Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AĞUSTOS 1986 HABERLER CUMHURİYET/U. İ 6 Köle ticareü değil hizmet ihalesi yapıyoruz Santes Sanayi Tesisleri lnşaat ve Montaj A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Salim Uzel, fotoğrafının çekilmesini istemeyince, "Tam yetkilidir" dediği Genel Müdür Ayhan Alptekin'in fotoğrafını çektik. Ayhan Alptekbı Santes A.ŞÎnin savunması Bakanlık, özel kişi adına tahliye istedi Istanbul Haber Servisi Ba yındırlık ve İskân BakanlığVnın, bir süre önce satuğı Üsküdar Örnek Mahallesi'ndeki sosyal konutlardan, eski kiracılannı yasalara aykırı olarak tahliye etmek istediği ileri surüluyor. Bayındırhk ve İskân Bakanlığı, 1979 yılında Üsküdar Örnek Mahallesi'nde yapurdığı 290 sosyal konut için o yıl gazetelere ilanlar veriyor: Dar gelirli ailelere bu evlerin kiraya verileceğine ilişkin. Evler, dar gelirli aileler tarafından 1600 liraya kiralanıyor. Kiralar, daha sonra 2625 liraya çıkanhyor. Ancak Bayındırhk ve İskân Bakanlığı, kamusal yarar sağlanmadığı gerekçesiyle 290 sosyal konutu, içinde oturan kiracılara satışa çıkanyor. 825 binı peşin, gerisi 15 yıl taksitle toplam 3 milyon 300 bin firaya satışa çıkanlan daireleri, 26 aile dar gelirli olmaları nedeniyle satın alamıyorlar. Bu durum uzerine bakanlık, bu konutları dışandan şahıslara satışamaya çahştığı konutlarda oturanlar, bu konutların artık satış nedeni ile idarenin elinden çıktığını ve evlerin tahliyesini ancak yeni ev sahiplerinin isteyebileceklerini, bu sorunun yeni ev sahipleri ile kendileri arasında olduğunu soylüyorlar. Yurttaşlar, 2886 sayılı kanunda geçen "işgalci" sözcüğunü anlayamadıklannı, çunkü kendilerinin noterden kontratlı kiracı olduklarını belirtiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu ve hukuka inandıklannı belirten yurttaşlar, 2886 sayılı yasanın ilgili maddesine göre 5 ağustosa kadar yürütmenin • Ve bu yazı uzerine polis, Sa durdurulmaması halinde, idarenin kendilerini kolluk marifeti ile lim Büyükçolak, Ali Karagöz, Ali Öküzcü, Necati Turgut, Ra evlerden dışarı çıkaracağını soylüyorlar. Birçoğu işsiz olan yurtsim Öniş, Erol Akbaş, Ibrahim Pala adlı yurttaşların kapüanna taşlar, "Meskenler bir başkasıgelerek evlerini en kısa zaman na satıldıysa, idare aradan çekilda tahliye etmelerini, aksi halde sin. Bizi >eni maliklerle baş baevdeki eşyalan balkondan dışa şa bıraksın. Bolge İdare Mahkerı atarak evi tahliye edecekleri mesi yurutmeyi durdursun veya bize yer gösterilsin" isteğinde ni soylüyorlar. bulunuyorlar. Her bir evde 910 nüfusun yaşa çıkarıyor. Ve satıyor. Meskenlerin satışını yaptıktan bir süre sonra Bayandırlık ve İskân Bakanjığı, tstanbul Valiliği kanalı ile Üsküdar Kaymakamhğı'na bir yazı gönderiyor. Yazıda 2886 sayılı kanunun "Devletin özel mülkiyetinde veya hiikiim ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek ve tiızel kişiler tarafından işgali uzerine, işgal edilen taşınmaz, idarenin talebi uzerine bulunduğu yer miilki amirligince en geç 15 gun içinde tahliye ettirilerek idareye teslim edilir" hükmü belirtiliyor. 290 sosyal konutu bir süre önce satmışlardı JndependenUıda bin ton katran lu başkanı olduğu Izdaş Holding'in kanştınlmasının ve tzdaş'a bağlı Santes ile kendi şirketleri Santes'in aynı şirket gibi gösterilmesinin "amaçlı" olduğunu ve bu haberlerin Bağımsız Çeliktş Sendikası Başkanı tbrahim Köroğhı tarafından tuttuğu siyasal partiye ve sendikasına oy toplamak için çıkanldığını, Köroğlu'nun her iki Santes'in ayrı firma olmadığını çok iyi bildiğini iddia etti. Öte yandan gerek Alptekin, gerekse Uzel, kendilerinin şimdiye kadar ikinci bir Santes şirketinin olduğunu bilmediklerini söylediler. MÜFETTİŞ RAPORU öte yandan basında, Santes A.Ş. hakkında çıkan haberler uzerine bir ınceleme yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri, iki gün süren incelemelerinden sonra hazırladıklan 2.8.1986 tarihli tutanakta, taşeron firma olarak Karabük Demir Çelik'e işçi bulan Santes A.Ştnin sağladığı işçilerin giriş sınavlarını müessese müdürlüğünün yaptığı, işçilerin hangi bölümde, nasıl çalışacaklanna, ne kadar mesai yapacaklanna müessese müdürluğunün karar verdiği, buna karşılık işçilerin alacağı ücretin Santes A.Ş. tarafından saptandığı belirtiliyor. Bakanbk müfettişlerinin raporunda ayrıca şu bilgiler de yer alıyor: "...Fabrikaya giren işçinin Müessese Miidürlüğü'ne ait şantiyesine giderek şantiye şefinin emrine, gösterdiği işe göre çalışma yapmakta olduğu, her türlu emir ve talimatı anılan şanti>e şefinden aldığını, yerini değiştirebildigini, işin durumuna gore işine yaramayan eleman olursa bildirdigini ve yerine yenisini talep edebildigini, Santes'in tek başına işçiyi işten çıkartmasının da söz konusu olmadığını, şantiye şefine mutlak danısüdıgını, işçilerin çalıştıgı şantiyelerde Santes yetkiUlerinin bulunmadıgını...." Haydarpaşa açıklannda 7 yıl önce bir Yunan şilebiyle çarpışarak batan Rumen tankeri Independenta'nın içinde yaklaşık bin ton katran şeklinde yakıt bulunduğu saptandı. Ancak yetkililer, katran şeklindeki bu yakıtm herhangi bir tehlikesi olmadığını, batık çıkarma çalışmalarım da engellemediğini bildirdiler. Independenta'nın deniz altında bulunan bölümleri, aradan yıltar geçtikten sonra yeniden 200300 tonluk parçalar halinde kesilerek su yüzüne çıkartılmaya baştandı. Verilen bilgiye göre, katranla birlikte deniz dibinden çıkanlacak 200300 tonluk parçalar, daha sonra 2 bin tonluk partiler halinde Tuzla'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın göstereceği bir alan uzerine istiflenecek. Deniz dibindeki parçaların çıkarılma işlemini gerçekleştiren 27 özel dalgıç, suyun altında, içinden oksijen, dışından da elektrik geçen elektrotlarla parçaları kesiyorlar. Kesilen parçalar ise vinç araalığıyla kaldınlıyor ve taşıyıcı teknelere istifleniyor. Enkaz kaldırma çalısmaları için kullanılarn sualtı malzemelerinin birçoğunun yurtdışından getirildiği ve hurda halindeki Independenta'da su anda 25 işçinin çalıştıgı bildirildi. (Fotoğraf: UYGAR GÜRKAN) İstanbo) Haber Servisi Basında çıkan bazı haberlerde "işçi alım satmu" yaptıklan belirtilen Santes A.Ş. yöneticileri, yaptıklan işin "köle ticareti" değil, "hizmet ihalesi" olduğunu söylediler. Bu arada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri de söz konusu fırma ile ilgili iddialar uzerine yaptıklan incelemede, Santes A.ŞInin "taşeron finna" olarak Karabük Demir Çelik Fabrikalan'na işçi sağladığını ve bu işçilerin giriş sınavının işyeri müessese müdürlüğü tarafından yapıldığıru, nerede çalışacaklanna, ne kadar mesai yapacaklanna yine müessese yöneticilerinin karar verdiğini, buna karşın işçilerin Santes'in belirlediği miktarda ücret aldıklarını saptadı. Santes Sanayi Tesîsleri tnşaat ve Montaj A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Salim Uzd, dün basına yaptığı açıklamada, "köle ticareti" yapmadıklannı belirtirken, "adamsaat" Ucreti üzerinde anlaşma yaptıklannı anlattı. Karabük Demir Çelik müesseselerinin bazı inşaat ve montaj işlerinin ihalesini kazandıklannı söyleyen Uzel, "Ancak onlann da elİerinde ustalan var ve kendi işçilerini aynı yerde çalıştırmak istediler. Bu dunımda tonaj ya da metre birimi uzerinden hesap yapamazdık. Bunun için adamsaat birimi kullanıyoruz" dedi. Bu uygulamanın daha önce Petkim, Lassa, Aliağa, Koruma Tanm, Shell gibi firmalar tarafından da yapıldığını söyleyen Uzel, "Karabük Demir Çelik'te çalıştırdıgımız işçfleri çevre köylerden topladık. Ancak işçilerin ellerinden 'Sendikaya Uye olmayacağız' biçiminde noterden tasdikli kâğıüar almadık. Aynca böyle bir kâğıdın da geçerli olamayacağını biliyoruı." Santes A.Ş.'nin "tam yetkili" müdürü Ayhan Alptekin de, olaya ANAP tzmir 2. bölge adayı Atilla Yurtçu'nun yönetim kuru Sendika,cinsel tacize karşı broştir yayunladı RAGIP DURAN LONDRA Ingiltere'de yerel idare çalışanlarının en büyük memur sendikası olan Nalgo, kadınların işyerlerinde maruz kaldıklan cinsel tacize karşı mucadele etmek amacıyla bir broşür yayımladı. Sendikanın 150 bin üyesine dağıtılan broşürde, Leeds Üniversitesi tarafından yapılan konuya ilişkin kamuoyu anketinin sonuçlan, bazı somut olaylar, uzmanlann görüşleri ve karşı önlemler bulunuyor. Nalgo, son yıllarda Ingiltere'de işyerlerinde, kadın çahşanlann özellikle erkek üstleri tarafından cinsel alanda rahatsız edildiğini, hatta patron ya da yönetici erkeklerin, kadın çahşanlara sarkıntıhk ettiklerini, bu girişimlerinde başarılı olmayınca da makamlarını kullanarak kadın çalışanlann işlerini >itirmelerine neden olduklarını belirtiyor. Sendika, her zaman saldırganın karşısında olduğunu hatırlattıktan sonra, devlet dairelerinde böylesine durumlarda, disiplin cezası verilmesi için üst yönetime müracaat edildiğinde sendikanın cinsel tacize uğramış kadmı temsil edeceğini ve savunacağını da açıklıyor. Ingiliz memureleri korumak İşyerlerinde kadın meslektaşlarına karşı cinsel içerikli hakaret, saldırı ve imaları önlemek için, sendika, disiplin cezası verilmesini, aynca tacizkâr erkeğin karısına şikâyet edilmesini öneriyor. Broşürde yer alan Leeds Universitesi'nin gerçekleştirdiği kamuoyu anketi sonuçlarına göre, cinsel taciz olaylanna buzhanelerden hastanelere, süpermarketlerden hukuk bürolarına kadar her alanda rastlanıyor. Şikâyet eden kadınlar arasında yaşlılar kadar gençler de var. Ankette, "cinsel Uciz" olgusunun tanımı konusunda da çeşitli yanıtlar yer alıyor. Kadınlann yüzde 78'i "Harumefendi, bugiin çok seksisiniz" cümlesini, cinsel taciz olarak değerlendirdiklerini açıklarken, yuzde 96'sı, her türlü "değme, dokunnu, sürtünme" olayını cinsel tacizin bir parçası olarak görüyor. İKİ ÖRNEK Sorunun en çok tartışma yaratan yönü ise kadın çahşanlann bu alanda yasal savunma araçlarından yoksun olması. Yasalar, "cinsel taciz" diye bir suç tanımlamadıklan gibi, genellikle iki kişi arasında geçen ve kamuoyundan gizli bir şekilde gerçekleşen taciz olayını ortada bırakıyor. Yasal açıdan mevcut olan bu eksiklik ve bazı kişisel nedenlerle beliren, kadın çahşanlann pasifliğini yenmek amacıyla Nalgo sendikası, broşüründe, ocak ayında meydana gelen bir olayın ayrıntılannı aktarıyor. Erkek meslektaşlarının çeşitli olumsuz girişimlerine hedef olan bir labo rant, bağımsız "İşyerinde Eşit Fırsat Komisyonu"nun yardımıyla önce Ingiliz mahkemelerinde, sonra da AET yargı organında haklı olduğunu kamtlıyor. Ayrudığı işyerinden tazminat aüyor. Broşürde, Ulusal Gazeteciler Sendikası NUJ'un, Galler bölgesindeki bir bayan üyesine verdiği destek de hatırlatılıyor. Editöruyle "birlikte uyumayı" reddeden bayan gazeteci, işten atılmca, sendikanın da yardımıyla tazminat davasını kazanıyor. Ne var ki mahkeme, bu olayla ilgili kararında, editörle ilgili herhangi bir cezai tedbir getirmiyor. Editor olmayan işvereni "işye rinde disiplini saglavamadıgi" gerekçesiyle tazminat cezasına çarptınyor. Nalgo sendikasının bTOşüründe, kadın çalışanlara yapılan öneriler arasında, cinsel tacize uğradıklannda, olayı geniş kesime duyurmak ve saldırganı işyerinde teşhir ve tecrit etmek, sendikayı uyarmak, evli ise saldırgan erkeğin eşini haberdar etmek gibi önlemler var. Broşür, erkeklere de şu çağrıyı yapıyor: "tşyerinde, kadın meslektaşınızın omuzuna değdiğinizde, içinizden bir ses 'cinsel taciz' di>e bağırsın... Saygınlıgınızj düşunün... Karınızı duşünün..." Sıcaktan bunalıyoruz IstanbulVia 5 kişi boğuldu İstanbul Haber Servisi tstanbul'da hava sıcaklığı dün 30 dereceye değin yükselirken, artan hava sıcaklıkları nedeniyle boğulma olaylarında da artış olduğu gözleniyor. Meteoroloji Mudürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre İstanbul'da dün, gunün en yüksek sıcaklığı 30 derece oldu. Açık ve az bulutlu olmasına ve kuzeyden esen orta kuvvetteki ruzgâr havayı bir parça serinletse bile, özellikle nem oranının yuzde 52 dolayında seyretmesi Istanbullulann sıcaktan bunalmalanna yol açtı. DUVAMLARDAKİÇATLAKLAR Yukan Göüüce köyündeki evlerin büyük bölümünde duvarlardaki çatlaklar hemen göze çarpıyor (üstte). Evlerin bir kısmı ise oturutamaz haie gelmis dunımda (sağda üstte). Köy halkı devletin bir an önce kendilerine yardım elini uzatmastnı beküyor. (sağda, aüta) Bu arada İstanbul'da en çok boğulma olaylannın meydana geldiği yerlerin Büyükçekmece, Kilyos, Silivri ve Çatalca kıyıları olduğu belirlendi. Hafta sonları yurttaşlann serinleyebilmek için bu yerleri yeğlemeleri boğulma olaylannın daha çok bu yörelerde yoğunlaşmasının nedeni olarak gösterildi. İstanbul'da önceki pazar gunü toplam 5 kişi boğularak yaşamını yitirdi. Çatalca'nın Karaburun mevkiinde arkadaşlanyla birlikte denize giren Kemal Aktaş (41) ile Büyükçekmecede Veysel Yılmaz (23) ve Isa Ergüner (17) boğularak öldüler. Silivri'nin Kamiloba köyündeki bir yakınına konuk olarak gelen Kamer Dail (35) de Yolsuz Konut Siteleri onunde girdiği denizde, iyi yüzme bilmemesi sonucu boğuldu. Parkköy yakınlannda denize giren Necati Yılmaz da (24) ayağına kramp girmesi sonucu boğularak yaşamım yitirdi. Müflis şirketin, îş Bankası'na 2 milyar borcu var Sungurlarlmalaftan "kardeşleri" alacaldı tşSendika Servisi İşçilerin ücret alacaklannı ödeyemediği için 23 mayısta iflasına karar verilmiş olan Sungurlar tmalat Sanayi i A.Ş.'nin iflas masasını oluşturacak adaylar, dün yapııan ilk alacaklılar toplantısında belirlendi. lcra ve İflas Yasası'nda 1985 haziranında gerçekleştirilen değişiklik doğrultusunda "alacak tntanna göre çogunluğu sağlayan" iki kişi ile, "alacaklı sayısına göre çoğunlugu sagla>an" bir kişiden olmak üzere 3 kişiden oluşacak iflas masası, dün saptanan 6 isim arasından seçilecek. öte yandan işadamı Sebahattin Sunguroglu'nun en büyük pay sahibi bulunduğu, kazan sanayünde Türkiye'nin önde gelen isimlerinden biri olan Alibeyköy'de kurulu Sungurlar İmalat Sanayii A.Ş.'nin iflasından sonra yapılan alacak kayıtları da belli oldu. Kayıtlara göre, Türkiye lş Bankası, yaklasık 431 milyonu rehinli, 500 milyonu ödenmemiş senetlerden, 1 milyar 111 milyonu da henüz vadesi gelmemiş senetlerden olmak üzere 2 milyar lirayı aşkın alacağı ile en büyük alacaklı oldu. Sebahattin Sunguroglu'nun kendisi ve diğer şirketlerinden Sungurlar Isı Sanayii A.Ş., Sungurlar Genel Makina Sanayii A.Ş. Sungurlar lnşaat ve Montaj Sanayii A.Ş. ile Sungurlar Emekli Sandığı ve Vakfı'nın müflis şirketten toplam 625 milyon lira alacaklı olduğu görülürken, fabrikada çalışan 291 işçinin ödenmemiş ücret, sosyal yardım ve kıdem tazminatı alacaklannın yaklaşık 730 milyon lirayı bulduğu anlaşıldı. Emlak Kredi Bankası'nın da, Sungurlar Isı Sanayii A.Ş.'ye verilen teminat mektubunun kefaleti için 109 milyon liralık alacak kaydı yaptırdığı saptanırken SSK prim alacaklan 92 milyon lira olarak belirlendi. Dün öğle saatlerinde Istanbul 2. İflas İdaresi Memurluğu'nda yapılan toplantı, işçilerin büyük AKFA borçlannı ödeyenüyor RİZE (ANKA) Ri2e"de kurulu AKFA Çay Fabrikası'ndan alacaklan olan 3.8 milyar liranın ödenmediğini bildiren çay üreticileri, bankerlik olayının çayda da yaşandığım söylediler. Devletin üreticiyi guvence alüna almadan özel sektöre kredi açmaması gerektigini savunan üreticüer, AKFA'dan alacaklan karşıliğında, buzdolabı ve çamaşır makinesi gibi beyaz eşya satan bazı magazalann yüksek fiyatlarla kendilerine mal satmaya çalıştıklannı da ileri sürdüler. Bilindiği gibi, Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'ın desteğiyle kunılan ilk özel sektör çay fabrikası AKFA, ödeme güçlüğü içine düşmüş, Rize ve çevresinde kurulu 10 fabrikasını kapatarak üretirnini durdurmuştu. AKFA'nm halen sadece bir fabrikasında pakeüeme çalışması sürdürülüyor. bir kısmı tarafından heyecanla izlenirken iflas masası adaylarının belirlenmesinde Sebahattin Sunguroğlu'nu ve şirketlerini temsil eden avukat ile lş Bankası'nın avukatının aynı isimleri onerdikleri gozlendi. Bunun sonucu olarak da lş Bankası Avukatı Ertürk Sevencan ile Sunguroglu'nun avukatı Nejat Karakaddar ve birlikte onerdikleri Av. Ajkut Ergil ve Av. Ali Faik Aydın, "alacaklı sayısına göre çoğunlugu sağlayan" işçilerin adayı olarak da Av. Rasim Öz ve Av. Şeyma Tümer saptandı. îşçiler, toplantmın bitiminde Av. Rasim Oz'ün yasa değişikliğinden sonra iflas masalarında işçilerin hakiannı alabümelerinin son derece zorlaştığını ömeklerle anlatan konuşmasından sonra, "Aslında iflas eden işveren değil biziz. İşveren diğer şirketleri ve yeni kurdugu şirketlerle durumunu kurtan>or. Biz ise süriinüyonız. Bu yasalar degişmeden sorunlanmızı çözümleyebilmemiz mttmkiin değil" şeklinde konuştular. Fabrikada 13 yıldır çahştığını ve halen de bekçilik yaptığım belirten Rabmi Atik ise, "Geçtiğimiz şubat ayında ağzundaki tum dişleri çektirdim. Tedavisi bu a> başına kadar sürdu. Tam protez takılacağı gün SSK hastanesinde 'İşyeriniz iflas nedeniyle kapanmış. İş akdiniz de feshedilmiş. Artık tedavini sürdüremeyiz' diyerek beni geri çevirdikr. İşsiz kalmanın yanında bir de dissiz kaidım. İşçinin halinden kimse anlanuyor" şeklinde yakındı. GöUüce köyii kayma tehlikesinde BURSA, (Cumburtyet Burosu) Tarihi Göllüce köyündeki evler bir türlü önlenemeyen toprak kayması sonucu birer birer çöküyor. Köy muhtan Ali Bektaş'ın verdiği bilgiye göre, köy halkından ekonomik durumu iyi olanlar çözumü köyden göçüp tznik Gölü kıyısındaki "Çınar" mevkiine yeni ev yapmakta bulmuş. Ekip biçecek tarlası, çifti çubuğu bulunmayan 90 hane ise duvarlan yer yer çatlamış, kerpiç evlerinde "ha bugiin ha yann" başlanna yıkıhverecek endişesi içinde oturuyorlar. Gollüceliler, heyelana neden olarak köyün batı kıyısından akan Kavaklar Deresi'ni gösteriyorlar. GöUüce köylulerinin, konutlannı otunümaz hale getiren Kavaklar deresinin yol açtığı heyelam önlemek için yaptınlan su bentleri ve göletlerin de hiçbir yarar sağlamadığı belirtiliyor. Muhtar Ali Bektaş, 4'ü bu kış olmak üzere 10 yıldan bu yana 30'a yakın evin yıluldığını anlattı. Gezip incelediğimiz konutlann Muhtar Bektaş, 10 yıldan bu yana 30 'a yakın evin yıkıldığmı söyledi. Köy halkı, heyelam önlemek için yaptınlan göletlerin yarar sağlamadığını belirtiyorlar. yandan fa7İa.<ının iç ve dış duvarlan önemli ölçüde çatlamışu. Köy sakinleri goçe neden olan çatlaklann karb ve yağışlı havalarda daha çok artüğını söylediler. Heyelanın neden olduğu çökme olayının yasandığı Göllüce köyü muhtan Ali Bektaş, ilgili yerlere 1980 öncesi yapüklan başvurulara bugüne dek olumlu tek bir yanıt alamadıklannı da bildirdi. Yukan Göllüce köyü sakinleri, devletin yardım elini uzatması durumunda kendilerinden önce göçerek birer ikişer inşa ettikleri konutlarla, "Aşağı Göllüce" köyünü oluşturan 90 hane gibi Iznik Gölü kıyısmdaki 'Çınar' yöresine evlerini yapabüeceklerini de bildiriyorlar. Yukan GöUüce köylüleri göl kenanndaki tapulu arazilerinin tapulannın da incelenmek üzere ellerinden alındığı ve şimdiye dek kendilerine verilmediği iddiasında da bulundular. VAL! INCELEME YAPTI Bursa Valisi Zekâi Gümüşdiş, heyelan nedeniyle evlerini birer ikişer kaybeden Yukan Göllüce köyünde incelemelerde bulundu. Gümüşdiş, köylülerin sorunlanyla yakından ilgUeneceğİni ve durumu Ankara'ya bildireceğini de söyledi. Muhtar Bektaş, heyelana neden olan Kavaklar deresinin yatağını değiştirme çabalannın sonuç getirmeyeceğı görüşünde olduklannı da savundu. Bektaş, "Dere yatağını değiştirme çalışmalan yapıbyor, ama ba yaiıyna«ı«r bizc göre yeterli degffl. Evterimiz yavaş yavaş toprak otnyor. DevletİB kredi vennednl ve daha önce göç edenkrtn yanına yeni evlerimizi yapmayı istiyonu" şeklinde konuştu. Ozetle Saz çarptı, öldü Elektro sazım akor etmek isteyen bir bayan sanatçı, cereyana kapılarak öldü. Bir gazinoda elektro sazı ile türkü söyleyen tnci Buğdaycı, önceki gece saat 01.00 sıralarında sahneye çıktığında sazım akord ederken bir kaçak sonucu cereyana kapıldı. Koma halinde hastaneye götüriilen sanatçı, yolda öldü. Olayla ilgili kovusturmaya başlandu İstanbul'da meydana gelen 4 trafik kazasında Abdüllatif Haznedar, özden Keleş, Recep Dağcı, Musa Altınışık, Aytaç Yamankara ve Şefıka Arış adlı yurttaşlar yaşamlarını yitirdiler. Haber Merkezi Yurdun çeşitli illerinde dün meydana gelen trafik kazalannda 21 kişi oldu, 23 kişi de yaralandı. Dünkü kazalarda en çok öluyü Istanbul verdi. İstanbul'daki dört ayrı trafik kazasında, Kabataş'ta Musa Altınışık, Sarıyer'de Özden Keleş ve Aytaç Yamankara, Şişli'de Recep Dağcı, Gaziosmanpaşa'da Abdüllatif p Haznedar Üskudar'da ise Şefika Arış yaşamlarını yitirdiler. Kazalarda toplam dokuz kişi de yaralandı. Trafik kazaları 21 can daha aldı Kahramanmaraş'ın merkez ilçesine bağlı Çağlayan köyü yakınlannda aşın hız nedeniyle şarampole >Tivarlanan SA 1126 yabancı plakalı otonun sürücüsü Cafer Erkol ölürken, Hatice Erkol ve Mehmet Bayır Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'ne ağır yaralı olarak kaldınldılar. Elbistan ilçesindeki kazada ise 06 PS 576 plakalı özel otomobil aşırı hız nedeniyle virajı alamayarak takla attı. Kazada Lütfi Göllü adlı yurttaş ölürken iki kişi nin ağır yaralandığı bildirildi. Elazığ'ın Yarımca koyu yakınlarında 23 DS 317 plakalı tanker ile 23 DK 266 plakalı otomobilin çarpışması sonunda da Eyüp Kara, Sıdıka Gülşen ve Hüseyin Yılmaz olay yerinde öldüler. Kazadan Kâzım Murat ve Hasan Dilek adlı kişiler yaralı olarak kurtuldu. Elazığ'ın Palu ilçesindeki kazada ise Sabiha Canpolat adlı 10 yaşındaki çocuk, takla atan traktör römorkundan düşerek öldu. Bir operasyondan dönen bir askeri aracın Elazığ'ın Merkez Yukanbağ koyu yakınlarında yoldan çıkarak devrilmesi sonunda ölen bir er ile yaralı dort erin kimlikleri açıklanmadı. Zonguldak'ta meydana gelen üç ayrı trafik kazasında dort kişi öldü. Ulus ilçesinde bir kamyonun freninin patlayarak devrilmesi sonunda Şerafettin Türmen öldü, Adil Ünal ve Hasan Doğan ağır yaralandı. Bartın'da devrilen 67 DE 885 plakalı kamyonda bulunan Bayram Eptaş ve Muzaffer Ceylan, Karabük'te ise motosiklet çarpması sonunda Mehmet Yılmaz yaşamını yitirdi. Trabzon'un Uzunkum yöresindeki kazada Asiye Bektaş, Muğla Ayduı karayolunda Osman Kava adlı yurttaş yaşamlarını yitirdiler. Adana'da onundeki aracı sollamak isterken bankete duşen bir taksi içindeki beş kişinin yaralandığı öğrenildi. Havavoluyla hac yolculuğu başladı Havayoluyla hacca gidişler başladı. Hacı adayı kafilesi dün sabah THynin Kıtılırmak uçağıyla Istanbul'dan Suudi Arabistan'a gitti htanbul'dan ikincikafile de bu gece kutsal topraklara hareket edecek. Ataturk Hava Limanı'na erken saatlerde gelen hacı adayları yakınları tarafından uğurlandılar. Kafile baskanı ve gorevlilerin yardımıyla bagaj işlemleri yapılan'hacı adaylanndan bazıları terminaide namaz kılarak dua ettiler, bu sırada uçak onünde de koç kurban edildi: tstanbul2 Numarah AskeriMahkemesi'ndegörülen DevSol davasıeyUmUrin değerUndirihnesi Oe devam edildi. DevSol davasımn m dünkü otuntmunda sanıklann gerçekleştirdiği ileri sürülen tylemlerle ilgili tanıklar dinlendi. Dinlenen tanıklar, olaylar çok önce olduğu ya da olaylan görmedikleri için tanımlamada bulunamadılar. DevSol davasında 524'ü hakkında öiürn cezası istenen toplam 1273 sanık yargılanıyor.