19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 15 AĞUSTOS 1986 TELEVİZYON 18.25 Açılış 18.26 Eğitim Önlisans Programı 19.00 Haberler 19.15 Çiçek Kız Baltıi Demzı'ndekı ts\eç adalannda yedı renklı çıçeğı arayan Encıi ve arkadaşlan aradıklanm bulamamışlardır. Yardım eltıkierı bır çocuk onlara hayatmı anlatır Buyuk babası ıssız bır adado Vıkmg hazmesını aramakıadır Nitekim sonunda bulur, ama bundan sonra otaylar bırbınm ızler Fritz Langhn bir 7 milyon dolarhk heykel sahte mi? Zola uyarkanası Kaliforniya'daki Getty Müzesi'nin 1984'te 7 milyon dolara satm aldığı antik Yunan heykelinin sahte olduğu öne sürüldü. t h t i r a s (Human Desire) / Yönetmerv Fritz Lang / Oyuncular: Glenn Ford, Gloria Grahame, t.ö. 540530 dolayına ait olduğu sanılan çıplak erkek Broderick Crawford, Edgar Buchanan / 1954 heykeli, dünyamn en yapımı / 90 dakika. pahalı Yunan yontusu sayılıyordu. Kültnr Servisi Savaştan sonra, eski mesleği olan tren makinistliğine dönen bir adam, eski bir arkadaşının kansı tarafından baştan çıkanhr... Ancak kadın, sevgilisiyle kaçmak için kocasını terk etmeye yanaşmaz... Ve dram yavaş yavaş oluşmaya başlar... Emiie Zola'nın dilimize genelde "Hayvanlaşan Insan" diye çevrilmiş olan unlu romanı "La Bete Humaine" sınemada dolaylı veya dolaysız birçok fdme esin kaynağı olmuştu. Bunlardan en ünlüsü ve romana en sadık olanı, Jean Renoir'nın 1938'de çevirdiği aynı adlı fılmdi. Filmin Jean Gabin ve Simone Simon çiftinin oyunlanyla kazandıklan da kolay kolay unutulamaz... 1930'larda Hollywood'a yerleşen Alman yönetmen Fritz Lang, 1950'lerde konuya yeniden el tattı. Lang, o sırada Cohımbia şirketiyle anlaşmalıydı ve bir yıl önce bu şirkete yaptığı "Ölttm KorkusuTbe Big Hcat" (TV'de yıllar önce "Yeraltı Dünyası" adıyla gösterildi) büyük ilgi görmüştü. Lang, o filmde kullandığı Glenn Ford/GJoria Grahame çiftini, yanlarma, kıskanç koca rolündeki Broderick Crawford'u da katarak yeniden kullandı. Ancak, ünlü bir romana dayanmasına, Lang denen sinema büyücusünun benzersLz ustalığına ve iyi seçilmiş oyunculara karşın, film o denli başanlı olmadı. Amerika'da özellikle polisiye filmlere getirdiği gerçeklik duygusu, dışavurumcu izler taşıyan görkemli mizansen anlayışı ve dekordaki zevki ile sivrilen Lang'ın bu fllmi, en başanlı yapıüarı arasında değil. Gloria Grahame, Hollywoodun gördüğu en "otantik", "kötıi kadın"lardan, ">amp"lardan biriydı. Grahame, Crawford ve Kültur Servisi Dünyadaki en değerli Yunan heykelinin sahte olduğu öne sürüldü. l . ö . 540530 yıllan dolayında yapıldığı sanılan gerçek boyutlardaki çıplak erkek heykeli, Kaliforniya'daki Getty Müzesi tarafından 1984'te 7 milyon dolara satm alınmıştı. Heykelin şu andaki fıyatı ise 1230 milyon dolar arasında samhyor. Henüz izleyicilere sunuhnamış olan Yunan heykeli, gelecek sonbahar Getty Muzesi'nce sergilenecek. Muzenin daha önceki Eski Eserler Mudunı Jiri Frel tarafından bulunan heykeün Isviçre'deki bir özel koleksiyondan almdığı söyleniyor. Söz konusu heykelin sahte olduğu ilk kez açıkça New York'ta yayımlanan "Connoisseur" dergisinde ileri sürüldü. Derginin, daha önce New York'taki Metropoutan Sanat Müzesi'nin müdürlüğünü yapmış olan yaym yönetmeni Thomas Hoving, Getty Muzesı'ndeki heykeli ınceledikten sonra "yapısını çok mekanik ve içinde bulundugu durumu antik bir eser için çok iyi" buldu. öte yandan, halya'nın en ünlü sanat restoratörü Pico Cellini, ardından da Panl Getty'nin Sinema Tarihinden Getty Müzesi yetkilileri rekor birfiyatödemişlerdi 19.40 Hacı Bektaş Veli Buyuk Turk duşunuru Hacı Bektafı Vetı'nm hayatuu, duşuncelenm anlatan ve geçmışten guntimüze bıraktığı eserlerın sergılendığı Hacı Bektaş Velı Muzesım tanıtan bır program yer alıyor 20.00 20.30 21.00 21.15 Komedi Diinyasından: Şarlo Haberler Hava Durumu Diyanet İşleri Başkanı'nın konuşması Janeın geçırdığı knzden sonra Mmra ıle Jane aresmdakı truzlar enr Bruce'un ise ışlen ytmden duzeltır ve Reggıe'yle onak olurlar fsleıl de ıtfaıye kurslannı başanyla fcmnr. Bu arada, buyükanne Amenka'dan döner ve büıün atle Moıra'nm evındekı yemekte bır araya gelır 21.25 Kızkardeşler Son Devlel Planiama Teskılaıı ve TÜTAVın bırtıkıe hazırladığı 13 Ağustos 1986 günu tstanbul Açık Hava Tıyatrosu'nda gerçekleştınlecek ve Afnka'ya Yardım Kampanyası yamrına düzenlenen bu konsert Emei Sayın, Beikıs Akkak, Muazzez Abacı. Nukket Duru, Eroi Evgın, Ajda Pekkan kanlıyor 22.15 Afrika Konseri 23.15 Sinema Tarihinden: İhtiras (Aynntıh bılgı vandakı sutuntarda) 00.50 Haberler 01.00 Kapanış ENPAHALIANTÎKHEYKEL Getty Müzesi'nin sonbaharda sergilemeyi tasariadıp çıplak erkek heykeli, dunyanm en pahah antik Yunan heykeli sayılıyordu. Kimi uzmanJann, heyketin sahte olduğu yolundaki savlan sanat dünyasau attak buOak etti. bir zamanlar sanat danışmanlığını yapan Federico Zeri, Yunan heykelinin "sahte" olduğunu ileri sürdüler. New Yorklu iki uzman, Dr. Evelyn Harrison ve Dr. İris Love da, CeUini ve Zeri'nin savını "temkinli bir biçimde" desteklediler. Ancak ABD'nin klasik sanat konusunda önde gelen kimi uzmanlan, bu konuda basına açıklama vermekten kaçımyorlar. Ancak verilen bilgilere göre, bulunuşu ve ortaya çıkarılışı ile ilgili belgeler ortaya konulmadıkça, antik heykelin gerçek mi, yoksa düzmece mi olduğunu beîirtmek son derece güç olacak. Akdeniz ülkelerinin yasaları, izinsiz kazılan yasaklamasına karşm, yerli halk tarafından bulunan çanak çömlek, bronz ve mermer yontuların sürekli olarak aracılara satıldığı, aracılann da özellikle Isviçre ve Londra uzerinden bunları Amerika'ya aktardığı biliniyor. Bu arada, gerçek buluntulann yanı sıra sahteleri de satılabiliyor. 1984 aralığı, Getty Müzesi yetküileri için önemli bir aydı. Çıplak erkek heykelinin hakikiliğini bir yıl kadar araştınp soruşturan yöneticiler, 7 milyon dolan verip heykeli satın aldılar. Ancak şimdi Getty Müzesi yetkilileri, heykelin sahteliği konusunda ortaya atılan savlar karşısında kara kara duşunuyorlar. Fritz LangSinema büyücüsü yönetmen Lang, artık yaşamıyorlar. TV'de şimdiye dek "öfkeFury", "Zafer Yaratan CasusOoak and Dagger", "KulübeRancho Notorious" filmlerini gördüğümüz Lang, yine de, her filmi izlenmeye değer bir yönetmen... Film, ulkemizde daha önce "Şeytan Ruhlu Kadın" adıyla oynamıştı. RADYO TRT I 05.00 Açıhş, prograın ve kısa haberler 05.05 Ezgı Kervanı 05J0 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. M.10 Bulgesel yayın 06.30 Cuma Sabahı. 07.20 özel tanıtıa reklam programı. 07JO Haberler. 07.40 Günün tçınden. 09.40 Arkası Yann. 10.00 Kısa haberler 10.05 Reklamlar 11.00 Kısa haberler 11.05 Şaıkılar geçıdı UJOÇtşıüımünk 12.00 Kısa haberler 12.05 Rekiamlaı 12.10 Türküleı geçıdı 12J0 Tüık sanaı muzığı toplu programı 12.55 Rekiamlaı ve radyo programlan 13.00 Haberler 13.15 Muzık (THM) 13.30 Bölgesel yayın vereklamlar.14.45TUrkuler. 15.00 Kısa haberler 15.05 ÖJleden sonra. 16M Kısa haberler 16.05 TıirkOler ve oyun havalan 1630 Hafıf müzık. 17.00 Kısa haberler 17.05 Köyumüz Köylümüz. 17.25 Nıhavend fash 17.55 Hafıf muzık 1S.00 Çocuk Bahçesı 1».15 Çocuklarla Başbaşa 19.00 Haberler ve olaylann ıçmden 20.00 Ankara Radyosu çokseslı korosu 20.15 Yenı şaıkılar 20.45 Turkçe sozlu hafif müzık 21.00 Kısa haberler 21.05 Türkuler geçıdı. 21.30 Beraber ve solo sarkılar 22.00 Beraber ve solo lurküler 22JO Çağdaş Tılrk sanat müzjğı 23.00 Haberler 23.15 Gecenın ıçınden. 00.55 Gunıin haberlennden özetler 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını TRT I I 07.00 Açılış \e program 07.02 Solıstlerden seçmeler 07J0 Haberler 07.40 Türkuler ve oyun havalan 08.00 tkı solıstten sarkılar 08 J 0 Sabah konseri 09.00 Turküler 09.15 Çocuk Bahçesı 0930 Çeşıtlı müzık 10.00 Sarkılar 10.20 Anadolu aydınlığı 10.40 Turk dünvasından. 11.00 Beraber ve solo türkuler. 11.30 tkı solısuen sarkılar 12.00 Çesıtiı müzık. 12J0 Yurttan Sesler Erkekler Tophılugu 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzık 13 J0 Kucük koro 14.00 Türkuler ve oyun havaları 14.30 Trabancı dıl dersı 15.15 Sarkılar. 15J0 Çeşıtlı sololar 16.00 Türkçe sozlü hafıf muzık 16J2O Arkası yann 16.40 ' Başlangıcından bugune Türk Musıkısı formlan 17.00 Caz Dünyası 17J0 Mahallı sa. naiçılanmız 18.00 Ses ve saz dttnyamızdan 1SJ0 Hafıf müzık 18.45 Türküler 19.00 • Haberler ve ola> lann içınden. 2aOO Şarkılar 20.15 Hafıf Müzık20J0 Yabana Dil Der' sı. 21.15 Şarkılar 21J0 Yurttan Sesier Kadınlar Toplulugu22.00 Gece konseri 22J0 Bır Roman/ Bır Yazardan Hıkâ^ler 22.45 Türkuler 23.00 Haberler 23.15 Beraber ve Solo Şarkılar 23.40 Hafıf muzık 23.55 Cuma konseri. 00.55 Program ve kapanış TRT I I I 07.08 Açıhş ve program 07.02 Hafiî müzik. 07 JO Sabah konsen 08.00 Sabah ıçm müzık. 09.00 Haberler 09.12 Müzıklı dakıkalar 10.00 TKT Oda Orkestrası 10J0 Müzik rüzgârı. ll.OOÖğleye doğru 12.00 Haberler. 12.12 Günün konsen 13.00 Solıstlerden seçmeler 1350 Türk halk müzıgı toplu programı 14.00 Konser Saatı 15.00 TFT Çocuk Korolan 15.25 Caz ve hafif müzık dünyasından 15.55 Haftanın Çocuk Şarkısı 16.00 Turk Sanat Müzıgı Toplu Programı 16.30 Türkuler Geçıdı 17.00 Haberler 17.12 Sızler lçın 18.00 Studvo FM 19.00 Haberler 19.12 Muzıkte Etkıleşım 20.00 PopCaz 21.00 Muzık Ekspresı 22.00 Haberler 22.12 Gecenın Getırdıklen 23.00 Cuma Konsen 24.0» Müzikallertien Bır Yddız 00JO Hafıf Müzık 01J» Program ve Kapanış Mizah sanatına da biraz bilim bulaşmah HAKAN DERMAN Mizah yazarı Reşit Aşçıoğlu, şimdiye değin bu alanda sayısız ünınler verdi. 1980 yılında "Yeni Asır" gazetesinde bant romanı "Gözlüklü MartT'yı Cemal Karabaş'la başlatu, daha sonra Raşit Yakah'yla devam ettirdi. "Gözlüklü Martı" haftalık olarak beş yıl yayımlandı ve ardından kitaba dönuştü. Aşçıoğlu, "Duyunu Fıinnnu Umumiye" ya da "Fenden Borçlu Batıya Geçmek" adlı bilimsel ağırlıklı mizah kitabıyla ilgi uyandırdı. Reşit Aşçıoğlu, şu gunlerde mizah yazılarının yam sıra, çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı "bilimsel" yazılarıyla da dikkat çekmekte. İki ayrı uç olan bilim ve mizah. Bunları dengelemeye çahşan bir sanatçı. Reşit Aşçıoğlu'nun her iki konuda söyleyece "Gözlüklü Martı"nın yaratıcısı Reşit Aşçıoğlu: BULMACA 1/ Cecegünduz eşıtliği zamanının, Guneş yörungesının her yıl bıraz defışmesınden dolayı, her yıl birazcık daha erken olması. 2/ Ekvator kuşağındakı genış çayırlara verilen ad... Baryumun siragesı. 3/ Nışan.. Asker yetıştırilmek içın, savaş tutsaklanndan beşte bir oranında ayrılan acemioğlan adaylanna venlen ad 4/ Bir çeşit bıçak... Nazi partisınin hucum kıtası. 5/ SSCB'de bir ırmak.. Kâğıt lira. 6/ Uçarı, hovarda. 7/ Eksığı olmayan.. Kuçük ağıl. 8/ Boru sesı... Mürekkebı kurutmakta kullamlan ınce kurn.. Bır nota. 9/ Tetkık etmek. 1/ Akıl hastalığı. 2/ Irı tanelı bır üzüm cinsi.. Kuçuk rnağara. 3/ Hane.. Bır ay 4/ Gidılen yol üzerınde olmayan... Parça, kısıra. 5/ Arapça'da "ben"... Ekinlere zararlı bır böcek. 6/ Bir kürk hayvam... Helyumun simgesi 7/ Altay Şamanizminde tufan tannsı 8/ Asya'da bir ırmak. Vucutta biriken azotlu madde 9/ Suslemek, bezemek YUKARIDAN AŞAĞIYA: Karpov ile Kasparov, 7. oyunda başa baş LONDRA, (AP) Garri Kasparov ve Anatoli Karpov arasındaki Dünya Satranç Şampiyonluğu karşılaşmasırun yedinci oyunu, çarşamba gecesi Karpovun 41. hamlesini muhurleyip bırakmasından sonra ertelendi. Şu anda 3'er puanı bulunan Kasparov ve Karpov arasındakı yedinci oyunun beraberlikîe sonuçlanması beklenıyor. Dunya sıralamasında beşinci sırada ver alan Hollandalı buyuk usta Jan Timman ve dokuzuncu sırada bulunan tngiİLz buyuk usta Nigel Short, son pozisyona ilişkin değerlendirmelerinde beraberliğın olağan olacağını belirttıler. Çarşamba gecesi başlayan yedincı oyunda, Londra'nın Park Lane Oteli'nde yerlerini alan izleyiciler, karşılaşmanın en dramatik oyununa tanık oldular. Karmaşık bir taktik pozisyonun ortaya çıktığı oyunda her iki oyuncu da son hamlelerinde duşünme suresi açısından guç durumlara duştuler. Sıyahlarla oynayan Kasparov'un son sekiz hamlesinde duşunmesi için yalnızca beş dakikası kalırken, Karpov son beş hamlesinde, ancak üç dakika duşunebildi. Beyazlarla oynayan Karpov, oyunu saldırgan bir taktikle açtı. Kasparov ise, Karpov'un ilk uç hamlesine karşıhk verirken, onceki üç oyunda başvurduğu ve ikı beraberlik, bir yenilgi aldığı "Gruenfeld"' savunmasından vazgeçti ve daha sağlam bir "Vezir Gambitr'ni benımsedı. Ingılız satranç ustalarından Malcolm Pein, "Başlangıçta Karrpov, oyunu alacak gibi bir pozisyondaydı, ama hemen ardından Kasparo\, 35. hamlede bir sihirbaz gibi zor durumdan sıynldı" dedi. Bilimsiz adım atamaz oldum. Afrika'dan nemli sıcak geldi dediler mi, kanmıyorum. "Bu, yerli imalat bir ısı artışı olabilir" diye düşünüyorum. Ayrıca, Afrika'mn nemli sıcağını, milyonlarca otobüs yolcusu, nefeslerinden çıkan su buharı ve terlerinin buharlaşmasıyla her gün yaşıyor. Vktrtıya gözlük takma kararı bir trajediden kaynaklandı. Bir gün vapurdayken, üstü yabana maddelerle dolu denize bir martının daldığını görünce, martıya nasıl yardımcı olurum diye düşündüm ve gözlük takmayı uygun gördüm. Reşit Aşçtoğlu ği çok şeyler vardı hiç kuşkusuz. "Gel gor mizah neyledi, beni bilime yoneltü" diye odaya girdi ve söyleşiye hemen başladık: Martınıza "gödttk" taktırmanın bir işlevi olsa gerek? AŞÇIOĞLU Ani ve yoğun kentleşme toplumumuzda gözluk kullanımını birden arttırdı. Bu, bence ani gelen bir hastalık gibiydi. Nitekim kırsal alanlara doğnı gittiğirüzde, kentlerde olduğu kadar gözlük kullanılmadığım görürsünüz. Mavi gökten karanlık gök altına düşen, açık havadan kapalı salona sürüklenen kentlinin yanı sıra "Kent Martısı" da gözlük takmak zorundaydı. Hele gözluğun bir sağhk gereksiniminden çok, bir moda gereksinimi durumuna dönüştüğu bir ortamda. Bu nedenle martıya takılan gözlüğün, komik unsuru oluşturacağı kanısı SOLDAN SAGA: MONTPELLtER MÜZİK ŞENLtĞfrNDEN NOTLAR Nur Irmak Ve Montpellier 'meydan'a geldi Montpellier kenti yöneticileri, geçen yıl, "France Musique" radyosuyla ortaklaşa uluslararası bir müzik şenliği düzenlemeye karar vermişler. Bizdeki Ziraat Bankası gibi bir kuruluş olan "Credit Agricole" da bu işe ak akçeleriyle sırt verince, müzikseverler için gerçek bir şölen yerine dönüşmüş kent ve kentin meydanlaru 1 MONTPELLtER Fransa'nın guneyinde, Pireneler'in hemen burnunun dibinde bin yıllık bir kent çehresini değiştirıyor ve iki yıldır her yaz "meydan"a dokülüyor. Geçen yıl Montpellier kenti, "France Musique" Radyosuyla ortaklaşa uluslararası bir rr.^zık şenliği düzenlemeye karar vermiş. Bizdeki Ziraat Bankası gibi bir kuruluş olan "Credit Agricole" da bu işe ak akçeleriyle sırt verince, şenliğin de ötesinde, muzikseverlcr için gerçek bir şölene dönuşmuş kent ve kentin meydanları. Evet, meydanları... Çünkü bir iki kapalı konser salonu dışında etkinliklerin çoğu açıkhavada yer alıyor. Meydanlar akşama doğru cın çın otuyor. Her türlü muzik dinlenebiliyor burada. Hele eski mahalleye motorlu araçların girmesi yasaklandıktan sonra meydan yayalara kalmış. Yayalar ise yürümekle kalmıyor, dans ediyor, şarkı söyluyor, muzik çalıyor. Meydan 23 bin metrekare Kentin ana meydanı, 'Tlace de la Comedie". Montpellierliler göğüslerıni gere gere, Avrupa'run en büyük meydanına sahip olduklarını söyluyorlar. Meydan tam 23 bin metrekare. Bir koşesinde, bir lokantanın masaları arasına yerleştırilmiş bir kuyruklu pıyanodan Gershwin'in "Mavi Rapsodi"sinin ezgileri duyuluyor. Başka bir köşesinde, tamtamlanyla dört Afrikalı, kanınızın akışım hızlandıran bir vurguyla çevrelerine esaslı bir kalabahk topluyor. MEYDANLAR KENTİ MontpeUier kentinin meydanları, konserler ve izleyicilerie tam bir bayram yerine dönüyor. tşte Montpellier'nin Antigone Meydanı. Daha sakin bir köşedeyse, renkli giysileriyle Latin Amerikalı yerliler, gitar ve flutlerinin kıvrak sevecenliğiyle dinleyenlerin yuzlerine tatlı bir gülümseyiş konduruyorlar. di ona!" Trnffaut'nun çekim için Montpellier'yi seçmesi doğalmış: "Tabii, en güzel kızlar buradan çıkar da ondan..." Sabahlanysa meydan bambaşka bir görünüme bürunüyor pazaralarla. Beş kent sakininden birinin Cezayir'den goç eden Fransızlardan olduğu bilinince, her yerde goremeyeceğiniz ürunlerin bolluğunun da, bunlardan yükselen Doğulu ra23 BİN METREKARE "Ptacedela Comtdie", sadece Montpellier 'nin değO, Avrupa'nm da en büyük meydanı. 23 bin metrekareük meydamn her koşesinde şenlik boyunea bir muzik topUıluğunu izlemek mümkün. luklarının yam sıra cıvıl avıl, şemsiyeli lokantalan, sanat galerüen, antikacılan, sahaflanyla meydanlara doyum olmuyor. H O L L Y W u I L f\ s R. 1 s k F \ ı KA K e. V K k u L E ı L T B •\ ••• •• • •• • & R I 1K 0 0 D L E EIN E E (A T L H A k "Z HAVA DURUMU Açık «pk Aç* Açık Açık Açık BuMfcj Açık Açık Aç* Bulutlu Aç* Açık Bulutlu xr rr AMSTEHDAM AhN BAÖDMT BBOMD BBUİM BONN BRÖKSH. CfNEVRE CİDOe FMHKFtMT : Bulutlu Açık Açık .•VjCmurtu .Bulutlu .'Bulutlu :*pk :Açık :Açık Açık •Bulutlu .YaCmurkj •Açık Y^murkı Bulutkı Bulutlu Bulutkı Açık Açık Bulutlu Açık Açık Bulutlu Açık Bulutkı atone KÖLN UOHOM MADRİD ttOSKOVA UÛNİH OSID PMİS ftlVAD ROMA SOFY ŞAM TEL MİV TOKTO TRABLUSGARP ZÖRİH 39° 28° 25° 24° 23° 23» 30° 27» 35° 34° 24° 25° 27" 25° 25° 28° 23° 25° 37° 31° 29° 37° 37° 27° 36° 24° 33° Aynı anda üç konser Son olarak, unutulmaması gereken yerlerin en önemlisi, "Esplanade". "Place de la Coeclie"nin devamı olarak iki yanı ağaçlıklı geniş bir yoldan oluşuyor "Esplanade". Yolun tam ortasına bir çay bahçesi kurulmuş, ama çay, kalıve getiren yok. Burada oturup başka tatlara varmamz mümkun yine de. "Radio France", "France Musique" ve "France Cnltere", yani Fransa'nm bellıbaşlı uç radyo kanalı, buraya studyolannı taşımışlar, canlı yayın yapıyorlar. Şenlikte çalınan müziklerin tümü kaydediliyor ve radyodan yayımlanıyor. tşte bu bahçede oturup, kulaklannı tıkamış, kayıt masalanna oturmuş sunuculan camlı bölmelerin ardından görerek, bahçeye yerleştirilen nefıs ses düzeniyle gun boyu müziğinizi yudumlayabilir ya da kana kana içebilirsiniz. Zaten şenlikte olup biten her şeyi izlemek olanaksız. Günde 1015 değişik müzik olayı var. Aynı anda iki üç konser birden veriliyor bazen. İzleyemediğiniz konserleri de, günduz buraya gelıp ağaçlann cömert gölgesüıde siftah ediyorsuouz. SÜRECEK En güzel kızlann kenti Buradan içeri doğru yollanıp "Place Jean Jaures"e gelirseniz, bir caz konseri dinleyebi Orson WkUes9in kansı Paola Mori öldü LAS VEGAS, (a.a.) Ünlü film yönetmeni ve oy'uncu Orson Welles'in kansı Paola Mori Welles, Las Vegas kentinde geçirdıği bir trafık kazası sonucu oldu. Elli yedı yaşında olen Paola Mori, Orson VVelles'in üçüncü kansıydı. Sinema sanatının en büyuk ustalanndan Orson Welles de geçen yıl yetmiş yaşında bir kalp krızı sonucu ölmuştu. Orson Welles ve Paola Mon 1955 yılında evlendiler. VVelles"in, tanınmış bir sinema oyuncusu olan Mori'den Beatrice adlı bir kızı var. Butun zamanların en iyi on filmi arasında yer alan ve ulkemizde de sınemalarda ve tele\ izyonda ızleme olanağı bulduğumuz "Yurttaş Kane" adlı filmin yönetmeni Orson VVelles, daha once Virginia Nicholson ve Rita Ha\worth'Ia evlenmişti. xr Mfomloti O«M> mOöOrUğuttd^ı «l»wn bHglf çOn, funhm kuzty tes/mferf bulutlu. Oodü Kmnöftlz kıpltn fitlı, dlğtr yvttr açtk g^WM*. HA HAVA SKAKu6l:0n»U bk dvfolkUk ohnupcak. R0ZOA>: Kıaf rt doğu rOnAtR R0ZOA> SKAKu6l:0n»mU bk dfolkUk h k h*m umurmonm kuntf N r a t . &»ntx)»n*. pktız r* gundoOutundm 35 nmtf 1021 dwıb mlH ha* H m t . O&İIZ: KMMMIIZ buDtOu, Ooğu KMMMMZ ftfb dlfr d+nlıf, (çık g*Ç9C*k. OtHz mvtmdH tflgiı ohıp giritf uakUğ, 101İtondotfind» olmcak Vuı Oilu'ndt hrm mpk g»ç*c*k. ROzgtr kuif r* doiv fönltdmn ort» kurvttm «Mcair. G * mufdll dılgmlt olup gtoüş unkhğt 19 tantfotayıiKMotocaJr Bavıam «7 GAZETESI Bsvram gunlerl vurdumuzun her yerlnae okUYablıeceglnlz gazete İSTANBUL BAVRAM CA2ETESI Olr llan vererek yuksek tlralınaan yararlanadlleceglnlz yegane gaze te. ofset Baskıiı I S T A N B U I B A Y R A M CAZETESI dir İSTANBUL Aares, Gazelealer Cemıyelt Cagatoğlu İSTANBUL Telet 23508 YETI Tel 522 12 22 522 54 08 526 80 46 Ankaıa lemsılcılığı Tunus Cad 5&'5 Tel 26 62 77 lirsiniz. Çalgıcılann ve dınleyicilerin yokluğunda meydanı gözünuzde canlanduabilirsiniz, bir fılmden göruntüler belirir beüeğınizde. François Truffaut, "Kadınlan Seven Adam"ı burada çevirmişti. Bura sakinlerinin her birinin filmin çekimi üzerine anlatacağı bir şeyler var: "Benim bir kız arkadaşım var. Az kaldı bir rol verecekler yihanın da sırrını çözuyorsunuz. Meydanlar saymakla bitmiyor Montpellier'de. "Place Aristide Briant", "Place de la ChapeDeNeırve", "Place SaintCöme", "Place du PetitSeel", "Place Notre Dame des Tables", "Place SaintRoch", "Place <lu Nombred'Or". Her bırinde irili ufaklı müzik toplu na vardım. Fakat gözlük takma karan bir trajediden kaynaklandı. Nitekim bir gun, 1979 eylulünde, vapurdayken, ustü saman, plastik torbalar, çöp, elektrik ampulleri, meyve ve sebze gibi yabana maddelerle kaplı suya bir martının daldığını görünce acıdım ve martıya nasıl yardıma olabilirim diye düşünürken, bir gözlük takmayı uygun gördüm. Martı gözlüğunü takınca, sonuç olumlu mn oldu? AŞÇIOĞLU Evet. Hattâ yapüğım bilimsel incelemelerden sonra çok olumlu oldu. Şöyle ki: Tozdan geçilmeyen kentlerimizde toz zerreciklerinin havada uzun sure asılı kahşının görmeyi azalttığı ve gözlük takmayı gerektirdiği bilimsel bir veri olarak ortaya çıktı. Tozun, görüş mesafesım azaltüğı martı, çamurlu denizde elbet balığı görmekte daha da zorluk çekerdı. Yosunların, fabrika ve konut artıklanyla, deterjan fosforlanndan aşırı beslenme nedeniyle olduğunu bilimsel verilerle öğrenınce, denizin ölumüne dair, "Gözlüklü Marö" daha emin sözlerle konuşabiliyor. Çoğu kimse aşın yaz sıcaklarını meçhul nedenlere bağlarken, bunun toza bağh olduğunu "Gözluklu Martı" bilim kitaplarına dayanarak biliyor. Çünkü, bir mikron boyutundaki toz zerreciği, hava molekullerinden binlerce kez büyuk olduğundan, toz, güneşin asıl ışınlarını daha çok yayıyor ve daha çok yanıyoruz. "Gözlüklü Martf'via birlikte, siz de bir gozluk taktınız. Bn gözlük, 'bilim adamı' gozlüğuydü... AŞÇIOĞLU Bilimsiz adım atamaz oldum. Afrika'dan nemli sıcak geldi, dediler mi, kanmıyorum ve "Bu yerli imalat, bir ısı arüşı olabilir" diye duşünuyorum. Ayrıca Afrika'mn nemli sıcağını, milyonlarca otobüs yolcusu, birbirine yapışmış gibi yaptığı yolculuklarda, nefesinden çıkan su buharı ve terinin buharlaşmasıyla her gün yaşamaktadır. Otobüslerde et yığınımn yarattığı insan duvarımn hava trafiğini engellemesiyle, kışm otobüsün soğuk tavanına çarpan nemli sıcak hava, yağmur taneleri olarak yolculann üzerine duşüyor. Şimdi bayat ve ekşimiş havanın bilimsel oluşumunu algılayabildiğimden öturü çok rahatım. Mizahçı yönünüz üzerine soyleşirken, ister istemez "bilimsel araştırmacı" yonünuze de geçtik. AŞÇIOĞLU Bir şeyin nedenini bulabilmek, onun nedenine inebümek sanatçı için de, bilim adamı için de aynı yoldan geçer: Akıl yolu. Ben bir fîzikçinin çok güzel bir espri yapmasından etkilenerek, bilime merak sardım. Nobel ödülü sahibi, ekonomist Von Hayek'in adım vermediği fizikçiden naklettiği espri şuydu: "Çağdaşlarımzı ikna edemezsiniz, fakat olürler." "Gözlüklü Martı", çevre sağlığı konusunda beş altı yıldır yaptığı yayında çok az kişiyi ikna edebildiği için çok kişi bugün "sıcaktan ölü>orum" demektedır. Einstein da atomun parçalanması konusunda yaptığı mizahla beni az etkilememiştir. Şöyle demiştir: "Atomun parçalanması dunvada her şe>i degiştirdi. duşüncemizden başka." Bilim adamlanna mizahçılık boylesıne bulaştığma göre, mizahçılara da biraz bilim bulaşsa.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle