27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 AĞUSTOS 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 ABD'de uzay progranunuı tümüyle askerüeştirihnesi önerüdi Londra da sertleşiyor ABD Dışişlerinden bir yetkili, Güney Afrika konusunda Batılı sanayileşmiş ülkelerin ortak ve uyumlu bir tavır almalan için temaslar yürütüyor. Dış Habericr Servisi Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki ırkçı yönetime ekonomik yaptınm uygulayıp uygulamamak konusu lngiltere ve ABD yönetimlerinde siyasal bunalıma yol açtı. Uluslararası ve ulusal kamuoyunun yoğun baskısı altında kalan Ingihz ve Amerikan hükümetlerinin Güney Afrika politikalannı değiştirmeye hazırlandıkları bildiriliyor. tngiltere Başbakanı Ue Dışişleri Bakanı arasında konu üzerinde görüş aynlığı çıkarken, ABD Senatosu'nda da Güney Afrika Cumhuriyeti'ne yaptınm uygulanmasını öngören bu karar tasansı tartışmaya açıldı. Afrika Birliği liderlerinin Addis Ababa'daki zirve toplantısı da Batılı ülkeleri kınama karan alınmasıyla sona erdi. lngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe'un geçen hafta başı siyah Afrika ülkelerinde ve Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki temaslardan ırkçı rejime karşı ülkesinin şimdiye dek izlediği Dışişleri Bakanı'yla görüştükten sonra AET nezdinde temaslarda bulunmak üzere Brüksel'e gitti. Diplomatik kaynaklar, Howe Crocker görüşmesinde Batılı güçlerin Güney Afrika'ya karşı alacaklan yeni önlemlerin konuşulduğunu, kesin karann eylül aymda belirleneceğini bildiriyorlar. ABD'li diplomatlar, tüm Batılı sanayileşmiş ülkelerin Güney Afrika konusunda uyum ve eşgüdüm içinde bir politika izlemelerinin gereğini vurguluyorlar. Crocker, Londra'dan önce Bonn, Paris ve Tokyo'da da aynı konuyla ilgili temaslar yapmıştı. ABD Senatosu'nun Dış llişkiler Komisyomı'nda Güney Afrika'ya yapünm uygulanmasını isteyen senatörlerin iki partide de çoğunlukta olduğu, ancak bazı üyelerin çeşitli engelleme girişimleri yüzünden henüz yaptınm karan ahnamadığı belirtildi. Engelleme girişimlerinden birinin Güney Afrika'ya yaptınm karan almak ile Nikaragua'da Contralar'a yardım kararım bağlantılandırmak olduğu kaydedildi. Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da toplanmış olan Afrika Birliği örgütü'nün zirvesi de önceki gün sona erdi. Toplantıda ırkçı yönetime yumuşak davranan ve yapürıma yanaşmayan Batılı ülkeler kınandı. Ingiltere hükümeti Güney Afrika'ya ilk kez "sert önlemler"den söz ediyor DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Minare mi Kılıf mı? Bahtsız bir iştir Türkiye'de mimarlık. Çünkü Turkiye hızla kentleşirken, ama çarpık kentleşirken mimar olmayanlar mimartardan çok daha fazla konut yapma şansını elde etmişlerdir. Karadeniz kıyılarından gelen ve aile ekip oluşturan inşaatçılar yapmışlardır kentlerimizin çoğunu. Onların, yarım yamalak deneyleri ve hiç mesabesindeki mimari bilgileri, vurdumduymazlık ve kent görgüsü yoksunluğuyla birleşip, şehircilik anlayışının da bir köşeye itilmesi sonunda, çıkmıştır ortaya bu canavar kentlerimiz. Her biri binalar ve sokaklar birikimi olup da, bir tüıiü kent olamayan kentlerimiz. Bahtsız bir iştir Türkiye'de mimarlık. Çünkü Türkiye'ye, belirli bir mimari kültür yaygınlaşmadan, ithal betonarme teknolojisi girmiştir. Daha önce görgüye, yerel olanaklara ve malzemeye dayanarak gelişen yerel mimarinin yerini tüm ülke yüzeyine yayılmış genel bir zevksizlik türü almış ve bu gelişmenin ürünü olarak, Akdeniz sahil kasabalarıyla Ege'nin, Marmara'nın, Karadeniz'in sahil kasabalarının birbirlerinin çirkin kopyaları haline geldikleri, hamervah bir biteviyelik çıkmıştır ortaya. İnsanın işi hem mimarlık olur, hem de bu akıl almaz kalfa inşaatı BTB'lı binaları seyreder, her türiü şehircilik kavramından yoksun kentlerde yaşar ve tüm yaşamı boyunca bir tek doğru dürüst bina yapma olanağına kavuşamazsa, pek bahtlı sayılmaz, değil mi? Ama yaşamı boyunca olanaklar bulmuş, büyük yaprtlara imza atmış mimarlanmız da var. Sayıian az ama yine vartar. İşte Behruz Çinici bu ender sanslı mimariarımızdan biri. Ustalığı herkesçe kabul edilmiş olan şanslı Behruz Bey'in de son günlerde büyük dertleri var. Behruz Bey, TBMM Camii'ni yapıyor ve sorunları da buradan kaynaklanıyor. Biliyorsunuz, son zamanlarda Meclis'in mescidini yetersiz buldu bazı milletvekilleri ve bunun üzerine Meclise bir cami yapılması için girişimde bulundular. Biz artık burada, camiye ne gerek var? Meclis zaten cemaatin toplandığı bir yer değil mi? Oradaki mescit yetmiyorsa bir yer daha ayrılır namaz için demeyeceğiz. Çünkü hemen ibadet özgürlüğünden söz açacaklar. Zarar yok, milletın parasıyla bir de cami yaptırılsın ve beyler artık secmenleriyle birlikte kılsınlar namazlannı. Böylelikle bazı milletvekilleri, ibadetlerini gösterişe dönüştürsünler. Buna alıştık. Ama iş bununla da bitmiyor ve bu noktada başlıyor Sayın Çinicı'nin sorunu. Behruz Çinici, TBMM binasının bütününe uyan, eski Zigurat formundan ve Mevlana görüşünden esinlenen bir proje çizmiş. Ünlü mimar projesini kabul de ettirmiş Meclis Başkanı Karaduman'a. Gelgelelim bir süre sonra bazı kişiler gelip dayatmışlar "illa minare ve kubbe isteriz" dive. İbadet yapılan gibi konuların tümünden habersiz olan bu kişilerin isteği Behruz Çinici'yi guç durumda bırakmış. Sayın Çinici, bunların istediği ve Kocatepe Camisi'nebenzeyenbir yapının iyi olmayacağını boyuna anlatmaya çalışmış. Diretenler, diretmeyi surdürmüşler, illa da kubbe ve minare dıye. Bu dıretme, soyut bir olay değil, bu davranışı Türkiye'deki gelişmelerden soyutlayarak ele almak yanlış olacak. Son zamanlardaki gelişmelerin ışığında incelemek gerek olayları. Son zamanlardaki gelişmelere bir göz atıldığında, bazı girişimlerin din özgürlüğünden, ibadet özgürlüğünden çok, dini bir toplum düzeni haline getirmek isteyen görüşün ürünü olduğunu kolayca görmek olasıdır. Meclis camiine minare isteyenlerin girişimleri ve diretmelerinin ardında da aynı görüşü sezmemek olanaksızdır. Eğer konu yalnızca ibadet özgürlüğü olmuş olsaydı, Çinici 1 nin çizdiği cami bu gereksinimi karşılamaya yeterdi. Ama olay o olmadığı için direniyorlar. Direnirken de, kendilerince gerekçe getirip Sinan mımarisinden esınlenmış, kötü kopyalar istiyorlar. Sanki Sinan'ın o görkemli, hepsi birer başyapıt olan canım camilerı kendisinden iki yüz, üç yüz, dört yüz yıl önceki yaprtlara benziyormuş gibi. Gerçekte amaç açıktır. ANAP'ın dört eğiliminden MSP ağırlıklı olanları ılgilendiren, caminin estetıği değil, laik TBMM'nin yanında yükselecek kubbe ve minare ile birlikte şeriatçı görüşün kendini göstermesi ve nerelere kadar uzanacağını kanıtlamasıdır. Kısacası, konu minare konusu değil, çoktan çalınmış olan mınareye hazırlanacak kılıf konusudur. NOT: Dünkü yazıda Şükrü Saracoğlu'nun Sovyetler Birliği gezisinin İkinci Dünya Savaşı sırasında yapıldığı izlenımini uyandıran bir ifade çıkmış. Sükrü Saracoğlu'nun ünlü Moskova gezisi 1939 yılında ikinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde olmustu. Düzeltir özür dilerim. Challenger uzay mekiğinin uğra&ğı kazadan sonra yoğun tartışmaiara neden olan uzayprogramtnın tümü Ue "uskerüestirilmesi" olasıhğı belirdi Nitekim, Başkan Ronald Reagan 'ın danışmanhğtm yapan Ekonomik Potitika Konseyi'nin çeşitli ülkeler Ue yapüan tüm sivil amaçh ankşmalann iptal edümesi ve bunun yerinde askeri amaçh projelere yönelinmesi önerisinde buhuıduğu öğrenildL ABD'nin, simdiye kadar imzaladığı anlasmalar Oe 3O'dan fazla stvü amaçh uydunun, mekik programı ancıhğı Ue uzaya gönderümesi öngörütüyor. (ANKA) Japonya'da hastane yanguıu 8 kişi öldü Japonya'mn Kobe kentindeki bir akıl hastanesinde çıkan yangtn dün 8 kişinin ölumüne yol açtı. Çtkış sebebi belirlenemeyen yangtnda hastanede tedavi görmekte olan hastalardan 8 V ölürken, 134 hasta itfmye ekiplerince kurtarüdı. (a.a.) ABD ve tngiltere'nm Güney Afrika politikalan bu ülkelerde de protesto gösterüert Ue karsılanıyor. siyasette bazı rötuşlar yapması gerektiği kanısıyla döndüğü bildirildi. Ingiliz basınında bu >1izden Başbakan Margaret Thatcher ile Howe'un arasınm açıldığı ve Thatcher'ın Güney Afrika'ya ekonomik yaptınm uygulamanıakta direttiğine ilişkin iddialar yer aldı. AP ajansının haberine göre tngiliz hükümet sözcüsü, Dışişleri Bakanı'nın dönüşünden sonra toplanan 22 üyeli bakanlar kurulunun, yaptınm uygulamaya karşı pkan Thatcher'ı ittifakla desteklediğini açıkladı. BununJa birlikte, Ingiliz hükümet çevrelerinden çeşitli yetkililer "genel ekonomik yapunmlar" olarak niteledikleri önlemleri reddetmelerine rağmen, Howe'un Johannesburg'ta ki temaslannın başansızlıkla sonuçlanması üzerine bazı önlemler alınabileceğine işaret ediyorlar. Botha'nın katı tutumunun lngiliz hükümetinde tepkilere yol açtığı ve yaptınm uygulamaya dek varmasa da bazı sert önlemlerin alınması gerektiği düşüncesini güçlendirdiği öğrenildi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Afrika masasından sorumlu bakan yardımcısı Cbester Crocker önceki gün Londra'da Ingiliz Peru'da cezaevi baskınından sorumlu general yargılanıyor Peru'da hazjran aymda hapishanede ayaklanan tutukadarm teslim olmalarından sonra 124'ünün öldürülmesi için emir vermekle suçlanan kara kuvveılerine mensup bir general Ue emirleri yerine getirdiği öne sürulen üst düzeyli bir güventtk yetkiüsi hakktnda açüan askeri davanın başladığı bildirildi. Hâkim Heman Saturno tarafindan geçen günlerde sunulan ve sanıklann sivil mahkemede yargılanmasmı isteyen bir iddianamenin Lima'daki yüksek mahkeme tarafindan incelendiği bUdirüiyor. (a.e.) Jamaika'da seçim sonrası çatışmalar Salı günü yapüan ve muhalefetteki Ulusal Halk Partisi'nin iktidardaki Jamaika Işçi Partisi'ne ezici üstünlüğü ile sonuçlanan seçimlerden sonra çıkan çatışmalarda ölü sayısı 4'e yükseldi. KİNGSTON, (AP) Jamaika'da salı günü yapüan ve muhalefetteki Ulusal Halk Partisi'nin iktidardaki Jamaika tsçi Partisi karşısında ezici üstunlüğü ile sonuçlanan seçimlerden sonra başlayan şiddet olayları yoğunlaştı. Başkent Kingston ve çevresindeki çatışmalarda ölü sayısı 4'e yükseldi. Jamaika güvenlik yetkilileri tarafindan önceki gün yapılan açıklamaya göre, başkent Kingston'ın 21 kilometre doğusunda yer alan Spanishtown'da önceki gün bir kadın taşlanarak öldürüldü. Seçimlerin yapıldığı salı gunü de 3 kişi vurularak öldürülmüştü. Spanishtown ve Old Harbor Bay kasabalannda önceki gün çok sayıda kişinin de dövuldüğü haber veriliyor. Albertown kasabasında da Ulusal Halk Partisi'nin başansmı kutlayanlann üzerine petrol bombası atüması üzerine 10 kişi yaralandı. Çatışmalarla ilgili olarak 38 kişi tutuklandı. Yeni Başbakan Edward Saega ve muhalefet lideri Michael Manley önceki gün taraftarlanna sakin olmaları çağrısı yaptılar. Saega ve Manle> "Çaüşmalaria ilgili basında çıkan haberlerin ülkenin dıştaki itibannı zedetediğini" söyleyerek halkı "vatanseverliğe" davet ettiler. Jamaika'daki genel seçimlerde muhalefetteki Ulusal Halk Partisi meclisteki 187 sandalyeden 113'ünü elde etmişti. Jamaika Işçi Partisi ise 48 sandalye elde etmişti. 26 sandalyenin sahiplerinin ise henuz belli olmadığı haber veriliyor. Cenevre goruşmeleri ABDSSCB arasında yenî raunt eylülde WASHINGTON, (AP) Amerika Birleşik Devletleri Ue Sovyetler Birliği heyetlerinin Cenevre'de yürüttükleri nükleer denemeler konulu görüşmelerin eylül ayına ertelenmesinin kararlaştınldığı bildirildi. Resmi bir ziyaret için Pekin'de bulunan ABD Nükleer Silahlann Sınırlandınlması ve Silahsızlanma Ajansı Başkanı Kenneth Addman, Sovyetler Birliği ile yürütülen silahsızlanma göruşmelerinin bir dönüm noktasında olduğunu dile getirdi. Cenevre'de Amerikan ve Sovyet heyetlerinin bir haftadır sürdürdükleri nükleer denemelerle ilgili görüşmeleri eylül ayına ertelemelerinin nedeni siyasal gözlemciler tarafindan daha kapsamlı ve ayrıntılı hazırlık yapmak isteğine bağlanıyor. ABD heyetinin sözcüsü, önceki günkü oturumun bir formaliteden öteye gitmediğini, gelecek ay yapılacak görüşmelerin başansının ise Başkan Ronald Reagan ile Sovyet lideri Mihail Gorbaçov arasında yıl sonunda yapılması umulan zirvenin gerçekleşmesinde etkili rol oynayacağım belirtti. Gorbaçov ile Reagan arasmda son iki ay içinde meydana gelen yazışmalann erteleme karannda belirleyici olduğu ve taraflann bu mektuplarda belirtilen yaklaşnnlar ışığında tavırlanm yeniden ayarlamak gereğini duyduklan öne sürülüyor. Sovyetler Birliği, iyi niyet gösterisi olarak, geçen yıl ağustos ayında nükleer denemelerini tek yanh olarak durdurmuş, ABD ise nükleer caydıncılığıru kısıtlayacağı gerekçesiyle bu uygulamaya yanaşmamıştı. Sabra ve Şatila katliamında suçu olan İsrailli, ABD askeri ataşesi oldu tsraU'in 1982 yılında Lübnan'ı istila etmesinden sonra Sabra ve Şatila Füistin mülteci kamplannda Hıristiyan milisler tarafindan gerçekleştirilen katUamdan dolayti olarak sorumlu bulunan bir tsrailli generalin H'ashington'a askeri atase olarak atandığı bildirildi. Kudüs'te basına dağıtılan bildiride, Tuğgeneral Amos Yaron'un yeni görevini emekliye aynlacak olan Tuğgeneral Urisinchony'den devralacağı açıklandı. (a.a.) CEMAYEL BARIŞ PLANI ÖNERDİ Lübnarfda yeni patlama: 1 ölü, 25 yaralı BEYRUT, (AP) Lubnan^ ın başkenti Beynıt'un Hıristiyan Doğu kesiminde dün yeni bir patlama oldu. Dora kasabasındaki bir fabrikanın yarunda meydana gelen patlamada bir kişi öldü, 25 kişi yaralandı. Patlamadan kısa süre önce ülkenin Hıristiyan Devlet Başkanı Emin Cemayel, Lübnan için yeni bir siyasi plan önerdi. Beyrut'taki patlamaya, bir otomobile yerleştirilmiş 5 kilogram patlayıcırun neden olduğu bildiriliyor. Bombalı saldında 8 otomobil hasar gördü. Bu arada Yeşil Hat üzerinde çatışmalar önceki gün yeniden başladı. Hıristiyan milislerle Müslüman gerillalar arasındaki şiddetli çatışmalarda 2 çocuk öldü, 15 sivil yaralandı. Bu arada Lübnan'ın Hıristiyan Maruni Devlet Başkanı Emin Cemayel, dün yaptığı konuşmada, ulkede iktidarın dengeli bir şekilde paylaşımı konusunu ele almak uzere parlamentonun olağanüstu bir toplantı yapmasını önerdi. Cemayel'in konuşması, Müslüman bakan ve parlamenterler tarafindan boykot edildi. Lübnan'da yasama, yurütme \e yargı organlarında Hıristiyanlar öncelikli yetkilere sahip. Beyrut Radyosu'nun haberine göre, Barbir'de salı günü meydana gelen patlama ile ilgili olduğu sanılan çok sayıda kişi tutuklandı. ABD, Batı Şeria'daki FiUstinlilere yardan edecek Bölgedeki Filistinli halka tanm ve sulama projeleri için 4.5 milyon dolarhk yardım yapılacağını açıklayan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Batı Şeria'yı "işgal altmdaki bölge" olarak adlandırdı. WASHINGTON, (a.a.) ABD, Israil işgalinde bulunan Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilere yardım yapacağını ilk kez açıkladı. Yardım, Batı Şeria'yı 1967 yılında lsrail ile giriştiği savaşa kadar 19 yıl süreyle idare eden Ürdün kanalıyla gerçekleşecek. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bernard Kalb, konuyla ilgili açıklamasında, Batı Şeria'ya tanm ve sulama projelerinde kullamlmak üzere toplam 4.5 milyon dolar tutarında yardım yapılacağını açıkladı. Kalb, Batı Şeria'yı "işgal altındaki bölge" olarak adlandırırken Filistinlilere yapılacak yardımın Ortadoğu'da banş ortamımn yaratılması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Bir soruyu yanıtlayan sözcü, tasarlanan yardımın lsrail ile herhangi bir hoşnutsuzluğun ifadesi olarak yorumlanmaması gerektiğini söyledi. Gözlemcüer, ABD'nin 1975 yılından bu yana Batı Şeria'da yaşayan 1.3 milyon Filistinliye çeşitli Amerikalı özel kuruluşlar yoluyla yardımlar yaptığım bildiriyorlar. Bu arada lsrail ve Ürdün'ün de bölgenin kalkmması için kendi yardım programlarını uyguladıkları belirtiliyor. VVashington'un Füistinlilere yapılan yardım ile ilgili son kararmın arkasında, Ürdün'ün mali sıkıntı içinde oluşu ve bu nedenle Batı Şeria'ya yaptığı yardımı kesme zorunluluğu ile karşı karşıya kalmasının önemli bir yer tuttuğuna işaret ediliyor. Helmut Kohl: "Rudolf Hess'i serbest bırakın" Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, îkinci Dünya Savaşı'ndaki 4 müttefik ülkeye mektup yazarak .\azi savaş suçlusu ve Hitler 'in sağ kolu Rudolf Hess'in serbest bırakılmasım istedi. Kohl, Reagan, Mitterrand, Thatcher ve Gorbaçov 'a yoüaöığı mektuplarda, "92 yaşındaki bu hasta adamın hapiste tutulması insanlık dışıdır" dedi. Hess'in bulunduğu Batı Berlin 'deki Spandau Cezaevi'nin kontrolu bu 4 ülkenin elinde. (AP) ABD Deniz. Kuvvetleri'nin stratejisi savunmayı ileri hatlardan baslatmaya dayanıyor. Bunda da başlıca rol uçak gemilerine düsüyor. Amiral Crowe ile görüştü: ABD donanması aülım içinde Dış Haberier Servisi ABD Deniz Kuvvetleri son birkaç yıldır olağanüstu bir atılım içinde. U.S. Newsand World Report dergisi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral VViIliam Crowe ile görüştü. Asağıda Amiral Crowe'un ABD'nin yeni deniz stratejisine de ışık tutan sözlerinin geniş bir özetini sunuyoruz. Amiral Crowe. bir süre önce ABD'nin deniz üstünlüğünü Sovyetler'e kaptırnuş olduğuna ilişkin iddialar duyuyorduk. Şimdi durum nedir? Donanmamız açığı kapattı mı? CROWE Bir zamanlar sahip olduğumuz mutlak üstünlüğe yeniden eriştiğimizi ya da erişebileceğimizi şoyleyemem. Ama son dört, beş yıl içinde gemi yapımında çok büyük bir sıçrama kaydettik. Dünyanın birçok bölgesinde, hangi amaçla olursa olsun denizleri denetleyebilme yeteneğimizi yeniden elde ettik. Kaldı ki halen modernleştirme programımızın daha yarı yolundayız. Geleceğe daha büyük bir güvenle bakıyoruz. Ancak bütçe açıklarından ötürü prograrmmızı tam olarak gerçekleştirebilmekten pek umutlu değilim. Sovyetler'in önceliği denizaltılara veren stratejisi karşısında bizim uçak gemilerine ve su üstü savaş gemilerine dayalı stratejimizin nasıl etkilendiğini anlatır mısınız? CROWE Gerçekten de Sovyet donanmasında denizaltüar günümüzde temel araç, ama gelecekte böyle olmayacak. Bu durum elbetteki bizim deniz stratejimizi bir ölçiıde etkiliyor, ama bütününü belirlemiyor. Ön savunma stratejisi izlememizin temel nedeni, Sovyetler'i savunma konumunda kalmaya zorlamaktır. Eğer savunma hattımızı kıyılarımıza yakın bir çizgide tutarsak Sovyetler'i istedikleri denizde, istedikleri gibi hareket etmekte serbest buakmış oluruz. Bu yüzden stratejimizin en önemli parçası Sov>etler'in denizaltılara oncelik vermeleri üstüne kurulu değildir. Son yülarda Sovjetler, Pasifik denizinde daha çok ve daha buyük bir güçle boy gosterir oldular. Orada da savunma konumunda degil miyiz? CROWE Pasifik'te bazı güncel sorunlanmız olduğu doğrudur ve her zamankinden daha çok çalışmalıyız. Ama uzun vade için gerçekten iyimserim. Bir iki istisnası dışında bolgedeki dostlarımız ve muttefiklerimiz ekonomik ve siyasal olarak çok başanlılar. Aslında Sovyetler, Pasifik'te gerçek bir bunalım içindeler. ldeolojik ya da siyasal olarak bekleyebildikleri fazla bir şey yok. Başlıca müttefikleri Vietnam ve Kuzey Kore'nin ekonomileri ya durgun ya da gerileme halinde. Buna karşılık, bizim, sözgelimi Çin'le her geçen gün gelişen çok iyi üişkilerimiz var. Aynca yalnızca Japonya değil tüm Uzakdoğu dünyanın en canlı, en gönençli pazarı haline geliyor ve Sovyetler buraya giremezler. Öyleyse Pasifik'te başımız rahat diyebilir miyiz? CROWE Hayır, bu da doğru olmaz. Sovyetler yapabilecekleri tek şeyi yapıyorlar.Ordularını dahagüçlü hale getiriyorlar. Pasifık"teki askeri guç dengesinin bozulmasına izin verirsek bu bizim için çok kötü sonuçlar doğurur. Bütün Doğu Asya ülkelerinin liderlerini ziyaret ettim. Hepsi de ekonomik gönençlerinin ve siyasal istikrarlarının en büyük nedeninin bölgede Amerikan askeri varlığı olduğunun bilincindeler ve bunun sürmesini istiyorlar. Pasifik'te banş içinde geçen her yıl, dostlarımız ve muttefiklerimiz için kazançtır. Sovyetler için ise kayıp. travLdan sivil bölgelere saldırı tehdidi PARİS, (a.a.) Iran, sanayi tesisleri ve ekonomik hedefler civannda yaşayan Irakhlan uyararak bölgeyi terk etmelerini istedi. Iran Haber Ajansı, İRNA uyarının, yüksek savunma konseyi toplantısmdan sonra Iran Meclis Başkanı Haşimi Rafsancani tarafindan yapıldığım ve Iran'ın uçak, füze ve topçu birlikleri ile gerçekleştireceği muhtemel bonbardımaalar sırasında insan kaybını önlemeyi amaçladığını kaydetti. Ajansın haberine göre, Rafsancani, bu uyarının, "Bağdat rejiminin tran'a karşı vahşke eylemlerine devam ettigi sürece geçerli olacağım" söyledi. Iran Devrim Muhafızlan Bakanı Muhsin Refik Dost, Iran kuvvetlerinin, Irak topraklanndaki ekonomik ve sınai hedefleri uzun menzilli toplarla ve karadan karaya fuzeierle bombalamak için yüksek savunma konseyinin emir beklediğini söylemişti. Bu arada Basra Korfezi'nde dun Yunan bandıralı bir tankerın vurulduğu bildirildi. Tankenn, Iran savaş uçakları tarafindan gerçekleştırılen fuze saldırısı sonucu isabet aldığı tahmin edilıyor. Bağdat Radyosu da Irak Ha\a Kuvvetleri'ne ait uçakların OnvCkı gctc uır cieı Soryet askeri giysisiyle Batı Berlin'e iltica etti Dış Haberier Servisi Yunanistan Savunma Bakanı Haralambopulos önceki gün k tanköy ve Rodos'taki askeri birlikleri denetledi. Haralambopulos, îstanköy'de jandarma birliklerine hitaben yaptığı konuşmada "12 adalarda yaşayan halk doğudan (Türkiye'den) geSovytt askeri üniforması giyen len tehditi idrak etmiştir ve uluve üf mankeni üst rütbeli Sov sal bütünlügünii korumaya yet askerleri gibi giydiren bir ki karariıdır" dedi. şi, l'tanç Duvan 'ndan F. AlmanDün Girit'teki askeri birlikleya 'ya geçti. İnanılması güç ola ri denetleyen Savunma Bakanı yı naal gerçekleştirdiği açıklan Haralambopulos'un denetleme ıtıaym 48 yaşındaki lastik bakım gezisine Kara Kuvvetleri Komuservia görevlisinin ülke yetkili tanı Pentherudakis, Deniz KuvUrinm kendisine Batı 'ya göç için vetleri Komutanı Paras ve Hava izin strmeyişleri sonucu boyle Kuvvetleri Komutanı Aposto bir yol denediği kaydedildi. Lakis ile Ege Bakanı Safiriu da katüıyorlar. ltalya'nın sosyalist Başbakanı Bettino Craxi, dün yeni hükumeti kurdu. Craxi'nin tkinci Dünya Savaşı sonrastnın 45'inci hükumetini kurması Ue ülkedeki 5 haftalık siyasi bunalım sona erdi. Sosyalist hükümet 5 hafta önce tkinci kez istifa etmis, Devlet Başkanı Cossiga, hükümeti kurma görevini uçüncu kez Craxi'ye vermisti. (AP) Craxi, hükümeti kurdu Yunanistan Savunma Bakanı Girtfte NEW YORK, (Ajanslar) BM Güvenlik Konseyi'nin önceki gunkü toplantısında, Nikaragua'nuı başvurusu üzerine, "Sandinist" yönetime karşı silahlı mücadele veren sağcı gerillalar Contralar'a ABD tarafindan sağlanan yardım ele alındı. Görüşmeler sonunda Amerikan desteğinin sona erdirilmesi ve Lahey Adalet Divanı'nm bu konudaki karanna uyulması istenen bir karar tasarıst oylamaya konuldu. Oylamada ABD, veto hakkını kullanırken, Fransa, lngiltere ve Tayland çekimser kaldılar. Aralarında Sovyetler Birliği'nin de bulunduğu 11 ulke ise, karar tasarısına olumlu oy verdi. Görüşmeler sırasında söz alan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Vermont Walters, karar tasansının Orta Amerika'daki gerçek durumu >iansıtmadığını ve bölgedeki barışa katkıda bulunmayacağıru öne sürdü. Walters aynca, karâr tasansıranışlannı görmezlikten geldiğini ABD, Lahey Adalet Divanı kararını BM'de veto etti de savundu. Lahey Adalet Divanı, ABDnin Contralar'a sağladığı yardımm yasadışı olduğu, bu nedenle sona erdirilmesi gerektiği yolunda bir karar almış, ancak Reagan yönetimi, Adalet Divanı'nm yetkisini tanımayacağını bildirerek karara uymamıştı. Öte yandan Kosta Rika hükümeti, bir açıklama yaparak, Nikaragua'nın başvurusu üzerine Lahey Adalet Divanı nezdinde açılan başka bir davada mahkemenin yetkisini tanıyacağım bildirdi. Kostarika hükümeti, mahkemenin kendileri lehinde bir karar vereceğini umduklannı da söyledi. Nikaragua, ABD'den sonra Contralar'ı banndırdıkları gerekçesiyle Honduras ve Konstrika ya karşı Adalet Divanı nezdinde dava açmıştı. Honduras hükümeti önceki gün bir açıklama yaparak, ABD gibi, mahkemenin •VJ Kcri'jaaK! «ıkİMiıi u»nıma>acagını ilan etti. \urduğunu bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle