19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 5 AĞUSTOS 1986 ^Toplumu değiştirnıenin bîr örgüt, yani parti işi olduğıınu anladıırf 3 Sayın Boran, 1930'lu, 31li yülarda Tiirkiye'de, "muasır raedeniyet MviyesLK yetismek için çâlışmık" genel bir aolayıs mıydı? BORAN öyle bir hava var. Ama toplumun bireyi etkilemesi otomatik ve eş türden olmuyor. Kolejdeki sınıf arkadaşlanmda bu etkileme var mıydı, hele kendilerine de bir görev düştüğünün farkında nuydüar bilmiyorum. Bireylerin beyinleri, organizmaları, toplumdan gelen etkilere seçici, selektif biçimde tepki gösteriyor. Bu yirmi yaş ve sonrası yülannda topluma karşı görevim olduğu bilincine varınca, ben bu borçluluğu o zaman ancak şöyle formüie edebildim. Ülkede ilkokulu bile okuyamayan milyonlarca çocuk, genç vardı. Bunlann içinde kimbilir ne zelri, ne istidath olanlan vardı, okuma yazma bile öğrenmeden göçüp gidiyorlardı. Benim elde ettiğim öğrenim bana verilmiş bir olanaktı, bir şanstı. Borçluydum onlara karşı. Bu durumun düzelraesi için çalışmak boynumun borcuydu. Onun için ilk aklıma gelen, pedagoji öğrenirni yapmak oldu. Eğıtimle toplum cehaletten kurtulacak, gelişip, çağdaş uygarlığa ulaşacaktı. Bu düşünce ile kolejde toplum bilim ama bu tam sosyoloji değildive pedagoji kurslannı seçtim. Amerika'da da ilk yıl ana bilim dalı olarak sosyolojiye, ikincil olarak dapedagojiye kaydedildim. Ikinci yıldan başlayarak yalruzca sosyolojide yoğunlaştım. Eğitim toplumsal kururnlardan biriydi. Bütününde toplumun büimini öğrenmek gerekirdi, onun içinde eğitim de yerini alırdı. Bu sonuca varmıştım. Onun içinde sosyolojide yoğunlaştım. Marksizmi incelemeye başlayan Boran, ilk doktora tezinde 'sınıflararası akışkanlık* konusunu ele almıştı Bir Uzun Yürüyüş Uğur Mumcu sordu, Behice Boran anlattı şamlanna geçirmelerine evet, ama toplumu değiştirmek ve geliştirmek tek başına bireyin yapacağı bir iş değil, örgüt işidir, yani parti işidir. Doktora tezim sınıflararası akışkanhktı Doktora tezinizin konusu neydi? BORAN Konusu enteresan, hattaönemliydi. lngilizcesi "Vertkal Sodal Mobility", "Dikeyine Sosyal Hareketlilik" diye Türkçeye çevirebiliriz. Daha Türkçesi, bir sınıftan ötekine geçebilme, sınıflar arası akışkanlık. Ama daha baştan bu konuda bilgi edinebümenin güçlüğü ortaya çıktı. Doktoramı sosyoloji bölümtinün başında bulunan profesörün denetiminde yapacaktım. Konuyu doktora adayının kendisinin bulup profesöre önermesi gerekiyordu. Profesörüm önerdiğim konuyla çok ilgilendi. Üniversiteye yakın Detroit şehrindeki otomobil fabrikalannda araştırma yapmam kararlaştınldı, sosyoloji öğrencilerinden birisi de yamma yardımcı olarak verildi. Ama otomobil şirketlerinin personel dairesi arşivleri "devlet sum" gibi korunuyor. Profesörün haftalar süren aralarla kaç defa yemek yemesi gerekti şirket yöneticileriyle. tşadamlan arasında yapıldığı gibi. Nihayet Ford şirketinden izin çıktı, yardımcımla birlikte bir iki ay kartoteksler üzerinde çalıştık. Derken, sendikalann giremediği otomobil sanayiinde birden yeni bir sendikal kuruluş CIO, işçileri örgutlemeye başladı ve hareket hızla yayıldı. Bunun üzerine Michigan eyaletindeki bütün otomobil sanayii işletmeleri kapandı ve bizim araştırma da durdu. Aylarca bekledik ve sonunda araştırma alanını değiştirdik. Bir taruşma: Dördüncü sömestrin sonlarıydı sanırım. Bir gün Amerikah arkadaşımla sosyolojiye ait "yüksek meseleler" tartışıyorduk. Ben Durkheim 'den söz ettim, o Marksizme atıflar yaparak yanıt verdi. Söyledikleri dikkatimi çekti, bir ara dedim ki, ne tartışıyoruz? Sen Durkheim 'ı okumamışsın, benim Marx'tan haberim yok. tkimiz de okuyalım, öyle tartışalım. Bunlan şunun için anlatıyorum. Sosyolojiyi bilinçli olarak ve belirli bir maksatla seçtiğimi vurgulamak için. Toplumsal gerçekliğin ne olduğıınu, genelinde toplumlann nasıl değişip geliştiğini öğren Şubat 1979 Behice Boran lstanbul Spor ve Sergi Sarayı'nda bir TİP toplantmnda konuşurken mek beni çok ilgilendiriyordu, ama kafamın ardında Türkiye'nin "muasır medeniyef'e erişmesi sorunu yatıyordu. ha onu görmedim. Araya yaz tatili girdi. Sonbaharda dersler baş ka'da çok daha sonraki yıllarda öğrenim yapanlardan öğrendim ki, Yıl yılı izliyor, sosyoloji öğrenimim sürüyor, ama ben okutulan layınca onu etrafta görmedim. Wisconsin Üniversitesi'ne nakletmiş Marx'ın, Lenin'in kimi eserleri ders kitaplarına ek kaynaklar oladerslerde aradığımı bulamıyordum. Her sosyolog bir başka telden olduğunu duydum. Bunun için de o Durkheim'ı okudu mu bilmi rak okutulmuş, eleştirip çürütmek üzere. çalıyordu, kirm doğrular ortaya konuyordu, ama bunlardan bir bü yorum, ama ben Marx'ı okudum. Böyle bir tez mi haarladınız? tün çıkmıyordu. Bir bölük pörçüklük, sorunlann derinine inmeme, Bu anlattıklanmdan herhalde şu neticeyi çıkarmazsınız, o sözüBORAN Evet, tez değil de küçük bir inceleme, onun için de bir yüzeysellik vardı. Okuduklarım, öğrendiklerim beni tatmin et nu ettiğim tesadüf, tartışma olmasaydı ben Marksist olmayacaktım. ilk ağızda birden fazla kitap okumak gerekti. Marksizmi ilk öğrenmiyordu. Doktora imtihanlanna hazırhk için kitaplara daha da daÇünkü problemim vardı, bir çözümün arayışı içindeydim. Nitekim meye başlarken sarunm genel olarak okunmayacak yapıtlardan başlınca, huzursuzluğum büsbütün arttı, sosyoloji bilim fılan değildi. aynı yıl ilkel toplumlar konusunda bilgilenmek için sosyal antropo ladım. Maxx'm Kapital'ini kendi sağlıgında çıkan birinci cildini, Ben yanlış dal seçmişim demeye başladun. Adeta bir bunalıma girlojiye giriş dersini aldığım zaman, sosyoloji derslerindekinden farklı Alman îdeolojisi'ni ve tabii Komünist Manifesto'yu. Engels'in Aidim. Bunca yıl boşuna gitmişti. Sosyoloji diye öğrendiklerim pek bir tavır, bir bakış açısıyla karşılaştım. lenin ve Devletin Menşei, Doğanın Diyalektiği. Lenin'in Diyalekbir işe yarayacak değildi. Profesörün Marksist olduğunu sanmıyorum, ama ona yakın gö tik Materyalizm ve Empriokritisizm adlı yapıtlarını da sanırım o Sayın Boran, Marksizm'e ne zaman Ugi duydunnz? Marksist rüşleri vardı. Toplumlara toplumsal yapı ve toplumsal evrim açı zaman okudum. yapıtlan ilk kez nasıl okudunuz? Neydi sizi Marksizme yönelten et sından bakıyordu, oysa o zamanlar Amerikan sosyolog ve etnologDaha aynntılı somut sorunlara ilişkin yapıtlan o sıra okumaya ken? Sosyoloji derslerinde aradıgınızı bulamıyorsunuz, bir arayış ları, toplumsal evrimi reddedip, toplumsal değişmeden söz ediyor hem vaktim yoktu hem de o aşamada ben global olarak teorinin içindesiniz. O sırada mı Marksist yapıtlan okumaya başlıyordunuz. lardı sadece. Bu sosyal antropoloji dersi, benim için sosyoloji dersesaslannı öğrenmek peşindeydim, teoriyi bütününde kavramak isO aşamada?" lerinden çok daha aydınlatacı oldu. tiyordum her şeyden önce. Pratiğe ilişkin sorunlar daha kafamda BORAN Işte şimdi oraya geleceğim. Evet, bu aşamada. Döryoktu. O incelememin bir sureti şimdi yok bende, aradan da yarım dUncü sömestrin sonlanydı sarunm. Bir gün bir Amerikah sınıf ar Marksizm tizerine ilk inceleme yüzyıla yakm bir zaman geçti. Ama anlatımı birbiriyle ilişkili olan kadasnala oturmuş, sosyolojiye ilişkin "yüksek meseleler" tartışı tlk okuduğunuz Marksist yayın neydi, anımsıyor musunuz? iki noktayı vurgulama üzerine oturttuğumu gayet iyi hatırhyorum: yorduk. Neydi tartıştıklarımız şimdi hatırlamıyorum. Hatırladığım, BORAN Birkaç yayın birden okudum, nedenî de şu: Doktora Ekonomik yapıyla üstyapı arasındaki karşılıklı ilişkiler ve Marksizben Durkheim'dan söz ettim. O Marksizme atıf yaparak yanıtlar imtihanlanna hazırlanırken, öğrenim programı gereği seminerlere min ekonomik yapıyı esas almakla beraber,ekonomik determinizm verdi. Söyledikleri dikkatimi çekti. Bir ara dedim ki, "Biz ne tartışıyornz? Sen Durkheim'ı okumamışsın, benim Mant'tan haberim katıhrken bir de Marksizme zaman ayıracak vaktim yoktu. Bu ça olmadığı. Bir de bu konulan diyalektik açıdan açıklamaya calışmam. yok. tkimiz de okumamış olduğumuzu okuyalım da öyie tartışalım." lışmaların içine sokmalıydım, öyle yaptım. Doktora adayları için Zaten bu açıdan ele almadıkça o iki nokta doğru. açıklanamazdı. açılan bir seminerde, öğrencilerden her iki sömestrde de kendi seMarksizmle tanışmam bana bildiğim bir şeye yeni bir açıdan bakBiz, yan şaka yan ciddi el sıkışarak böyle yapmaya söz verdik. çecekleri, ama profesörün onaylayacağı birer konu üzerinde bir in mayı da öğretti. Daha önceleri Türkiye'nin nasıl kalkındırılabilece Kimdi bu Amerikah arkadasınız? celeme hazırlamaları isteniyordu. înceleme, seminere sunulup tar ği, toplumlann nasıl değiştiği konulan üzerinde dururken, şu soBORAN Sosyoloji bölümündeki profesörlerden birinin oğluy tışıhyordu. İlk sömestr başında ben profesöre Marksizm üzerine bir nuca kendiligimden varmıştım. Fikirler ancak pratiğe, eyleme yaninceleme hazırlayacağımı söyledim, o da kabul etti. Oysa hiçbir ders sırsa önemlidir. Eğer insanın yaşayışında hiçbir etki göstermiyordu, sosyolojide doktora öğrencisiydi. te Marx'tan, Marksizm'den söz edümiyordu, sanki ekonomik ve sos sa, o fikre sahip olmuşsun ne, olmamışsın ne? Marksizmi öğren Yaşıyor mu hâlfi? yolojik teoriler arasında öyle bir düşünür ve teori yoktu. Ameri meye devam edince anladım ki, bireylerin inandıklan fıkirleri yaBORAN Hiç bilmiyorum, çünkü o tartışmadan sonra bir da Yeni b i r aç%: Marksizmle tanışmam bana bildiğim bir şeye yeni bir açıdan bakmayı öğretti. Daha önceleri Türkiye'nin nasıl kalkındırılabileceği, toplumlann nasıl değiştiği konulan üzerinde dururken, fikirler, ancak pratiğe yansırsa önemlidir sonucuna varmıştım. Marksizmi öğrenmeye devam edince anladım ki, toplumu değiştirmek, örgüt, yani parti işidir. tkinci tezinizin konnsu neydi? BORAN Aslında aynı konunun bir varyantı, ama farklı malzeme kullanacaktık. On yılda bir (19102030) yapılmış ve sonuçlan yayımlanmış sayımlardan mesleklere göre sınıflandırma cetvellerini alacak, bunlan sosyal sınıf ayrımlanna aşağı yukan uyacak biçimde gruplayacak ve otuz yülık sürede sınıfsal gruplaşmaların değişikliğe uğrayıp uğramadığînı inceleyecektim. Üstelik 1920'de mesleklere göre smıflandırmanın değiştirilmiş olması işi güçleştiriyordu. Mesleki sınıflandırmalan birbirine muadil hale getirmek gerekiyordu. Konuyu yaş ve cinsiyet sınıflandırmalan açısından da işledim. Hasüı, doktora imtihanlannı verdikten sonra bir yüdan fazla rakamlarla uğraştım durdum. Bir sürü cetveller, grafikler, ama sonuçlar beni memnun etmedi. Otuz yılda gruplaşmalarda meydana gelen değışiklikler, sımflar arası akışkanlıklar kadar, hatta belki daha fazla, otuz yülık sürede çalışma hayatına yeni girenlerin tercihlerinin veya bulabildikleri iş olanaklannın sonucu olabilirdi. Oysa ben sınıfsal akışkanlığı doğrudan yakalayabilmek istemiştim. Profesörler heyetinin böyle bir tutkusu olmadığı için ve de sunulan ciddi bir çalışma ürünü olduğu için tezi kabul ettiler ve beni son sözlü smavdan geçirdiler. Peki, doktora tezini hazırladıgınızda kendinize Marksist diyebiliyor muydunuz? Yani yaklaşımınız berrakiaşmış mıydı, en azından kendiniz açısından? BORAN Kendime "Marksist" deyip demediğimi bilemiyorum. Sanıyorum, kendime hiç böyle bir soru sormadım. Ama Marksizmi tereddütsüz benimsemiş ve çok ferahlamıştım, toplumbilimi diye bir şey yok demiyordum artık, çünkü her sey yerli yerine oturmuştu ve yolu bulmuştum. Türkiye'yi kalkındırmak için toplumları değiştirmek için yol nedir, onu bulmuştum. Tezün de konuya yaklasurumım da Marksist düşünceden kaynaklanıyordu. Amerika'da, "Her doğan çocuk, devlet başkanlıgına adaydır" denirdi. Yani sosyal sımflar toplumda yükselmeye tam açık. Bu doğru değildi, doğru olmadığını rakamlarla kanıtlamak, en azından smamak istemiştim. Sürecek Tek grup seçmek daha avantajlı (Baştarafı 14. Sayfada) açıköğretim gibi ilk basamak sınavına gore öğrenci alacaklar. Birinci sınavda ortaoğreum başan puaıu da önem taşıyacak. ÖSYM, ana ve alt gruplara gıren yüksekoğretim programlannı fakulte düzeyinde tek tek belirlememiş olmakla beraber sağlanan bilgilere gore yüksekoğretim programlarının grupiara gore dağıhmı şöyle: seçım yaptıkvlan ukdırde, bunlarla ilgili testlerı yanıtlamaları yeterli olacak. Orneğin, beşeri bilimler ana grubundaki yuksekoğretim programlarını seçen bir aday ikinci Beşeri bilimler basamak sınavında sadece Turkçea) DU ve Tarlh: Turizm ış edebiyat, sosyal bilimler ve yabana letmeciliği ve otelcilik, antropolo diller testlerini şanulamakla teorık ji, prehistorya, etnoloji, kutupha olarak 100 uzerinden 100 puana necilik, sanat tarihi, tiyatro, halk ulaşabilecek. .Ancak bu ana grubilimi, Türk dili ve edebiyatı, ıla bun dil ve tarih ile modern diller hiyat, gazetecilik ve halkla ilişki alt gruplannda yer alan tercihlere ler, radyoTV, Turk dili ve edebi göre de Turkçe, sosyal bilimler ve yatı öğretmenliği, basınyayın, kla yabancı dil testlerinin ağırlıkları sik arkeoloji, pıotohistorya \e değışiyor. Bu durumda da, kendi Önasya arkeolojisi, Hititoloji, La bılgi duzeyıni gözonune alarak tek tin dili \e edebiyatı, Sümeroloji, bir ana grubu yeğleyen aday, iki arkeoloji ve sanat tarihi, tarih ve ana grubu yeğleyen adaya gore daha avantajlı, tek bir alt grubu yeğtarih öğretmenliği. b) Modern DUler: Alman leyen aday da aynı ana grubun iki ca, İngilizce oğretmenlikleri, Al alt grubunu yeğleyen adaya göre man, Amerikan, Fransu, Ingiliz, daha avantajlı duruma sahip olaIspanyol, İtalyan, Rus, Arap, Fars; biliyor. Birden fazla ana grup seYunan, Leh, Japon dili ve edebı çen aday kısıtlı sürede en az 4 tesyatları, dil bilimi, Hindoloji, Sıno tı yanıtlamak zorunda kalırken, loji Urdu dili ve Pakistan arastır tek bir alt gruptan seçim yapan maları, mutercimtercumanlık, aday, orneğin modern diller gibi, Arapça öğretmenliği ve Ingiliz dil sadece dil testinden çözduğu sorularla teorik olarak yuzde 60 başabilimi. Adaylar bu alt gruplara uygun rıya kadar ulaşabiliyor. değerlendirme, ev ıdaresı ve aile ekonomisi, çocuk gelişimi \e eğitimi, sağlık idaresi, sosyal hizmetler, eğitim bilimleri. Yüksekoğretim programı tercihlerine gore adaylara uygulanacak estler ve bu testlerin ağırlıkları A»Grm Fen Müh.aümien İMisadi Sos. Bü. Beşen Bilirrter YSK, ANAP'ın önerisini reddetti K.Maraş'ta ara seçim yok ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Yüksek Seçim Kurulu, ANAP'ın Kahramanmaraş'ta ara seçim yapılmasına ilişkin istemini reddetti. Bağımsız Milletvekili Rıfat Bayazıt'ın geçen hafta olümü ile boşalan Kahramanmaraş'ta da ara seçim yapılması gerektiğini belirten ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kececiler, dun sabah Yüksek Seçim Kurulu'na başvurdu. ANAP'ın Kahramanmaraş'ta ara seçim yapılması yolundaki başvurusunun gerekçesinde, anayasa uyarınca seçimlerin geriye bırakılmasının ancak savaş haliyle mumkun olduğu hatırlatılarak, ara seçim yapılmasının anayasa gereği olduğu kaydedildi. Seçim karannın ancak Meclis kararıyla erteleneceğinin belirtildiği gerekçede, aday olmak isteyen memurlann başvuruları için ek bir süre tanınabileceği ve bu süreyi Yüksek Seçim Kurulu'nun belirleyebileceği de belirtildi. YSK, dün öğleden sonra toplanarak, ANAP'ın bu istemini inceledi ve reddetti. Yüksek Seçim Kurulu, istemi ret gerekçesini şoyle açıkladı: "Seçim döneminin başlangıç tarihinden sonra, millervekilliğinin boşalması nedeniyle 28 Eylül 1986 günü yapılacak milletvekili ara seçiminin Kahramanmaraş seçim çevresinde yapılamayacagma dair kurulumuzca verilen 31.7.1986 gün ve 304 sayılı karann tekrar tezekkür edilmesi Anavatan Partisi Genel Merkezi tarafından talep edilmiş ve kurulumuzun sozu edilen karan kesin nitelikte göruldugünden konunun esası yeniden incelenmeksizin 4.8.1986 gün ile istek reddedilmiştir." lÜSBF'den aldığım şebeke ve pasomu yitirdim. Hükumsüzdür. TOROS HAŞHAŞOĞLU TEŞEKKUR NESIBE ÜLSEVER'in vefatmda hastaneye kadar gelerek acımızı paylaşan, defin merasimine iştirak eden îktisat Bankası Genel Müdürlük idareci ve mümtaz mensuplarına, merhumeyi candan seven dostlarına, komşu ve yakınlanna; çelenk gönderen, telefon ve telgrafla taziyette bulunan tüm dostlara teşekkür eder saygılar şunarım. EVDE ÇOCUK BAKILIR Kıymetli varlı&mız eşim Fen ve mühendislik bUimleri a) Fen BUimleri: Tıp, eczactlık, biyoloji, fizik, kimya, diş hekimliğı, veterinerlik, bahçe bitkileri, su ururüeri, gıda biiim \e teknolojisi, tarla bitkilen, toprak, zootekni, fizikbiyolojikimya öğretmenlikleri, tıbbi biyolojik bilimler, derilif teknolojisi, fizık tedavi, rehabilıtasyon, beslenme, tütun eksperliği, balıkçılık, heraşirelik, orman mühendislikleri. b) MBhendislik BUimleri: İnşaat. endüstri, jeoloji, makine kimya mühendislikleri, istatistik, matemaük, mimarhk, maden, elektrikelektronik, bilgisayar, çevre, gıda, jeofizık, tekstil, hidrojeoloji, nükleer enerji, gemi inşaatı, haberleşme, metalurji, jeodezi ve fotogrametri, petrol, meteoroloji, uçak, havacılık, guverte, gemi makineleri, ağaç işleri endüstrisi mühendislikleri ile, peyzaj mimarlığı, uzay bilimleri bolümleri. TEL: 3781463 Eşi: EMİN ÜLSEVER Pasomu kaybettim. Geçersizdir. ENDER YILMAZ Nüfus cüzdanını kaybettim. Geçersizdir. GÜLTEN AYLA 32 yıldan beri, DAKTİLO ve MUHASEBE kurlarımızı brtiren Orta ve İlkokul mezunlanna bile İ ŞÇOK\ C L E M A N YOK . Alt a n * FenBil. Möh. BH. İkt. Bil. Sos. Bü. OilTarih Mod.Dt! Mato FM mttk %30 %50 %50 %30 %40 %20 Türfcça Sosjal Yak. Etfm. D H %20 %20 %40 %30 %40 %2Ü %5Q %40 %20 %20 LİSE MEZUNLARI! Aylar, yıllar geçiyor; Siz hâlâ BOŞ MU BEKLİYORSUNÜZ ? tktisadi ve sosyal bilimler a) tktisadi Bilimler: Iş letme mühendisliği, iktisat, işletme, maliye, maliyemuhasebe, ekonometri, işletmecilik, tanm ekonomisi. b) S o s y a l B i l i m l e r : Özel eğitim öğretmenliği, idari bilimler, coğrafya, felsefe, psikoloji, sosyoloji, eğitim programları ve oğretim, egitimde psikolojik hizmetler, rehberlik \e psikolojik danışmanlık, eğitim yönetimi ve planlaması, hukuk, çalışma ekonomisi ve endüstriyel ilişkiler, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, ev ekonomisi, coğrafya öğretmenliği, felsefe grubu öğretmenliği, eğitim yöneticiliği ve deneticiliği, eğitimde ölçme SUMERBANK SATIN ALMA MÜESSESESİ BAHÇEKAPIİSTANBUL 16 KALEM KIMYEVI MADDE SATIN ALINACAKTIR Camiamıza bağlı kuruluşların 1986 yılı Aralık 1986 sonuna kadar olan ihtiyaçlan 16 kalem kimyevi madde kapalı zarf usulu teklif temini suretiyle satın ahnacaktır. 1Teklif verme son gunu 12 Ağustos 1986 gur.u saat \ 7 .30'a kadar dır. 2Teklifler, teklif verme son gununden itibaren en az (30) otuz gün opsiyonlu olacaktır. 3İştirak temınatı 250.000. TL. katı tesellum ıse sıpariş tutannın ">v 3'üdur. 4Detaylı bilgi ve şartnameler muessesemız iç alım servisinden oğrenilebilir. 5Muessesemiz 2886 savılı Devlet Ihale Kanunu'na tabı olmayıp, sartlarımızla ıhtıyacımıza en uygun olanlar tercıh edilecektır. Basın: 25132 Hiç olmazsa BİLGİSAYAR ÖĞRENİN. BİLGİSAYARLI M U H A S E B E ÖGRENİN. ELEKTRONİK DAKTİLOGRAFİ ÖĞRENİN. İŞSİZ KALMAYIN ÖZEL DAKTİLO SEKRETER VE BİLGİSAYAR KURSLARI Merkezi : Bevazıt, Mıthat Paşa Cad. 14/1 Tel: 527 55 25 5274903 52? 21 06 Beyoğlu Şubesi : İstıKlai Cad , Yonca Han, 87/7 Tel 149 79 9314981 06144 9011 Kadıkby Şubesi : Altıyol, Kuçdıli Caddesı. 6/3 Tel 338 08 42 336 11 50 DIKKAT: Bu üç subemızden başka, ŞAMPIYON adıyla çalışan hiçbir Daktılo, Sekreter ve Bilgısayar Kursu şubemız değıldır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle