23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IAĞUSTOS 1986 • • * • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/U GOZLEM Bir bardak suda fırtuıa UĞUR MUMCU YALÇIN BAYER Çanakkale Seramik Fabrikalan Yönetim Kurulu Başkaru ve İstanbul Sanayi Odası Başkanı İbrahim Bodur, "Paşayı yarbay veya albaylığından tanırım. Dostluğundan seref duyarım. Kendisinin gocunacak hiçbir şeyi olmadığını biliyorum. Bir bardak suda fırtına kopanhyor. Samrun hakkındaki iddialan bir iki gün içerisinde cevaplayacaktır" dedi. Bodur, Şahinkaya'nın eşi Sevgi Şahinkaya ile oğlu Serdar Şahinkaya'nın Çanakkale Seramik Fabrikaları'nda lOOO'er liradan 5'er adet olmak uzere toplam 10 bin liralık hisseleri olduğunu, Tahsin Şahinkaya'mn da Kalefleks yer döşemeleri fabrikasında 200'ü nama, 400'ü de hamiline yazıh olmak iizere toplam 600 bin lira hissesi bulunduğunu açıkladı. Çanakkale Seramik Fabrikalan'run Çan'daki tesislerinde çalışmalarını sürdüren İbrahim Bodur'la Tahsin Şahinkaya'nın ortaklığı konusunda ortaya atılan iddialar üzerinde konuştuk*. Sayın Bodur, Şahinkaya hakkında Meclis Başkanlıgı'na çeşitli soru lar yoneltildi. Sizin Şahinkaya ile dost olduğunuz biliniyor. Şahinkaya'yı ne zaman ve nasıl tanıdınız? BODUR Bu zatı muhteremi ben yarbayhğı veya albaylığından beri tanırım. Yani 60'h >ıllardan beri.. Biliyorsunuz, benim kuruluşlanm Bandırma'da, Çanakkale'dedir. Şahinkaya önce Balıkesir'de, sonra Bandırma'da iki defa görev yapmıştır. İlişkimiz kuruluşlanmızın orada olması dolayısıyladır. Bizde önemli olan şu bu değildir, dosıluk en büyük değerdir. Kendisi hakkındaki kanaatlerim geçmişe dayanır. Türkiye'de insanlar birbirlerini, ancak yakın olduktan sonra tanıyorlar. Bizde maalesef iftira, tehdit mekanizmasıyla insanlar her zaman yıpratılıyorlar. Kendisiyle son gelişmeler üzerine konuştunuz mu? BODUR Kendisine açık açık soyledim, çık konuş, hatta basın toplantısı yap, anlat diye önerdim. Kendisinin gocunacak bir şeyi olmadığını ben de biliyorum. Meclis soruşturması, Meclis açıldığı zaman yapılsın. Bir milletveküi çıkıyor, doğru dürüst bilgi almadan herkes hakkında kuşku uyandıracak şeyler soylüyor. Adam devşirme mebusluktan gelmiş, Mecliste demokrasi havarisi kesilmiş. Bu konu, Şahinkaya'nın şahsi konusu değildir. Memleketindir. Bu adam lar kelleyi koltuğa koymuşlar. Bu adamlar demokrasi âşığı olmasalardı sittin sene bunları kimse oradan atamazdı. Böyle iş olmaz. Kendisinin en azından 50 milyonluk serveti çıkmazsa utanırım. Sen yıllarca Türk ordusunda hiznıet etmişsen, ben senden şeref duyarım. Guçlü bir ordu derler. Fertlerinin de az çok ekonomik güce sahip olmaları gerekir. Varsa.. Yok ya.. Paşanın yerinde olsam, bu iddiaya karşı taktak cevap verip, ondan sonra da istifa bile ederim ordan. Ama ben ruhunu biliyorum. Senden, benden daha çok demokrasiye âşık adamdır. Bundan bir şey kazamlmaz, toplum, millet kaybeder, Şahinkaya kaybetmez. Şahinkaya'nın Çanakkale Seramik grubuna ortaklığını açıklıyor musunuz? BODUR Çeşitli söylentiler çıkanlıyor. Ama ben açık bir adamım. Ortada gizli kapaklı bir şeyim yok. Zaten şirketimdeki Refik Baydur Beye soyledim, basına ver diye. Ortakların kayıtlan kuyutları ortada, iştirakler ortada. Her şey apacık. Zaten halka açık bir şirketiz. Ben bunun öncüsüyiım.Ben sıradan bir adam değilim.Bilinen bir adamım.Yok Çanakkale'nin (şirketin) yüzde 40'ı onunmuş, değilmiş, bilmem. Çanakkale, Türkiye'nin en büyük kuruluşlanndan biridir. Bunları yazanları, bu söylentileri çıkaranları kınıyorum. yorlar, yeniden değerlendirme fonu geldi ya.. Biz o zaman sermayeye nakit şe>i almadık. Ortaklara hisseleri nispetinde birer katı yeniden değerlendirmeden hisse verdik. Bu durumda 100 bin liralık nama hissesi oluyor 200 bin lira.. Hamiline hissesi de 200'den 400 oluyor, toplam 600 oluyor. Adamın o yıllarda cebinden çıkan 300 bin lira. Ne Hava Kuvvetleri Komutanı, ne bilmem ne, orduda bir subay. Biz mahalli şey olan kimseleri ortak ederiz, bu kişiler bize itibar verir, güç verir. Hamiline hisseler elinde mi hâlâ? BODUR Elinde mi, değil mi biz bilemeyiz. Umumi heyet toplantılarına getirirse o zaman bunlar tespit edilir. 1986 martında yapüan umumi heyet toplantısına bunları getirmiş. Ama arada diyordu ki, kızını evlendirdi(Baştarafı 1. Sayfada) melik ile eğitim enstitülerine alınacak öğrencilerin "merkezi smav" dışında, aynca bir de "yetenek" sınavından geçirilmelerini öngörmüştü. Yönetmelik, bu sınavı, müzik, resim, beden eğitimi gibi "özel nitelik taşıyan bötümier" için öngörmekteydi. Ancak uygulama başka türlü oldu. Eğitim enstitülerine alınacak bütün öğrenciler, siyasal sorulann sorulduğu sözlü sınavlardan geçirildiler. Amaç, bu okullara "ülkucü öğrenci" alabilmekti. O günlerde, bu konuda yayınlar yaptık. Bu sözlü sınavlan kazanamayan öğrenciler, Danıştay'a iptal davaları açtılar ve davalan kazandılar. O günlerde adının başına "komandcf sıfatı konularak anılan bakan da bu sınavtarı iptal etmek zorunda kaldı. Bu anımsatmayı niçin yapıyoruz? Şunun için: Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, ilkokul müfettişlerinin yer değiştirmeleri amacıyia bir karar almıştır. "Rotasyorf denilen "yer değiştirmef iştemlerine, kural otarak kimse karşı çıkamaz. Ancak her işlem gibi bu işlemlerin de "kamu yararı" taşıyıp taşımadığı, idare hukuku diliyle siyasel amaçlı bir "yetki saptırması" örneği olup olmadığı arastınlır. 12 Mayıs 1986 tarihli bakanlık "olur"u ile uygulamaya konulan işlemlerde ilkokul müfettişleri zaranna bir ayrım yapılmıştır. Şöyle ki: Atama ve yer değiştirmelerde, ilk ve ortaokul öğretmenlerinin özürlerinin kabul edileceği; ancak ilköğretim müfettişleri için bu özürlerin "dikkate alınmaması" istenmektedir. "Niçin?" diye soracakken bakanlık 'Wur"undaki bir maddeye daha takılıyorsunuz. Bu maddede de bakın ne deniyor? 25 yıl ve daha yukan hizmeti olanlann emekli olabifecekteri dikkate alınarak ve böylece daha önceki uygulamalarda olduğu gibi gereksiz yotluk ödemesini engellemek için, yer değiştirmelerin görev yaptığı bölge dışındaki ihtiyaç durumuna göre çevre illere yapılması... Bu madde, bu işlemlerin amacını da biraz açıklıyor. Yani diyor ki: Amaç bu ilköğretim mufettişlerini istifaya zorlamak... Dahası da var. Nedendir bilinmez, bu yer değiştirme işlemlerinin, "15.10.1978 tarihinden önce göreve başlayan öğretmenier'e uygulanmayacağı da bir yönetmelik maddesiyle saptanmıştır. 15.10.1978 tarihinden önce göreve başlayan öğretmenlere bu ayrıcalık getirilirken, 20 yıllık ilköğretim müfettişlerine "mazeret grupları dikkate alınmaksızın" kaydıyla "rotasyon" uygulanmaktadır. Demek ki, bakanlık personeli arasında işte böyle "eşitsizlik" yaratılmaktadır. İlköğretim müfettişleri ile ilgili 5 Mayıs 1986 tarihli bu bakanlık 'to/ur"undan sonra 27 Mayıs 1986 tarihinde bakanlık, 525 ilköğretim müfettişi almaya karar vermiştir. İşin daha ilginç yani da daha önce gerekli sınaviarı geçen ve ilgili yönetmelikler uyannca ilköğretim müfettişi olmaya hak kazanmış olanlann atama işlemlerinin eski Bakan Dinçerler tarafından 16.4.1984 günlü emir ile durdurulmuş olmasıdır. Özetle bakanlık, şu anda görev başında bulunan ilköğretim müfettişlerini bu "rotasyon" kararı ile açıkça istifaya zorlamakta; daha Önce sınavlarda başarı gösterip, ilköğretim müfettişi olmaya hak kazanmış olanlann atama işlemlerini hiçbir neden yokken durdurmakta ve bunların yerlerine "özel mölakaf ile müfettiş almaya çalışmaktadır. Tıpkı 1976 yılında "ülkücü örgütter" tarafından adının başına "komando" sıfatı eklenerek alkışlanan bir AP'li bakanın zamanında yapılan atamalar gibi... Sayın Bakan Emiroğlu'nun, konuyu hem ilgili yönetmelik hem de kolay kolay giderilmeyecek şu endişeler karşısmda bir kez daha incelemesi gerekmez mi? Otmhurbaşkam Kenan Evren, Çanakkale'nin bazı il^ çeUrinikapsayanikigünlükbirgeziyeçıktuDünlstmbuVdan hettkopterle Kabatepeye gelen Evren, Gökçeada'daki incelemelerinden sonra Truva haraMerinigezdi Kabatepe'de Çanakkale ValisiErdinç Büyükakalm'dm bilgialan Evren'esavaş kahntüameşhir salonunda bir briflng sunuldu. Brifing sırasmda "zone"sözcüğünün kullanılmastna sinirlenen Btrin, bu sözcüğün Türkçe anlamı olan "alan" sözcüğünün kuüanıhnasım istedi Evren, "Biz dilimizdm Acem ve Farsça kelimeleri çıkarmaya çahsıyoruz, siz. lngüizce kuüanıyorsunuz. Bunun Türkçesini kdlanın, aianjaha deytn" şeklinde konuştu. Evren, Kabatepe'de GökçeadaEceabat arasını iki buçuk stanen bir buçuk saate indirecek olan lirnan yapım çalışmalanru da denetUdi. Kabatepe'deki incelemeterini tamamladıktan sonra Gökçeada'ya geçen Evren, L'ğurlugöiünü gezdl Geceyi Gelibolu Hamzcköy askeri tesislerinde geçiren Evren, bugün Gelibolu'da çeşitliincelemelerde buhmduktan sonra lsimbulTa dönüyor. (Fotoğraf: YALÇIN ÇAK1R) İBRAHİM BODURDAN: Tahsin Şahinkaya'nın 3.7 milyar sermayeli Çanakkale Smamk'te 10 bin liralık, 75 milyon sermayeli Kalejleks'te de 600 bin liralık hissesi var. Ben paşanın yerinde olsam, bu araştırmaya karşı taktak cevap verir, ondan sonra da istifa bile ederim. Ama ben ruhunu biliyorum. Senden benden çok demokrasiye âşık. Şahinkaya iki defa yurtdışında buhtndu, arabasını sattt, hisse senedi aldı, taksit taksit ödedi tlzüntu duyuyorum. Kendisini uzun yülardır tanırım, dostumdur. Dostluğundan şeref duyarım. Şahinkaya, hangi şirketlerinizden pay aldı? BODUR Çanakkale Seramik halka açık bir şirkettir. 1100 ortağı vardır. Yüzde 33'ü devletindir, yani TEK'indir. Şimdi sermayesi 3,7 milyara yükseltilen bu şirketimizden 5 bin liralık oğlu Serdar adına, 5 bin lirahk da kızının şimdi evlidir adına 1981 şubatında alınmış hissesi vardır. C grubu hissesidir, beher hisse 1000 liradır. Nominal şey, değerleri de budur. Gerekirse kayıtlar araştırılır, her şey görülür. Şunu söyleyeyim, bizim burda işçi, kapıcı Ahmet'in, Mehmet'in 10 bin liradan daha çok hisseleri var. Ben bununla ovünuyorum. Ya Kalefleks... BODUR Gelelim Kalefleks'e.. Bunları da 1981'de almış.. Kalefleks'te 200 bin lira nama var, 400 bin de hamiline var. Kalefleks Bandırma'da, adam orada görevli. O zaman dışardan mı döndu, bir yerden dönmüştu. Olayın başlangıcı 1969 senesidir. Buradan başlayarak anlatayım: İşin başında 75 bin liralık hisse alıyor, nama yazıh. 150 bin de hamiline yazıh alıyor. Ondan sonra biz bu şirketin sermayesini arttırdık, 1976'da.. O zamanki sermaye arttınrrunda, tabü ortak olduğu için geliyor, 25 bin lira nama, 50 bin üra hamiline daha alıyor. Demek ki 100 bin liralık hissesi nama, 200 bin liralık hissesi de hamiline oluyor, toplam 300 bin lira.. Gelelim 1983 senesine. Sermayeyi 37.5 milyondan, 75 milyona çıkartıyoruz. Sermayeyi arttırırken de, ortaklar para ödemiği sırada, bunlan satayım... Ben de satma da dedim. Hamiline varsa para gibi sirkule ediliyor borsada zaten... Ne gelir getirir bu hisseler? BODUR 1986da yüzde 50 verdik galiba... 50'den aşağı değildir. Bağfaş ve tşkur'la ortakhklar konusunda bir şey biliyor musunuz? BODUR Recep Gencer, bu fabrikaların kurucusudur. Etibank'tan burslu okumuş, bir ara bizde çalışmış, daha sonra Etibank'ın isteği üzerine Etibank'ın Bandırma'daki tesislerinde işe girmiştir. Şahinkaya da orada bulunuyor ya, teklif etmişler, bir miktar hisse aldığını biliyorum. Zannetmiyorum, öyle büyük bir miktar olduğunu... Yalnız bana bir ara demişti ki, "Hanıma beşon hisse aldık, ama battı, kandınldık" dedi. Ben de "Kardeşim her kuşun eti yenmez, sen de gidiyorsun, saftara saftara iş yapıyorsun" demiştim. "Battı paralar" dedi. Ama şimdi kaç parası var bilmiyorurn, neyse Recep Beyin işi beni ilgilendirmez. Efendim, Sayın Şahinkaya'mn sanıyonım Yeşilköy'de sizin de uncülük ettiğiniz bir toplu konutta dairesi olacak. Bu konuyu siz biliyorsunuz değil mi? BODUR Allah aşkına bunları da dillerine doluyorlar. Anlatmak lazım, nasıl olduğunu. Şahinkaya, yurtdışında bulundu iki defa ataşe olarak. Şimdi hatırlatınm, Kalefleks hisselerini yurtdışından getirdiği arabasını satarak almıştı, taksit taksit.. Ev hadisesi de öyle. Dışardan geldiğinde 175200 bin liraya fılan bir ev almış, ta 60'h yıllardı. Bu evi daha sonra sattı, sanıyorum 2.5 milyona... Onu da şurdan biliyorum, evi sattığı zaman çeki bize getirdi. Biz de 2 milyon 900 bin liraya toplu konuttan bu daireyi verdik. Yani herkes aldığı gibi... Aradaki 500600bin lirayı taksit taksit buraya ödedi. Bu olay da 70'lerin sonuydu galiba, 77 miydi, 78 miydi... Yeşilköy'deki bu evi böyle aldı. Bodrum'da da kooperatif yoluyla bir evi var... 300500 binle girdiydi. Başka bir şeyi olacağını da zannetmiyorum. Şahinkaya bütün bu açıklık karşısmda ne yapmalı sizce? Siz her şeyi açık açık konuşuyorsunuz. BODUR Açık olmak her zaman iyidir. Konsey halen geçerli değil mi, bu adamlar tabuydu da, bugun artık kaka mı oldu yani. Adamın gocunacak bir şeyi yok kardeşim. Bu adamı yakinen tanırım. Benim bugünden ahbabım değil. Fevkalâde disiplinli bir adamdır. Kendisinden başka diğer şeyleri düşünur. Fevkalâde demokrasiye inanmış bir adamdır. Hava Kuvvetleri'ni ayakta tutan bu adam olmuştur. Biliyorsunuz, o döviz sıkıntılı yılların hikâyelerini, rezaletlerini... Kıbrıs döneminde uçaklar uçmuyordu. Parçası, bilmem neyi yok. Bu adam kendi ilişkileriyle yedek parçasını buldu, bu uçaklar uçtu. Kıbrıs Harekâtım kazanan Hava Kuvvetleri olmuştur. Allah için biliyorum, şahidim de... 7 milyon dolarla Amerika'dan parça getirdi. Libyah hava subaylannı eğitti, Türk hükümetine 7 milyon dolar kazandırdı. Hatta o zaman demişimdir kendisine: "Bırak bu Araplan, bunlar bir şey öğrenemez uçucu olmaz bunlardan, vazıktır" demişimdir. Buna, "Bırak herifleri, bize, orduya para lazım" demiştir. Böyle bir sohbeti hatırlıyorum. Şahinkaya böyle bir adamdır. Ben o yönüyle uzuntü duyuyorum. Gene söylüyorum, uzun yıllardır tanırım, dostumdur. Dostluğundan şeref duyarım. Keşke bizde 10 bin değil de, 18 milyon hissesi olsaydı... Nüfus hüviyet cuzdanımı kaybettim, hukumsüzdür. Divan'da ortak görüş yok (Baştarafı 1. Sayfada) nı'nın müspet ya da menfi bir ktrar vereceğini" söyledi. HDP'li Başkanhk Divam üyesi Eryurt, "Acek bir iş degil. Hele bir inceleyelim. Henüz ilgili y»zı Başkanhk Divanı'na niaşmadı" dedi. Eryurt, anayasanın geçici 15. maddesinin "şahsi kusurtarla, fiillerie ilgüi olaylan kapsamadığını" da sözlerine ekledi. Başkanhk Divam kâtip üyelerinden DYP'li Murat Sökmenoğlu, "Konunun muhatabı Başkanhk Divam olamaz" biçiminde görüş bildirdi. ŞHP'li TBMM Başkan Vekili Özer Gürbüz de, konu hakkında TBMM Başkarüığı'nın istediği takdırde divandan görüş alabilmesinin mümkün olduğunu bildirdi. Gürbüz, divanın konuyu inceleyip bir karar vereceğini söyledi. Başkanhk Divanı'nda kâtip üye olarak görev yapan SHP'li Flkri Saglar. "Başkanlık Divam görüş bildirınek zorundadır" dedi. Sağlar, Başkanhk Divanı'nın bu konuda yol gösterme zorunda olduğuna dikkat çekti ve divanın olumlu ya da olumsuz görüş bildirmesi gerektiğini vurguladı. Başkanhk Divanı'nın diğer üyeleri Ankara dışında tatilde ya da seçim bölgelerinde bulunuyorlar. Yetkililer, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Tahsin Şahinkaya'nın mal bildiriminin mevcut olduğunu belirterek, "Sayın Şahinkaya bunu acıkfaunahdır" dediler. Müli Guvenük Konseyi döneminde çıkarüan 2871 sayılı "Kamu Görevlileri ik UgUi Mal Bildirimi Yasası" milletvekilleri ile Bakanlar Kurulu üyelerini de kapsıyor. Yasanın 6. maddesi "Bu yasa kapsamındaki görevleri devam edenler sonu (0) ve (5) ile biten yüların en geç şubat ayı sonuna kadar bildirimlerini yenilerier. Yeni bildirimler, yetkili merci tarafından daba önceki bildirimlerie karşılaştınlır" hükmünü taşıyor. Yetkililer, anayasanın geçici ikinci maddesinde "Cumhurbaşkanlığı Konseyi iiyeierinin, anayasada TBMM iiyeierinin haiz bulunduklan özliik haklanyla dokunulmazlıgına sahip oluriar" hükmünün yer aldığın anımsatarak 1989 yıhnda Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin hukuki varlığı sona erene değin milletvekili statüsüne tabi olduklannı, bu nedenle de 2871 sayılı yasaya göre mal bildiriminde bulunmuş olmalan gerektiğini vurguladılar. Tehdit nıi mesaj mı? (Baştarafı 1. Sayfada) demokrasinin oldugunu savunuyoruz. O zaman her şeyin tüm açıklıgı ile konuşulması ve tartışılması gerekir. Yani Cumhurbaşkanlanndan en sade vatandaşa kadar herkes mülkiyetinde bulunan mallar konusunda beyanda bulunmalıdır." Sağlar, SHP Adana Milletvekili ve Genel Sekreter Yardımcısı Cüneyt Canver'in Şahinkaya ile ilgili soru önergesinde "Böyle bir şey var mıdır?" diye sorduğunu kaydederek, şöyle konuştu: "Sayın Canver TBMM Başkanhk Divam'nın kendisine yol göstermesini istiyor ve Sayın Şahinkaya'nın mal beyanında bulunmasını istiyor. tftira atıyorlar diyorlar. Halbuki bu yanlış, biz sadece olayı açıklıga kavuşturmak istiyoruz. Zaten iftira atılmış durumda, Canver Sayın Şahinkaya üzerine atılı iftiralann açıklıga kavuşması için çalışıyor" öte yandan, SHP Genel Başkan Yardıması Fikri Sağlar ile Genel Sekreter Yardımcısı Cüneyt Canver, polemiklere son vermek için Tahsin Şahinkaya 2871 sayılı yasaya göre mal beyanında bulunamıyorsa, kendilerinin bir ek madde ile mal beyanında bulunabilmesini sağlamak için yasa önerisi hazırlayabileceklerini açıkladı. Soruşturma (Baştarafı 1. Sayfada) Başkanı Bülent Ecevit, iddiaların araştınlmasının önlenmesi durumunda rejimin çok ağır bir gölge altına gireceğini söylerken, kapatılan AP'nin Genel Başkam Süleyman Demirel, "Hadisenin zemini artık Meclistedir" dedi. Bülent Ecevit, ANKA'ya yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Önergenin içeriği hakkında bu aşamada konuşmayı doğru bulmuyorum. Zaten, önerge de dikkatli bir üslupla kaleme alınmış. Ancak, bence konu bir anayasa sorunu olarak son dereced« önemlidir. Anayasanın geçici 15. maddesinin belli bir dönemdeki yolsuzluk iddialarının araştırılmasını önlemesi durumunda, bu yalnız hakkında iddialar ileri sürülen kimseleri değil, rejimi de çok ağır bir gölge altında bırakır." SÜLEYMAN DEMİREL Süleyman Demirel ise, Şahinkaya olayı ile ilgili gorüşünu şöyle açıkladı: "Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın hakkındaki iddialar Meclise aksetmiştir. Bu konuda, soru yöneltilmiştir. Hadisenin zemini artık Medisür. Bu olayın aydınlatılması Meclisin işidir. Ben bu konuda, başka bir şey söyleyemem. Çunkü, bunu Meclis halledecektir." HÜSAMETTtN CİNDORUK Bu arada, DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindonık da, UBA'ya yaptığı açıklamada, olayın kamuoyuna yansıtılmasında geç. bile kalındığım belirterek, "One sürülen iddialann gerçek olup olmadığı bir an önce açıklıga kavuşmalıdır. Ben Şahinkaya'nın yerinde olsam, 15. raaddenin kaldınlması yolunda parlamentonun kapısında beyanatta bulunur, hakkımda ileri sürülen iddialara gereken cevabı verirdim" dedi. Beşiktaş güçsüzdüler. Son raaçlannı Schumacher'li, Allofs'lu FC Köln ile yapan Beşiktaş, bu maçta hiçbir varlık gosteremeyip alandan 51 yenilgi ile aynldı... özcllikle Köln maçında Beşiktaş'ın fıle bekçiligini yapan Yugoslav kaleci Jurkoviç çok eleştiri aldı. Yedigi gollcrde buyuk hatası olduğu söylenen Jurkoviç için Teknik Direktör Miloş Milutinoviç hâlâ "sabır" gerek diyor. Yugoslav hoca bir başka Yugoslav futbolcu olan Paprica için de ayn şeyleri soylüyor.. Turnede Metin çok başanlı göründü.. Ziya ve sonra da Gökhan ve Rıza diğer göze batan sporculaı oldular. Ancak buradaki yetkililer Beşiktaş'ın "başanlı" olduğunu söyleyemiyorlar.. Her ne kadar Beşiktaş maçlannın büyük çoğunluğunu galibiyetle kapattıysa da Almanlar SiyahBeyazlı takunımızın güçsüz ekipler önünde oynadığmı, bu nedenle de zorlanmadığını, Köln karşısmda ise Beşiktaş'ın gücünün ne olduğunun ortaya çıktıgnu belirttiler. SiyahBeyazlı takım yaptığı 6 maçta en farklı skonı Neuss takırnı karşısında 101'lik skorlaaldı. Ardından SiyahBeyazlılar Rielefeld Bosporus'u 70 yendiler. Bu iki maçtan sonra dört maç daha yapan Beşiktaş bu maçlann ikisini galibiyet, birini berabere, birini de yenilgi ile tamamladı. Teknik Direktör, lig için Beşiktaş'tan çok umutlu olduğunu soylüyor ve "şampiyonluga adaydır" diyor. (Baştargfi Sporda) istanbul trafigine Alman Tarlabaşı'nda altı şeritli yolua Hamburg ve Münih için ulaşım kenannda yapılacak gökdelenlerî planlan yapmıştı" yarutını verdi. kendilerinin önermediğini vurgutstanbul'un trafîk sorununu layan Geiler, "Gökdelenleri berçözmek için dört kişilik grubun halde belediye sonradan koydu. üç üyesi 1985 yılı ağustos ayın Biz sadece ulaşım planı yaptık. da tstanbul'a gelerek bir ön ra Kent planlamasına girmedik" ': por hazırladılar. Sonra ekim şeklinde konuştu. ayında tekrar gelip toplam altı ay "KenÜn bütün trafiti özel araiçinde planı bitirdiler. balara yüklenemez. Insanlann Essen Planı'm yapmak için ts şehrin merkezine özel arabayla tanbul'da pek çok kez yürüyerek gjtmelerini de engellemek gerek" gezdiklerini, ayrıca helikopterle diyen Geiler, 1985 ağustosunda incelemeler yaptıklarını belirten hazırladıkları raporda iyi çalışan Geiler, "Her gün yaptıgımız in bir kitle ulaşım sistemini şart celemeler sonucu, trafik sorunu koştuklarını söyledi ve "Metro nu çözmek için akhmıza gelen fî da bn kitlesel ulaşım projesinin kirieri not ettik. Bunlan birleş bir parçası olarak düşünülebilir. tirdik. Zaman zaman belediye Ancak Istanbul'da metro vapüıp nin uzmanlanna danıştık. Onla yapdmayacagmın incelenmesi gerın, 'Burası tarihi bir yer. rekir. Biz bu konuya girmedik" Yıkılamaz' türii tüm önerilerine dedi. "Dünyadaki metropollerin kulak verdik" dedi. hemen hepsinde metro var. ts(Baştarafı 12. Sayfada) • Başar: Yat Işkur, nasıl Bağfaş oldu? ANKARA, (Cumhuriyet BU kurulan çoğu işŞahinkaya nın rosu) Cumhurbaşkanlığı çi olan 8tesise, küçükgurbetçikaybin ortak oğhınundu ENDER USLU ~~~ BODRUM Cumhurbaşkanhğı Konseyi üyesi Tahsin Şahinkaya'nın oğlu Serdar Şahinkaya'dan 9 metrelik yatını satın alan Melih Başar, "Olay abartıhyor. Fiyatını 5060 milyona çıkardılar. Ben tekneyi 15 milyona aldım" dedi. "Mekik" yatını satın alan Bodrum Merve Oteli'nin sahibi Melih Başar, sorulanmıza şu yanıtları verdi: Tahsin Şahinkaya'nın yatını aldığınızı duyduk. Bu konuda bilgi verir misiniz? BAŞAR Şahinkaya'nın yatı değil. Başkasından aldım, oğlundan aldım. Yat oğlunun üzerine miydi? BAŞAR Yat filan değil yahu, nereden çıkarıyorsunuz? Herkes 50 milyona, 60 milyona çıkarttı. Alt tarafı 9 metrelik bir tekne. Tekneyi nasıl aldınız? BAŞAR Teknenin yapımcısı Erol Agan beni tanır. Ağabey böyle bir tekne var, dedi. Yahu, dedim, ben nasıl bakanm, nasıl uğraşınm. Biz hallederiz, dedi. Zaten tekneyi de o yapmış. Tamam, dedik. Muameleciler hallettiler, tekneyi aldık. A.dını da Merve olarak değiştirdik. Tekne sahibi ile karşüaşmadınız mı? BAŞAR Hayır. Kaça aldınız? BAŞAR 15 milyona aldım. Ne zaman? BAŞAR 1985 sonlanna doğru. Konseyi üyesi emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın eşinin de ortakhğı bulunduğu Bağfaş, tşkur Şirketi'nin 4 aylık el değiştirme ve 13 yülık yaşam öyküsü yeniden gündeme geldi. Bağfaş Gübre Fabrikası'nın yüzde 51 oranında ortak olduğu lşçiİşadamı Kimya SanayiiIşkur 1973 yılında faaliyete geçti. Gübre hammaddesi fosforik ve sülfürik asit üretmek üzere 4 yıl önce iflas etmişti tunzm sunar Işkur: Şahinkaya kurucu üyemizdi Haber Merkezi Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Tahsin Şahinkaya'nın, bir süre önce iflas eden İşkur'da da "kunıcu üye" olduğu anlaşıldı. Adının "gizli" kalması şartıyla konuşan ve İşkur'un yönetiminde önenüi bir mevkide bulunmuş olan bir kişi, Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine şunları söyledi: "Evet, Sayın Şahinkaya'nın şirketimizle ilişkisi vardı. Şahinkaya, şirketimizin kunıcu üyesiydi. Ancak şirketimiz, kâr elmedigi ve dört yıl önce iflas ettigi için hissedarhğının pek önemi yoktur. Halka açık bir şirket olan tşkur, 1972 yıhnda kunılurken Sayın Şahinkaya, Bandırma'da üs komutanıydı. Şirket, o zamanın parasıyla 1 milyon lirayla kuruldu. 20 kunıcu vardı. Her biri 50 bin liralık hisse aldı. Sayın Şahinkaya da 50 bin lira vererek her biri 12500 lira olan dört hisse aldı. Bu hisseler, Sayın Şahinkaya Hava Kuvvetleri Komutanı olunca eşine geçti. Ancak şirket, hiçbir zaman kâr etmedi. Bundan dört yıl önce iflas etti. Olayın özü budur." nak sağladı. tşkur Emlak Kredi, Denizcilik Bankası ve Etibank aracılığıyla yurtdışı piyasalardan kredi sağladı, makine ve teçhizatını tamamladı. Ancak 1980'li yıllarda kaldırılan kur garantisi sistemi ile şirket ödeyemeyeceği bir borç yükünün altına girdi. Çeşitli "knrtarma operasyonu" girişimlerinden sonra 1983 yılı sonbaharında icraiflas yoluyla satışa çıkanldı. 19 Kasım 1983 günü 2. İflas Dairesi'nde gerçekleşen 2 saatlik açık artırma sırasında, 12 milyar lira dolayında borcu bulunan şirkete Bağfaş ve Denizcilik Bankası talip oldu. Çetin bir açık artırmadan sonra, Denizcilik Bankası ilk teklifinin 2 milyar 300 milyon üstünde bir bedele, 5 milyar 300 milyon liraya Işkur'a sahip çıktı. İcra tarihinin bu en yüksek bedelli satışına bizzat Bağfaş Yönetim Kurulu Başkanı Recep Gencer de şaştı. Gencer'in o dönemde Denizcilik Bankası'na fıyat artırma yolunda yetki verdiğini iddia ettiği Maliye Bakanlığı koltuğunda Adnan Başer Kafaoğlu oturuyordu. Denizcilik Bankası'na devredilen tşkur tesisleri bir süre İcra Hakimliği'nin yedieminUğine bırakıldı. Makinelerin bakımı yapıldı. 1983 yılı aralık ayında iktidar değiştiğinde yeni bir pazarlık başgösterdi. Bağfaş'ı çalıştırabilmek için îşkur tesislerine gereksinim duyan Recep Gencer Başbakan Turgut Özal ve Denizcilik Bankası nezdinde girişimde bulunarak, tesisleri geri almak istedi. Hemen her fırsatta, hatta kokteyllerde ayaküstü bile Başbakan Özal'a teklifler getiren Gencer sonunda amacına ulaştı. 1984 yıhnın yaz aylarında Işkur tesisleri Bağfaş'a 7.5 milyardan geri satıldı. Yeni hukuki yapıda, İşkur'un eski hissedarları ortadan kayboldu. Bağfaş hissedarlanna yeni vc hamiline hisse senetleri verildi. 10 milyar dolayındaki alacakların ise ödenmesi sürüyor. Çalınan (Baştarafı l. Sayfada) veriimiş. Bu evraklarda Köln Başkonsoloslugumuzun imzası taklit edilmiş. Bize başvuran Amerikalı ve Belçikalı yetkililere durumu tüm açıklıgı ile anlatük" ŞD7AHİ PROTESTO Ege'nin uluslararası sularında seyri sırasında Yunan savaş gemilerince taciz edilmesi üzerine TürkiyeYunanistan arasında sözlü protestolann verildiği öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri konuya Uişkin olarak şunları söylediler: "Olay üzerine Yunan müsteşarı, ilgili daire başkanı tarafından kabul edildi. Müsteşarın sözlü protestosu kabul edilmedi, bizim sözlü protestomuz kendisine iletildi. Olay bundan ibarettir". Dosyayı EFEMTATILKOVU •atı n , < M Q « n , ALANYA . 72000TL ,yvM *»*•.<,. ALANVA LANTA 87 000 TL UBEK 0Î6L »JTI i3cu» ^ ^ » u ^ KUŞÂOÂSI 75 000 TL l f 'ÖMER TATİL KÖVÜ /mnk on MAflMARIS . r:, u , » ^ » » » İJI9 00O TL VARMİRIS Hoıeı f»ur/T Kıbrıs Barış Harekâtı Gazileri kımlik kartımı kaybettim. Hukümsuzdur. MUHTEŞEM GÜNER (Baştarafı 1. Sayfada) de bu konularda herhangi bir araşurma yapümadığmı vurgulayan Yavuztürk, "Bakanlık, söylentilerle ilgili harekete geçmez. Eger bize resmen bir ihbar olursa ya da soru yoluyla konu lar bize intikal ederse, o zaman eümizdeki bütün dosyaları inceleriz" diye konuştu. Bakan Yavuztürk, "henüz Müli Savunma Bakanugı'na bu konuda resmi bir istemin gelmedigini" söyledikten sonra, "Elimizde elbette bütün ihalelerin dosyası vardır. Konular bize gelirse, bu dosyaları açıp her zaman olduğu gibi günü gününe cevapları veririz" dedi. SHP Milletveküi Cüneyt Canver ile Hava Kuvvetleri'ndeki ihalelerin irdelenmesini isteyen Fikri Saglar'ın önergelerini ancak gazetelerde gördüğünü belirten Yavuztürk, başında yer alan bilgilerle harekete geçilmesinin olanaksızlığını belirtti. tanbul için uzun vadeli ulaşım planı yaparken. metro konusunu incelemeniz gerekmez miydi?" sorusunu Geiler, "Metro çok uzun vadeli bir yatınm. Biz bu kadar uzun vadeli bir proje yapmadık. Trafik sürekli olarak üzerinde çalışılması gereken bir konudur. Plan yapıldı, trafik çözümlendi' türünden bir yaklaşım olamaz. Trafik hep degişir ve hep yeni çözümkr aramayi gerektirir" şeklinde yamtladı. tTÜ tarafından daha önce hazırlanan metro ulaşım planı konusunda hiçbir bilgileri olmadH ğını söyleyen Geiler, Essen Planı'nı hazırlarken ellerinde sadece tstanbul'un nazım planı vç tTÜ tarafından daha önce yapümış bir sinyalizasyon planı olduğunu anlattı. Turgut Reis Tatil Köyünde kiralık devre (6 ağustos20 ağustos) 100.000 TL. Tel: 5271052 BODRUM RECEP KA YA (Baştarafı 1. Sayfada) yalnızca bazı partilileri kapsadığını bildirerek, "Parti hakkında dava açmak bizim yetkimizde değil, bu dava>ı Cumhuriyet Başsavcısı, Anayasa Mahkemesi'nde açar" dedi. DGM'de şu sıralarda ihbarla ilgili olarak bazı kişilerin ifadelerine başvuruluyor. İfadelerin tamamlanmasından sonra ortaya çıkan sonuca göre ya takipsizlik kararı verilecek ya da dava açılacak. DGM NG! LİSAN OKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Ingılıere im orde gelen 10 o*ulunjn Tüfkçe broşuriennder uçak (ezetvasyonuna kadar üm hameöer
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle