonce konferans salonuna ahndüar Akademının faal dırektoru Burhan Toprak, yapılan ıslahat hakkında dınleyıcılen aydınlatan kısa ve tesırlı bır Et fiatları hayli yükseldi Son zamanlarda gerek Trakyada, gerekse Anadolu'nun muhtelıf yerlerınde fazla kar yağmış olmasmdan dolayı şehnmıze kasablık hayvan gelememektedır Bu vazıyet şehırde et fiaüarınm L cıız Terkos sıı YU Beledıve Sular Idaresı tarafından kazançlan az olan kımselere parasız olarak Terkos suvu verıleceğı yazılmıştı Kazançlan ayda 70 lıradan az kıınseler ıçın evlerının alt katlarına yalnız kendi ıhtıvaçlarında kullanılmak şartıle birer musluk konulacak ve bunlar avda 27 ınetro mıkabı su kullanabıleceklerdır Bu tesısat ıdare tarafından B OL £ı l H H A T BOL N RibalA. KUTMAN Şarabtvi 1 1 P EŞE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle