Katalog

CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM TVDİZtSİ 20 AĞUSTOS 1986 Ozetle TELEVİZYON 18.25 18.26 19.00 ;19.15 19.40 20.00 20.30 121.00 21.15 Açıiış Eğitim Onlisans Programı Haberler Şirinler tbai Sina özel programı Komedi Dünyası: Şarlo Haberier Hava Dunımu Uçurtmalar 1 Savaş yıllarmda bir aşk öyküsü Dçurtntalar / (Les Cerfs Volants) / Senaryo: Chantal Remy ve Pierre Badel / Yapıt: Romain Gary / Müzik: Gerard Gallo / Oyuncular: Anne Gautier, Jacçues Penot, Jean Marc Thibault, Paul Crauchet, Wojtek Pszoniak / 4 Bölüm, 50 dakika. nitzky'ler gelir. Ludo ile Polonyab ailenin küçük kızı Lila arkadaş olup birlikte guzel gunler geçirirler. Iki çocuk arasındaki arkadaşlık, ilk gençlik yıllannda da sürer. O sırada Avrupa'da soğuk savaş rüzgârlan esmektedir. Bir süre sonra Ludo ile Lila, aynlmak zorunda kahrlar. Çünkü Lila'nın kumara duşkün olan babası Branitzky, büyük bir borca gjrmiş ve bu yüzden aile Polonya'ya geri dönmek zorunda kalmıştır. Branitzkyler Polonya'ya dondükten bır süre sonra Ludo'yu ülkelerine davet ederler. Ludo ile Lila yeniden bir araya gelmişlerdir. Ama geçen bu süre içinde pek çok şey değişmiştir. Alman tehdidi altmdaki Polonya, huzursuz gunler yaşamaktadır. Üstelik Lila'nın Polonya'daki kuzeni ile ilişkisini öğrenen Ludo, büyük bir düş kınklığma uğrar. Kıskançlık duyguları içinde orada daha fazla kalamayıp ülkesine döner. O sırada savaş patlar. HHler orduları Polonya'ya girer. Branitzky aiiesi, Alman sımnna çok yakın bir yerde oturmaktadır. Onlar için kaygılanan Ludo, hiçbir haber alamayınca Lila ve ailesirü aramayı düşunür. Hemen Normandiya'dan aynlıp Paris'e gider. Burada beklemediği olaylarla karşılaşır. Kfiltür Servisi İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan olaylar, 22.10 tstanbul Üniversitesi Devlet Klasik Türk birçok fîlm ve TV dizisine konu oldu. Savaş ortamı içinde FranMüzigi İcra Heyeti sa'da başlayıp Polonya'da süren bir aşk öyküsü, özgün adı "Les 22.35 Cinayet Dosyası Cerfs Volants" olan bir mini diDaniel O'Brien ılgınç buhiflar ve tcaüarla uğraşan bır adamdtr. Danitl'in eskiden çaliftıfı şirketın ikı ortağı onu ziyartt etmek ıçın Cabot Cove'a geluier. Fakal ziyle ekrana geliyor. "UçurtmaDaniel onlan kendısmuı çağırmodığmı sOylemektedır. Bu arada sürücüsaz bır lar", Romain Gaiynin romarunaraba onaklardan birinı yamlar, dığermı öldünir. Herkes bunun Danaftn ifi dan uyarlandı. Yonetmenliğini olduğuna tnanır. Jessica ıse aksinı ıspat etmeye çalışır Pierre Badel'in yaptığı "Uçurtmalar" adh dön bölümlük yeni 23.20 Haberler dizinin başrollerinde Fransız oyuncular Anne Gautier ile Jac23.30 Kapanış ques Penot oynuyor. Senaryo, Chantal Remy ve Pierre Badel'in. "Uçurtmalar", sona eren "Kızkardeşler" dizisinin yerine T R T I 05.00 Açıhş, program ve kısa haberler 05415 Ezgi kervanı. 05.30 Sotaler haftada üç kez yayımlanacak. den birer şarkı. 06.00 Köye haberler 06.10 Cttnaydın. 07J0 Haberler 07.40 Günün için(Aynnnlı btlgı yandakı sütuniania) On beş ressamımıun yapıtlanndan oluşan "Birleşik Sergi", 25 ağustos pazartesi günü EDPA Sanat GalerisVnde açılacak. 1 ekime kadar açık kalacak sergide Salih Acar, Avni Arbaş, Tekin Artemel, Cihat Burak, Ali Demir, Gürdal Duyar, Leyla Gamsız. Necdet Kalay, Fikret Kolverdi, Orhan Omay, Gürol Sözen, Ünsal Toker, Selim Turan, Burhan Uygur ve Adnan Varıncanın yapıtlan yer alacak. EDPA'da Birleşik Sergi Romanyu Film Haftası GEÇEN YJL 7 MtLYON, BU YIL SIFIR 1985 yümda 7 mttyon ttra "devlet yardtmt "na değer görülen Ankara Sanat Tiyatrosu, bu yti gerekçesi açıklanmaksızın "yardmt dışı" bıraküdu tbsenin "Bir Halk Düşnumı" adh yapıtı da topUuuğun bu yti önce Ankara'da, ardmdan Uhtslararası tstanbul Ftstivaü'nde sergüediği oyunlar arasmdaydL RADYO den. 09.40 Arkas yann. 10.00 Kısa haberler. HU» Reklamlar. l l i » Kısa haberler. 11M HaHf müzık. 11.20 Tüıkükr ve oyun havalan. 11.45 Şarkılar 12.00 Kısa haberler 12JK Rfklamlar 12.10 Türkçe sözlü hafif mılzik. 12J0 Tttrk halk mttzıği toplu programı. 1İ5S Reklamlar ve radyo programlan UM Haberler 13.15 Müzık 13J0 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 TUrkaler. 15.00 Kısa haberler. 154» ögleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 1645 Çeşitli mOzik. 16J0 TttrküJer. 16.40 Tttrkçe sözlü hafif mttzik. 17.00 Kısa haberler. 174)5 Köyümüz köylumüz. 17.25 Bfllgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesı 1S.15 Haftanın çocuk şa'kısı 18.20 Nihavend fasb 1SJ0 Hafıf müzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve otaylann içinden 20.00 Yuntan sesler 20JO Yenı bestelerimız. 20.50 Hafıf milzık. 21.00 Kısa haberler 21.02 Radyo tıyatrosu. UM Türküler geçidı. 22J0 Küçük kooser. 22.40 Şarkılar. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 0035 Günün haberlennden özetler. 01.00 05.00 Gece yayıru. T R T I I 07.90 Açüıs ve program. 074)2 Solistkrden seçmder. 07 J 0 Haberler. 07.40 TOrküler ve oyun havalan. 0C4M tki sohsnen şarkılar 08J0 Sabah konsen 09.00 TUrküler. 09.15 Çocuk bahçesi. 19.30 Çeşitli mOzik. 10.00 Şarkılar 10.20 TUrkaler geçidı. 10.40 Bır eser iocekydim. 11.00 Kadınlar topluluğu. 1130 Hafif müzık 11.40 Ibni Sina özel programı. 12.00 Şarkılar. 12.20 Çeşitli sololar 12.45 TOrkçe sozlü hafif mflzik. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf mflzık 13J0 Küçük koro 144» Bir albOm. 14J0 Ya buıcı dil dersi. 15J0 TRT Ankara Oda Orkestrası. 16.00 Şarkılar 16.20 Arkası yann. 1M0 Türküle geçıdi 174)0 Beyatiaraban fasb. 1730 Küçük konser. 18.00 TttrkOler ve oyun havalan. 1830 Bilim ve teknolojide yeni ufuklar. 18J0 Çocuklar şarkı söylüyor. 19.00 Haberler ve olaylann ıçınden 20.00 Beraber ve solo şarkılar 2030 Yabana dil dersi. 2130 Baglama takırmndan oyun havalan. 21.45 Egitim örüısans programı. 22J0 Hafıf mOzik. 2230 Bir roman / bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hafıf muzik. 23.55 Çarsamba konsen. 0035 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açıliş ve program. 074)2 Hafif mttzik. 0730 Sabah konsen. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Haberler. 09.12 Müzıklı dakıkalar 10.00 Tempo. 11.00 ögleye dogru. 12.00 Haberler 12.12 Günün konsen. 13.00 Beraber ve solo şarkılar. 1330 TOrk halk müzigi toplu programı 14.00 Konser saatı 1530 Çaz müzigi 15.55 Haftamn çocuk şarkısı 164M Tllrk halk müzıği toplu programı. 1630 tkı solisnen şarkılar 17.00 Haberler. 17.12 Sızler ıçın 18.00 Stüdyo FM 19.00 Haberler. 19.12 Müzik dünyasından. 20.00 Her hafu sizlerlc. 2030 Gaz dünyası. 21.00 Mttzik Bilmecesı. 22.00 Haberler 22.12 Gecenin getirdikleri 23.00 Bır konser. 0030 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. "Uçurtmalar" dizisinde savaş öncesinde bir Fransız genciyle, tatilde tanıştığı bir Polonyalı genç kızın romantik aşkı ve savaş içindeki ilişkileri konu ediliyor. ikinci Dünya Savaşı'na değişik bir açıdan bakan dizi, hem Fransa'da, hem Polonya'da geçiyor. llk bölümün adı, "Lila." Küçük yaşta yetim kalan Ludo, Fransa'nm Normandiya bölgesinde oturan amcası Ambroise Flori tarafından büyütülmuştür. Ludo'nun amcası, kendini uçurtmalara adamış bir adamdır. Bir gün bulunduklan yöredeki bir köşke yaz tatili için Polonya'nın ileri gelen ailelerinden Bra 24 yıllık AST'ın devlet yardımı alamayışının gerekçesi açıklanmalı AYŞEGÜL YÜKSEL özel tiyatrolara "devlet yardımı" bu yü beşinci kez gerçekleştirildi. "Yardım"m ilk yapıldığı 1982 yılından bu yana konuya ilişkin olarak gazete ve dergilerde yer almış art arda dizüdiğinde orta boy bir kitap oluşturabilecek denli çok olan yazüara bakıldığmda, onlarca yazar ve sanatcının birbirinden bağımsız olarak hep aynı sonınlan irdelediği, hep aynı kaygılan dile getirdiği görülüyor. Tüm bu dilek ve uyanlann temelinde, özel topluluklara yapılan "devlet yardımı"nın "iküdardaki görüş"ten bağımsız olan ilkelere dayandınlması ve yansızlığma gölge duşürmeden, çağdaş bir ülkeye yaraşır biçimde kurumlaştınlması özlemi yatmaktadır kuşkusuz. Ne yazık ki, bu özlem tam anlamıyla gerçekleşememiştir. Geçen dört yıl içinde yapılan "yardım ovgulaması", bir dolu yazann dile getirmiş olduğu kaygüar ve uyanlar doğrultusunda çok sık eleştirilmiştir. (Okurlar Aü Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun 1984 yılında "Oglnm Çiçek Açü" oyununun "muar" bulunması nedeniyle olacak yardım almayışı üstüne yapılan tartışmalan anımsayacaklardır.) Bu arada "yardım"ın olumlu sonuçlan da gözardı edilmemiştir. Geçen yıl Ankara Sanat Tiyatrosu'na yapılan devlet yardımının ne denli yerinde oldugunu dile getirrniştik. Kursakta kalan sevinç 198687 tiyatro dönemine ilişkin olarak yapılan "yardım"ın açıklanmasıyla ise, devlet yardımının en azından ülkemizin en köklü özel tiyatrolanndan biri olan AST bağlamındaki "yansız" tutumuna ilişkin "sevincimiz" kursağımızda kalmıştır. Devletten daha önce yardım almış ortaoyunculan gibi eski ve sürekli topluluklar yanında, kurulca 1982'de dört milyon, 1983'te altı milyon, 1984'te altı milyon, 1985'te yedi milyon lira yardım alması uygun görülmüş olan Ankara Sanat Tiyatrosu da bu yıl "yardım dışı" bırakılmış ve doğal olarak "ortalık kansmıs"tır. ASTın bu yıl yardım alamayışının görünürde bir "gerekçe"si yoktur. AST, kuruluşundan bu ya na benimsediği "ilerid" yaklaşımı bu yıl da sürdürmüş, üç yerli oyun ("Rumuz Goncagül", "NafUe Dünya", "Bir Ceza Avukaünın Anılan") sergilemiş, Anadolu turnesi yapmış, tbsen'in "Bir Halk Düşmanı"nı değişik bir yorumla Ankara'da ve Istanbul Festivali'nde sergilemiş, yapımlannın düzeyi de bir yıl önceki yapımlarda görillen düzeyin altına düşmemiştir. Bu nedenle de "olumsuz karar"a kaynak olduğu düşünülen bir dolu "gizli gerekce" tartışılmaktadır; AST'ın "devlet parası" ile "ilerici" konumunu sürdürmesine "yeter" mi denmek istenmistir? ASTın, salonunu EkinBilar A.Ş. toplantılanna açüğı için mi "cezalandırümas" öngörülmüştür? Yoksa, Uğur Mumcu arkadaşımızın 22 temmuz tarihli Cumhuriyet'te yayımlanan yazısmda belirttiği gibi, yıkılacağını daha önce de duyduğumuz AST salonunun içinde bulunduğu yapının "pasaj"a dönüştürülme işleminin, "yardım alamayaa" AST'm, içine düşecegi "kira ödeme zoriugu" sonucunda binadan çıkanlmasıyla "hızlandınlması" mı amaçlanmaktadır. "Politik" ya da "ticari" nitelikli olan bu "gizli gerekce"lerden herhangi biri "geçerli" olabilir. Bu durumda da özel tiyatrolara yapılan devlet yardımına büyük gölge düşmekte, "yardun"ın "amaondan sapügı", yardıma başvuran tiyatrolar üstünde bir "bsskı aracı" olarak kullanıldığı görülmektedir. Üç kuşaktan seyird Yaşam pahalıbğırun gitgide arttıgı bir dönemde tiyatromuza önemli bir katkıda bulunduğuna inandığımız "devlet yardımı" konusunda kuşkular uyanmasını, tiyatroyu, yazar, sanatçı, seyirci olarak katılımıyla, devlete ödediği vergilerle yaşatan herhangi bir kimsenin isteyebileceğini dOşünemiyoruz. Kunıl üyelerinin de kararlanna "gölge" düşürülmesini istemeyeceğinden kuşkumuz yok. Bu nedenle de kurulu iki görev bekliyor. Her şeyden önce, özel tiyatrolara yapılacak yardım için başvuran topluluklarla ilgili kararlan kamuoyuna "gerekçeü" olarak "açtklama" ilkesinin benimsenmesi ve bu yıl yardım alan ya da almayan topluluklarla ilgili kararlann gerekçelerini zaman yitirmeden kamuoyuna açıklaması. tkinci olarak ise, daha önceki yıllarda zaman zaman yapıldığı gibi, bu yıl alınan ve büyük yankılar uyandıran olumsuz yöndeki kararlann yeniden gözden geçirilerek, Türk tiyatrosuna hizmeti sürekli olan "vardun d^ı" kalmış topluluklan yeniden yardım kapsarru içine alınması... ASTa gelince... Geçen yü yardım alamayan Ankara Halk Tiyatrosu'nun dağılmasıyla Ankara'nm tek özel profesyonel tiyatrosu olarak kalan, tiyatro tarihimizde önemli bir yeri olan bu yirmi dört yıllık topluluğun yaşatılması devletin görevleri arasında sayümabdır. Ancak, görünen koşullar değiştirilmezse "ödeneksiz" kalan AST'ın kısa bir süre içinde "salonsuz" kalması da söz konusu olabilecektir. Bu durumda ASTı yaşatma sorumluluğu, 1982'den önce olduğu gibi, ASTa emek vermiş ya da vermekte olan sanatçılara ve ASTın "üç kuşaktan seyirci"sine düşmektedir... Kültür ve Turiun Bakanlığı ile Romanya Büyükelçiliği'nin ortaklaşa düıenledikleri Romanya Filmleri Haftası, 2022 ağustos tarihleri arasında Ankara'da, 2427ağustos tarihleri arasında da istanbuVda gerçekleştirüectk. "Cehennemden Dönüş", "GümüşMaske", "Aşk llanı", "Tren Beklerken", "Pasifikte Fırtına", "Kanat Çırpınışlan" ve "Muhtesem Yarış" adlı fibnler, Ankara'da Resim ve Heykel Müzesi Sinema Salonu'nda, Istanbul'da ise Atatürk Kültür Merkezi*nde gösterilecek. Moda Sineması Kültür Merkezi, bu hafta "güldürü ftlmleri"ne yer veriyor. Hafta sonuna kadar Mel Brooks'un "Deli Dolu" ve "Yükseklik Korkusu" Robert Day'in "Sevimli Dolandıncı", Jamie Uys'un "Çılgın tnsanlar" adh yapıtlan dönüşümUi olarak gösterilecek. Güldürü filmleri BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Pulverüator. 2/ Duyu bozukiuklan, türlü ruh kanşıldıklah, çırpınma ve kasılmalarla kendini göstcren bır sinir bozukluğu... Baryumun sımgesi. 3/ Dinsel inançJan olmayan... Kurşun borulann ağzını açmakta kullanılan sivri takoz. 4/ Bir ilimiz... Eski bir Fransız sarkı türu. 5/ Bir hayvan... Vilayet. 6/ Ispanya'da Bask bölgeîinin bağımsızlgı için savaşım veren pzli örgüt.... Katre. 7/ Bir tür cetveL. Güçlü, o n d t 8/ Mezar... Hatıra. 9/ Bir konuda, uzman tarafından yapılan îDceleme ve değerlendınne. o YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Çok yüksck sıcaklıkları ölçmeye yarayan aygıt. 2/ Bir görcvin yürütOlmesi için merkez olarak seçilen yer... Türlü nedenlerle 0 T basarılı olamayan kimse. 3/ Uzaktan, ikı nokta arasındaki uzakiıgı ölçmeye yarar aygıt... Nazi partisinin askeri polis örgütü. 4/ M Ağa sıkı Taban. 5/ Vücutta bıriken azotlu s rnadde... ttalya'da bir kent. 6/ Endonezyanffi plaka isareti... Sosyolojide bir kabile ya T da boyun bölündüğü iki ya da daha çok F parçadan her bin 7/ "Bolük" sözcüğünün fl kısa yazılışı... Kııllanma süresi. 8/ DagkırN u |M langıcı... Nikelin simgesi. 9/ Delta. Devlet Tiyatrolan, Sadık Şendil'in "Kanlı Nigâr" ve William Shakespeare'in "Hırçın Kız" adh oyunlarıyla tzmir'de. "Kanlı Nigâr" 2731 ağustos arasında, "Hırçın Kız" 37 eylül arasında Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda sergilenecek. Ruştü Asyalı'nm yönettiği "Kanlı Nigâr da Gülgun Kutlu, Mühir Canar, Kaya Akarsu, Soner Ağtn, Asuman Betil, Ayşen Demirsoy, Değer İmsel, Şahap Scyılgan, Sönmez Atasoy ve Tansu Aytar rol ahyor. Yücel Erten'in sahneye koyduğu "Hırçın Kız" da ise Semih Sergen, Işık Yenersu, Ergun Uçucu, Fikret Ergin, Alpay Izbırak ve Ayberk Çölok baslıca rolleri paylaşıyor. Devlet Tiyntrosu İzmir'de Ât ve binicilere 10 bin lira • •p• r • r • • Rıfat IlgazCide Edebiyat Ödülü'nü alan MuzafferAbayham CSO Afrika'daki Doku'da r •1 ••ö Piyangodan milyoner olunur, sergi 1 açlar için çalacak yanşmayla yazar olıınmaz F e u ır M * IF nÜTUultalyansinemaoyuncusuSopAmeHkan NBC televizh i a Loren> yonu için yeni birfüm çeviriyor. Gelecek mevsim TV'de gösterimegirtcek "CesaretAna"adhfibndeLoren, bafrolüMkhael Galardi'yle paylafiyor. Fümde, oğlu (Galardi) uyuşturucu kuOanan bir anneyi canlandmyor Loren. Kıhk değiştirerek, bir kokain şebekesini ortaya çıkarmak üzere pottsle işbirüğine giriyor. (Fotoğraf: AP) TV'de gösterime girecek "Osmanak" adh fibnin çekimleri sürerken, gerekli atlar ve biniciler Balıkesir'den sağlanıyor. Fümde rol alacak atlar ve binicilere günde 10 bin lira ücret ödenecek. Bahkesir'de günhiğü 10 bin liradan kiralanan atlar, "Osmanak" fihninin çekiminde kullanılmak üzere çekim yapılan yörelere gönderiliyor. Konuyla ilgili olarak At Yetiştiricileri ve Binicüeri Derneği Baskanı Abdülkadir Özhancı, birçok at sahibi ve binicinin "Osmanak" fümi için başvurduğunu söyledL c karma T :T fl M E HAVA DURUMU Acık BukjOu tr tr Acık Apk Bulutlu Buiutlu Açık Açık 4MSTER0AM fTİNA BAĞDtT BELGA4O BEBÜN BOHN BRÛKSEL CEMCVRt FMNKfurrr ir tr Bukitkı BuıuOu Bulutlu Aç«k KAHİHC KÖIM LONOM UADRİD MOSKOVA HÛNİH HEW YOflK OSlu PARİS Rİ1AD ROUA SOFY4 ŞAM T&.M/N TOKYO THABUISGARP ZÜRİH Buiuftj Acık Acık Bduttu YaOmurkj YaOmurtu YaOmurtu BukıOu Apk Yajmurtu Acık Acık Vajmurlu Apk Bulutlu BulııDu Yafimurlu Açık Bukıdu YaOmurlu Apk Bukıöu Bulutlu Acık Bulutlu Bulutlu Bulutlu Bulutlu 17° 35° 38» 28» 16» 17° 18° 19° 40° 17» 38° 35° 16° 16° 29° 24° 19° 32° 15° 19° 42° 32° 30° 39° 36° 29° 34° 18° Bu yıl mizah dalında düzenlenen Rıfat Ilgaz Cide Edebiyat Ödülü'nü "Başkanın Demokrasisi" adh kitabıyla kazanan Abayhan, piyangodan milyoner olur gibi yanşmayla yazar olunmayacağı kanısında. Abayhan, "Bu işi kafaya koyan adam bıkmadan usanmadan çalışır. Ama ödüller genç yazann işini bir ölçüde kolaylaştırır" diyor. HAKAN DERMAN Bu yıl mizah dalında düzenlenen Rıfat IlgazCide Edebiyat ödülü'nü Muzaffer Abayhan, "Başkanın Demokrasisi" adlı kitabıyla kazandı. Genç mizah öykücüleri arasında düzenlenen yarışmanın birincisi olan Abayhan, 1956 yılında Ankara'da doğdu. Bir süre Amerika'da bulundu ve bu yıllarda öykü yazmaya başladı. Turkiyeye dönünce "Gırgır" ve "Fırt" dergilerinde öykü seçiciliği ve fıkra yazarlığı yaptı. Daha sonra bir gazetenin haftahk mizah eki olan "Dolmuş" dergisini çıkardı. Muzaffer Abayhan, "Biz Birbirimize Benzeriz" adlı öyküsüyle Abdi Ipekçi Banş ve Dostluk Ödülü Birinciliği'ni (1980), aynı adla çıkan kitabıyla Akademi Kitabevi Öykü Başan Ödülünü ve Nasreddin Hoca Gülmece öyküsu yanşmasında (1984) mansiyon kazandı. Esrarengiz bir şey mi? Sizce mizah nedir? • ABAYHAN Mizah, söylex mek ıstediğini güldurerek söylemektir. Guldurmek demek, ille de kahkahalarla güldürmek anlamına gelmiyor. Kişinin gülüşü bazen yüzünde belirmeyebilir. Ama benim anlamadığım bir şey var. Bir mizahçıyla söyleşi yapıldığında özellikle pek tanınmamış mizahçılarla yapılan soyleşilerde mizahın ne olduğu sorulur. Bir başka >uzarla konuşulurken "Edebiyat nedir?", ya da "Ağlamaca nedir?" ağlamacayı gülmecenin karşıtı olarak kullanıyorum diye sorulmaz. Yani kimse mizahın ne olduğunu bilmiyor mu? Mizah, bu denli esrarengiz bir şey mi? Herhalde âdet yerini bulsun diye soruyortar. Peki siz olsaydınız bir mizahçıyla söyleşi yaparken neyi sorardımz? ABAYHAN Sanırım hangi mizahçıyla söyleşi yaptığıma bağlı. Ama "Nelere gülersmiz?" sorusunu ihmal etmezdim. Okurken gtilenler Peki, bu soruyu ben size yöneltiyorum o zaman. Nelere gülersiniz? ABAYHAN Benim öykülerimi okurken gülen insanlara gülerim. Bu, güldürebilmenin verdiği hoşnutluktan kaynaklanan bir gülüştür. Sahnedeyken repliğini unutan, bunu izleyicüere belli etmeyip, hemen bir şeyler uydurarak zor durumdan kurtulmasını bilen tiyatroculara gülerim. Bu, beğeni gülüşüdür. Yaptığı ince espri, dinleyicileri tarafından anlaşılmayan şovmenin yüzündeki çaresiz anlatıma gülerim. Bu da beğeni gülüşüdür Okumak yerine, bakmak Geçmişte "Markopaşa", •MorotoJ/ 0*nW MMürUlğO'nthn a*n«n bUglym gAn, y taftntori, bulutlu, Dofu Kanttoniz 0* Doöu Anmdolu'nun tatftoğut ulutlu, Dofu Kanttoniz 0 * Doöu douu kt ftoğutu yjışlı, yjış, cffdar Mrtor acık f«ç«cMr. HAVA SKAKUĞI: 6r»mll i bir dttşlkttk ohMyaca*. ffd to k M HAVA SKAKUĞI 6 l l b d t t nÛZGİfi. Kuzf w dodu y6nhnkn htttf ântm ort» kurMIM H m t . OvtlzlttH, pkhz «• göndotfusu/Nten 35 t*Mf 1OZI ötnlz mlll hızlm m n t . DENİZ: KtndvMz bulutlu. tfofuuı yfolı, Mtkl ıtonbtor «ctk gaçac**. Omnh mufdt) tMfh olup pOrtif uzakUjı 10 km Ool*rınd* oteca*. Mn GÖJu nd« htv» bulutlu fçtctk. Itutgtr kuıf >• Ooğu y6nHri*n ha/H arevra ort» trunttf* H K t t . G6I (ırpttrtılı olup görüş uiMkkğı 10 km öolmfmö» olacmk PLENTY YöKtiMn: Fred Schpisi Mertyl Streep Charles Oance BAKJRKÛY Dıkılıtaş (Akbank SokaCO 570 13 85 ESENTEPE Dedeman Tıcaret Merkea 172 46 06 KAOIKÛY AJtıyol, Efes Carşıs 338 82 96 MANHATTAN Woody Allcn VVoody Allen Dıane Keaton Meryl Streep Manel Hemıngway 3AKIRK0Y Dıkılıtaş (Akbank Sokağı) 570 13 85 ESBITEPE Dedeman Tıcaret Merkfzı 172 46 05 KAOIKÖY Alüyol Efes Çarşısı 338 82 96 âVHKUMAT MIİRISI AEDPA HUSREV GEREDE CADDESI 126, TEŞVIKIYE, ISTANBUL. TURKEY TEL 141 27 11 TÜRK US1ALARI f Salıh Acar Avnı Arbaş Tckin Artemel Cıhat Burak Alı Dcmır Gürdal Duyar Leyla Gamsız Nccdet Kalay Fikret Kolvcrdı Orhan Omay Gürol Sozen Ünsal Toker Selim Turan Burhan Uygur Adnan Vannca "Dolmuş", "41. Buçuk" gibi dergilerde yazıya daha çok yer verilirken, günümüz mizah dergilerinde yazüann, karikatürkrin arasında sıkışıp kalmasını neye bağlıvorsunuz? ABAYHAN Sanınm bunun birkaç nedeni var. Birincisi, halkımızın giderek daha az okur olması. Okumak değil, bakmak isteyenler için hazırlanıyor dergiler. Arz talep sorunu... Sadece dergiler değil, gazeteler de böyle. Çok satan gazetelerden söz ediyorum elbet. Bir de, mizah dergilerinin karikatürcüler tarafından yonetilmesi, yazılı mizahın şansını azaltıyor. Kendi alanlarımn dışına çıkmaktan korktukları için mi, yoksa yazıyı önemsemedikleri için mi bilmem, dergilerinde berbat öyküler yayımhyorlar. Yayımladıkları öyküleri ben bile okumuyorum. Okuyucu en çok üç dört hafta kötü öyküye dayanabilir, beşinci hafta öykü sayfasına bakmaz bile. Geleneksel kestirme çareciliğimiz burada da kendini gösterir ve yazı her sayıda biraz daha azaltılır. Ama derginin yöneticisi "Sevgili okurlanmız" demekten vazgeçmez. "Sevgili bakarlarımız" dese daha doğru olmaz mı? Peki, son bir soru daha Abayhan, mizah öyküsü yarışmalan genç mizahçılann doğmasına neden olabilir mi? ABAYHAN Genç mizah yazan bir yerlerde saklanıp durup da yarışmayı duyunca "Sobe!" diye fırlamaz ortaya. Piyangodan milyoner olur gibi yanşmayla yazar olunmaz. Bu işi kafaya koyan adam bıkmadan usanmadan çalışır ve yazdıklannı yayımlayacak yerleri de ne yapar eder bulur. Ama ödüller genç yazann işini bir ölçüde kolaylaştırır. Kendi beğenilerine güveni olmayan kişiler de gönül rahathğıyla genç yazann öykulerini kabul edip yayımlamaya başlarlar. Kimisinin güvenini birkaç ödülle kazanabilirsiniz. Kimisi de aldığınız ftdüllerin bir duzineyi bulmasını bekler. ANKARA, (Cumhuri>et Bürosu) Cumhurbaskanlığı Senfoni Orkeslrası 115 ekim tarihleri arasında çıkacağı Sovyetler Birliği turnesinden önce Afrika'da açlık çekenler için iki konser verecek. Orkestra 29 ve 30 eylül günleri vereceği konserleri Sovyetler Birliği turnesi için hazırladığı programlarla gerçekleştirecek. Şef Gürer Aykal'm yoneteceği konserlerde orkestra ilk programda Çaykovski'nin "Francesca da Rimini", Saint Saens'ın piyano konçertosu, Adnan Sa>gun'un "4. Senfonisi"ni seslen direcek. Orkestranın ikinci programında ise Glinka'nın "Ruslan ve Ludmilla Uvertürii", Ulvi Cemal Erkin'in "Keman Konçertosu", Şostakoviç'in "9. Senfoni" si yer alıvor. Bırinci programa soüst olarak piyanist Verda Erman, ikinci programa ise kemancı Suna Kan katılacak. Geliri Afrika'da açlık çekenlere gonderilecek olan Ankara'daki konserlerin hemen ardından orkestra 1 ekimde Sovyetler Birliği turnesi için Türkiye'den ayrılacak. Dışişleri Bakanhğı'nm Sovyet Dışişleri Bakanlığı ile yaptığı kültürel anlaşmalar çerçevesi içinde yapılacak olan turneye orkestra 103 kişiyle katılacak, organizasyonunu Sovyetler Birliği'nin Kültür Bakanlığı ile Devlet Konser Burosu'nun yapacağı turnede CSO beş konser verecek. 34 ekim tarihlerinde Virnus ve Karnas'ta birer konser verecek olan orkestra 78 ekim tarihlerinde de iki konser programırn Leningrad'da yineleyecek. CSO Sovyetler Birliği'ne yaptığı ikinci turnesini 13 ekimde piyanist Verda Erman'ın solist olarak katılacağı son konseriyle noktalayacak. Bu konserini birinci programıyla yapacak olan orkestra 15 ekimde Turkiye'ye dönecek. Ankara'daki Doku Sanat GalerisVnde dün açılan karma sergide, Orhan Peker, Eşref Üren, Arif Kaptan, Cemal Tollu, Fuat Mensi, Bedri Rahmi Eyuboğlu, 1. Cemal Karaburçak, Cemal Bingö'l, Lütfü Gunay, Ibrahim Balaban, Huseyin Yüce, Kayıhan Keskinok, Adnan Tiırani, Mustafa Ayaz ve Zafer Gençaydın'ın yapıtlan yer ahyor. Üç besteci anılıyor Isviçre'nin Luceme kentinde düzenlenen müzik şenüğinde bu yü üç besteci, 1786'da doğan Karl Maria von Weber, 1886'da öUn Franz Liszt ve 1886'da doğan lsviçreli besteci Othmar Schoeck yapıtkmnın seslendiriUşine ağırlık verilerek anılıyor. Şenükte ayrıca, Liszt ve Schoeck üzerine sergller yer ahyor. Piyanist Jorge Bolet, 18 ağustosta tümüyle Liszt'in yapıtlanndan oluşan bir resital verdi. Öte yandan, Liszt1 in "Faust" ve "Dante" senfonileri de şenlik programında. ın <wni fiJmi yönetmenüğini Bilge (Hgaç'm yaptığı "Üç Halka in yeni Jlimi Yirmibefadhfümln çekimUri tamamUmdı. Muzaffer tzgü 'nün aynı adh romanından Olgaç 'm senaryoLıştvdığı fümde başroUeri Hülya A vşar ve Hakan Balamir (solda) paylaşıyor. Görüntü yönetmenüğini Vedhi Ener'tn üstlendiği "Üç Halka Yirmibeş"te ötekiroüerde de Hüseyin Peyda, Güzbı özipek (ortada), özcan özgür, Tuncer Necmioğht (sağda), Atilia Yiğit, Ülkü Ülker, Kenan Bal, Ergun özcan, ömer Köylü, Erdem özipek, Celal Peker, Evin Ersoy ve Muhsm Asan'ı izleyeceğiz.