Katalog

28 AĞUSTOS 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 GÜLGEÇ YAYIN DÜNYASINDA İNCELEME ARAŞTTRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY HAYVANLAR tSMAlL Kıırııhıs döneminde İttihat ve Terakki M. Şükrü Hanioğlu, Osmanlı ittihat ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük (18891902), İstanbul, Iletişim Yayınları, 1986, 664 s. ZAFER TOPRAK Batıda bilim adamı "rasyonel" bir kişidir. Yeteneği ve birikimi onu bilgi üretmekle yükümlü kılar. Toplum, ürettiği bilgi karşılığı kendisini ödüllendirir; ona saygın bir konum sağlar. Kurumsal örgütleniş arastırmacıyı daha iyiye, daha güçlüye, daha bilimsele yönlendirir. Diğer bir deyişle, Batıda araştırmacıyla toplum arasında "rasyonel" bir ilişki vardır. Bilgi üretimi güncel kaygılardan uzak, bilimsellik kıstasları ışığında biçimlenir. bilim adamı yine bilgi dünyasıyla denetlenir. Ürettiği bilgi karşılığında maddi yaşamı biçimlenir. O nedenle bilgi alanına nesne gözüyle bakar. Bilgi ile bilim adamı arasında nesnel bir ilişki vardır. "Gedik"e mensup olmak Batı dünyası dışına çıkıldığında bilim adamı farklı bir görünüm kazanır. Bilgi üretmekle yükumlü olanlar çoğu kez rastlantılar sonucu bu "gedik"e mensup olmuşlardır. Yeıenek, beceri, güçten çok ahlâk, fazilet, minnettarlık bu "meslek"in yolunu açar. Bilgi uretimi toplumsal önceliklerde geri planda yer alır. Bilim gibi masraflı, engebeli bir alana girmektense hazır bilgiyi uygulama alanına sokmak daha önemlidir. Bu bilgi çoğu kez Batıda daha önce üretilmiştir. Bilgiyi Batıdan ithal etmek daha "rasyonel"dir. Öte yandan, Batı, zaman zaman kendi dünyası ötesi için de düşünür, bilgi üretir. Hazır reçeteler her zaman revaç bulur. Ancak, Batı dünyası dışında Batıhlaşma kaygısı, benzer kurumsal düzenlemeleri gerekli kılar. lçerikten çok biçimsel benzerlik ve sayısal veriler önem taşır. tstatistiksel verilerle, niçeliksel karşılaştırmalarla yetinilir. Bilimin "niteliği" göz ardı edilir. Bu koşullarda Batının "rasyonel" dünyası dışında rasyonel bir kişi ne denli yetenekli olursa olsun bilgi üretmeye soyunmaz. Onu bekleyen çok daha ödüllendirici uğraş dalları vardır. Bunlar çoğu kez uygulamaya yöneliktir: Doktor, mühendis, işletmeci revaç görür. Bilim dünyası ise doktor, mühendis ya da işletmeci olmayana kalır. Tüm bu veriler ışığında, Batının "rasyonel" dünyası dışında bilgi üretilemeyeceği sonucu çıkanlabilir mi? Rasyonalitenin olmadığı yerde bilgi yoktur deneresinden gelen her türlü baskılara karşın bilimi yeğlemiştir. Dervişçesine "bir lokma, bir hırka" düsturunu benimseyerek, maddi dünyaya baskaldırmıştır. Kurumsal destek beklerken çoğu kez kösteklenir. Bilgi dünyası dışından gelecek her türlü sınırlamalara göğüs gererek, maddi ve manevi tüm fedakârlıklara katlanarak yolunu çizer. Belirttiğimiz tüm bu koşullar bilim adamını toplumsal normlar ışığında "irrasyonel" kılar. Bilim adamı ile bilimi arasındaki ilişki nesnelliğini yitirir; öznel bir boyut kazanır. Bilimine tutkun olduğu oranda araştırmacı ONlAp. Q\ VBNiZE (Nı'Vo/2... tan bir yazar... Bilime saygı duyan, bilime saygınlık kazandıran bir yazar. Seçkin bir eser Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük (18891902). "Bir Düşünür Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dönemi'nden sonra Şükrü Hanioğlu'nun ikinci kapsamh eseri. Türk siyasal düşünce tarihinin seçkin eserlerinden biri olmaya aday bu kitap, yakın tarihimizin üzerinde çok yazılan, ancak karanlık noktalanm hâlâ koruyan bir siyasal örgütün, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kuruluş dönemini kapsıyor. Yurtiçi ve yurtdışı arşivleri geniş ölçüde değerlendiren yazar, birçok araştırmacıya kaynak oluşturacak temel başvuru yapıtlarından birini ortaya koyuyor. Metin yanı sıra dipnotlan ve belgeler, konu üzerine eğilenlere geniş olanaklar sağhyor. Şükrü Hanioğlu, toplumsal bilimlerle uğraşan genç araştırmacılara örnek gösterilecek bir bilim adamı. Sorgulamasını bilen, işin kolayına kaçmayan ve zoru göğüsleyebilen bir araştırmacı. Kaynaklara m e n > yılmayan, sebat eden bir iz sürücü. Güçlü Osmanhcasıyla geçmişie özdeşleşebilen bir paleograf. "tttihat ve Terakki" ve Cumhuriyet 1902 Kongresi, Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük'ün 1889'da başlayan ve 1909'a değin sürecek uzun yolculuğunun ilk durağı. Diğer bir deyişle 1926'ya, Izmir suikastına kadar uzanan İttihat ve Terakki Tarihi'nin ilk dilimi. Türk siyasal yaşamının bu güçlü siyasal örgütünün iktidar dönemi dışında kalan yılları; 1908 öncesi ve 1918 sonrası, hâlâ yeterince berrak değil. Şükrü Hanioğlu'nun ikinci cildini yakında yayımlayacağı eseri, ilk döneme ışık tutan bir yapıt. Umudumuz yakın bir gelecekte 1913 sonrası devlet arşivlerinin araştırmacılara açılması ve İttihat ve Terakki'nin 19181926 döneminin yetkin araştırmacılarca değerlendirilebilmesi. PİKNİK PtYALE MADRA '••'c^' Osmanh Terakki ve tttihat Cemiyeti Teşkilatı DahiUye SiıamnamesL bilir mi? Bu sorulan yanıtlamak için Türkiye'yi gözlemlemek yeterli olur. Türkiye'de bilgi üretilmektedir. Ancak, üretim koşullan Batınınkilerden farkhdır. Türkiye'de bilim ve "rasyonalite" Türkiye'de bilim adamı "irrasyonel"dir: Koşullara meydan okuyan, başkaldıran bir kişidir. Bir kez uygulamaya dönük seçkin bir uğraştan kendini mahrum bırakarak bilim dünyasına girmiştir. Ana. baba ve yakın çev 'Osmanlı îttihai ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük' Şükrü Hanioğlu'nun ikinci kapsamlı eseri. Türk siyasal düşünce tarihinin seçkin eserlerinden biri olmaya aday bu kitap, yakın tarihimizin üzerine çok yazılan, ancak karanlık noktalanm hâlâ koruyan ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin kuruluş dönemini kapsıyor. nesnel bilgi üretir. Bilgi, yaşamının bir parçası olur. Bilgiyle yaşam butünleşir. Araştırmacı tüm dış etmenlerin etkisi dışında bilimiyle yaşar; onu yaşatır. Bu nedenle son derece "bireyseT'dir. Ürettiği bilgi kişisel tatmine yöneliktir. Güncel ivedi sorunlara çözümden uzak, bir birikim sürecinin halkasını oluşturur. Şükrü Hanioğlu Türkiye koşullarına özgü, gerçek bilim adamlarından biri... Yaşamıyla bilimini bütünleyen, konusuna büyük bir tutkuyla yaklaşan, ilgilendiği dönemi yaşayan, yaşa HIZLI GAZETECI NECDET ŞEN ÇOCUKLARl ÇOK SEVEŞm . "KlM SEVMEZ Ki" DİYCE.KSİNİZ DOĞRU , KİArt SEVCHEZ. Kl ?.. ÛMA BEN Sİ2DEM DAUÛ ÇOK 3BVBRİM .. i'NANJlNJ KEDİLERPEN Getei'fn niKuye/roze... 6u asiınâa hikaye de Sayı/maz . Çünkü t ıçiride ttr gnom Wte uyöurma yok. Çocukiano i/fşk/n anının ardardo sıraionışı yainızco isfcerseniz önce Karaköy deki pı'/iççı dükkanının önünde bekleyen çocukton baş/oyahm... Wa ?.. Basbyalım mı n... ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI Kısa... Kısa. Mümtaz Sovsal, ANAYASANIN ANLAMI, 6. BASIM, Gerçek Yayınevi, Mayıs 1986, 415 sayfa Profesör Sovsal, Gerçek Yayınevi'nin 100 Soruda Dizisi'nde ilk kez ağustos 1%9'da yayımlanan bu incelemesini, 1982 yılında kabul edilen yeni anayasa ışığında yeni baştan yazdı. "1982 Anayasası'na Büimsel Yaklaşım" alt başlığı ile sunulan bu kitap üzerine bir yazıyı önümüzdeki haftalarda yayımlayacağız. Erdoğan Soral, DEMOKRASİ EKONOMİK BUSALIM VE EMEKÇİLER, Ankara 1986, 217 sayfa Prof. Dr. Erdoğan Soral, yeni kitabında Türkiye'nin 1970'lerin sonunda yaşadığı ekonomik bunalımla "Tekrar karşılaşmaması için 1980'den sonra uygulanan ekonomi politikasının ödun verilmeden sürdürulmesinin kaçınılmaz olduğu" iddiasını sorguluyor. Bu iddianın gerçeğe uymadığını göstermek amacıyla Turkiye ekonomisinin 19751979 ve 19801984 arasındaki iki döneminin verilerini karşılaştırıyor. Karşılaştırma makro ekonomik büyüklüklerde, dış ekonomik ilişkilerde ve işçi ve köylü ailelerinin refah duzej'lerinde saptanan değişmeleri kapsıyor. Prof. Soral, kitabın son bölümünde de sosyal demokrat bir iktidarın izlemesi gereken ekonomik politikalar konusundaki önerilerini orta>a koyuyor. Hikmel Sami Türk, TİCARET ORTAKL1KLARINIS BİRLEŞMESİ, Banka ve Ticaret Hukuku Araştınna Enstitüsü Yayınları, Ankara 1986, 256 sayfa Kamuoyunda daha çok seçim sistemleri üzerine araştırmaları ile tanınan Doç. Dr. Türk, asıl akademik uzmanlık dalı olan ticaret hukuku alanında iki yeni kitap yayımladı. Ticaret Ortaklıklannın Birleşmesi başlıklı ilk kitapta birleşme kavramı, ekonomik ve hukuki tanımları, temel öğeleri ve hukuki sonuçlarıyla inceleniyor. Ticaret Ortaklıklannın Birleşmesinde Nevilerin Aynı Olması Koşulu başlıklı ikinci kitapta ise yalnız aynı türden ortaklıkların birleşmesine olanak tanıyan bir yasa hukmunün Turk hukukundaki varlık nedeni ve işlevi Türk Birleşme Mevzuatı'nın dış ve iç kaynaklarından gelen sistemler çelişkisi ortaya konarak açıklanıyor ve değerlendiriliyor. Ticaret ortaklıklan arasındaki birleşmelerin ülkemizde giderek arttığı birdönemdeDoç. Turk'un kitapları konu ile biiımsel açıdan ilgilenenler kadar uygulamacılar için de son derece yararlı. Gurhan Uçkan, GÜSEYAFRİKA CUMHURİYETİ, Yarın Yayınları, Temmuz 1986, 255 sayfa. "Çağdaş Sömurgecilik ve Emperyalist Yayılma Orneği" üst başlığını taşıyan inceleme ırkçı Güney Afrika Cumhuriyeti'nin tarihi, politik ve ekonomik yapısını ve Guney Afrika'da verilen kurtuluş mücadelesinin gelişimini konu ahyor. İsveç'te bulunan Afrika Grupları, Güney Afrikayı Soyutlama Komitesi, Uluslararası Af Örgütu, Birleşmiş Milletler ve İsveç Dış Politika Enstitüsu kaynaklarına dayanılarak hazırlanan çalışma, Gune> Afrika sorunu konusunda aydıhlatıcı bilgileri kapsıyor Ü YELERİMİZİS YA ŞA M KOŞULLARINDAS RAKAMLAR, Petrol İş Yavmı, İstanbul 1986, 161 sayfa. Petrol Iş'in toplam üyelerinin yaklaşık üçte birini oluşturan 22 bin 410 işçi ile yapılan anketin sonuçları bu kitapta açıklanıyor. Petrol İş üyelerinin sosyal ve ekonomik koşullarını ayrıntıları ile ortaya koyan araştırmanın başlıca bulgularından biri, söz konusu işçilerin 1985 yılı içinde ortalama aylık ucretinin net 44 bin lira dolayında olması, kirada oturan uyelerin de ayda ortalama 25 bin lira kira ödemeleri. Joan Robinson, İKTİSADİ FELSEFE, Çevirerv Mehmel Tomanbay, Verso Yayınları, Teınmuz 1986, 152 sayfa Cambridge Üniversitesi çevresindeki NeoKeynes, NeoMarxist iktisatçılar grubunun uyelerinden Joan Robinson'un (19031983) bu kitabı başlıca iktisadi düşünce sistemleri ile ilişkiyi tartışıyor. Iktisat felsefesi ve politikası tartışmalarınâ ışık tutacak bu kitabın dilimize çevrilmiş olması önemli bir kazanç. Yucel Çağlar, TÜRKİYE'DE ORMAN KÖYLERİ VE KAL KIND1R1LMASISA YÖNELİK ETKİSLİKLER, Milli Prodükthite Merkezi Yayını, A nkara 1986, 216 sayfa. MPM Tarım Şubesi Lzmanı Vücel Çağlar'ın hazırladığı bu kitap, yaklaşık 10 milyon yurttaşın yaşadığı 17 bin orman koyunün kalkındırılması amacıyla yapılan ealışmaları ve bunların çeşitli açılardan değerlendirilmesini konu alıyor. Şemseltin Ktral, İŞYERİ SENDİKA TEMStLClLERİSÎK GÖREVLERİ VE İŞLEVLERİ EĞİTİMSEMİSERİ, BASİSEN Yayını, İstanbul 86, 253 sayfa. Banka Sigorta Işçileri Sendikası Hukuk Muşaviri Şemseltin Kıral'ın derlediği kitapta, Prof. Dr. Mıinir Ekonomi. Prof. Dr. Nuri Çelik, Prof. Dr. Kemal Oğuzman ve Prof. Dr. Metin Kutal'ın katıldıkları eğitim scminerinde yapılan konuşma ve tartışmaları bir araya getiriliyor. Uğur Mumcu, AYBAR İLE SÖYLEŞİ: Sosyalizm ve Bağtmsızlık, Tekin Yayınevi, Haziran 1986, 200 sayfa. Uğur Mumcu'nun Türkiye İşçi Partisi ve Sosyalist Devrim Partisi eski Genel Başkanlarından Mehmet Ali Aybar ile yaptığı ve ilk kez Cumhuriyet'te yayımlanan söyleşi bir kitapta toplandı. Söyleşinin "Bitmejen Koşu" başlıklı birinci bölümü Türkiye İşçi Partisi deneyimini, ikinci bolümu de "Manıizm ve Sossalist Parti Modeli" konularını kapsıyor. 5A&0L r. AĞAC YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN İTALYA.ALMANYA'YA KARŞIL 1916 'DA BU&ÜM, İTALYA, ALMAUYA'yA &)Zff SAVAf İLAN ETTİ. 1914'TE BAŞLAYANI. OÜNYA SA Vfl^l SÜf2£gJC£fJ/ ALMAAJYA'MIN SAf/ Ç££77~ Ği İTTİFAK Oe^LSTl£Rl'N£ tZASŞt İNGİLTERe'MiN Ö&GÜTLEPI6I İTıLAF E>E\/L£TLE& ÇARPtŞtVOf2.PU BU S/BALAZPA, ttARAIZSlZ GÖR.ÜNSKİ irALYA'yA UE£ '<> YAMDAM OA BASKI GECİYCISDU ITALYA, SS&DE/J K6NDİ SfH/eLAet içiMDe OUIP ^^YBETT/Ğ/ BAZI DALMAÇYA TOPf>AeLA&/UI İSTıYOZ, BUMU SAi/AÇA fi/SAAEK rÇİM ÖA/ KOŞUL O'tY£ ILE/2J SüeürO&DU LONDfZA'OA YAPlLANGİ2Li giR. AtJTLAÇMAYLA BU Sözü /TİLAF PEVLETLERJKIDEU AUMCA ÖMCE Ai/USTUİSYA'YA S DA ALAAANVA'YA SAVAÇ /IAN ETT/f, 28 Ağustos CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER AYEV EN ÇOK SATAN KtTAPLARI ŞÎİR 30.7.198627.8.1986 Sn 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Ko4 021.041 002.255 032.068 021.149 152.316 102.048 152.024 186.014 090.034 004.049 Htabra A«ı/Yazan: Orkan VHt Butin Şllrlerl EzflH Vurak/RBhl Su CMfetfa/Can Yuc«l Bir Unmttan Bir Smlnçtenfflefik Durto? Kandan Kına YakıknazJHasan Huseylı B^anfin Dilyle Hayyam/A. Kadlr Acıyı Bal EyMhyHasan Htaeyia 6|le RakdarUIMHBrt Keıul Ayı«ıfiı/S««n llerl Şafak Türkusu/Hevzat Çellk Hystı: 1100.1250.8251500.840.550.660.400.550.420. 50 YIL ONCE CUMHURİYET Van gölunde muntazam seferlere başlanmış olacaktır. Diğer taraftan Van gölü işletme müdürlüğü tarafından göl civarında vapurların tamiri için muntazam bir atölye ile münasib yerlerde iskeleler, müdüriyet binası ve memur ve müsıahdemler için evler yapılmaktadır. Diğer taraftan Van gölünün coğrafi vazıyeti, iklimi ve buradan endüstri sahasında ne gibi şartlar dahilinde istifade edilebileceği yolunda yapümakta olan latkikat ikmal edilmiş, buna dair olan 28 Ağustos 1936 rapor İktisad Vekaletine verilmiştir. Alakadarlardan murekkeb bir komisyon bu rapor üzerinde tetkikatta bulunmaktadır. bloka iştirak edeceği söyleniyor. 19361986 Elden Siparişler Karşılanmaya Başladı Bir süre önce yeni yerleşim yerimizin düzenlenmesi nedeniyle durdurduğumuz elden kitap siparişlerini karşılamaya başladık. Kitap Kulübü'nün, mevcut 7000 kitabın yayınevi ve kod sıralamasına göre compact sisteme ahnması ile, üyelerimiün kitap siparişlerinin karşılanmasında yeni kolaylıklar sağlandı. Bundan böyle bizzat kulübümüze gelerek siparişlerini elden almak isteyen kitap okurlanna bugünden itibaren yine aynı merkezimizde hizmet vereceğiz. Van gölü vapurları Van gölunde işleyecek vapurlardan üç tanesinin inşaatma Haliç'teki deniz fabrikalarmda başlanmıştır. Bu vapurlar 80, 90 ve 150 ton hacminde olacak, salonları ve gü'zel nakliyat ihtiyacım karşüayacak derecede ambarları bulunacaktır. Vapurlar altı ay zarfında bitirilerek ve buradan ambalaj yapılarak Van 'a sevkedilecek ve orada montajları yapılacaktır. 937 senesi başından itibaren Hitler ve Bulgar Kralı Brüksel 27 (a.a.) Berlinden bildirildiğine göre M. Hitler, Macar naibi Amiral Horti ile yaptığı mülakat hakkında Berlinde bulunan Bulgar Kralına izuhat vermiştir. Bu münasebetle Bulgaristan'ın da Almanyanın orta Avrupada kurmak istediği HAFTANES YENİ KİTAPLARI 102.071 Kadın Sorcnu/Necla Arat 273.002 Yeni Müziğe Dojra/Aırton Mfebern 041.107 Cmnetin Ejdederi/Cari Sagan 069034 Pozittvlzmln Türkiye'ye Girişi/M. Karioelçi Kartoelçi Bu hafta yeni çıkan inceleme kitapları, kod ve fiyatlarıyla şöyle: 142 017 Türicçe YeıU Yardımcı (0rta1)/Abdullah Esen 130a 100a 1320 180a 90a ILAN T.C. KAYSERİ 2. A'SLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1986/502 Hâkim: Sevim ERYILMAZ 27656 Kâtip: Aydın BAHAD1R 1002 Müflis Ahmet Hilmi Tanver vekili Av. Y. Kemal AKSOY tarafından, alacaklılar Hayri Kaya, Mehmet Aksakal, T. Halk Bankası, Tutünbank ve 28 arkadaşı aleyhine istemiş bulunduğu konkordatonun tastiki davasının verilen tensip kararı gereğince; Müflisten alacağı olanların mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı bulunan dosyasının 8.9.1986 günü saai 14'te ^pılacak olan duruşmasında bizzat hazır bulunmaları ve>a kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi halde 3156 sayılı H.U.M.K:nun 377. maddesi gereğince duruşmanın yokluklarında yapılacağı ve hukum tesis edileceği hususu dava dilekçesi ve meşruhatlı davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15.8.1986 Basın: 9464 BAFRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NİN 1986/184 SAYILI DOSYASINA AİT İLANDIR. Davacı : Şukriye Erğın. Koruluk K.den Bafra. Davalı : Sabri Er|ın. Koruluk K.den Bafra. DAVA : BOŞANMA Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; Tum dosya kapsamından yerinde olan davanın kabulune; Sinop ili Gerze ilçesi Çalboğaz koyu cilt 021/02, sayfa 67, kiituk sıra no 85 nolu hanede kayıtlı Yaşar ve Fatma'dan olma, 1949 doğumlu davacı Şükriye ile aynı hanede kayıtlı Selim ve Fatma'dan olma, 1936 doğumlu davalı SabrTnin boşanmalarına, takdiren M.Y.nın 142. maddesinin tatbikine yer olmadığına. davacının vapmış olduğu ceman 9780 lira yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair Yargıtay yolu açık olmak üzere 25.6.1986 gününde verilen karar, davalı Sabri Erğin'e tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 25.6.1986 Basın: 26382 HAM MANYEZİT CEVHERİ NAKLETTİRİLECEKTİR 1. Şirketimizin Erzincan ili Çalaksu köyü hudutları dahilindeki manyezit işletmesinden Kütahya'daki Simer Manyezit İşletmesi stok sahasına 1986 yılında + Vo 30 toleranslı 10.000 ton ham manyezit nakli işinin kapalı zarf usulü teklif toplanmak suretiyle ihalesi yapılacaktır. 2. Konuya ilişkin şartnameler KütahyaEskişehir karayolu 9. km. (Tel: 29 7529 76 Tl\: 35261 myz tr PK. 134) Kutahya adresindeki Genel Müdurluğumuzden temin edilebilir. 3. Isteklilerin, kapalı zarf içersindekı teklif mektuplarını en geç 10.9.1986 gunu saat: 14.00'e kadar şirketimizin yukandaki adresinde bulundurmaları şarttır. Postada vaki olacak gecikmeler nazan dikkate alınmayacaktır. 4. Şirketimiz, bir tktisadi Devlet Teşekkulü olan Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii T.A.Ş.'nin bağlı ortaklığı olup, 2886 sayılı kanuna labi olmadığından ihaleyı yapıp yapmamakta veya işi dilediğine vermekte serbesıtir. ÇİTOSAN KÜMAŞ KUTAHVA MANYEZİT İŞLETMELERI A.S. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Basın: 26437 T.C UZUNKÖPRÜ SULH HUKUK MAHKEMESİ 985/4 Vesayet tstanbul Kadıköy Kozyatağı yeni açılan yolda Pafta 177, Ada 634, Parsel 76, kapı no. 30'da kayıtlı 612 m : miktarındaki taşınmaza imar durumuna göre zeminde iki dükkân ve 5 kat, her katta iki daireden 10 daire inşaat yapılabilecek durumdadır. Bu taşınmazda 1/4 hisseye sahip Refik Sucu'nun hissesine karşılık mirasçılarına bir daire ile seçme olursa, ayrıca 3.000.000 TLÎsı nakit para, seçim hakkı olmadan bir daire ve 5.000.000 TLIsı nakit para müteahhitçe teklif edilmiştir. Bu taşınmazın 1/4 payına karşılık daha fazla para ve daire verebilecek olan ilgililerin mahkememizin 985/4 esas sayılı vesayet dosyasına ilan tarihinden sonra 10 gün içerisinde müracaat etmeleri ilan olunur. Basın: 9469 ILAN