Katalog

ER görüntuler CUMHURİYET/7 Kaddafı Irak'taki operasyonu protesto etti Haber Mtrkezi SHP, güneydo ğudaki harekât konusunda Meclisten bilgi isteyecek. Izmir'de bulunan SHP Gend Başkanı Erdal Inönü, gazetecilerin soruları üzerine, bugün için aıa seçimle güneydoğudaki harekâtın en önemli iki sorun olduğunu belirtti. İnönü, "Başbakan guneydogudaki bturekâDn Meclise bilgi verecek kadar onemli olmadığt gdriışBnde" sorusuna, "Yok, yok. Meclisi biz toplantıya çagırscagu ve bilgi alacagız. Gerekli bilgileri aLacafız" karşıhgını verdi. Anayasaya göre Meclisin olağanüstü toplantıya çağnlabilmesi için üyelerin beşte birinin imzası gerekiyor. SHP'nin Meclisteki 81 uyesi TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmaya yetıyor. KADDAFİ NE DEDt? BBC dinleme servisinin Libya radyosuna dayanarak verdi|i haberc göre Libya lideri Kaddafi, Türkiye'nin hava operasyonundan sonra Cumhurbaşkanı Evren ile Başbakan Özal'a bırer mesaj gönderdi. Kaddafi mesajmda, BBC'nin haberine göre şöyle dedi: "Tttrk Hava Kuwetlerince gerçekleştirilen ve Irak topraklan içindeki Kürtleri Ukip etmeyi ve öldürmeyi amaçlayan operasyon larafıraızdan kabul edilemez bir eytemdir. Ve tiun dunya halklan, operasyonu kınamakta ve reddetmekledir. Çünku bu eylem, bir imha eylemidir. Öte yandan operasyon sononda Kurtlerin kasaba ve evleriııiıı tahribine, kadralana ve çocuklann ölomune neden olmnştur. Tıpkı, Siyonistler ve Güney Afrika'daki ırkçı rejim tarafından imha cdileo Araplar ve Afrika halkı gibi." BBC, bu haberi verirken, geçen cuma günü Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı uçakların bölücü asılerin sığınaklannı bombaJadığını büdirdi ve Kaddafı'nin açıklamasına şöyle devam etti: "Kurtler. bir yandan Arap Birli| i Kamandanlıgı devrimci guçleria bir uyesidir, ote yandan birlik ve bagımsızlık içinde yaşamaya haklan oian ve bu haktanna saygı gösterilmesi gerekli bir ulnstur. Kurtler, Tiirk, Arap ve İran uluslannın bir kardeşidir ve onlann ulusal özguriuk haklanndan mahnım edilmesi bizim Arap biriigimize zarar verir. Kurtlerin ozgüriuğünün inkâr edilmesi, bizim özgurluğumuzun savunulma.sına karşı çıkar ve ben bir daha tekrartanmavacağını umut eıtigim bu eylem karşıanda bıiyıik hiddet duydum. Her ne kadar sıradan bireyler tarafından adi suçlar işlenmişse, buna kar$ı boylesine bir >anıt vermek maMritszdu. Öte yandan ben Törldye Mkümetinin Kürt kardeşlerimize karşı Irak hukumetinin kurdugu tuzaga alet olmasını uzuntuyle karşdıyorum. Bu utanf verid bir durumdıır ve Irak hukumetiyie eşi goriilmemiş bir snç ortaklıgıdır." Çavdar, dun gazetecilerle sohbet ederken, Başbakan Turgut Özal'ın, SHP'nin operasyona ilk tepkısi karşısında "Erdal tnönti ve uzmanlan anayasayı bilmiyor" sözlerini eleştirerek, "Biz anayasayı herfaalde Sayın Özal'dan oğrenmeyeceğiz. Sayın Özal 3 yıllık icraaü ile anayasa ve yasalara saygüı oimamıs, gonlunce keyfmce yorumlamıstır" dedı. Özal'ın anayasa ve yasalara aykırı tutumu karşısında yapılan eleştirileri ve uyarıları da hiçe saydıgını ve "fiiturunu bozmadıgım" kaydeden Çavdar, şunları şöyledi: "Irak operasyonu ile ilgili karan sonona kadar kovalamaya kararlıyız. Bizim itirazımu harekât karan Meclis toplansuı nın alınıs biçimiyle ilgili.Secim öncesi, arife akşamı, Özal'ın dünyayı felhetmiş gibi TV'de boy gostermesidir. Oysa olay sttahh ku>vetlerimizle UgUidir." Öte yandan "Knrdistan Demokrat Partisi"nden aynlan CeUI Talabaaii ye bağlı "Kurdistan Halkının Se» Radyosu" Irak'tan yaptıgı yayında, Türkiye'nin hava operasyonunda yaylada bıüunan çok sayıda smlin öldüğünü öne sürdü. Radyo, Turkiye ile işbirligi yapmakla suçladığı Irak yönetiminın kendilerini yok edemeyecegini bildirerek ölen bir kişinin yerine yUzlercesinin yeüştigini iddia etti. Ankara'da Dışişleri Bakanlıgı çevreleri, Batı Avrupa'daki son eylemleri degerlendirirken, "Organize haıckcdcr, bunlan yapaniara üyasi niilted hakla tanımış iilkeler idn ş & diirücü olmabdır" dediler. Ust duzeyde bir yetkilı, "Bu durumda, söz konusu ulkeltre bilumum temsUdlik, buro ve yeÜdtOerimizi tam o b n k konıma vedbderl alünda oldnklannı bir kez daha haürtatmak taeriz" şek linde konustu. Batı Avrupa hükiimetleri nezdinde Türk temsilcüikleri ve Türk çıkaılantun lcoruıunası amaayla gereken önlemlerin aiınma» istenecegi de ögrenildi. Aynca, Errneni teröründen sonra aynlıkçı unsurlann yaratngı yeni terOr dalgasına karşı temsilciliklerimizde vaı olan güvenlik önlemleri daha da arturıldı. DUYmJK/GORDlJK YALÇIİV PEKŞEİV Neşeli bir bayram günü... Saat 07.00: Kargalar kahvaltılarına başlamadan biraz önce kazma, kürek seslerı ile uyandım.. Sesler evin bahçesinden geliyordu. Uyku sersemliği ile önce mahallemizde yeni bir inşaata başlandığını sandım, ama biraz açılınca buna olanak olmadıgı âklıma geldi.. Çünku mahallemizde her boşluğa bir apartman dıken Karadenizlı vatandaşların çabaları sonucu, bırakın inşaatı, ağaç dikecek bir yer bile kalmamıştı... Kalktım, camdan baktım.. İnşaatçıların her nasılsa unuttuğu el kadar bir toprak parçasının çevresine adamlar doluşmuş, toprağı kazıyorlar. Bir kenarda sırtı kırmızı boyalı bir koç, yakmda sona erecek yaşamının son dakikalarını önüne konmuş bir avuç samanı tıkınarak dolduruyor. Mahallenin tüm çocukları bayramlık giysileri içinde eğlenceyi seyre gelmışler. Ne yapsın zavallılar. Bayram günü olduğu için fazla uyku tutmamış, sokağa fırlamışlar.. Biz yine dönelım Kurban Bayramı'na... Koçun sahıbi bu devirde kurban kesebilmenin haklı gururu içinde sağa sola emirler yağdırıyor... Kasap toprağı kazıyor. Kapıcı, çocukları kovalıyor. Çocuklar bağırışıyorlar.. Kısacası yenıden uyumaya olanak vermeyecek ölçüde gürültülü bir faaliyet sürüp gidiyor... Ben şöyle düşünüyorum: Bu koyun sabahın köründe degil de, öğlene doğru kesilse kıyamet mi kopar? Belki kopar, belki kopmaz, ama en azından komşular rahatsız edilmemiş olur ki, kent içinde altşılmış kuralların açıkca çiğnenmesi anlamına gelır bu... Saat 10.00: Çocuklar kurbanın kesiminı neşeli çığlıklar atarak ızledikten ve alınlarına birer parça kan sürüldükten sonra, gürültüyü iyice arttırdılar. Şımdi başka eğlenceler peşındeler.. En büyük eğtenceleri de bağırmak... Bağırmak da en doğal hakları.. Onlerindeki bütün örnekler insanlann bağırarak yaşadıkjarını göstermiyor mu? Örneğin ağabeylerıni ele alalım.. Yani mahallenin gençlerıni. Biraz sonra sokak ortasında bağıra çağıra çift kale futbol maçına başlayacaklar.. Her tatil gününde yaptıklan gibi.. Sokak biraz boşalınca havalı kornalarını çalarak tüpgazcılar arzı endam edecek. Onlar gidince hoparlörlü seyyar satıcılar sökün edecek ve bu böyle sürecek.. Ya anneleri. babaları? Hava Kararmaya başlar başlamaz, daracık balkonlarda çılingır sofralan kuracaklar ve aralarında 1520 cm'hk uzaklıklar bulunduğu halde. birbırleriyle bağıra bağıra konuşacaklar. Sanki hemen yanlarında oturan biriyle değıl de, karşı balkonda oturanlarla konuşuyorlarmış gibi... Aynı saatlerde mahallenin gençlerı elektrık dıreğınm altında, gündüz yaptıklan futbol maçlarının sonuçlan üzerinde avazlan çıktığı kadar tartışacaklar... Demek ki bağırmak bir kural.. Öyleyse, çocuklar bu kurala neden uymasın? Hatta okullanmızda "Türk milletı zekıdır, çalışkandır" dedıkten sonra, "gürültücüdür" diye eklenmelı.. Mılletimızin en önemli özellıkleri arasına bu unsur da katılmalı.. Saat 14.10: Deniz kıyısındakı bir sahil kasabasının lokantası. . Garson, masalardan aldığı siparişlen, 50 metre ilerdeki mutfak görevlisıne bağırarak bildiriyor.. Sesinin gürlüğüne karşın, açık mıkrofondan duyulan arabesk şarkıcıyı bastırması olası değıl. . Doğallıkla müşteriler de karşılarında oturan yakınlarına dertlerını bağırarak duyurabilıyorlar. Hele çocuklar.. Bir yandan yemeklerini yerken, bir yandan bağırmak. aynı zamanda masaların çevresinde kedilerin veya birbirlerinin peşinde koşturmak becerisinı gösterebıliyorlar. Yani küçücük koltuklarına üç karpuz sığdırabiliyorlar... Geleceğimız olan çocuklarda iş var. Ne kadar övünsek azdır.. Biraz büyüyüp seslerı kalınlaşınca kımbilir ne güzel bağıracaklar.. •rüş ve nişan KaddafVnin kınaması rahatsızbk ynrattı Irak'ta jerçekk»tirüen opeANIABA a k l k U i H > r«*^»,Ort«do4upoteik«aıiâdonnkaksonuçlanmTurkUbymiH>küerinde gö»t«rirken, KaâdaS'nin operaıyonu km»Trnsı Ankan'da ^^hf««ıTh^ komifu yaratü. Tttrk yetkUUeı, ICaddaiî'nio sozfi edüec m Ani'm Sd Dlke antaıdaki ekoaomik iüjküeri geüftirmek amaayU TraUat'a hareket eniü gune raıtlamas, bu ziyareti de üginç bir fasmys soktu. Kaddafı'nin bu ayıklamMinm Aral'ın Trabhu'Uki görüpneleriıü ne }dca<te ctküeyece^ bu tyınMida oçtkkk kuanmâdı. Aral, geçes ouao cyında Ankars'daki Am<rar«n Sobay Knlobu'ne Ubyih terOrisderce giri|ilen saldın nedeniyk TürkUbym ih> kilerinde ortaya çıkan beUmdikten sonra bu Olkeye gjden üst duzeyddri ilk Türk yetküisi oluyor. Aral'ın ziyareti bu çerçevede, diplomatik çevrderde TttrkLSby» iliskilerinde pcttatk v e e a krizin •#• chfc jeUmde dejeriendirilmekteydi. IYAEÜBT BAtilANTGSl Libya tkkri Kaddafi'nm Tttrkjye'nüı hutkfttmdan Tffctnr1'^ duymasnnn gerisindc, Irak'u f i n l ı l « Hisejte rejimine karfi mOcadele vcren Barzani yanlısı aynlıkçı Kürt grupUrını desttkteoKtindcn ktynakkmyor. Saddam HOaeyin rejimini devirmek amaayla Barzani'yi de«ekkyen Liby», bu unsurlâra süah ve para yardunında da buhınuyor. Aynca, libya'da kurulan ve Arap ülkekrindekl muhaKf uuurlann yer a W * " D e n t e d itaMl A n p CcvhHt" içinde Barzani kuvvetleri de yer ahyor. Bu cephenin komutaol4ını Kaddafi 0*tlenmis bulunuyor. KADDAFt KnfDEN YANA Kaddafi, Barzani kuvveüerine venügi desteğin ymnı sıra, ideolojik pUnda da " U b t l n t a İMtiMiıılılım" savunuyor. Kaddafi, 1981 ydmdan sonra yapüSı bazı açtklamalarda bu görujü nvuamua ve i ton oterak 1983 nkan ayında "DrrriMd l ) i w i Arap Cmhtri" nin Bingazi'deki toptanUdnda "Ktrt •hıaa Be tey*Mfaa«am" vurgulademiıti. Kaddafi. bu apklam tında Kürt gerillalanndan " •araaçılan" diye söz etmifti. Tfirkiye, geride bırakögırıız yıüarda Kaddafı'nin açıklamalan nedeniyk: Libya'yı diplomatik kanaJlardan birçok kez uyartmjtı. Bu uyarüar karftsmda libya yöneticilcri, Barzam'mn yahuzca Irak'» dönttk mücadeJesini destekJediklerini, Türkive'nin toprak butunlüjünft hedef «ttgytşH^rTi beiirüni$lerdi. BARZAN^DEN ÖZAL'A MESAJ Libya, aynca bir ara Barzani ile Türkiye arasındaki arabuiuculnk rotune soyunmak istenü?, ancak bu niyeti Ankara'da soguk kaı^lannnşü. Bununla birükte, libya 1984 yümda Barzani'nin Türkiye'ye karşı kftto bir niyeünin olmadıgı yolundaki bir mesajuu Başbakan Tteprt ö n d a üetmi^i. tRAN DA BAHATS1Z MI? AynUkçı Kürt unsurlannın dcstckienmeâ, Turkiye ile İran arasındaki ilifkilcrdc de n»h"tciThk yaratıyor. tran, Mvasufe Irak rejimini zayıflatmak amaayia Barzani kuvveüerine açık bir destek veriyor. tran, Türkiye'nin uyanlan karsııında i*e Barzani'nin PKK'ye ijbirlitini easelkdigini beürterek gfrvence veriyor. Bir bafka deyişle, BarzaDİ'nin Türkiye aleyhine faaüyette bulunmatmı ötüediiini belirtiyor. Gerek tran, gerek libya'mn Barzani'nin PKK itbirüjini dısladıi> yolundaü gOve&ceknne rağmen, kontrolsuz biı bölgede kimin kiminiy işbirliji yaptıgı biçbir »«pım tam ol&rak »çıtth^ kazanmıyor. tran, aynca Türkiye'nin Irak topraklannd» gerçekleçürdiji harekaÜan.BaJ^dal'takirejimingüçleodirilmesmedonükbareketkrotarak algüıyor ve tepki gösteriyor. Türkiye'nin 1983 yüında Irak topraklan içinde gerçekleştirdiji operasyon nedeniyle Türklran ilişkileri uzun bir süre betirsizliğe gimüsti. tran, soo barekâttan sonra henuz resmi bir tepki göstennemiş bulunuyor. Bununla birlikte tran tnakanüannın harekâtta Barzani unsurlannın hedef aunıp almmadığı konusunu arastırdıkian t fj} a n np bilgüer arasında. HALETOĞLV tRAN'A â D İ Y O R Dısişieri Bakanı Vakfc HsMa^sı, bayram sffasmda yapogı bir açıkb ı m A harekatuj tran'da bir yanhs anlamaya yol »t^^^r* zan&etmediğini bdfatmiş, "Gereldnc ka koaad» ke»4iertae a f A l a m yaA k t e l r i l İ k I b k ı gerekir" demiîti. Başbakan Turgut özal ise, harekât günü yaptıgı bir açdrtamada "Mıim tçto 6mam ttTnfl|fariHHr" demisti. Turkiyt'nin Irak'taki harekSn&ın yaratağı sonuçiann Difisteri Bakam Vahit Halefoğlu'nun önümüzdeki hafta Iran'a yapacagı ziyaret sırasında d e aimması bekkniyor. Halefoğlu'nun ayareti 2527 afustos tarihleri arasında gercekleşecek. Yeni (Bastarafı 1. Sayfada) çeçirdiği ts DERÎ TOPLAMA Sosyal Dayanısma ve Yardtmtasünlerle bay ma Vakıflan'na verilecek kurban derüerini bazı kişi ve tleme yaptı. kuruluşlar da toplayınca zabıta kaçak derilere el koydu. ük kesimlerinde mevzilenen güvenlik güçleri ikincitoirharekât için teyakkuz dunımunda beklerken, Sürt'ia Eruh, Şıraak ve Pervari, Mardin'in Cizre ve Silopi ilçelerinin dağlık kesimlerinde de Türkiye'de gizlenen bölücülere karşı yoğun bir operasyona girişüdi. Şüpheli bazı kişiler gözaltına alırurken, resmi kaynaklar, herhangi bir açıklama yapmadılar. Güneydoğu'da dağlık kesimlerde bölücülere yönelik operasyonlara köy koruculan da katıhyor. Edinilen bilgüere göre, bölücülerin gizlenebileceği en sarp bölgeler bile askeri birlikler tarafından kuşatılmış durumda. Bu arada, Diyarbakır ve Hakkâri il merkezleri ile Şırnak, Uludere, Şemdinli ve Çukurca ilçelerine çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu geldi. Sayıları 100'ü bulan gazeteciler, yörede ikinci bir harekâtı izleme telaşı içinde dolaşıyor. BİR İDDtA Associated Press'in haberine göre, ajansın Lefkoşe Rum kesimindeki bürosuna telefon eden bir kişi Türk uçaklarının geçen hafta cumartesi ve pazar günü Irak'taki Kürt mevzilerine tekrar saldırdığını ileri sürdü. Adıru açıklamayan kişi Türk jetlerinin cumartesi günü Irak'm Şerenyan köyüne düzenlediği saldında iki kişinin öldüğunü ileri sürdu. Barzani'nin sözcüsü olduğunu ileri süren kişi, Türk jetlerinin pazar günü de Irak'ta üç köyu bombaladığını ve bombardımanın büyük maddi hasara yol açtığını iddia etti. ÖLÜ SAYISI 210 Bu arada Kuzey Irak'tan yayın yapan KDP'nin Sesi Radyosu Türkiye'nin PKK'nın üslerine düzenlediği hava harekâtı konusunda bilgi verdi. Radyo saldın sonucu 210 kişinin ölü, 70 kişinin de ağir yaralı olduğunu açıkladı. Barzani'nin önderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi tesislerinin ve elemanlarının PKK'nın zayiatlannı giderme konusunda işbirliğine giriştiğıni duyuran radyo, verilen rakamların kesin olduğunu tekrarladı. Aslında gıtmek istedıkleri veya gitmeleri gereken yer bayram yerı olmalı.. Ne kı, kentin göbeğınde yıne inşaatlar yüzünden bir sahncak kuracak alan bile kalmamış... O yüzden Kurban Bayramı'nın tek eğlencesı olan kesım faaliyetıni seyretmeye koşmuşlar... Ekonomik durumuna göre kurbandan en büyük payı alacağı kesin olan kapıcımız, büyük bir faaliyet içinde.. Bıçaklan bileme ışını tamamladıktan sonra koşup, içerden bir kova su getiriyor.. Ve ben uzun zamandan berı ilk kez bir kova suyu bir arada görebiliyorum Bizim Kapıcımız son derece becerikli bıridır...Ülkenin her yanı "küpelı gelin" gibi barajlarla doldurulurken, Istanbul'da bir kova su bulmak becerisinı gostermiş.. Bizim ise su konusunda alabıldiğımız tek haber, Sular idaresı Genel Müdürü'nün zaman zaman basına verdiği "bu yıl su kesıntısi olmayacağı" yolundaki demeçler... Biraz da su "verse" hiç sorun kalmayacak.. Saat 16.00: Sabah erken kalkan bir İstanbutlunun deniz kıyısında olduğu rivayet edilen Istanbul'da denize ulaşma zamanı.. Güneş batmadan mavi suların tadtnı çıkarmak isteyenler bağırış çağınş içinde kendilerini sebzelerın arasına bırakıyorlar... Saat 20.00: Eve dönüş... Yola çıkarken elektrik direği altında bağırırken bıraktığımız gençler. aynı yerde bağırmayı sürdurüyorlar.. Seslerı. balkonlarda kurulan rakı sofralarından gelen gürültülere karışıyor... Akşam yemeğınden sonra bayram televizyonunun tadını çıkanyoruz. Örf ve âdetlerimıze aykırı davranışları nedeniyle sahnelere ve televızyona çıkarılmayan Bülent Ersoy yerıne gazetecılere verdiği cevaplardan "sapına kadar erkek" olduğu anlaşılan "sanat güneşimiz" Zeki Müren ojeh tırnaklan, mizanplili saçları, boya küpüne düşmüş gibi gorünen yüzü ve mor ipekten şömiziye bluzuyla örf ve âdetlerımize uygun bir hava içinde şarkılarını söylüyor.. Ardından Şabamye "filmınde ünlü komedyenımiz Kemal Sunal, "kadın rolüne gırmış erkek" olarak benzer bir komediyı sürdurüyor.. Işte size neşeli bir bayrarr gunünün öyküsü. . ANKARATAŞI Telefonlar neden bozulur? Istanbul'da telefonlar sık sık bozulur Hatta bir telefonla 34 kişinin konuştuğu bile olur. Yandakı fotoğrafta bir koşe başındaki telefon kutusu gö'Jüyor. Birçoğunda olduğu gıbı kapısı ardına kadar açık. Sokağın tozu, pislıği olduğu gibi ıçerde. Arada bir de çocuklar ellenndeki tellerle telefonculuk oynuyorlar. Işten anlayanlar, bu kutudaki abonelerin hatlarını kullanıp diledıklerı yerle diledıklerı kadar konuşabilirler. Tabii faturayı hiçbir şeyden haberi olmayan abone öder. Tüm bu şartlar içinde telefonların bozulmasını olağan karşılamak gerek. K>loslugu na karşı salcbrı girişimi iHamenyoldaaraamada ullanıtabanupbugünün meto'ileeyjna eraynca, izürniş F.Almanya'da Sosyal Demokrat Pani'nin Duisburg kentindeki binası bölücüler tarafından bir saat işgal edildi. 50 kadar bölücü, Türkiye'de kendilerine baskı BAŞKONSOLOS: "KIL yapıldığını bildirerek Türkiye'nin kmanmasıru PAYI KURTULDUM" istediler. Aynca Alman hükümetinin Türkiye'ye Hamburg Başkonsolosu Mehmet Nuri Ezen yapacagı askeri yaıdıroa karşı çıktılar. saldın planı ile ilgili olarak aalya şunları Frankfurt'ta Hessen radyo binasıru işgal eden söyledi. bir grup bölücü, radyo yetkililerinden basın top"Ben ekim ayında geri döoecegim. Buradalantısı düzenlemek ve Türk savaş uçaklannın ki suremi doldurdum. Başanlı olsalardı kendi Irak'taki hava operasyonunu protesto eden bir me acımazdım ama eşim ve 9 yaşındaki oglnm metni yayımlatmak istediler. Radyo yetkilileÖmer'e acırdım. Olayda yaralanacak olan di rinin bu isteği kabul etmemesi üzerine bölücüger insanlara da acırdım, ama Alman, ama lere, yapukları işgal eyteminin "haber" olarak Ttirk." verilebileceğini bildirdiler. nebaşOte yandan Hamburg Anayasayı Koruma kiüedi' Olderburg kentinde belediye binasını işgal iresine Teşkilatı Baskanı Christian Lochte, Alman se eden 40 kadar bölücü, polisin göz yaşartıcı gaz leema çimlerındc ıltıcacılar konusunun seçim malze bombası atarak copla müdahalesi sonucu bimesi yapümamasını istedi. Lochte, bu konunun nadan çıkanldı. Eylemcüer, polis merkezine gödı. annda seçim malzemesi yapılması halinde, bazı yaban turuldü ve kimlikleri belirlendi. t dola c\ grupların eylemlerinde artış olabileceğini Hollanda'nın baskenti Lahey'de dışişleri banpolis savundu. kanlığı binası da önceki gün bölücülerin işgat Polis Türk savas uçaklarının Irak topraklarında line uğradı. Bölücüler, bakanlıgın lobisinde bir kBozki böluculerin sığınaklarını bombalaması uze süre gösteri yaptılar. turmaFransa'run baskenti Paris'te ise yasadışı PKK iu ara rine Avrupa'daki kaçaklar önceki gün bir dizi yanlısı bir grup, Abdullah Öcalan'ın da fotoğna da eylem yaptılar. raflannın bulunduğu pankartlarla gösteri yaptı, görenGiessen'de kentin SPD'li Belediye Başkanı bildiri dağıttı. Schüller'in odasına dalan 40 kişilik aynlıkçı Frankfurt'ta önceki gece 20 kadar bölücü uzuöl bir grup, Türkiye'nin operasyonu konusunda City Pazar'da "Panaroma" adlı bir Türk kahıHam Alman kamuoyuna bilgi verilmesini istedi. Ayvesıni basarak kahve sahibı ile iki mustahdemi rör ey nı kişiler, aynca, Giessen kentinin Türkiye ile sopalarla dövdu. Polis, bölücülerin Türkiye asıiçin ilgili olarak açmayı planladığı iki sergiyi külaleyhine bildiri dağıtmak istediğinı, kahvehaIli bel tür programından çıkartmasını talep ettiler. ne sahıbinin de buna karşı çıktığını açıkladı. gelenn ele gectiğini bildirdi. Savcılık bu yoldakı isteğini Federal tşçiler Bakanhğı'na intikal ettirdi. 9 TEM SANAT Galerimiz seçme eserlerle 20 Ağustos Çarşamba. 21 Ağustos Perşembe, 22 Ağustos Cuma günleri 12.0018.30 arası sanatseverlere açıktır. Kuyulubostan Sok 44/2 Nımet Aot Nışantaşı Tei 147 08 99147 97 56 OLUM Rahmetli Şerafettin beyin ve Servet hanımın oğlu, rahmetii Melahat Şerefin kardeşi, rahmetli Nuri Türkkan'ın yeğeni, Vedat Türkkan'ın amcaoğlu, Alev'in ve rahmetli Sarp'ın babası, Su'nun dedesi Avukat ve Yazar MUVAFFAK ŞEREF'İ yitirdik. 20 Ağustos Çarşamba günü (bugün) Aksaray Valide Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra Yedikule'deki aile kabristanında toprağa verilecektir. REBİA KARAOCLAN Geçen cuma gunü Irak topraklannda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin giriştiği hava harekâtım kınamak ve 1984 yüında PKK tarafından gerçekleftirilen saldınlann yıldonümünü anma amaayla çeşitli Avrupa kentlerinde eylemler düzenleyen bölücü gruplar, Federal Almanya'mn Hessen Radyosunu da bir süre işgal ettiler. TURK ÇOCUGU ALDANMA HAFİF ALKOLLÜ İÇKİLER ALKOLİZMİN, MASUM ZANNEDİLEN VEYA ÖYLE GÖSTERİLEN KANLI OLTASIDIR. YEŞİLAY