19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 15 AĞUSTOS 1986 "Emperyalizm, sosyalizme geçit vermemek için dünya savaşını göze alnıaya razı" Behice Boran, "Avrupa komünizmi"rtden artık pek söz edilmediğirti kaydederek ve Avrupa'daki komünistpartilerin hem Marksist Leninist açıdan eleştirildiğini hem de dünya komünist hareketinin bir parçası sayıldığını söyluyor. Nesnel koşullardaki farklılıkları ve yeni arayışları kabul etmemenin olanaksız olduğunu vurgulayan Boran, SBKP'nin 27. Kongresi'nde kalemealınanparti programından şu ifadeleri aktanyor: "Sosyalist olmayan ülkelerdeki komünist partileri karmaşık ve ihtüaflı bir ortamda çahşıyorlar. Bunların mücadele biçim ve koşullan çok çeşitli." Boran konu ile ilgili görüşlerini açıklamayı şöyle surdüruyor: BORAN Bu durum komünist hareketin olanaklannı daraltmıyor, tersine genişletiyor. Ve SBKP'nin bu partilerin deneyim ve sorunlannı tüm yanlarıyla irdelediği ve onların strateji ve taktiklerini geliştirmek istemlerini anlayışla karşıladığı kaydediliyor. Üstelik söz konusu Batı Avrupa partilerinin önemlileri 1920'lerin başından 3. Enternasyonal'den beri sürüp gelmiş, ülkelerinin politik yaşamında önemli ve etkin rol oynamış eski partiler. Sovyetler Birliği'nden farklı ölçulerde uzaklaşmış olsalar bile, ama 1970'lerdeki keskin karşı çıkışlar, tartışmalar yok artık yine de SBKP ile ilişkileri koparmıyorlar, hatta birçoğu dayanışma ve iş birliğinin gerekliliğini vurguluyorlar. Böyle karmaşık bir durum. Belirttiğim karşılıkh tavırlar bir tür dengelenmiş gibi. Gelecekteki gelişmeler sonunda hangi noktaya gelineceğini gösterecek. Sotralizmin errensel doğruları ihmal ediliyor Ama şimdiden kimi noktalara işaret edilebilir. Sözü geçen Batı Avrupa partilerince gUncel somut koşullann özgünlüğünün önemi abartüıyor mu? Hatta bu önemi mutlaklaştırma egilimi belirmiyor MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA...ANKA.,. Bir Düğün, Birkaç Resim 13 gunlaşma yok. Oysa bu ve benzeri güncel sorunlarfa uğraşmayı ihmal etmemekle beraber, sosyalist ilkesellik başa alınmalı ve bugünün güncel sorun ve görevlerine, geleceğe yönelik olarak daha geniş ufuklardan bakılmahdır.Bugunün görevlerine ilkesellikle yaklaşmanın yanı sıra, geleceğin olası görevlerine de hazırlıklı olunmalıdır. Krisin sonu görünmiivor Gelecekte olabileceklere ilişkın olarak, dunya kapitalizminin 70'İCTden beri sürüp gelen krizi üzerinde durulmalıdır. Bu krizin sonu görünmüyor. Arada göreceli ve kısa duzelme evreleri olsa da bu düzelme kriz çıkış eğrisine dönüşmuyor. 1983'ten beri dünya bankalar sisteminin, para sisteminin çökme tehlikesinden soz ediliyor. Bu tehlike bir ara azalır gibi göründu, ama bu görunüm doğru çıkmadı, yine bütün ağırlığıyla gündemde. Bu durumun nedenlerine girmeyeceğim. Biliniyor, çok söylendi, yazıldı. Kapitalizm boyie veya benzeri bir çöküşle kriz çukurunun ta dibine çokebilir ve altüst olabilir. Bu henuz bir olasıhk da olsa, gözden kaçırılmaması gerekecek kadar önemli bir olasıhk. Komünist partileri gafil avlanmamalı. Bu olasılığı ve doğuracağı sonuçlan dikkate alarak buna şimdiden hazırlıklı olmaya başlamalıdırlar. Yarın bugunden kurulur. Sözunü ettiğim olasıhk gerçekleştiği taktirde, içinden çıkamadığı kriz tıkanıklığını kapitalizm savaş yoluyla açmaya kalkışabilir, geçmişte olduğu gibi. Ne var ki bu defa ki savaş başka savaş olacaktır, bütün insanhğın olüm kalım savaşı. Nükleer silahlanma yarışını durmadan körüklemenin ve uzaya da yansıtmanın yanı sıra, bu olasılık da dunya barışını tehdit etmektedir. Tüm bu nedenlerle yalnız (....) değil, barıştan, sosyal ilerteme ve adaletten, demokrasi ve ozgürlükten yana olan bütün insanlar ve örgütler savaş/barış sorununu, banşın kesinlikle korunmasını başa almak bütün diğer sorun ve konuları bu bağlam içinde görmek ve işlemek durumundadırlar. Bir Uzun Yürüyüş Uğur Mumcu sordu, Behice Boran anlattı 4. Proletarya diktatorlüğü geçicidir. ( ) Bir de "barışçı gecişten" soz ediyorlar. 60*larda daha otanaklırdı BORAN Yine nesnel koşullara bağlı. Sınıfsal guçler dengesi çok buyük ölçüde işçi/emekçi kitlelerden yana ağır basarsa olabilir. Diğer koşulları da; kitlelerin düzeni değiştirme gereğini artık ivedi bir ihtiyaç olarak duymaları, iktidan almaya, harekete geçmeye öznel ve nesnel olarak hazır ve parti bu geçişi sağlamaya yetenekli olmalıdır. Burjuva iktidarının ülkeyi yonetemez sorunlarla kapitalizm çerçevesinde baş edemez hale gelmiş olması da bir başka koşuldur. 1960'larda bu tür geçişi daha olanaklı ve olası görüyordum, ama hep bir olanak ve olasıhk olarak, hiçbir zaman kesin ve mutlak olarak geçerli düşunmedim barışçı geçişi. Barışçı geçiş mutlaka seçimlerle geçiş demek de değildir. Sınıf mucadelesi silahh mücadeleye dönüşmeden iktidan alabilmektir. 1960'larda bu tur geçiş bana şimdikinden daha olanaklı ve olası görünüyordu. Şimdi çok az şans görüyorum, hele Batı Avrupa için. Avrupa komünizmi etiketi altında gruplandınlan partiler, sosyalizmin Dilımselliğiniy eyrensel ilkelerini ve komünist parti olmanın gerektirdiği diğer işlevleri değişik ölçulerde bir yana bırakıp, oylan artırmanın çarelerinı bularak bir an önce iktidara gelebilmek kaygısında görünüyorlar. mu? Kanımca abartma ve mutlaklastırma eğilimi var ve bundan ötüfü de sosyalizmin bilimselliğinin en azından altan alta reddine veya göz ardı edilmesine kayılıyor; sosyalizmin ulusal, yerel özgünlükleri aşan evrensef doğnılan ihmal ediliyor. O zaman, yeni yoüar ararken yolu şaşırma tehlikesi beliriyor, bu bir; ikincisi, komünist partilerin kinıliği az çok belirsizleşiyor; sosyal demokrasiyle, Sosyalist Enternasyonal'in partileriyle ayınm çizgisi kitlelerin gözünde bulanıyor. Komünist partilerin oy kaybında bu önemli bir etmen sanıfım. Olumsuz iki etmen daha var. Biri 6O'lı yıllarda ve 70'li yılların da ilk yansında sosyal demokTasinin veya "refah devletj" politikalarının çizdiği görünürde başarılı tablo. İş bol, ucretler yüksek, paralı tatil, sağlık sigortası, sosyal yardımlar, hepsi ferahlatıcı... Işçi/emekçi kitleler burjuvaziden bu ödünler koparma sürecinin devam edeceği varsayımıyla düzeni değiştirip sömürüyü bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırma bilinç çizgisine çoğunlukla varamıyorlar. Büyük sermaye işçileri yeni yöntemlerle daha yoğun sömürecek, eski kolonileri ve geri kalmış, bağımlı ülkeleri yeni sömürgecilikle eskisinden daha fazla yolarak işçi/emekçi kitleleri belli bir hoşnutsuzluk çizgisinde tutma politikasının kendi açısından avantajını anlıyor. Sosyal demokrasinin bu geçici başansı Avrupa komünist partilerinin çoğunu etkiliyor. Bu başannın geçici olduğu şimdi kriz döneminde ortaya çıkıyor. İşçi/emekçi halkın kazammlan kemiriliyor; buna karşın sendikal mücadele yükseliyor, ama sosyal demokrasinin etkisi hâlâ güçlü. AnliSoryet propaganda Batı'Avrupa kamuoyunu etkisi altında tutan bir başka etmen, sözlü, görüntülü ve yazıh tüm iletişim araçlarıyla aralıksız sürdürdülen "antiSovjet, antikomiinist" propaganda seferberliği, halk kitlelerinin sosyalizmi, bir alternatif olarak görmelerini engellemek için. Bu propaganda furyası başanlı olmuyor da değil. Batı Avrupa komünist partileri de hepsini değil bir ölçüde etkiler gorünüyor. Sovyetler Birliği'nden uzak durma, karşıt tavır alma tutumlarının bir nedeni de, kanımca böyle davranırlarsa kitlelerin desteğini ve oylanru daha kolay kazanacaklannı hesapbyorlar. Avrupa komünizmi etiketi altında gruplandırılan partilere bütün bu yanlanyla baktığırmz zaman, onların en belirgin karakteristiğinin faydacılık pragmatizm olduğu sonucuna varıyorum. SosyaÛzmin bilimselliğini, evrensel ilkelerini ve komünist parti olmanın gerektirdiği diğer işlevleri değişik ölçulerde bir yana bırakıp, oylan arttırmanın çarelerini bularak bir an önce iktidara gelebilmek baş kaygı haline gelmiş gorünüyor. Komünist partinin şu veya bu yoldan olsun iktidara gelebilmesinin nesnel ve öznel koşulları olgunlaşmış mıdır, olgunlaşması yönünde ne yapılabüir, bunun üzerinde de durulmuyor gibi. Bence Avrupa ülkelerinde henüz böyle bir ol BEHİCE BORAN Barıştan, sosyal Uerleme, adalet, demokrasi ve özgürlükten yana olan bütün insanlar ve örgütler, savaşbans sorununu, banşın kesinlikle korunmasını başa almak, bütün diğer sorun ve konulan bu bağlam içinde görmek ve işlemek durumundadırlar. Günumuz gereksiz sorunlar çıkarmaktan kaçınarak, dayanışmak, güç ve eylem birliği etmek gunüdür; silahlanma ve savaş yandaşlanna ve her türden gericiliğe karşı. Avrupa komünizmi partilerinin ortak bir çizgilerinin de prok t a n a diktatörlüğünu reddetmeleri olduğuna az önce değinmiştim. Bu konuda ne düşunuvorsunuz? BORAN Marksizmde hiçbir şey oznel bir tercih sorunu değildir. Her konuda nesnel koşullann analizinden hareket edilir. Devrim sırasında ve hemen sonrasında nesnel durum ne olacaktır, sorunun yanıtı buna bağlı. Diktatörlük nedir? 1. Her şeyden önce bir noktaya dikkat çekmek isterim. Marksist Iiteratürde "diktatörlük" kavramı ve terimi genel dilde kullanılandan başka bir anlam taşır. Dilde yerleşmiş anlamıyla diktatörlük kişi olarak bir diktatörün keyfı arbitraire yönetimidir, çevresi vardır, ama söz diktatöründür, o ne derse o olur. Marksizmde ise diktatörlük sınıfsal bir olgudur. Bütun sınıflı toplumlar birer diktatörlüktür. Çünkü sınıflar arasında sömüren/sömürillen, ezen/ezilen ilişkileri vardır. Bu açıdan en demokratik kapitalist ülkeyönetimi, vicdan, duşünce, soz, orgütlenme, grev, gösteri ve sair özgürlüklerine karşın yine de burjuva diktatörlüğüdür. Sınıflararası sömüren/sömürülen ilişkisi sürmekte, bunun için de nesnel olarak hak eşitliği ve özgurlükler gerçekleşememekte, çok kısıtlı kalmaktadır. 2. Proletarya diktatorlüğü ( j 3. Proletarya diktatörlüğü (...) Bir sosyalist hukuk sistemi, normlan, ölçutleri vardır. Sosyalist sisteme karşı çıkanlara bu hukuk sistemine göre işlem yapılır. Turkiye için de öyle. Başını ABD'nin çektiği emperyalizm, sosyalizme ve antiemperyalist yönetimlere fırsat vermemek için savaşı göze almaya razı. ABD'nin yeni geliştirdiği "hafif yogunlukta çatışma bölgeleri stratejisi" 3. Dünya ülkelerinde sosyalizme yönelik, Sovyetler yanlısı, antiAmerikan yonetimlerin oluşmasına, oluşmuş olanların yaşamasına silahh müdahalelerle olanak tanımama stratejisidir. Durmadan yeni silahlar, askeri araç gereçler geliştirme, uzayı da silahlandırma ise sorunu gerekli görduğünde dünya savaşıyla halletmek tasansının gostergesidir. Karamsarlık değil Bunları söylemek karamsarlık değildir. Gerçekleri görmek, gerçekçi olmaktır. Sosyalizm genelinde insan toplumlarının evriminin zorunlu ürünü olduğu için önüne set çekilemeyecek, nitekim çekilemiyor. Tek ülkeden başlayıp bir sosyalist dunya sistemi oluştu. Ama rahat, acısız, sancısız olmuyor bu geçiş. Onun için daha önce dedim, bolgesel, ulusal sorunları bu geniş dünya bağlarrunın içinde gorup değerlendirmek, toplum olarak, örgüt, kişi olarak yolumuzu saptamak, mücadelemizi vermek gerekiyor. ( ) BİTTİ DÜZELTME Dizinin dünkü bölümunde Uğur Mumcu "nun sondan üçüncü konuşmasında "proletarya düşüncesi" sözcükleri "proletarya diktatorlüğü" şeklinde olacaktır. Düzeltir, özür dileriz. T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gumrük Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı'nca 8, 9 ve lOeylul 1986 günlerinde Ankara, İstanbul ve Izmir'de Hesap Uzman Yardımcılığı giriş sınavı açılacaktır. SINAVA KATILABİLMEK İÇİN: a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazıh nııeliklere sahip olmak, b) I 1 1986 tarihinde 35 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Eğıtim suresi en az dört yıl olan, Siyasi Bilgiler, tktisat, işletme, Hukuk, tktisadi ve Idari Bilimler Fakülte ve Yüksekokullan veya aynı sure e|ıtim veren ve bunlara eşitliği Yükseköğrecim Kurulu'nca kabul olunan benzeri fakulte veya yuksekokullann birinden mezun olmak gerekmektedır. Sınavlara gıriş şartlarını ve sınav koşullannı gösteren broşür ile başvuru formu, yukarıda belirlenen eğitim kurumlan, hesap uzraanları kurulu başkanhğı ve kurulumuzun Ankara, istanbul ve İzmir grup başkanlıklarından sağlanabılır. lsteklilerin 25 Ağustos 1986 gunu akşamına kadar Maliye ve Gümrük Bakaniığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı Ankara adresine belgeleri ile birlikıe yazılı olarak başvurmaları duyurulur. TKİ GÜNEY EGE LİNYtTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1) Müessesemiz, MilasSekköy Bağdamlar köyü mevkiinde 1.214.231.557.TL. 1. keşif bedelli prefabrik ve konvansyonel inşaat türunde yapılacak olan ambar, oto onarım atöiyesi, umumi tamir atöiyesi ve umumi nakliye garajı insaatlamun tumü kapalı teklif usulü ile ihaleye çıkarılmıştır. 2) işin geçici teminatı: 37.00O.0OO.TL.'dir. 3) thale, ihaleye katılma belgesinde beliılilecek gün ve saatte Müessesemiz Merkezinde yapılacaktır. 4) Istekliler, Müessesemiz Inşaat Şube Müdürlüğü'ne (MUĞLA) 28 Ağustos 1986 Persembe günu saat 17.00'ye kadar bir dilekçe ile müracaat ederek ihaleye katılma belgesi istemeleri ve bu dilekçeye aşağıdaki belgeleri eklemeleri gerekir. (Teklif isteme şartnamesi 4A ve Ozel Idare Şartname 35 ve 14'üncü maddelerinde belirtilen şartlara göre) a) Kanuni ikametgâh belgesi b) Tebligat için adres c) Ticaret ve Sanayi Odası belgesi d) lmza sirkuleri e) Yapım araçlan bildirimi 0 Teknik personel bildirimi ve belgeleri g) İşin ilk ilan tarihinden sonra ilgili bankalarca tanzim edilmiş asgari 1. keşif bedelin % 8'i tutannda kullanılmamış nakit kredi ile aynı mıktarda kullarulmamış teminat kredisini gosterir banka mektupları ile belgelendirilmiş mali durum bildirimi. h) Taahhut durumu bildirisi ı) Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı'ndan alınmış ve en az işin keşif bedeli kadar (A) gnıbundan müteahhitlik karnesi. j) Isteklinin kamu kururn \e kuruluşlara muteahhit veya taşoran olarak bir defada asgari 1.000.000.000.TL. bedelli, ihale konusu işe benzer bir işi (Betonarme prefabrik sınai tesis) tamamlayıp gecikme cezastz olarak geçici kabulünü yaptırdığına dair belge (geçici kabu! tutanağj). k) lsteklinin, yapı elemanları uretimi yapan tesislere sahip olması ve fabrika kapasitelerini gosterir kapasite raporu. 5) İhaleye katılmak için; teklif isteme şartnamesinin 7. mad. B fıkrasında belirtilen belgeleri ve teklif mektubunu ihaleye katılma belgesinde belirtilecek olan gün ve saate kadar müessesemiz muhaberat servisine vermeleri şarttır. 6) Ihale konusu için şartname ve ekleri aşağıdaki adreslerde incelenebilir. a) TKİ Genel Mudurluğu İnşaat Dairesi Başkanlığı (Hipodrom yanıANKARA) b) GLİ Irtibat Bürosu (1487 Sok. Emren Apt. No: 17/3 AlsancakIZMİR) c) GELİ Muessesesi (İsmet Çatak Cad. No: 1 Okutucu Işhanı Kat. 4MUĞLA) 7) ihaleye katılma belgesi verilmesi ve teklif mektuplarının değerlendirilmesınde 29.1.1986 tarih. 19003 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olan Bayındırlık ve Iskân Bakanlığfnın tebliğ esasları uygulanacaktır. 8) Kurumumuz 2886 sa>ılı yasaya tabı değildir. Basın: 25819 ı 1 T.Ş.F.A.Ş. Eskişehir Makine Fabrikamızın 1986/153 sayı ile aşağıda belirtilen 15 adet (40 x 110 m. yeni montaj atöiyesi için) teknik şannameyt göre duvar tipi sıcak hava apereyi (0, latü) ihtvyacı vardır. 2 thtiyaç konusu malzemeye ait teknik ticari şartname bedelsiz olarak Meclisi Mebusan Cad. No. 325 Şeker Sigorta Han C Blok Saupazan/İSTANBUL adresinde mukim T.Ş.F.A.Ş. İstanbul Alım Satım (Bolge) Müdürluğünden temin edilebilir. 3 Sözkonusu malzeme ile ilgili ihale 1.9.1986 pazartesi günü saat 15'te kapalı zarf alma usulune göre yukarıda yazılı adreste yapılacaktır. 4 Teklifler en geç 1.9.1986 pazartesi günü saat 15'te Müdürlüğümüz Muhaberat servisinde olacak şekilde gönderilecek, postada vaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. 5 Teklifle birlikte teklif tutanmn It 5 oranında geçici teminat verilecektir. 6 Firma opsiyonlan 20 gun olmalıdır. 7 Şirketimiz 2886 sayılı kanuna tabi olmayıp, ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta veya düediğine yapmakta serbesttir. TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. Basın: 25894 TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.S. İSTANBUL ALIM ŞATIM (BÖLGE) MÜDÜRLÜĞÜNDEN Hafta sonunda istanbul'a geldim, bir düğün sevinci paylaştım. Eski CHP'lilerden ismail Hakkı Birier'in kızı evlendi. Pera Palas Oteli'nin eski, görkemli salonlarında, çiçekler arasında güzel saatler yaşadık. Nursel Birler, babasının kolunda salona inerken beyaz bir gül goncasına benziyor, yaprak gibi titriyordu. Antoıne Motte de çok hoş bir delikanlı, düğün kalabalığında kimseyı tanımıyor, ama herkese dostça gülümsüyor. İki gencin sevgiyte, umutla nikâh masasına oturması güzel bir olay, ama asıl olay ondan sonra başlıyor kuşkusuz... Bana her zaman coşku, biraz da hüzün verir nikâh törenleri. Güzel başlayan bir öykünün güzel sürmesini dilerim, umutlann solmadan yeşermesini. "Bir yastıkta kocamak" deyimini yadırgarım biraz. Kocamadan yaşayabilmeyi, yastığın ötesinde yan yana olabilmeyi, birbirine dayanabilmeyi yeğlerim. İstanbul'un Şişli Belediye Başkanı Mehmet Emin Sungur nikâhı kıyarken masanın çevresinden yorumlar duyuluyor. Türk Fransız dostluğuna güzel bir katkı, diyorlar. Türk kızları Batıya açılıyor, diyorlar. Motte ailesi üç kuşak bir arada izliyor töreni, anne, baba, kızlar, damatlar ve torunlar. Hasan Esat Işık onlara gülümsüyor, nikâhın diplomatik yorumunu yapıyor: AET ülkeleriyle bütünleşmeyi hükümetler değil, aileler başanyor!.. Bence biraz da sevgi başarıyor... İsmail Hakkı Birler şimdilik politikanın dışında, ama konuklar arasında potitikacılar çoğunlukla. Kimi eski, kimi yeni, belli dönemlerde ülkenin yönetiminde rol almış kişiler, partilerine renk ve güç vermiş CHP'liler, Meclis başkanlan, bakanlar, milletvekilleri, senatörler, gazeteciler, yazarlar, tanınmış bankacılar, Ankaralılar, İstanbullular, Bodrumlular, Suşehirliler ve Parisliler bir arada. Eski anılar, yeni umutlar, çiçekler, danslar, şarkılarla dünya küçülüyor, sınırlar kayboluyor giderek. Güzel bir çicek sepetinde "Sevinç ve Erdal İnönü" yazısı var. Erdal İnönü de burada mı evlendi, diye soruyor biri. Hayır, Liman Lokantası'nda; burada inönü'nün torunu evlendi geçen yıl... Sonra dedesinin yattığı odada kaldılar. Nursel ve kocast da orada kalacaklar. İsmet inönü 201 numaralı odada kalmış vaktiyle. Kapıda bir plaket var. O odanın yeni evlilere uğur getirdiği söyleniyor; bu soylenti İnönü ailesinin rnutluluğundan kaynaklanıyor belki de... Söyleşiler politikaya yoneliyor derken, Haliç kıyılarından Ege'ye uzanıyor kimi kişiler, Ecevit'in davranışına, sözlerine üzüntülerini gizleyemiyorlar. Ben de çiçeklere bakıyorum, onca çiçek arasında Ecevit'ten de bir çiçek var mı, diye aranıyorum. Ama yok, kirnbilir, Birler çağırmadı belki de.Çağırsaydı gelir miydi.çağrıldığı yertere, bir nikâh törenine, bir düğüne, hatta bir cenaze törenine hiç gitti mi şimdiye kadar? Çok yakın çalışma arkadaşlarının sevincini ya da acısını hiç paylaştı mı, kimin kapısını çaldı, hangi yeni evlinin, hangi hastanın, hangi ölünün... Ama ötekiler, hepsi Pera Palas'talar, kimi çiçekleri, kimi telgraflanyla, kimi çoluk çocuk, kimi ölmüş, ama ortalarda dolaşır gibi, örneğin Hurşit Güneş yürürken Turan Güneş çarpmış gibi oluyor insan, Nermin Güneş, Bodrum'dan gelmiş bu sevinci paylaşmaya, Bayan Betil, rahmetli Zihni Betil'in sevgisini de yansrtıyor. ANAP'lı Turizm ve Kültür Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu da konuklar arasında, Hasan Işık ve Ferruh Bozbeyli ile konuşuyor, damada espriler yapıyor. Uygarlık güzel şey, diyor biri. Kimi konuşmalannı yadırgarım, ama Taşçıoğlu'nun insan iliskilerindeki duyarlığından ben de hoşlanırım her zaman. Kırmızı güllerden bir sepetin önünde SHP İstanbul adayı Hikmet Çetin duruyor, eski plancı ve devlet bakanı, kolları umutla sıvamış, Ali Topuz, Aytekin Kotil, Metin Tüzün, Altan Öymen ile söyteşiyor. Pembe çiçekler önünde bir başka grup seçim toto oynuyor, dokuza iki diyen bir SHP'liye umutla gülümsüyorlar. Söz SHP liderine yöneliyor yeniden, genç kuşak Erdal Irtönü'den hoşlanıyor, çağdaş bir politikacı olduğunu söylüyorlar. Konuşmaları boyuna uygun düzeyde, diyorlar. Düzeyini yitiren kişilerden yakınıyorlar. Izmir konuşmaları yeniden gündeme geliyor Bir genç kadın düşüncesini özetliyor: Ecevit adeta harakiri yapıyor!.. Bir başkası Erdal İnönü'nün sözünü tekrarlıyor: Oda sosyal demokrat, ben de sosyal demokratım, diyor SHP lideri. Sade ve zarif bir konuşma türü... Birkaç kişi de bana dönüyor, soruyortar: Sen ne diyorsun, bu konuda bir şey yazmayacak mısın? Ne diyeyim, ne yazayım!.. * • • Pera Palas salonlarında durmadan flaşlar parladı, resimler, filmler çekildi o düğün akşamı. Levent'te bir stüdyoda o filmlerden birini seyrettim sonra. Gelinle damadın sevdalı bir bakışını ya da nikâhtan sonraki öpüşmenin sıcaklığını ne güzel yakalamışlar. İsmail Hakkı Birier'in gözündeki bir damlayı, nikâh tanığı Özer Derbil'in dostça gülüşünü saptayıvermişler. Objektiften hiçbir şey saklanmıyor. Sevgi de gözyaşı da öfke de nefret de... Sayın Ecevitler'in izmir'de çekilmiş resimlerini gördünüz mü? Bana biraz sağlıksız göründü o resimler. Böylesine öfkeyle, nefretle nereye varılır, barış güvercini nasıl uçurulur, güvercinlerin kanadı donmaz, kırılmaz mı diye düşünüyorum. Çocukluğumda Moda'da bir fotoğrafçıya giderdik; ablam ve kardeşlerimle eski, körüklü bir makinenin karşısına oturur poz verirdik. Fotoğrafçı körüğün içinden bize bakar, sonra başını çıkarır, kimi zaman yanımıza gelir. başımızı düzeltir, sonra resmi çekerdi. İzmir resimlerine bakarken nedense o Modalı fotoğrafçıyı anımsadım. Sayın Ecevit'in resmini nasıl çekerdi acaba? Bakışlarından öfkeyi silmek, gergin çizgilerini yumuşatmak için nasıl uğraşırdı kimbilir?.. Sayın Ecevit biraz gülümseyin, nefretle değil sevgryie bakın, derdi ama güzel bir resim çekebilir miydi? YAPI ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Yapım planlama, programlama, bılgisayarla tasanm; inşaat makinaları, üretim planlaması, yapı malzemeleri (silisli malzemeler; seramikler; çimento, alçı \e benzeri bağlayıcılar); yangın, enerji, aydınlatma, akustik, meteoroloji, çevre duzenlemesi, ergonomi, tesisat; yapı statiği. yapı dinamiği, zemin mekaniği alanlarında araştırma yapabilecek temel veya uygulamah bılim dallarından birinde en az Yüksek Lisans diplomalı elemanlara ıhtiyaç vardır. Araştırmacı adaylarda aranan koşullar: İngılızce. Almanca. Fransızca dillerinden birini iyi derecede bilmek, En çok 35 yaşında olmak, Yuksek lisans veya doktora diploması olmak (inşaat, endüstri, fizık, kimya, bügisayar. makina, elektnk muhendısliği; mimarlık, şehir ve böige plarılaması: yoneyiem araşlırması ve isıaiisük) Muracaatların 15 Eylul İ986 tarihıne kadar YAZILI olarak aşağıdaki adrese vapılması gerekmektedir: TUBITAK Yapı Araştırma Enstitusu Mudürlüğü ^taturk Bıılvarı No: 221 ANKARA Basın: 24786 TRABZON İCRA MEMURLUĞUNDAN Para borcuna veya teminat verilmesine veya bir işin yapılması veya yapılmamasına, irtifak hakkının kaldınlmasına veya yukletilmesine dair ICRA EMRI Dosya No: 1986/2149 Nedim Temel vekili Av. Ahmet Kılıç tarafindan, Trabzon Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 18.12.1985 tarih 1984/356 esas 1985/745 karar sayılı ilamına istinaden, 250.000.00 TL. baş para 14.100.00 TL. mahkeme giderı, 25.000.00 TL. mahkeme vekil ucreti, icra harç ve masrafları, icra vekil ücreti ile 17.7.1984 tarihinden itibaren yasal faiz borcundan dolayı yapılan icra takibinde; borçlu ORHAN VAROL'un adresi meçhul olduğundan: A) Yukarıda yazıh borcu iş bu icra emrinin gazetede yayıralandığı tarihden itibaren 22 gün içinde ödemesi, lc. İf. K.nun 32. maddesi gereğince ve bu süre içinde borcu ödemezse, tetkik merciinden veya Yargıtay'dan veya mahkemenin iadesi yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılraasına dair bir karar getirmediği takdirde, cebri icra yapılacağı, yine bu muddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunması, beyanda bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa 357. madde gereğince hapis ile cezalandırılacağı ilanen ihtar olunur. (lc. If. K. 30, 31, 32Yonetmelik No: 45) Basın: 25715 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümruk Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca 15.9.1986 Pazartesi günü saat 09.00'da Ankara ve Istanbul'da Maliye Müfettiş Yardımcıhğı Giriş Sınavı açılacaktır. GİRİŞ SINAVINA KATlLABtLMEK İÇİN: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak, b) 1.1.1986 tarihinde 30 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, Işletme, Iktisat, Hukuk Fakulteleri Ue Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi ve diğer Universıtelerin tktisadi ve Idari Bilimler Fakultelerinden, (veya bu vasıfları haiz olduğu Yuksek Öğrenim Kurumu Başkanlığınca tasdik edilecek yurtdışı Fakulte veya Yuksek Okullardan) birini bıtirmiş olmak gerekmektedir. lsteklilerin sınav ıçın gerekli belgelerle sınav konularını belirtenkitapçığı, adı geçen Fakulte ve Akademılerle, Ankara'da Teftiş Kurulu Baskanlığı'ndan, İstanbul ve Izmir Defterdarlıklarında Maliye Mufettişlennden bizzat veya mektupla sağlayarak, başvurma işlemi için en geç 1.9.1986 Pazartesi gunu çahşma saati bitimine kadar Teftiş Kurulu Başkanlığı'na şahsen veya posta ile başvurmalan, postadaki gecikmelerin dikkate alınmayacağı ılan olunur. Basın: 23164 İLAN TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 3 ADET TELEFAKS SATIN ALINACAKTIR Şartnameleri Ankara'da Genel Mudürluk Malzeme İkmal ve İdari Işler Daire Başkanhğı ile Kayseri, İstanbul, İzmir, Afyon, Konya, İskenderun, Samsun, Erzurum ve Diyarbakır Bölge Müdürlüklerimizden bedel mukabilinde temin edilebilir. Kapalı zarf teklif alma yoluyla yapılacak ihalede geçici teminat ile birlikte verilecek diğer vesaik ve şartlar şartnamesinde belirtilmiştir. Teklif mektuplan 28.8.1986 günü saat 15.00'e kadar Genel Müdürluk Haberlesme Şube Müdürlüğü'ne verilecek ve aynı gün saat 15.15'te komisyon huzurunda açılacaktır. Postada vakı gecıkmeleıle telgraf ve telexle gönderilecek teklifler kabul edilmeyecektir. Müessesemiz, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi değildir. Basm: 25316
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle