19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 AĞUSTOS 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 GÜLGEÇ 1 40. Avignon Şenliği'nde sinema ile tiyatro iç içe HAYVANLAR tSMAîL Sur dibinde pornografi MEHMET BASUTÇU AVİGNON Avignon'da hoşgörüsüzluğe hemen hemen hiç yer yok. Öncü oyunları, kışkırtıcı sayılabilecek bazı tiyatro denemelerini beğenmeyenlerin ıslıklan bile, neredeyse hoşgörulü denecek kadar cansız, sıkılgan. Tiyatro dünyasının o kendine özgü barışçı, sakin havası, hoşgörüsüzlüğü kenti çepeçevre saran surlann uzağına üflemiş sanki... "Hoşgörüsiizliik"ün boy gösterdiği tek yer Papalar Sarayı'nın avlusunun dibine gerilmiş büyük beyazperde: "David Wark Griffith'in 1916 yıhnda gerçekleştirdiği, sinema tarihinin bu ünlü filminin yeni kopyası, başından sonuna dek bir orkestranın çaldığı, özel olarak bestelenmiş senfonik müzik eşliğinde, ilk kez Avignon'da sunuluyor. Yukarıdaki ilk tümcelerin içerdiği anlamı, kuşkusuz biraz abartmah bulacak, belki de bir yazırun girişini çarpıcı kılmak için seçildiklerini düşüneceksiniz. İlk bakışta haklı olduğunuz söylenebilir. öyle ya, hoşgörusiizlük her yerde, her toplumda, değişik düzeylerde, çeşitli biçim ve renkler altında karşımıza çıkmıyor mu? Ayrıca sanatın en soylu işlevlerinden biri yerleşik değerleri, kuralları zorlamak, geçerli düşünce yapılannı silkelemek, sonuçta hoşgörünün sınırlarını alabildiğine genişletmek, dolayısıyla hoşgörüsüzlükle sürekli flört etmek değil mi? Evet. Ancak Avignon'da yıllar boyu tiyatro tutkusuyla yoğrulmuş, orta düzeyin çok yukarılarında dolaşan bir hoşgörünün varlığı yadsınamaz. Hoşgörünün ancak hoşgörüsüzlük karşısında durması gerektiğinin bilincinde olanlann yoğunluğu, tiyatro ayının güzelliğini yaşayan Avignon'da hayli yüksek. Şenliğin olağanüstü, bir parça yapay dünyasının en önemli özelliklerinden biri bu olgu. PAPALARSARA YJ'NDA "HOŞGÖRÜSÜZLÜK" Griffith'in 1916'da çektiği " Hoşgörüsüzlük", Avignon'da Papalar Sarayt'nda yeni kopyasıyla ve canlt müzik esliğinde gösterildi. Filmde, tarih boyunca hoşgörüsüzlük iç içe dört öyküyle anlatıbyor. Dördüncü öykünün adı, "Babil'in Düsüşü." dört değişik öykü, dört değişik çağ ve dön değişik kültür... Geceyansının ötesine sarkan bu olağanüstü gösteri binlerce kişi tarafından uzun uzun alkışlanıyor. Sahnede bizleri selamlayan besteciler mutluluğun doruğunda, müzisyenler sevinçli. Izleyiciler de bu önemli temanın sinema tarihine böylesine güzel bir film aracılığıyla armağan edilmiş olmasından mutlular... Avignon aynı yapıtın görüntülerini, zengin dekorun bir parcasını oluşturan iki pencereye gerilmiş perdelere yansıtıyor... Barok sanatı doruk noktasına ulaştıran Pedro Calderon de la Barca (16001681) ile Ruiz'in dünyalan arasındaki karşılaşma, bakış açılarıyla felsefelerinin içerdiği ortak noktalarla da beslenince, yaşamın gerçekliği ve anlamı gibi ağır bir konuyu çekici kılan, sürükleyici ve sanatın etkili hafifuzunca söz edeceğiz. Dönelim yine Avignon'daki sinema gösterilerine, " H o ş görüsüzlük" ile bitmiyor iş. Yıllardır şenlikte sinemaya ayrılan yer, bu kez daha kapsamlı ve çekici bir biçim almış. 19151920 yıllan arasında gerçekleştirilen sessiz filmlere ayrılan doyurucu bir panorama yanında, "Toulouse Sinemateki"nin sunduğu "Sinemateklerin Cehennemi" adlı toplu gösteri büyük ilgi görüyor. "Sinemateklerin Cehennemi", yedinci sanatın ilk yıllarından bu yana, yasadışı olarak çekilen ve özel yerlerde gizli gizli gösterilen "hoşgörülü" liberal kentsoyluların eğlence gecelerini süsleyen kısauzun yüzlerce erotik ya da pornografik filmden derlenmiş. Her geceyarısı düzenlenen seanslar, salon kentin sakin bir ucunda, tam surlann dibinde olmasına karşın, çok kalabalık. Bir bölümü çekingen, bazıları utangaç kadınlı erkekli seyirciler yer bulabilmek için itişiyorlar. Bau ülkelerinde çoktandır sansür kurullarının yasaklamayıp " x " damgasını vurduğu bu tür filmleri kentlerin beIirli mahallelerinden çekip alınca, meıaklı ve çok daha sağlıklı bir izleyici topluluğu oluşuveriyor. Erkekler hanımlanyla, gençler sevgilileriyle gelmişler... Filmlerin en iç gıcıklayıcı anlarında, içten gelen doğal kahkahalar atıveriyor güzel kızlar, alımlı bayanlar... Tiyatro, sinema, sanat, kültür falan derken cinselliği nasıl unutabiliriz? Avignon müthiş bir yer. Hoşgörüsüzlüğe hemen hemen hiç yer yok burada. HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN KAYIP Yanda resmi aörülen liderimiz Bülent Eco ani bir ötkeyte evini terk etmiş; bununfe da yetinmeyerek ailesini reddetmiştir. Eco, geri dön... Öfkeyle kalkan zararla oturur. Sen bizsiz yapamazsın; seni biz Eco yaptık. Söz veriyonız, bir daha ihtilal olursa seni hiç yalnız btrakmıycaaz. Demeçlerini örgüte ileticeez. Bir dediğini iki etmiyeceez... Ama sen de aile sııianmızı sağda solda açık etmekten vazgeç; elaleme rezil olduk valla.. MERHUM CHP'nin EVLATLARI ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl Hnlü sinema adamı Griffith'in 1916'da çevirdiği "Hoşgörüsüzlük"ün yeni kopyasıyla ve canlı orkestra eşliğinde sunulduğu Avignon Şenliği'nde, Papalar Sarayı'nın surları dibinde "Sinemateklerin Cehennemi" adlı bir toplu gösteri düzenlendi. Gösteride, yasadışı olarak çekilen ve özel yerlerde gizli gizli gösterilen erotik ya da pornografık filmler yer aldı. gecesi daha son bulmayacak. Kentin sabaha dek açık lokantalarında, kahvelerinde hoşgörü konusundaki tartışmaları sürdürmeye gidenler, bu filmin bütün dünya televizyonlarında birçok kez gösterilmesini dileyecekler. liğini taşıyan başanlı bir oyun izliyoruz... AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN Izleyici mi, dinleyici mi? Griffith'in filmine gelince, renkli sayılabilecek (technicolor film çekilen kopyada yer yer mavi, kırmızı ya da kahverengi düz tonlar hâkim) bu temiz ve yeni biçimiyle ilk kez 1982'de, Cannes Şenliği'nin açılışında izlediğimiz "Hoşgöriisüzlük"e yepyeni bir boyut eklenmiş: Çoksesli özgün bir müzik... Fransız hükümetinin özel olarak ısmarladığı, Antoine Duhamen ve Pierre Jansen tarafından bestelenen iki buçuk saatlik senfonik süiti Jacques Mercier yönetimindeki "tle de France" orkestrası, ilk kez, yıldızlara göz kırpan Papalar Sarayı'nın avlusunda seslendiriyor. Sıcak ezgiler, müzisyenlere soluk alacak çok az zaman tanıyan bir ritm ile görüntüleri doyurarak, Griffitjı'in sinemaya armağan ettiği birçok yenilikten biri olan koşutkurgunun gelgitlerini aydınlatıyor. Ya da zaman zaman izleyici/dinleyiciyi, dinleyici/izleyiciye dönüştürerek, sinema dünyasıran sayılı başyapıtlanndan biri olan bu Fılmin iç dinamiğini, ince dengelerini yer yer zedeliyor, dikkatimizi perdedeki görüntülerin güzelliğinden, ilk yaz gecesinin güzelliğine kaydırtıveriyor... Cinsellik unutulabilir mi? Raoul Ruiz, dansla sinema arasında da bir köprü kuruveriyor: 6 ağustosta son bulacak Avignon Şenliği'nin Papalar Sarayı'ndaki son gösterilerini oluşturan dans programı kapsamında sunulan "Mammame"yi de beyazperdeye uyarlamış. Paris'te şu günlerde gösterime giren filmi izledikten sonra, JeanClaude Gallotta'nın koregrafisıni yaptığı ve elektronik müzikten klasik muziğe dek değişik müzik türlerinden yararlanan bu cağcıl bale gösterisinden de Sanatın etkili hafifliği Avignon'da sinema ile tiyatro gerçekten iç içe yaşıyor. İşte ilginç bir örnek: Yorulmak bilmez bir film yönetrneni olan Şilili Raoul Ruiz Avignon Şehir Tiyatrosu'nda Calderon'un "Yaşam Bir Diiştiir" adlı yapıtını canlı bir mizansenle sunuyor. Zaman zaman da, sinemaya aktardığı TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN A 8U6UMr ÜNUJ AMEfZİKAU PİLM YOU6TMENİ JOUN HUSTOU(HÜSTIH') OOĞDU. GEUÇLİK YlU^eiNDA, BOiesögU/tTSU GA2ET€CİÜĞE O6Ğ1H Si/SÇoK ifi D£AJ£YEC£K, SOKIUUDA, SihjEMAOA tiABAR. KILA CA/dTlR. 1941'PE 'MALTA ŞAHIMİ*FİİJAlYLE YÖNETMENÜ&E ADIM ATRO*K,BUNU DiĞEgl£e.t ıZUY CEKTİf?. 1943 'DE YÖNETTİĞi "ACT/N HAZİKJELE&İ (TUE veeAsuee OF THE SIEJSKA M/IP&E) ıse, OMA SAJ İYİ YÖHETİıU VE SEUAEYO *OSQUZ"LAR.INI KA ZANPHSACAKTt (SA6D*) .. ÖZ£LUKL£ Se&JVEN FİLML£Rİ YAPAN NUSTOfJ,ONLARA PÜŞÜAJÛÛRÛCÜ BİR BOYÜT HAZANOIRMAYI SAŞABACAtCriR. YAPtnA&MDAN BiR/eAÇI: "MOBY OlCK\ "ELMAS H/eSlZLAg/ %(YHE ASPHALT JVNGLE) , "uYGUNSUZLAZ', "AJEÇÜSEC£ce/?"Ç7^£ UIGHT OF THE IGUAHA) ... 5 Ağustos USTA YONETMEN JOHN HUSföN Cep karikatürününyaratıeısı 42 yu başsayfaya çizdi Sir Osbert Lancaster, 1939'dan 1981'e kadar "Daily Express"in başsayfasına tek sütunluk cep karikatürleri çizdi. Lancaster aynı zamanda sahne düzenlemecisi, anı ve gezi yazarı, mimarlık tarihçisi ve ressamdı. Kültür Servisi Gecen ayın son haftasında, çizgi dünyası en özgün imzalanndan birini yitirdi. 1939 yılından bu yana Ingiliz, "Daily Express" gazetesinin başsayfasında yer alan "cep karikatürleri"nin altındaki imzanın sahibiydi ölen Sir Osbert I.ancasıer. Uzun süren bir hastalık sonucu 27 temmuz günü 77 yaşında ölen Lancaster, hiç kuşkusuz, geniş yığınların gözünde günlük bir gazetede çıkan ve ince bir toplumsal taşlama içeren karikatürleriyle ünlenmişti. Ama Sir Osbert, aynı zamanda yetenekli bir sahne düzenlemecisi, seçkin bir aru ve gezi yazarı, beğeni sahibi bir mimarlık tarihçisi, iyi bir ressam ve büyük bir gazeteciydi. ON DAKİKADA HAZIR Osbert Lancaster, "Daily Express"in başsayfasında 1939'da çizmeye başladı. Tek sütunluk "cep karikatürii"nun yaratıcısı sayılan Lancaster, her gün akşama doğru şaşmaz bir gazetecilik sezgisiyle gazeteden içeri girer, doğru yayın yönetmeni ya da başyazarın yanına giderdi. Onlarla onon beş dakikalık bir konuşmadan sonra önüne bir musvedde kâğıdı alıp gazetenin en gürültülü köşesine çekilirdi. On dakika sonra haardı ertesi gunün karikatürü. KOMİK REStMLER Kendini çizmeye verdiği gençlik günlerinde, amcasının Sir Osbert'e söylediği sözler neredeyse efsane olmuştu: "Komik resimler çizmek hiç de fena bir şey degil, ama bir yere vardırmaz seni. Bak, Charterhouse'daki okulda benim sınıfımda müthiş zeki bir çocuk vardı; hocalann harikulade karikatürlerini yapardı. Hepimiz, geleceginin çok parlak olacagını düşunürdük, ama o gün bugiindür adını duymadım bir daha." Lancaster'ın amcasının sözünü ettiği "müthiş zeki çocuk" ünlü çizer Max Beerbohm'du ve Lancaster giderek Beerbohm'a bir " m ü r i t " hayranlığıyla bağlanacak, yaşamı boyunca onu kendine örnek alacak ve "günümüzün Max Beerbohm'u" olacaktı. KOKL ALMA YETENEGt îkinci Dünya Savaşı'nın sonlanna doğru bir ara "Observer" gazetesinde sanat eleştirmenliği de yapan Lancaster, özellikle önemli bir noktada doğuştan gazeteci yeteneğiyle donatılmıştı: Ertesi hafta herkesin ilgisini toplayacak olayın önceden kokusunu alırdı. Nitekim, "Daily Express"te yıllarca çizdiği "cep karikatürleri" de bunu açıkça gozler onüne seriyordu. Sir Osbert'ın gazetedeki son karikatürleri 1981 mayısında çıkmıştı. ZEKt VE MEDENİ Lancaster'ın gazete karikatürlerinde yarattığı en Osbert Lancaster, çizgi dünyasının centilmeniydi 50 YIL ONCE CUMHURİYET İspanya ihtilali Londra 4 (Hususi) Devletierin ispanya hadiselehne kanşmamalannı temin için bir konferans akdi hususunda Fransa tarafından yapılan teklif tngiliz mehafilinde teveccüh uyandırmıştır. İngiliz hükümeti cevabım bugün Londradaki Fransız elçisine bildirtniştir. Selahiyaıtar mehafılden alınan malumata göre, Ingikere Fransanın teklifıni prensip itibarile kabul ettiğini bildirmiştir. Almanyanın Doyçland kruvazörü dün İspanyol Fasında kain Ceuta limanını ziyaret etmisür. Geminin kumandanı ve zabitleri karaya çıkarak asilerin reisi General Frankoyu ziyaret etmişlerdir. Bu haber Pariste ve Londrada derin bir tesir husule getirmiştir. Fas sulannda bulunan Almanya bahriyelilerinin asillerin elindeki limanlarda karaya çıkmaları neticesinde beynelmilel tehlikeli bir vaziyet ihdas etmeleri korkusu mevcuddur. 5 Ağustos 1936 inşaaıtan bir kısmımn alt katlarında hakikaten sığınak yapılmış olduğu görüldüğu halde Belediyenin teftişinden sonra mal sahiplerinin bu sığınak yerlerini başka şekillerde kullanmakta oldukları ve bu suretle de takip edilen gayenin kaybolduğu anlaşılmıştır. Bunun önüne geçilmesi için alakadarlara talimat verilmiştir. 19361986 Dört değişik kültür ^ Griffith, ilk başyapıtı olân ve büyük ilgi gören filmi "Bir Uiusun Doğuşu"nun (1915) içeriği nedeniyle çok eleştirilmiş. Amerikan İç Savaşı'na bakış açısında ırkçılık bulunduğu için yergilere hedef olan Griffith, 1916 yılında dev bir yapıt olan "Hoşgörüsüziiik"ü gerçekleştiriyor. Tarih boyunca insanlığın karşısma çıkan hoşgörüsüzlük, birbirleriyle iç içe işlenen dört öykü aracılığıyla anlatılmakta. Birincisi, çağdaş öyku: "Anne ve Kanun". İkinci öyku: "tsa'nın Tutkusu". Üçüncü ortaçağ öyküsü: "Sain( Barthelemy Gecesi". Dördüncü öykü: "Babil'in Düşüşü". Temellerinde aynı hoşgörüsüzlüğü tasıyan K (J M A I 1 / M A I U M I I A C. O SiYATıK «Kr.ları T K S K l N Tc ı/alcrHrr. Yeni yapılarda sığınak bulunacak Yeni yapılmakta olan ev apartmanların alt katlarında birer sığınak yapılması mecburi olduğu için Belediyece bu cihet kontrol edilmektedir. Yalnız, son zamanlarda teftiş edilen yeni Ankara Tıp Fakültesi Ankarada yapılacak Tıb Fakültesi binasma aid esas projeler ikmal edildı. Bina, Ankara lisesi civarmdaki geniş sahada inşa edilecektir. Bu sene başlanacak olan insaat 1937 de bitecektir. örtur tunzm surmr HER CL'MA KESIN HAREKET •a, TL ÇİZER VE KAHRAMAM Sir Osbert Lancaster'ın (üsttei parmaklannın arasmdan düsmeyen Türk sigarası ve çizgi kahramanı Lady Littlehampton (solda). Lancaster, zeki ve medeni bir toplum eleştiricisi olarak kaldı hep. Hor oczanedo nmyınız VAN YÜZÜNÇÜ YIL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversiıemiz Ziraat Fakültesi'ne 2547 sayılı kanun uyarınca Yardımcı Doçent alınacak'ir. Alınacak Yardımcı Doçentlerin AnabiHm/bilim dâh ve kov,.;njanlan aşagıda verilmiştir. Anabilim Bilim dalı Konlenjan Tarımsal Mekanizasyon 1 Tanm Politikası ve Yayım 1 Entomoloji 1 Fıtopatoloji 1 Hayvan Yeıiştirme 1 Yeraler ve Hayvan Besleme 1 Noı: Adayların yabancı dillerini belirten birer dilekçe, ayrıntılı öz geçmiş (dörder nusha), bilimsel yayın \e çalışmaları (dörder nusha), son akademik derece belgesi ile en geç 5 Eylul 1986 gunu mesai saatı bitimine kadar Yuzüncü Yıl L'm\ersitesi Rektorlüğu'ne başvurmaları gerekmektedir. Yabancı Dil Sınavı 9 Eylul 1986 tarıhinde saat 14.00'te Van'da Ünıversitemız Merkez binasında yapılacakur. T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ STAJYER GELİRLER KONTROLÖRLÜĞÜ GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü'nce 27, 28, 29 Ağustos 1986 tarihlerinde saat 9.00'da başlamak üzere Ankara, Istanbul ve İzmir'de Stajyer Gelirler Kontrolörluğü giriş sınavı acılacaktır. Sınavı kazananlar, 3 yılhk staj dönemi sonunda yapılacak "yeterlik sınavı"m da kazandıklan takdirde Gelirler Kontrolörii olarak göreve devam edeceklerdir. Sınava katılabilmek için: a) Devlet Memurlan Kanununun 48'inci maddesindeki niteliklere sahip olmak; b) 1.1.1986 tarihi itibarıyla 30 yaşım doldurmamış bulunmak; c) Hukuk, Iktisat, Işletme, Siyasal Bilgiler Fakülteleri ile Ege, Boğaziçi, Ortadoğu Teknik, Atatürk ve Hacettepe Üniversitelerinin Idari İlimler, İş İdaresi ve Iktisat bölümlerinden veya fakültelerinden, (YÖK Teşkilatı hakkında 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile isimleri değiştirilen Idari Bilimler Fakülteleri ile Iktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinden mezun olanlar dahil) veya >Tikanda isimleri sayılanların benzerleri ile bunlara Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğınca muadeleti kabul edilmiş yabancı ülkelerdeki fakulte ve >1iksek okullann birinden mezun olmak gerekir. Sınavlara giriş şartlarını ve sınav konulannı ayrıntılı olarak gosteren "Sınav Broşurü", "Gelirler Kontrolörleri, Beşik Sokak ^4o: 7/3 Ulus ANKARA" adresinden veya Gelirler Kontrolörlerinin Ankara, İstanbul ve İzmir Grup Başkanlıklanndan sağlanabilir. İsıeklilerin gerekli belgeleri, en geç 8 Ağustos 1986 Cuma günü mesai bitimine kadar yukarıaa belirülen adrese vermeleri veya posta ile göndermeleri (Postada vaki gecikmeler kabul edilmez) gerekmektedir. İlan olunur. 87 QQO TL OREN BURHANIYE EFEM TATIL KOVU 7Z 000 • TL ALANVA . ....s,. 87 000.TL "Lady Littlehampton ?" kalıcı ııp, Mauuıc Liuıenanıpton'dı. "Lad> Littlehampton" aradan geçen zaman içinde giderek yaşlanmış, ama her zamanki ataklığını ve öfkesini korumuştu. Ancak Sir Osbert Lancaster, zaman zaman son derece keskin olabilmesine karşın, asla kin kusmayan bir çizerdi. En ince ve ağırbaşlı karikatürcülerden biri kabul edilen Lancaster, hiçbir zaman "gözü dönük bir partizanlığı" benimsemedi; her zaman, insan doğasının düşkünlüklerini derinden kavrayan zeki ve medeni bir toplum eleştiricisi olarak kaldı. Çalışırken. Turk sıgarasını elinden düşürmeyen Sir Osbert Lancaster'ın şu sözleri, onun karikatur sanatına yaklaşımını yeterince dile getiriyor: "Karikatürcüler duygusallığa karşı, özellikle de nefrel duygusuna karşı uyanık olmalıdır. Nefret dolu bir karikatur, asla hedefine ulaşamaz." E6BBK OJSL r , , , . . , „ , . . . , , , KUŞADA5I 7500D TL ALANVA s İZMİR 8. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No. 1986 209 Da\aa Ali Suat D1NÇOL t arafından Bursa Kuruçeşme Sokak No: 11 Selimzade Mah. Bursa adresinde oturur davalı Şengul DİNÇOL aleyhine açılan ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle bosanmalarına karar verilmesı isıegini taşıyan java nedeniyle: Davalı göstenlen adreste bulunamamış, tebliğe elverışli adresıde lespit edilememiş olduğundan ilanen tebligat yapılmasına karar verilmış olmakla, adı geçenın, duruşrnanın yapılacağı 22/9. 1986 gunu saat 10.00'da mahkememızde hazır bulunması, duruşmaya gelmediği veya vekıl bulundurmadığı takdirde duruşmaya >okluğunda devam edıhp hukum kurulacağı davalıya dava dilekçesi ve davetıye teblığı yerine geçmek uzere ilan olunur. İLAN ÖMER TATJL KÖYÜ j .mooo TL MARVARfS ooo TL MföJI <VMr\
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle