19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AĞUSTOS 1986 Fikri Sağlar: HABERLER CUMHURİYET/U Şahinkaya ile Ugili iddialar araştınlsm ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal İDÖnü, Yunanistan'da yayımlanan "Ta Nea" gazetesinde yer alan Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Tahsin Şahinkaya'ya ilişkin iddialar konusunda, "Konu gerek Cuneyt Canver'ia, gerekse de Fikri Saglar'ın sorularında dile getirikli. Biz şimdi yanıt bekliyonız. Yanıta göre, TBMM'de girişimde bulunacağız" diye konuştu. "Ta Nea" gazeiesi, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Şahinkaya'run F16 savaş uçaklaruun seçimi sırasmda ABD'de yerleşik Türk isadamı Ayhan Hakimoglu'ndan 1.4 milyon dolar komisyon aldığuu ileri sünnüştü. Hakimoğlu ise haberi tamamen yalanlamıştı. SHP Genel Başkan Yardımcışı, Içel Mületvekili Fikri Şaglar ise, Yunan gazetesinin iddiasını, "çok dddi" olarak niteledi, "Bu MÜdialan araştırmak ve aynnülan ile ortaya çıkarmak gerekli" dedi. Sağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: "tddia, Türkiye'nin rakibi bir komşunun yayın organında yer abnışbr. Ayruıtılı biçimde araştmtanasmda yarar vardır. Bu tür olaylaria orda yıpraülmaktadır. Törkiye'nin savunmasına yara •erilmek istenmektedir. Birkaç Idşinin çtkartan için biitiin ülke•in savunması ile oynanıyor. Amacımız yıpratümak istenen orduya sahip çıkmak, gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak^ tır." TeksiPten hisse önerisi Okumuş Holding'e bağlı işyerlerinde çalışan ve toplam alacaklan 3 milyara varan işçiler için Mehmet Okumuş'la görüşen Teksif avukatı Selçuk tkizoğlu, işçilere alacaklan karşılığmda hisse senedi verilmesini önerdi. Toplam borcu 98 milyar lira olan Mehmet Okumuş'un iflas etmesi halinde tcra Yasası'na göre 1 numaralı alacaklı konumunda olan işçiler, özel Bankalar Yasası'na göre iki numaraya düşüyor. Böylece Önce en büyük alacaklı Iş Bankası alacaklanm tahsil ediyor, sonra sıra gelirse işçiler paralarım alıyor. Teksif, bu durumdan kurtulmak için şirketlere ortak olunmasmı öneriyor. tşSendika Servisi Okumuş Holding'teki paylaşım kavgasında hak edilmiş alacaklan yanmak üzere olan 4 bin işçi, Ozal hükümetinin çıkardığı yasalar nedeniyle olayiara seyirci kalıyor. Okumuş Holding'in mal varbğı iflasta paylaşılım, işçiler 3 milyara varan hak edilmiş ödenmemiş Ucret ve tazminat alacaklanndan hiçbir şey alamayacaklar. Bu nedenle Teksif, Okumuş'a baş vurarak, işçi başına ortalama 1.7 milyon tutan alacaklan karşüığı işçilere hisse senedi verilmesi önerisinde bulundu. Bunun alacaklan için bir garanti olmasa bile güvence sayuabüeceği Okumuş'u paylaşma kavgasında işçiler de devrede TOPLAM BORÇ NE KADAR ÇARESİZLEROkumuş Holding'in alacaklı işçüeri asühak sahibi obnalarma karfm bugüne kadarki yasal girişbnlertnden hiçbir sonuç alamamamn çaresUUği içinde olan biteni endişeyU izUyorlar. ni, bu durumda bankalann da şirketi iflasa zorlamaktan vazgeçebileceklerini savundu. Yürürlükteki yasal düzenlemeler içinde holdingüı şimdilik bir tek fabrikası için ahnmış iflas gerçekleşirse, Okumuş ailesi kişisel mal varlıklanndan pek çok şeyi kurtarabilecek. Bankalar alacak suasma ve holdinge ait mal varhğına gore alacaklarıru tahsil edebilecekler. Ancak iki yîh aşkın bir süredir hak edilmiş ücret ve sosyal haklan doğru dürüst ödenmemiş işçilerin hak edilmiş ücret, sosyal hak ve tazminatlan için hiçbir umut yok. Bu nedenle 4 bin işçi ve sendikaları belki de Okumuş'un sahiplerinden daha çok şirketlerin iflasa gitmemesi çabasında. En hakh taraf olduklan halde, paylaşım kavgasında hiç söz sahibi olamadan gelişmeleri kaygı ile izliyorlar. Teksif, şirketlerin iflasa götürülmemesi için olabilecek her kesünde girişimlerde bulunuyor. Okumuş işvereni ile aytu paralelde iflası önleyebihne yollarmı araştuıyor. Teksif hukuk daruşmanı Selçuk tkizoglu ile Mehmet Okumuş arasında dun de son gelişmelere ilişkin bir görüşme yapıldı. Selçuk tkizoğlu, iflasa gidilmesi halinde işçinin eline bir şey geçmeyeceği gerçeğinden hareketle, işverene yeni bir öneri paketi sunduklannı bildirdi. Işçilerin alacaklan karşıhğı şirketlerin hisse senetlerinin kendilerine verilmesini önerdikkrini, öne Okumuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okumuş, dün basına dağıttığı yazılı açtklamasmda borç miktarmm faizler dahil toplam 26 milyar 333 milyon lira olduğunu ileri sürdü. Banka çevrelerinin 90 milyar, Teksif'in ise 98 müyar olduğunu ifade ettiğifaizleri dahil Okumuş Holding borçlanmn, Mehmet Okumuş'a göre bankalara dağıhmı şöyle: T.lş Bankası: 17 milyar 568 milyon, T. öğretmenler Bankası: 5 milyar Sl 7 milyon, T. Vakıflar Bankası: 2 milyar 348 milyon, T.C. Ziraat Bankası: 900 milyon. Mehmet Okumuş, borç dökümünde başka bankadan söz etmediği gibi, tüm kurtulma girişimlerinin de üçüncü derecede alacaklı Vakıflar Bankası Genel Müdürü Sami Erdem tarafından engellendiğini ileri sürdü ve Erdem hakkında elinde bulunduğunu iddia ettiği "belgeleri" ileride açıklayacağmı belirtti. rileri kabul edilirse şirketler hisselerinin yüzde 2530 sahibi olarak garanti olmasa da bir güvence sahibi olabileceklerini belirtti. Mehmet Okumuş da açıklamasında, işçilerin mağdur edilmelerine raa olamayacağını söyledi. tkizoğlu'nun işçiler adına yaptığı öneri paketini inceleyeceklerini, hukukçulan ile değerlendirip dikkate alacaklanm soyledi. Gerekirse alacaklan karşılığında hisse senetlerini devredebileceğini vurgulayarak, "Beni batırmak isteyenler, fabrikalanmı iflas eıtirip kendi alacaklarını garantiye alıp, işçileri ortada bırakmak istiyoriar. Elimden geldigince buna engel olmaya calışacagım. tşçikr yıllarca emek verdikleri işyerlerinden alacaklannı almadan ve sosyal haklarını bırakarak çıkmak zorunda bırakılıyorlar. Buna ne Allah ran olur, ne de ben" dedi. TeksiPin belirlemelerine göre, Okumuş'un toplam borçlan 38 mil>ar civannda iken, faizler nedeni ile 98 milyara kadar çıkmış durumda. En büyük alacaklı, 90 milyar ile Iş Bankası ve şirketler iflasa giderse, alacaklan bakımından en güvenceli konumda. 2 milyar küsur alacaklı Vakıflar Bankası'nın, sıralamada geri kaldığı için alacağını kurtarma şansı daha az. Ancak her nedense alacak yanında hiçbir anlam taşımayan icra işlemlerini o başlatmış bulunuyor. 3 milyar alacaklı işçiler tcra İflas Yasası'na göre sözde 1. alacak sırasında. Ancak özal hükümetinin kamuoyunda iflaslarda, işçi alacaklanm kurtarmak üzere 1. sıraya almayı öngören yasa değişikliğiniıı propagandasuu yaparken, çıkardığı bir özel yasa var. Bankalarla ilgiH yasa özel yasa olması nedeni ile İflas Ya , sası hükümlerini aşıyor ve bankalar iflaslarda bütun alacaklılann önüne çıkıyor. Teksif, Okumuş işvereninin toplam mal varlığınj değer olarak 150 milyar olarak açıklarken, iflasa gidilmesi halinde banka alacaklanrun sonrasında işçi alacaklarının kurtanlabileceği umudunu tasımıyor, şirketlerin kurtanlması, devredümesi gibi çözümleri öneriyor. İflas kaçınılmaz ise, o zaman da çok büyük alacaklı bankalann, işçiler için yaşam demek olan alacaklarda öncelik verilmesi için vicdanlı olmalanna umut bağlanıyor. Bankalar işçilere acıyıp, onlann alacaklan için bir hak tanıriarsa, ancak işçi alacaklarının kurtanlmasının söz konusu olabileceği vurgulanıyor. KELEPÇELENDtAdnan Hoca dun DGM ye geurfOp götürülürken keUpçeumdl Adnan Hoca'nm Mflannm kesUmls, ancak sakabmn kısaltümış olduğu dikkati çekti. (Fotoğraf: DENtZ TEZTELJ t Tahliye istemi reddedildi Adnan Hoca, müşahade altına ahnacak Istanbul Haber Servisi Milli duygulan yok edici şekilde laikliğe aykırı propaganda yapmak savıyla yargılanan Adnan Oktar'ın (Adnan Hoca) tahliye istemi, tstanbul DGM'si tarafından reddedildi. Mahkeme aynca sanığın ruh hastası olduğu konusunda yayınlar bulunduğunu belirterek Adnan Hoca'nın, Adli Tıpta müşahade altına alınmasına karar verdi. Bulvar Gazetesi'nde Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Dıcak'm Adnan Hoca ile yaptığı röportajın yayımlanması üzerine, "Atalürk miUiyetçiIiği Hkirierini zayıflatarak hatta telkink yok etmeye yönelik propagandada bulunmak" savıyla dava açılmıştı. Bulvar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Ibcak, Yazı Işleri Müdürü Alun Kamacıoglu ve Adnan Hoca hakkında 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Nazlı Dıcak ile Alun Kamacıoglu'nun katılmadığı dünkü oturuma tutuklu yargılanan Adnan Hoca ile avukatı Vehbi Kahveci katıldı. Mahkeme roportaj sırasında kullanılan ses bantlannın üzerine gazetede başka ses alındığını, bu nedenle Adnan Hoca ile yapılan konuşmanın silindiğinin bildirildi ğıni açıkladı. Avukat Vehbi Kahveci de, bilirkişi tespiti ni mahkemenin takdirine bıraktıklannı söyledi. Adnan Hoca'nın ruhi bunalımda olduğu, bazı hastanelerden rapor aldığınm yayımlandığını bildiren mahkeme, sanığın Adli Tıpta müşahade altvna almmasına karar verdi. Henüz bilirkişi incelemesi yapümadığı ve sanığın bulunduğu durumda bir değişiklik olmadığını açıklayan mahkeme, Adnan Hoca'mn tahliye istemini reddetti. Duruşma 11 eylül tarihine ertelendi. Izdaş, yeni kldiakırı şiddetle reddetti Haciz işlemigenişüyor Okumuş Holding'in Cağaloğlu'ndaki merkez binasına gelen avukat ve icra memuru, 16 şirketin sözleşme ve hisse senetlerine ihtiyati haciz koyarak teslim aldu tsUabol Haber Servtoi Okumuş Holding'in Vakjflar Bankası'na olan borcu nedeniyle başlatüan haciz çalışmalan genişletikrek sürdürülüyor. Holdingin Cağaloğlunda bulunan merkez binasında dün bağlı 16 şirketii) ana sözleşmelerine ve hisse senetlerine ihtivati haciz konularak teslim aluurken, bankalarda yapılan incelemelerde Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okumuş'a ait tek kuruşa rastlanmadığı belirtildi Vakıflar Bankaa'nın 108 mflyontuk alacağı nedeniyle yaptığı istem üzerine tstanbul I. tflas Masasınm, Okumuş'un lüm mal varhğmın tespiti için bağlı icra memurluklanna yaa yazdığı öğrcnildi. Okumuş Holding'in sahibi Mehmet Okumuş'un geçtiğimiz hafta Etiler*deki evine gelen hacizden sonra önceki gün holding binastn«1flV' eşyalann da haczedilmesinin ardından bu kez bağh şirketlerin hisse senetlerine ve ana sözlesmelerine ihtiyati haciz konulup teslim alındj. Cağaloğlu, Ankara Yokuşu üzerinde bulunan holding merkez binasına dün saat 13'te gelen Vakıflar Bankası avukatı ve tstanbul 6. İcra Dairesi icra memuru, holding yönetim kurulu üyelerinden veya yetkili müdurlerden kimseyie görüşemediler. Bu arada Okumuş Holding'e bağlı tüm şirketler adına vekâletnamesi bulunan avukat Nejırt Fıni, banka avukatuu ve icra memumnu karşılayarak kendileriyle görüstü. Holding muhasebe müdürlüğü odasında bulunan "hamüiııe" yazıb hisse senetlerine ve şirketlerin ana sözleşmelerine el konuldu. Yaklaşık 7 saat sttren haciz islemi sırasındartaraflar arasında zaman zaman gergin bir hava doğarken, hisse senetlerinin konumu açısmdan da ceşitli anlaşmazuklar oldu. İcra memurunun ve banka avukatı Zubal Oktay, ellerindeki karan göstererek holdinge bağlı 16 şirketin hisse senetlerini ve ana sözleşmeleriyle pay defterlerini istediler. Okumuş Holding'in avukatlan Nejat Fırat ve Esen Batıtürk, bunun üzerine Mehmet Okumuş, üye Abdurrahman Okumuş ve diğer üyelerin 5'er bin liralık sirket kasasmda bulunan bamiline kayıtlı hisse senetlerinden verdiler. Banka avukatının, diğer hisse senetlerinin de ihtiyati haciz konularak teslim edümesi konusunda talepte bulunması üzerine ihtiyati haciz kondu ve holding yönetim kurulu üyesi Mustafa Çefik yediemin olarak kalan hisse senetierini akİL Bu arada dun Okumuş Holdingie flgüi bir başka gelişme ise Istanbul 7. Tıcaret Mahkemesi'nin 1986 7121314 sayıh dosyalanyla Vakıflar Bankası'nın net alacağı olan 2 müyar 350 milyon borcu ödemediği için kambiyo senetleriyle ilgili olarak istenen tedbir kabul edildi. Bunun sonucu 11 fabrikadan Yatsan, Altınmekik, Zetip ve Herteks fabrikalannda tespit yapüdı. Konuyla ilgUenea banka avukau Tunga Ongun, borçlulann vaA kaçırmalannı engellemek için boyle bir yote gittiklerini belirtti. Mehmet Okumuş'un borç davalanyla ilgili olarak Vakıflar Bankası avukatı Taoga Osgun, Okumuşlar'ın borç davalannın bu kadarla kalmadığuu belirtti. Ongun, holdingin yönetim kurulu başkanımn şahsen kefil olduklan 700 milyon lıralık ihracat kredisinden ötüru de 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava olduğunu belirterek, "Bu davada da toptam 13 sirket ve ortaklar boloııayor" dedi. Cinsel l^aşarrf kitabı yargı önünde tstanbul Haber Servisi "Cinsel Yaşam 2" adli kitabın müstehcen bulunması nedeniyle Dr. Haydar Dümen'in 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. tstanbul Cumhuriyet Savcıhğı Basın Bürosu tarafmdan 7.4.1986 tarihinde, "Cinsel Yaşam 2" adli kitap, Başbakanlık nezdinde kurulu Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu raporunun müstehcen buhnası nedeniyle soruşturma açılarak, toplatılmıştı. Dr. Haydar Dümen, dün hakkında açılan davada yaptığı savunmasında, Muzır Kurulunun raponınu asla kabul etmediğini söyleyerek, "Halen 1». baSJSI da tukenmek üzere olan Cinsel Yaşam 1 adli kitabım yargıda bulunan vani toplattırılmış bulunan Cinsel Yaşam 2 adli kitabımın içerik ve resimleri bakımından hemen hemen a> nısıdır. Birisi için bir gerekçe geçerli ise bn ötekini de kapsar. Eğer böyleyse Cinsel Yaşam 1 adlı kitabım toplattınlsın. Değflse Cinsel Yaşam 2 adlı kitabım aklansın" dedi. Öte yandan Dr. Haydar Dümen'in avukatı Tayfun Akçay, Cinsel Yaşam 2 adlı kitabın 3. basısı olduğunu ve kitabın 3. basısının toplattınldığmı, ilk iki basısına hiç bir tahkikat yapılmadığmı söyle>erek, "Muzır Kurulu anayasaya aykındır. Zaten biz Romalı senatörierin 'Kartaca 4 tZMİR, (Camhuriyet Ege Barosu) tzdaş'ın Irak'a yapılan demir ihracaü dövizinin bir bölümünün yurda getirilmediğine ve vergi kaçınldığına ilişkin iddialaı yalanlandı. Yapılan açıklamada 1982 1983 yülannda Irak'a yapılan 17 bin tonluk demir ihracatıyla ilgili "spekülasyonlar"uı sürdüğü belirtilerek şöyle denildi: "Şimdi de Irak'tan açüan akreditifın tümünün yurda getirilmediği ve ihracatın tutanrun banka kayıtlannda ve Izdaş defterlerinde farklı görüldüğü iddialan öne sürülüyor. Izdaş, Irak'la yaptığı 5 milyon 322 bin dolarlık demir bağlantısuun takriben 4 bin tonluk börumünü yurtiçinden, 13 bin tonluk. bölümünü de yurtdışmdan sağlamış ve Irak'a teslim etmiştir. 1982'de yurtdışmdan 12 bin 938.6 ton demir devletten alınan transit tescil beyannamesi ile Irak'a ihraç edilmiştir. Yurtdışından tenain edilen bu demirlere karşüık, Irak'tan 4 milyon 17 bin 136 dolar aunmış, 2 milyon 979 bin 535 dolan mal bedelli olarak mahsup edilmiş, 1 milyon 37 bin 661 dolan da net döviz girdisi olarak yurda transfer Aİilmiştir. İhracatın bu lcısmıyla ilgili bir vergi iadesi alınmamıştır. Yine 1982 yüında yurtiçinden sağlanan 2 bin ton demir Irak^ı gönderilmiş ve 672 bin dolar net döviz girdisi olmuştur. 1982'de Irak'a aynca 100 tonluk ayn bir parti demir ihracatı için de 31 bin dolar döviz girmiştir. thracatın 1983 yıhna sarkan bölümü olarak Irak'a 2 bin 19.6 ton demir gönderilmiş, karşılığında 626 bin 87.47 dolar döviz girdisi sağlanmıştır." Açıklamanın sonunda, "Bütün bu işlemler devletten alınan izinler kapsanunda Türk bankalanrun aracıhğı ile gerçekleştirilmiş, demirler Türkiye üzerinden sevkedilmiş, Türk gümrüklerinde işlem görmüştür. tddialan şiddetle reddederiz." görüşü savunuldu. ITTnîn faaliyeüeri TBMM'de SHP Genel Sekreteri Barış Can, PTT'nin kritik işlevinin tekel şeklinde ITT'ye verildiğini bildirdi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu)SHP Genel Sekreteri Barış Can, çeşitli ülkelerde siyasal olaylar ve müdahalelere adı kanşan Amerikan Şirketi ITT'nin Türkiye'deki etkinliklerini TBMM gündemine getirdi. Can, Türkiye'de PTT'nin kritik işlerinin Türk kuruluslanndan almarak ITT'ye verildiğini belirterek, Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy'un konuya açıklık getirmesini istedi. Banş Can, Ulaştırma Bakanı Veysal Atasoy tarafmdan yanıtlanmasıisteğiyleTBMM Başkanhğı'na sunduğu soru önergesinde, ITT'nin birçok ülkede siyasal olaylara kanşüğmın, devlet yönetimlerine müdahalelerde bulunduğunun tüm dünyaca bilindiğini belirterek, bu olaylann en belirginininŞili'deAUende'nindevrilmesi olduğunu kaydetti. Can, CIA ajanlannın başka ulkelerin sırlannı ele geçirmede en çok kullandıkları yolun haberleşme sistemlerine sızmak olduğunu, bunun için en iyi hazırlanmış kuruluşun 1TT olduğunu dakaydederek, şöyle dedi: "Bu gerçekler bilindiği halde siyasal sabıkası tarihe mal olmuş bulunan ITT'ye PTT'nin en kritik işlerinin, Türk kuruluslanndan alınarak, tekel şeklinde verildiği söylenmektedir". Banş Can, söylentilerin açıkhğa kavuşması için Ulaştırma Bakanı Atasoy'un şu soruları yamtlamasını istedi: '' H ükümeti niz döneminde, ITT firmasına PTT'den hangi işler verilmiştir? tş verilmişse, ilan DR. DÜMEN DURUŞMADA Dr. Haydar Dümen, "Afuyr Kurulu 'nun raporunu kabul etmem" dedi yılulmazdır' diye söze başlaması gibi her duruşmada 'anayasaya aykındır' diye söze başlıyoruz. Knrid, gerek kuruhışu, gerek kararlan açısından anayasaya aykındır. Kurul tarafvndan. müstehcenligin tayininde, makul kişilere saldın aranıyor" şeklinde konuştu. ve diğer firmalara duyurma hangi araçlaria yapılnuştır? Şimdiye kadar Türk kuruluşlannca, daha çok da Türk Tarih Kunrmu Basunevi'nceyapılan telefon rehberi basım işinin, hiçbir kimseden teklif alınmadan ITT'ye verildiği doğru mudur? Bu doğru ise, tüm abone hareketlerini ve bu işle ilgili servisleri ITT ile ilişki>e zorlajan bir durum doğmuyor mu? Doğuyor ise bilgi sumaması için gerekli önkraler alınmakta mjdır? Türk sanayiinin bu rehberleri basamayacak kadar geri olduğu kanısında mısınız?'' Casusluk davası Bardahçı ve Tukaç yargdandı ANKARA, (Cumhnriyet Bürosu) lrak ve Libya büyükelçiliklerine, Türkiye'ye ait bazı gizli bilgileri gizlice verdikleri gerekçesiyle haklannda da\a açüan Tercüman gazetesi yazarlanndan tlhan Bardakçı ile Süleyman Tukaç'ın yargılanmalarına Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde dün devam edildi. Askeri mahkeme, sanıklara daha önce verilen mahkumiyet kararları için, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu1 nun bozma kararlarına uyarak, Bardakçı ile Tukaç'ın yeniden yargılanmalarmı kararlaştırdı. kararlaştırarak, sanıklann, eksik soruşturulan yönlerin tamamlanarak yeniden yargılanmalannı kararlaştırırken duruşmanın dünkü bölümunde söz alan tlhan Bardakçı, askeri mahkeme tarafından daha önce öluşturulan bilirkişinin kararında ortaya çıkan eksik noktalan dile getirdi. Savunma avukatlan da duruşmada söz alarak, gelişmelere göre soruşturmarun genişletilmesini isteyebileceklerini kaydederek, dava konusu bir belgenin bir üniversitenin ceza kürsüsü tarafından yeniden incelenmesini istediler. Ancak avukatlann bu istemi askeri mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Basbakanlık açıklama yaptı Ternük santral projesi müzakere aşamasında Başbakanlık'm yaptığı açıklamada, "yapsatişlet" modelinin dünyada benimsendiği öne sürülürken, Kanada firması ile imzalanan protokolün işlemediği, ancak sıkıntının modelden kaynaklanmadığı bildirildi ral projesinin yanı sıra, bakanlıga aynı modelde 4 proje daha sunuldu. Bu modeli benimse>en Eximbank da kredi niyet mektubunu vererek birçok kredi kuruluşunu yönlendirdi." Bakanlığan acıklamasma gore, Kanada AECL firması ile bu modele göre 1985 sonlannda imzalanan protokol, Kanada hükümetince kredide devlet garantisi şartının öne sürülmesi ve modele uymayan bazı öneriler nedeniyle şu anda işlemiyor. Ancak firma bakanlık nezdindeki girişimlerini sürdürürken, ortaya çıkan güçlüğün "model"den çok, konunun nükleer santral olmasından kaynaklandığı ifade ediliyor. Firmanın Ingiliz ortağı, aynı modelde bir termik santral projesi ile başvuracağını belirterek, model konusunda tereddüt bulunmadığını doğruluyor. Aynı çerçevede, Alman KVU firmasının nükleer santral konusunda tereddüt eösterdiği, ancak "yap işlet devret" modeline göre termik santral kurmak için başvuran ilk üç firma arasında yer alması dikkati çekiyor. m Recep Koç hakkında soruşturma ANKARA, (ANKA) Başbakarüık "yap işlet devret" modelinin iddialann aksine yaygınlık kazandığını ve benimsentstanbul Haber Servisi diğini ileri sürürken, nükleer Adalar SHP ilçe örgütü tarafınsantral yapımı için Kanada dan Adalar Belediye Başkanı Re AFCL firmasıyla imzalanan cep Koç hakkında savcılığa protokolün işlemediğini açıklayapılan suç duyurusu nedeniyle dı. soruşturma açıldı. Konuyla ilgiBaşbakanhk Basın Merkezi'nli olarak dün ifadeleri alınması den yapılan açıklamada, "yap gereken Adalar SHP İlçe Başkanı Abidin Aksu ve ilçe sekreteri işlet devret" modeline gore öngörülen 7 termik santral projeBehlül Ablak, savcı Enver Özdesinin süratle değerlendirilerek mir'in izinli olması nedeniyle ifason müzakere aşamasına getirilde vermediler. Adalar SHP ilçe diği bildirildi. örgütü olarak 8.7.1986 ve 15.7.1986 tarihlerinde savcılığa . Modelle ilgili olarak önceleri yaptıkları başvuru sonucu soruş karşılaşılan tereddütlerin ortadan kaldırıldığı belirtilen açıklaturma açıldığım söyleyen ilçe sekreteri Behlül Ablak, ifade ver mada şöyle denildi: "Örneğin başlangıçta bu momemeleri ile ilgili olarak şunları dele göre yürütülen Akkuyu söylediler: "Savcılıga verdigimiz nükleer santral projesi ile ithal dosyayı Savcı Enver Özdemir inkömüriine dayalı üç termik santcelemişti ve konuya o vakıftı. Ancak ögrendik ki, aniden izne çıkmış. Bize, isterseniz nöbetçi 1010732996 Nolu savcı ifadeleriniri alır. Ya da Savpasaportumu kaybettim. cı Özdemir'in dönuşünü bekleyin Bulanlann 147 47 42 Nolu dediler. Biz de konuyu o inceletelefonumuTa muracaatları rica diği için Enver Bey'in dönüşünü olunur. beklemeve karar verdik." ADİL SAET SHAMRAH nılu'nun bozma karanna uymayı Askeri mahkeme, Daireler Ku RAFSANCANt'NİN ÖZEL UÇAĞI Iran Meclis Başkanı Rafsancani'nin özel uçağı olduğu öne sürülen Fakon20 tipi uçağm pilotu, cepheye gönderihneyi reddettiklerini bildirdi. (Fotoğraf: AP) İzmir'de 1 Mayıs samklarıııa ikinci dava İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde sürmekte olan 23 samklı yasadışı TKP 1 Mayıs davası sanıklarından 14'ü hakkında, tzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Cumhurbaşkanı'na gıyabında hakaret ettiklerı gerekçesiyle de dava açıldı. 7'si tutuklu 14 sanıklı davada savcı sanıklann 9'ar yıl ağır hipsini istiyor. Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınan bilgiye göre, sanıkların 1 Mayıs'ta dağıtılmak üzere hazırladıklan Türkiye Komünist Partisi tzmir tl Komitesi başlıklı bildirilerin metinlerinde "EvrenÖzal diktatorlüğu" biçiminde sözcuklerin bulunduğu, bu sözcüklerle Cumhurbaşkanı'na gıyabında hakaret edildığı gibi, hukumete de diktator denmek suretiyle, hükümetin manevi • şahsiyetini de alenen tahkir ve tezyif ettikleri gerekçesiyle haklannda 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Izmir Cumhuriyet SavcılığYn • ca 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklannda dava açılân tutuklu sanıklar, İbrahim Carboğa, Haluk Tekeli, Ali Rıza Duman, Raşit Şahin, Orhan Ünal, Asya Armağan. Hasan Fehmi Ünal ile tutuksuz sanıklar Levent Gündüz, Bahtışan Karahan, Mehmet Yılrnaz, Serdar Şatak, Mustafa Kurtuluş, Saime Sandalcı ve Özge Yenier'in eylemıerine uyan TCK'nın 159/1, 158/2 maddeleri uyarınca 9 yıl ağır hapis ceza' sı ile cezalandınlmalan isteniyor. Sanıklann yargılanmalarına' önümüzdeki ay içinde başlanacağı öğrenîldi. Diyarbakır'dan iniş izni alamadılar 4 tranh asker Irak'a Haber Merkezi İran Meclis Başkanı Rafsancani'nin özel uçağı olduğu öne surulen Falcon20 tipi uçak dün sabah Diyarbakır Havaalam'ndan inış izni alamayınca Bağdat'a inmek zorunda kaldı. Uçakta bulunan dört kişi bu ülkeden sığınma hakkı istedi. Ajanslann haberine göre, uçağı başkent Bağdat'a indiren pilot kendisinin Iran Meclis Başkanı Rafsancani'nin özel pilotu olduğunu söyledi. îranlı pilot cepheye gönderilmeyi reddettiklerini, bu yüzden kaçtıklannı bildirdi. Iran'a kaçan diğer üç kişinin ikisinin pilot, birinin ise uçuş mühendisi olduğu bildirildi. lrak makamlarının, dört tranlının siyasi sığınma taleplerini kabul edip etmediğine ilişkin bilgi alınamadı. İran uçağının Bağdat'a inmeden önce Diyarbakır Havaalanı'na inmek istediği, ancak izin verilmediği öğrenüdi. Saat 08.15'te Turk semalanna giren İran uçağının iniş izni istemesi üzerine Diyarbakır Havaalanı ügilileri, uçağın içerisinde yolcu olup olmadığını sordular ve yolcu olmadığını öğrendikten sonra iniş izni vermediler. Havaaiam üzerinde birkaç kez tur atan uçağın daha sonra Irak'a yöneldiği bildirildi. Bağdat radyosu, İran uçağının Irak'tan sığınma istediklerini saat 15.00'teki yayınmda duyurdu. Özel uçağın tran sınırını terkederken radar kontroluna yakalanmamak için alçakran uçuş yaparak Türk semalanna girdiği belirtiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle