19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 1986 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/11 Zonguldak'ta göçük: 2 ölü Zonguldak maden havzasında meydana gelen göçükte Ikl domuzdamcı toprak ve kötnür ytğmı altında katarak öldü. Türkiye Taş Kömürleri Işletmesi Çaydamar Bölgest 3. Ocak'ta dün saat 12.20 sırasmda kazı hazırhğında çalışan 12 kişilik ekibin bulunduğu kesimde meydana gelen göçükte 10 kişi kaçarak kurtulmayı başardı, domuzdamcı işçiler, Şakir Eserli ve Sadık özdağ toprak ve kömür yığınları altında kalarak yaşamlanm yitirdtler. YetkllUer, ölen maden işçilerinin cesetlerirtin çıkartılması çalışmalarına başlandığını, olayla ilgili savcdık soruşturmasının sürdüriUdügünü söyledürr Kıbns görüşmeleri eylıdde BJfi Genel Sekreteri de Cuellar, eylül ayı sonunda New York'ta Denktaş ve Kipriyanu ile görüşecek. tZZET RIZA YALIN LEFKOŞE BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile Güney Kıbns Rum Cumhuriyeti Başkanı Kipriyanu, eylül ayının sonlarına dojru New York'ta bir araya geliyor. Rum radyosunun haberine göre daha önce Zimbabwe'nin başkenti Harare'de gerçekleştirilmesi gereken ve BM Genel Sekreteri'nin kalp ameliyatı dolayısıyla ertelenen De CueüarKJpriyanu görüsmesinin kesin tarihi daha sonra belirlenecek. öte yandan Washington ve New York'ta konferanslar vermek ve Amerikan Kongresi alt komisyonlannda konuşmak üzere eylül baslannda Amerika'ya gidecek olan KKTC Cumhurbaskanı Raof Denktaş, Perez de Cuellar ile 16 eylOlde görüşecek. KKTC Cumhurbaşkanı, dün sabah başkanlık konutunda basın mensuplanyla yaptığı geleneksel basın söyleaisinde "Kıbru'ta bans Meyenlerin, Klprtyann'yı, oynamakta olduğn Bizaıu oyunnyla cambulıgında dertek ohnanuuı gerektigiııi" vurguladı. Kipriyanu'nun, Kıbns meselesinin çözümünde esas temel ve yıkılmaz köşe taşları olan 197519771979 anlaşmalanndan kaçmak istediğini belirten Denktaf, hür ve banj isteyen dünyanın, Kipriyaoa'ya BM Genel Sekreteri'nin bu anlaşmalar çerçevesinde ilk kez ortaya koydugu önerileri neden reddettigini sorması gerektiğini ifade etti. Kipriyanu'nun, Genel Sekreter'in uzlasma önerilerini Yunanistan'ın kışkırtması ile iki kez reddettigini, unutturma çabası içinde olduğuna işaret eden Denktaş, "Türk tarafını uzlasmazhga neden olarak gösterme yalanına başvuran Rum yönetiml Perez de CueUar'ın banı kttprülerini atmif ve askeri hazırtıfa hu vermlstlr" dedi. Rum tarafımn Kıbns meselesini askeri güçle halletmenin mUmkün olmadıgı gerçeğini hfllft ögrenmediğinin anlaşıldıgını ifade eden Cumhurbaşkanı Denktaş, "Rum Uderllginln lzledlgJ bu çıkmaz yolu, Rum halkının çogunlugunda arbk görmeye baalaman gereküglnl" söyledi. "Esklye ddnu* olamaz. Yan yana komıu olarak yafayacagu. Bir devlet kurulacaksa, federal blr catı altında toplanabiüriz" djyen Denktaş, Makarios'la yaptığı anlaşmarun bu olduğunu, Makarios'un yolunda oldugunu soyleyen Kipriyanu'nun bu yoldan da kaçmaya çalıştığını belirtti. öte yandan KKTC Cumhurbaşkanı, yeni hükümetin oluşturulmasına ilişkin temaslaruun ikinci gününde CTP yetkilileriyle görüştü. CTP Genel Sekreteri Nacl U*«r, basın yayın ve propaganda sorumlusu ErgUn Vehbi ile örgut sekreteri Aktan Sadık'ı dün kabul eden Denktaş, CTP Genel Başkanı özker ötgttr'le görtlşmek istemedi. Bakanlar Kurulu'nda KKTC ele alındı SSK, borç tahsili için çilingirle kapı açacak Sosyal Slgortalar Kurumu Genel Müdürlüğü, kuruma 6 btn 500 lira borcu olan, A.S. adındaki blr mükellefe gonderdiği yaztda "Alacağını tahsil edebilmek için çüingir vepolis marifetiyle kapımn açdarak haclz yapılacağını" bildirdi. SSK Genel Müdürlüğü adına on birinci icra memurluğu aracıhğıyla A.S. adındaki mükellef bayana gönderilen yazıda 6 bin 500 liralık borç için hacze gelindiği, ancak kapının kapalı olduğu belirtilerek, "Bir defaki gelişimizde kapı kapalı dahl olsa, kapının polis ve çüingir marifetiyle açılarak haciz yapılıp muhafaza altına alınacağımn bllinmesi hususu tebliğ olunur" denildi. Istaııbııllu yoksuüar bilgisayara yüklenecek Türkiye'nin tüm il ve ilçelerinde şu ana kadar toplam 531 sosyal yardımlaşma ve dayamşma vakfı kuruldu. 116 vakıf daha kurulacak. İstanbul Haber Servisi lstanbul'daki "tüm yoksulların" İstanbul Valiliği'ne satın alınacak bilgisayar aracıhğıyla fişlenecekleri bildirildi. Halk arasında "FakirFukara Fonu Yasası" olarak bilinen 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Yasası'na göre, Türkiye'nin tüm il ve ilçelerinde kurulması gereken 647 sosyal yardımlaşma ve dayamşma vakfından 531 *i kuruldu. Kurulan her bir vakıf, Başbakanhğa bağlı olarak Ankara'da oluşturulan Sosyal Yardımlaşma ve Deyanışma Fonu'nun Vakıflar Bankası'na yatırdığı 647 milyon liranın paylarına düşen bir milyon liralık bölümünü alabilecek. lstanbul'da biri il düzeyinde, ötekiler ilçe düzeyinde olmak üzere 20 sosyal yardımlaşma ve dayamşma vakfı kuruldu. İstanbul'da kurulan söz konusu vakıfların il düzeyindeki koordinasyonunu yürütecek olan İstanbul Vali Muavini Fuat Lğur, bu alanda bilgisayar sistemine geçmelerinin nedenini şöyle açıkladı. "Yoksul klşilerin bulunduklan ilçelerin vakfında da kayıtlan olacak. tlçc vakfı bu vatandaşların kayıtlannı il merkczlerine de bildirecek. Aynı kişinin hera Sarıyer hem de Bakırköy vakıflanndan miikerrer yardım almalanıu önlemek için ilçe vakfı yardım yapmadan önce kişinin başka bir vakıftan yardım alıp almadıgını il merkezinden soracak." lstanbul'da il düzeyinde kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayamşma Vakfı'nın Başkanlığını İstanbul Valisi Nevzat Ayaz yürütecek. Fuat Ugur'un verdiği bilgiye göre, söz konusu vakıflar "mütevclli heyetler" tarafından yönetilecek ve tstanbul'daki vakfın mütevelli heyetini Anakent Belediye Başkanı Bedrettin DaJan, İstanbul Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Kadri Özbey, tstanbul Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü Şener Birsöz, İstanbul Defterdarı Niyazi Civelek, İstanbul Müftüsü Selahattln Kaya, tstanbul Emniyet Müdürü Ünal Erkan ve İstanbul Valisi Nevzat Ayaz'ın seçeceği üç vatandaş oluşturuyor. İlçelerin vakıf başkanlıklarında da kaymakamlar, mütevelli heyetlerinde o ilçenin en Ust düzcy sağlık yetkilisi, mal müdürü, milli eğitim müdürü, emniyet anıiri, müftüsü ve ilçenin bağlı olduğu ilin valisi tarafından seçilen Uç vatandaş yer alıyor. tstanbul Vali Muavini Fuat Uğur, 910 milyon liraya mal olacak bilgisayarın Kurban Bayramı sonrası şimdilik tstanbul Valiliği'ne yerleştirileceğini ve başında en az iki kişinin çalışacagını, ilerde söz konusu vakıfları ayrı bir merkez binaya sahip olacağını söyledi. lstanbul'da kurulan ilçe vakıflarının Vakıflar Bankası'na İstanbul için yatırılan 20 milyon liranın paylarına düşen birer milyon lirayı çekebileceklerini belirten Uğur, özetle "Kurulan sosyal yardımla§ma ve dayamşma vakıfları için biri personel öteki sarfiyat olmak üzere iki yönetmelik hazırlayacağız. Sarfiyat yönetmeliginde aynı durumda bulunan yoksul, magdur kişilere eşit yardımların yapılması için yoksullar ve magdurlar da genel hatlarıyla belirlenecek" dedi. Taksi plakası Meclise getirildi İstanbuVda dağıtımı yapılacak olan 1142 plakayla ilgili uygulama, Türkiye Büyük Millet Mecltsi'ne getirildi. Doğru Yol Partlsi (DYP) Hatay milletvekili Murat Sökmenoğlu, belirlenen koşullarla plaka sahibi olacak şoförlerin vadell borçlarmı ödemek için büyük sıkıntı çekecek lerini ve alın teriyle bu borçlarından kurtulamayacaklanm önesürdü. Dışişleri Bakanı Yıldırım Akbulut tarafından yanıllanması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı 'na bir soru önergesi veren Murat Sökmenoğlu, Halk Bankası 'nın düşükfaizU kredi ile şoförleri destekleyip desteklemeyeceğini sordu. Tütün kararnamesi DSP Aksaray ilçe örgütü DSP Aksaray ilçe örgütü kuruluş çalışmalan tamamlanarak ilçe başkanlığına Muharrem Baştuğ getirildi. DSP yönetim kurulu üyeliklerine de Neşat Görgülü, CumaŞahin, NailBilgiç, Ayhan Aydm, Süleyman Batur ve Hanefi Hasel getirildller. Ozel sigaranın dağıturunı ve sattşmı Tekel yupaeak ANKARA, (Cumhurlyet Bürosu) Bakanlar Kurulu'nda dün kabul edilen tütün kararnamesine ilişkin bilgi veren Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptcuıocin, bakanlıklararası Tütün Kurulu'nun yeni ekinı alanlarına izin verme konusunda yetkili kılındığını belirtti. Bakan Alptemoçin, tütünde devlet tekelini kaldıran yasaya ilişkin kararname ile getirilen yenilikleri şu 4 başlıkta şöyle sıraladı: 1. Yeni tütün alanlan: TUtün ekimindeyeni sahaların açılması konusunda Bakanlıklararası Tütün Kurulu yetkili kılınıyor. 2. Tütün borsası: Yeni kararname ile tütün borsaları kurulacak. Tüccar ve üretici arasında tütün piyasalannın açılmasından önce sözleşme imzalanacak. 3. Yabancı sigara: Türkiye'de Tekel ortaklığı koşuluyla, iç piyasaya dönük yabancı sigara üretimi yapılabilecek. Bunda amaç, ithal edilen sigaraların Türkiye'de üretimi olarak belirlendi. İç tüketimden artan sigaralar ihraç edilecek. Bu sigaralann yurtiçinde satış ve dağıtımı Tekel tarafından yürütülecek. 4. Itbal tütüne fon: Türkiye'de üretilecek sigaralarda kullanılacak yabancı tütünün ithalinde fon kesintisinegidilecek. Bu fon, sigaranın satış fiyatı Uzerinden alınacak. Fonun bir bölumü Toplu Konut Fonu'na aktarılacak, kalanı Maliye ve Gümrük Bakanlığı emrine Merkez Bankası'nda açılan bir hesaba yatırılacak. ANKARA, (Cumhurlyet Bürosu) Bakanlar Kurulu, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ndeki iç politik gelişmeleri görüştü. Kurulda yeni Tütün Yasası'na ilişkin bir kararname onaylandı, 1987 bütçe yatırımları ele alındı. Bakanlar.Kurulu dün Başbakan Turgut Üzal başkanlığında 2 saat kadar süren bir toplantı yaptı. Devlet Bakanı, HükümetSözcüsü Mesut Yılmaz toplantıdan sonra gazetecilere bilgi verirken, şunları söyledi: "Bakanlar Kurulu, KKTC'de gdişmeleri görüştü. Kıhns'la Uişkilerden sorumlu Uevlet Bakanı Abdullah Tenekeci bilgi verdi. Daha sonra y aprak tütünü miibaayası ve diger tütün mamullerinin yapımı, ithalatı konusunda bir kararname, Bakanlar Kurulu'nda görüşülerek kabul edildi. 1987 yatırım bütçesinin hazırlıklan gözden geçirildi". Hükümet Sözcüsü Yılmaz, bir soru üzerine, KKTC'de hükümetin istifa ettiğini ve yeni hükümeti oluşturma görevinin eski Başbakan Eroglu'na verildiğini anımsatarak, "Kıbns'taki bazı altyapı yatınmlannın da Bakanlar Kurulu'nda görüşüldügünü" kaydetti. Yılmaz, görüşmelcrin niteliğini "bilgi alma" ifadesiyle açıkladı. 1987 yılı bütçesi konusunda rakamlara inilmediğini, genel çerçevenin ele ahndığını belirten Yılmaz, yatınmcı bakanlıkların konuya ilişkin olarak gelecek ay bir arayageleceklerini vurguladı. Güneydoğudaki son olayların Bakanlar Kurulu gündemine gelmediğini ifade eden Yılmaz, Içişleri Bakanı Yıldırım Akbulut'un konuya ilişkin olarak Başbakan Turgut ö z a l ' a bilgi verdiğini söyledi. Yılmaz, "Güneydogudabirsınır operasyonu olacak mı ?" biçi mindeki soruya, "Hayır, bukonu görüşülmedi" yamtını verdi. tthalatla ilgili bir gündem konusunun bulunmadığını bir soru üzerine açıklayan Mesut Yılmaz, çay Ureticilerinin borcunu odemeyen Akfa Şirketi'ne ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: "Bu konu bizimle ilgili degil. Bankalar konsorsiy umu ile Merkez Bankası, talebi degerlendiriyor. Bakanlar Kurulu'nda her şirketin ayrı ayrı sorunlan görüşülmez". Yılmaz, "Bu konııda sizin kişisel birgirişiminiz oldu mu?" sorusunada, "Hayır yok" yamtını verdi. EYLÜLDE AĞRI'DA ÇEKİLECEK Erden Kıral'ın (ortada) çekimini eylül aymda Ağn'da gerçekleştireceği "Dilan"ın yapımcısı ve başoyuncusu Hakan Balamir (sağda). FUmin görüntü yönetmenligini he "Ayna"da da Kvralla çaltsan Martin Gressmann üstlenecek. (Fotoğraf: UYGAR GÜRKAN) sinenıaya aktarıyor Sinema çalışmalarını 4 yıldır Almanya'da sürdüren Erden Kıral, ömer Polat'ın "Dilan" adlı romanını beyazperdeye uyarlayacak. FUmin başrollerini Hakan Balamir, Hülya Avşar ve Aytaç Arman paylaşacak. KUItUr Servisi Erden Kıral, yıllar sonra Türkiye'de film çekiyor. 4 yıldır Berlin'de yaşayan Kıral, Omer Polat'ın aynı adlı romanından senaryolaştırdığı "Dilan"ı filme çekmek için eylül ayında Ağn'da çalışmalara başlayacak. Filmin yapımcısı, filmde başroüerden birini de oynayan Hakan Balamir. GörüntU yönetmeni ise Kıral'ın "Ayna" filminde de birlikte çalıştığı Martin Gressmann. Kıral, Türkiye'de en son "Hakkâri'de Bir Mevsim" adlı filnıinı gerçekleştirmişti. Hülya Avşar ile Aytaç Ar Erden Kıral, 'Dilarfı man'ın da rol alacağı filmle ilgili olarak Kıral, dün bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Hakan Balamir'le Martin Gressmann da katıldı. Kıral, basın toplantısında filmi doğrudan sesli olarak çekeceklerini belirterek, ses mühendisinin ve teknik ekipten beş kişinin Federal Almanya'dan geleceğini söyledi. Erden Kıral, "Dllan"ı Puccini'nin "Tosca" operasına benzettiğini belirterek, "Trajik bir tema, ama ben trajik bir öykü yapmayacagım. İnsanın iç dünyasını anlatacagım" dedi. Yıllar sonra Türkiye'de Köpeğiyie bir örnek Blrçok insanın tutkusudur evçil hayvanlan beslemek. Bazı hanımlar da özene bezene diktikleri ilginç giysilerle süslerler köpeklerini. Ancak bu kez ABD'nin Saratoga kentindeki Mary Lou Whitney adlı hanım, köpeğinin doğal rengindeki bir giysi giymeyi terclh etmiş. Bayan Whitney, çok nadide bir ırk olan "Dalmaçya" tipi köpeklerinin neslinin tükenmemesi için açılan bir kampanyayı yürütüyor. Saratoga'da yapılan "güzel köpek" yanşmasını izlemeyc gelenlere de bu "anlamlı" davasını duyurmayı başarmış. (Telefoto: AP) Kuduz, şap, şarbon ve uyuz hastalığı nedeniyle karantina tedbirleri uygulanan Ordu 'nun 23 köy ve mahallesinde kurbanhk hayvan kesimi yasaklandı. Ordu Valiüğinden alınan bilgiye göre, Ordu 'da bir süre önce 15 köy ile 3 mahaliede kuduz, 3 köyde şap, blr köyde şarbon, bir köyde de uyuz hastalığı yüzünden karantina tedbirlerl uygulanmaya başlandı. Karantina tedbirleri uygu'anan yerleşim yerlerindeki hayvanlann kurbanhk olarak kesiUp yenilmesl insan sağlığı açısından sakmcalı görüidü. YetküUer, karantina bölgesinde kurban kesmek isteyen vatandaşlann kurbanlıklanm civar köylerden sağlamalarım ve köylerin dıştnda kesmelerini istedUer. Ordü'nun 23 köyünde kurban kesmek yasak Ağrı Dağı'na çıkışlar yasaklandı ERZURUM, (a.a) Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı'na çıkışlar, 1322 Ağustos 1986 tarihleri arasında yasaklandı. Ağrı Valisi Kutlu Aktaş, dağa sportif ve araştırmacı olarak çıkacak olan sporcuların guvenliğinin sağlanması amacıyla bu kararın ahndığını söyledi. Ersoy: Gtin gelir, savunma hakkı herkese lazım olıır UFUK G Ü L D E M İ R O'nu, son beş yıldır yaşadıklarını bir kez de teybimiz açıkken yaşaması için geriye dönüp bakmaya zorladığımızda, başıru hafifçe yana eğmiş, acı kokan bir tebessümle anlatmaya başlamıştı: "Mahkum etmek için ellerinden geleni yaptılar; hepsinden beraat eltim. Suçluysam neden beraat ettim? Suçsuzsam sahne yasagı neden? Suçsuz ceza olur mu?" Bülent Ersoy, kulaklara hiç de yabancı gelmeyen cümlelerlc öyküsünü anlatmaya devam ediyordu: "Bugün bana yasak olan, yann baskalanna yasak olabilir. Hukuk guguk olursa bir gün guguk kuşları benim kafama konduklan gibi baskajannın da kafalanna konabilir. Savunma hakkı gün, gelir herkese lazım olur." Bülent Ersoy'a uygulanan sahne yasağının nedenIerini araştırmak üzere yola çıktığımızda, daha önce siyasi platformda sarfedilmiş bu cümlelerin benzerlerini bu kez de Ersoy'un ağzından duyduğırmuzda hayli şaşırmıstık. Ancak arastırma ilerledikçe, benzerligin sadece cümlelerden ibaret olmadıgını gördük. Çünkü her iki olayda da "olaganüstü mahkemeler dahi mahkumlyet karan verememifken", ortada "flili cezalar" vardı. Her iki olayda da yasaklayanlar, "Halk böyle istiyor" diyor, yasaklananlar "Halk biri Istlyor" diyordu. Her iki olayda da takdir ve küfür bir aradaydı. Her iki yasak nedeniyle de Türkiye, dışandan baskıya maruz kalmıştı. Ve nihayet her iki olayda da yasaklar, miting meydamnda "konuk konferansçı" olarak ya da "davetll olarak bulunduğu gazlnoda masasına getirilen mikrofondan" delıniyordu. Hakkında sansasyonel tartışmaları bir kenara bırakarak sadece vatandaşlık hakları acısından Bülent Ersoy olayını incelemeye başladığımızda şu sorularla karşılaştık: • Bülent Ersoy'un sahneye çıkmasını kim yasaklamıstı? • Clnsiyetinin tartışılır olması, verdigi dilekçelere cevap verilmesini engeller miydi? • Vali Nevzat Ayaz, neden bu işle şabsen llgllennüsü? • Bir insanın çausma hakkı, onun kendine göre düşUnceleri nedeniyle yasaklanabilir miydi? Bu sorulardan bir bölUmünün yamtını almak üzere aradığınuz İstanbul Vali Muavini lhsan Yalçın, Bülent Ersoy'un sahneye çıkmasımn 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası'nın 12. maddesi uyarınca yasaklandığını söylüyordu. Bu madde aynen şöyleydı: "Kız ve kadınlann gazino, bar, kafesanıan ve bunlara benzer iç mekflnlarla banyo, hamam ve plajlarda çahsabilmeleri, o yerin en büyük mülkiye âmirinin iznine baglıdır. 21 yasından küçük yastaki kadınlar ve erkekler hiçbir suretle bu yerlerde çalıstıniaraazlar." Hukuk Fakültesi Ağır Ceza Kürsüsü öğretim üyelcrınden Prof. Dr. Süheyl Donay ise bu maddeyi şöyle yorumluyordu: Bülent Ersoy, sahneye çıkmasını yasaklayanlara ateş püskürüyor BÎR SAHNE YASACININ ÖYKÜSÜ Sünnet kampanyusı Esnaf Hastanesi Koruma ve Yardım Derneği'nce düzenlenen sünnet kampanyası ilgi görüyor. Dünde törenle, bininci çocuk da sünnet oldu. Hastane Müdürü Hüsnü Konay, 15 temmuz salı günü başlayan kampanya süresince günde yaklaşık 60 çocuğun hastane doktorlan tarafından ücretsiz olarak sünnet edildiğini belirtti. Dernek tarafından her yıl düzenlenen kampanyanın, bu yıl 15 ağustos cuma günü sona ereceğini belirten Hüsnü Konay, kendilerine başvuran vatandaşlann çocuklarını ameliyathanelerde cerrahl şartlar altın sünnet ettiklerini söyledi. Tanısı Kolay Tedavisi Kesin Çağdışı Bir Hastalığı Yoketmeyı Amaçlıyoruz! CÜZZAMLA SAVAŞTA Bülent Ersoy: Bütün davalardan beraat ettim. Suçsuzsam sahne yasağı neden? Suçsuz ceza olur mu? Yasa ne dlyor? Kadınlar ve kızlar izinsiz sahneye çıkamaz. Hukukçn ne dlyor? Bu yasayla Ersoy'un sahneye çıkması yasaklanıyorsa, o zaman Ersoy'un kadın olduğu kabul ediliyor. Vali mnavinİ ne diyor? Bir erkek olarak sahneye çıkabilir. Ama ruj sürüp, etek giyip çıkması örf ve âdetlere aykırı olduğu için, gençlere hoş bir örnek olmadığı için müsaade edilmiyor. ifa tdıyorum. Vali öyle dUşunmuş. Yanhş da degil. Bülent Ersoy homoseksüel olsa, ameliyat olmayıp erkek elbisesiyle sahneye çıksa, kanunlanmızda onu indirecek bir madde olmazdı. Sahnelerde çalışan, sizin de bildiğiniz gıbi, bazı kimseler var, ama erkek elbisesiyle bu işi yapıyorlar. Kimse de mudahale etmiyor. Tabii ki onun çıkması, biraz genel ahlaka ters düştüğü için. Hakikaten Türkiye'nin buyük bir sesi. Ama karsınızda örf ve genel ahlak teamuUerine uymayan giyim kuşam ile çıkınca bira/ tedırgin oluyorsunuz. Yani kötu emsal olabilir. Bu arastırma sırasmda onu yasaklayanlann aslında onu e.ı çok begenen kisiler olduğuna psikologlar dikkatfmlzi çekU. örnegin Vali Ayaz, ymsak karanndan bir sure önce Şey dergUnin konaerinde Enoy'u alkıslami). Şimdi siz de onun buyük blr ses oldugnnu soyluyorsunuz. Ayaz'a, Ersoy'u yasakladıgı için tebrik telgrafı çeken kisi ile, Enoy'u raddede gördUgu zaman alkısjayan da aynı kisi. Sizde sahne yasagı karannın ulaganiistü bir dönenün oiaganustü rüzglrlanndan etkilenmi; olabilecegi izlenimi hiç uyanıyor mu? YALÇIN Erkek elbisesiyle, pantolonuyla, saçlarını toplasın, belki hafif ruj da yapabilir, ama bir papyon taksın, bir kravat taksın, bir ceket giysin, sahneye çıksın. Kimse mani olmaz. lşte, Ersoy hakkındaki kararın siyasi boyutu da burada devreye giriyordu. Çunkü Vali Ayaz'ın, Ersoy'un sahneye çıkmasını yasakladıgı taıih ile o dönemde Devlet Başkanı olan Kenan Evren'in siyaset yasaklannı açıkladıgı Amasya konuşması 12 Haziran 1981 tarihini taşıyordu. Her iki açıklamamn aynı tarihte yapılmış olması arada bir koordinasyon olduğunun elbette ki kanıtı değildi, ama yıne bir psikoloğa göre "12 Eylttl'ün genel havasının Vmli Aymz'ın kanuını kolaylaıtırdıgını söylemek mümkündü." Vali Ayaz, Ersöy'un sahneye çıkmasını yasaklarken, belki de Türkiye'nin dış ilişkileri acısından bunun ilerde yaratacağı sorunlardan haberdar değildi. Resmi toplantılarda bu konu hiçbır zaman gündemc getinlmemekle birlikte, özellikle ABD'de Türkiye"deki askeri yönetimin ıcraatlan konusunda verilen örneklerde her zaman "efcinselligln ya.saklanması" gösteriliyordu. Helsinki Watch Komıtesi ise eşcınselliğı "bir düsiince biçimi" olarak yorumladığı için, aralannda Ersoy da olan eşcinsellerin sahneye çıkmasımn yasaklanmasıru "duşunce özgurittgünün ihlaU" şekhnde değerlendiriyor vc bu konuyu entelektüel planda Türkiye'yi en çok sıkıştırdığı maddeler içine katıyordu. Nitekim Ayaz'ın kararından iki gün sonra ABD, San Fransisco'daki "Gay Society" (Eşanseller Cemiyeti) bir gösteri düzenliyordu. Aynca San Fransisco^ da eşcinsellerin desteklerini almadan seçilmeleri hayli zor olan Kongre üyelerine TUrkiye ile ilgili konulaıda bu yasagın göz önünde tutulmasını içeren mektup kampanyası başlatılıyordu. Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Alexander Halg, 1982 başında yaptığı TUrkiye ziyareti sırasmda Ankara'daki büyükelçilikte insan hakları konusunda verilen brifingte, Türkiye'de eşcinsellerin sahneye çıkmasımn yasaklandığını hayretlc öğreniyordu. Ilk yıl yüzde 3041, ikinci yıl yüzde 23 Zonguldak maden işçileri sözleşmesi • BIZE YARDIM EDINIZ TC ZinMBank.TUfMlıh 7013 1MI5727I88S726122/S0 "Bülent Ersoy'un sahneye çıkması, bugüne kadar bu kanun maddeıi Ue engellenmisse, o zaman Ersoyun kadınlıgı kesinllkle kabul edilmis demektir. Çunkü bu madde sadece kız ve kadınlara uygulanabilir. Erkeklere uygulanamaz. Bu olayda Bülent Ersoy'un ameliyat olması mı ulanç verici, yoksa sahnedeki hareketleri mi utanç verici? Sahnedeki hareketleri ulanç verkiyse böyle bir sürii kişi sahneye çıkıyor. Yok eger ameliyat olması utanç vericiyse, blzde böyle bir ameliyatın Adaba aykın olduğuna dair kanun yok." Bu madde, Prof. Donay'a göre sadece kadınlara uygulanabilirdi, bunu Ersoy'a uygulamak ise kadın olduğunu kabul etmek demekti. Yok Bülent Ersoy bir ay önceki Yargıtay karanna göre erkekse, o zaman 12. madde, erkeklerin sahneye cıkabilmesi için valilikten ızin almalan şartını getirmiyordu. Peki, buna rağmen Bülent Ersoy, neden sahneye çıkamıyordu? Vali Yardımcısı Yalçın, bu konudaki soruları şöyle' yanıtlıyordu: Bülent Ersoy'a bugüne kadar 12. madde uyannca sahne yasagı uygulanıyordu. Ancak Yargıtay, Ersoy'un cinsiyetinln erkek olarak devam ettigine karar verdi. 12. madde, erkeklerin sahneye çıkmak İçin valilikten izin almasını ongormuyor. Bu durumda Er Yönetmen. Michael Cocoyannıs Eser: N. Kazantzakls Anthony uuınn Alan Bates ,• Irene Papas BAKIRKÛY Dıkılltaş (Akbank Sokaflı) 570 13 85 ESENTEPE Oedeman Ticaret Merkezı 172 46 05 KADIKÛY Altıyol, Efes Çarşısı 338 82 96 THE GREEK soy artık sabneye çıkabilir mi? YALÇIN Bir erkek olarak çalışabilir. Ama erkek olan bir kimsenin örf ve âdetlcrim e aykırı bir şekilde giyinip, rujlamp, boyanıp, etekler ile çıkması, örf ve âdellerimize aykın olduğu için, gençlere hoş bir örnek olmayacağı için musaade edilmiyor. Ersoy, "örf ve âdetlerimize uygun olmayacak şekilde boyananın sahneye çıkması yasaktır, şeklinde bir kanun var mı?" dlye soruyor? YALÇIN Hayır, öyle bir kanun yok. Ama siz bir erkeğin etekle sahneye çıkmasını nasıl karşılarsınız? Takdir eder misiniz? Bir komedyen çıkabilir. Huysuz Virjin denen şahıs bir komedyen olarak çıkıyor. Kendısi erkek olarak çıkabilir Sanatçı kişiliğine takdir hislerimiz var, ama bir insan erkek ise erkeğin normal olarak cemiyetin kabul ettiği kıyafet dışında bir giyim kuşam içıne gırerse bunu, takdir edersiniz ki, cemiyet hoş karşılamaz. Vali Ayaz, 1981de escinsel olduğu için sahneye çıkanlmadıgını söylemişti, si/ şimdi kıyafel engelleri bulundugunu soyluyorsunuz. Yasa maddesi her seferinde Ersoy'un son durumuna gore yeniden ml yonımlanıyor? YALÇIN Bir ilin valisinin görüşU mutlaktır. Ben ikinci plandayım. Benım görUşum valininkinden faıklı olamaz. Ben onun verdiği yetkiler çerçevesinde görev Kadıköy'de yeni bir kent ZONdHJLDAK (Cumhuriyet) Seçim tavizi olarak hükümetin kendi tavanını aştığı Zonguldak'ta, sayılan 40 binin üstünde maden işçileri sözleşmesi dün ımzaianarak yürürlüğe girdi. Genel Maden lş Sendikası ile Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü arasında imzalanan sözleşme ile işçilere birinci yıl kademelere göre yüzde 3041, ikinci yıl da yüzde 23 oranında seyyancn zam yapıldı. Sözleşmenin imzalanması sırasmda seçim yasaklan nedeniyle tören yapılmadı. lmzadan sonra konuşan Sendika Genel Başkanı Mehmet Tezer, işçilere bugünün koşullarına göre tatmin edici oranda zam verilmediğini, ancak yine de sözleşmenin kötümsenemeyecek bir ölçüde imzalandığını kaydetti. Türkjş Genel Eğitim Sekreteri Kaya Ö/demir de "Bir gün ıılkeınizdc mudahale olmaksızın toplu sözleşme yapılacagına inanıyorum" dedi. İSTANBUL, (ANKA) Kadıköy'de 100 bin konutluk yeni yerleşim bölgeleri belirlendi. Kadıköy ilçesi sınırları içerisinde bulunan Küçükbakkalköy, Kayışdağı ve Yenisahra semtleri, yeni imar planı uygulamasına tabi tutulacak ve toplu konut alanı yapılacak. 1981 yılında belediye sınırlarına dalıil edilen bu semtlerde, halen 12 bin konutta yaklaşık 50 bin kişi yaşıyor. Kadıköy İlçe Belediye Başkanı Osman Hızlan, "Amaç modern bir Kadıköy" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle