16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER le sağlayamamaktadır. Siyasi iktidarın işçi aleyhine ekonomik kararlarını eleştiremeyen bir sendika olabilir mı? Bu, işin yalnızca bir yönudür. Kaldı kı, ışçiler için'ülkenin her sorunu kendi sorunudur. Üyelerine sahip çıkacak, onların daha iyi yaşaması kavgasını verecek; sendikalar da ıster istemez tüm işçi sorunlarına, dolayısıyla da tum ülke sorunlanna sahip çıkacaktır. Bu da kaçınılmaz olarak sendikasiyaset ilişkisini zorunlu kılmaktadır. SİYASANIN DIŞINDA OLUNAMAZ Bunun içındir ki. bugune kadar sendika yoneticilerinin siyasi partilerın yonetim kademelerinde gorev alamamaları dışında bu yasağın kapsamı kesin olarak belirlenememiştir. Sendikalara ve işçilere duşen görev, sendikalara getirilen bu yasağın kapsamını giderek daraltmak \e sonunda ortadan kaldırmak için guçlu bir mucadele vermektir. Bugünku koşullarda bunun yolu elbette parlamentodan geçmektedir. Oysa bugunku parlamentonun yapısına baktığımız zaman bunun hiç de kolav olmadığını görüyoruz. Yapılması gereken şey açıktır: Bir yandan parlamento çoğunluğunun, halkın çoğunluğunu oluşturan işçi, memur, esnaf, dar ve sabıt gelirlilerden veya en aandan onları temsil edebilecek kişilerden oluşması için çalışmak gerekmektedir. Bu sağlandığı zaman sorun büyük ölçüde çözümlenmiş olacaktır. Bunun için sendikasiyaset ilişkisi iyice kavranılmalı, siyasetin işçiler için bir ekmek kavgası, insanca yaşam kavgası olduğu akıllardan çıkartılmamahdır. Bu anlamda sendikalara dusen en buyuk görevlerden biri de üyelerini eğitmek, siyasetin zaten içinde olan uyelerine gerçekçi seçimler yapabilme olanağını vermektir. Öte yandan unutulmamalıdır ki, sendikaların en belirgin özelliklerden birisi de onların birer kitle örgütü olmalarıdır. Sendikalar bu özellikleri dolayısıyla bütün uyelerinin siyasi görüş, din, dil, ırk, renk ayrımını yapmaksızın hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmekle \ukümludur. Durumlan ve çıkarları itibariyle bir bütun olan uyelerinin çıkarlarını savunabilmenin ve geliştirmenin yolu da bütünlüğu, güçlu bir örgütsel butünlüğe dönüştürmektir. Parlamentonun yapısı ne olursa olsun işçilerin gerçek birliği büyük bir güçtür. Önemli olan gücu sağlamak ve doğru hedeflere, doğru bir şekilde yönlendırmektir. Böylece bir baskı grubu olan sendikalar, bir baskı grubu olmanın gerektirdiği işlevlerini (fonksiyonlannı) yerine getirebilecek ve hangi yapıda olursa olsun gerek siyasi iktidar ve gerekse parlamento üzerinde belirgin bir etkinlik sağlayabilecektir. Tarihimiz bu olgunun çeşitli örnekleri ile doludur. Ancak, işçi hareketi böylesine güçsüz oldukça, sesimiz böylesine cıhz çıktıkça, bırakın anayasanın ve çalışma yasalannın değişmesini, yasalardaki olumsuzlukların daha da artmasına bile karşı koyamıyoruz. Bir emeklilik yaşınm böylesine önemli hiç bir engelle karşılaşmadan yasallaşması bunun bir orneği değil midir? Kıdem Tazminatı Fonu'nun işçilere getireceği zarar apaçık ortada iken halen iktidann gundeminde olması bunun açık bir orneği değil midir? O Halde hiç vakit geçırmeksizin tabanın birliği sağlanmalı ve bu birlik gerek nitelik gerekse de nicelik olarak pekiştirilmeli ve guçlendirilmelidir. Bu birlik sağlanmadan, güçlü bir işçi hareketi oluşturulmadan, işçilerin mevcut yasalarla kısılan sesleri gürleştirilmeden, cıhz seslerin parlamentolarda yankılanmasını ummak bir hayalcilikten öteye gidemez. Sendikalar güçlu bir birlik oluşturmah, gerçek bir baskı grubu olarak ülke yönetiminde söz sahibi olabilecekleri günlere ulaşmak için çaba harcamalıdırlar. Bu konuda başan, işçinin kendi elindedir. tnançlı ve kararlı mucadele ile çözümlenemeyecek hiç bir sorun yoktur. Seııdikalar ve Siyaset Bu bakımdan rahatça söyleyebiliriz ki, işçi sınıfımız ve emekçi halkımızın özlemleri doğrultusunda bir Anayasa ve çalışma yasalan için en uygun ortam, demokrasinin tüm kurum ve kurallan ile uygulandığı bir ortam olacaktır. Bu nedenle işçilere ve sendikalara düşen görev demokrasiye tüm gücümüzle sahip çıkmak ve onu gerçek bir demokrasiye dönüştürmektir. PENCERE Ramazan... 3 HAZÎRAN 1986 CEVDET SELVİ Petrolîş Genel Başkanı * 1982 Anayasası ve bu anayasa ' doğrultusunda hazırlanmış olan çalışma yasalannın işçi sorunlannın kaynağı olup olmadığını bir ' yana koyacak olursak, işçilerin ' bu sorunlardan çıkış yolu aradığı bu dönemde, siyaset yasağının onların önundeki en buyuk engellerden birini oluşturduğu yadsınamayacak bir gerçektir. Bu nedenle her geçen gün artan bir kararlılıkla çıkış yolu arayan işçilerin onlerindeki bu engellerin yaşadıklan deneylerle bilincine Varmaları, anayasa ve çalışma yasalarında yuzeysel bir kaç değişiklikle de yetinmeyerek köklu değişiklikler istemeleri ka. çınılmaz olmuştur. Nitekim önceleri yasalarda dişe dokunurluğu bile tartışmalı birkaç değişiklik isteği ile yetinen Türklş, bugün önune anayasa değişikliği de dahil köklü değişiklikleri koymuştur. 1982 Anayasası bu anayasa doğrultusunda hazırlanan çalışma yaşamı ile ilgili yasalar bir neden değil, birer somut sonuçturlar. Bugün içınde bulunduğumuz sorunlann gerçek kaynağı, aynntılan bir yana bırakacak olursak, ülkemizde yıllar yıhdır, kuçük bir azınlık çıkarına uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikalarda aranmalıdır. Sendikalar, her fırsatta çeşitli vesilelerle belirttiğimiz gibi, demokrasinin kararlı, etkin (aktif bir savunucusu olmak durumundadırlar. Çünku demokrası bugune kadar yaşanan deneylerle daha da iyi anlaşıldığı gibi çahşanlar için ekmek, iş demektir. Insanca yaşam demektir. Bu bakımdan rahatça söyleyebiliriz ki, işçi sınıfımız ve emekçi halkımızın özlemleri doğrultusunda bir anayasa ve çalışma yasalan için en uygun ortam, demokrasinin tum kurum ve kuralları ile uygulandığı bir ortam olacaktır. Bu nedenle işçilere ve sendikalara düşen görev, demokrasiye tüm guçleriyle sahip çıkmak ve onu gerçek bir demokrasiye dönüştürmektir. Halkımıza siyaseti sözde serbest bırakırken halkımızın örgüılerine siyaseti yasaklamanın gerçek bir demokrasi içinde yeri yoktur. Bilindiği gibi 2821 sayılı Sendikalar Yasası, anayasadan da kaynaklanan bir siyaset yasağı getirmektedir. Bu yasaya göre sendikalara siyaset yapmaları ve siyası partilerle ilişki içınde olmaları yasaklanmaktadır. Burada şuphesiz buyük bir çelişki ortaya çıkmaktadır. Hem uyelerinin ekonomik \e sosyal hak ve menfaatlerini koruyacak ve geliştireceksin, hem de siyaset yapmayacaksın. Bu olacak iş değildir. Orneğin bugun, en iyi sözleşmeler bile uygulanmakta olan ekonomik politika sonucu işçinin yaşam seviyesinin bırakınız yükselmesini, sabit kalmasını bi HESAPLASMA BURHAN ARPAD Körlere yardım Derneğimiz, körlere yönelik kamuya yararh hizmetleri daha ileriye götürmek, kör vatandaşlan topluma ve çalışma hayatına kazandırmak, körlerin de toplumda diğer insanlann sahip oldukları eşit koşullara sahip olmalarını, ülkemizin gelişen ekonomik ve sosyal yaşama imkânlanndan yeterince yararlanmalarını OKURLARDAN sağlamak için eğitim, sağlık, sosyal güvence ve htihdam konularmın surekli olarak geliştirilmesini sağlamak amacı ile faaliyetlerini aralıksız sürdurmektedir. Demeğimiı bu faaüyetleri gerçekleştirebilmek için tüm hayırsever özel ve tuzelkişi kuruluşlann yardımlarına ihtiyaç duymaktadır. İçinde bulunduğumuz bu kutsal ayda fltre, zekât vesair yardımlannız Türk körlerinin karanlık dünyalarına madden ve manen ışık tutacaktır. Bu konuda yapılacak yardımlar aşağıda belirtilen derneğimiz banka hesabına yatınlabilir. Yapacağımz yardımlardan dolayı şimdiden minnet ve şükranlanmızı arzeder, saygılar sunarızBanka hesap numaramıv Türkiye İş Bankası Rıhtım Şubesi 913 Kadıköy BAHATTİS TAŞKIN KÖRLERİ EĞÎTİM VE KALKINDIRMA DERSEĞt MALl SEKRETERİ meskenler için beyanname verip vermeyeceğimizi bilmiyoruz. Acaba verecek miyiz, vereceksek nasıl vereceğiz? İSMET KA YA tSTASBVL Gurbetçi Yazar Gazetelere ve gazetecilere mektup yazan okurlar epeycedir. Kimisi över, kimisi eleştirir. Kimi mektuplar çok uzundur, kimisi kısacık. Kimi okurtar mektuplarının yayımlanmasını ister. Kimileri "Bağışlayın, vaktinizl aldım" der. Ankaralı okurtarımdan Halil Erdal'ın mektubu okur mektubundan daha başka. Yazdıklan okur mektubundan öte bir şey. Ülkenin büyük bir sorununu içtenlikle dile getiren usta işi bir yazı. Bugünkü Hesaplaşma'yı Ankaralı konuk Halil Erdal'a btrakıyorum: "Sayın Arpad, MardinMünih dizisini izledikten ve 22 Nisan 1986günkü 'Cumhuriyet'te çıkan yazınızı okuduktan sonra, F. Almanya'da geçirdiğim yirmi yılım aklıma geldi ve aşağıda okuyacağınız satırtarı rasgele sıralamaya başladım. 'Sen bir hata yaptın amma nerede?' Gurbetçi beni iyi dinle, daha koyden kente gitmemistin bir kerre. Tarlanda, sapanmda, bağrı yanık Anadolu'nda belki tok sayılmazdın, kuru beniz yağızcaydın. Derken Batıdan bir ses 'gel Ahmet', Doğudan 'git Mehmet' diyordu, sana 'gel' sana 'git' diyen sesler susmak nedir bilmiyordu. Önceleri birer birer, gruplar halinde, sonralan gittiniz yıllar ca bilinmeyen ülkelere, daha köyden daha kente gitmemişken bir kerre. Türk hoşgeldin1 diyerekten elinizi sıktılar, iki tahta bir çivi (Arkası 13. Sayfada) Emekli işçiyv kredi verilmeli Tam 29 yıl çeşitli fabrikalarda en ağır işlerde, zor koşullarda ömrünü tüketmiş bir işçi emeklisiyim. Çok az ücretlerle heba ettiğim gençliğimin en az yedi yılı gece mesaileri sonucu uykusuz yıllarımı da kapsar. Aydan aya devletin bana layık görduğü 56 bin 455 lira aylık almak için banka önlerinde kuyrukta saatlerce beklemekteyim. Benim gibi emekli işçilerin maaşlan, şimdiki koşullarda acıklı miktardadtr. Emekli işçilere çok diışuk faizle, uzun vadeyle kredi imkânlan sağlanamaz mı? Mbaşlarımız, dilenmeyecek seviyeye vükseltilemez mi? MUSTAFA ÖZER Bayram GAZETESİ Bayram günlerl yurdumuzun her yertnde okuyabtl*c«öiniz g r o t e İSTANBUL BAYRAM GAZETEŞİ'dir. Adres: Gazeteciler Cemiyeti CağaloğluİSTANBUL Jel: 522 12 22 • 522 54 08 526 80 46 Ankara Temsilciliği: Tunus Cad. 59/5 Tel: 26 62 77 İSTANBUL Sosyal konuta lapu yok mu? Bizler, Bayındırhk ve tskân Bakanhğı 'nın yapmış olduğu sosyal konutlarda oturan vatandaşlanzBakanlık bu konutları biz, içinde oturanlara sattı. Satış karşüığında tapuya benzer herhangi tapu bilgüerini verecek bir belge vermedi. Yani ada, pafta, parsel, metre kare ölçümlerini belirten elimizde bir belge yok. Biz bu Elinde rakı şişesi, sakalı uzamış, başını kaldırmış, gecenin karanlığında parlayan sözcüklere bakıyor Bektaşı, gözlerini kırpıştırıyor, ayakta sallanıyor. Beni görünce dedi ki Yıldızlar neden toprağa yaklaşmış? Onlar, dedim, yıldız değil... Ne? Mahya... Ne yazıyor? Hoşgeldin. Kim hoşgeldi? Ramazan. Neden haber vermediniz? Ohhooo... sen gazeteleri görmüyor musun? Baştan aşağıya oruç, ıftar, sahur kesildiler. Sen de şu mübarek ayda ıçkiyi kessen daha iyi olmaz mı? Sarhoşun önünde hendekle düz yd birdir; içki içenın önünde çukur da kuyu da doğru yola dönüşür. Ama sofular derler ki bu dünyada içenin boşalttığı şişeler öteki dünyada kafasında kırılacak... Demek öte dünyada şişe var? Öyle söylüyorlar... Desene öteki dünyada da bize ya hey... Nıçin? Şişe varsa, demek ki rakı da var. Acaba? Şişe varsa cam var, cam varsa can var, camlarla canların bulunduğu yerde muhabbet eksik olur mu? Günaha gırmiyor musun? Bu dünyada kim ak, kim kara belli mi? Şofunun biri berbere gidip, "Ey berber" demiş, "Sakalımdakı aklarla karaları ayır." Berber adamın sakalını dipten kesip, "Benim çok ışim var" demiş. "Sen ayır." Can da elden gitti mı, geçmiş o/a... Birbirine kanşır akla kara... Yahu bir aycık canını sıkıya koysan, canın mı çıkar? Benim işim aylık değil, ömürlük... Bu dünyaya memur ediimişim... Öyle mi!.. Gazetelerde okudum, memurlara yeni olanaklar sağlanıyor. Huy çıkmadıktan sonra, canların elinde kalan yine eksik teraziyle tartılan olacaktır. Allah herkesin muradını verır... Allah herkesin muradını, kiminin de iradını verir. Beş parmak bir mıdir? Bir değildır, ikidir; sağ elde de var, sol elde de... Saçmalıyorsun. Saçmalayanlar olmasa akıllının ne değeri kalır? Bak şu yaşına geldin, köşeyı dönemedin, bir baltaya sap olamadın, bir yere konamadın... Otun ayağı yere bağlıdır; ama, o da kendisini bir eşeğin yemesinden kurtaramaz. Yüksekten konuşuyorsun... Minarenin yuksek şerefesınden Tanrıya değil, kullara duyurmak için ezan okunur. Sen adam olmayacak mısın? Bizden geçtı? Soğuk demiri dövmek ne işe yarar? Herkesten ayrı olmak marıfet mi? Koyunlar sayıya sığmayacak kadar çok olsa da kasap onIardan korkaı mı? Peki, seni böyle içiren kim? Yukardaki... dedi. Sonra bir öyku anlattr. Bir Bektaşiyle bir sofu hamama gıtmek üzere yola çıkmışlar. Bir mescit görmüşler. Sofu: (Arkası 13.Sayfada) KOZA İN$AAT,İŞİŞ DÛNYAMZIN DÛ 25 BÜYÜGÜNE, İSTANBUL BALMUMCU'DA BÜYÜK B/R İŞ MERKEZİ KURUYOR. Koza İnşaat, iş dünyamızın 25 büyüğü için projelendirdiği Koza İş Merkezi'ni bugün satışa sunuyor. Koza iş Merkezi, büyük kuruluşların mekân ve çevre ihtiyaçlarının karşılanmcsı esas alınarak, istanbul'un seçkin işsemti Balmumcu'da inşa ediliyor. Balmumcu, şehrin önemli noktalarına yakın, Barbaros Bulvan'nın imkânlarıyla çevre yollarına giriş çıkışı kolay, trafik sorunu olmayan bir semt. İş hayatı için önemli avantajlara sahip bu semtte, Bogaz'a açık bir alanda kurulan Koza iş Merkezi, iki işyeri bloku ve rekreatif tesisten oluşuyor. İleri bir yapım teknolojisiyle inşa edilen bloklarda çift cam özel bir cephe sistemi kullanılıyor. Bu sistem, bloklara çağdaş bir estetik kazandırırken, dört cephede de engin bir görüş alanı yaratıyor ve işyerlerinin her noktasının gün ışığıyla aydınlanmasını sağlıyor. KOZA IS MERKEZİ Eksiksiz altyapı hizmetleriyle tamamlanan bu teknolojik yapılar temelden çatıya, büyük kuruluşlann ihtiyaçlarını karşılayan Özel imkânlarla donatılıyor. Restorankafeterya, jimnastikhane ve saunadan olusan Rekreatif Tesis. Açık Otopark. Her blok için ayrı Kapalı Otopark. Her blokta 3 Kolektif Selektif Asansör. Merkezi IsıtmaSoğutmaHavalandırma Sistemi. Çok amaçlı kullanıma uygun Kuvvetli ve Zayıf Elektrik Akımı Tesisatı. Elektrik Jeneratörü. Yangın İhbar Sistemi. Yangın Merdiveni. Hidrofor. Vb... Verimli ve konforlu bir iş hayatı için bütün şartların sağlandığı, Koza İş Merkezi'nde 25 büyük kuruluş için 25 büyük işyeri var! 2 Herbiri tek kat üzerinde 600 m alana sahip 25 büyük işyeri! Şirketiniz için düşlediğiniz büyük işyerine sahip olma fırsatını Koza İş Merkezi sunuyor. Büyük bir yattnm imkânı sunuyor. Size ve 24 şirkete! Bölünmeye ve dekorasyona hazır "açık büro" olarak teslim edilecek Koza iş Merkezi konusunda Genel Müdürlüğümüze şahsen ya da kartvizitinizi iliştirerek mektupla basvurmanız rica olunur. İ S T A N B U L Koza Inşaat Koza Inşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. İ Ş M E R K E Z İ Büyukdere Caddesı Nılıifer Han No 103/2 80300 Gayrettepe Istantyul Tel17218 88/89 172 99 38/39 Teleks.27474bnktr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle