22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 19 TEMMUZ 1986 KKTC'de Sağlık Bakam'nın istifası istendi İZZET RIZA YAL1N LEFKOŞE KKTC'deki koalisyonun kanatlarından biri olan Toplumcu Kurtuluş Partisi, dün akşam olağanüstü toplanarak hükümetteki üç bakanından biri olan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mustafa Erbilen'in, parti kararlarına lers hareket vc beyanatından ötürU, .partiden kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevkini oybirliğiyle kararlaştırdı. Parti meclisi adına Genel Sekreter Mustafa Akıncı'nın yayımladığı basın bildirisine göre, "TKP Parti Meclisi, Erbilen'e güvensizlik belirtmek ve Bakanlar Kurulu'nda TKP'yi temsil edemeyecegini vurgulamak suretiyle, bakanlıktan derhal istifasını istedi." TKP milletvekili ve koalisyondaki Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak kamuoyunu, günlerden beri meşgul eden ekonomik paketle ilgili olarak aydınlatmayı bir vicdan borcu bildiğini açıklayan Dr. Mustafa Erbilen, "ekonomik paketin, UBPTKP'ce ve tam bir uyum halinde, daha önce yine birlikte yapılun çalışmalara son şekli verilerek Bakanlar Kurulu'nda hazırlandığım" ve TKP'li bakanların bijgisi içinde Başbakan Turgut Ozal'a bir ınektup şeklinde takdim edildiğini belirtmişti. Koalisyonun yazgısı, pazartesi gUnü belli olacak. Ingiltere'de bulunan Parti Genel Başkanı Ismail Bozkurt'la Başbakan Eroğlu'nun görüşmelerinden sonra, LJBP Meclisi, koalisyonun geleceğini görüşecek. ...Ye soruşturma İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Jaguar armağam konusunda soruşturma açılması için, "lyi olmuş" dedi. Jaguar 'ı armağan eden Zeki Küçükberber'in avukatı Kâmil Güven ise ' 'Şayet bu yalnızca düz bir hediyeyse suç sayılmaz. Zeki Beyin amacı ne olursa olsun suç olmasına yetmez" dedi. (Baştarafı l. Sayfada) bul Cumhuriyet Savcılığı, soruşturma açılması için Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı 'na duyuruda bulundu. Konuya ilişkin olarak gerek Jaguar otomobili armağan eden Zeki Küçükberber, gerekse Zeynep (özal) Ekren ve eşi Asım Ekren'le görüşmck mürnkün olmazken, İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, soruşturma açılması konusunda, "tyi olmuş" dedi ve Ekren'lerden kendisine kesinliklc Jaguar istasyonunun yıkımının durdurulması konusunda bir istem gelnıediğini bildirdi. Tarabya'daki belediye arsası üzerine kaçak olarak kurulan Jaguar bakım istasyonunun yıkılmaması için yapılan girişimler, savcılığın soruşturma açmasıyla yeni bir boyut kazandı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Necdet Mengiiç, gazetemiz yazarı Uğur Mumeu'nun perşembe günü yayımlanan "Srç Değil mi?" başlıklı yazısının İstanbul Basın Savcılığı'nca incelenerek suç duyurusu olarak kabul edildiğini ve bunun üzerine soruşturma açılması için Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı'na duyuruda bulunulduğıınu belirlti. Mengüç, "Memura intisap iddiasıyla menfaat tcmini diye bir şey öneeden yoktu" diyerek şunları söyledi: "Soruşturma yapılıyor. Şimdiye kadar böyle bir iddia yoktu. Uğur Mumcu Bey'in yazısına islinaden basın savcılığı inceledi ve suç dııyurıısıı olarak görüldü. Ve Sarıyer Savcılığı'nca soruşturma açıldı. Uğur Mumcu Bey'in yazısı suç ihbarı olarak kabul edildi. Kanuni gereginin yapılması için soruşturmayı açlık.' Necdet Mengüç, olayın bundaıı sonraki aşanıasının ne olabileceği konusunda ise, "Dava açılır, açılmaz. Bu, toplanan delillere göre belli olur. Delillerin toplanınası için, ne olmuş, nasıl devredilmiş, bir muamele var nıı, bunlar Sarıyer Savcılığı'nca incelenir. Uelil toplanır, kişilerle konuşulur. Bunlar Sarıyer Savcılıgı'nın yürütecegi işlerdir" dedi. Konuya ilişkin görüşlerini sorduğurnuz lslanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, soruşturma açılması konusunda, "iyi olmuş" demekle yetindi. Dalan, "Şu anda İçişleri Bakanlığı'nın miifettişleri de bir soruşturma yürütüyorlar. Savcılık da ayrıca soruşturma açmış. Bu nedenle bu konular üzerinde konuşacak bir şeyim yok" şeklinde konuştu. Dalan, Jaguar bayii Zeki Küçükberber'in, bu olaylar ortaya çıkmadan önce Anakent Belediyesi'ni, yıkımın önlennıcsi konusunda mahkcmeye vermesi konusunda da, "Dava açabilir, herkes açabilir. Önemli olan davanın neticesidir" dedi. Bedrellin Dalan, Jaguar'ın armağan edilmcsinden sonra, Tarabya'daki bakım istasyonunun yıkılmaması konusunda Zeynep (Özal) Ekren'den kendisine bir tcklif gelip gclmcdiği yolundaki soruyu da şöyle yanıtladı: "Huyır, kesinlikle gelmedi. Kesinlikle böyle bir şey yok. Eğer gelmiş olsa, ben kesin söylerdim. Biliyorsunuz, o kadar yiirekliyimdir. Bu nedenle kimden gelmiş olursa olsun, böyie bir öneri bana söylenseydi, hiçhir şekilde saklama/dım. Bııgüne kadar da hiçbir şeyi saklamadıın, söyledim. Gelseydi bile kesinlikle reddederdim." Günlerdir ortalarda gözükmeyen Jaguar bayii Zeki Küçükberber'in avukatı Kâmil Güven ise armağan verıne olayının rüşvet vcya suça teşvik olabileceğini düşünmediğini belirterek şunları söyledi: "Şu anda bir yorıım yapmak mümkün değil. Sayın Küçükberber, henim müvekkilimdir. Yalnız ben, Tarabya'daki bakım istasyonunun tahliyesi durumunda önlenmesi için Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan davaya bakıyorum. O nedenle bu soruşturma hakkında bir yoruın yapmaın mümkün değil. Hediye verme olayının, rüşvet veya suça teşvik olabileceğini ben düşünmüyorum. Bu olayı da ben basından öğrendim. Fakat düz bir hcdiyenin suç olması mümkün olamaz. Karşı taraf kamu görevlisi olsaydı suç olıırdıı. Uğur Mumcu Bey'in yazısından da anlaşılıyor. Kanuna göre doğru yazmış. Fakat tahkikatın sonucunda arabanın ne amaçla alındıgı ve ne amaçla verildiği konusıı da ortaya çıkacaktır. Şayet bu yalnızca düz bir hediyeyse suç sayılamaz. Zeki Bey'in amacı ne olursa olsun, suç olmasına yetmez. Verilmc nedeni ncdir? Karşı taraf kabul etmişse ne amaçla kabul etmiş? Adama sorulur neden aldınız diye. Bu bir tahkikattır. Amaç ne karşılığıdır. Bir istek mi var? Bunlar ancak tahkikal sonucunda ortaya çıkacaktır. Tarabya konusuna gelince: Bu davanın açılış tarihinin şundan önce veya şundan sonra olması benim için önemli değil. Beninı kiracı olarak dava açma hakkım var. Biz kiracı olarak bir yer işgal edildiğinde eğer o yere üçüncü bir şahıs müdahale ettiyse dava açma hakkına sahibiz. Bir soruşturma açılırsa her dava ayrı bir şekilde degerlendirilir. Zeki Bey'le irtibat kuramadığım için bu konuda bir şey yapıp yapmayacağımız konusunda bir şey söyleyemiyorum." Moskova'da (Baştarafı 1. Sayfada) Moskova'ya yapacağı ziyaret sırasında, Bulgaristan'daki Müslüman Türk azınlığın hedef olduğu uygulamaları Kremlin'de Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov vc Başbakan Nikolay Rizkov'la yapacağı görüşmelerde gündeme getirmesi bekleniyor. Bulgaristan'daki Türklerin durumu Başbakan özal'ın Moskova ziyaretinin siyasi gündeminin en "hassas" ve "kritik" maddesi haline gelmiş bulunuyor. Sovyetler Birliği'nin Bulgaristan üzerindeki etkisi bakımından bu konuda takınacağı tutum, özal'ın ziyareti öncesinde Ankara'da merakla bekleniyor. Türkiye, 1984 sonbaharında zorla isim değiştirme gibi uygulamaların başlamasıyla birlikte, Bulgaristan'ı konuyu görüşmek üzere diyaloğa çağırmış, bu çağrıların karşılık bulmaması üzerine de sorunu uluslararası forumlara götürmeye başlamıştı. Türkiye, ayrıca diğer ülkelerle yürüttüğü diplomatik temaslarda da Bulgaristan'ın uygulamalarını açmış ve açık destek beklentisi ifade etmişti. MEHMED KEMAL POLİTİKA VE ÖTESİ Tarih Unutmuyor... Eski siyasetçiler, 'hafızayı beşer nisyan ile malüldür' ilkesine inanırlardı. Bugünkü dille bu ilkenin anlamı, insan belleği unutma hastalığına tutulmuştur, gibilerden bir şey oluyor. Rasih Nuri lleri dostumuzun, '27 Mayıs Menderes'in Dramı' adlı kitabını karıştırırken bu sözü hatırladım. Bütün olaylar gözlerimizln önünden akmıştı, ama şimdi, kitabı karıştırırken anlıyorum, çoğunu unutup gitmişiz. Ethem Menderes'in bir anı defteri vardır. içişleri, devlet bakanlıkları etmiş Ethem Menderes'in bu anı defteri, demokrat yöneticilerinln iç yüzlerini açıklamak bakımından çok yararlı olmuştur. Devletin yüce katlarına oturduktan sonra böylesi adamların ne gibi soytarılıklar yaptıkları dışa vuruluyor. Anılar defterinden alıntılar yapacağım; 8.11.1957 günlü yapraktan: ".. Grubun (iskos havasını beğenmiyorum. Dün gece Samet (Ağaoğlu), Şemi (Ergln), Hayrettin (Erkmen) vesair arkadaşlar, Cumhuıtaşkanına davetli idl. Bayar, 'Tehlikeli vaziyetteylz, icap ederse diktatörlüğe glderiz' demiş. Dinleyenler üstünde tesir menfi. Yavaş yavaş grup İçinde yayılıyor. Hayrettin endişede, Şemi tenkit ediyor, Samet de..." 14 Kasım 1957 günlü yaprak. ".. Umur motorunda Cevat Açıkalın ve Fahrettin Kerim'le beraber konuştuk. Açıkalın, daha sonra geldi. Bayar, 'icap ederse ismet Paşa'yı da sehpaya götürmekte hiç tereddüt etmem' dedi. Korkunç Ihtiras... Böyle bir sebep hiçbir zaman mevcut olamaz. Bu telkinler karşıhklı, Başvekille hangisinden çıkıyor?" Bir de o dönemin Milli Savunma Bakanlığı'nı yapmış Şemi Ergin'in anı defterınden birkaç yaprak aktaralım. 19 Haziran 1958. "Seçimlerden sonra bir gün Reisicumhurun daveti üzerine köşke glttim. O gün pek iltifat etti. Acaba nedir? diye kendi kendime sordum. Biraz sonra iltlfatın manası meydana çıktı. Riyasoticumhur Muhafız Alayı, BMM'ne bağlı imiş. Halbuki köşke bir taarruz vaki olduğu zaman bu alay kimden emir alacaktır? Reisicumhur olarak doğrudan doğruya emlr verebilmeli imlş ve Mecllsten ayrılmalı imiş. Malum evhamın uyku kaçıran sancılan. Darbeyi hükümet. Sanki her gün, herkes reisicumhuru nasıl devlrebiliriz, nasıl köşke taarruz edebiliriz diye düşünüyor? Işte devlet adamının kafasına bu evham girdikten sonra artık ondan memleket ve millet adına hizmet beklemeye imkân yoktur. Orda artık yalnız ve yalnız sandalyanın korkusu ve endişesi vardır. Işte Reisicumhur Celal Bayar da kendisini bu ejdere kaptırmış durumdadır. Artık iflah olmaz. O artık her türlü hareketi bu zaviyeden görecektir. Nitekim hadiseler birer birer kendisini göstermiş bulunuyor." Celal Bayar böyle, bir de Adnan Menderes var, en yakın çevresi ona nasıl bakıyor, bir de onu görelim. Meclis Başkanı Refik Koraltan'ın anı defterinin 31 Ocak 1953 günlü yaprağına bakalım: "... Bu adama (Menderes) bir zamandır gurur geldi. 'Artık emruhu emrüküm' nerede ise tek adam. Her şeye hökim ve sahip rolüne geçtl. Yani geçmişteki çökenlerin hatalı yoluna giriyor. Artık kimseyi dinlemiyor. Efkarı umumiye diye de tehdit savuruyor." Şemi Ergin'in anı defterınden: ".. 27Ekim 195Tde yapılacak milletvekilleriseçiminde Demokrat Parti'nin aday listesi hazırlanırken bir gün Anadolu Kulübü'nde genel kurul üyesi Celal Ramazanoğlu'nu görerek, ne var ne yok diye sordum? 'Bir tasdik makinesi halinde çalışıyoruz. Adnan Bey listeleri içerde tanzim ediyor; bize gönderiyor, bizim reyimizi dahi almıyor. Biz de herkes bizi alışverişte görsün diye her gün toplanıyor, havanda su döğüyoruz' dedi.'1 Ethem Menderes'in 11 Haziran 1958 günlü anı defterınden bir yaprak: "Başvekil, Fahri Ağaoğlu'nun gruptaki konuşması münasebetiyle çok ağır konuştu. Kırıcı mukabele taraftan. Başvekılliği bırakmamak için silaha dahi müracaat edeceğini söyledi. Bir nevi delilik alameti" Bütün bunlar, 2526 yıl önce geçmiş, gözlerimiz önünden akıp gıtmiş, unutur gibi oluyoruz. Oysa tarih unutmuyor. DcdavLin hedefi Sanckkçı YALÇIN ÇAKIR Zeynep (özal) Ekren'e 52 milyonluk Jaguar armagan ettiğini 12 Temmuz 1986 günü gazetelere açıklayan Ortaklar Ticaret'in sahibi Zeki Kiıçükberber, bundan 10 gün Once, 2 Temmuz 1986 günü Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi'ne, içinde kiracı olduğu bakım istasyonunun tahliyesinin önlenmesi için başvuruyor. Tarabya, Çamlık, Şenesenevler mahallesinde "Oflu"larca işgal edilen arazinin İstanbul Anakent Belediyesi'nce, Istanbul Eğitim ve Kültür Vakfı'na devredilmesi Üzerine avukatı Kâmil Güven'e 26 Haziran 1986 günü vekâlctname veren KUçükberber, S milyon lira da dava bedeli koyuyor ve bunun yüzde 10'u olan 37 bin 500 liralık dava harcını 596112 nolu makbuzla Sarıyer Vergi Dairesi'ne yatırıyor. Ardından Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nde 663 dosya nosuyla dava açılıyor. Avukat Kâmil Güven bu konuda "Bir lahllyt olursa önlemck için davı açtık. İstanbul tgltim ve KUKiir Vakfı orayı bosaltması için Zeki Bey'e yazı yazmış. Bize resmi bir lahliye karan gelmesi gerekirdl. Kaymakamlıktan gelmedi. Zeki Bey'i de uzun zamandır görmüyorum. Şimdilik ne yapacagımız konusunda karar vermedik" şeklinde konuşuyor. ARAZİYE OKUL YAPILACAK Bu gelişmeden kısa süre önce İstanbul Anakent Bclcdiyesi, araziyi okul alanı olarak saptadığından, UstUndekilerin tahliyesi için araştırma yapılmasını istiyor ve işyeri olarak kullanılan yapıya "mesken" olarak tapu tahsis belgesi verildiği ortaya çıkıyor. Bunun Üzerine Sarıyer Belediyesi'nden tapu tahsis belgesinin iptali îsteniyor. Sarıyer Belediyesi bu istek doğrultusunda mayıs 1986'da Sarıyer Tapu Sicil Müdürlüğü'nün şerhiyle belgeleri iptal ediyor. Ancak Sarıyer Belediye Başkanlığı kısa süre sonra, 17 Haziran 1986'da yine aynı yere yeni bir tapu lahsis belgesi veriyor. Bu da farkediliyor ve ikinci kez iptal ettiriliyor Anakent Belediyesi'nce. •'Oflular","ortalıgı kanştınp yok oldıı" dedikleri Jaguar oıomobılleri bayii Zeki Küçükberber'i daha öneeden lammadıklarını ılcri sUrüyorlar. Oflu'nun eşi Kısmel Hacısiileymanoglu, yıkım alanında yaptığı basın toplanıısıııdu "İyi bir esnaftı. Galerisine yakındı burası. Talip oldu, lanıştık ve kiraya verdlk" demekle yetiniyor yalnızca. Kiivükberber ile Hacısüleymanoglu arasında ki anlaşma da ilgi çekiyor. 5 Ekim 1985 tarihinde Oflu'nun eşi ile Zeki Küçükberber bir konırat ımzalıyorlar Ve bu tarihte bina, tapu tahsis belgesinde "mesken" olarak gözüküyor. Aylık kıra bedeli de kontratta gösıerildiği Uzere 100 bin lira olarak belirleniyor. Bir yıl sonunda yenilenecek kontrata "kira konlralının (azeltnmesi için kesin anlasılmıştır" şerhi konuyor. Bir sonraki yılın kira bedeli 650 bin lira olarak saptanıyor. Zeki Küçükberber de bunun Üzerine çalışmalara başlıyor vc binayı restore edip çevre düzenlemesini yapıyor. Oflu'nun eşi "100 bin lira cok az degil mi?" sorusuna, binanın restore edildıği ve değerlenmesi için kiraya vcrdikkri yanıtını veriyor. Kontralın "kiralanan şeyin cinsi" hanesıne dc "atölye bakım binası" yazılıyor. İŞYERİ RUHSATI NASIL VERİLDİ? Mal sahibiyle (belediyeye göre işgalci) lapu lahsis belgesinde mesken olarak görülen bina için kontrat imzalayıp işlemlere başlayan Zeki Küçükberber, 3 Ocak 1986 tarihinde Sarıyer Belediye Başkanlığı'na, işyeri olarak ruhsat almak için başvuruyor ve ruhsatı alıyor. üzerinde Sarıyer Belediye Başkanı Ali Sandıkçı'mn ımzasını, altında da Büyükşehir Kontrol Daire Başkanlığı şerhini taşıyan çalışma ruhsatında, "müessesenln gördügü lş" hanesinin karşısına "eleklronik ve mekanik servis" yazılıyor. SANDIKÇI NE YAPTI? 15 Şubat 1985 tarihinde Sarıyer Belediye Başkanı Ali Sandıkçı'mn imzasıyla "Oflu'lar adına "mesken" olarak tapu tahsis belgesi verilen binayla ilgili olarak bu kez 13 Ocak 1986 tarihinde gene Sandıkçı'mn imzasını taşıyan çalışma ruhsatında "Adı ve adresl yazılı fabrika, atölye, dükkân çevre saglıgı yönunden letkik edilerek çalışmasında bir mahzur görülmemiştir" yazısı dikkati çekiyor. Bu durum karşısında Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Sarıyer Belediyesi'nin usulsüz ruhsat verdiğini söyleyip "Iplal ettirdik" diyor. Arazinin işgalcisi Oflu'lar ise, "Bu işyeri ruhsalı çıkmasaydı belki de bunlar başımıza gelmezdi" şeklinde konuşuyorlar. DALAN VE VAKIF Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, tüm bu gelişmelerin üzerine "Hepsini surundureceglm" diyor. Sarıyer Belediye Başkanı'nın iki kez tapu tahsis belgesi verdiğini, "bastınp" bunları ipıal ettirdiklerini, çalışma ruhsatı verdiğini, bunu da iptal ettirdiklerini belirterek, "Yemlnli biiro da, hatası olan herkes de rezalandınlacaktır. Adli makamlara sevkedecegiz" şeklinde konuşuyor. Dalan, aynı zamanda tstanbul Eğitim ve KUltUr Vakfı'nın da başkanı. Çeşitli bölgelere Anadolu liseleri yaptırıyor vc paralı ailelerin çocuklarını okutuyor. Tarabya'daki arazi de bu vakfa veriliyor ve devir için işlemlere başlanıyor. Bu arada arazinin UstUndeki işgalin kaldınlması için sözlü olarak Anakent Belediyesi yetkililerini tıyaran vakıf yöneticileri ve Genel Müdür İhsan Salcıoglu, bir yazı yazıyorlar. Ya/ıda söz konusu yerdeki binada bazı faaliyetler olduğu, restorasyon yapıldığı ve bayrak direkleri ile Üzerinde "Jaguar ve Ortaklar" yazılı iki fiama ile reklam edilmeye başlandığı belirtiliyor. Vakfın uyarısı üzerine Anakenl Belediyesi Mesken ve Gecekondu Müdürlüğü'nde ne yapılıyor? Açıklamalara göre arazideki işgalin kaldınlması için Sarıyer Kaymakamlığı'na ilk başvuru 12 Mayıs 1986 günü Anakent Belediyesi'nce yapılıyor. Yani yaklaşık 4.5 ay sonra. Neden bu kadar beklcndiğinin yanıtı ise ortada yok. İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın yaklaşımı ise olayın biraz daha karmaşık hale gelmesine neden oluyor. Dalan, "Sanyer'de sızma var. Bizim görevliler oraya gittikten bir gün sonra Ingiltere'ye Oflu'ya bilgi sızıyor. Ve o da bizi arayıp 'yıkmayın' diyor. Sızma var. Hem de üçlü bir sızma. Bizim taraflan da adam var bunların arasında" şeklinde konuşuyor. Bu gelişmenin ardından Oflu'nun olaydaki rolü merak ediliyor. Eşi Kısmet Hacısüleymanoglu'na soruyoruz, "Acaba gerçekten lelefon etmiş mi? Ama o da insan. Evlıı babası. Milli gelire zarardır diye soylemişlir belki" yanııını veriyor. Jaguar olayının ardından ellerindeki tapu tahsis bclgelcri iptal edilen Ilacısüleymanoglu ailesi, "kendilerine neden tapu tahsis belgelerinin iptal edildiginin bildihlmedigini" soruyorlar. Yeminli büroyu, yalan beyanda bulundu ise dava edeceklerini belirıen Oflu'lar, kiracılan Zeki Küçükberber için de "Orlalıgı karıştırdı, kayboldu. Olan bize oldu" demekle yetiniyorlar yal Sovyetler Birliği, Bulgaristan'ın bu uygulamaları konusunda bugüne kadar açık bir tutum takınmadı. Konunun Sovyet makamlanna aktarıldığı çeşitli düzeylerdeki temaslarda, Moskova'nm Türkiye ile Bulgaristan arasındaki bu anlaşmazlığa karışmak istemediği, ancak anlaşmazlığın giderek büyümesinden son derece rahatsız olduğu gözlendi. Sovyet yetkililer, resmi açıklamalarında konunun "Bulgaristan'ın iç işi" olduğunu söylediler. Sovyetler Birliği'nin konuya bakışına ilişkin en önemli açıklama önceki gün Dışişleri Bakanları Eduard Şevardnadze'nin Londra'daki basın toplantısında geldi. Şcvardnadze, Bulgaristan'daki Türk azınlığa yapılan baskılar hakkında Sovyet görüşüıuin sorulması üzerine, "Konunun Türkiye ile Bulgarislan arasında görüşülmesi gerektiğini" söyledi. Böylelikle ilk kez bir Sovyet Dışişleri Bakanı, bu konuda basın karşısında görüş belirtmiş oldu. Şevardnadze'nin Özal'ın Moskova ziyaretinin lam on gün öncesine rastlayan bu açıklaması Ankara'da ihtiyatlı bir "memmuniyete" yol açtı. Türk diplomatik çevreleri, Türkiye'nin basından bcri konuyu Bulgaristan'la görüşmek istediğini hatırlatarak, "Şevardnadze'nin konunun Türkiye ile Bulgaristan arasında görüşülmesini savunması bizim görüşümüzle büyük paralellik taşımaktadır. Görüşmeden kaçan ise Bıılgaristan'dır. Uolayısıyla bu mesajın Bulgaristan'a gittiği aşikârdır" şeklinde konuştular. ELAZIG, (Cumhuriyet) Bölücü PKK örgütüne bağlı silahlı propaganda grııbıı, önceki gün Elazığ'ın Palu ilçesine bağlı Akbulut köyünde, ihbarcı oldukları iddasıyla Ahmet Bulut ve Hanefi Güngör adlı kişilerin evlerini bombaladılar ve daha sonra da silahla taradılar. Can kaybının olmadığı olaydan sonra çete mensupları, ihbarcı olarak niteledikleri ve öldürülmelerinin kararlaştırıldığı kişilerin adları bulunan bir liste ile "Düşman halk cezasız kalmayacak" yazısı bulunan bir bildiri bırakıp kaçtılar. Silahlı Propaganda Birliği üyesi olduklan belirlenen silahlı kişilerin, aynı gün Bingöl sınınnda bulunan Miyonkun mezrasına gelerek burada Mehmet Yiğit adlı kişiyi aradıkları, ancak bulamadıkları için mezradan ayrıldıkları öğrenildi. Mehmet Yiğitin, örgüt tarafından öldürülmeleri kararlaştırılanlar listesinde adının olduğu ve örgüt elemanlamıııı her yerde Mehmet Yiğit'i aradıkları belirlendi. Akbulut Köyü ile Miyonkun mezralarını basan ve silahlı saldırıda bulunan PKK elemanlarının yakalanması için, bölgede geniş çaplı operasyonlara başlanıldığı bildirildi. PKK'den bombalı saldırı ÇALIŞANLARTN SORÜLARI/SORUTNLARI YILMAZ ŞİPAL "Erkek iştirakçi olarak" S(tRLİ: Ben bir Kİ I kuruluşunda çalışıyorum. Haziran 1940 dogumlu olup erkek iştirakçi olarak 25 fiili hizmet yılımı Kylul 1986 ayının sonunda tamamlıyorum. Ancak son çıkarılan emeklilikle ilgili yasalar doğrultusunda değişik yargılar ve görüşler ileri sürülmekte olduğundan bu konuda kesin bir yargıya varabilmiş degilim. 1 Kylül 1986 sonunda emekliliğimi isteyebilir miyim? 2 Rmekli olınaın durumunda emekli aylığımı ve ikramiyemi alabilir miyim? 3 Bunlann hiçbirinin olmaması durumunda emekliliğim için ne zaman başvuruda bulunmam gerekecektir? T.Z. BURSA Trafiğ (Baştarafı 1. Sayfada) araç, Bilal Yenen yönetımindeki 46DF079 plakalı araçla çarpıştı. Ali Karadağ yönetimindeki 45 (Baştarafı I. Sayfada) AN 537 plakalı otomobil de arnanistan Başbakanı Andreas Pakadan gelerek çarpışan araçlara pandreu'ya ilctildı. Bu arada bindirdi. Kazada, Ali Kuzu yöKıbrıs'ın Rum kesimini ziyaret netimindeki araçta bulunan etmekte olan Sovyet Dışişleri Balmaın Kuzu öldü, 5 kişi de ağır kan Yardımcısı Vadim Longinov, yaralandı. BM Genel Sekreteri Perez de CuManisa'ya bağlı Akhisar ve ellar'la görüş ayrılığı içinde olTurgıulu ilçelerinde nıeydana gcduklarını açıklayarak De Cuellen trafik kazasında 2 kişi öldü, lar'ın önerilerinin Kıbrıs hükü4 kişi de yaralandı. metinin dileklerine karşılık vcrNuri Altay yönetimindeki .18 mediğini söyledi. Longinov, KıbHC 572 plakalı özel oto, Akhi rıs Rum yönetimine Gorbaçovsar'ın Selvili köyü yakınlarında un bir mesajını da ilettiğini beaşırı lıız nedcniyle uçuruma yıı lirtti. varlandı. Atina'dan verilen bilgilere göKazada, araçta bulunan Giilire, Giı it Adası'nda Gorbaçov'un zar Alkan (36) olay yerinde ölbir mesajını Papandreu'ya ileten dü. Ağır yaralanan Serdar Alkan Kornienko, nıesajın içeriğinin (10), Taner Alkan (12) araç sürüçok gizli tutulrnasında ısrar etti. cüsü Nuri Alkan (45) Akhisar Ancak görüşmeden sızan bilgiDevlet Hastanesi'nde tedavi altılere göre, mesajda Kıbns'la ilgina alındılar. Yaralıların durumli yeni bir Sovyet önerisi bıılunularıııın ağır olduğu bildirildi. yor. Bu öneıiye göre, toplumlaTurgutlu'daki kaza ise Arif rarası görüşmelerin yeniden BM Bulut ısimli gencin kullandığı Genel Sekreteri'nin gözetiminde motosikletin aşırı hız nedeniyle başlatılması ve aynı anda da göÇatalköyü yakınlarında devrilrüşmelerin başladığı binada, başmcsi sonucu meydana geldi. Kaka bir salonda BM üyesi ülkele zada motosikletin arkasında bulunan Kerinı Girgin (36) olay yc rin, sorunun uluslararası yanıııı rinde ölürken, yaralanan araç sii ele almaları öngörülüyor. Öneıiye göre toplumlararası görüşmcrücüsü Arif Bulut Turgut lu Devlerde, Kıbrıs'ın anayasal, serbest lct Hastanesi'ne kaldırıldı. dolaşım sorunu, uluslararası niKurs'taıı Erzurum'a gclmckte telikteki görüşmede de BM Baolan bir kamyonun, şehir girişinrış Gücü'nün durumu, sorunun dc l'reninin patlaması sonucu >o uluslararası ctkileri gibi konular for Kadir Yiiee ile Rıl'ul Yiice vc ele alınacak. Ancak öneride göolay yerinde bulunan kimliği berüşmelerin başlatılması için bir lirlenemcyen bir çoeuk öldüler. tarih ve yerin bulunmadığı bclirMersinTatsus karayoluııda, tiliyor. aşırı hız sonucu yol kerıanndaAP Ajansı'nın haberine göre ki elcklrik direğine çarpan araçla SSCB Dışişleri Bakan Yardımcısı bulunan Solmaz Krdenı öldıı, sürücü Mııharmıı Frdem ile oğ l^onginov, BM Genel Sekreteri Perezdc Cuellar'ın, Sovyetler'in lu Kemal l.rdeın yaralandılar. Kıbrıs sorununun çöz.ümü için Bandırma'da nıeydana gelen önerdikleri uluslararası konfekazada da yine aşırı hız nedeniyrans önerisini dıkkatc almadığınle virajı alamayarak devrilen bir dan yakındı. Siyasal gözlcmciler, nıinibüsün yolcularından Adnan üst düzeyde bir Sovyet yetkilinin, Yılınaz hayatını kaybeıti. Kaza Kıbrıs konusunda ilk kez bu dcda, Celalettin Yılma/, Alilla Yılrece sert bir tavır aldığına dikkat maz, Hafi/e Yılmıı/, Ayten Yılçekiyorlar. maz adlı yolcular da yaralanarak Güney Kıbrıs Rum Cumhuriçcşitli hastnnelerde ledavi aliına yeti'nde bulunduğu süre içinde. alındılar. Gorbaçov'un yeni planı Rum lider Spiros Kipriyanu ve Dışişleri Bakanı Yakovu ile görüştükten sonra bir basın toplantısı düzenleyen Longinov, Rum liderliğine Gorbaçov'un bir mesajını getirdiğini de söyledi. Mesajın "gizli bir yanı olmadıgım" belirten Sovyet yetkili, önceliklc "Avrupa'da vc dünyanın geri kalan her yerinde halkların banş ve güvenliğini ilgilendiren konuların ele alındığım" söyledi. lx>nginov, Kıbrıs konusundaki Sovyet görüşünün Başbakan Turgut Özal'ın Moskova ziyareti sırasında Türk tarafına iletileceğini de belirttikten sonra, Kıbrıs Rum yönetimini desteklemeyi sürdüreceklerini, KKTC'yi lammadıklarını vıırguladı. Öte yandan Atina mııhabiri miz Stelyo Berberakis'in bildirdiğine göre, 1974 Sampson darbesi ve bunu takip eden Banş Harekâtı'nın yıldönümü nedeniyle Yunanistan'ın başkenti Atina'da, çeşitli konferans, toplaıılı ve sergiler düzenleniyor. Yıınan radyo ve televizyonları da yıldönümüyle ilgili çeşitli belgesel filınleı yayımlıyorlar. Atina'da bulunan Kıbrıs Rum yöııetiminin üst düzey yetkilileri de aralarında Türk basın meıısuplarının da bulunduğu çeşitli ülkelerden gazetecilerle sohbet toplantıları yapıyorlar. Toplantılar sırasında Perez de Cuellar'ın 3. belgesinin "sarih" olmadığını vurgulayan Rum yctkilileı, Türk birliklcrinin Kıbrıs'tan çekilmesi, güneyden kuzeye göç etmiş Rumların geri dönüşleri gibi konularda da hiçbir bağlayıcı hüküm bulunmadığını söyledileı. Rum yetkililer, Kıbrıs'ın garantörlüğünden söz edilirken, "Türkiye, eğer adadaki Türk toplumunu güvence altına almak istiyorsa, Türk birlikleri yerine neden uluslararası banş gücünii kabul etıniyor?" şeklinde konuştular. Ambargo işi büyüyor (Haflarafı l. Sayfada) kiye'nin de uyması ihanet olur" dedi. Bülent Ecevit, Türkiye ile KKTC arasında ulusal düzeyde bir maç diizenlenerek, Türkiye'nin söz konusu ambargoya katılmadığının kanıtlanması gerektiğini belirttiği açıklamasında özetle şunları söyledi: "Ulaslararası federasyonlarda, Kıbrıs Rum yönetiminin, Kuzey Kıbrıs Türk C'umhuriyeli'ni buykol kararı aldırabildiği ve I ıırkiye'nin de, böyle bir kararı önleınek için ciddi bir mücadele vermek şöyle dursun, karara, en azından ulusal maçlar düzeyinde, ııymayı kararlaştırınış olduğu yolundaki haber, akıllara durgunluk vericidir. Buna inanmak isfemiyorum. Bunun dogru olmudığı, yelkililerce en kesin ve inandırıcı biçimde derhal açıklanınalıdır." Bedcn Terbiyesi ve Spor Genel Müdürü .Şahap Sayın'ın yaptığı açıklamalarda KKTC ile milli tcmas yapmama konusunda "yorum yok" yanıtında ısrar etmesine karşın, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, "Türkiye'nin hukuksal olarak eli kolu bağlı, yapabileceği bir şey yok" yorumıınıı yaptı. Milli Eğitim ücnçlik ve Spor Bakanlığı üst düzey yctkilisi şunları söyledi: "Gazete olarak bir iltihabı pııllattımz. Bu iltihaplar nasıl teınizlenir bilenıiyorum. Iürkiye'nin KKTC ile milli maç yapma konusunda gerçeklen lıııkuksal uçıdan cli kolu baglı. KKTC'yi biz resmi olarak tanıyoruz. Başka tanıyan yok. Birçnk alanda olduğıı gibi KKTC, ııiuslararası spor kuruluşlari larafından tanınmıvor. KKTC 12 spordalında uluslararası spor federasyonlarına üye olmasına karşın çeşitli nedenlerden dolayı üyeligi önce dondıırııldıı, sonra da üyelikteıı çıkarıldı. Türkiye'nin hukuksal açıdan neden eli kolu bağlı? Uluslararası spor kuruluşlarına üye olurken belli müeyyideler vardır. Türkiye hunun dışına çıkabilir mi? Çıkamaz. Çünkü bunlar ana kaidelerdir. Bunun degişmesi için ıılııslararası federasyonun karar alması gerekir. Bu kararı da üyesi bulunduğu tüm ülkelere bildirir. Şimdi gelelim Türkiye'nin KKTC ile neden milli maç yapamadığına. Uluslarurası federasyonların aldıgı kesin karardır. Yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, FIFA'nın veya bir başka ııluslarurjM spor kuruluşunun üyesi degildir. Türkiye bu kurııluşların hepsinin üyesidir. Üye olmayan KKTC ile Türkiye nasıl milli maç yııpsın? Yaptığı takdirde, bu federasyonlar, karara uymadıgı için Türkiye'nin üyeligini askıya nlacak ya da donduracak. Belki bunu tekrarladığı zaman üyeliklen, KK'l'C gibi atacak." Bu arada, bazı diplomatik gözlemciler de, Sovyetler'in Ankara'ya Türkiye'nin Bulgarislan'a karşı açtığı uluslararası kampanyadan rahatsızlık duyduklarına ilişkin bir işaret vermediklerine dikkat çckcrek, "TürkBulgar ilişkilerinde krizin pallak vermesinden sonra Sovyetler, Türkiye ile ilişkilerini bu krizden bağım.sız bir şekilde yiirüttü. TUrkiye'nin Sovyetler Birliği ile ilişkileri Bulgarislan faktöründen etkilenmedi. Bu da Bulgaristan'ın en büyük müttefiği Sovyetler Birliği'ni yanına çekemedigini, TürkSovyel ilişkilerini ipotek altına alamadığını gösterir" şeklinde konuştular. Bulgaristan'daki baskıların Özal'ın Kremlin'deki temasları sırasında Türk tarafınca gündeme getirilmesine kesin gözle bakılırken, kapalı kapılar ardında yapılacak görüşmelerin basına nc şekilde yansıtılacağı ve Özal'ın bu konuda basın karşısında kullanacağı üslup ise şimdiden Sovyetler Birliği cephesindc hassasiyet yarattı. Bunun nedeni, Sovyet yetkililerinin Özal'ın konuyu Kremlin'de açmasından değil, bu konuda basın karşısında yapacağı açıklanıalardan ve Bulgaristan hakkında kullanacağı üsluptan tedirgin olmaları. Başbakan özal'ın Sovyetler Birliği gezisine Bulgaristan'a karşı bir seferberlik havası verınesi vc bu ülke hakkında son döncmdeki gezilerindc kullandığı "aşağılayıcı" üsltıbu tekrarlaması olasılığı Sovyet yetkilileri tedirgin ediyor. Güveniliı kaynaklara göre, Sovyetler Birliği bu konuda şu düşünceler içinde: "Bu lür sözlere şimdiye kadar Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında yapılan üsl düzey temaslarda rastlanmaınışlır. Tarilıe geçmek isteyenler bu sözleri kullanabilir. Ancak geçmişte kesinlikle olmamıştır. Belki iç politikamn bazı icapları polilikucıları bu yola sürüklemekledir. Sovyetler Birliği bu hususu çok iyi bilmekledir. Ayrıca Türkiye'de şu an genel seçim de yoktur:' Özal'ın, Moskova'daki temasları sırasında Sovyetler'in beklenlisinin aksine Bulgaristan hakkında bundan önceki konuşınalarında kullandığı üslubu tekrarlanıası halinde, Sovyetler'in "enerjik" bir tepki gösterme yoluııa gidccekleri bildiriliyoı. Lise sona geçen öğrenciyc ek iş 161 61 05 Dersaneyo Bcşikla^ çıvresini bilen lanılıcı ögrctmcn I5S 2tt 23 PTT'de satışa (Baffarafı I. Sayfada) lığı Fonu'na devredilmesi bekleniyor. PIT'nin Netaş'ta yüzde 49, Teletas'ta yüzde 40 oranında ortaklığı bulunuyor. Söz konusu iki kurııluş PTT'ye elektromckanik ve dijital santrallar satıyor. PTT. Netaş'ta Kanadalı Northern Cornmunication, Teletaş'da da Belçikah Bell lelcphonc Menufacturing lirmaları ile ortaklık ilişkisi içinde. Netaş ve Tclctaş hisselerinin satışı konusunda bilgisine başvurulan üst düzey bir PTT yetkilisi, şunları söyledi: "PTT'niıı bu kuruluşlarla ortaklık ilişkisi içinde olması istenmiyor. Sürekli alım yapan bir kurumuz. Dolayısıyla bazı üreticilerle ortaklık içinde bulunmamız, söz konusu üreliciler için bir avantaj olarak nileleniyor". Aynı yetkili, iki kuıuluştaki 15 milyar lira değcrindcki PTT hisselerinin kimc satılacağı yolundaki bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Aslında bu konu hâlâ inceleniyor. Salış sırasında yabancı ortakların riiçhan hakkım kullanabileceklerinden söz ediliyor. Ama TBMM'den yeni geçirilen yasa ile satılacak hisselerin Kamu Ortaklığı Fonu'na devri öngörülüyor. Bu yasaya aykırı dıışen hükümlerin işletilmeyecegi açıkça vurgulanıyor. Fonun amacı, Nelaş ve Teletaş'laki PTT hisselerinin halka satışıdır. " PTT Genel Müdürlüğü'nün Kanıu Ortakhğı Fonu'na başvurarak, büyük keııtlerdeki senıt santralları gcliılcri karşılığı olarak "gelir ortaklığı senedi" çıka YANIT: 1 289S sayılı Yasa ile Emekli Sandığı iştirakçilerinden kadın ise 20, erkek ise 25 fiili hizmet süresinin bitiminde tanınan emeklilik hakkına yaş sınırlaması getirilmiştir. Kadın ise 20, erkek ise 25 fiili hizmet yılını "1986 yılında doldurun kadın iştirakçilere 40, erkek iştirakçilere 45 yaşını" da tamamlamaları ile emekli aylığı bağlanabilecektir. Eylül 1986'da 25 fiili hizmet yılınızı doldurmanızın yanısıra 46 yaşını da doldııı nıaııız nedeniyle sizc emekli aylığı bağlanmasında yasal bir cngcl yoktur. 2 Emekli Sandığı Yasası uyarınca "Emekli, adi malullük, vazife malullügü aylığı baglanan veyahut toplan ödeme yapılan; asker, sivil füm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için" görev aylıklarına esas alınaıı göstergeleri ile yürürlükteki katsayı çarpımı sonucu bıılıınacak tutar "emekli ikramiyesi olarak verilir." 3 Bizce, eylül 1986'da 46 yabiıı yanısıra 25 fiili hizmet yılını da doldurmanız emekli aylığı bağlanması ile emekli ikramiyesi ödennıcsi için ycıerlidir. nlmasını önerdiği bildirildi. PTT'nin üst düzey bir yetkilisi bu konuda şu bilgiyi verdi: "PTT sürekli yatırım yapan bir kurulustur. Yatırımlann finansmanı yönunden değişik kaynaklann değeıiendirilmesi gereklidir. Sürekli kâr eden büyük kent seml sanlrallarımn altyapı yatırımı kabul edilerek gelir ortaklığı senedi uygıılaması kapsamına alınmasını önerdik. Bu yolla elde edilccek gelirin toplamını 100 milyar lira dolayında tahmin ediyoruz. Önerimiz fonun yetkili mercilerinde inceleniyor". Kanıu Ortaklığı Forıu'nun PTT'nin önerisini benimsemesi halinde köprü ve baraj örneklerinde olduğu gibi, tek tek semt sanlralları veya birkaç santral için ortak gelir ortaklığı senedi çıkarılarak halka satılacak. Bu santralların gelirinin bir bölümü senet sahipleri arasında paylaştırılacak. Kalan kaynaklar yeni yatırımlarda kullanılacak. ÖZEL TELEFON PTT yetkilileri, özel sektörün telefon santralları kurma ve bunları işletme yönündeki taleplerinin askıya alındığım da bclirttileı. Yetkililer, üzel kesimden bu alana talip kuruluşlarla yapılan toplantıda, yatırım maliyetlerinin yüksekliğine işaret edildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdüler: "Toplantıda özel kuruluşlara 17 soruluk bir liste verdik. İlk soru kenti bir baştan bir başa katedecek hir hattın maliyetine ilişkindi. Onlar bilemediler, biz söyleyince de vazgeçtiler." Tel: 337 01 28 R0MY SCHNEİDER Fllmlerl Toplu gösterlsi Sen ve Ben Hayat Bağları Şeref Yolu Olümü Beklerken Mado Korkunç Şüphe Söyl«şi: Fatih özgüven 18 Temmuz Saat: 17.00 "Romy Schneider " Tel: 337 01 28 DENİZ TÜRKALİ Dlnletlsl "Söyleyebildiklerim" 19 Temmuz Cumartesi Saat: 15.00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle