15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuıiyel Malbaaulık ve Ga/eıeulık Fıırk Aııonmı ^ırkcıı adıııa Nıdlr N«di, 0 Gencl Yayın Muduru Hasan Omal, Mılessrsc Muduru hminc D^akliRİI, \a/ı Işlerı Muduru ()ka> (.»nensin. 0 Hahtr Merkc/ı Muduru lalvm Bayer, Savta l)u/enı Vonetıııcnı Alı Acar, 0 TemsıUıler ANkAKA \«U'in l)(«t»n, I/MİK llikmn (, elınkaya, ADAN A Mehmrl Merran Islanbul Haberlerı: Reha Öz, Uış Haberler. Lrgun BaJcı. l.konumı Osman Ulagay, Kllllur: Cclil Üsler, Magajıır YaJçın Pckırn. Spor Danışmanı. Abdulkadlr YUcrlman, DUzellme: Rcnk Ihırtnrç, Araştırma Şahln Alpay. IşSendıka' Ştiknm Krtrnci. Habcr Arajlırma llfuk GuMcmlr, • Koordınalör Ahmrl Konılsan, • Maiı Uler. hrol Krkul, Rcklâm vc Halkla llışkılcr Kuldmn Kofar, tdare HuMytn Gurer, Işlclnıc Ömlcr Çdik. Bılgı l>lem Nail Inal Btı\an ve Yavan C'umhuriyel Maıbaaıılık ve Gazeıecilik TA.Ş. TUrk Ocajı Cad. V>/4I C agaloglu 34114 Isl , PK 24frUıanbul, TeM12 05 05(20 hal)Telex: 22246 # Rumlur Ankara: 7ıya (.Okalp Bulvarı Inkılap Sokak No 19/4 Tel 33 11 4147, U\n 42344 • l/mir: II /ıya Bulvarı 1352 Sok 2/3, Tel. 25 4709 II 12 30Telex: 52159 9 Adana: (..ıkmak Cad No 134 Kal 3, lel 14550 19731 lelex 62155. TAKVİM I TEMMUZ 1986 Imsak: 3.29 GUneş: 5.28 öğlc: 13.12 Ikindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.37 The Economist dergisi geziyi değerlendirdl' DEMİR LEYDrNİN İNGİLTERESİ YAZI ve FOTOĞRAFLAR. ŞÜKRAN KETENCÎ OzaPın amacı KKTC'yi tanıtmak The Economist: Tüm ekonomik sorunlara rağmen, Kıbrıs Türklerinin kendilerine güvenleri her zamankinden fazla. Bu noktayı Rumlar ciddi biçimde düşünmelidirler. Dış Haberler Servisi Ingiliz "The Economist" dergisi son sayısında Kıbrıs'ı ele alan yorumunda bunalıma çözüm bulunması olasılığının giderek uzaklaştığını, Rumların de Cucllar'ın 3. belgesini reddetmesinden sonra, Türklerin, KKTC'yi sağlamlaştırma çabalannı yoğunlaştırdığını belirttikten sonra, "Basbakan Turgut Özal'ın KKTC'ye 2 temmuzda yapacağı ziyaret, Ku/ey Kıbrıs'ı ekonomik açıdan giıçlendirme ve böylece KKTC'nin uluslararası alanda tanınması için ortamı hazırlama amacını güdüyor" dedi. The Economist, Kuzey Kıbns'ın ciddi ekonomik sorunları bulunduğunu ancak tüm bu sorunlara rağmen, ada Türklerinin kendilerine güvenlerinin her zamandan fazla olduğuna işaret ettikten sonra, "Rumlar, bu nokta iizerinde ciddi biçimde durmalıdır" diyor. The Economist'in yazısı şöyle devam ediyor: "Kuzey Kıbns'ın çok ciddi ekonomik sorunlan var. Rumların, KKTC'ye ekonomik boykot uygulaması, bu sorunların afiırlıgını daha da arttırmaktadır. Ulkenin en büyiik döviz kaynagı turizm. Ama, Rumların baskısından ötiiru, yabancı havayolları Kuzey Kıbns'a gitmiyor. Ayrıca Kuzey Kıbns'a giden yabancılar da adanın güneyine alınnııyor. Bu kısıtlamalar, Kıbns'ı bölen "Yeşil Hattı", Berlin duvarına benzetiyori Fakat Kıbrıs Türkleri'nin ekonomik sorunlan sadece Rumların boykotundan kaynaklanmıyor. Adada para birimi olarak Tiirk Lirası'nın kabulıi, enflasyonu da birlikte getirdi. Bakanlıkların kadroları tıpkı Turkiye^ de olduğu gibi aşırı kabarık. Kıbrıs Türklerinin vergi sistemi de, gereksinimlerini karşılayabilecek diizeyde olmaktan çok uzak. Bu nedenle, açığı kapatabilmek için Tiirkiye'den medet umuluyor. 1974 Kıbrıs Harekfi1 tı'ndan sonra kuzeyde, Türkiye de oldugu gibi kamu iktisadi teşebbüsleri kuruldu. Ancak, bu girişim Kıbrıs Türklerinin anlayışına ve ahşkanlığına yabancı idi. Nitekim bu tesebbüslerden çogu büyük zarar ettiler. Sanayi Holding'in ise çökmesi yakın görunuyor. Ama tüm ekonomik sorunlara rağmen, Kıbrıs Türklerinin kendilerine güvenleri her zamankinden fazla. Bu noktayı Rumlar herhalde ciddi biçimde düşunmelidirler. Türklerin ekonomik durumları kötü olabilir. Ancak unutmamalı ki, 1974'ten önce ekonomileri hiç yoktu. LJfak topluluklar halinde adada dagılmışlardı. Şimdi ise yavaş yavaş girişimcilige alışıyorlar. Rauf Denktaş, KKTC bazı ülkeler tarafmdan bir kez fiili tanındı mı, bunun ardından yasal tanınma geleceğine inanıyor." Londra'da, Türkiye'de Kadın Hakları Konferansı /ngılız /şçı Sendikaları Konfederasyonu Londra Konseyi'nden "Türkiye'de Kadın Hakları" konulu konferans çağrısını aldıgımda, doğrusu ' 'kelalaka'' dıye söylenmekten kendimı alamamıştım. Olabildığınce geniş sendıkacılar ve sıyasetçılerle görüştıirme sözu daha çekıcı geldiğinden, biraz da gerçekten neden çağırıldığımızı kavrayabilmek umudu ıle yola çıktım. Tiirkiye'den çağrılı ıkıncı konferansçı Turktf Kadınlar Kolu Başkanı Rahime Akdoğan da, böyle bir konunun seçilmesı ve kendısının de çağrılmusının şaşkınlığını yaşıyordu. Peş peşe gelen sendıkacı, politıkaa, kadın hakları savunucuları ıle görUşmeler sonunda yadsımamız uçup gıttı. Kadın hakları, tngiliere'de güncel bir tartışma konusu. ozellikle de işçi sendikaları ve tşçi Partisi içınde kadınlann etkın katılımlan çok yenı ve coş yaptığını söylüyorlardı. Uzun yıllar rahat sakusu yaşanan bir olgu. Sendıkacılar, ilk kez yılabilecek sendıkal hak kullanımı dönembu konuda bir dış konferansı denediklerini, lerınde, başka ulkelerdekı ışçı sorunlarından surdureceklerını anlatıyor. uzak kaldıklarını belırtıyorlardı. ozellikle Yenı olmayan, bızim için sürpriz olanı, tn Thatcher ıktıdarının ışçıler, işçi hakları karşısındakı uygulamaları ıle sendikal hak ve özgılız ışçı harekettnin ve ıç içe olduğu tşçi PargUrlüklennı kullanamayan, sorunları boyuttisi 'nın, dıinyadaki gelişmelere duyduğu bulu olan ülkeler işçileri ve sendikalarının yayuk ılgi. Bizimle aynı hafta içinde Pakistan, Macar, Şili delegasyonlan, temsilcilerı ile gö şadıklarını, çektiklerini, anlamaya, kavramaya başladıklarını bildıriyorlardı. ruşmeler yapıldı. Dinleyıcı olarak katıldığımız konfederasyonun delege toplantısında, Uluslararası sermayenın, sermayeden yabızi şaşırtan yoğunluktakı uluslararası sen na iktidarların dayanışmalarına karşı, işçi ve dıkal ilişkiler "çok yelersiz" olarak değersendıkaların haklannı koruyabilmesi ıçın tendırildı. Dünya ışçi sınıfının ve sendikalauluslararası sendikal dayamşmanın önemi ve rının dayanışması için daha çok uluslararazorunluluğundan sözU açıyorlardı. sı ilışkı, daha çok konferans, toplantı düzenDemir Leydi 'nin tngiltere 'sinde, çok sınırlı lenmesi kararı oybirlığı ile alındı. bir zaman dilimi içınde bize ılgınç gelen, gözSendıkacılar Thatcher ıktıdarı ve uygulaleyebildiklerimizden alıntıları sıze de aktarmalarının Uzerlerinde bir soğuk duş etkisı maya çalışacağız... Prof. TarCa 2. kez Einstein Ödülü Haber Merkezi A Ibert Einstein Akademi Vakfı'nın Barış ödülü, Atatürk Üniversitesi T\p Fakültesi Fizyoloji A na Bilim Dalı Başkanı Prof. Üner Thn'a verildi. Tan, geçen yılda aynı vakfın bilim ödülünü kazanmıştı. Prof. Tbn, insan beyninin yüksek fonksiyonları sayılan bilinçli düşünme, deneyim ve hafıza merkezi üzerindeki çalışmaları nedeniyle Odtile layık görüldü. Prof. Tan'ın, sinir sistemi ve beyin hücreleriyle ilgili aruştırmaları bulunuyor. Vakıf, her yıl; bilim, edebiyat ve güzel sanatlarm geliştirilmesine hizmet etmek amacıyla bu alanda başarılı kişitere Odül veriyor. Irk aynmı protestocuları Thatcher engelini aşaımyor Güney Afrika'da yaşanan ırk aynmı olayları, îngiltere'de gazetelerde, TV istasyonlarında birinci haber olarak yer alıyor. Londra caddelerinde ırk ayrımına karşı hemen her gün protesto yürüyüşleri düzenleniyor. Tüm bunlara rağmen Thatcher iktidarı, Güney Afrika'ya ekonomik ambargo uygulahmasına karşı çıkıyor. LONDRA Güney Afrika'da gelişen olaylar, Ingiltere'ye etkili biçimde yansıyor. Tum TV kanallarında ve gazetelerde son haftaların en geniş yer verilcn haberleri arasında başta gidiyor. Londra'nın merkezi sayılan Trafalgar meydanına bakan Güney Afıika Büyukelçiliği önünde, uzun bir zamandan bu yana sürekli gösteriler var. 16haziıan Soweto katliamı yıldönumu gunü, Afrika Ulusal Kongresi'nce son iç savaşın başlangıç tarıhi olarak ilan edilince, o gece elçilik önündeki protesto hareketi mitinge dönüştürüldü. Irk ayrımcılığına karşı çeşitli siyasal görüşteki grupların ortak protestosunda konuşmalar ve afişler yanında, Güney Afrika müziği ile dans eden kalabalığın şarkılarla katliamlan protestosu ilgiyi çekiyordu. Güney Afrika'da ırk ayrımcılığı sona erdirilene kadar, elçiliğin önündeki protesto eyleminın aralıksız devam etmesi kararı alındı. Elçilik kapısının açılmasına, giriş çıkış yapılmasına izin verilmeyeceği bildirildi. Elçilik önünde nöbetleşe sürdürülen protesto hareketi içinde, çok sık polise hakaret suçundan gozaltına alınanlar oluyor. Serbesl bıraiuldıklarından tekrar nöbet sııalarma gcliyorlar. Arada, önceden ilan edilerek, çeşitli gruplaıca ortaklaşa büyük çapta mitingler düzcnlenmesi sürdürulüyor. Biz orada iken Hyde Park'ta festival havasında duzenlenecek protesto mitinginin çağrı afişleri dağıtılıyordu. EKONOMÎK AMBARGOYA HAYIR İşçi Partisi'nin, 1959 yılından DU yana Güney Afrika'ya ekonomik ambargo konulmasına ilişkin parlamentodaki 12. öncmli girişimi, 17 haziran oturumunda başarısi7İıkla sonuçlandı. Thatcher iktidarı 206'ya karşı 331 oyla ekonomik ambargo konulması kararını engellerken, kamuoyu önünde zorlaııdı. Daha önce Meclis ve Iobi çalışmalarını izlediğimiz parlamento gündemınde özel bir guıı olduğu, binaya yaklaşırken belli oluyordu. Taraftarların parla fhkıf Gunıba'da yeni böliirnler tstanbul Haber Servlst Bezmiâlem Valide Sultan Vakıf Guraba Hastanesi'nin kanser aramatarama ve 2. radyoterapi bölümleri dün törenle açıldı. Devlet Bakanı Kazım Oksay, ek tesisleri hizmete açarken yaptığı konuşmada, bu plan döneminde sağlık kuruluşlartnda 10 bin kişiye 26 yatak düşmesinin hedeflendiğini söyledi. Yeni açılan bölümlerde, kanser teşhis ve tedavisinde kullanılan cihazlarla 50 yataklı bir servis, poliklinikler, tedavi üniteleri ve seminer salonları bulunuyor. Özarın KKTC gezisine tepkiler sürüyor Ingiliz üslerinde alarm Rum EDEK Partisi, Özal'ın KKTC'de bulunduğu süre, 'Yeşil Hat girişi'nin göstericiler tarafmdan kapatılacağını açıkladı. İZZET RIZA YALIN LEFKOŞEKKTC'de Başbakan Turgul Özal'ın ziyaretiyle ilgili yoğun hazırlıklar lamamlanma aşamasına gelirken, GUney Kıbrıs'taki Ingiliz Uslcrinin alarm durumuna geçirildiği bildiriliyor. KKTCCumhurbaşkanı Rauf Denklaş da Ingiliz üslerinin alarm durumuna geçirildikleri haberleri U/erinc, "Bu iisler kuzeyde degil, güneydedir. Özal'ın ziyareti İçin bu iisler, alarma geçirildiklerlne göre, bu, Rumlarda bir şeyler beklendigini goslerir" dedi. Denktaş, ga7etecilerın Rum tarafındaki protesto hazırlıklarıyla ilgili sorularını yanıtlarken, ^unları söyledi: "BM Genel Sekreteri, dengeli ve ölçülu bir kisidir. Kumlann sınırsız hayallerine uyarak Başbakan özal'ın ziyarelini kınayan bir demeç yayımlama sorıımsuzlugunda bulunmayacaklır." ö t e yandan özal'ın ziyareti dolayiiiyla Rum EDEK Partisi'nin Ledra Palas tarafındaki Yeşıl Hat girişini iki gün süreyle protesto göstericilerine kapattıracağı haberine tepki gösteren Denkla^, "Tiirk bölgesine başka yerden de giriş vardır. Ledra Palas öniine yıgılıp olurmakla Tiirk Kiimrük kapısı ortadan kaldınlamaz" dedi. KKTC Başkanı Derviş Eroglu, özal'ın gelişiyle görUşülmesi kararlajtırılan ekonomik islikrar paketi üzerınde durarak, bu paketin hükUmetçe hazırlanarak iki Ulke heyetleri arasında görüşülecek şekle getirileceğını belirtti. Ekonomik istikrar paketinin Toplumcu Kurtulu; Partisi'nin (TKP) önerileri biçiminde gösterilmek istenmesinin Uzücü olduğunu söyleyen Eroğlu, iki Ulke arasında yapılacak resmi görüşmelerde bir partinin önerilerinin söz konusu olamayacağını, bunun UBPTKP koalisyon hükümetinin öngördUğü öneriler olduğunu kaydettı. Eroğlu, "öneriler arasında eselmobil sisteminin kaldınlmasının bulunmadıgını, kaldınlmasının da duşünulmedigini" açıkladı. Eski vapurlar lokanta oluyor İSTANBUL, (UBA) Eski vapurlar Çeşme'de yüzer lokanta olacak. Çeşme Belediye Başkanı NuriErtan'dan edinilen bilgiye göre, biri Çeşme Limanı 'nda, dığeri Ilıca'da hizmet verecek olan vapurlann tstanbul'dan 300 milyon liraya satın almdığı belirtildi. SÜREKLİ GÖSTERİ Irk ayrımına karşı en ateşligösteriler Guney Afrika'ntn Londra Büyukelçiliği binasının önünde yapılıyor. Polislerin kaldınma koydukları barikatlara pankartlar asan ve elçilik önünde 24 saat nöbet tutan protestocular, gösterilerln ırk ayrımına son verilinceye kadar süreceğini söylüyorlar. Kooperatifçilik Haftası ANKARA, (a.a.) Kooperatifçilik Haftası dün başladı. Tbrım Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan, "Tartm Kredi Kooperatiflerinde Atatürk ile 50 yıl" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, tartm kredi kooperatiflerinin, kendi öz kaynaklarından bu yıl ortaklarına 500 milyar lira kredi dağıtılacağını bildirdi. Yunanistan hükümet sözcüsünün köyünde Orman yangınları Haber Merkezi Orman yangınları sürüyor. Dün de 3 ayrı bölgede daha orman yangını çıktı. Marmaris ve Gökova'dan sonra Milas'ın Karacahisar mevkiinde çıkan yangında 50 hektar makilik ve çalılık tamamen yandı. Menemen bölgesi Aliağa Petkim karşısında bulunan Güzelhisar serisindeki yangın ise dün öğle saatlerinde başladı. Yangında 3 hektar ağaçlandırma sahasının tahrip olduğu bildirildi. lçel'e bağlı Mut Orman lşletmesi'nde sabaha karşı yangın çıktı, saat 16.30 sıralarında söndürülen yangında 45 dekar kızılçam koru ormanı yandı. Olayla ilgili olarak Havva Cart adlı bir kadın gözaltına alındı. DANSLI PROTESTO Londra caddelerinde Güney Afrika'daki ırk aynmı çeşitli şekillerde, ama sürekli olarak protesto ediliyor. Göstericiler, zaman zaman muzik eşliğinde dans edip şarkı soyluyorlar. menterleri etkileyebilmek için girdikleıi lobinin kapısı önünde çok uzun kuyruklar uzanıyor, çok sıkı polis önlemleri dikkati çekiyordu. Güney Afrika'daki ırk ayrımcılığını uygulayan beyaz azınlık ıktıdarına karşı ekonomik ambargo uygulannıasını isteycnler, etkin lobicılik görevı yapmayı ustlenenler, tanınmak için, bir ornu7İarından bellerine kadar u/aııan kalın renklı kurdeleler takmışlardı. Ellerinde öncelikle parlamenterlere verilmek uzere, "Neden ekonomik ambargo"yu, Guney Afrika'da olanları, tezlerinı anlatan dosyalar taşıyorlardı. O gun dinleyici bölumlerinde ve de Iobi salonunda ayakta hiç yer yoktu. Goruşmclerde pck çok şey söylendi, çok ağır eleştiriler yapıldı. İşçi Partisi parlamenterlcri, görüşmeler öncesi de sonuç alamayacaklarını biliyorlardı. Gündeme getirerek, etkin tartışmalarla Thatcher'ı zorlamak ve gelecek günîerde sonuç alınacak aşamayı kaydetmeyi hedeflediklerini anlatınışlardı. Mecliste, azınlık ıktidanna karşı etkili tavır konulnıazsa, ilerde tavır alınmak istense dahi gecikmiş olunacağından söz edıldi. Iktidar partisi içindeki muhalefet ise, ambargo gecikirse, Guney Afrika'da tngiliz çıkarları ile tamamen çelişecek iktidarlaıın gelebileceği tehlikesinden de söz ettiler. Ancak Thatcher iktidarı, ekonomik ambargonun lngıli/ çıkarlarına zaıar vereceğinde ısrar etti. Thatcher, "Ekonomik ambargo uygulanırsa îngiltere'de ve Güney Afrika'da çok sayıda işçi issi/ kalır?" yanıtı ile öneriyi reddettirdi. Bir farkla ki, Thatcher iktidarı ekonomik anı bargo uygulanmasını isteyenlere, konuyu ABD, Japonya ve AET ülkeleri ile göruşmek ve ağustosta yeniden Mecliste tartışmak üzere söz verdi. TV haberlerinde, gazetelerde sonuç Thatcher "güvence verdi" başlıkları ıle yorumlandıysa da, Îngiltere'de, Güney Afrika'ya ekonomik ambargo uygulanmasını isteyenlerın atabildikleri adım, ABD'nın bile gerisinde kalmıştı. ABD Meclisi, 3 gun sonra bu konuda ambargocuların istemi doğrultusunda bir karar aldı. Ancak bu karar Senato ve Başkan Reagan onaylamadıkça işlev kazanmayacaktı. lngiliz kamuoyunda, ABD'den çok daha etkili ve coşkulıı gorulen ırk ayrımcılığını reddedenler, şimdilik Demir Leydı duvarını aşamıyorlardı. Köşkköy'den arta kalan, sahipsiz zeytin ağaçları, yabani otlar ve terk edilen evlerin duvarlan. Ifannis Kapsis'in köyünde şimdi yıkıntı ve otlar var "annem Giritli" ya da, "babam Giritli" yanıtmı verir. İZMİR Yunanistan DışisjeAyasparaskiri anlamı kutsal ri Bakanı Karolos Fapulias'ın yer ya da şimdiki adıyla KoskAtina'da görevli yerli ve yabancı köy, Çeşme'nin çok yakınında gazetecilere verdiği davette, Efes bir yer. Çeşmc Kalesi'nden rıhve Trabzon'a gitmek istediğini tıma çıkıp sağa döndunuz ınıı söylemesi, Dışişleri Müsteşarı deniz kıyısından Koşkköy'e ulaYannis Kapsis'in arkadaşımız şıyorsunu7. Karşıda Sakız AdaStelyo Bcrberakis'e, "Ben aslen sı'nın plajları, elinizi u/atıp bir Menemen'liyim, Çeşıne'de Ayaavuç çakıl taşı alacak kadar yasparaskiri köyünde babamın evi kın. Arada masmavi Ege Denizi var" yanıtmı vermesi üzerine var sadece. "Şöyle bir dolaşalım" dedik ÇeşBurası zeytınliklerlc örtülu me yarımadasını. çok güzel bir köy. Çeşme yarımaTürkler ve Rumlar 1922 yılına dasının koylannın tumu de bir dek Anadolu'da ve ozellikle Badoğa harikasıdır. Köşkköy'un tı Anadolu topraklarında birlikte hem denizi, hem de kumsalı inyasadılar. O yüzden Ege kıyılasanı buyulüyor hcmcn. rında Girit'ten göç etmiş "adaBir kilise kalıntısı vaı Ko^klı"lar halen bu gelenek ve göreköy'de. Çeşmeliler, "Rus kilisesi" neklerini, kendilerine özgu kuldiyoılar. Adı 1922 yılından öntıirlerini sürdürürler. örneğin, ce Ayasparaskiri olan bu köydc türküleri, yaşam biçimleri, yebir Rus kilisesinin oluşu bir başmekleri ile tam bir "adalı" geleka konuyu kısaca yazmamızı geneği yıllar boyu hiç değişınemişrekli kılıyor. tir. Yenıeklerin baştacı "zeytinyaÇeşme limanı, iki buyuk Osjı"dır. ozellikle Girit mutfağı, manlı donanmasının, Rus doEge kıyı kasabalarının vazgeçilnanmasına yenik duşliığu yer. mez gözde zeytinyağlı yemekleArkeolog Yiıksel Egdemir, suridir. rekli olarak dalış yaptığı ÇeşmeYunan Dışişleri Müsteşarı de halen Osmanlı donanmasının Kapsis'in Menemenli olduğunu deniz dibinde yattığını fotoğraföğrenince, hemen küçük bir tarih layıp, geçen yıl "Cumhuriyef'e yaznuştı. araştırması yaptık. Menemen'deki "adairiarın tümü Giritli. Baş177Ü yılında tngiliz ve Ruslar, ka Ege adalarından Menemen'e ' Çeşme limanında Osmanlı bahhiç göç olmamış. O halde Kapriyesini Sakız'dan gelip, sıkıştırsis'in atalarınin Girit'ten geldikmışlar ve yakmışlardı. Bu deniz leri bir gerçek. Çunkü Girit'ten savaşında sekizdokuz bin Osgelen Müslüman Türkler ve Hımanlı gemici ölmüştü. ristiyan Rumlar Ege kasabalanIşte Köşkköy'de o Rus kilisesi na yerleşmişlerdi. Bu yüzden bu o dönemde yapılmıştı. Kimilerıyörelerde oturanlardan on kişine göre "kutsal mabet" kımıleden beşi, "nerelisin?" sorusuna, rine göre ise "kutsal yer" olarak THY dıs hatta başarılı ANKARA. (UBA) THY Genel Müdürü Yılmaz Oral, "THY dışhatlarda iyi gidiyor, başarısı sürüyor" dedi. Oral, yeni açılan tstanbul Bahreyn Singapur hattındaTHY'nin uluslararası birçok uçak şirketi ile rekabetini sürdürdüğünü betirterek, "İlk seferde 31 kişi götürmüstük, cunıa günü uçak 101 kişi getirdi. Bu her zaman 101 kişi demek değil, ama uçaklanmız dolu getiyor" dedi. HİKMET ÇETİNKAYA adlandırılan Ayasparaskiri, şimdi bomboş. Yarımadada böyle boşalmış çok köy var. Ycrleginıc ayık degil Krtşkkoy'u dolaşıyoru/. Arkeolog arkadaşımız Yüksel Eğdemir fotoğrallar çekiyor. 1922 yılında boşaltılan tum Rum köyleri gibi burası da yerlcşime açık değil. Tum konutlar yıkılmış. Zeylın ağaçları ve bitki ortusu altında kalmıs. Rus kilisesi de öyle. Oysa 63 yıl önce tum buralarda ınsanlar yaşıyordu... Duvarlan yıkılmış cvlerden birisi herhalde Yunan hukumetı sözcusü Kapsis'in evi... Acaba hangisi? Bu soruyu yamtlamak hayli guç. Şu evlerden birisi, ama nasıl diyeyim... Tapu kayıtlarını bulup çıkarsak... Sonra vazgeçiyoruz. Çunkıı olanaksız... O zaman şıı yıkık duvarların onunde bir foloğrul çeklirip, altıııa da yazalım... "Yunan hukumet sözcüsü Kapsis'in Çeşme'deki Ayasparaskiri (Koşkköy)'de babasının evi ve arkadaslarımız..." Hayır, bu anlayışın, bu tilr gazctecilığın karşısında olduk biz. Ama birisi duyup senin yapmadığını yapıp, yazarsa... Üstelik yarısmalarda odül bile ulır!.. Dostunıuza, "işle biz bunu yapmamaları için dolasıyoruz ve bu >azıyı hazırlıyoruz" diyoruz... Kaışımı/da Sakız. Bıı adım atsak sankı oradayız... Meclis Başkanına herkes destek veriyor İktidar Partisi'nin mensubu Meclis Başkanı Bernard • Wetherall, tarafsızlığı ile hem İşçi Partisi parlamen terlerin in, hem de sendikacılann desteğini kazanmış. Ingili/leıin speaker (sözcıı) dedikleri Meclis Baskanı'nın bize gore çok genış yctkileri vaı. lstedığine ıstcdiği kadar soz vernıe hakkı elinde. Meclis toplantılarını hâlâ çok geleneksel törenle ve özel giysileri içinde açıyor. Sözcu, yılda bir kez kralıçenın katıldığı toplantıya yaka paça suruklenerek götürülüyormuş. Bu tören, tarıhte parlamento ile kraliçenin çatıştıkları dönemlerde, kraliçenin huzuruna gönderilen sözculerin kafalarının kesilmesi olayını canlandırma anlamında düzenleniyormuş. Bugunku Parlamento Başkanı Bernard VVelherall iktidar parşının bir başka sergilenmesı. Meclis Başkanı, tngiliz demokrasısının vc geleneklerine bağlılığının uzun geçmişini yansıtan özel konuk odasma gırerken, Ö7tır dileyeıek 1015 dakikadan fazla /anıan ayuamayacağını bıldirıyordu. Parlamentonuıı gündemınde Guney Afrika vardı. 80 kadaı parlamenter konuşmak için başvıırmuştıı. "Herkes çok kısa konuşursa en fazla 20 kisiye sö/ verebilecegim. Dengeli bir seçim yapmak zorundayım. İktidar ve mııhalefet tabii ki söz alucaklar. Bu arada Thatcher'ın parlisiııin içinde (.ıınev Afrika konusunda bolunme var. Iklidar parlisinin içindeki muhalefel grubunun basına mutlaka söz vereeegim. Sol partilerin hepsi söz istedi. Aralarından seçim yapmalıyım. Dengeleri iyi kurmak zorundayım. Kamuoyunun dikkatinin iizerinde olduğu çok öneınli bir toplantı bu. Tanıfsız olmamakla suçlanabilirim" dıyordu. EDİRNE, (OM.) Kapıkule sıntr kapısı, tatil için gelen gurbetçilerin akınına uğradı. Kapıkule gümrük kapısında girişlerin aralıksız olarak devam ettiği ve 24 saat içinde yaklaşık 5 bin otomobille 15 bin gurbetçinın yurda giriş yaptığı bildirildi. Edirne Gümrükleri Baş müdürü Şahit Sezer, Avrupt da okullarm tatile girmesiyı başlayan yoğun işçi akını nedı niyle Kapıkule gümrük sahc sında her türlü önlemın alm dığını ve çeşitli gümrük kapı larında takvıye olarak 90 mu ayene memuru görevlendirildiğinı söyledi. Kapıkule''de işçi akını Arlvin''(hı boğa güreşi ARTVİN, (a.a.) Geleneksel Artvın Kafkasor Şenlikleri ünlü boğa gureşleri ile sona erdi. Kafkasor mevkiinde yapılan boğa gureşlerine 54 boğa katıldı. Ayakta Cevdet Aydemir, ortada Hasan öztürk, başallırıda Hüseyin Güneri, başta da Kâmil Alpaslan'ın boğaları birıncı oldular. Bu arada, geleneksel karakucak gureşlerint de 90 sporcu katıldı. TARAFSIZ BAŞKAN Parlamento Başkanı Bernard Wetherall, kendisini ziyaret eden Şükran Ketenci'ye Güney Afrika konusunda konuşmak uzere 80 kişinîn söz istediğini, herkes çok kısa konuşsa bile en fazla 20 kişiye söz verebileceğini, söz vereceklerini seçerken dengekri gözetmek zorunda olduğunu anlaııyordu. tisinden. İşçi Partisi parlamenterleri ve sendikacılar, sözcuyu kendilcrinin de desteklcdiklcrini, başkan olduktan sonra yctkilerinı lyı kullandığmı, taıalsı/ kaldığını anlatıyorlar. Sendikacılann çeşitli ülkelerden gelen konukları ile dahi ozel göruşmcyı kabul etmesi, bızdeki yapıdan çok tarklı bir demokrasi anlayı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle