12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 14 OCAK 1987 TELEVİZYON 08.00 Açılış Sabahın Getirdikleri 10.00 Kapanış 17.20 Açılış Açıköğretim 2. KANAL/DÜNYA SİNEMALAREVDAN Sabahattin Eyüboğlu'nu 14 yıl önce yitirmiştik 'Yunus'u kurtardım. Dilimizi sevmeyenlerin, başka dillerin özlemini çekenlerin elinden aldım Yunus Emre'yi.' BEKİR SEMERCİ Sabahaltin Eyüboglu telif ve çeviri olarak 65 kitabın sahibi, unlu bir yazar, edebiyat, resim, yontu, müzik, mimari ve tiyatro dallarında yapıcı bir eleştirmendi. Tan, Cumhuriyet, Ulus gazetelerine; lnsan, Yaprak, Varlık, Yeni Ufuklar, Ülkü, Forum ve Tercüme dergilerine yazı yazdı. Yuksek Köy Enstitüsü'nde öğrencileri ile Köy Enstitülen Dergisi'ni çıkardı. 10 belgesel filmi, 56 yüz dunya klâsığinin çevirisındeki önderlığı, anadilimizle, çok sevdiği Türkçemizle yazdığı yazıları ve araştırraaları ile dilimırin ve düşunce yaşanumızın gelışmesıne buyük katkılarda bulundu. Öğrencilerince sevilen, dostlarınca aranan bir öğretmendi. 13 Ocak 1973 günü, adını hiç anmayan televizyonumuz akşam haberlennde "Edebiyatçı Sabahattin Eyiıbo^iu öldü" demekle yetindi. Sabahattin Eyuboğlu 12 Mart baskısından daha yeni kurtulmuştu. Dinlenip bir nefes almak istiyordu. Haftanın belli günlerinde evinde eş ve dostlan ile yemek yemek, sohbet etmek, türkü söylemek, film, slayt gösterileri yapmak istiyordu. Onun evindeki dostluk sohbetlerini çekemeyenler çoktu. Oysa Türk milli eğitimine ve külturüne yeni hamleler getirenlerden birisiydi. KUltur yaşamırmza kazandırdığı yapıtlarının onda birini hangi iktidar oydaşı yazarlaı kazandırabilirdi? Şimdi Sabahattin Eyuboğlu'nun yaşamına dönelım. Onu aramıza alalım, evine gidelim. Bizden aynldığı on dört yılın özlemini kendisini dinleyerek gidermeye çalışahm: "Merhaba öğretmenim!" "O... merhaba. Ama çok uzgiinüm. Madrid Film Festivali'ne katılciım. Birinci gelmişim. Ispanya Kralı mektubunda: Karagözun Dunyası adlı fılminizle insanlığa ölmez bir kültür yapıtı kazandırdınız. ödülünüz elçiliğimize gönderildi. Gidemezseniz evinize getirsinler. SiZJ kutlanm' derken bizımkiler ne yaptılar biliyor musun? Televizyon haberlerinde "Bir Türk Madrid Film Festivali'nde derecealdı' deyiverdiler... tnsarun kahrolası geliyor. Neden aydınlarımızın uluslararası bilim ve sanat yarışmalanndaki başanlarına sahip çıkmıyorlar?" Ziyaretimin birinde de kapıdan girer girmez sevinçli bir yüzle: " O . . . merhaba Semerci" diyerek beni sevindirdi. "Merhaba öğretmenim" dedim. YeTİerirmze oturduk. "Yunus'u (1) kurtardım. Dilimizi sevmeyenlerin, başka dillerin özlemini çekenlerin elinden aldım Yunus'u. Yunus gibi ezilenden yana değil, ezenden yana olanlann, dervişliği düşunce ve yaşama kalıplanna, padışaha, hatta Tann'ya karşı bir insan dıretmesi değil, dunyadan elini etegini çekmış, ne verirsen ona razı, elde tesbih, dilde dua, boynu kıldan ince, kadere boyun eğen insanlar sananların ellerinden Yunus Emre'yi halkımızın yanına aldım. Halk doğrudan doğruya söyleyemediğini masallan ile söyler. Bakalım halkırruz masallan ile dervişliği bize nasıl tanıtıyor: Peygamber, Tann'nın sevgili kulları olan dervişleri görmek istemiş. Toplandıklan eve gitmiş, kapıyı çalmış, açmışlar, kimsin diye sormuşlar, o da: Peygamberim demiş. Koca Peygamber bu kapıdan sığmaz, güle güle de Yunus nasıl kurtuldu? Sanat Kurumu etkinlikleri A nkara fanka) Sanat JM. Kurumu'nda bugün duzenlenen panelde Tevfik Çavdar ve Prof. Dr. Emre Kongar "Yann Artık Bugündür" adlı TV dizîsini tartışacaklar. Cumartesi gunü venlecek olan konferansın konusu ıse "Sıyast Parti Programlannda Kültür ve Sanat". Sıyası partilerin alfabatık sıralamaya göre her ay sırayla verecekleri bu konferans dizisinin ilkinde ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bulent Akarcalı partisinin kultur ve sanat konularındaki göruşlerini anlatacak. 21 ocakta Mehmet Ali Kışlalı'nın vereceği "Haber Dergiciliği" konulu konferansın ardından 28 ocakta Jülide Gülızar'ın yöneteceği panelde "Basının Kultur Yaklaşımı" tartışılacak. tkmcı sımflar ıçın Prof. Dr. Fehıman Tekıl Tıcarel Hukuku dersmde "Komandu Ortaklıklar" konusunu, Yrd. Doç. Dr. Fethı Şenıs Istatıstik dersuıde "Dağılma ölçulen" konusunu, Prof. Dr ömer Faruk Batırel Kamu Malnesı dersmde "Vergileme llkelen" konusunu ve Prof. Dr. Ahmeı Mumcu "Ataıurk ttkelen" ve tnkılap Tanhı dersmde "Alalurk Donemmde Turkıye Cumhurıyetı'nm lç Siyaseıı" konusunda bılgı venyorlar Toplumsal Uişküenn. aıle çerçevesı ıçınde ete alındığı ve açıfciandığı kısa bır dramatize oyun ekrana geltyor. Marısha ve Roberı, Armand'ın evınde gızlenmektedır Gesıapo subayı Goertz. Armand'dan kuşkulanmaya başlamıstır. Robert dırenışçılerle bırlıkle eylemlerını surdurmektedır Bu arada .Vıck ıle Hillary boşanma afamasına gelmıslerdır. Johnny, Hıllary'de katacakıır 18.30 18.45 19.15 19.40 20.00 20.45 Haberler Şirinler Az Gittik l / Gittik İyi Uykular Haberler ve Hava Durumu Her İşin Başı Sevda 20.55 Geçitler5 21.50 Cumahkızık Program'da Turk Hafif Muzığı Sanalçısı Alpay, sırasıyla şu parçaları seslendırıyor Anlatamıyorum, Lısa, Ne çıkar. Rambow ve tspanyotca Vo Habtes Mas Mtke, ıki saldırganm elınden kurtardıgt Sally'nm oldurulduğunu oğremnee olayt arastırmaya baştar Sally'nm kızkardesı Louıse de Mıke'ı suçtamakıadtr. Bu sırada şehırde kuçuk yaşla bırçok ka öldünılur. 22.20 Bir Solist: Alpay 22.35 Mike Hammer yıp kapıyı yüzüne kapamışlar. Uzaklaşırken gökten bır ses: Ya .Muhammet vazgeçme dön bir daha çal kapılannı demiş. Peygamber bir daha gitmiş. Kimsin diye sormuş dervişler. Bu sefer de ben Tannnın elçisiyim demiş. Öyle ulu kişi buralara sığmaz, hem bizim elçilerle işimiz yok demişler, kapamışlar gene kapıyı. Çaresiz uzaklaşırken, yine bir ses göklerden: Ya Muhammet, dön bir daha dene, demiş. Dönmuş Muhammet, bir daha çalmış kapıyı, açıp sormuşlar yine kimsin diye. Bu sefer Muhammet: Yoksullann hizmetçisi diye karşılık verince kapı sonuna kadar açıtmış: Merhaba, hoş geldin, buyur, baş uzre yerin var deyip içeri almışlar. Evet Yunus'umuz yoksuldur, çaresizdir, gariptir, amj yılmış, tükenmiş, zavallı bir dilenci değildir. Onun şiirlerini kadere boyun eğmiş, varlıklı insanlann uşağı, dilenci olmayı hoş görmüş bir insanın şiirleri olarak yorumlamış olanlar vardır kuşkusuz, ama gerçek Yunu; kaderıne kafa tutan, kahırları yenen, zehirleri bala çeviren insandır. Yunus'umuz bugün yaşasaydı düşüncesi de şıiri de çağının inançlarıyla beslenecek ve en ileri ozanımız neyle savaşıyorsa o da onunla savaşacaktı: Bu düzen böyle mi gidecek? / Pireler filleri yutacak / Yedi nüfuslu haneye / Üç buçuk tayuı yetecek. Yunus'a göre: Dosta inarur, dosta guvenır, dosta açılır insan. Dost, dünyanın tadı, yüreğin gözbebeğidir. Dost hem içindedir hem dışındadır insanın: Cennet Cennet dedikleri / Bir kaç köşkle birkaç huri / Isteyene ver onları / Bana seni gerek seni. İlker Maga'ya plakeî Jfultur Servisi A nkara J\. Fotoğraf Sanaıçıları Derneği'nce duzenlenen ve 107 fotoğrafın yer aldığı "Türkiye 86" sergisınde ödul alanlar belirlendi. Seçici Kurulu'nu Ahmet Tolungüç, Rıza Akalın ve Merter Oral'm oluşturduğu sergı sonunda, gazetemiz foto muhabirlerınden İlker Maga, Nevzat Çakır, Ibrahim Akyurek, Ali Öz ve Gökhan Yalla'nın fotoğrafları AFSAD plaketine değer bulundu. Sergide 43 sanatçımn 84 fotoğrafı yer alıyor. 23.20 Haberler 23.30 Kapanış İKİNCİ KANAL 19.50 Açılış 19.52 Dünden Bugüne Musikimiz 20.15 Perihan Abla Şakır'ın çalısmakıa olduğu sırkeı buyük bir ihaleye gırtceklır Teminat olarak venlecek olan on mılyonu Şakırin götürup oleldekı adama \ermesine karar verılır. Şakır yanlış çanlayı alarak vola çıkar Yolda Penhan'a rasllar, bırlıkle gılmeye karar venrler Oıele geldıklennde kendılerım bır surprız beklemektedır. Otel b:r milyonuncu muşterısınt ödullendtrecektır. Kapıdan gırenler de Penhan ıle Şakır olur Buyük bır törenle karşılanırlar Sonuçla çantayı çaldırırlar, buyuk bır üzuntu ıle ştrkete donduklennde ummadıkları bır muamele görurler. Jupıter. Saıurn, Uranus ve Seplun'e gönderıien uzay araçları, Jupıler ve Satürn'den çekılen görüntuler, Plülon gezegenı, gukada kumelen antatılıyor. DENEUVE'ÜN GtZLl ÇEKİCİLİĞ1 Bugün "Manon 70"te izleyeceğimiz Catherine Deneuve, "gizli çekiciliğiyle" geçen yıl Fransız kadınım simgeleyen Marianne heykeline model almtmştı. Böylece Deneuve, önceki yıüarda Brigitte Bardot'un simgelediği Fransız kadmın yeni yüzü olmuştu. • Jean AureVden çağdaş bir 'Manon Lescauf Kültiir Servisi Manon zengin bir adamla birlikte yaşayan, gösterişe, paraya düşkün ve kendi hayatını bildiği gibi yaşayan bir kadındır. Genç bir gazeteciyle olan ilişkisi onu bu hayattan koparmanın eşiğine getirir, ancak bu ilişkinin sürmesini istemeyenler vardır. Abbe Francois Prevost'nun 1731 yılında yayımlanmış olan ünlü romanı "Manon Lescout" sinemada birkaç kez ele alınmış, özellikle unlü Fransız sinema ustası Henri Georges Clouzot, 1948'de "Manon" adıyla çok ilgi çekici bir film yapmıştı. "Veni Dalga" hareketi içinde yer alan 1925 doğumlu Jean Aurelin ülkemizde zamanında "Aşk Delisi" adıyla oynayan filmi, Manon'un hikâyesini günümüze getirmiş. Ortaya çıkan, estetik, şık, seyri zevkli, ama sonuç olarak yüzeysel bir aşk ve modern yaşam filmi. Romanın 1730'ların Fransası'nda kıyametler koparan aşkahlak çelişkisi, "serbest aşk" tartışması elbette günümüz için aynı önemde değil. Olaylar Clouzotnun filmindeki gibi toplumsal bir tabana aynı sağlamlıkta oturtulmayınca film oldukça boşlukta kalıyor. 19641974 arası yarım düzine kadar sabun köpuğü gibi hafif güldüru filmi imzalayan Aurel, 21.00 Uzay ve Biz 21.30 Haberler Manon 70/Yönetmen: Jean Aurel/Oyuncular: Catherine Deneuve, Sam Frey, Jean Claude Brialy, Elsa Martinelli/1968 yapımı. 1974'ten sonra sinemada çalışmadı. "Manon 70", seyirciyi daha çok oyuncularıyla ve özellikle Catherine Deneuve'ün güzelliğiyle ekran başına toplayabilecek. 21.50 İngilizce Haberler 22.00 Diinya Sinemalarından Seçmeler: Manon 70 (Aynnlılı bılgı yandakı sulunlarda) SABAHATTİN EYUBOĞLU 65 kitabın sahibL Söyleme sanatını, özü söze çevirme gücünü, düşünceyi elle tutulur gibi, gözle görülür gibi, kulakla duyulur gibi somutlaştırma, duyulara sunma yeteneğini bir araya getirmiş bir insanoğlu ve bir Anadolu köylüsüdur Yunus Emre. Ve bu topraklarda, bizim topraklarırmzda yaşamış bütün insanlann, Hitit, Pagan, Hıristiyan, Müslüman bütün yurttaşlanmızın sözcüsüdür. Selârn olsun 1971 yılı Türkiye'sinden, Anadolu'nun orta yerinden, Türkiye halkının bagnndan dünyaya seslenmiş olan Türkmen Kocası Yunus Emre'ye" diyordu. Biz de bütün yapıtlarında yücelmiş insanoğlunun dilini, dostluğunu, banş ve birlik duygularını, halk ve insanlık sevgisini bize tattıran Sabahattin Eyuboğlu'na 1987 yılı Türkiye'sinden merhaba diyoruz. (l) Sabahattin Eyuboğlu: Yunus Emre, Cem Yayınevi tstanbul, 1971 Halk ozanları yarışması A nkara (Cumhuriyet JM Burosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı Milli Folklor Araştırma Dairesi Başkanlığı, halk ozanlarınm yazmış ve söylemiş oldukları şiirleri kııap halınde yayımlamak ve bunlan gelecek nesıllere aktararak halk ozanı geleneğinin surmesine yardımcı olmak amacıyla, "Halk Ozanları Arası Yapıt Yarışması" duzenledı. Katılacak şıirlerın konusunun serbest olduğu yanşmada, birinci olan yapıta 350, ikinci yapıta 300, uçuncu yapıta 250, mansiyon alan her yapıta da 150 bin lıra ödul verilecek. Yarışmaya katılacak yapıt lar en geç 14 Eyiul 1987 tarihine dek Milli Folklor Araştırma Dairesi'ne gonderilecek. 23.30 Kapanış ÎZLEYİCt GÖZÜYLE Birnz da türban Ben Istanbul Üniversitesi'nde okuyan bır Oğrenciyim. Cumartesi günleri TVde "Gençlerden Gençliğe" adlı bır program yayımlamyor. Geçen haftaki bölümünde ise Dolmabahçe Sarayı bahçesinde, gençler Mozart'ın La Majör Piyano Konçertosunu biziere sundular. Kuşkusuz biz gençlerin bu tür bir programa da ihtiyacı var. Ancak bizlerin gündeminde şu anda bir türban, bir YÖK sorunu var. Sanıyorum gençlik progrumlannda la majör konçertolann yam sıra bu tür sorvnlara da yer verilmesi daha yararlı olur. söZER tstanbul AVNf PARİS GÜZ ŞENLÎĞİ'NDEN NOTLAR Mehmet Basutçu Sanatçıya ve vatandaşa saygı Valere Novarina, dinsel değerlere ve kurumlara öylesine ağır eleştiriler yöneltiyor ki, salonda yer yer sessiz kopmalar gözlemliyoruz. Ama bir tek "yuh" sesi bile duyulmuyor. Sahneye fırlayıp, "Bu oyun muzırdır, oynanması sakıncalıdır" türünden tepkileri akıllarımn ucundan bile geçirmiyorlar. Sanatçımn yaratıcı özgürlüğüne de, sıradan vatandaşm görüşüne de saygı gösteriliyor. 2 Avignon'dan sonra Güz Şenliği de, günümüz Fransız Tiyatrosu'nun sözu çok edilen genç adı Valere Novarina'nın yapıtlanna önemli bir yer ayırıyor. Kendine özgü bir tiyatro dili geliştiren Novarina, kestirme ve yaygın bir değerlendirmeyle "karamsar sanatçı'' damgasını yemiş; öyle ki, kendisini ilk kez görenler, asık suratlı, kara kuru, esmer, siyahcours aux Animaux) başlığını taşıyan oyunu... "Bu yapıtımı uzun bir metafizik haykınş olarak duyumsadım" diyen Novarina ekliyor: "Hayvanlara Söylev'de, sözü edilmeyen şeyleri aramaya çalıştım. Yaşadıgımız dünyanın ruhbilimsel yam çok önemli, öyle bir diinya ki, heyecanlarımız diger yaratıklarla sıkı ilişki içinde; aile baglanyla, aşk öyküleriyle, ruhbilimle iliski içinde. Halbuki, da sesleniyor, Tanrıya da... Bir an geliyor, dinsel değerlere oylesine ağır eleştiriler yöneltiyor, dinsel kurumlan öylesine hafif sözcüklerle alaya alıyor ki, salonda yer yer sessiz kopmalar gözlemliyoruz. Avignon'da böyle olmamış, oyun bittiğinde aikışlarla ıslıkiar birbinne karışmışt!. Paris seyircisinin tepkisi daha uygarca: Rahatsız olan seyirciler sessizce, diğer izleyicilerin dikkatini dağıtacak bir harekette bulunmadan salondan çıkıyorlar. Bir tek "yuh" sesi bile duyulmuyor. Sahneye fırlayıp, "Bu oyun muzırdır. oynanması sakıncalıdır" türünden tepkileri akıllarımn ucundan bile geçirmiyorlar. Fransa'da tiyatro kapatmak gibi kötü alışkanlıklar unutulalı yıllar olmuş; sanatçının yaratıcı özgürlüğüne de sıradan vatandaşın görüşune de saygı gösteriliyor. Başka türlü olması da beklenemezdi zaten. Fransa oyle bir ülke ki ğiyle güldüru türünde yeni bir sentez oluşturuyor. İnsan gerçeğine taviz vermeyen bir tutumla yaklaşması bazı çevreleri rahatsız ediyor, ama sanatçımn bakışı hiçbir zaman kuru değil; şefkat ve sevgi duygulannın galip çıktığı bir insanlık komedyası Lzliyoruz. Sahne dopdolu, her oyuncu mimikleri, bakışlan ve hareketleriyle bu güldüru mozayiğini renklendiriyor. İzleyicinin dikkati daima uyanık tutulmakta; bu yoğunluk içinde en sıradan olaylar ya da en çok bekJediğiniz durumlar karşısında bile gonülden kahkahalar atabiliyorsunuz. Deschamps yapmacık olmayan, çeşitli tuzaklardan şaşılası bir ustalıkla şıyrılmasını bilen bir sanatçı... İstanbul Festivali'nde oyunlarından birini sahnelerse, dil engeline karşın Türk izleyicisinden de kuşkusuz geniş ilgi görecektir... Düşünceye saygı Başarılı bir güldüru ya da müzikal oyun, dil engelini kolaylıkla aşabiliyor. İşte Beaubourg Kültür Merkezi'nde alkışlanan başka bir guz şenliği etkinliği: Stanley Silverman ve Richard Foreman tarafından İngilizce olarak sahneye konan müzikli gösteri "Africanis Instructus." Irkçılığa karşı bir içeriği olan bu oyunu dolu dolu kucaklayabilmek için birkaç sav falık tanıtıcı yazıyı okumak İngilizceyi pek iyi bilmeyenler için bile yeterli; yeter ki, kendilerini tum duyuları ve No\arina'nın dediği gibi "kafataslarıyla" oyuna verebilsinler. Gerçek bir sanat olayını izlemenin televizyon karşısında fındık fıstık yiyerek "eğlenmek" anlamına gelmediğini, belirli bir zihinsel çabayı gerektirdiğini bir kez daha anımsatmakta yarar var. Dunya görüşümüze, genel felsefemize ve inandığımız değerlere karşı çıkan yapıtları bile anlamaya çalışmak, duşüncelere saygı gostermek zorundayız. Yoksa gelsin yasaklar, engellemeler, muzırlık davaları... İnsanların, dünyanın neresinde olursa olsun, gösterdikleri en büyuk beceri, çağdışı da\ ranışları bile haklı gosterecek "ciddi" nedenleri kolaylıkla bulabilmeleri değil mi? Paris Güz Şenliği, "Ben klasik tiyatroyu çok seviyorum, ama çağdaş baJe, toplumsal içerikli müzikal güldüru, yeni biçimsel denemeler falan söz konusu olduğunda tuylerim diken diken oluyor" diyen tutucu sanatseverleri (?) bile hoşnut edebilecek zenginlikte geniş bir program sunuyor. Ote yandan, değişik dallarda uluslararası platformda sivrilebilmiş sanatçılara tanınan olanaklar, kendini yenilemeyi seven, ilgi ve merak alanlarının smır kapılarını kaldırmış hoşgorülu sanatsevere, benzersiz bir sanat bayramının kapılarını açıveriyor... BİTTİ Anadolu Uygarhkları * RADYO T R T 105.00 Açılıj, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Solistlerden bırer şarkı 06.00 Köye haberler. 06.10 Gunavdın. 07.30 Haberler. 07.40 Gunun ıçınden. 09.40 Arkas >ann 10.00 Kısa haberler 10.05 Rtklamlar 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu 12.00 Kısa haberler 12.05 Reklamlar. 12.10 Turkçe sözlu hafıf müzik. 12J0 TOrk halk muzığı özel programı. 1255 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Müzık. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Turkuler. 154» Kısa haberler. 15.05 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radvosu. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Kovumuz kö>lumuz. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahcesi. U.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Hüzzam faslı. 1*30 Hafıf muzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olaylann ıçinden. 20.00 Yurttan sesler. 20J0 Solistler geçıdi. 21.00 Kısa haberler 21.02 Radyo tıyatrosu. 22.00 Turkuler geçıdi. 22.20 Kuçuk konser. 22.40 Şarkılar 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 0055 Gunun haberlerin özetler. 01.00 Program ve kapanış 015005.00 Gece yayını. T R T I I 07.00 Açılış ve program. 07XI Solistlerden seçmeler 07J0 Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havaları. 08.00 ikı solistten şarkılar. 08J0 Sabah konseri. 09.00 Turkülerden bir demeı. 09.15 Çocuk bahçesı. 09JO Olıvia Nev,ton John söyluyor 10.00 Şarkılar 10.20 Turkulerle gelen 10.40 Bır eser inceleyelım. 11.00 Kadınlar topluluğu. 11J0 Turkuler 11.45 Hafif muzık. 1İ00 Şarkılar. 12J0 Çeşillı sololar. 12.45 Banş Manço söyluyor. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif muzik. 13J0 Caz sanatı 14.00 Erkekler ıoplulugu. 14 J 0 Yabancı dıl dersı. 15 JO TRT Oda Orkesırası. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yann. 16.40 Turkuler geçidı. 17.00 Nışaburek faslı. 17J0 Çeşitli muzik. 18.00 Yurttan sesler kadınlar topluluğu. 18.30 Bilım ve teknolojide yenı ufuklar. 1850 Çocuklar şarkı söyluyor. 19.00 Haberler ve olayların içinden. 20.00 Beraber ve solo şarkılar. 20.30 Yabana dil dersi. 21JO Hafif muzik. 21.45 Eğitım önlisans programı. 22.15 Hafıf muzik. 22J0 Bır roman'bir yazardan hıkâyeler. 22.45 Turkuler. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hafif muzik. 2355 Müzigi yasatanlar. 1055 Program \e kapanış. T R T I I I 07.00 Açıhş ve program 07.02 Hafif mılzik. 07J0 Sabah konseri. 08.00 Sabah içın muzık. 09.00 Haberler. 09.15 Muzikli dakikalar. 10.00 Tempo. 11.00 Oğleye doğru 12.00 Haberler. 12.12 Gunun konseri. 13.00 Erkekler topluluğu. 13.30 Turkuler gecidi. 14.00 Konser saatı. 15 J 0 Solistler geçıdi. 1555 Ikı soiıstıen turkuler. 16.25 Haftanın çocuk şarkısı. 16J0 Caz duygusu. 17.00 Haberler. 17.12 Sızler için. 18.00 Stüdyo FM. 19.00 Haberler. 19.15 Müzık dünyasından. 20.00 Her hafta sızlerle. 20J0 Muzik ruzgârı. 21.00 Gece konseri. 22.00 Haberler. 22.15 Gecenin getirdikleri. 23.00 Bır konser. O0JO Gece ve muzık. 01.00 Program ve kapanış. nkara (Cumhuriyet Burosu) Kültur ve Turızrn Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Mudürluğu tarafından duzenlenen "Yağmalanan Anadolu Uygarhkları" konulu fotoğraf sergisi yann A nkara Devlet Güzel Sanat lar Galerisi'nde açılacak. Hamit Görele Sergisi Jfültur Servisi Hamit J\. Gorele resım sergisi bugün A nkara Beymen Bedesten Sanat Galerisi'nde açılıyor. 7 şubata dek açık kalacak olan sergide sanatçımn değişik dönemlerinde yaptığı yaklaşık 40 parça yapıtı yer alacak. Varsayalım Ismaîl9 yayından kaldırıldı Programın başoyuncusu Ferhan Şensoy, TRT'yle anlaşmalarının 36 bölüm olduğunu, ancak "Varsayalım İsmaiV'in 13. bölümden sonra hiçbir neden göstehlmeden yayından çıkanldığım söyledi. Kültiir Servisi Ikinci Kanal'da salı akşamlan "2. Kanal, 2. Gece" adlı programın içinde verilen, Ferhan Şensoy'un ve Der>a Baykal'ın oynadığı "Varsa)ahm İsmail" adlı guldurü yayından kaldırıldı. Giıldurünun TRT yetkililerince, Ferhan Şenso> 'la yapılan anlaşmanın sona ermesi nedeniyle yayından kaldırıldığı belirtiîirken, "Varsayalım İsmail"in başoyuncusu Ferhan Şensoy, anlaşmalarının 36 bolum olduğunu ve hiçbir neden gosterilmeksizin 13. bölümden sonra "Varsayalıın İsmail"e son verildiğini söyledi. Şensoy, "Varsayalım İsmail"in ilk 12 bölümünun Almanya'da özel bir video şirketine satıldığını belirterek, 2 ocak cuma günü yapılacak çekimin iptal edildiğini bir kameramandan oğrendiğini ve TRT'nin bu konuda resmi hiçbir açıklama da bulunmadığını bildırdı. Ferhan Şensoy, "Eğer TKT'ye çıkmak, TRTyi eleştirrnek hakkını elimizden alacaksa çıkma>ız. Ben TRT'de memur değilim. TRT'de, kendi yaptığım programı eleştirmek özgürlüğüne bile sahip olmalmm. Televizyon halkın malı olduğu için program yapmaya çalışıyoruz" dedı. Şensoy, "Varsayalım İsmail"in TRT'de çekilmeyen bölumlerini "Pardon Yani" adıyla özel bir video şirketine çektireceğini sözlerine ekledi. 6 Karagöz gösterileri A nkara (uba) Devlet / l Tiyatrolan Gençlik ve Çocuk Tıyatrosu Ankara'daki ilkokullara yönelik ücretsiz Karagöz gostenlerini surdurecek. Gençlik ve Çocuk Tıyatrosu bunyesinde başlaıılan ücretsiz gösterılerin ilki 16 ekını 26 aralık tanhleri arasmda gerçekleştirildı ve 23 ilkokulda 17 bin 495 izleyiciye Karagöz gösterileri sunuldu. BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Gunü gunune, sozu sözune uymayan. 2/ "lrlanda Cumhuriyet Ordusu"... Koku. 3/ Zayıf, ank... Elli şıniklik tahıl ölçeği. 4 ' Tuzağa duşürulen şey... Arnavutluk'un para birimi... Uzaklık işareti. 5/ Ufak yeşil yaprakları yenilen bir kır bilkisi. 6'' Kedi ya da köpek yavrusu .. Derebeylık Japonyası'nda Samuray'ların da dahil olduğu asken kast. 7/ Tanrı. 9/ Kokulu bır bitki... Asya'da bir ulke. 9/ Başkasının yaptığı hareket ve davraruşları anlamsız olarak yineleme. YUKARIDAN AŞAGlVA: 1/ Dürbunlerın buvuıme derecesını olçmekte kulla B E T t L İ E M E K 1 3 A ı nılan a>gıt. 2/ SSCB'de bir bajkent... İlkel bir silah E P •O 3/ Karaderuz'in doğusunda oturan halka venlen ad. V E T 1 E A k Plak va da bant çalınan kulup. 4/ Hayvan culu... Es0 D A 8 O ki bir siyasal parunın sımgesı. 5/ Memur maaşları L nın derece ve lularlarını duzenleyen sislem. 6/ MusE F E V tahkem >er... Bır öğreıının yandaşlarının tumu. 7/ V E Q ML a a T Ü Argoda çok sarhoş... Çarlık Rusyası'nda toprak sa» 2 / 3 \F R\ hıb: zengin çıftçılere verılen ad 8' Andre Mslraın E nun bır romanı . Kargaşa. 9/ Kaslann iradeye bağlı c A (2 A \c kasılma gucunun gecıci olarak }ıtınimesi)le belıren M\ k sendrom. Resimîş sergisi nkara (OM.) tlköğretim mufettişleri ve Resimİş oğretmenlermın "Resim Öğretimi Monitor Kursu "nda yaptıklan çahşmalardan oluşan sergi açıldı. 718 temmuz tanhleri arasmda Sinop'ta duzenlenen kursa katılan 110 mufettiş ve ResimIş öğretmeninin gerçekleştırdıği 150 dolayında resimın bulunduğu sergi 23 ocak cuma gününe dek ızlenebilecek. HAYVANLARA SÖYLEV Püris Güz Şenliğihin en özgun yapıtlanndan biride, günümüz Fhmsız tiyatrosunun sözü çok edilen genç adı Valere Novarina'nın "Hayvanlara Söylev" adlı oyunuydu. Yapıtı, "Bouffes du Nord" tiyatrosunun çıplak, yorgun ve bitkin doğal dekorunda yetenekli bir genç oyuncu, Andri Marcon yorumluyordu. lar giymiş bir insan bulamayınca karşılannda, saşkınhklannı (!) gizleyemiyorlar. Gizem yuklu kişiliği sanatçımn yapıtlarına da yansıyor. "Theâtre des Bouffes du N o r d " Paris'in kuzeyinde eski mi eskı bir salon. Duvarları, tavanı boyasız; yer yer simsiyah olmuş, sıvalan dökülmüş çıplaklığı içinde, terk edilmiş bir tiyatroya benziyor daha çok. Genç bir oyuncu, tek başına bir saat boyu dolduruveriyor bu sahneyi; hem de nasıl? Olağanüstu bir yorum izIiyoruz. Olağanustü bir metin; canlı, içten, ozgün bir yorum... "Bouffes du Nord"un çıplak, yorgun ve bitkin doğal dekonı bir sihirli değnekle dokunulmuşçasına ışıyor, zenginleşiyor. Bu yetenekli oyuncunun adı Andre Marcen. Yorumladığı yapıt Valere Novarina'nın "Hayvanlara Söylev" (Le Disyalmzlık içinde, eşyalar, Tanrı y a da hiç karşısında kişinin sadece kendisi için var olan bir heyecanlar yelpazesi vardır. 'Hayvanlara Söylev' başlığında, dilin y alnız bir Uetişim aracı ya da baştan çıkarma aracı olmadığı, yalnızca insanlara seslenmediği düşüncesi var. Taşlara ya da insanın kendi kafatasına s«slenmesini sağlayan bir dil de vardır..." Uygar seyirci Bu göruşleri Avignon'dan sonra Paris'te ikinci kez izlediğimiz "Yaşamın Dramı" (Le Drame de la Vie) adlı oyunu için de sa\unabilirdi Novarina. Ancak, kendi kafatasıyla kendine özgü diliyle hesaplaştığı "Yaşamın Dramı", yazara, aynı zamanda saldırgan bir toplumsal eleştiri getirme olanağı da sağlıyor. Bu oyunda insana çeyrek yüzyıl önce, Fransız ordusunu alaya alan yazar'ozan Jean Genet'nin bir oyunu çok ağır eleştirilere uğradığında, zamanın Kültur Bakanı Andre Malraux, kendi partisınden milletvekillerine karşı sert bir dille yaratıcının özgür bırakılması gereğini savunmuştu... Giildürii mozayiği Güldüru türünu, müzikal tiyatroyu sevenleri doyuracak gösteriler de var şenliğin programında. Önceki yıllarda ilgiyle izlediğimiz güldüru ustası Jerome Deschams yeni oyunu "Küçük Adımlar'ı (Les Petit Pas) sahneye koyuyor. Acıtatlı kahkahalanmzı koparıp alan renkli bir gösteri bu. Deschamps hem yaman bir gözlemci, hem duyarlı bir tiyatro adamı, hem de aamasız toplumsal eleştiriler getiren aydın kişili •• • • • i • 1 1 •8° 17° 18° •7° 8° •8° A' Halk Oyunları Yarışması J HAVA DURUMU AOanı Adtftan *>!»» Artan AMttyı AlMyl A/Mn 9nfCt Y Y K K B A 8 A Y K Y A K Cmtak Otna Oyvtakr Fak Bına B 18° 7° Etfrae Y '3° 8° Eranclfl 12° 7° Erarum Y 10° S° Esttsal» 8 1g° 12° Gutlnlap S 17° 7° Gürıj^ıaM y 10" S° tsotrti S 3° 1° tsonbul B 7° 3* imrn Y 15° 11° Kara Y 15° 10° KutHTnnu E 12° r ı d y ı a n 8 7° 5 ' K i f i * * e Y B B B 8 Y Y K Y B B e Y r suun 3° T Maıalya 8° *mı 2° 9° 4° lAda 18*11° » » » 12° 8° 18° 13° 3°12° 9" 4° 11° 3° 8* 1° •2° «°sın 11 7° SSTVU) SMP Soas $ Urtı Tttir&O TnW»l Vug« ^ 12° 8° Amstemun B Y S 7° 2° Ama i 4° 3° 3*)OJ1 S 1 16° 5° BKgmi A ( 1« .5» BMkı K f 15° 11° Sm K ftuo» 9 11° 7° K Cmnn 2° 8° CkMe S K Frmfun 1° r 3 A 15° 10° S 6° 1° K Londra UKVC 3° 2° MOSkO.1 Muif Na> Yon 7" r 5° OsM Pam Rıyjd tona Sof» ŞKTI 11° 10° 4° 16° 21° 16° 9" 13° 16° 8° 2° 7° r 21° 19° 14» um TB Avi» Zir* 8° «4Pk H « M t t H t a l i (4x11 S 4 U TnOnuiu aayMt K w M pın* uuaı Mımwı m * * » Bn « H buk*l 9K«k. H V SCW.£l Artroyj denm Mectt AA J Gtaty w M |4nkntoı ortttovnO.yun)»ı M U W m M l l our» m c * DnknM bDU « «oosan W m M our» m c * DnknM b U D ** mm 87 tum 1021 am» mm 2M3 <** ı * hun mtcm 0EM2 m* entemu luun. m t d U n s ı k t atakytttmnty t t t a m n t Omv mMm anta amn kata dalga dupgtnt unu>> 10m. r ıKmMik yaya omt. V» G O n* lan Mat« gKKt*. Dugtr guMy n btO ,**5r, » 7 S « ™ ami M ekirdağ (ÜM.) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı 'nca duzenlenen Halk oyunları Tekırdağ îl Yarışması ts/net İnönü Spor Salonu 'nda yapıidı. Jürinin değerlendirmesi sonucunda ılkokullarda Malkara Fevzi Çakmak İlkokulu, ortaokullarda Tekirdağ 50. Yıl tlkokulu, lıselerde Tekirdağ Endüstri Meslek Lisesı i! birincisi oldu. Dernek, kurum ve kurulaşlar arasmda ıse Merkez Halk Eğitim Ekibi bırmciliği kazandı. Birinci olan okullar ve Merkez Halk Eğitim ekibi 2122 şubat tarihlerinde Kütahya'da yapılacak grup bırincıliklerine katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle