29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HAZİRAN Özetle 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Güney Afrika'nınAngola'nın Namibe Limanı'nasaldınsı sert tepkilereyol açtı Rafsancani: Kudüs'ü alacağız tran İslam Cumhuriyeti Meclis Başkanı Haşimi Rafsancani, Kudüs'ün Müslümanlarca halen kutsal sayıldığım belirterek, "tran İskmt kuvvetkri önce Kerbelâyı daha sonra da Siyonist ifgali altmdaki Kudüs'ü ele geçirecektir" dedL Haşimi Rafsancani Tahran'da düzenlenen Kudüs Günü 'nde yapttğı konuşmada Filistin sorununun sadece Arap iUkelerini değil bütün Muslüman ülkeleri ilgilendirdiğini kaydederek, "hrail ile doğrudan yt\ da dolaylı ilişki kuran Müslüman ülkeler kesinlikle cezalandınlacaktır" dedi. Sovyet gemileri vuruldu Dış Haberler Servisi Irkçı Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Angola'nın güneyindeki Namibe Limanı'na perşembe günü yaptığı saldında bir Küba gemisinin battığı, iki Sovyet gemisinin de ağır hasar gördüğü açıklanırken, saldınya çeşitli ülkelerden tepkjler geliyor. Güney Afrika gemilerinin, Angola'daki limana İsrail yapısı roketlerle giriştiği saldırıda limandaki petrol tesisleri de ağır hasar görmüştü. Portekiz hükümeti, ırkçı Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Angola'ya karşı iki haftada ikinci kez giriştiği saldırıyı sert bir şekilde kınadı. Portekiz Dışişleri Bakanlığı tarafmdan yapılan açıklamada, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ülkedeki siyah çoğunluğa uyguladığı baskılann ve komşularına yönelik saldırganlığırun onaylanamaz olduğu belirtildi. Sovyet resmi haber ajansı TASS da, Güney Afrika saldırısından sonra Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanlığı'nda ırkçı yönetime karşı izlenen politikanın gözden geçirilmesi amacıyla olağanüstü bir toplantı yapıldığını bildirdi. Öte yandan ABD'li bir ırkçılık aleyhtan grubun davetlisi olarak Washington'da bulunan Guney Afrika'nın en büyük ırkçılık aleyhtan Birleşik Demokratik Cephe'nin lideri Ailan Boesak, "Giiney Afrikalı siyahların çoğunJuğunun ABD'yi desteklemediklerini. çiinkii VVashington'un ırkçı yönetime sempati duyduğunu hissettiklerini" söyledi. DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN 12 Eylül Günlüğü... Tren ulkemizde alışmadığımız bir hızla ilerliyor, dışarda gumüş bir ay, Genova Körfezi'ni aydınlatıyordu. Kıyıya vuran dalgalann sesini duyuyor muydum? Ybksa bana mı öyte geliyordu? Güzel, ılık bir sonbahar akşamıydı sanki. Oysa ocak ayının ortasındaydık. Sıcak kompartımandan görülen mehtaplı gece görüntüsüydü sonbahar izlenimini uyandıran. Karımla birlikte, Roma'dan Paris'e gidiyorduk. Oya gibi bir kenti geride bırakmanın buruk duygusunu, çok sevilen ve özlenen başka bir kente doğru hızla yollanmak gideriyordu. O Brezilyalı ressam ne zaman, nasıl girdi kompartımana anımsamıyorum. Konuşmaya hangimizin başladığını, ahbaplığı nasıl ilehettiğimızi de. Paris'e gidiyordu; sergi açacaktı. Sonra tablolarının diyalarını gösterdi. Sürrealist yapıtlardı bunlar Bir ara açıklamada bulundu: Size bunları açıklamam gerek, yoksa yapıtlarım anlaşılmaz. Sonra ekledi: Bu resimlerde, ben düşsel bir ülkenin düşsel insanlarını anlatıyorum. O anda dalıp grttim. Yazan çizeri, sinemacısı, aydını ile koskoca Latin Amerika soylencelerin, gizlerin, imalann, allegorilerin dünyasına sığınmış, büyük baskının karşısında kendine yeni bir dil bulmuştu. Bunları düşünürken, daha önce de hep aklımı kurcalamış olan bir soru bir kez daha çengelini taktı beynime: "Ya günlük yaşamlan, günlük yaşamları nasıldı?" O solunması güç havayı nasıl solurlar, bakkala giderken, sinema gişesinde kuyruğa girerken, yolda yürürken neler hissederlerdi? Doğrusu daha önce Paris'te tanımış olduğu m Brezilyalı dostumla biraraya geldiğimde de aynı şeyleri sık sık düşünürdüm. Sorunun aklımı kurcalaması doğaldı. Ama bunun sorulmasının bir anlamı yoktu. Çünkü yanıt, anlatmakla anlaşılacak gibi değildi. Öyle olmuş olsaydı, Latin Amerika hakkında okuduklarımızla giderebilirdik merakımızı. Ama dediğim gibi yaşamak ve görmek gerekti. Hele hele, bir baskı yönetiminde, teslim olmadan susmanın, boyun eğmeden hareketsiz kalmamn sınırlarının ne olduğu, kolay kolay anlatmakla anlaşılacak gibi değildi. Yıllar gectikten sonra aradan, ülkemde 12 eylül yönetimini yaşayınca, gazeteci olarak böyle bir yönetim altında görev yapmaya çalışınca aklıma Brezilyalılar için kendi kendime sorduğum soru geldi. Güldüm. Artık anlamıştım. Kimsenin kolay kolay anlatamayacağı olayı, ince çizgiyi ve günlük yaşamda o solunması güç baskı havasının nasıl solunduğunu, bir takım insanlar kentin bir yerlerinde işkence görürlerken, bir takım insanların kasapta nasıl kuyruğa girebildiklerini, nasıl denizi seyredebildiklerini görerek anlamıştım. Düşünceleri dolayısıyla hapıste bazı insanlar çürürken, koskoca Sadun Aren bilmem kaçıncı hapisliğini yasarken, ben mavi sularda kulaç sallamış, bu vıcık vıcık olayı da yasamıştım. Aynı duyguları, aynı anılan yeniden yaşadım içim burkularak Hasan Cemal'in "12 Eylül Günlüğü"nü okurken, 12 Eylül ülkemizin tarihinde, çok önemli bir dönüm noktası. Bugüne dek, on iki eylül ile ilgili çok kitap çıktı. Daha da çok çıkacak. Hemen belirtmek ısierim ki, bu kitaplann hemen hepsi, demokrasiye geçiş konusunda çok değerli işlevleri yerine getiriyorlar, apseyi deşerek ve irinleri ortaya dökerek. Eğer gerçek ve kalıcı bir demokrasiye geçmek istiyorsak, her şeyi ortaya döküp, enine boyuria irdelemeyiz, öfkenin tutsağı olmadan. Biliyorum, kirli çamaşırları ortaya dökülenler bu uğraştan hoşnut olmuyorlar. Ne yapalım, onlar da daha "o zamanlarda" düşünselerdi. Tüm bu kitaplar içinde, bence "12 Eylül Günlüğü"nün çok ayrı bir yeri var. Çünkü sözü edilen dönemle ilgili değerli kitaplann hemen hepsi sonradan yazılmıştır. Belki bir tek Hasan Cemal'in kitabı dışında. Doğaldır; anı, roman, öykü. ınceleme, araştırma hep sonradan yazılır. Yazılan şimdiki zaman değildir. Olamaz da, yazının yapısında yatar bu özellik. Olayı yaşamak, ona iyice bakabilecek kadar belli bir uzaklığa varmak gerekir ki, yazabilesinız. Günceler, dışına çıkar bu kuralın. Olayları içinde yaşarken sıcağı sıcağına not edersiniz bir yana. Fazla uzatmadan, aklınıza takılan kısa notlarla birlikte. Boylelıkle de, yaşanan anda kâğıda dökülmüş gerçek tanıklıklar kalır elinizde. İşte 12 Eylül Günlüğü'nü, o dönemle ilgili öbür yapıtlardan ayıran özellik de bu. 12 Eylül Günlüğü'nü okurken, o günlere yeniden döndüm. Bir bölümünü Hasan Cemal ile birlikte yaşadığımız, bir bölümünde demir parmaklıklar ötesinden haberleştiğimiz o günlere. Bu tür günlerde gazetecilik yapan kişinin geçtıği kıldan ince, kılıçtan keskin dar yolun güçlüklerini bir kez daha duydum. Nereye kadar susmalıydı, teslim olmadan susmak, sesini çıkarmazken onu tümden yitırmekten kurtulmak nasıl olasıydı? Boyun eğmeden nasıl yaşanabilirdi? Bir yandan boyun eğmemek, bir yandan gazeteyi kapattırmamak çabasının o çelişkili denizi nasıl kulaçlanabilirdi? O dönemi gazeteci olarak yaşayanların hepsi değil, (Çünkü hatırı sayılır bölümü daha ilk "höf'te çekmişti teslim bayrağını) ama bir bölümü bu çelişkiyi yaşadı; o çelişkinin saydam duvarları arasında oradan oraya çarpılıp durdu. Hasan Cemal'in kitabını okurken işte o günleri yeniden yaşar gibi oldum. O yüzdendir ki, çok kolayca, bir solukta okunuyor diye nitelenen bu kitap bana hiç de okunması kolay görünmedi. Ama yine de okudum. Üstelik şimdi bayram dinlencesine giderken, bazı bölümlerine bir kez daha bakmak için yanımda götürüyorum. Eğer hâlâ okumadıysanız Hasan Cemal'in "12 Eylül Günlüğü"nü mutlaka okuyun derim, bayram dinlencesinden de yararlanarak. "Güzelim denizın (eğer bulabilirseniz güzelim bir deniz) kıyısında da kasvet günlerinin günlüğü okunur mu demeyin. Eğer, bir daha o kasvet günlerini yaşamak istemiyorsak, onları ve onlara yol açan nedenleri iyi ırdelemek zorundayız. Hasan Cemal'in kitabında bu konuda düşündürücü bir sürü olay ve soruyla karşılaşacaksmız. Güney Afrika savaş gemilerinin perşembe günü Angola'nın Namibe Limanı'nda lsrail roketleri ile giriştiği saldırıda iki Sovyet gemisinin ağır hasar gördüğü, bir Küba gemisinin de battığı açıklandu Saldırıda ölü sayısı henüz bilinmiyor. Sovyetler Birliği ile Portekiz hükümeti, Pretoria'nın Angola'da iki hafta içinde ikinci kez giriştiği saldırıyı sert bir dille kınadılar. f A.™ Amerikah astronot Invin kalp krizi geçirdi Amerikah astronot ve "Nuhhın gemisi araytcüarından" James Invin (56), dün bir kalp krizi geçirdi. Ayda ilk yürüyen astronotlardan olan Invin'in, "jogging" yaparken yere yıkıldığı ve itfaiyeciler tarafmdan bulunduğu kaydedildi Astronotun durumunun ciddi olduğu ve kalp atışlannın yanndan önce düzelmesinin beklenmediği belirtildi. Hava kuvvetleri ve astronotluktan bir süre önce emekli olan Invin, 197Vde Apollo 15 uzay aracıyla aya gitmiştL Nuh'un gemisini aramak için Türkiyeye de birkaç kez gelen Invin, 1982'de Ağrı Dağı'na tırmanırken düşmüş ve hastaneye kaldırılmıştı. (a.a.) Moskova Radyosu dün sabah verdiği haberde, Angola'nın Namibe Limanı'na karşı girişilen Güney Afrika saldınsında bir Küba gemisinin battığını, iki Sovyet ticari gemisinin de buyük hasar görduğünü bildirdi. Moskova Radyosu, saldırıda ölü sayısının henuz belirlenemediğini açıkladı. Radyonun haberinde, ırkçı yönetime bağlı balıkadamların gemilere mayın bağladıkları, Güney Afrika savaş gemilerinin de limandaki gemilere mayınların patlaması ile aynı anda ateş açtıkları kaydedildi. IRKÇI SALDIRGANLIK Irkçı Güney Afrika Cumhuriyeti biruklerinin komşularına ve ülkedeki siyah halka yönelik saldvganlığı devam ediyor. Irkçı yönetim son olarak Angola'nın Namibe Limanı'na saldırarak bir Küba gemisini batırdı, iki Sovyet gemisini vurdu. Prttoria, Angola topraklanna iki hafta önce de bir saldın düzenlemişti. Irkçı yönetim Sovyetler Birliği ve Portekiz tarafmdan kınandu Bugün yapılacak seçimlerde Waldheim'ın şansı yüksek Beyrut Dünyaıun gözü Avusturyada MEHMET İNHAN VtYANA Avusturya'da başkanlık seçımlerinin ikinci turu 8 haziran pazar günü yapılıyor. tlk tur seçimlerde muhafazakâr Avusturya Halk Partisi (OVP) adayı olarak katılan eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Dr. Kurt Waldheim, oylann yüzde 49.6'sını alarak mutlak çoğunluğu kıl payı kaçırmış, seçimler ikinci tura kalmıştı. Waldheim'in rakibi sosyalist parti adayı Dr. Kurt Steyrer ise oyların yüzde 43'ünü alabilmis, seçimin sürprizini ise Avusturya'da henüz yeni güçlenmeye başlayan yeşillerin henüz bir parti bünyesinde toparlanamamış değişik gruplannın ortak adayı bayan Freda Meissner Blau yapmıştı. Birinci tur seçimlerde bayan Blau yüzde 5'in üzerinde oy toplamış, ilk tur seçimlerin yine ilginç bir sonucu sağradikal yeni Nazilerin adayı Dr. Otto Scrinzi'nin yüzde 1 oranında oy toplaması olmuştu. Avusturya komünist partisi seçimlere aday çıkarmadı. tkinci tur seçimlerde yanlızca Waldheim ile Steyrer yanşacak. KAZANMA OLASILIĞI YÜKSEK İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman ordusunda, gerek Balkanlarda partizan savaşının yoğun olduğu ve yaklaşık 2 bin Yugoslav partizanının öldüriildüğü bir bölgede, gerekse de Yahudi sürgününün yaşandıgı Selanik'te görev yapan Waldheim'in bu görevleriyle ilgili belgeler, adaylığuu koymasından kısa süre sonra önce Yugoslavya'da sonra da ABD'de karouoyuna açıklanmış, eski BM Genel Sekreteri'nin adı uluslararası bir skandalın odağı olmuştu. VValdheim'in "Ben bu sırada terciiman subaydım olaylardan, özellikle Yahudi deportasyonundan haberim yok" şeklindeki açıkJamalan tartışmayı dinBu koşullarda ikinci tur seçimlerde en azmdan yüzde l'lik sağradikal oylann alarak Cumhurbaşkanı VValdheim'e kayacağı düşünülürse Waldeim'in seçimı kazanmasının yüksek olasılık seçilmek için taşıdığı söylenebilir. gerekli mutlak Avusturya'da cumhurbaşkanımn siyasal çoğunluğu yapıda doğrudan belirleyici bir rolü yok. Ankılpayı cak geleneksel olarak kişiliğinin sosyal uzkaçırmıştı. laşma politikası ve dış ilişkiler açısmdan dirmedi. Gergin hava özellikle dünya Yahudi kongresinin art arda açıklamalanyla ve suçlamalanyla sürdü. Tartışmanın boyutlannın büyümesi üzerine Birleşmiş Milletlerin arşivine başvurularak VValdheim dosyası incelenmek üzere Avusturya Cumhurbaşkanı'na iletilecekti. Avusturya Cumhurbaşkanı Dr. İrschlager, dosyayı inceledikten sonra belgelerde Waldheim'in savaş suçlusu olduğuna dair yeterli kanıt bulunamadığını ancak bu durumda suçsuzluğunun da henüz kanıtsız olduğunu belirterek bu hassas konuda kesin bir tutum almamayı tercih etti. NValdheim olayi ABD'de Kongre'ye dek yansıdı ve geçen günlerde Fransız Le Moode gazetesinde çıkan sert dille yazılmış makalede Fransa'da da ciddi yankılar bulduğunu gösterdi. Waldheim olayının Avusturya'nın dış ilişkileriıii etkileyecek boyutlara varmasına karşın ilk tur seçimlerde oylann büyük çoğunluğunu alması şaşırtıcı ama aynı oranda da düşündürücü bir sonuç oldu. Bu sonuç, yalnızca muhafazakârlann sosyalistler karşısında güçlenmesi anlamına gelmiyordu. Bunun Vfaldheim seçimlerin ilk turunda oyların %49.6'mı ötesinde Avusturya vatandaşının kendi toplumunun tarihine bakışını yansıtan bir boyut taşıyordu. Tüm suçlamalara karşın Waldheim'e "sahip çıkmıştı." BM, çarpışmalaruı durduruhnası çagrısında bulundu NEW YORK (a.a.) Birleş Colombo'da iki bomba patladı Sri Lanka'mn başkenti Colombo'da öncekigün iki bomba patladu iki kişinin yaralanmasına yol açan bombalt saldınlardan ülkenin kuzeyindeki Jaffna bölgesinin bağımsızlığı için savaşan Tamil gerillalanmn sorumlu olduğu sanıuyor. Colombo'da önceki gün patlayan bombalardan birinin boş bir tren vagonuna, diğerinin de bir Tamil Hindu tapınağının karşısına yerleştirildiği açıklandu Patlamalarda ağır hasar meydana geldiği haber verildi. SSCB'nin Tokyo elçisi görevden alındı Sovyetler Birliği'nin Tokyo Büyükelçisi Petr Abrasimov görevinden ahnarak yerine Nikolay Solovjev atandu Japonya Dışişleri Bakanlığı 'ndan yapılan açıklamaya göre Sovyetler Birliği'nin Tokyo Büyükelçiliği'ne atanan 54 yasındaki Solovjev, bu görevine 14 haziranda resmen başlayacak. Tbkyo'daki kaynaklar Nikolay Solovjevtn eski Sovyet Büyükelçisi A brasimov 'dan 20 yaş daha genç olduğuna dikkati çekiyorlar. (UBA) önem taşıdığı söylenebilir. Waldheim'in cumhurbaşkanlığı makamına gelmesi halinde dış ilişkilerin ve iç politikadaki uzlaşma ortamınm ne derece etkileneceği şimdiden tartışma konusu. Hatta şimdiden sosyalistler, koalisyon ortaklanyla Waldheim konusunda sürtüşme içine girmiş bulunuyorlar. Koalisyon ortağı özgürlükçü partinin (FPO) seçimlerde tarafsız politika izlediğini kendi tabanına açıklamasına rağmen VValdheim'i destekler görünmesi üzerine bu yüzden koalisyonun bozulabileceği yolunda demeçler veriliyor. Dış ilişkilerde ise tartışmaların süreceğine ve Avusturya'mn dış görüntüsünün zedeleneceğine kesin gözüyle bakılıyor. WALDHEIM'tN ELLERI KANLI Öte yandan bir Yugoslav gazetesi Avusturya Devlet Başkanlığı'nın en güçlü adayı olan Kurt Waldheim'in "ellerinin kanlı" olduğunu iddia etti. "Veceroje Novosti" adlı gazete bir dizi belgenin, eski genel sekreter VValdheim'in, 1942 yazında, Yugoslavya'nın Kozara bölgesindeki katliamlarda payı bulunduğunu gösterdiğini öne sürdü. miş Milletler Guvenlik Konseyi, Beyrut'ta Filistinlilerle Şii milisler arasındaki çarp\şmalann durdurulması çagrısında bulundu. FKÖ, Güvenlik Konseyi'nin çağnda bulunması için uç gün önce girişimde bulunmuştu. Üye ülkelerin hepsi tarafmdan benimsenen konsey bildirisinde özellikle Filistinli mülteci kampları çevresinde yoğunlasan ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan çarpışmalardan duyulan kaygı dile getirildi. Bildiride, taraflardan, BM Filistinli Multecilere Yardım Ajansı ve insani amaçlarla kurulan oteki kuruluşların sivil halka yardım eli uzatabilmelerine olanak tanımak amacıyla çarpışmaları durdurmaları istendi. Bu arada Şii EMEL hareketinin açıkladığı ateşkese rağmen, son 24 saat içinde Filistin kampları çevresinde meydana gelen çarpışmalarda 3 kişi öldu, 4 kişide yaralandı. Fransa Dışişleri: Sınırdışı etmedik Hindistan'da Altın Tapınak baskınmın yıldönümü Dünya kulisi Recevi Fmnsa'dan a\Tildı PARİS, (a.a.) İranlı yönetim aleyhtarı Halkın Mücahitleri grubunun lideri Mesut Recevi, 1981 yıhndan beri yaşadığı Fransa'dan uçakla aynldı. Fransa Dışişleri Bakanhğı'mn bir sozcüsu, Recevi'nin ülkeden ayrılışının sınırdışı olmadığını, kendi arzusuyla Fransa'yı terk ettiğini bildirdi. Polis, Recevi'yle birlikte eşi Meryem ve 4 taraftarının da Paris'ten ayrıldığını bildirdi. Bu arada, Mesut Recevinin özel bir uçağa binerek aynldığı Paris'in Le Bourget Havaalanı'ndaki bazı kaynaklar. uçağm Kahire'ye gittiğini, ancak Recevi'nin son durağının Kahire olup olınayacağını bilmediklerini söylediler. İranlı rejim aleyhtarının aynlışının, Fransa Başbakanı Jacques Chirac'ın geçen ay İran'la ilişkileri düzletmekte kararlı olduklarını açıklamasının ardından gelmesi dikkat çekti. ABD Thatcher'ın politikası oğluna zarar verdi ABD'nin nisan ayında Libya'ya karşı düzenlediği saldından zarar görenlerden biri de Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın Birleşik Amerika'da Teksas'ta yaşayan oğlu Mark Thatcher. Londra hükümetinin, ABD uçaklanna Ingiltere 'deki üslerden kalkış izni verdiği saldından sonra Mark Thatcher'ın Daüas'taki evine telefon ya da mektupla sık sık tehditler gelmeye başladt. Annesinin politikası yüzünden huzuru kaçan ve korku içinde yaşamaya başlayan Mark Thatcher, sonunda kalmakta olduğu evi terkederek, açıklanmayan başka bir yere taşmdı. Mark Thatcher'ın yeni taşındığı yerde FBI ajanları tarafmdan sıkı biçimde korunduğu bildiriliyor. Casus alba\u ölüm cezası Polonya'dan 1981 yılında ailesi ile birlikte ABD'ye kaçan albay Ryszard Kukünski, ABD Merkezi Haber Alma Örgütü "CIA" adına casusluk yapmak suçundan gıyabında yargılandığı askeri mahkeme tarafmdan ölüm cezasına çarptınhh. Sih militanların intikam eylemleri: 9 ölü AMRİTSAR, (a.a.) Hindistan'ın Pencap eyaletinde mihtan Sihlerin 1984'teki Altm Tapınak baskınının yıldönümü nedeni ile giriştikleri intikam eylemlerinde dün sabah 9 kişi öldürüldü. Pencap'ın başkenti Amritsar'da 4 Hindu ve 3 ılımlı Sihin militan Sihler tarafmdan açılan ateş sonucu öldükleri bildiriliyor. Sih militanlar, Altın Tapınak baskınının yıldönümü nedeniyle ilan ettikleri intikam haftasında dün ayrıca İranlı bir öğrenciyi ve bir doktoru öldürdükleri haber verildi. Amritsar'daki Altın Tapınak binasmın onünde dün aynca binlerce Sihin gösteri yaptığı ve Pencap eyaletinin başbakanı Surjit Sına Baroala ve ılımlı Sih hükümetini tehdit ettikleri büdirildi. Sih militanlar, Altın Tapınak'ı korumak için 600 kişilik bir gönüllü güvenlik birliği oluşturacaldannı açıkladılar. Sih militanlar, güvenlik ekibinin Altın Tapınak binasına polislerin girmesine engel olacağmı söylediler. Hint ordusunun 1984 haziranında Altın Tapınak'ı militan Sihlerin elinden almak için düzenlediği baskında binlerce Sih öldurülmüştü. Bakırköy Kartaltepe'de sahibinden çok temiz, sobalı boş daire satıhktır. 17.000.000 TL. 577 19 31 Sovyetler Birliği Doğu Almanyu ve Çekoslovakyn Yıı/ı çağrıları Demokratik Almanya ve Çekoslovakya, Belçika, Danimarka, Hoüanda ve Norveç'e, Avrupada kimyasal silahlardan anndırılmıs bir bölge oluşturulması için çağnda bulundular. Doğu Alman Haber Ajansı "ADN"ye göre, bu doğrultudaki bir öneri, Doğu Berlin'deki söz konusu ülkelerin büyükelçüerine önceki gün iletildi. ADN'ye göre, yine önceki gün Çekoslovakya Dışişleri Bakanı bu ülkelerin Prag'daki büyükelciüklerine aynı içerikte bir öneri sundu. (a.a.) Bayan Sakarov Chirach ikna edemedi Sovyet bilım adamı ve rejim muhalifi Andrey Sakarov'un tedavi olmak gerekçesiyle Batıya gıden eşi Yelene Bonner, ABD','e ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki temaslan çerçevesinde Fransa 'nın yeni Başbakanı Jacques Chirac ile de goruştü. Gorüşmenin odak noktasında Doğu ülkelerindeki insan hakları sorunlarını nasıl ele almak gerektiğı yatıyordu. Perde arkasında olçulu mudahaleler mi daha iyi olurdu, yoksa tüm dunyada kamuoyuna seslenen gürultülu çıkışlar mı? Söylendiğine gore, Sakarov'un eşi ikinci yontemden yanaydı, ama Chirac'ı pek ikna edememışti. ABD'de Pentagon ve Dışişleri kapıştılar VVASHINGTON (a.a.) Batı Avrupa ulkelerinin, ABD'nin SALT1 antlaşmasına uymayacağını açıklamasına gosterdikleri tepki, Dışişleri Bakanlığı'yla Savunma Bakanlığı (Pentagon) arasında söz düellosuna yol açtı. Savunma Bakanlığı Yardımcısı Richard Perle, Dışişleri Bakanlığını, NATO ulkelerinin liderlerini, Sovyetler'in SALT2 ihlalleri hakkında aydınlatmamakla suçladı. Perle önceki gün bir araştırma vakfının yemeğinde yaptığı konuşmada, kendi bakanlığının NATO savunma bakanlanna, Sovyetler' in SALT2 silahlarının kısıtlanması antlaşmasıyla ilgili uygulamaları hakkında bilgi verdiğini söyledi. Savunma Bakan Yardımcısı Perle, ancak NATO bakanlan ve başbakanlanna bu konuda bügi verilse de ABD'nin SALT2'ye uymama karannı onaylayacaklanndan emın olmadığını belirtti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bernard Kalb ise Perle'nin suçlamalarını reddetti. SALT2 tartısması Sovyetler'de alkolsüz şampanya Sovyetler Birliği'nde atkolizmle ve ayyaşlıkla mücadelede yeni bir adım atıldığı ve bu çerçevede alkolsüz şampanya üretimine yakında başlanacağı büdirildi. Moskova'daki bir şarap tesisi tarafmdan üretilen alkolsüz şampanyanın, önümüzdeki günlerde piyasaya sürüleceği ve bu "zararsız içki"nin, Sovyet şampanyasından daha ucuza satılacağı kaydediliyor. HAKKI GÜRSÖY Batı'aa çeşitli kaynaklur 27 Bir zamanların unlu Beatles Aralık 1985'te Viyana ve grubunun unutulmaz gitahstı ve Roma havaalanlarına besıecısı John Lennon 'a ait ıkı düzenlenen baskmlarla, geçen metrelik granit bir tanrıça hey5 nisanda Baıı Berlın 'deki keli ABD'de açık arttırmada 742 dıskoteğin bombalanması bin dolara (S4I milyon lira) saolayının arkasında Suriye tıldt. Uzmanlar, bunun, antika parmağının olduğunu iddia bir Mısır heykeli için odenen en ederken, hiç beklenmedik bir yüksek fiyat olduğunu belirıı biçimde Beyaz Saray Hafız yorlar. Tahta oturmuş aslan başEsad'ın adeta avukaıhğını lı kadın heykelınin, Mısır ustlendı. Amehkan istihbaraı firavunu 3. Amenhotep için çevrelerı Suriye lidehnin, Memfis kemınde yapılmış oldukendi ısııhbarat servislennin ğu bildiriliyor. Heykehn, admm ve teröristlerin uzerındekı açıklatnasını istemeyen, Ameridenetimını yitırmış olduğunu, kah bir ozel koleksıyoncu tara sozu edılen sabotaj olaylanna fmdan almdığı bıidirildi. John Surivelıler karışmış olsa bile Lennon, 3.350 yıllık heyke'i, bunun Esad'ın bılgısı dışında ABD'de Long lsland'dakı evinın gerçekleştiğını iddia etmeye bahçesin' •• sıcmek için almıştı. koyuldular. Gerçı Şam 'ın gizlı John Lennon 'a ait heykel Suriye Hafız Esad'ı kurtarmak mı? ImnSuriyıe üişkUeri görüşiÜüyor ŞAM, (AP) Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz'in Suriye ile aralannda bir uzlaşma ortamı doğduğuna ilişkin açıklamasının ardından İran Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden AJi Muharamed Beşarati, önceki akşam Şam'a gitti. Suriye Resmi Haber Ajansı tarafmdan önceki gün verilen haberde, Beşarati ile Suriye Dışişleri Bakanı Faruk el Şara'nın önceki akşam uzun süreli görüşmeler yaptıklan, görüşmelerde Suriyeİran ikili ilişkilerinin öneminin ele ahndığı büdirildi. Gorüşmeye ilişkin aynntılı bilgi verilmedi. Gözlemciler, Irak Dışişleri Bakanı "nın Suriye ile uzmaı*laşmaya doğru gidüdigine ilişkin açıklamasının, İran'ı, Suriye ile ilişkilerini gozden geçirmeye ittiğini belirtiyor. Suriye Körfez Savaşı'nda Iran'ı destekliyor. İLAN SARIYER ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Do!.>a No: 1986'28 Malive Hazınesıne izafeten Isıanbul Muhakemaı Mudürluğu tarafından 6.1.1986 tarihli dılek v esiyleSan\er Vurek yakan sokak ^73 ada, 1 parsel malıkı olup bu adresien aynlan \e kendisıni biler. tanıyan kımse bulunmayan Andan kızı Olimbı>a hakkında gaiplık karan verılmesinı ıstemış olduğundan iş bu ilandan ıtibaren 1 yıl içersırıde yukanda vazılı adı geçen kisi hakkında bilgisi ve gorgusu olanların \eya biz/at bu kıjilenn hakımlığımıze 1986/28 sa>ılı dosyasına muracaaı etmeleri ş^'eKtiğî aksi h^ıde Andan kızı Olimbiya hakkında .iıpliğine hukmedilerek gi>rimenkullerinin ve bilcurale mallarının hazıneye dtvnne karar \erılece£ı ilan olunur. 20/5/1986 BaMn 21259 adamının yaraııığı ızlenıme oldukça ters düşen bir iddia bu ama olmaz olmaz belki de doğrudur! Ya da ABD öyle diyorsa öyiedir!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle