Katalog

26 TEMMUZ 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CVMHVRÎYET/3 IsrailFas zirvesine sert tepki Kolombiyu Vüa M19fun ikinci adamı öldürüldü Kolombiya'da gerilla örgütü M19'un 'iki numaralı" adamı Gustavo Arias Londono'nun önceki sabah öldürüldüğü blldirildi. Polis, örgütün en önemli kişilerinden birt olan Londono'nun iki gerilla ile birlikte Antiguia bölgesinde bir polis karakoluna saldırı düzenlediği sırada öldürüldüğünü açıkladı. Londono, örgütün askerl beyni olarak tanınıyordu. M19 örgütü, geçen yıl Adalet Sarayı 'nı basarak tüm dünyada adından bahsettirmişti. Daha sonra ordu birliklerinin düzenlediği bir operasyon sonucu Adalet Sarayı kurtanlmıs, ancak aralannda çok saytda yargıcın da bulunduğu yüzlerce kişi çarpışmalar sırasında ölmüştü. Fas Elçiliği ateşe verildi Batı Beyrut'taki Iran yanlısı göstericiler, Fas Büyükelçiliğini bastı. Kral HasanPeres görüşmesine tepki gösteren Iran Başbakanı, "İnamyorum ki Kral Hasan'ın sonu da Enver Sedat'ınki gibi olacaktır" dedi. Dış Haberler Servisi Fas Kralı 2. Hasan ile Israil Başbakanı Şimon Peres'in sürpriz görüşmelerinin yankıları sürürken, Iran yanlısı Hizbullah örgütüne mensup göstericiler, dün Batı Beyrut'taki Fas Büyükdçiliği'ni basarak binayı ateşe verdiler. Fas Kralı 2. Hasan'ın portrelerini yakan göstericiler, elçilik binasındaki Fas bayrağını indirerek, yerine İran yanlısı Hizbullah örgütunün sembolunu taşıyan bayrağı çektiler. Baskın sırasında Fas Büyükelçiliği'nde görevIilerin bulunmadığı belirtildi. Bir polis yetkilisi göstericilerın sayısının fazla olması nedeniyle mügal ettiği Arap (opraklanndan çekilmeye hazır olmadığını gosterdifiini" belirtti. Görüşmenin tepkileri süruyor. Iran Başbakanı Hüseyin Musavi, Kral Hasan'ın Enver Sedat gibi öldürülmesı gerektiğini söyledi. AP Ajansı'nın Iran resmi lıaber ajansı İRNA'ya dayanarak verdiği habere göre, Başbakan Huseyin Musavi, "Fas Kralı'nın da Sedai'ııı yazgısını paylaşacagına inamyorum" dedi. 2. Hasan'ı Israil Başbakanıyla görüşmesinden ötürü ihanetle suçlayan Musavi, Peres'in Fas'ı ziyaretinin "Fas halkının devrimci hareketini, ancak hızlandıracagını" iddia etti. Anımsanacağı üzere, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, 1979 yılında Israil ile barış antlaşması imzaladığı için 1981 ekiminde aşırı dinci çevreleıce öldürülmüştü. Suriye'de yaşayan ünlü terörist Abu Nidal da aylardır sürdürdüğü sessizliği bozarak Şam'da önceki gün yaptığı acıklamada 2. Hasan'ın öldürüleceğini söyledi. Suriye basınında da aynı yönde yazılar çıkıyor. Iktidardaki Baas Partisi'nin resmi organı El Baas'ın bir başyazısında, "Kral Hasan'ın komplosu kâgıt üzerinde kalacaktır. Arap killeler hainlere ve komploculara uymayacaklardır. Hainler cn sert biçimde cezalandınlacaklardır" görüşüne yer verildi. Israil ve Fas liderlerinin buluşmasını bazı ülkelerin kınamaları, ABD yönetiminin tepkisini çekti. Beyaz Saray sözcüsü Edward Djerejian, önceki gun yabancı basın muhabirlerinc yaptığı acıklamada, Peres Hasan görüşmesini mahkum eden devletlerin "gerçekte barışa engeller koyduklarım" ileri sürdü. DUNYADA BUGUN AIİSİRMEN Çarpık Bayram Amerikalılarm dog days dedikleri, blzlm Eyyamı Bahur sıcaklarını andıran, nefes alınmasını hani neredeyse olanaksız kılan sıcaktan kaçmış olmalıydı ki, en üst katta, terasta odasının karşısındakı köşede bir gölgeliğe masasını kurdurmuş çalışıyordu Hasan Cemal. Odamdan onu her görüşümmede aklıma çöl sıcağında çadırının önünde bir gölgeye masa kurmuş, bıyıklarını burarak önündeki kâgıtlara eğllen çatık kaşlı Cemal Paşa geliyordu. Önceki gün bir konuyu görüşmek üzere ben de yanında oturuyordum ki, adamın biri bir saksı "aranjman" çiçek getlrdl. Hasan Cemal şaşırdı. Sordu: Nedir bu? Efendim bunu gönderdi. Bugün bütün gazetelere götürdük. Bayram falan olmalı. Bayram mı? Ne bayramı? Allah Allah... Sonra Hasan Cemal gözlüklerinin ardından bezgin, yorgun bir ifadeyle ve gözlerinde hiçbir sevinç pırıltısı olmaksızın, heceleri uzatarak birden; Haaaa, eveeet dedi, öyle ya şu 24 temmuz. Peki evladım şuraya bırakıver çiçeği... Evet, önceki gün 24 temmuzdu, yani basından sansürun kaldırılışının 78. yıldönümü ve basın kuruluşları bugünü bayram olarak kutluyorlardı. Öyle bir bayram ki, Türkiye'nin en ciddi haber ve düşünce gazetesinin genel yayın müdürü bile varlığını zor anımsıyor ve karşısında en küçük bir heyecan bile duymuyordu. Neden duysun ki? 12 mart günlüğünün yazarı, unutabillr miydi sansür ve otosansür günlerinin tatsız anılarını? "Geçiş dönemi"nin o denli uzak günlerine geri dönmeye gerek bile yok. Bugün bile basın davalarından, düşünce suçundan mahkum olmuş kişilerin hâlâ hapishanelerde yattıklarını bilmiyor muyuz. Unuttuk mu? Bugün basının üzerindeki sansürun kalktığını söyleyebilecek aklı başında kim var? Sansürun maddeleri, ceza yasamızda durmuyor mu? Ve şimdi onları, daha da belirsiz, tanımı güç, tehlikeli ve ceza hukuku ile demokrasinin temel ilkeleriyle daha da çelişkili hale getirme çalışmaları yapılmıyor mu? Yıllarca hapsi göze alamayan gazeteci, otosansür denen kendi kendine sansürü uygulamıyor mu? Türkiye'de basın özgür mü, Fransa'daki, ingiltere'deki, Portekiz'deki, ispanya'daki ya da Yunanistan'daki gibl? Bu soruların yanıtlarmı verirken kolaylıkla görürsünüz 24 temmuz bayramının neden çarpık bir bayram olduğunu. Bugün sorun gerçekte hiçbir zaman kalkmamış olan sansürun sözde kaldırılışının yıldönümünü çarpık bir bayramla kutlamak değil, demokrasinin önkoşulu olan özgür basına ve demokrasiye nasıl varabileceğimizi araştırmak olsa gerek. Bu konuda çeşitli görüşler var. Bunlardan birine göre "sorumlu gazeteci ülkeye zarar verecek olayları görmezden gelebilir." Bu düşünceyi savunan ünlü gazeteciye sorarsanız Japonya İyi bir örnektir. Oradaki otosansür uygulamalarından alınacak dersler vardır. Gazeteci, toplumda barış ve huzuru geliştirmek için bazı gelişmeleri görmezden gelmelidir. Yoksa Türkiye'de demokrasi her zaman kesilebilir ve burada basının büyük sorumluluğu vardır. Bu görüşe katılmak olanaksızdır. Türkiye'de henüz tam oturmamış olan demokrasinin her an kesilmesınde başrolü basın oynamıyor hiçbir zaman. Basın değildir milletvekillerini evlerine, liderleri bilmem nereye gönderen. Ama konunun asıl tartışılacak yönü bu değil kuşkusuz. Asıl üzerinde durmamız gereken olay, gazetecinin ülkeye zarar verecek olayları görmezden gelmesi sorunudur. Acaba gazetecinin böyle bir yetkisi var mıdır? Bu soruya geçmeden önce, daha önemli bir sorunu, şu ülkenin çıkarları konusunu ele almak zorunludur. Nedir ülkenin çıkarları? Kim karar verecektir ülkenin çıkarının hangi yönde olduğuna? Despotik yönetimlerde sorunun yanıtı kolaydır. Despot, ülkenin çıkarının ne yönde olduğuna kendisi, doğallıkla ittifak halinde bulunduğu güçlerle birlikte karar verir. Herkes de buna boyun eğer. Demokrasiyle yönetılen ülkelerde ise durum değişiktir. O ülkelerde ulusal çıkarlar tabu değildir ve tartışma konusu edilir. Her grubun, her sınıfın, her partinın ulusal çıkarlardaki öncelıkler konusunda değişik görüşleri olabilir. örneğin Fransa'da sosyalistler bazı kuruluşların millileştirilmesini ulusal çıkarlara uygun görürlerken, sağcılar bunların özelleştirilmesinin ulusal çıkarlara daha iyi yanıt getireceğini düşünebilirler. Nitekim, Fransa şu anda bu tartışmanın demokratik ortamı içindedir. Demokraside ulusal çıkar konusu tartışmaya açık olduğuna ve bunun saptanması kamuoyuna bağlı bulunduğuna göre, gazeteci hangı hakla ulusal çıkara uygun görmedim diyerek bir haberı bir bilgiyi kendinde tutabilir ve otosansür uygulayabillr ki? Gazetecinin, toplum ve kamuoyu adına ulusal çıkarı saptama hakkı yoktur. O ancak ulusal çıkar konusunda yorum yapabilir, öneri getirebilir. Kendi görüşünü 'benim ulusal çıkar konusundaki görüşüm budur diyerek ileri sürebilir ve buna aykırı davrananları kendi imzalı yazısıyla eleştirebilir. Ama toplum adına ulusal çıkan kendi başına saptayamaz gazeteci. Unutulmaması gerekirken unutulan ve çokça karıştırılan bir noktayı daha anımsatmak, konunun açıklığa kavuşması açısından zorunlu görünüyor. Basın özgürlüğü, gazetecinin haber verme özgürlüğü gerçekte kendi başına bir özgürlük ve hak olmaktan çok, toplumun haber alma özgürlüğünün uygulanabilmesi, yaşama geçirilmesi açısından zorunlu olan bir öğedir. Başka bir deyişle, aslolan, gazetecinin özgürlüğü değil, toplumun haber alma özgürlüğüdür, gazetecinin özgürlüğü, aslolan birinci özgürlüğün aracından başka bir şey değildir. Bu durumda gazetecinin, ulusal çıkar diyerek elde ettiği bilgiyi açıklamaktan kaçınması, basın özgürlüğünün ruhuyla, temeliyle, yani kamuoyunun haber alma özgürlüğüyle çelişir. Unutmayalım, gazeteci, kendi kendine garip gerekçelerle haber akışını, haber alma özgürlüğünü sınırlayabilecek olan sansürun son durağı değil, haber alma özgürlüğünün en önemli kalesidir. Kısacası gazetecinin haberi vermeme diye bir özgürlüğü yoktur. Doğrusu basında sansürun sözde kaldırılmasımn 78. yıldönümü olan 24 temmuzdaki çarpık bayramı bizim için daha da acı kıldı deneyimli ve değerli bir gazetecinin yukanda açıkladığımız görüşleri ileri sürmüş olması. • Perııda 18 gerilla öldürüldü Peru 'da son bir hafta içinde ordu birlikleriyle Aydınlık Yol gerillaları arasında meydana gelen iki çarpışmada 18 gerillanın öldürülduğü bildirildi. Yetkililer, 17 temmuzda Rinconada bölgesinde 3 gerillanın ölümüyle sonuçlanan çarpışmalardan sonra hükümet kuvvetlerinin bölgeyi taramayı sürdürdüğünu söylediler. 22 temmuzda başkent Limanın 500 kllometre güneydoğusunda Chaupimayo bölgesinde devriye gezen ordu birliklerinin 15 gerillayı öldürdükleri, 5 gerillayı da esir aldıkları bildirildi. «/ .. KIZGIN GÖSTERİCÎLER Marşlar söyleyerek ve sloganlar atarak Batı Beyrut'taki Fas Büyükelçlltği'nin önünegelen yaklaşık 2 bin Şii gösterici, burada 2. Hasan'ın portresini ve Fas bayrağını yaktıktan sonra, elçilik binasını da ateşe verdiler. (Telefoto: AP/aa.) dahalede bulunamadığını kaydetti. Lubnan'm batı kesiminde aynca Kral 2. Hasan ile Peres görüşmesini protesto amacıyla genel grev yapıldı. Grev süresince okullar, mağazalar, bankalar ve ötekı işletmeler kapandı. Arap Birliği Genel Sekreteri Klibi, örgutun Fas Kralı 2. Hasan ile Israil Başbakanı Şimon Peres arasında yapılan görüşmeyi ele almak üzere "acilen toplanmasım" istedi. Klibi, Tunus'ta yaptığı açıklamada 2. Hasan'ı eleştirmedi, ancak Şimon Peres ile yapılan bu görüşmenin "tsruil'in FKÖ'yu tanımaya ve iş ABD yönetimi yetkilileri: tsraiVde ABD Konsolosluğu 'na sabotaj girişimi Israil'in Kudüs kentindeki ABD Konsolosluğu 'na dün sabah bomba yerleştirildi. Bomba, güvenlik görevllleri tarafından patlamadan etkisiz hale getirildi. Kudüs'teki ABD Konsolosluğu, Israil işgali altmdaki Batı Seriadaki Filistinlilerin ABD ile ilişkilerinden sorumlu. (AP) "G, Jfrika'cla siyascd eşittik şart değil" duğunu söyledigimizi hiç hatırlamıyoruın. Biz, toplumun her kademesinin kalılacağı tam bir demokrasiden bahsediyoruz" dedi. Güney Afrika'daki siyahlar, ülkedeki beyaz azınlıkla eşit siyasal hakları elde etmek için rnücadele ediyor. "Bir kişiye bir o y " sistemine karşı çıkan bazı çevreler siyahlara oy hakkı verme yanlısı, ancak bu oyların beyazlarınkiyle eşit değere sahip olmasına karşı çıkıyor. ABD Başkanı Ronald Reagan "Güney Afrika'ya yaptırım uygulamak için henüz tüm kapıları kapamış degiliz" dedi. ABD yönetimi yetkilileri, Güney Afrika'daki 24 milyon siya ha 5 milyon beyazla eşit siyasal haklar verilmesi durumunda çoğunluktaki siyahların iktidarının doğacağını savunuyor ve bunu gerckli görmediklerini belirtiyorlar. 200 Afgan çocuk SSCB'ye gönderildi Afganistan'da Sovyet desteğindeki Necibullah yönetimlnin, 200 Afgan çocuğu bir ay sürecek "piknik" için, Sovyetler Birliğine gönderdiği bildirildi. Kabil radyosunun verdiği habere göre, 200 kîşilik grup, bu yıl Sovyetler Birliği'ne gönderilecek 1500 Afgan çocuğun bir kısmını oluşturuyor. Radyo, son beş yılda Sovyetler Birliği'ne gönderilen Afgan gençlertnin sayısının 6.500'e ulaştığını kaydetti. WASHINGTON, (AP) ABD yönetimi yetkilileri, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde siyahların, beyazlar iktidardayken de özgür olabileceklerini ve özgurlük için "bir kişiye bir oy" sisteminin şart olmadığını söylediler. Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Commonvvealth temsilciliği başkan yardımcısı tarafından yapılan acıklamada da, Ingiltere ve müttefiklerinin ırkçı yönetime ekonomik yaptırımdan kaçınmaları halinde, geniş kapsamlı bir gerilla savaşının kaçınılmaz olduğu bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, önceki gün Amerikan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Bir kişiye bir oy sistemi ABD'de bile hakkıyla uygulaııamıyor. Bu duruında Guney Afrika iv'in ABD bir model oluşturamaz"dedi. BeyazSaray Sözcüsü Larry Speakes de, "Bir kişiye bir oy sisteminin şart ol Sihler Pencap'ta katliam yaptı Güney Afrikalı gerilla örgütü Afrika Ulusal Kongresi üyesi Suganya Chetty,Commonwealth oyunlarmınbaşladığıEdinburgh'ta önceki gün siyah direnlşini simgeleyen heykelin yanında bir konuşma yaptı. (Fotoğraf: AP) Kirkpatriek: Diktalörlükte iyi yönetim olamaz RİNCÎ AZ1ÇIKOPRUSU VE KEBAN BARAJ1 Gelir Oıtaklığı Senetleri TJQ Ziraat Bankası, Türkiye İş Bankası, Ifopı ve Kredi Bankası, Türkiye Vbkıflar Bankası, Türkiye Halk Bankası, Pamııkbank, Iktisat Bankası ve ABD'nin eski Birleşmiş Milleller Jemsilcisi Jeane Kirkpatriek, önemli olanın, diktatörlükleri değil, demokrasiyi desteklemek olduğunu belirterek, "Hiçbir diktatörlükte iyi bir yönetim olamaz" dedi. BM'de görevli iken, "sertlik yanlısı" tutumu ile ün yapan Kirkpatriek, Amerikan televizyonunda El Salvador ile ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ülkesinin El Salvador yönetimine yardım sağladığı için bu ülkenin içişlerine müdahale etmekle suçlanamayacağını öne sürdü. (ANKA) Eyaletin başkenti A mritsar 'da bir yolcu otobüsünü durduran Sih militanlar, ıçindeki Hindıı yolculan dışan çıkararak taradılar. 13 yolcu öldü. AMRtTSAR (AP) Hindıstan'ın Pencap cyaletinin başkenti Amritsar'da Sih militanlar dun bir yolcu otobüsünü durdurarak 13 Hindu yolcuyu makineli tufekle öldürduler. Bu eylemin, Sihlerin 1980 yılında Pencap eyaletinin bağımsızlığı için giriştikleri mücadelenin en kanh eylemi olduğu bildiriliyor. Amritsar polisi tarafından yapılan açıklamaya göre, Sih militanlar dün sabah Amritsar'da bir yolcu otobüsünü durdurarak içindeki Hindu yolculan dışan çıkardılar. Açılan makineli tufek ateşi sonucu 13 yolcu öldü, 7 yolcu da yaralandı. Eylemi gerçekleştirenler daha sonra olay yerinden kaçtılar. Olaydan sonra bölgeye yüzlerce kişilik polis ve yarı askeri birlikler gönderildi. Hindistan'da bu ay başlatılan antiterör kampanyası süresince 304'a yakın Sih militan öidürüldü, 40 kişi de tutuklandı. Fransa ve E AhnanycL'da bombalı saldırılar ABD, Iranhn BM diplomatım sınırdısı etti ABD, tran'ın BM'de görevli bir diplomatım, hugün sınırdışı etti. BM'deki Amerikan sözcüsü Richard Hottelet, tran'ın BM Ataşesi AII Rıza Deyhim'in, "ABD'nin güvenlik çtkarları aleyhinde yasadışı faaliyetleri" nedeniyle sınırdışı edildiğini söyledi. BM'deki Iran temsilciliği, Deyhim hakkmdaki iddiayı reddetti. Bir A BD'// yetkili de Deyhim'in, İran'a yasadısı yollardan silah satışıyla ilgisi olduğunu öne sürdü. şubeleıinde satışa sıınııluyon Bınncı Bogazıçı KOprüsu ve Keban Barajı Gelır Ortaklıgı Senetlen 29 Temmuz Salı günunden ıtıbaren yukanda belırtılen 7 bankanın butun şubelennde satışa sunulmaktadır. • Hamılıne yazılı olan Gelır Ortaklıgı Senetlennın gelırlen her turlu vergıden muaftır Serbestçe alınıp. satılabılır Aynca devlet ıhalelennde de temınat olarak kullanılabılır I B tertlbı olarak çıkanlan senetlenn toplam degerı 100 milyar lıradır Kupür degerlen adetlen vetutaıları şöyledır • Senetlenn gelır payı ödemelen. adı geçen bankalann butun şubelennde yapılacak. odeme gunlen aynca ılan edılecektır • Bınncı Bogazıcı KöprUsu ve Keban Barajı gelırlen toplamının %26 sı bu senetlenn hamıllenne 3yıl sure ile her turlu vergıden muaf net gelır payı olarak daqıtılawktır • Senetlenn vadelen süresince sagiayacagı gelır ortalamasının yıllık net %50 dolayında olacagı hesaplanmaktadır 100 000 TL 500 000 TL I 000 000 T L S00 000 60 000 20 000 S0 000 30 000 20 000 İnglltpre'nin en büyük soygununda mahkumiyet tng'liz tarihinin en büyük soygununu gerçekleştiren ve soygunu sorusturan bir polisi öldüren üç kişi, 9 ile 14 yıl arasında değisen hapis cezalarına çarptırıldılar. 1983 yılında 38.5 milyun dolarhk (yaklaşık 30 milyar TL.) altın kulçe, elmas ve seyahat çeki soygununu gerçekleştiren soygunculardan, planlayıcı Kenneth Noye 14 yıl, ISoye'un sağ kolıı Brian Reader 9 yıl ve üçüncü adam Garth Chappell 10 yıl hapis cezasına çarptırıldılar. (a.a.) • Senet safııplen senetlennı hesaplanacak deger artışıyla birlikte satışı yapan bankalann dıledıklen şubesınde her an paraya çevırebıleceklerdır BASBAKANLIK TOPLU KONUT VE KAMU ORTAKLIGI İDARESİ BAŞKANLIĞI Fransa'da bir adliye binası, makineli tüfekle tarandı ve bombalandı. Federal Almanya'da, Yıldız Savaşları projesi ile ilgili bir havacılık şirketine saldırı duzenlendi. FRlEDRİCHSHATEN/BAYONNE. (AP) Federal AInıanya ve Fransa'da dün bombalı vc silahlı saldırılar meydana geldi. Fransa'nın Bayonne kentindeki adliye binası, makineli tüfeklc tarandı ve bombalandı. Bu saldırıda bir kişi yaralanııken, Federal Almanya'nın Friedrichshaten kentinde Yıldız Savaşları projesi ile ilgili olan Dornier Havacılık Şirketi'nin onunde meydana gelen patlama, hasaıa yol açtı. Fransız polisi tarafından yapılan acıklamada, adliye binasının önunden geçmekte olan bir oiomobılden atılan bir bombanın hasara yol açtığı bildirildi. Patlamanın nedenini araştırmak üzere olay yerine gelen polıslerden birinin açılan makineli tüfek ateşi sonucu yaralandığı habeı verildi. Bombalı ve tüfekli saldırılardan sonra bölgeye gelen polij. bırlikleri, adliye binasının çevresinde patlamaya hazır ıki bomba daha buldular. Bombaların etkisız hale getirildiği bildirildi. Patlamanın sorumluluğunu üstlenen olmadı. Federal savcılık tarafından yapılan acıklamada, "Patlama ile ilgili olarak Kızıl Ordu Fraksiyonu'ndan şüphelenildigi" belirtildi. Irak: Iraırui ekonomik hedeflerini bombaladık BAGÜAI, (Ajanslar) Irak, son 48 saaı içinde gerçekleştirdiği hava saldırılarıyla lıan'ın Sanandaj kentı yakınlarındakı askeri hedeflerı "yerle bir etliklerini" one sürdu. Iran ise Irak saldııılarının sıvıllere yönelık olduğunu ve 20 kadar sivilın can verdigını ıddia etti. AP ajansının haberine gore, Irak askeıi sözcüsü Bağdat'ta yaptığı acıklamada, Irak uçaklarının rtnceki gun tran'ın Saııandaj kentı yakınlanndaki askeri lcsıslcrı yıkıığını, aynca 250 kişilik bir zırhlı bııliğe lıucuın ederek ağır kayıp verdırdığini soyledı. Askeri srt/cü, Irak savaş uçaklarının Kırmanşah kentindeki bıı petrol rafinerisini de bombala dıklarını ve tesıslerde yangın çıktığını bildirdı. Sözcüye göre, Irak jetleri Dezful kenti yakınlarındakı bir şeker fabrikasına da "etkili ve isabelli vuruşlar" kaydettiklerini iddia etti. Tahran'da Iran askeri sözcüsü ise Irak hava saldırılarını doğruladı, ancak bunların askeri değil, sıvil hedeflere yönelik olduğunu ve çok sayıda sivilin öldü<*ünü ya da yaralandığını söyledi. Tahran radyosunun haberine göre, tran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti BM Genel Sekreteri'ne bir mesaj göndererek Irak'ın lran'daki sivil hedefleri bombalamasının uluslararası sözleşmelerin çiğnenmesi olduğuna dikkati çekti.