17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEMMUZ 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 İstanbul Festivali, AsyaAvrupa Sanaî Bienali ve Japon Kültür Haftası'nda Üç sergi, üç Japon seramikçi Japon Kültür Haftası nedeniyle Topkapı Sarayı Müzesi'nde açılan "Kakiemon"porselen sergisi, İstanbul Festivali kapsamında yine Topkapı Sarayı Müzesi'nde açılan Takuo Kato'nun seramik sergisi ve 1. AsyaAvrupa Sanat Bienali Sergisi'ne katılan Kenji Kato, Japon seramikçilerini ülkemizde buluşturdu. GÜNGÖR GÜNER Türkiye, üç ayrı kültürel etkinlik dolayısıyla, üç Japon seramikçisinin buluştuğu Ulke oldu. Bunlardan birisi Japon Kültür Haftası'nın bir uzantısı olarak Topkapı Sarayı Müzesi'nde açılan "Kakiemon" porselen sergisi. (aynı sergi 314 haziran tarihlerinde başkent Ankara'da açılmıştı.) Ağustosun 14'üne kadar sürecek olan "Kakiemon" porselen sergisinin en heyecan verici tarafı Kakie ailesinin ondört kuşaktan beri bu uğraşı sürdürmesi ve sergide halen aile koleksiyonunda bulunan 17. yuzyıldan kalma parçaların sergilenebilmesidiı. Bu olay, heyecan verici olmanın yanında, son derece saygın ve özenilecek bir durumdur. Sergi nedeniyle 14. kuşaktan Sn. Kakiemon Sakarda'nın açıklamasından edinilen bilgiye göre: Bugün kendisinin halen yaşadığı Arita, 1718. yüzyıllarda önemli bir porselen üretim merkeziydi. Burada uretilen porselenler, Arita'nın 10 km. kuzeyindeki lmari limanından ihraç edildiğinden; bu porselenler, lmari ya da eskilmari olarak adlandırılmaktaydı. lmarilerin en değerlileri, Sn. Kakiemon'nun ataları tarafından yapılan yüzeyleri renkli resimlerle bezemeli porselenlerden oluşmaktadır. Kakiemon porselenleri, (Osmanlı ve diğer Avrupa asillerinin büyük ölçüde beğenisini kazanarak; Japonya'nın bugünkü elektrpnik ve motorlu araçlan rtrneği gibi önemli bir ihraç urunu olmuştur. 17. yüzyılda Avrupa'da da porselen üretimine geçilmiş; uzun bir süre bu üretimin, Kakiemon biçeminin etkisi altında kaldığı görülmüştür. llk Kakiemon porselenin oluşması, 15961666 arasında, Çin hanedanlannın adlarına göre tanımlanan Monreki Akae porselen türünün kopyası ile başlamıştır. Daha sonra yavaş yavaş Kakiemon kendi özelliğine kavuşmuştur. Bu özelliklerinden birisi: Japonlann "Nigoshide" dedikleri sütbeyazı yüzeyin üzerine yapılmış " G o s a i " beş, ya da "Shichisai" yedi renkle, çoğu doğadan esinlenmiş sırüstü tekniğiyle çalışılan bezemelerdir. Ikinci bir özellikse: Yüzeyin tümünün bezemelerle doldurulmayıp, büyük bir yüzeyin uyumlu bir biçimde beyaz olarak bırakılmasıdır. Aslında bu biçem tüm geleneksel Japon sanatlarının bir özelliğidir. Bugün 14. Kakiemon yetmiş kadar işçisiyle bu uğraşı sürdürmekte, üretim büyük ölçüde beş usta tafafından çömlekçi çarkında gerçekleştirilmektedir. Sırustü tekniğinde kullanılan boyaların hazırlanması özellikle kırmızı, babadan oğula aktarılan bir aile sırrı olarak saklanmaktadır. Kakiemon'nun süt beyazlığı bir ara kaybolur gibi olmuşsa da 1950'de ciddi bir biçimde bu konunun üzerine gidilmiş ve aksaklık giderilmiştir. 1971 yılında Kakiemon biçemine çok değer verilmiş, Japon devlet sanatlarından birisi olarak kabul edilmiştir. ranı ve bunun çok ciddi bir araştırmacısı. öyleki, bu hayTanhğı ve araştırmacılığı ilk etabı Türkiye olmak üzere yirmi beş yıl öncelerine dek gidiyor. Takuo Kato, bugür. yapıtlannda daha önceki ustalığıyaratıcılığı ve yirmi beş yıllık araştırmalarınm sonuçlarıyla olağanüstü bir IslamJapon seramik sanatı sentezi yaratıyor. özellikle de turkuaz mavisi şeffaf sırla yüzeyde bazen beyaz boşluklara da yer vererek, siyah renkli sıraltı tekniğiyle oluşturduğu yapıtlarında, gerek biçem, gerek bezeme açısından bu sentezi doruğa ulaştırıyor... Üçüncü seramik sanatçısı: Sn. Kenji Kalo. Bu ailenin de seramikçiliği beş kuşak gerilere gidiyor. Ancak, kendisi ailenin ilk sanatçı unva» nını taşıyan serarrîikçisi. Kenji Kato'ya dek ailesi seri üretime dönük olarak çalışmış. Kenji Kato Türkiye'nin ve bizlerin hiç yabancısı değil.. 197072 yılları arasında Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Seramik Bölümunde (yeni adı: Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Ana Sanat Dalı) tüm giderleri Japon hükümetine ait olmak üzere, konuk öğretim üyeliği yapmıştır. Bu konukluğu sırasında, Japon hükümetinden okula; elektrikli bir çömlekçi tezgâhı, otuz kadar seramikle ilgili kitabın hediye edilmesini sağlamıştır. Bunlar halen öğrencilerin kullanımındadır. öğreticiliğinin yanı sıra geleneksel Türk seramik sanatı, özellikle Kütahya seramik sanatıyla da ilgilenen Kenji Kato Japonya'ya döndükten sonra da bu konudaki çalışmalarını sürdürmüş, özellikle Kütahya'nın turkuaz mavisi şeffaf sıraltı siyah renkle çalışılan bezeme tekniği uzerinde durmuştur. Kenji Kato, bu türden bir yapıtıyla, Türkiye'de ilk kez düzenlenen I. AsyaAvrupa Sanat Bienali Sergisi'ne, Japonya'yı temsilen katılmış ve Osman Hamdi Ödülünü kazanmıştır... Kültür alışverişi, sanat sentezleri, sonuç: Sanatın zenginleşmesı, dostlukların doğması ve çoğalması... KAKİEMON'DAN 17. yüzyıl sonlarında yapılan porselenler, Japon Kültür Haftası 'nın bir uzantısı olarak Topkapı Sarayı Müzesi'nde sergilendi. • Doç. Dr. Güngör Güner, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Ana Sanat dalı oğretim üyesi. HAYVANLAR tSMAtL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHiç AK Yedi kuşaktan beri seramikçi tkınci Japon seramik sanatçısı ise: 14. Uluslararası İstanbul Festivali kapsamında yine Topkapı Sarayı Müzesi'nde 21 Temmuz 1986 tarihine kadar sürecek olan kişisel sergisi nedeniyle îstanbul'da bulunan Takuo Kato, kendisi yedi kuşaktan beri seramikçi olan bir ailenin temsilcisi. Ancak şu anda Istanbul'da bulunan sergi geçmiş kuşakların yapıtlannı içermiyor. Takuo Kato, bir lslam seramik sanatı hay PİKNtK PİYÂLE MADRA L/^SİMPI BEM l V / UyLrzuN GUZELMISIM, SEN DE. PPENS, TAMAM SIUİELI ELAAVI yıyıp üyuMUş SEN BEUI ÖPUN1CE HIZU GAZETECİ ISECDET ŞEN 14. İstanbul Festivali kapsamında tek resital veren İvo Pogorelich: Herkes bir görevle yiikümlü doğar, ben de piyanistim Yeni albümümde değişik ülkelerden b'zgün halk ezgilerini işleyen bestecileri derlemek amacındayım. Güney Amerika, Ispanyol, Ortadoğu ve Türk yapıtlarına da yer vereceğim. EVİN tLYASOĞLU Son yıllarda adından en çok söz ettiren piyanist İvo Pogorelich. Dünyanın her yerinde verdiği konserlcr "olay" niteliği taşıyor. İlk kez btunbul'a gelerek festivale katılan sanatçıyla, resitalinden birkaç saat önce bir söyleşi yaptık. Konser olayı nedir sizce? POGORELİCH Konser, bir özveridir. Çok şey verirsiniz bir konser boyunca. Sonuç korkunç bir yorgunluk. Ancak ailemle baş başa kalarak giderdiğim bir yorgunluk. Şu sırada karım ve oğlumun da yanımda olması çok güzel. Unlii bir piyanislin özel bir esin kaynağına gereksinimi var mıdır? POGORELlCH Piyanistin ruhsal besine gereksinımi vardır. Seyahat ederek, değişik yer ve insan görerek, bir de kitap okuyarak sağlayabilir bunu. Bir birikimdir esin dediğiniz. Müzik çağları arasında size özellikle coşku veren bir dönem var mı? POGORELİCH Her çağ. her kültür ilginç. Bir ayrım yapamam. Ancak son otuzkırk yıldır kayda değer, coşku verici bir şeylcr yazıldı diyemem. Yeni yapıtlarda derin bir etkileme gucü yok. Belki dünyanın uzak bir köşesinde birıleıı kalıcı şeyler bestelemektedir. Ama haberimiz yok. Hiç beste yazmayı denediniz mi? maktan orkestralarıyla çalışacak zamanları yok. Klasik yoruma çagdaş bir POGORELtCH Hiçbir zaanlayış getirmekle yeni bir stil geman. Bence herkes bir görevle liştirdiğinizi soyleyebilir misiniz? yükumlü olarak doğar. Ben piPOGORELlCH Benim piyanisüm. yanodaki üslubum gelenekselden Yeni bir konuya, yeni bir kaynaklanıyor. Güçlü ve önemli yapıtı çalışmaya nasıl başbir piyano okulundan yetiştim. larsınız? Yirminci yüzyıl başında bazı bestecipiyanistler (Prokofiev, POGORELtCH Ben konRachmaninof, Bartok, Şostakoserlere gidip, plak dinleyip belli vic ve Stravinsky gibi) geleneketkiler altına giren bir müzikçi sel "pianizm" kavramını çağımıdeğilim. Kendi hayal gücümü za aktardılar. Piyano sesinin gekullanarak çözerim. Bir kez öğniş olanaklarını araştınp, piyarenince çok iyi öğrenirım escrı. nodan neredeyse bir orkestra sesi Her an çalmaya hazır durur bir uretebilen bir stil geliştirdiler. Bekenarda. nim "pianizm"im, stilim de bu Sahnede bir orkeslra eşlidoğrulluda yonlendi. Hiçbir stiğinde mi çalmayı, tek resital verk bağlı kalmadan, her stil içinmeyi mi seversiniz? de yeniden kendi yaratıcılığımı POGORELİCH Tek başı denemeye çalışırım. ma olmayı yeğ tutarım. Orkest Son plak çalışmalannızdan la da iyi, ama şefler olmasa. söz eder misiniz? Bence dünyanın en unlu şefleri POGORELİCH Çaykovsbile çok kötü. Ordan oraya uçki'nin piyano konçertosu ve Bach'ın lngiliz suitleri gibi iki değişik dönemın yapıtlannı çaldım. Şimdi yeni bir albüm üstünde çalışıyorum. Değişik ülkelerden özgün halk ezgilerini jşleyen bestecileri derlemek amacındayım. Guney Amerika, lspanyol, Ortauzun yıllaı beklenen yanıtıydı. doğu ve Turk yapıtlarına da yer Ama aynı zamanda bir tur pişvereceğim. Ancak özune bağlı, manlık da ıçeriyordu. Çünku yalın, danslardan kaynaklanan Borges, eğer yaşasaydı, sonbakısa parçalar araştırıyorum. harda Oslo'ya gidecek ve ezbere Hiç Türk bestesi dinlediniz bildiğini söylediği lzlanda desmi? tanlanndan birkaçını okuyacak POGORELİCH Ne yazık ve yorumlayacaktı. ki hayır. Çok sevdiğim bir arkaOsten Sjostrand, Borges için daşım var. Moskova Konservatuduyulan pişmanlığı şu sözleriyvarında bırlikte okuduk, Türk le daha da peıçınliyoıdu: "Borpiyanisti Arın Karamürsel. Süges İskandinavya dosluydu. Çağrekli öğrenmek isteyen, derine da> siir uslasıydı. Ve öylesine >nşinen bir muzikçi. Japonya'dan lıydı ki, artık hiçbir zaman olmeGüney Amerika'ya kadar konyecegine inanmaya başlamıştık. serler veriyor. Kendini muziğe Yılda bir tek ödül verebiliyoruz. adamış. Bana Turkler'i tanıtan Üzücü bir olay. Eğer 56 odul veiyi bir arkadaş oldu. rcbilseydik, seçimlerimi/ daha Festival biletleri arasında kolay • c hakyıl olurdu. Hepimiz ilk tükenen biletlerden biri sizin Borges'in ölümünden duyduguresitaliniz. muz üzuntuyu belirtınck isteriz." POGORELİCH Evet, iyi bir reklamcılık yoluyla... Birçok Arthur Lundkvist, bir başka da söylenti var hakkımda. Nobel Komitesi uyesi. Avrupa Nasıl bir duygıı bu denli da Nobel Komitesi'nin "pişman" Unlü olmak? olduğu doğrultusundaki kanıyı POGORELtCH Keyiflı, pcrçinleştiren şu sözlerin de saama yorucu. hibi: "O, çok büyük bir şairdi. Mıı/ik dünyanızda size yon Uzun yıllar Nobcl'in de surekli veren kişiyi anlatır mısınız? adayıydı. Ben hiçbir zaman oyuPOGORELİCH Karım mu aleyhinde kııllanmadım". Ne Aliza Kezeradze. Onu on altı yavar ki Gabriel Garcia Marquez'c şımda tanıdım. On yedi yaşımodul verilrnesinde buyuk ölçüde dan beri birlikte çalışıyorum. O lolu olduğu söylı.nen Lundkvisi, gunden beri verımlı çalışmaya Avrupa basınında "Borges'e başladım. lçındc bulunduğum odul verilmesine karşı çıkan üye" butun çelişkıleri çözmemde büşcklınde değerlendirılnıekten yuk yardımı dokunuyor bana. kurtulamadı. ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞtLlR KEMAL GÖKHAN .. Ö2d. hacjötiâR i^te bu noktada Borges'in ölümünden sonra Nobel Komitesfnde özsavunma Borges'e Nobel Ödülü verilmeyişi, yazarın ölümünden sonra da gündemden kalkmadı. ödül verilmeme olayı ünlü 'kara liste'ye bağlanırken, iki komite üyesi, bir tür özsavunma yaptılar ve Borges'in ölümünden duyulan üzüntüyü dile getirdiler. TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 9 Temmuz SARACOĞLU BAŞMKAN.. ŞUKf942'P£ BUGUN,UNLU OEVLET ADAMI RU SARACOĞLU &AŞBA/tA\ILIĞA 6€Tı/?ltDı. TOŞ REP/k. SAYPAM'IN ÖUJMuytE Ş HÜKuMET SAŞKANLIĞ/UA, CUMHUe8A£&4Kll ISMer /MÖNÜ'NUN ATAP/ĞI SARACOGLU/ &U e oöer y/L KALACAKTI/Ç. PAHA ONCE MlLLj y , MAUYE(i9Z? 193Ö), ) DlŞtŞl£g/fi3.38 1933) YAPMıŞ OLAN ŞUKIZıj SACACOĞLÜ, ÇOK 8/g disrA/UtPA BAÇSAKAAJLI6A 6£TtRtUYOe£>U.TUKtcıY£'yı JT, OUfJYA Ş/'AJ/AJ P/ŞlfJÇtf rUTMA POLITlKAS/NPA OAJOfJ PA ÖklEMU PAYI aLACAKTtg.. aphğt L><r radyo 3öruyorsunu2• Jorge Luis Borges Kültür Servisi Jorge Luis Borges, Maria Ester Vasque? ile yaptığı bir roportajda, gazeteciler üzerine bir soruyu şöyle yanıtlıyordu: "Yaşamımı Nobel Ödülünü bekleyerek gecirdiğime iyice inanmışlar. Her yıl, ödül bana verihnediğinde şok geçirecegimi sanıyorlar. Oysa ben, bütün kalbimle boyle devaın etmesini istiyorum. Zaten bu olay 1899'dan beri süregeliyor, yani dogduğumdan beri..." Ve Borges, sonuçta tum beklentilere karşın Nobel Odulu'nu almadan öldü. Borges'e Nobel ödulu verilmeyişi, ülumunden sonra da gündemde kalırken çeşitli ulkclerde cdebıyat çevreleri, bunun nedenini, Isveçlı akademısyenlerin "kara listesi"ne bağlıyorlar. Kişiler, nedenler ve görüşlcr farklı olmasına karşın, Andre Malraux'nun, Ezra Pound'un ve bugüne kadar Graham Greenein ödül alamayışlannın nedenı dc aynı kara listeye bağlanıyor. Borges, birçoklarına gore, polıtik görüşünun cezasını ödedi. Arjantin cuntası üzerine fikirleri, özellikle de 1976'da Pinochet'yi ziyarcti "rezalet" olarak nitelendirilmişti. Nobel Komitesi üyesi Osten Sjostrand, bu konuda "Çok üzücü bir olaydı. Kuşkusuz Borges, annesinin kötü etkisi altında kalmıştı" diyor. Ara dan yıllar geçmesıne karşın hâlâ unutulamayan bu olayın kara liste uzerindeki etkisi için de şu yanıt gelıyor Sjö.strand'dan: "Olabilir.. Evet, gerçekten olabilir..." Bu açıklama aslında "Neden odul verilmiyor?" sorusunun 50 YIL ÖNCE CUMHURİYET l'allantamış mrrmiler Dahiliye Vekaleti Vilayete bir tamim göndermiştir. Bu tamımde Buyuk Harbde memleketın birçok kısmının harb sahası olmast yuzünden btede berıde patlamamıs mermiler kaldığı ve bu mermılerın bilhassa çocuklar 9 Temmuz 1936 19361986 mukavelesırıi imzaladığını yazmaktadırlar. tarafından karıştırılması suretile birçok mUessıf kazalar vukua geldiği beyan edilerek, alakadarlar tarafından taharriyat yapılarak bunların toplattırıhp en yakın ferıni kıtaata teslimi ve bu kıtaların bulunmadıgı yerlerde derın çukurlara gömülmesı luzumu bildirilmiştir. Çiçerin öldü Moskova 8 Eski Sovyet Harkiye Komiseri Çiçerın çoktanberı müptela olduğu ieker hastalığından kurtulamtyaruk dıin gece vefat etmiştır. Gazeteler tercümeıhalini nesrederken Turkiye ve Sovyet Rusya arasında ilk dostluk SİNOIR SAATLtfll
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle