16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 14. ULUSLARARASI İSTAIVBUL FESTtVALt 10 TEMMUZ 1986 TELEVİZYON 19.00 Açılış 19.01 Haberler 19.15 Degrassi Sokağı Çocukları ] 19.40 İnanç Dünyası j l • Kur'anı Kerım ZUmer Suresı 5363. ayellerı Hasan Basrı Okan okuyor. Türkçe açıklamasından sonra Doç. Dr. Alpaslan Özyazıa "Yeniden Dırılış" üzerine bır konufma yapıyor. Türk Tasavvuf Musikisi'nden bir eseri lakiben Çocuklarla Baş Bafa BOIümUmde "ölçıllü davraniflar" konusu ışleniyor. NicolescuVlan lirik aryalar İJnlü opera sahnelerinde büyük başarüar kazanan soprano Mariana Nicolescu festival kapsammdaki tek konsehni bugün verecek. Romen soprano, programında çeşitli operalardan toplam dokuz arya sesledirecek. yer alıyor. Mariana Nicolescu'nun vereceği şan resitali Aya lrini'de izlenebilir. Oscar Peterson ve üçlüsünün caz konseri Spor ve Serpi Sarayı'nda. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü, Augusl S(rindber|{'ın yapıtından Zeliha Berksoy'un sahneye koyduğu "Malmazel Juli"yi Taksinı Sahnesi'nde son kez sergileyecek. Ünlii sahnelerden başarılar Dünyanın en ünlü sopranoları arasında yer alan Mariana Nicolescu Romanya'da doğdu. Kazandığı ulusal bir yarışma sonucunda aldığı bursla Roma'da Santa Cecilia Akademisi'nde Jolanda Magnuni ile çaiıştı. Sanatçı La Scala, Metropolitan, Şikago Lirik Operası, Viyana, Hamburg, Münih Devlet Operaları, Barcelona Grand Tcatro del Licco, Floransa "Magio Musicale", Venedik Theatro la Fenice gibi ünlü opera sahnelerinde büyük başarı kazandı. EDEBİYAT DERGİLERİNDE BU AY CELAL USTER j 20.30 Haberler ( 21.00 Hava Durumu | 21.15 Kuruntu Ailesi 22.00 Kanun Namına: Bataklık BramleU büyük bır kaçukcı aleyhine tamklık yapmak Uzere Ihbbs ve C'rockell tarafmdan korunmaktadır. Bır mektup alır ve kaçar. Komiser Castilla çok kısa bır sUrede bulunmasını isler. TUbbs ve Crockett Bramletl bulacaklardır ama buldukları yerde onları buytlk bir silrpriz beklemektedir. Festivali'nde bugün üı; etkinlik Kültiir Servisi 14. Istuııbul 22.50 Dünya Basketbol Şampiyonası (Naklen) "Amerika ttalya" <Aynnuiı b,ıgı sp<,rua) 00.25 Haberler 00.35 Kapanış nada'nın Montreal kentinde doğdu. Dahi çocuk olarak ülkesinde un kazanan Peterson, caz dünyasının pek çok tanınmış ismiyle plak doldurdu. Sanatçı 196070 yılları arasında Playboy dergisi tarafından vcrilen "Musicians Musician" (Müzisyenle gün Spor ve Sergi Sarayı'nda ilk kez cazseverlerlc birlikte olacaklar. Oscar Peterson 1925'te Ka MlLLtYET SANAT'ta Zcynep Oral, uluslararası üne erişen piyanist Giiher ve Süher Pekinel Kardeşler'i müzik serüvenlerinin gelişimi içinde tanıtıyor bizlere( / Ölümünün 100. yıldönümünde, döneminin en büyük piyano virtüozu Franz Liszt'i Üner Birkan'dan okuyoruz, Liszt'in lsFaruk Yener'den. / Vedat Giinyol, "Giderayak"ta, okumanın tadını, keyfini iletiyor okurlara. / Adnan Binyazar, Edip Cansever'den söz ederken, "Bir imbik gibi yaşadı, şiirini bir imbikten süzerek" diyor. SAMAT DERGÎSÎ HiUHftt ANAP'ın kültür politikasının eleştirisi Emre Kongar'dan. Siyasal partilerin dil sorununa yaklaşımını Emin Özdemir'den okuyoruz. Vedat Günyol, CHP döneminin iki uygulamasını, Tercüme Bürosu ve CHP Edebiyat ödülleri'ni örnek getiriyor. Ad» nan Binyazar, yayın konusunda hükümctlerin politikasından çok, uygulamasından söz edilebileceğine dikkat çekiyor. Ayın Dosyası'nın konusunu müzik alaııında Mehmet Bedrettln, tiyatroda Ilaluk Şevket Ataseven, tanbul'a gelişinin öyküsünüyse sinemada Nilgiin Abisel, plastik sanatlarda Kaya Özsezgin inceliyor. / "Türkçenin en şiire adanmış şairi"ni, geçende yitirdiğimiz Edip Cansever'i Füsun Akatlı dan okuyoruz. sanat ofayı SANAT OLAYI'nda Ali Saydam kulağuıuzı çınlatıyor, derginin başına alınan "tlk Yazısı"nda. Saydam bağışlasın, bir türlü yıldızımız barışmıyor Sanat Olayı'yla. Derginin Turgut Lyar'ın ölümünün ardından yayımladığı yazı neredeyse unutulmuşken, bu kez bakıyoruz, kısa bir süre önce yitirdiğimiz şair Edip Cansever'le ilgili ne bir ses, ne bir nefes! Acaba bir gecikme mi oldu diye "Gelecek sayılarımızda" köşesine bakıyoruz. Gelecek sayıda Edip Cansever'e yer verileceğine değgin bir işaret de yok. Bu sayıda derginin en anlamlı yazısı, Sanat Olayı imzalı "Son Yazı". Şu ahntıyla yetineceğim: "lşin tuhafı, en hoşgörüsüz kesimler, en aydın, en kültürlü, en seçkin, hatta en ijerici geçinen kesimler olmuştur: birbirlerini pornografiden siyasal ihanete kadar suçlayan, sorumsuzca yok sayan, yazar şairunutturmaya çalışan, hep bunlardır. Üstelik herkesi hoşgörüsüz olmakla suçlayanlar da kendilerü' Kuşkum yok, Sanat Olayı'nın Edip Cansever'in ölümü karşısındaki ürpertici tutumunu hiçbir yazı böylesine özlü dile getiremezdi. İZLEYİCİ GÖZÜYLE Parmak Damgası yeniden yuyımlanamaz mı? TRT, geçen hafıa daha Oneekı yayın dönemlerinde yayımtadıgı "Küçük Ağa" adlı diziyı yeniden ekrana gelirdi. Başlıca rollerını Çetin Tekindor ve Aydan Şener 'in paylaşlığı. Tarık Bujra 'nın romamndan Yuctl Çakmaklı 'nın televızyona uyarladıRı "Küçük Ağa", izleyiciler tarafmdan beğenılmışlı. Yayımlandıgı dönemde izleyıcılerın büyük beğenitinı kazanan bir TV dizisı daha var: "Parmak Damgası" 1985 yılında yayımlanun "Parmak Oamgası"nın çekimlerinin bazı bolumlerı Kaş, Kalkan ve Fethıye yörelerınde gerçekleşiırılmışıı. YOneımenliğini Okan Uysaltr'in yapıığı, başlıca rollerını Aylaç Arman ve Zuhal Olcay'm paylaşlıgı bu diziyi, ne var kı o yıl TV yayını alamayan Kaş ve Kalkan ızleyemedi. TR T'nin eski dönemde yayımladığı filmleh lekrar yayımlamasından umutlanan Kaşlıların lek isıeğı, "Parmak Damgası"nın da "Kuçuk Ağa" gıbı ıkına defa ekrana geürılmesi, İLHAMİ KOCABIY1K/ANTAL YA rin Mü/isyeni) ödülü'nü on kez ka7andı. 1971'de Toronto Kenti Madalyası'nı, 1973'te Kanada Hükümeti Liyakat Madalyası'nı aldı. Aynı yıl Carleton Üniversitesi Fahri Hukuk Doktorluğu unvanı, 1974'te Kanada Televizyonu'nda yaptığı "Oscar Göstei GÖSTERİ bu ay Ayın Dosyasını "Siyasal Partiler, Kültür ve Sanatımıza Nasıl Bakıyor?" sorusuna ayırıyor. Ahmet Taner Kıslalı, devletin kültür siyaseti olup olmadığını sorarken, Türk kültür politikasının oluşumunda etken sayılabilecek görevlerde bulunan Ceval Memduh Altar, Osman Giritli'nin sorularını yanıthyor. Cemil Kocak, Milli Şef döneminin kültürel yaşamını incelerken, Çetin Yetkin CHP'den DP'ye sanat ve kültür anlayışını irdeliyor. Bugünkü iktidarın. York 17. Uluslararası Film ve Televizyon ödülü'nü kazandı. 1975'te "The Trio" adlı albümü Grammy ödülü'ne değcr bulundu. Peterson'un ayrıca "Caz Araştırmalan ve Parçaları" ile "Yeni Piyano Soloları" adlı yayımları da var. Petcrson Sunar" dizisiyle New RADYO T R T I 05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 E/gi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köyc haberler. 06.10 CİUnaydın. 07.30 Haberler. 07.40 GUnUn içinden. 09.40 Arkası yarın. 10.00 Kısa haberleı. 10.05 Reklamlar 11.00 Kısa haberler. 11.05 TUrkUler gcçidi. 11.20 Hafıf mUzik. 11.40 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler 12.05 Reklamlar. 12.10 ÖJIe Uzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 MUzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 TilrkUler. 15.00 Kısa haberler. • 15.05 öğledcn sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Solı.stlerdeıı birer şarkı. 16.30 Çcşitli rnü/ik. 17.00 Kısa haberler. 17.05 KöyümlU köylıinıüz. 17.25 Sa/ eserleri. 17.30 Din . ve ahlak. 18.00 Çoeuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocıık şarkısı. 18.20 Bfllgesel yayın 18.55 Reklamlar. 19.00 Haberler ve olayların içinden. 20.00 TRT üenclık Koroları. 20.15 Şarkılar. 20.30 Yıırtıan Sesler. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Saz eierlerı. 21.15 TUrk ve l>lam dllnyasından. 21.30 Tllrk Halk Müzigi Yurttan Sesler Kadııılar lopluluğu. 22.00 Bcraber ve solo şarkılar. 22.30 KUçUk konser. 23.00 Haberler. 23.15 Geraıin ivinden. 00.55 n OUııUn haberlerinden özetlcr. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 (iece yayını •T R T I I 07.00 Acıhş ve program. 07.02 Solisllerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 1 Türktiler vc oyun havaları. 08.00 lkı sohsüeıı şarkılar. 08.30 Sabah konscri. 09.00 Tür• • küler 09.15 Çocuk bahçesi. 09.30 Çeşitlı mü/.ık. 10.00 Şarkılar.10.20 Bir Kaynaklan Bir \ Bizdcn. 10.40 Insanın tarihi. 11.00 Beraber vesolo şarkılar. 11.30 Türkulcr gcçidi. 12.00 . Çesitli müzik. 12.30 Küçük koro. 13.00 Haberler. 13.15 Hüfif milzik. 13.30 Amatör lop; luluklar. 14.00 TUrkUler geçidi. 14J0 Yabancı dil dersi. 15.15 TUrkUler. 15.30 Klasik i koro. 16.00 Çeşitli mUzik. 16.20 Arka.M yarın. 16.40 Türkuler gcçidi. 17.00 KUçUk kon• ser. 17.30 Hicazkâr faslı. 18.00 Tuıkuleı. 18.15 liyalrtı dünyası. 19.00 Haberler ve olay' ların içinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Türkçe sö/lü hafil' muzik. 20.30 Yabancı dil dcrsi. 21.15 TUrkülcr. 21.30 Solistlerden birer şarkı. 22.00 Çesicli müzik. 22.30 Bir Roman/Bir Yazardan Hikâyeler. 22.45 TUrkUler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Haf ıl mü/.ik. 23.55 Ferşembe konseri. 00.55 Program ve kapanış. ' ) \ , 1 DÜNYAMN ÜNLÜ SOPRANO SANATÇILARINDAN Rumen Mariana Nicolescu Istanbul Festivali'ne lirik soprano repertuarıyla katılıyor. 12 yıl süreyle keman öğrenimi gördükten sonra şana geçen Nicolescu'ya Aya trini'deki konserinde piyanoda Gabriele Pisani eşlik edecek. . Oscar Peterson Üçlüsii bu akşam Spor ve Sergi Sarayı'nda Pisami eşlik edecek Nicolescu'ya feslivaldeki tek resitalinde Milano La Scala Operası şeflerinden Gabriele Pisani piyanosuyla eşlik edecek. Sanatçı, J. Haydn'ın "Sccna di Berenicc"sini, VV.A. Mozart'ın Don Gioanni Operası'ndan Donna Elvira'nın Aryası "Mi Tradi"y'. G. Donizetli'nin Don Pasquale Operası'ndan Norina'nın Aryası "Quel Guardo"yu, V. Bellini Cazda bir 19. yüzyıl romuntiği ü Peterson dinleyici karşısına hep "üçlülerle" çıkan bir cazcı. Pek çok ödülün sahibi olan Peterson, bir çok beste yaptığı gibi caz ve piyano soloları üzerine iki bastlı kitabın da yazarı. Pek çok eleştirmen, sanatçıyı caz tarihindeki en teknik, en hızlı ve en duyarlı piyanist olarak tanımlanıyor. parçalar babasının uzun tren seferlerinden önce henüz 5 yaşındaki Oscar'a verdiği ödevlerdir. Ama caz da bir yandan küçük Peterson'un kadefini örmcktedir. Büyük Arl Tatum ve King Cole (Nat) onu çok etkiler. tlk gençliği Kanada'nın harika çoeuğu olarak geçen Peterson, kendisini bir taksinin radyosunda keşfeden o yılların ünlü caz organizatörü Norman Giranz'ın düzenlediği Carnegie Hall konseriyle Amerikalıların karşısına ilk kez çıkacak (1949) ve caz galaksisindeki baş döndürücü yolculuğu başlayacaktır. Billie Holiday, Ella Fitzgerald, Sarah Vaughan, Anita ()'Day'e eşlik edecek, Louis Armstrong, l.ester Young, Roy Eldridge, Soıın> Stitt, Count Basie, Mili Jackson, Stephane Grapelı Webster, Coleman Hawkins, Charlie Parker, Dizzy Gillespie ve daha pek çok ünlü cazcı ile birlikte çalacak, sayısız plak yapacak, ünü hızla yayılacaktır. Solo çahşmalafi ve özel birliktelikler bir yana bırakılırsa, Oscar Peterson hep "üçlülerle" çıkmıştır dinleyici karşısına. Davul ve kendisinin değişmediği bu üçlülerde üçüncüler ya çok ünlü gitarcılar, ya da önemli bascılar olmuştur. Basçı Ray Brown, gitarcı Joe Pass, gitarcı Herb Kllis, gitarcı Barney Kessel gibi. Herhangi bir çalgıda virtüoz olup da onunla çalmayan yoktur desek yeridir, ama Peterson trompete ve bazı trompetçilere özel ilgi duyar. Bunlann başında da Dizzy Gillespie, Clark Terry ve Freddie Hııbbard gelir. Miles Davis'i ise Toronlo'da kurduğu caz okulunda ilk ders olarak dinletir. (Yoğun turneler yüzünden okul epeydir kapalı) Klasik müziğe duyduğu ilgiyi hiç yitirmeyen Peterson, seyrek de olsa resitallerini esirgemez hayranlarından. Oscar Peterson caz kalemşörlerine hiç inanmadığını, onun için önemü olanın müzisyenlerin söyledikleri olduğunu her fırsatta söylemiştir, ama pek çok eleştirmen yine pek çok müzisyen gibi o inansa da inanmasa da Peterson'u caz tarihindeki en teknik, en hızlı, en duyarlı piyanist ilan etmiştir. Peterson, ilerde besteci olarak anımsanmayacak da olsa, başta Kanada manzaralarını anlattığı Canadiana Suile olmak üzere pek çok bestesi de vardır. Art Tatum'un sadık bir hayranı olduğunu ve hep de olacağını söyleyen Peterson, Keith Jarretl'i beğenir, Eroll Garner'ırı lerini antolojilerine almayıp nin I Pııranti Operası'ndan Elvira'nın Aryası "Qui La Voce Sua Soave"yi, G. Rossini'nin Scmiramis Operası'ndan "Bcl ADAM SANAT ADAM SANAT'ta Memet Fuat "Bilimle Bakmak" başlıklı yazısında, bir "aydın"ın bilimsel araştırmalara dayanmadan ülkesini tanıdığını söyleyemeyeceğinin açık olduğunu vurguluyor. / Ugur Kokden, toplumumuzda şiirle karşılaştırıldığında her bakımdan genç sayılabilecek düzyazının "karşı konulmaz yiikselişi"ne dikkatimizi çekiyor. / John Berger'ın "Modigliani'nin Aşk Abecesi"ni Gonul Çapanın, Paul Wesl'in "Simge ve Eşdeger: Sanayileşmenin Şiiri" yazısını Sema Bulutsuz'un çevirisinden okuyoruz. / Meksikalı ozan ve denemeci Octavio Paz, D. P. Gallagner'ın incelemesi ve Cevat Çapan'ın şiir çevirileriyle bu ayın gündeminde. / Temmuz sayısının ressamı tngiliz sanatçı Davld Hockney. / "Yahya Kemal'den ödünç alınmış bir gül / Puşkinin taptıgı Petersburg'lu sümbül / Eridi bir yaz gününün büyüsünde / Bir Türk şairinin kederli sesinde" diyor Ataol Behramog Et Air Des Bijoux"yu, E. Leon nod'un Faust Operası'ndan Marquerite'nin Aryası "Scene Raggio Lusinghier"i, C.Gou Oscar Peterson ,' ı ; '. T R T I I I 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Hafif müzik. 07.30 Sabah konseri. 08.00 Sabah için milzik. 09.00 Haberler. 09.12 Müzikli dakikalar. 10.00 Müzik muzik nıüzik.11.00 ÖJIeye doğru. 12.00Haberler. 12.12 GUnün konseri. 13.00 Küçük koro. 13.30 TUrk Halk MUziği toplu programı. 14.00 Konser saati. 15.00 Halk çalgılanmı/dan e/ giler. 15.15 Çagdaş TUrk Sanaı MUziği. 15.55 Haftanın çocuk şarkısı. 16.00 Iki solısiten tUrküler. 16.30 Solisiler geçidi. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Plak albunı lerinden. 19.00 Haberler. 19.12 Caz panoraması. 19.45 Lalin dunyasından. 20.15 Bıı konser. 21.45 Hafif müzik. 22.00 Haberler. 22.12 Geccnin gctirdikleri. 23.00 Opera sanatı. 24.00 Gcce ve mUzik. 01.00 Program ve kapanış. Cavallo'nun Palyaço Operası'ndan "Ballalella'yı, G.Puccini' SADETTİN DAVRAN Oscar Peterson konserleri, yaklaşık 40 yıldır sanat yaşamı canlı Batı kentlerinde basılan "Kentle Bu Hafta" türünden ki ndan " U n Bel Di Vedremo"yu ve G. Verdi'nin Talihin Kudreti Operası'ndan Leonora'nın Aryası "Pace Mio Dio"yu seslendirecek. Oscar Petcrson ve Uçlüsü bu nin Madam Butterfly Operası' sır'da bir tanrı. 3/ , Lezzet... Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu. 4/ Dürüst, iyi ahlaklı... Çok kokulu bir tür kahve. 5/ ı Okul, kışla gibi yer! lerde hastalar için I ayrılmış bölüm. 6/ ! Türlü bitki yaprak ve i kabukları ile kokıı| landırılmış acımtırak ı bir içki.. Bahçelerde 1 çiçek dikmeye aynlmış yer. 7/ Bir çal! gı... Sazın en kalın teli. 8/ Kuzu sesi... Ja' pon kökenli bir dövüş yöntemi. 9/ Çoj ğunluk. ı YUKARIDAN AŞAtilYA: I 1/ Yapıda gücü, esnekliği artırmak için ı metal ve çimentodan yararlanma yönteı mi. 2/ Meydan... llave. 3/ Sevinç, neşe. j 4/ Manganezin simgesi... Bırakıt. 5/ Din • sel iııançları olmayan... Kara taşıtlarının lambası. 6/ Bir bağlaç... Tarih öncesinc dayanan efsane... Endonezya'nıh plaka ; işareıi. 7/ Amasya ilinde bir göl. 8/ , Uzak.... Türlü ncdenlerle başarılı olanıayan kimse. 9/ 1899'da dünya şaınpiyonu olmuş ünlıi bir gureşçinıi/. SOLDAN SACA: 1/ Camide ayakkabı konulan yer. 2/ Arpa, buğday ve benzcrlerinin kalburdan geçirilmiş bölümü... E.ski Mı. Festivalde Bugün Mariana Nicolescu Şan Resitali Aya Irini, 18.30. Oscar Peterson ve Üçlüsii Spor ve Sergi Sarayı, 21.30. Matmazel Juli Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Rölunıu, (Taksinı Sahnesi, 21.30). Lalo Schil'rin'e göre 19. yuzyıl romantik virtüozlarının günümuzdeki son tenısilcisi olan Peterson, pek çok yönüyle cazın doğduğu yerlerin yerlisi gibi dursa da oldukça soğuklardan gelir. (Montreal, Kanada 1925) Caz tarihinin en parlak kariyerlerinden birinin sahibi olan Os^ar Peterson, ilk müzik eğitimıni Kanada Pasifik demiryollarında ça tapçıklarda ya ön kapaktadır ya da kapak içinde. lışnıayı o günlerin koşullarında daha emin bulan müzisyen babasından almıştır. Chopin, Scarlatti, Ravel, Debussy ve Bach'tan inamlmaz bulduğu hünerlerine ise, her dinleyişte şaşırır. Akustik piyanosunu (Brisendorf Imperial) hiçbir şeye değişmeyen Peterson elektronik tuşlularla da dönem dönem ilgilenmiştir. (Night Child Albümü). Yaşamının büyük bölümünü ülkesi dışında geçirmiş de olsa, Oscar Peterson, yalnız caz sanatının değil, Kanada'nın da onur duyduğu bir sanatçıdır. Kanada Devlet Liyakat Nişam'nın yanı sıra, pek çok ödül, madalya, fahri doktorluk sahibi olan sanatçı, bir süredir yazmaya da zaman ayırmaktadır. "Caz Araştırmalan ve Parçaları" ve "Yeni Piyano Soloları" adlı iki basılı eseri vardır. Peterson'a bir süredir ilk plağını henüz 15'inde iken bir başka ünlü piyanist Bud Powell'la dolduran Danimarkalı basçı Niels Henning Oersled Pederscn iie genç davulcu Martin I)rew eşlik ediyor. Füruzan'm lfeni Konuklar Almanca yayımlandı Stuttgarier Zeitung'da kitapla ilgili bir yazı yazan Sibylle Thelen, Füruzan 'ın vapıtının hem Almanlar.hem Türkler için birbirlerini anlama açısından çok önemli bir kitap olduğunu belirtiyor. Kultür Servisi Füruzan'ın özgün adı "Yeni Konuklar" olan kitabı, "Logis im Land der ReichenZenginler Ülkesindeki Barakalar" adıyla Almanca olarak yayımlandı. Münih kentitıdcki DTV Yayıncvi'nce basılan kitap Almancaya Zehra Oyan, tlhami Stvim ve İJınil Yü/.en ta w lu Paris'ten. Füruzan: Logis im Land der Reichen Wl« •Ifl* tU**t»ch« Schrİft»(IİMrin HAVA DURUMÜ uuu ItTAKBUl UMİH APAM *NTUY« HUUNUM TMBUHI Bulullu Vaumurlu Açık Bulullu Açık 33* 32* Bulullu Açık 11* 20* 30* 21* 30* 2«* 33* 17* 21* 19* 16' 17° 20* 15* ir DtVARUKIR EDİRNE UMSUN WIR« B0UI K0NY« Açık Yaumurlu Vaflmurlu Bulutlu YaOmurlu Acık AMSTEHDAM ATINA BAĞDAT BeiÛRAD BERLİN BONN BRUKSEL CENEVRE CİDDE FRAHKFURT OİRNE KAHİRE KÖLN LONDRA MADRID UOSKOVA MÜNİH NEW YORK OSLO PARİS RİYAD ROMA SOFYA ŞAM TEL AVİV TOKYO TRABLUSGARP ZÜRİH Yaumurlu Açık Açık Bulullu Bulutlu Yaumuflu Yaomurıu Bulutlu Açık YaOmurlu Açık Açık Açık YaOmurlu Yağmuılu Acık Yaflmurlu Bulullu Açık Bulutlu Bulutlu Açık Açık Yaumurlu Açık Bulutlu 20° 32° 45° 19° 19° 18° 18° 21° 37° 22° 33° 36° 18° 20° 31" 24° 20° 28° 27° 23° 39° 28° 23° 36° 36° 25° 32° 20° Thelen, bir tanıtma yazısı yazdı. Thelen'in Füruzan'ın kitabı üzerine yazısında şöyle deniliyor: "Almanlann Türk insanı hakkındaki düşüncelerini her gün okuyor, duyuyoruz. Bir evin duvanna yazılan 'Türkler defolsun' yazılan, ya da yığınların okuduğu bazı ga/etelerde yer alan 'tnsan bıçaklayanlar' ve 'Hastalık mikropları' gibi haberler, ya da işierini elleıinden al tngiliz Sırtundaki maymun oyuncusu tiyatro trances Barber, bugünlerde sık sık Londra Hayvanat Bahçesi'ne gidiyor. Maymunlarm davranış biçimlerini öğrenmeye çalısıyor Barber. Nedeni, yakında Kraliyet Shakespeare Tiyatrosıı 'nda ' 'Olu Maymun'' adlı bir güldürüde oynayacak olması. Oyunda, bir ev kadını ile evcil bir maymun urasındaki aşk nefret iliskisi konu ediliyor. Frances Barber da, rolunde baiarıya erisebilmenin yolurıu, daha şimdiden maymunlarla yakın ilişkiye geçmekte buluyor. ralından çcvrildi. Füruzan'ın I'ederal Alnıanya'da yayımlanan kitabı u/.erine "Slultgarltr Zcitung"da Sibylle •(•oro/o/J G*n*l Mudurluğü'nd*n ahnan bllglye gön. yurdun kuımy k*s\ml%rt bulutlu, Mtrmtttntn kuıeyl. KtndtnU II» Iç Anadolunun kuzeybmst yğıflı, dlğ»r yrltr tçık geçacek. HAVA SICAKLIul' Ytğif tltn yrltrd» tztltctk. Dlğar ftrltrd» önmmll bir dtjlflkllk olmayactk RUZOÂR. Kufy v» dogu yonlerdan ortj kuvntta «ocak. Oan/zfcrde yıldıı v» gundoğusundan 35 s»t(e 1021 denlı mill hızla atactk DENİZ: Marmara'nın doguau İle Batı va Orta Karadanir yagiflı dlgar danlılarlmlz açık gaç»c»k. Denlı mutedll dalgalı olup gdrUı uzaklıgı 1015 km. yağış anındaa 35 km dolayında olacak Van GOlunda hava açık gaçacak. Ruzgtı kuzay n dogu yönlardan orta kuvntta aaacak. 061 kuçuk dalgalı olup goruş uzakhğı 10 km üıarlnda olacak. M. 'Türk sineması baskı altında, Le Monde gazetesinde Türk Sınematek 7 üzerine bir yazı ve yazar Hüseyin Baş ile bır röportaj yer aldı. Gazetenin sanat muhabiri Emmanuel de Roux, yazısında Sinematek 'in faaliyet göstercmemesini, Türk sinemasına vurulmuş bir darbe olarak niteledi. SABETAY VAROL PARİS Kultuıel yayınlar yapan resmi radyo kuruluşu Sinematek'inin taaliyet gösterememesinin Türk sinemasına buyuk bir darbc vurduğunu belirtiyor. Dc Rou.\, TRT'de görulen çekingcn libeıalle>meye karşııı, sinema alaııında baskılurın dcvaııı etıiğinı söylcdiktcn sonra, Şcrit Göıcn'in Vılanların Öcü t'ilminin san.sur kurulu taıafından kıık dakikadaıı fu/lusııım kısaltıldığını buna ornek olarak gosteııyoı. Le Monde muhabiri, daha sonra yazar Hüseyin Baş'la Turk sinemnsı hakkındu yaptığı bir söyleşiyc yazısında yer vcrdi. Hüseyin Baş'ın Sinematek'in kurucuları arasında bulunduğunu hatırlatan dc Rou.\, bu kurumıın Yılma/. (iııney'dan başka Erden Kıral, Zeki Ökten ve Atıf Yılmaz gibi saııaiçıların yetişmesindeki katkılaııııı, llııscyin Ba^'ın ağzından ifade ediyor. Hüseyin Baş'ın Barıs Deı ııeği Duvası nedeniyle uç yıl hapiste kaldığınııı ve geçen aylarda serbest bııakıldığının belirtildiği ya/ıda, Baş'ın geçmişte Fraıısı/ Sıııeınutck'i ve kurucusıı Lungloıs ılu olan ilişkilerine işareı ediyor. Hîon^c muhabiri de Roux Sinematek'in kapanmasını eleştirdi: Le Monde yazarı, bazı aydın işadanılarının yardımı ve üyelerinin katkılanyla kurulan Sinemalek'in sol eğilimlcri yü7ünden 1980'den sonra askeri yönetimce kapatıldığıııa da değindikıen sonra, bu kurumıın lıalen kapalı kaldığını belirlnıekle ve Türk sinemasının şu anda vahim bir durumda olduğu düşüncesine yer vermekte. Hüseyin Baş'ın çeşitli güçlüklere rağnıen Türk aydın ve sanatçılarının sinemayı yaşatmaya çalıştıklarını da ya/ısmda belirten de Roux, resmen laik biı ulke olan Tıııkiye'dc son zamanlarda dinsel bağna/.lığın, sinemanın karşısına yeni bir enpel gibi dikildiğini de söylüyor. ÇOCUKLARLA RESİM 15 Ternnıuzda başlıyor. CİHANGİR SANAT ATOIYFf Tel :143 37 24 359 83 71 "FranceCullure"ün yardımıyla lstanbul'da yapılan 1. Avrupa Şaıkılan Festivali için Türkiye'ye gidcn Lc Monde ga/ctesinin sanaı muhabiri Emmanuel de Roıı\, yayımladığı bir ya/ıda 12 Hylul yonetımınce kapatılun Türk dıklannı sandıkları yabancılara yağdırılan küfürler... Bütün bunlar, Almanlann Türkler hakkındaki genel kaıusının büyük ölçüde olumsuz olduğunu gösteriyor. Peki, acaba Türkler Almanlar hakkında ne düşünüyor? Kimse bunun üzerinde bile durmuyor. 19751976 yıllarmda çağrılı olarak Federal Almanya'ya gelen yazar Füruzan, nihayet çuvaldızı tersine çevirdi. Füruzan. 'Zenginler Ülkesindeki Barakalar' (özğün adı 'Yeni Konuklar') adlı kitabında, Federal Almanya'ya gelişini ve yurttaşlarının kendisine içtenlikle yaptığı açıklamaları anlatıyor. Kitap, Füruzan'ın Berlin'e inişiyle başlıyor. Saygın, aydın bir kadın Almanya'ya uçuyor. Ama Almanya'ya gelişinin nedeni, buradaki ağır çalışma koşullarına katlanarak ailcsini geçindirmek değil. Kendine güvenen kıılturlu bir kadın olarak, bir olçude de Türk aydınmın kafasındaki Almanya imajıyla geliyor. Düşünceleri, Alnıan Imparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorlıığıı için ozenilecek bir müttcfik olduğu geçmişe kayıyor. Ama bu olumlu sayılabilecek tablo, III. Reich döneminin bilgileriyle, bugünku koınık işçiler olan yurttaşlaıının anlatııklarıyla bulanık, kirli bir görüntüye dönıışuyor. (...) Füruzan, kiiabındaki eleştirilerde korkusuz. Kötıı durumları cn sert, en açık bir dille anlatıyor. Yanlışların hcm Almanlar, hem Türklcr yönünden yapıldığını gösteriyor. Hiçbir şeyi süslemeye, güzelleştirnıeye çalışmıyor. Duyduklarını sapmaz bir dürüstlükle yineliyor. Kendi önyargılarını da aynı dürüstlükle elcştiriyor. 'Zenginler Ülkesindeki Barakalar', bır Türk kadın ya/ann Almanya'daki yuıttaşlarının yaşadıklaıını, yaşamakta olduklarını nasıl gördüğü üzerine, her iki taraf için de anlaşma ya da anlama açısından çok önemli bir kilap." VARLIK'ın temmuz sayısında derginin bundan böyle Genel Yayın Danışmanı Kemal Özer'in yanı sıra Cengiz Gündoğdıı, Mustafa Sercan, Ergin Koparan, Alilla Birkiye ve Ömer Ateş'ten oluşan bir yazı kurulunun yönetiminde yayımlanacağını öğreniyoruz. / Varlık'ın geçen sayısında öyküye verilen ağırlık bu kez şiire yöneliyor. "Ikinci Yeni Olayı" adlı kitabının yeni basımı dolayısıyla Asım Bezirci kendisine yöneltilen soruları yanıtlarken; E. Koparan, M. Sercan, Ö. Ateş, A. Bezirci ve Enver Ercan'ın yazılarında "gerçekçilige yöneltilen elestiriler" gözden geçiriliyor. / ÖKlmünün 13. yıldönümünde Sabahattin Eyuboğlu Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun değerlendirmesiyie, Edip Cansever de Naim Tirali'nin günlüğüyle anılıyor. Varhk BROY BROY bu sayısının yuklüce bir bölümünü Türk şiirinin en yeni yitiğine, Edip Cansever'e ayımıış. Mehmet H. Dogan, "Şiirin Kıyılarında Bir Ay"da, Canseverin şiirine en yakın kişilerden biri olarak, az sözle özlü bir biçimde eriştiriyor Cansever'in şiirini okura. Dergi, Cansever'in şiir üzerine yazı ve konuşmalarından ahntılar sunarken, yazarlarımız onunla ilgili görüşlerini dile getiriyorlar. Mehmet Zaman Saçlıoglu'nun "Hüznüne Parçalanan Rubai"si ise Edip Cansevcrin anısına. / Kübalı ozan Jose Marti de bu sayıda genişçe yer alıyor. Juan Marinello'nun Marti üzerine yazısını Sabahat Yalçın çeviııniş^. Marti'den şiirleri Eray Canberk, Okay Gönensin, Erdal Alova ve Alaol Behramogiu'nun çevirilerinden okuma olanağı buluyoruz. ' Nurer Ugurlu'nun derginin geçen sayısında yer verilen "Çerkes Şahanı Ethem'den Şair Nâzım'a Mektup" adlı şiirinden sonra, bu sayıdaki "Tarih ve Şiir" başlıklı yazısı da siyasal, şiirselyakın tarihsel bir tartışmaya yol açabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle