22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 28 AĞUSTOS 1986 Ambeski seviyorlar 526 profesyonel futbolcu Cumhuriyet'in anketini yanıtladı Boş zamanlarında ne yapıyorlar? Muak «fmter Topterr» 100 0 Ergür Kablo Iraklı şoförler askere alındı Güneydoğu*da petrol sıkıntm davasında zenlemeyi planladığı "biiyük haCENGİZ MUMAY rekâf'a karşı, "önlem" amacıySİİRT İran'm Irak'a karşı la, lrak'tan Türkiye'ye petrol tadugümu düzenlemeyi planladığı "biiyük şımacılığı yapan şoförler de silah harekât" nedeniyle, petrol ithaaltına alındı. Bunun üzerine deliller latımız tehlikeye girdi. Altı yıldır lrak'tan aldıgımız petrol ürunlesüren Korfez savaşında "son darrinin Batman Rafinerisi'ne ulaşçözecek beyi indirmeye hazırlanan" masmda önce aksamalar oldu, DENİZLİ, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ergur Kablo A.Ş'.nin tartışrnalı Genel Kurul toplantısıyla ilgili olarak açılan iptal davasındaki düğümü, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Erikoğlu ve İktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoy'un ellerindeki deliller çozecek. Şirket yönetimi için son kozlarını oynayan Erikoğlu ve Aksoy, şimdilik gizli tuttuklan delilleri, 40 günlük süre içinde mahkemeye sunacaklar. Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlayan Genel Kurul toplantısının iptali hakkındaki davada bankarun avukatları kendilerini haklı çıkaracak delillere sahip olduklannı, bunu gerektiğinde mahkemeye vereceklerini soylediler. Erikoğlu'nun avukatları da, kendilerinde de birçok delil bulunduğunu, bu belgeleri karşı tarafın iflas etmesi halinde açıklayacaklarını belirttiler. Bunun üzerine mahkeme her iki tarafa da delilleri sunmaları için 2O'şer günlük süre tanıdı. Duruşma sonunda şırket sermayesinin 675 milyon liraya yukseltilmesinden sonra hisse senetlerinin dağılımı, miktarları ve hissedarlarının belirlenmesine karar verildi. Bu arada iktisat Bankası'nın sahibi Erol Aksoyun Genel Kurul'un iptal davasından sonra Istanbul 3. Ticaret Mahkemesi'nde hisse senetlerinin iptali için ikinci bir dava açtığı açıklandı. İran'a karşı, lrak da askeri gücunü arttırmak için tüm şoförleri silah altına aldı. lrak'tan Türkiye'ye gelen petrol urünlerinde duraklama hissedilmesi karşısında, Batman Rafinerisi'nden motorin ve LPG urunleri alan bazı illerin bayileri İskenderun'agönderiliyor. Sıkıntımn giderilmesi için, Batman TÜPRAŞ Rafinerisi'nde yedeğe alınan bazı ünitelerin devreye sokulması çalışmalarına başlandı. TÜPRAŞ (Turkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketi) Batman Rafinerisi yetkililerinden alınan bilgiye gore, İran'ın dudaha sonra da duraklama gozlendi. Yetkililer, ithal petrol ürünlerinin Batman'a ulaşamaması nedeniyle bazı onlemler alındığını açıkladılar. İki yıldır büyuk oranda üretimini kısarak bazı bolumleri devreden çıkartan Batman rafinerisinin tam kapasiteyle uretim yapması için çalışmalara başlandığını belirten TÜPRAŞ yetkihleri, Batman'dan motorin ve LPG alan bazı illerin bayilerinin de İskenderun'daki TÜPRAŞ Tesisleri'ne gonderildiğini açıkladılar. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Laikliğin Ölümü... Ali Nesin ile Sevan Bedros Nişanyan'm son durumlarını okurlar merak ederler diye yazıyorum. Salı günü, ikisinin de imzaladıkları şu telgrafı aldım: "Mustafa Ekmekçi, Cumhuriyet Gazetesi, Ankara. Yardımlannız için sonsuz teşekkürler. Y&kında gorüşebilmek ümidiyle Sevan Nişanyan ve Ali Nesin" Telgraf pazartesi günü, Isparta'dan çekilmiş. Oaha kışlalarındaydılar. Terhis olabılmeleri için salı günü, savunman Veli Devecioğlu'nurı, Milli Savunma Bakanlığı'na gitmesi, orada hukukçularla görüşmesı, tartışması, Isparta 58. Tümenine telsiz emri çıkarılmasını sağlaması gerekiyordu. Bu yazı yayımlandığında, Ali Nesin ile Bedros'un arkadaşlannın çoktan "terhis" olup gittikleri askerlik ocağından ayrılmış olmaları çok olası. Gazetecilik, yazarlık uğraşını seçtiğim için sevındiğim günlerçok değil. Ama, kimi insanların mutluluğunu görmek, beni de mutlu eder. Bir uğraşı. gazetecilik görevini yerine getirdiğimi düşündüğümde keyıflenırim. Olayımızda, Ali Nesin ile Sevan Bedros Nişanyan, bırer simgedirler. Onlar gibi, daha pek çok insanın başına benzer olaylar gelmektedir. Belki de çoğu, basının bilgisinden uzak, çilelerinı çekmişlerdir. Sivil yaşamdaki olaylar hemen başına yansır da, konu askerlikle ilgıliyse, kıyısından da güçlükle yaklaşılır. Bir emeklı bınbaşı geldi Cumhuriyet bürosuna. Re'sen emeklıye ayrılmıştı. O konuda yalnız değildi. Askeri Yüksek Idare Mahkemesi'ne verdiği dilekçede açıkladığına göre, 1985 yılında, 3. Ordu bölgesinde 107 subay, sakıncalı sayılarak emekli edilmişlerdı. Bana anlattığına göre, teğmenden albaya değin emekliye ayrılan bu kişilerin çoğunun emeklıliklerı de gelmemişti. Kendilerine bir suç da yüklenememişti. Emekli binbaşı D.D. bir haksızlığa uğradığını ileri sürüyor, hakkındaki kararın kaldırılmasını istiyordu. Davası reddedildi. Emekli binbaşı O.D. son yol olarak başına gelmişti. Yıllardır Cumhuriyet okuyordu. Onun, hatta başvurmayanlârın sorunlannı ele almak, benim görevim değil miydi? Olayı, aynntılarıyla bana yazıp göndermesinı istedim. Üzerinde duracaktım. • * * Haldun Özen şöyle dedi: Benim çocukluğumun en güzel anılarından biri neydi biliyor musun? Neydi? Minarelerden Türkçe ezanı diniemekti. Tanrı uludur, Tanrı uludur' diye başlayan ezan sesini unutamam.. Çocukluğumuzda, minareye çıkar, Türkçe ezanı okurduk. Yaşlılar, ezan Türkçe okunduğu için mi, bızleri çıkarır, kendileri çıkmazlardı acaba? Ama müezzin Selahattin Bey, Türkçe okurdu. Minareye de pek çıkmazdı... 1950'de Demokratlar, ilk olarak Arapça ezanı getirdiler. Atatürk'ün yıllarca okuttuğu Türkçe ezan, artık demokratların eliyle tarihe kanşıyordu. Atatürkçüler, başta bu nedenle demokratlan hiç bağışlamazlar. Demokrat Parti döneminde laiklik ayaklar aKındaydı. Oy için buna gözyumdular. Kışkırttılar. Din sömürüsüyle, daha uzun yıllar iktidarda kalabıliriz sandılar. Atatürk gibi, Ismet Paşa'nın da en titiz olduğu, üzerine titrediğı ilke laiklikti. O, elden gitti mi, toplumun nereye varacağı belliydi. Celal Bayar'ın cenazesi İstanbul'da morgtan alınıp. uçağa götürüleceğı sırada, eski millletvekilleri, toplananlar, cenazeyi "fe/cö;r'1erle kaldırmışlar. Vali Nevzat Ayaz, "Yahu şunlan ikaz edin,. lüzumsuz yere bağırıyorlar" demek zorunda kalmış. Benzeri bir olayı, Mareşal Fevzi Çakmak'ın istanbul'daki cenaze töreninde de görmüştüm. Kalabalık "tekbir" sesleriyle yürüyordu. Hemen yürüşten ayrıldım Uzaktan izledim. Sonra çektim, gıttim... Bugün Türkıye'de savaşım verilecek başlıca konu, din sömürüsüdür. Bu konu üzerinde ne denli durulsa az gelir. Mustafa Kemal, el yazısıyla yazıp bıraktığı görüşlerinde şöyle der: "Din biriiğınin de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır Fakat biz, bizım gözumüz Türk milleti tabiosunda bunun aksıni görmekteyiz. Türkler Arapların dınini kabul etmeden evvel de buyuk bir millet idi. Arap dininı kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, n&aynı dınde bulunan Acemlehn ve ne de Mısırlıların ve saı'renın Türklerte birteşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedı. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalannı gevsetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü Hz. Muhammed'in kurduğu dinin gayesi, bütün milletlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti sıyasetine müncer oluyordu. Bu Arap fikri, Ümmet' kelimesi ile ifade olundu. Hz. Muhammed'in dinini kabul edenler, kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesınin her yerde yükseltilmesine hasr etmeğe mecburdular Bununla beraber, Allaha kendi milli lisanında değil. Allahın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve munacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe, Allaha ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti birçok asırlar, ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin adeta, bir kelimesinin manasıhı bılmedıği halde Kt/ra". nı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler." (Atatürkçülük, 1. Kitap, Atatürk'ün el yazıları bölümü, Genelkurmay Basımevi) Yazıda geçen Osmanlıca sözcüklerden bazılarının Türkçe, leri şöyle: Rabıta: Bağlantı, İlgi; Fevkınde:Üstünde; Şamil: Kapsayan; Müncer: Varan; Kavim: Budun; Münacat: Yakarı, yakarış. Futbolcu Kimdir Cumhuriyet Veri Araştırma AŞ (Baştarafı I. Sayfada) •leşenler grubunda ilk sırayı alan "miizik dinleme, video seyretme" tmrada epey altlara düşuyor. Yüzde 4.8 . Acaba futbolcuların kitap ekumaya bir özlemleri mi var? Şu andaki boş vakitlerinde kitap pkumaya pek öncelik tanıraayan, ama istedikleri kadar zamanları ^lduğunda mutlaka kitap okuyajjağını söyleyen futbolculara kit^p okumaya zaman ayırıp ayıramadıklanm sorduk. Profesyopel futbolcuların onda Tsi kitap ğkumaya zaman ayırabildiğini şöyluyor. Peki bu yüzde 70'lik şrubun kaçta kaçı boş zamanlarında kitap okuyor? Ancak yüzde 21.9'u. Öyleyse?.. Futbolculann ancak yüzde 25'i, her hafta düzenli olarak dergi satın aldığıriı söylüyor. • Kitap okumaya yeterli zamanı ayırdığını söyleyen ama boş vakitlerinde kitap okumaya pek Öncelik vermeyen futbolcular, acaba hangi yazarlan seviyorlar? Futbolcular, en sevdikleri yerli yazar sonısuna çoğunlukla Yaşar Kemal diye yanıt verdiler. Yaşar Kemal'i Aziz Nesin, onu Çetin Altan, Reşat Nuri Güntekin, Orban Veli ve Kerime Nadir izliyor. Storuya yanıt vermeyenler ise en balabalık grup. Yuzde 29.3. Futbolcuların en sevdiği yabancı yazpr ise, ünlü macera kitaplan yazan Harrold Robins. Robins'i, polisiye roman yazarı Agatha Çhristie izliyor. Bu soruya futbolcuların yarıdan fazlası yanıt yermemeyi tercih etti. Boş zamanlarını daha çok müzik dinleyip video izleyerek feçiren futbolcuların yuzde T\ J'ünün evinde video var. Bunlardan yüzde 70'i maçları banta ahp seyrediyor. Futbolcuların en fazla dinlemeyi tercih ettikleri müzik türü ise Turk Sanat Mu»ği ve arabesk. Futbolcuların yüzde 54'ü, geçen yıl tiyatroya hiç gidemediğini söylüyor. Tiyatroya gidebilenlerin oranı ise yuzde 41. Tiyatroya gitme imkânı bulan bu futbolcuların büyuk' çoğunluğu da sadece 12 kez gidebilmiş. Profesyonel futbolcuların en beğendiği yerli sinema oyuncuları ise Kadir İnanır ve Tarık Akan. Aynı futbolcular, yabancı oyuncular içinde de Sylvester Stallone ile Alain Delotı'u beğeniyorlar. Profesyonel futbolcular, futbolu bıraktıktan sonra ne yapmayı duşunüyorlar? Yüzde 57.6'sı, futbolu bıraktıktan sonra kendisine bir iş kurmayı duşünüyor. Bunu, yuzde 27 ile futbol antrenörlüğü ya da spor yazarlığı yapmayı düşunenler izliyor. Yüzde 5.7'lik bir grup, ücretli çalışmayı düşunüyor. Yanıısa Kitsp OKur OtRtensr Kitap okumaya zaman ayırabiliyoriar mt? NÜRNBERG'den YALÇIN DOĞAN Toplam: 100.0 İstediği kadar boş zamanı oisa ne yapmak ister? VjOltSlZ BİTTt Düzeltme "Futbolcu Kimdir?" araştırmamızın 26 ağustos salı günü yayımlanan uçüncü bölumunde bir yanlışlık yapılmıştır. Söz konusu bolümde, 12 yaşındaki ilk kez milli olanların yuzde 35.4, 1314 yaşlarında ilk kez milli olanlar yuzde 29, 1516 yaşlarında milli olanlar yuzde 24, 17 yaşından sonra milli olanlar ise yuzde 20.7 olarak verilmiştir. Izleyen paragrafta da benzer rakamlar, futbolcuların profesyonellik yaşına gore değerlendirilmiştir. Doğrusu, amator olarak lisanslarını 12 yaşında alan futbolcuların tüm futbolcular içinde yuzde 35.4 oramnda, 1314 yaşında futbola başlayanların yuzde 29 oranında, Evinden alınarak öldürüldü , Topiam. 100.0 muak dmier. üm seywtr. gefem yâpar ve DİYARBAKIR, (Cumhuriyet) Diyarbakır'ın Hani ilçesinde evinin damında yalnız yatmakta olan Selahattin Yargı (41), onceki gece 22.00 sıralarında kimliği belirlenemeyen silahlı bir kişı tarafından evinden alınarak 21 DA 207 plakalı bir otomobile bindirildi. Daha sonra Yayvar Koyo Menfi mevkiinde getirilen ve burada arabadan indırilen Selahattin Yargı, kimliği belirsiz kişi tarafından kafasma ıki el ateş edilerek olduruldu. 1516 yaşlarında lisanslı olanların yuzde 24 oranında, 17 yaşından sonra başlayanlann ise yüzde 20.7 oranında milli oldukları şeklinde olmalıdır. Aynı yanlışlık, futbolcuların profesyonel lisans alma yaşlarına gore değerlendirme yapılan paragrafta da yapılmıştır. Özur diler, düzeltiriz. Iranla yumuşama (Baştarafı 1. Sayfada) den henüz bir yanıt alınamadığı öğrenildi. Halefoğlu bundan iki yıl önce Tahran'a vaptığı ziyaret sırasında Rafsancani tarafından kabul edilmişti. lranlı yetkililer, "Randevu için çalışıyoruz ancak kendi&i Tahran dışında" derken, Turk tarafı konunun Başbakan Özal'ın Moskova ziyaretinde Komunist Parti Genel Sekreteri Gorbaçov tarafından kabul edilmemesinin yarattığı skandala benzer boyutlar kazanmaması için bu durumu fazla büyütmemek eğiliminde göründuler. Bir Turk yetkilısi, "Biz gorüştugümiiz kadanyla aldıgımız sonuçlardan çok memnunuz. Zivaret bu haliyle başanlı bir sekilde geçmektedir" dedi. IRAK'TAKİ OPERASYON Halefoğlu'nun dunku goruşmelerinin ağırlık noktasını, Türkiye'nin iki hafta kadar once Irak'ta gerçekleştirdiği hava harekâtı oluşturdu. Turk heyeti göruşmeler sırasında îran tarafının operasyon konusunda yanlış bilgi ve değerlendirmelere sahip olduğu izlenımini aldı. Bu arada bir lranlı ust duzey yetkilinin bir Turk diplomatına, "lrak'tan askerlerinizi ne zaman çekeceksiniz" dıye sorması bu kanıyı pekiştirdi. Goruşmelerde İran tarafının, Türkiye'nin hava harekâtından sonra ikinci bir operasyona giriştiği kanısında oldukları ortaya çıktı. Göruşmelerin resmi bölumu dışında Irakın Türkiye'nin harekâtından hemen sonra Barzani kamplarına giriştiği hava harekâimm bu kanıyı yaratmış olabileceği İran tarafına hissettirildi. HALEFOĞLU'NUN MESAJI Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu dün sırasıyla Dışişleri Bakanı Velayeti, Başbakan Musavi ve Cumhurbaşkanı Hamaney ile vaptığı goruşmelerde, İran'da bazı >"anlış anlamalann bulunduğunu belirterek konuyn lrak operasyonuna getirdi. Türkiye'nin iran ve lrak karşısında izlediği tarafsızlık politikasında en ufak bir değişikliğin soz konusu olmadığını vurgulayan Halefoğlu, her uç yetkiliye de şu mesajı verdi: "Irak sınırını geçerek Turkiyeye giren ve çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmaksızın vatandaşlarımızı oldüren, askerlerimizi pusuya düşürerek ölduren şakiler vardır. Biz 15 ağustos gunu işte bu şakileri cezalandırdık. Harekât sivil halka değil, işte bu şakılere karşıdır. Bu, Turkıve Cumhurıyetini hedef alan şakileri cezalandırma harekâtıdır. Turkiye Cumhuriyeti, sınırlarından içeri gırip sivil halkı ve askerlerimizi oldurme curetıni gosterenler karşısında harekeisız kalma>acaktır. Bu boyle bilınmelidır. Halefoğlu ilettiğı bu nıesaj karşısında Velayeti ve Musavıden ilk başta katı bir karşılık gördu. Ozellikle Dışişleri Bakanı Velayeti, Halefoğlu'na, Türkiye'nin harekâtının Irak'taki rejimi guçlendirdiğini, dolayısıvla tarafsızlık politikasıyla bağdaşmadığını belirtti. Halefoğlu ise "Bu konuda en ufak bir kuşku>a kapılmak bile versiz olur. Turkiye Irak'a tarafsızlık polilikası>la ters duşecek nitelikte bir vardımda bulunma>acaktır" dedı. BÖLGEDEKİ KLRTLERİN DURLML Velayeti ve Musavi ile yapılan göruşmelerde Kuzey Irak'taki Kürtlerin durumu da genış bir şekilde gundeme geldi. İran tarafı Saddam Huseyin rejımıne karşı savaşması nedeniyle doğal müttefiği savdığı Barzani onderliğindeki Kurtlerın de harekâtta hedef alındığını one surdu. Velayeti, "Bizim, Türkiye alejhinde çalışan PKK ile hiçbir işbirliğimiz yok. Biz yalnızca Saddam'a karşı mucadele eden Barzani') i desteklivoruz. Barzani ise kesinlikle size karşı degil" diyerek Barzani adına güvence verdi. Velayetı'nin bu sozleri bazı gozlemcilerce, "Barzani'nin İran aracılıgıyla Turk tarafına gönderdiği bir mesaj" şeklinde yorumlandı. Halefoğlu ise yanıtında, "Türki>e bolgedeki etnik gruplara karşı hasmane bir tutum içinde değildir" şeklinde konuştu. HAMANEY İLE DE BUZLAR ÇÖZÜLLYOR lrak operasyonu, Halefoğlu'nun Cumhurbaşkanı Seyit Ali Hamaney ile gorüşmesinde de ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Velayeti ve Musavi, lrak operasyonu konusunda eskiye kıyasla daha esnek gozukmekle birlikte, çekincelerini korurlarken, Hamaney a>nı konuda daha esnek gözüktü. Turk tarafı, Hamane>'in bu konuda sarfettiği sozlerden, "İran'da teröristlere karşı vapılan hareketlere künsenin karşı çıkamayacağı" göruşune geldiği izlenimini edindi. Turk vetkililer, ozellikie Hamaney ile geçen konuşmadan sonra son derece tnutebessim gozukurlerken, İran kavnakları, "Göruşmeler çok olumiu bir hava içinde gecti. Operas>on konusunda her iki taraf da görıişlerini açıkladı" demekle yetindiler. HUMEYNİNİN SÖZLERİ Halefoğlu, Hamaney ile gorüşmesinde Imam Humeyni'nin geçen hafta Alaturk'e ağır bir dille çattığı konuşmasını da gundeme ustu kapalı bir şekilde getirdi. Dışişleri Bakanı Halefoğl, "Her iki ulke de dost ve komşudur. Her iki ulkede de halkın sevdiği liderler vardır. Bu şahıslar hakkında be>anlarda bulunurken özenle hareket etmek, kamu«yunun olumsuz bir şekilde etkilenmemesi için elzemdir" diyerek Humeyni'nin sozlerinin Ankara'da yarattığı rahatsızlığı ve aynı şekiide dikkatli davranılması beklentisini ifade etti. Hamaney ise, Halefoğlu'nun bu sozleri karşısında, "Kamuoyu faktörüne itina etmek konusunda biz de avnı şekilde düşüniiyoruz" yanıtını verdi. Hamaney'in bu karşılığı. Turk tarafınca "tatmin edici" bulundu. "SADDAM DEVRİLENE DEK SAVAŞ" Vahit Halefoğlu dünkü göruşmelerinde, Körfez savaşının genişlemesinin sakıncalanna işaret ederek, diplomatik bir dille Ankara'nın Irak'a donuk taarruz hazırhğından vazgeçmesi beklentisini duyurdu. Buna karşılık gerek Dışişleri Bakanı Velayeti. gerek Başbakan Musavi, Saddam Hüseyin devrilinceye kadar savaştan vazgeçmeyeceklerini belirttiler ve Imam Humeyni'nin "zafere kadar savaş" hedefinden geri gidilmesinirı söz konusu olmadığını kararlı ifadelerle duyurdular. İSTİHBARAT AL1ŞVERİŞİ Halefoğlu, dün oğleden sonra İran Dışişleri Bakanı Velayeti ile yeniden bir araya geldi. Bu goruşmede taraflar "Kendi topraklannda birbirieri aleyhine faaliyetlere izin vermeme konusunda" göruş birliğine vardılar. Gorüşmeden çıkan sürpriz bir sonuç, tarafların bu amaçla yakın temas ve ıstihbarat alışvı rişine girmeyi kararlaştırmalaı oldu. Bu bölumde Halefoğlu, Turkiye aleyhine çalışan ayrılıkçı unsurların desteklenmemesi beklentisini dile getirirken, Velayeti de karşı bir beklenti getirdi ve "Türkiye'ye kaçan bazı İranlılar İslam devrimi aleyhine faaliyet gösleriyorlar. Bizde sizden bu kişilerin faaliyetlerine izin vermemenizi bekliyoruz" dedi. Velayeti, bu çerçe\ede bazı kişilerin isimlerini Turk tarafına vererek yakın bir işbirliği kurmak istediklerini belirtti. Halefoğlu. Velayeti'nin bu konudaki beklentisine " o l u r " yanıtı verdi. TAŞNAK VE TÜRKİYE'YE JEST Dunku goruşmelerde gerek Başbakan Musavi, gerek Cumhurbaşkanı Hamaney, İsfahan'daki Ermeni Taşnak Partisi'nin yöneticilerinin tutuklanmalannın Türkiye'ye dönük bir jest olduğunu hissettirdiler. Üst duzeydeki bir Turk yetkili. "Konuşmalardan, alınan kararın Türkiye'ye donuk bir jest olduğu izlenimini aldık" dedı. CROSS' SINCE 1846 Yenı saiı> ve Onarım Merkezi günune hukumetlere gidebiliyor. Çunku Almanya'daki havaya bakılırsa SPD'yi herkes "yannki iktidar sahibi" olarak değerlendırıyor. Bu nedenle hem diğer Avrupalı sosyal demokrat partiler hem de çeşitli ulkeler SPD ile bağlantıyı şimdiden güçlendirmeye çalışıyor. Bu tavrın sonucunda SPD kongresi tam bir uluslararası kulıse sahne oluyor. Önde gelen SPD uyeleri ya da milletvekılleri kongre kulisinde partı ıçine donuk olmaktan çok, değil partı dışına, bunun çok ötesınde Almanya dışına yönelik kulise gıriyorlar. Kongre salonunun dışındakı masalar, koridorlar, kafeteryalarda "parti içi kulis" değıl, uluslararası bağlantı işte bu nedenle "tek başına yoğunlaşıyor. iktidar" arayan, SPD, YeşillerBunda SPD'nin diğer Avrupaın asıl varlık nedeni olan "çevre lı sosyal demokratlar arasmda politikası, çe\re kirliliği, atom "lokomotif görevi" yurütmesisantrallarına ve silahlanmaya nin onemi buyuk. Ozellikle son son verilmesi" gibi konulara ilk üç yıl içinde Alman sosyal dekez bu kurultayda böylesıne ınokratları bu doğrultuda yeni ağırlık venyor. Böylece Yeşiller'e giden oylan kendine çekmeye ça yenı duşunce urettiler. Önerdıkleri politıkaları Turlışıyor. "Yeşiller'in oylan sol oykiye'de anık neredeyse unutulan, lardı, eskiden SPD'ye giden bu "komunist", oylar şimdi Yeşiller'e gidiyor. Bu kullanıldığmda damgası vurulmasma yol açan oylan benzer politikatar onerekavramlaria anlaııyorlar. Alrek iktidar olmak için geri almak manya'da, "insanın insan taragerekir" diyorlar. fından sömürülmesi, artı değerin SPD 1987 seçimlerine giden paylaşılması, mali oligarşi" gibi her fırsatı değerlendiriyor. Sadekavramlan kullanmak için "solce kendı toplumıına değıl, ama cu" olmaya gerek yok. Sosyal dış dünyaya da, konumu gereği, demokrat olmak yetiyor. mesaj veriyor. Örneğin, dun GuSPD, tum bunlara rağmen, ney Afnkalı bir zenci SPD kongserbest pazar ekonomisinden resinde ırk ayrımım lanetleyince vazgeçmiyor. Ancak, "özgürlüçılgmca alkışlandı. Wiily Brandt ğiin, çeşitliliğin ve dayanışmanm ayaea kalkarak salona işaret veserbest pazar ekonomisinin burerek herkesı ayakta alkışa davet gıinkü işleyişiyle gerçekleşmeyeetti. Kurultayı uç gundür tutn ceğini" savunuyor. Serbest pazar dikkaıleri ile izleyen hem Batı ekonomisini devlet mudahalesiyhem de sosyalıst ülkelerin büyiile sosyalleştiriyor. kelcileri bu havayı kendi hükü"Tekellerin siyasal ve ekonomeüerine ıletınek üzere özenle mik gücünu kırmak, toplumda noı aldılar. ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri gidermek, yeni iş alanları açGerçekte, dığer ulkelerden SPD kongresıne ılgi çok buyuk. mak, serbest rekabet koşullarını Burada alınan kararlar, savunu eşit kılmak, üreticilerin ve tükelan duşunceler sanıyoruz gunu ticilerin hangi malı ne kadar, nasıl ve ne miktarda uretecekleri ve tüketecekleri kararlarım serbestçe verebilmelerini sağlamak üze(Baştarafı 1. Sayfada) re" SPD devlete duzenleyıci bir rol veriyor. şmda Lıb>a'ya vaptığı gezıden Bu rolun en buyuk aracı "her sonra yayımlanan ortak bildırıalanda yönetime katılmak " Şimde, ABDMısır ortak tatbıkatı di Alman sosyal demokratlartnın şiddetle kınanarak, Suriye'nin en biiyük sılahı bu. Lıbya'ya karşı yonekılecek bir SPD yönetime katılmanın saldırıda Trablus'un yamnda yer alacağı belirtilmiştı. Anımsana yontemlerıne ve uygulama biçicağı gibi, ABD uçaklan 15 nisan mine ilişkin çok sayıda çalışma da Trablus ve Bınsazi kentlerini yurütuyor. Bu buyuk ilkenin yaşama geçirilmesi için en büyük bombalamıştı. kozunu oynuyor. Sıyasal gozSemcıler, ABD'nın Yönetime katılmanın çoğulcuLıbva'ya karşı baskıyı arttırarak luğu yaygınlaştıracağı, demokraulke içinde Kaddafi've karşı artsıyı sağlamlaştıracağı inancı ile. tığı bildirilen muhalefetı desteklemek amacını da guttuğunu bildırişorlar Forrestal uçak gemısının Lıb(Baştarafı 1. Sayfada) ya açıklarına gonderilmesi, bu çelerinden Nalhhan, Beypazarı, taktiğın yeni bir gostergesi olaAyaş'a yapacağı geziye, Celal rak kabul ediliyor. Bayar'ın cenaze töreni nedeniyBu arada, ABD'nın Lıbya'ya le beş saat gecikme ile başladı. karşı sertleşmesi için Mısır'a Gazetecilerin minibusunde soruuzun suredir baskı yaptığını ları yanıtlayan Erdal İnönu, Başammsatan gözlemcıler, Kahirebakanla aşağı yukarı aynı şeylerı nın ABD ile ortak tatbikat yapsöylediklerini, ikisinin de "eger ma\ı kabul etmekle bu baskıya istikrarlı bir ulkede yaşamak isboyun eğdiğini belirtiyorlar. tiyorsanız bize oy \erin" dedik\ ERNON ttALTERS, lerini bildirdi. Istikrar A\ RUPA'YA GİDİYOR sözcuğunden kimin neyi kastettiğini halkın en doğru şekilde de\Vashıngıon, Lıbya'ya askeri ğerlendireceğini kaydeden baskının yanı sıra diplomatık İnonu, "Sayın Başbakan gezilebaskıvı da yoğunlaştırıyor. Rearini sürdürsun. çünkü işimize gan yoneümınm Lıbya'ya kar$ı jarıyor" dedi. destek sağlamak amaeıyla ABD'nın BM temsilcısı Vernon SHP Genel Başkanı bir soru VValters'ı Avrupa'ya gondereceği üzerine, lrak"taki bolucu orgutaçıklandı. Diplomatik kaynaklerin bombaianması olayına delar, Walters'in Avrupa ulkeierinğıl, bu bombalamanın Meclisten den Libva'ya uyguianan yaptıyetki alınmadan yapılmasına nmların ağırlaştırılmasını ısıeyekarşı çıktıklannı soyledi. İnonü, ceğıni one suruyorlar. elbette harekât sırasında Meclisin toplantıya çağrılamayacağıÖte yandan NATO Başkomunı ama yıllardır suregelen bu tanı General Bernard Rogers, Feolaylar dolayısıyla nelerin olacaderal Almanya'da yayımlanan ğını onceden bilmek ve gerekli Stern Dergisi'ne verdiği demeçyetkiyı Meclisten onceden almate. Suriye'nin terorle bağlantısı nın şart olduğunu \urguladi. Erkanıtlanırsa, ABD'nin bu ulkedal İnonu, bu konuda Başbakan ye de saldırabileceğini soyledi. Turgut Özal'ı milli bir sorunu Rogers, "Zannediyorum ABD. kendi partısıne çıkar sağlamak bu durumda Libya'ya yaptığının amaeıyla kullanmakla sucladı. aynısını yapacaktır. Eğer Amerikalılara karşı biiyük bir terörist briP Genel Başkanı, Başbasaldırısında Suriye'nin parmak kan Ozal'ın muhalefeti surekli izleri bulunursa, ABD yine aynı olarak ocu gibi gosterdiğini ve karaıia karşı karşıya kalacaktır" bunun da vatandaşı korkutmak, dedi. kandırmak amacını guttuğunu (Baştarafı 1. Sayfada) Almanya'da, Sosyal Demokrat Parti (SDP) ile Yeşiller solda ağırlık oluşturan iki büyuk parti. SDP'nin oylan yuzde 43, Yeşiller'in oyu yüzde 56 dolayında. SDP'nin ikitidarolabilmesi için Yeşiller'in bu oylarını kendilerine çekmesı gerekiyor. Aksi halde, önumüzeki seçimde iktidan, yeniden görev başındaki sağ koalisyona kaptırma olasılığı var. Ancak SPD lıderlerı ekonomik ve sosyal yonden temel nokıalarda buyuk çoğunlukla anlaşmalarına, ortak polıtika benımsemelerine rağmen Yeşiller ile koalısyona gıtmeyecekterini soylüyorlar. Libya yine Ozal, Irak'a Die Welt: Bölücüler boru hattını uçurmak istiyorlar FRANKFURT (a.a) Fede ral Almanya'da yayınlanan Die VVelt gazetesi, Ortadoğu'daki bolücü akımlann Libya, İran ve Suriye tarafından desteklendiğini yazdı. Gazetenin haberinde, İran lideri Humeyni'nin bir zamanlar ülkedeki Kürtleri "ezdiği", şimdi ise Irak'a karşı ikinci bir cephe oluşturdukları için onlara arka çıktığı, Libya'nın da bölücülere silah sağladığı belirtildi. Die VVelt, iran'ın desteğine uygun olarak, bölücülerin, lrak'tan gelen petrolu nekleden ve Türkiye"den geçen boru hattını havaya uçuımak istediklerini de öne Irak'taki operasvon sürdu. Gazete, günde 1.1 milyon varil ham petrol nakleden bu hattın devreden çıkarılması halinde, Irak'ın çok buyuk bir sıkıntıya düşeceğini de kaydetti. Haberde, Irakİran savaşının yeni boyutlar kazandığı belirtilerek, Mesud Barzani onderliğindeki Kürtlerin Bağdat hükumetine karşı içeriden "ikinci bir cephe" açmak uzere oldukları bUdirildi. Die VVelt, Barzaniden ayn bir hareket olarak faaliyte gösteren bölücu çete PKK'nin Suriye'den "yardım" gördügünü de kaydetti. ANAP, Meclis Danışma Kurulu'nu toplantıya çağırdı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Meclis Grubu, bir sure once Irak'ta gerçekleştirilen operasyon ile ilgili olarak hükumetin çıkardığı yasa hukmurıde kararnamenin, Mecliste oncelikle ele alınması için Danışma Kurulu'nu yann toplantıya çağırdı. TBMM Danışma Kurulu'nun sabah saat 10.30'da yapılacak olan toplantısında ANAP grubunun yasa hukmundeki kararnamenin 48 saatlik sure beklenmeden Meclis Genel Kurulu'nda ele alınmasını önereceği öğrenildi. Danışma Kurulu'nda yer alan Mecliste gruba sahip partilerin temsilcileri, ANAP'ın önerisini benimsemeleri halinde kararname, Meclis Genel Kurulunda ivedilikle ve oncelikle göruşülecek. Danışma Kurulu'nda ayrıca, grup sayısı 25'i bulan DYP'ye halen HDP'nin sahip bulunduğu başkanvekilliğinin verilmesi konusu da ele ahnacak. Mecliste 21 üyesi bulunan HDP'nin Meclis BaşkanvekiliSabahattin Eryurtun yerine DYP'nin aday gostermesi istenecek. DYP adayının Aydın Milletvekili İskender Cenap Ege olacağı belirtiliyor. Tıhtakale Cad. Cömertturk Sokak Pr Han 67 Td:5Il 61 523 Libya ile ABD arasındaki gergvnlik sürerken Kaddafi, projesini Amerikalıların vaptığı saç boru fabrikasını Amerikan karşıtı sloganlarla açtı. Kaddafi Güney Korelı muteahhitlerle El Brega1 da kurulan fabrikayı gezerken halk "Allah büyıiktür, Amerika bir fırtınayla yıkılsın" diye bağırdı. soyledi. Inönu sozlerini şöyle bağladı: "Vatandaş çocuk değil. Kandırmacalar tehlikeli alanlara yayılmaya başladı. Ama valandaş bunların farkında. Ayrıca bugunku ortam da 25 mart ortamı değil. O sebeple halkımız doğruyu gorecek ve oylarını SHP'ye verecektir"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle