Katalog

CUMHURÎYET/10 HABERLERİN DEVAMI 30 AĞUSTOS 1986 Sayın Evreıfin Mesajı Ustüne... (Başıarafı 1. sayfada) alan bu satırların altını çizme gereğini duyduk. Bunun r.edenleri birkaç noktada toplanabilir: 1) Her şeytjen önce askeri müdahaleler ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ni birbirinden ayırmak yerinde bir tutum olacaktır. Yakın tarihimizde yapılan askeri müdahalelerle Silahlı Kuvvetler'i özdeş kılmaktan özenle kaçınmanın, bu kurumumuzun, politikanın dışında ve kendi asli görevinin yörüngesinde kalmasına katkıda bulunacağı inancındayız. 2) Askeri müdahalelere karşı olmanın, Silahlı Kuvvetler'e karşı olmak anlamına geleceği öne sürülebilir mi? Demokrasi anlayışı açısmdan askeri müdahale ve darbelere karşı olan bir kişinin, aynı zamanda Silahlı Kuvvetler'in ülke ve devlet yaşamındaki yerine saygı duyması son derece dogaldır. İki kavramın yerli yerine oturtulması, birbirine karıştırılmaması, demokrasinin gelişebilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. 3) Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi ülkemizde parlamenter düzenin zaman zaman kesintiye uğramasında tümüyle Silahlı Kuvvetler sorumlu tutulamaz; ama aynı bakış açısı siviller içın de geçerlidır. Bu konuda, "sivilasker" ayrımı yapmaksızın, her iki tarafın da askeri müdahaleleri önlemenin yollarını birlikte aramalannda sonsuz yarar vardır. Geminin kayalara bindirmesinde sürekli olarak sivil politikacılann kötülenmesiyle bir yere vanlması olanaksızdır. 4) Askeri müdahalelerin, özellikle siyasal istikrarsızlığın doruk noktalarına tırmandığı dönemlerde geldiğini biliyoruz. Fakat artık bildiğimiz bir nokta daha var; o da, hiçbir askeri müdahalenin ülkeye siyasal istikrar getirmediğidir. 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül sonralarına bakıldığında bu durum açık seçik ortaya çıkmıyor mu? Daha dün toprağa verdiğimiz üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın cenazesi çevresinde sürdürülen tartışmalar, aradan 26 yıl geçtikten sonra bile askeri müdahalelerin toplumda istikrarsızlık yaratan boyutuna işaret etmiyor mu? Bunun gibi 1982 Anayasası'nın koyduğu "siyaset yasaklan"nm bugün havada ya da kâğrt üstünde kalmış olması ve bu durumun yol açtığı çalkantılar aynı gerçege işaret etmiyor mu? 5) Ulkemizde demokrasiyi gerçekten yerlestirmek istiyorsak, her şeyden önce bu rejimin açık tartışma geleneğinde doğrulan aramaya alışmalıyız. Bu kapsamda yalnız "siw/"in değil, "asker"ın de gerektiği zaman eleştirilmesi, gerçeklerin ortaya çıkması açısından sağduyuya uygun düşen bir yaklaşım olacaktır. "As/cer"in eleştirilmesini de "Silahlı Kuvvetler'e karşı oimakla eşanlamda saymak, yanıltıcı bir bakış açısını vurgulamaz mı? Kısacası, askeri müdahalelerle Silahlı Kuvvetlerimizi özdeş kılmaktan ve bu ikisini birbirine karıştırmaktan özenle kaçınmalıyız. Tersine bir tutum hem demokrasinin gelişmesini köstekleyebilir. hem istenmediği halde Silahlı Kuvvetlerimizi siyasal tartışmalar içine çekerek gereksiz ve istenmeyen durumlar yaratabilir. İşçiler tünele girmiyor (Baştarafı 1. Sayfada) verildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel dün olay yerinde yaptığı incelemelerden sonra, "Bu facia tedbirsizlikten değil. Allahtan gelen bir olaydır" dedi. Zehirlenerek ölen işçilerin mesai arkadaşları da olayın ihmalden kaynaklandığını vurgıılayarak, "Tünele girıneme kararı aldıklarını" büdirdiler. Köklüce Hidroelektrik Santrah'nın Arpapınar'daki tıinel inşaatında zehirlenerek yaşamlarını > iıiren 18 işçinin cesetleri, ha\anın çok sıcak ve Niksar Devlet Hastanesi morgunun tek kişilik olması nedenivle olay günü akşamı ailelerine teslim edildi. tşçi aileleri de cesetlerin kokmaya başlaması üzerine saat 20.00'den sonra cesetleri toprağa verdiler. İşçilerden Necmeliin Çolak, Hami Görevin. İbrahim Polat, Şenel Özgül, Atıf Ahızgavi, Asım Ahızgavi, Celal Dağılmış, Mehmet Aslan. Sabri Şahin, Duran Acar, Mustafa Adıyaman. Osman Turgut Niksar ilçesinde toprağa verilirken, Dursun Kırciçek, Mehmet Kırciçek ve Osman Kırciçek kardeşler Çorunı'a. Cemali Güler Bolu'ya. Dursun Lslu da doâum yerı olan Tokat'a aönderildi. BAKAN OLAY YERİNDE Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel, dün 18 kişinin yaşamını yitirdiği Köklüce Hidroelektrik Santraiı tünel inşaatına gelerek incelemelerde bulundu.'DSİ 7. Bölge Müdürü Lnal Mesçi, bakana olayla ilgili brifing verdi. Mesçi, zehirlenmenin pazartesi günü tünel girişinde meydana gelen yangınla ilişkisi olduğunu söylemenin küçük bir varsayım olduğunu önesürdü. DSİ Bölge Müdürü, şunlan söyledi: "Zehirlenmenin sebebi bizce bilinemiyor. Karbon monoksit olabileceği kanaati var. Yangınla irtibal kurulması bizce küçük bir mesele olarak görülüyor. Yang»n küçük bir şeydir. Havalandırmanın bir tanesi çalışıyordu. Bu bölge deprem bölgesidir. Mıntıkada fay çok görülüyor. Bu nedenle sık sık karbonmonoksit gazının toprağın üstune çıktığını biliyoruz. 1975 yılından bu yana böyle bir olaya rastlamadık. Aslında loprağın jeolojik vapısı her an cökmelere miisnit. Biz çökme beklerken karbonmonoksit gazıyia karşı karşıya kaldık. Bu, beklemediğimiz bir ola>. Ölümlerin hepsi de ani oldu." TÜREL NE DİYOR? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel, dün olay yerinde incelemelerde bulunduktan sonra zehirlenerek ölen işçilerin ailelerine başsağlığj diledi. Türel yaptığı konuşmada, "facianın ledbirsizlikten kaynaklanmadığını" öne sürerek, ş u n l a n söyledi: "Olayın ani zuhur etmesi ola>da ihmalin olmamasını. Allahın bir tecellisi olarak kabul etmemiz gerekiyor. Bizi fevkalade üzen bir olaydır Ölenlerin ailelerinin acılannı dindirmek için her türlü tedbir alınır, ama böylesi bir facia bizi fevkalade üzüntüye sevketmiştir. Ben hukumetim \e başbakanım adına buraya sizlere taziyette bulunmak için geldim. Bu facia tedbirsizlikten degil. Allah'tan gelen bir olaydır." Darhk Baınjı'nda çalışan 200 feîşî zehirlendi tstanbul Haber Servisi Şile yakınlannda yapımı süren Darhk Barajı inşaatında çalışan 200 civannda işçi, sab akşamı verilen yemekten zehirlenerek tedavi altına alındılar. Doğu tnşaat Şirketi'nce yapılan baraj inşaatında verilen yemekten zehirlenen işçiler, salı gecesi 03.00 ile 04.00 arasında ishal ve karın ağrısından şikâyet ederek şantiyedeki doktora başvıırdular. Zehirlenen işçilerin durumlannın kötüleşmesi ve sayılarının artması üzerine, sağlık ocağından da yardım istendi. Jlk önce zehirlenmenin nedeninin belirlenemediği, ancak daha sonra gıda zehirlenmesi olduğunun anlaşıldığı bildirildi. İKt OĞLUNU KAYBETTİ 18 kifinin öldüğü Köklüce'de eşini, oğiunu ve yakmını kaybedenler, ağtt yakarak acılarmı dile getirmeye çalıştılar. Tünel inşaatında iki oğiunu birden kaybeden Hüseyin Ahızgavi, büyük oğlundan olan torunu Hüseyin'e sanlarak acısını dindirmeye çalışıyordu. (Fotoğraf: SALÎM SÜRMELÎ) Kazanın çıkiş nedenlerini araşiırmak üzere dün MTA'dan bir teknik grup Niksar'a geldi. Bu arada tünelde çalışmalara ara verildi. Zehirlenerek ölen işçilerin mesai arkadaşları, olayın ihmalden kaynaklandığını vurgulayarak, tünelde hissedilen gazın üç gün önce belirlenmesine karşın, işçilerin tünele adeta girmeye zorlandığını büdirdiler. İşçiler, "Tünele bizi kimse sokamaz. Tüm arkadaşlarla birlikte tünele girmeme kararı aldık" dediler. Ankara büromuzun haberine göre, SHP Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Çavdar, Köklüce Hidroelektrik Santraiı inşaatında 18 işçinin ölümüne yol açan olayı "İş kazası değil, iş cinayeti' olarak niteledi. Türkiye Maden Işçileri Sendikası Genel Sekreteri Ekrem Sami, olayda iş sağlığı ve iş güvenliği tüzüğüne uyulmadığının anlaşıldığını bildirdi. Ftizelere Vlüdahalelerin fatıırası orduya (Baştarafı 1. Sayfada) O'nun her zoriugu aşmada, ileri bir (oplum düzenine ulaşmada daima rehber olabilecek özelliklere sahip inkılap ve ilkelerini yaşatmanın başla gelen görtvi olduğu İnancıyla hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkenin yalnız sınırlarının değil, huzur ve guveninin. hürriyetlerin, demokratik parlamenter sislemin de koruyucusu olarak milletinin güvenini ve sevgisini kazanmışlır. Bu güvene ve sevgi>e layık olduğunu her fırsal « ortamda ispat eden Silahlı Kuvvetlerimiz, bugün de, gelecekle de iç ve dış düşmanlann. varlığına yöneltecekleri saldınlara karşı koyacak moral ve güce sahiplir. Vüce Türk milletinin kendi özünden oluşmuş Silahlı Kuvvellerine karşı beslediği sevgi ve giiven duygularını sarsmak ve özeilikle 12 Eylül 1980 öncesinde bir ic savaştn esiğine gelen ulkemizde huzuru, güveni, banşı, birlik ve beraberliği yeniden sağlayan ve vüce millelimizin ozlem ve islekleri dogrultusunda gercekieşliriten 12 Eylül Harekâlı'nın çok kısa bır sure sonra idrak edecegimiz 6'ncı yıldönümüne yaklaştıgımız şu sıralarda Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hâlâ demokratik düzenin sarsılmaz koruyucusu olarak değil. demokrasiye mııayyen fasılalarla darbe vuran, ülkede huzur ve güveni koruma yerine. huzursuzluk ve guvensizlik yaralan bir güç olarak göstermek isteyenleri milletçe göniyor ve bu durumdan elbette biiyük uziinlü duyuyoruz. 12 Eylül oncesi o karanlık günlerin feci lablosunu bu mullu günümüzde yeniden gözlerinizin önüne sermek i lemiyorum. Ancak, gelecegimizin güvenliği icin geçmişM felakellerini halırda lutmanın gerekliliğini halırlalmak isterim. 12 Eylül Harekâlı'nın millel ve vicdanında ve larihin şaşmaz lerazisinde elbette tartılıp değerlendirileceğine ve hak ettiği şerefli yeri işgal edeceğine inanıyorum. Bugüne kariar zorunlu olarak yapılan müdahalelerin faturasını Silahlı Kuvvellere yüklemek isleyenler. adresi başka yerlerde arasalar daha yararlı hizmet görmüş olurlar. Bulun bu maksatlı girişimlere rağmen. Türk milletinin ezici bir coğunluğunun bu tür hareketleri tasvip etmedifiini. bunları nefrelle karşıladığını cok ivi biliyor ve bundan dolayı da büyük mutluluk duyuyonım. Kim ne derse desin, kim ne >azar>a yazsın. Türk Silahlı Kuvvetleri milletin gözbebeğidir ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da milletin refahı ve mulluluğu. huzur ve güveni için onun emrindedir ve emrinde olmaya devam edecektir." E^ren daha sonra şunlan söyledi: "Sadece. varhğımız tehlikeye düşlüğü zaman değil. her ortamda birlik ve beraberlik içinde harekel ettiğimiz takdirde. inanıyorum ki daha mutlıı. hıızıırlu ve güvence dolu yarınlar hizim olacaktır." Evren. mesajının '•on bölümünde. 30 ağusto<.ta bır ü .ı ruıbeye yükselen ordu mensuplarını tebrik ederken. emekliye aynlanlara sağlık ve eseıılikler dilediğini büdirdi. MESS'ten yüzde 4 3 zam (Baştarafı 1. Sayfada) uygulanmasımn da önem taşıdığını vurgulayan Özbek, "Teşkifal olarak sözleşmenin tam ve eksiksiz uygulanması hususunda ısrarlı takipçi oiacağız" dedi. Sözleşmedeki idari konulara ilişkin düzerılemeler için de "MESS'in ilke dediği hususlarda her dönemde yeni iyilestirmeler yaparak gidiyoruz" di\e konuştu. Bu konuşmalann ardından taraflar uzlaşma tutanağını imzaladılar. Özbek ve Ersöz de "havırlı olsun" diyerek birbirierini kuıladılar. MESS'in bağımsız OtomobilIş ve Çeliktş Sendikaları ile Hakİş'e bağlı Özdemir İş Sendikası ile sürdürdüğü toplam 40 bini aşkın işçiyi kapsayan toplusözleşme görüşmelerinde de esas alınmasını ısrarla isteyeceği beklenen sözleşmede, bir önceki dönemde olduğu gibi işyerleri, once i§ değerlendirme sisteminin uygulanacağı ve uygulanmayacağı işyerleri olarak ikiye ayrıldı. Ayrıca her iki ana grup da kendi arasında AI, A2 ve Bl. B2 olarak 4 sınıtta toplandı. Işyerlerinin sınıflandırılmasında geçen dönem saat ücretleri esas alınarak yapılan uygulamaya birkaç istisna dışında bağlı kalındı.İş değerlendirme sisteminin uygulanarak ışçılcnn dokaz gruba aynldığı işyerlerinden yaklaşık 8 bin işçinin çalıştığı Al sınıfı işyerlerinde saat ücretlerine birinci eruptan itibaren sırasıyla 90, f00. 112, 126, 140. 154, 168, 182, 200 lira zam yapıldı. Yaklaşık 45 bin işçinin çalıştığı. A2 sınıf; isycleıinde ise ücreı zammı miktarlan aynı sıra ile saattellO. 122, 138, 154, 171, 190. 205, 225. 245 lira olarak belirlendi.İş değerlendirme sisteminin dışında kalan s.mflardan yaklaşık 2 bin işçinin çalıştığı Bl sın\fı işyerlerinde birinci yıl ücret zammı yüzde 30 artı saatte 35 lira. 5 bin dolayında işçinin çalıştığı B2 sınıfı işyerlerinde ise yüzde 30 artı saatte 45 lira olarak saptandı. İkinci yıl ücret zammı ise işyerlerinin tümünde yüzde 30 olarak belirlendi. Bir önceki dönemde sosyal yardım uygulaması bakımından 9 gruba aynlan işyerleri bu kez A^B, C, D, E, F olarak 6 grupta toplandı. Bayram harçlığı, yakacak yardımı, izin parası toplamı olarak sos\al yardımların bu üruplara daeılımı da sırasıyIa.yılda A'da ffObin, B'de 130 bin. C'de 90 bin. D'de 75 bin, G'de 60 bin, F d e 40 bin lira olarak belirlendi. Toplusözleşme ile ayrıca doğum. ölüm. yemek, e\lenme, askerlik, öğrenim. ayakkabı yardımiarı ile yolluk, vasıta parası ve çocuk parası da yüzde yüze ulaşan oranlarda arttırıldı. Irarfla hava düzeldî (Baştarafı l. Sayfada) polilikasından aynldığı konusunda şüpheler yaralır. Türkiye'nin herakâlı Saddam Hüseyin rejimini rahatlalmışlır. Biz Turkiye'nin larafsızlik polilikasından sapmamasını istiyoruz. Saddam rejimine karşı çahşan grupları engellemevin." Hamaney, Turkiye'nin Kuzey Irak operasyonundan rahalsızlığını bu sözlerle ifade edince Halefoğlu kendisine şu karşılığı verdi: "Şunıı anlamanızı istiyoruz. llarekâl sınırlanmızdan iceri girerek insanlanmızı öldiıren sakilere kar>ı vapılmıştır. koskota Türkiye Cumhuriyeli. sivil halkını oldüren ve askerlerine pusu kurma cürelini gösferen bu şakiler karsısında harekelsiz kalamaz. Bu bir mesru savunma harekelidir. Şakiler bu (ulumlannı aynı şekilde devam ellirecek olurlarsa. kendilerine aynı şekilde karsılık vereceğiz. Sizin bu operasyondan rahalsızlık duymanız için en ufak bir neden yoklur. Çünkü harekel ucuncü bir ülkeyi hedef almamaktadır. Tarafsızlık polilikamızdan aynlmamız kesinlikle söz konusu değildir. Bu konuda sizi lemin ederim." Vahit Halefoğlıı'nun bu sözlerinin ardından bülün dikkaller Hamaney"in vereceği karjılığa çevrildi. Ziyaretin en "'krilik" anına aelinmişli ve Hamane\ "in yanıtı ile birlikte salondaki elektrikli hava birden değişti. Türk tarat'ı, H;iTianey'ııı yanumdan, lran'm "ŞakUere karşı yapılan h»reketlere karşı çıkılamaz" goru ; unc geldiği izlenimini aldı. En azından Hamaney'in sozlerinden çıkan mesaj açıkça bu çizgiye geldiklerini ortaya koydu. Görüşme sona erdiğinde her iki taraf da derin bır nefes aldı. Iran tarafı rahatladı, çünku Türkiye'nin tarafsızlık polit:kasından aynldığı yolundaki şupheleri. Halefoğlu'nuıı güvencesi iledağıldı. Türk heyeıi Tahr a n a hissedilir bir "savunma psikozu" iyinde gelmişu. Ovsa göruşmeler Iran larafının i!i>kilerde girilen krızden "Türkiye'den daha az rahatsız olmadığım" gösıerdi. Türkiye'nin Kuzey Irak operasyununurı İran'da. Iran'ın kendis: av'isından hayati gördüğü laraf Türkiye'nin tarafsızlığı konusunda yaraıiığı tedirginliğin "derin" olduğu anlajıldı. Iste Halefoğlu'nun zi\areü bu tedirginliğin kalkmasını iağladı. Aynı şekilde Türkiye'nin Irak operasyonu nedeniyle İran ile Uişkilerinde baş gösteren belirsizlikten duyduğu rahaisızlık kayboldu. Özeılemek gerekirse, her iki taraf da [edirgin girdikleri göruşmeden memnun a> rıldılar. IRAKTAKİ KÜRTLER Haleloğlu'nun Tahran tema^iarı her iki tarafın lrak'tak: Kurt unsuruna bakış açılarına ilişkin mesajlarını birbirlerir.e iletmelerine de sahne oldu. Iran laralı. daha görü>melerın başıııda "Biz Türkiye sınırları içinde eyleınlere girişen PKK'yi kesinlikle desleklemiyoruz ve hiçbir zaman desteklemeyeceğiz" diyerck açık bir güvence \erdi. ancak hemen âkledi: "Barzani'nin önderliğindeki Irak Kürdislan Demokratik Partisi bizim nıuılelikimi/dir. Barzani. siz"e karşı değildir. Barzani, TUrkiye aiey hinde bir raaliyel goslermemekledir Buna goz yummayız. l)ola>ısıyla bizim Barzani'yi Irak'a karşı desteklememiz. sizin aleyhinize bir sonuc doğurmaz." İran'ın. Kuze> Irak harekâıınm hemen enesine ra.sılayan bu zı\art.ı sırasında Halefoğlu'na Barzani konusunda verdiğı bu guvence, aynı zamanda Barzani'nin Iran aracılığıyla ILAN Türkiye Yo! Yapı tnşaat Işçileri Sendikası (Yo!Iş) lstanbul 1. Nolu şubesinin 23 Ağustos 1986 tarihindekı 2. Olağan Kongresi'nde zorunlu oreanlara seçilenler 2821 sayılı Sendikalar Yasası'nın 9. maddesıne göre ilanen duvurulur. YÖNETİM Kl RLI l ASİL İ VELİĞI MESLEK VE SANATI: İKAMETGÂHI: AD1 ^ E SOYADI: Eski Üskudar Cad. Baltacı Sit. B Blok Şb. Başkanı Ambar eörev lisı 1Nihat ASLAN Daire: 17 ERENKÖY Ülke Sok. No: 9 Daire 10 ERENKÖY Harita teknisyeni 2H.Volkan ARKM.ANŞb. Sekreıeri Kazım Karabekir Mah. Anadolu Cad. Bovacı usıası 3Aziz TOPRAK Şb.M.Sekreien No: " LMRANtYE 4Muharrem ÇELEB1 Şb.T.Sekreıeri Aıelye uştası Çavuşoğlu Mah. Kızılırmak Sok. No: 16 KARTAL 5Sulevman ERDEN Şb.E.Sekreıeri Kontro! teknisyeni Karayolları Tütunçiftlik lojmanları TÜTCNÇİFTLİK 6Hasan SARITAŞ Üye Duz işçi Çırçır Mah. Nulıfer Sok. No: 17 ALİBEYKÖY MAİİÖ2TÜRK Üye Büro hizmetlisi Sultan Muraı Mah. Engin Sok. No: 23 SEFAKOY Duz işçisi 8Ali AKDAĞ Uye Örnekıspe Zafer Cad No: 65 SÜTLLCE Konırol teknisyeni 9Velı OZER Uye Atatürk Mah Ça\uşpaşa Cad. No: 95 ÜMRANİYE DENETİM KLRLLL AStL LYELİG1 1Ali GÜLAY Emin Alipaşa Cad. Öğretmen Buro hizmetlisi Hayrullah Sok. No: 1/4 SUADİYE 2Mufiı ÜNYER Buro hizmetlisi Kazımıye Mah. Tomcuk Kişmir Sok. No: 15'ÇORLL 3Fevzi AYDIN Surveyan Aytaşı Mah. 15 Sok. No: 5 B. HALK.AL1 DİSİPLİN KLRLLL ASİL LYELİCİ 1Murat HARMANC1 Fevziçakmak Cad. Karayolları Blokları Atoiye usta yard. A: 1 Daire: II AVC1LAR 2Fahreuın YAVUZ Kunuluş Mah. Hürriyet Sok. No: 44 Şoför LÜLEBLRGAZ 3Mustafa DLRAN Alatürk meydanı Çınar Cad. No: 6 Bira ve mal bakıcısı HAB1PLER 4A.Rıza AÇIK.DENİZ îlyas Mah. Karaoğlanoğlu Cad. No: Ambar hizmeılisi 50/B HAYRABOLL 5A.Ova ERDİL Şemseıtin Gunaltay Cad. Saray Sk. As Büro hizmetlisi Apı. 8/27 ERENKÖY cilerıne bu yönde bır aınence \ermedi. aksine "Sınırlarımızdan içeri girip hizi rahatsız edenler olursa ilcride de meşrıı sa\ ıııınıa hakkımızı kııllanıp kendilerine avnı şekilde karsılık veririz. Bu. şimdiden boyle bilinınelidir" mesajını genrJİ. HASSAS PSİKOLOJİ Göröşmelerin sonıında tavaflat kamuoylarını olumsuz yönde etkileTürk taratı, Iran'ın Barzani ile ilyecek vöz ve da^ranışlardan kaçıngili mesajına naMİ karsılık verdi? nıak konusunda da göruş birliğine vardılar. İlginçıir ki. göruşmelerde Halefoğlu. Iran yöncticileriyle göher iki taraf da birbirine karşı rüşmelerinde, Türkiye'nin harekâtı"kamuoyu" karıını kullandı. Halenın Kuzey Irak'taki "Kürt loplumu" foğlu. "Türkiye'de güçlü bir kamunu hedef almadığını vurgulayarak, oyu vardır. Kanıuoyunun hassasiyeharekâtın aıııacın:ıı yuhı^ca tcroristtinin ilişkilerde oynadığı rol inkâr lerin dağııılmaMŞİa sınırlı olduğunu edilemez" Ji.rki.r İranlı muhaıapları kaydetti. Halefoğlu Iran basınına da 'BLzde de çok hassas bir kamuoverdiği demecte de "Bölgedeki elnik vu var" karşilığıtu \erdiler. azınlıklan, sivil halkı hedeflemedik" Halefoğlu "I.aiklik ilkesini hedef itadesini kullandı. İran taratı da Haalan yayın vedavranışlardan kacınıllefoğlu'nun bu so/leri içinde Barzanıası. bu alanda dikkalli davranılmani'ye dönuk bir mesajın da yuklensı. TürViye aleyhine laaliyetlerin desnıiş olabileceği sonucunu cıkardı. leklenmemesi" beklentisini. kamuoyu fakıörünü de masaya koy.Trak Ancak Halefoğlu. Hamaney de daha eıkili bir ekilde işlemeye calı dalıil olmak üzere görüştüğü Iranlı şırken. İran tarafı da "Si? de bizim yetkililerin lumüııe Türkiye'nin Kuhassasiyetlerimi/i dikkale alın'dedi zey lrak'taki Kurt grupları arasıfida İKİ ÖNHMLİ SONLÇ herhatıgi biri lehine lercih yaplığı şeklinde algılanabilecek bir tnesaj Halefoğlu'nun Tahran ziyaretinvermeıneyeozen göbterdi.. Ne PKK den Türkİrur. ilişkilerine dönük iki ne de Barzani'yi ısmen telaffuz etmeönemli sonuç çıkartabiliriz. Bunlardi. Ak^ine "Türkiye ale>hinde Faadan birincİNİ. bir Türk yelkilivinin liyet gösteren kiın olursa olsun cezaifadesiyle "İlişkilerdeki gereksiz bir landırılır" me>ajını vur.euladı. gerginliğini daha fazla büyümeden önlemiş olması." Turk laral'ı. "Kürt faktörü"nün Her iki taralın da "iyi geçinıne" Türklran ilişküerinde belirleyici bir \e "ilişkileri daha ileri gölürme" yorol oynayacağına ihtimal \ermi\or. lundaki ortak arzularını bir ke/ daÇunkü Türk tarafı Iran'ın Barzani'ha "teyit etmeieri" de ziyaretin bir ye s erdiği desteğin savaş donemiyle diğer önemli sonuca olarak gosıerıilgili kısa donemli takıik bir de^tek lebilir. oldueuna. Iran'ın Türkiye'ye dönuk tran Dışişleri Bakan Yardımcısı Beuzun donemli koklü çıkarlannın bu şareıi. Dışişleri Bakanı Halefoğlu ile laktik beklentilerin üzerinde olduğu yapılan görüşmelerde siyasi alanda na inanıyor. onaya çıkan anlaşmazhk olasılığmın tümüyle ortadan kaldırıldığını İRAN NE DİVOR? Göruşmeler vsnunda Iran. üst dıı açıkladı. zey bir Türk yeıkilNinin ifadesine goBeşareti bu açıklamasını dün Hare. "Türkiye'nin harekâltaki amarını lefoğlu'nu Tahran'dan uğurlarken çok daha iyi uğrendi." İranlı \cıkı yaptı. Beşareti'nin açıklaması ile birliler de Dışişleri Bakanı V'ahıt Ha!c likte ilk kez bir İran yetkilisi Halefoğlu'nun basina yaptığı "pürüzler foğlu'nun ziyareti konusunda görüş tümüyle giderildi" şeklindeki açıkbelirtmiş oldu. Beşareti açıklamasınlama>ı doğrular cizgide konusıular. da Halefoğlu ile yapılan görüşmelerIsminin açıklannıasını isiemeyen usı de ikili düzeyde belirecek zorluklar düzey bir İranlı yetkili. "C'umhu başgösterdiğinde bunların giderilmesi riyel "in "Pürıizlerin tumüyle orta amacıyla Dışişleri Bakanı, müsteşar dan kalktığı soyleııebilir m i ? " şek ve genel müdürler düzeyinde sürekli lindeki sorusuna şu karşılığı verdi: temaslar yapılmasının kararlaştırıldığını bildirdi. "Ziyaret yararlı olmuş"Evel. harekâlın sürdüğu voluntur. İlişkilerin daha ileri götürulme da aldıgımız haberler bizde endişear/usu orta>^ çıkmıştır." diyen Beşaye yol acnıışlı. Halefoğlu bu endişf reti şöyle devam etti: "Göruşmeler iki leri giderdi. Ziyarel olumlıı sonuv ülke arasında ortaya çıkabilecek anlanmıştır. İyi bir sonuc alındı." laşmazlıklan ve «ınlış anlamalan ortadan kaldıracak şekilde sonuçlanIranlı \eikililerin Haleloğlu'nun mıştır." açıklamalarma kaulmalarına kar;ilık, İran hukümetinin kendi basımDışişleri Bakanı V'elayeti bağlantına bu ha\a\ı \ermemesi \e Tahransızlar toplantısı için Zimbab^e'ye giıda yayımlanan gazeıelerin ziyaretı tiğinden Halefoğlu'nu havaalanında mesafeli bir lıa\a \ererek yansıtmabakan vekili Beşareti uğurladı. ları nasıl açıklanabilir? Halefoğlu'Muhabirimız İdris Akyüz'ün bilna yakın bir kaynağa göre. "Bunun dirdiğine göre Iran'a yaptığı 3 günnedeni. harekâl nedenivle İran kalük resmi ziyareti tamamlayarak dün mııoyunda beliren olumsuz havanın akşam saat 19.30 sıralarında uçakla heniiz yaUşmamış olması." Üst düyurda dönen Halefoğlu Istanbul Atazey bir Turk yetkili. "iranlılar haretürk Havaiimam'nda yaptığı açıklakâtı kamuoylannda çok buyüllüler. mada. İran ziyaretinde ilişkilerde diŞimdi birden kamuoyundaki bu hayalog ilkesinin olumlu sonuçlar vervanın tam lersi bir çizgive duşmek diğinin bir kez daha ortaya çıktığını İMemiyorlar" şeklinde konuşıu. söyledi. Halefoğlu tran Dışişleri Bakanı ve öteki ekonomi ile ilgili bakanIran bamnındaki i!ıtiyatlilıa\aJa. larla yaptığı görüşmelerde iki ülke İran kamuoşundak; lıassabişetinin arasındaki işbirliğinin ele alındığını yanı sıra ileride Türkiye'nin ben/er ve yapılabilecekher türlü iki ülke yaoperasyonlara girişmemebi bekler.ıırarına girijimin taraflarca desteklesiııin de yattıeı söylenebilir. Gerci neceğini söyledi. Iranlı yetkililer Halefoğlu'na "Bir daha (ekrarlanmasın " gibi bır Mek Halefoğlu Iran'la olan siyasi ilişbelirtmediler, ama bu tur operas\or.kilerde bundan sonra ayda bir üst dülardan fazlası\la rahatsız olduklan zeyde karşılıklı görüşmeler yapılacanı üstu kapalı bir şekilde hısseıtirdiğını da sözlerine ekledi. Dışişleri Baler. Ancak Halefoğlu, İran yöneti kanı daha sonra Ankara'va döndu. I'urkıve'ye gaııJerdığı "Sizinle iyi geçinmek istiyorıım. Bana dokunmayın" şeklindeki bir moaj olarak Ja alınabilir mi'.' Iran'ın. yakın tenıa^ iv'inde bulunduğu Barzani ile Haleloğlu'nun ziyarelir.den oııce danışmalar yaptıfiı se Türk Dışişleri Bakanı'na verdiği güvencenin Bar/ani'yi de ternsil etlifii savlanabilir. (Baştarafı 1. Sayfada) lıklı füze istemedıği biçiminde yorumlandı. Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin, Geneıal Rugers'ın açıklamasına ilişkin olarak dikkat çektikleri bir diğer nokta, nükleer başlıklı füzelere ilişkin politikanın henüz NATO içinde üzerinde uzlaşmaya varılan bir karara dayanmaması oldu. Yetkililer, General Rogers'ın açıklamasının 1983 yılında Montebello'da bir araya gelen NATO üyesi ülke Savunma Bakanları toplantısında alınan karara bağlı olduğunu ve söz konusu kararın 1985 yılında NATO önerisi olarak tartışmaya açıldığını vurguladılar. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, bir ülkenin savunması konusunda aynntıh bilgi sahibi olmadarl konuşmanın yanlış olduğunu, ama yine de Türkiye'nin NATO'da kendi savunmasını güçlendirmek için bulunduğunu bildirdi. İnönü, bugün açıkça görülen gereksinmenin nükleer silahlardan kurtulmak ve barışı güçlendirmek olduğunu vurgulayarak "Bunun yolu nükleer güce sahip iki süper ülkenin silahlarını a z a l t m a l a r ı n d a n geçer" dedi. Ankara ilçelerinden Haymana ve Polatlı ile köylerine seçim gezisi düzenleyen SHP Genel Başkanı, gazetecilerin sorunlarını yanıtlarken, dünyada banşçıl çözümlerin yolunun artık açılması gerektisini bildirerek şöyle dedi: "Nükleer silahların azaltılması denilince, azaltmadan. silahları bir yerden, daha az olan bir başka yere taşımanın anlaşılmasını kabul etmi>on>rıi. O nedenle General Rogers'ın NATO füzelerinin Almanya'dan başka NATO ülkelerine taşınması yolundaki sözlerine katılmıvorum." AaBtR KAYIP Devlet Demiryollan'ndan emekli, aile büyüğümüz SEDAT DURANSÖVu yitirdik. Aziz naaşı cumartesi günü (bugün) Şişli Camii'nde kılınacak ikindi namazını müteakip, Feriköy Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. EŞİ VE AKRABALARI BAŞBAKANLIK'TAN DEVLET MADALYA VE NİŞANLARI YARIŞMASI 24.10.1983 tarihli ve 2933 sayılı "Madalya ve Nişanlar Kanunu"na göre verilecek madalya ve nişanlar için başanlı projeyi secmek, Türk sanaıını ve sanatçısını teşvık etmek maksadıyla bir yaıışma duzenlenmiştir. Y'arışma konulan: a Madalya ve rozetler: 1. Devlet şeref madalyası ve rozeti 2. Devlet övünç madalyası ve rozeti 3. Devlet üstün hizmet madalyası ve rozeti b Nişan ve rozetler: 1. Devlet nişanı ve rozeti 2. Cumhunyet nişanı ve rozeti 3. Liyakat nişan ve rozeti Yarışma jurısi: Başkan Başbakanhk Müsteşar V. Ismail Akınaltuğ Üyeler Plt. Kd. Alb. Orhan Ülkü Milli Savunma Bakanlığı Per. Dai. Bşk.'lığı Dis.Mor.Sos.UlŞb.Md. Büyükelçi TevTık Ünaydın Dışişleri Bakanlığı Aysal Ayıaç Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Müşavıri Mehmet Özel Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanaılar Genel Müdürü Tevfik Odman Cumhurbaşkanlığı Gen. Sek. Inceleme Uzmanı Prof. Haluk Karamağaralı Gazi Cniv. Müh. ve Mim.Fak.Mim. Böl.Bşk. Doç.Dr. Örcün Banşta Gazi Üniv. Eğt.Fak. Resimİş Böl.Bşk. Prof. Hüseyin Gezer Mimar Sinan Üniv. öğretim üyesi Prof. Dinçer Erimez Mimar Sinan Üniv. öğretim üyesi Prof. Hakkı Karayiğitoğlu Marmara Üniv. öğretim üyesi Bekir Tünav Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yük. Kur. Atatürk Araş. Mer. asli üye ve Yür.Kur. üyesi. Mesut Ertop Darphane ve Damga Matbaası Gn.Md. Darphane Daire Başkanı Ödüller: Her bir madalya ve her bir nişan grubu için ayrı ayrı olmak üzere, Birinci ödül: 5.000.000.TL. İkinci ödül:3.OO0.OOO.TL. Üçüncü ödül: 2.000.000.TL. 3 adet mansiyon: Her mansıyon 300.000.TL.'dir. Uygulanacak birinci projenin sanatçısına, uygulama primi olarak ayrıca 1.000.000.TL. Ödenecektir. Süre: Yanşma 29.8.1986 tarihinde başlar, 29.1.1987 tarihinde saat 17.00'de kesın olarak sona erer. Yarışma şarınamesi: Yarışma şartnamesi Ankara'da Başbakanhk Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, İstanbul'da Devlet Arşivleri Genel Mudürlüğü'nden ücretsiz olarak temin edilebilir. Türk sanatçılarına duyurulur. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ELEKTRİK, HAVAGAZl VE OTOByŞ İŞLETME MÜESSESESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (EGO) 1. Kuruluşumuzca aşagıda dosya numarası, cinsi ve mikıarı yazalı malzemeler leklif isteme yöntemiyle satın alınacaktır. 2. Bu alımlarla ilgili şartnameler. Toros Sok. No: 20 SıhhiyeANKARA adresındekı tkmal Inşaat ve Tesis Dairesi Başkanlığı Ticaret Müdürluğü'nde dosya numarası ile ücretli temin edilebilir. 3. İhaleye iştirak edeceklerin şartnamesine göre hazırlayacakları leklifleri en geç 8.9.1986 günü saat 10.00'da aynı adresteki İdari İşler Dairesi Başkanlığı Genel Evrak Şefliği'nde bulunacak şekilde göndermeleri şarttır. 4. Kuruluşumuz, 2886 sayılı yasaya bağlı değildir. 5. Teklif edilen fiyatlar, hem yazı, hem de rakamla açık olarak yazılacaktır. Aksine teklif verenlerin leklifleri değerlendirmeye alınmayacaktır. 6. thaleye girebilmek için; a) lsteklinin yasal ikameıgâhını göstermesi (idare dilerse yetkili yerlerden onayh belge isteyebilir.) b) Geçici g'jvence, idari şartnameye göre hesaplanarak yatırılacaktır. Alternatif tekliflerde yüksek fiyatlı olan malzeme, guvence hesabında esas alınacaktır. c) İstekii gerçek kişi ise, Ticaret ve Sanayi ile Esnaf Odalarından ve mesleki kuruluşlardan birine yılı içinde kayıtlı olduğuna dair belge. tuzelkişi ise siciline kayıtlı olduğu Ticaret Sicil Belgesi ve şirketin sirküleri teklif mektuplanna eklenecektir. d) Her dosya için ayrı zarfla teklif verilecekıir. e) İdari ve Teknik Şartnameler imzalanacak, teklif mektuplanna mutlaka eklenecektir. 0 Malzemeye ait teknik özellikler, marka ve menşei teklif mektubunda belinılecektir g) TSE veya eşdeğerliği belgesi olan malzemeler tercih edilecektir. h) Fiyatlara KDV ilave edilecektir. »osya No : M»lzemenin Cinsi ; Miktan : 8986/MY 197582 model 590 RO Tipı MAN 1974 Model 302 tipi MercedesBenz 24 Kalem 196869 model 14 RU 10 tıpi Bussing marka otobüsler için yedek parça malzemesi 9386/MY Kalay ve Nıke) Malzemesi 2 Kalem 9986/MY V Kayışı Malzemesi 9 Kalem 8586/NV 590 HO MAN otobüsler, 302 Mercedes Makas Yaprağt 4 Kalem 4486/NV 590 HO MAN otobüsler için yedek parça 4 Kalem 9786/HO Kelepçe Malzemesi II Kalem 7386/MO 197582 Model 590 HO tıpi MAN otobüsler ıçın lasıik ve keçe malzemesi 3 Kalem 9086/MO Tum araçlar için radyaıor su honumu 10 Kalem 9886/MH Klingrit ve bakır levha malzemesi 9 Kalem 6786/ZE 196869 Model 14 RU 10 tipı Bussing Marka otobüsler için yedek parça 4 Kalem 10586YÇ 198085 Model 26025 ve 28025 lipi İkarus Marka oıobüsler ıçın fren balata malzemesi 2 Kalem 10286/SA Boya ve Boya Malzemesi 19 Kalem 10486/SA Türkiye Uluslararası 1 Gaz Sempozyumu kilabı basımı (Ingili/ceTurkçe) 2 Kalem 6686/BK Cıvata ve Somun 31 Kalem 10086/KD Sıhhı Tesısat Malzemesi 49 Kalem 10686 MY Aku Malzemeicrı 8 Kalem