Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 HAZÎRAN 1986 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 Ankan: tktidardan şikâyetçiyiz VAP Genel Başkan Yardımcısı Türkân Ankan dün yaptığı yazıh açıklamada, iktidardan şikâyetçi oldukkovu söyledi Ankan aynca, "Özal hükümetinin milletveküTerini robot parmaklar gibi gördüğünü, hükümetin, Atatürk 'ün kurumlaşttrdığı tüm kunanlan yıkmak için sistemli bir çahşma içine girdiğini, devleti sultanlık gibi gördüğünü, 'ANAP eşittir demokrasi' anlayışını ikame etmeyi yeğlediğini" bettrtti. DYP: Cindoruk'un temasları parlamenterlerden bile gizleniyor Son iki milletvekili transferiyle birlikte Mecliste kaptıran HDP, "transferieri yanş olarak görmedigini, kendileHDP'yi geçen ve 3. parti durumuna gelen rinden berhangi bir kopma DYP'nin ara seçimlerle birlikte özal'ı erken seçimeolmayacağını" belirtiyor. DSP ise, "grnp kurmak için grnp zorlamaya çalışacağı belirtüiyor. kunnayacaklannı" vurguluyor. HDP Genel Sekreteri Sabuncu "Biz konuyu bir Devlet Bakanı Mesut Yılmazyanş olarak görmüyoruz Bizden herhangi bir ın bir süre önce " 6 Kasım'la doğan çarpıkJıgın revizyonu" olakopma olmaz" dedi BETÜL UNCULAR ANKARA DYP Küçük Kongresi'nde iki bağunsız milletvekilinin partiye girmesi ile yeniden canlanan "transfer piyasası"nın bir süre daha gündemde kalacağı, 56 kadar milletvelinin DYP'ye gireceği öğrenildi. "Özal'ı erken seçime zorlama" amacındaki DYP'de milletvekili transferlerini bizzat Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk'un yönlendirdiği bildiriliyor. Son gelişmeler karşısında Mecliste sandalye sayısı üstünlüğünü ve 3. parti olma özelliğini DYP'ye rak nitelediği milletvekili transferleri konusu DYP Küçük Kongresi'yle birlikte siyasi gündemin ilk sıralarına tırmandı. HP kökenli bağunsız mületvekilleri Turgtıt Sözer ile Selçtık Akıncı'nın önceki gün DYP'ye girmelerinden sonra 56 bağım Transfere devam DUYDUK/GORDIJK YALÇIN PEKŞEN Tunus heyeti temaslara başladı TBMM Başkan Necmettin Karadumanhn konuğu olarak dun Ankara'ya geien Tknus Temsüdler Meclisi Başkanı Mahdum Mehzadi başkanlığındaki heyet Ankara'daki temaslanna başladı. Heyet dün Başbakan TUrgut özal tarafindan kabul edildi, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman'ı ziyaret etti, konuk heyet için Vakko galtrisinde bir giysi gösterisi düzenlendL SHP'nin halk gecesi SHP Kadıköy tlçe MerkezVnin düzenlediği "Halk Gecesi'' cuma günü Moda Kültür Merkezi'nde yapılacak. Rahmi Saltuk, AU Ekber Eren ve folklor ekipierinin katılacağı gece, saat 20.00'de başlayıp 24.00'e kadar devam edecek. 1500 tira oian gecenin btletteri SHP Kadıköy tlçe Merkezi ile Moda Kültür Merkezi'nden ahnabileceği bildirildl Paflagonya kahntıları sahipsiz AkbiVin cenazesi yurda getirildi Geçirdiği kalp krizi sonucunda 21 haziran cumartesi günü ABD'nin Boston kentinde ölen Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Semih Akbilin cenazesi uçakla Türkiye'ye getirildi. Semih Akbiltn cenazesi ile birlikte eşi Fatma Akbil ve oğlu tütan Akbil de tstanbuVa geldL Büyükelçi Akbil'in cenazesi, Atatürk Havattmanı "nda uçaktan Dtşişleri Bakanhğı Müsteşar Yardimctsı Metin Karacabey, htanbul Vattsi Nevzat Ayaz, Merkez Komutanı Tümgeneral Titrgut Toprak ve yakınlan tarafindan törenle aanta. Madrid Büyükelçisi Semih AkbiVin cenazesi, bugün Şişli Camii'nde kılmacak öğle rtamaZtndan sonra Zindrlikuyu Mezarhğı'nda toprağa verilecek. atnan, Bizans dönemine ait tarihi kaantüarm koruma altına ahnması isteniyor. Altm söylentilerinin duyubnasmdan sonra Safranbohı 'ya akın eden deflne arayıcüan, tarihi eserlerin yok olmasına neden ohıyoriar. M.ö. 3. yüzyüda yapıldığı beUrlenen ve her yıl sayıaz turistlerm akın ettiği torflagonya kalmtüan deflne arayıcılannın dinamit kullanmalan nedeniyle yok olma tehtikesiyle karşı karşıya. Bölge halkı bölgenin koruma altına ahnmasau istiyor. (Fotoğraf: SELÇUK GELtŞLt) Ş Yargıtay Genel Kurulu nun kararı: Dayanışmacı sendika üyesine sözleşme farkları ödenmez Sendikaya dayanışma aidatı ödeyen işçilerin, toplusözleşmeden, "yürürlük tarihinden" itibaren değil, ancak "imza tarihinden" itibaren yararlanabilecekleri Yargıtay Genel Kurulu tarafindan karara bağlandı. aykın bulunmuştu. Mahkemenin bu kararı, Istanbul Belediyesi'nin Toplu iş sözleşmesinden daya temyizi üzerine Yargıtay 9. Hunışma aidatı ödeyerek yararlan kuk Dairesi'nce bozulmuştu. Dama, ancak sözlesmenin imza tavayı yeniden inceleyen 1. İş Mahrihinden itibaren mümkün ola kemesi bozma gerekçelerini yebilecek. Istanbul 1. İş Mahkeme rinde buhnayarak eski karannda si ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesi direnmiş, Istanbul Belediyesi'nin arasındaki uyuşmazlığı inceleyen bu karan da temyiz etmesi ile koYargıtay Hukuk Genel Kurulu, 9. nu Yargıtay Hukuk Genel KuruHukuk Dairesi'nin değerlendir lu'na gitmişti. mesini benimseyerek dayanışma Konuyu inceleyen Hukuk Geaidatı ödeyenlerin toplu iş sözleş nel Kurulu, 23 Mayıs 1986 günmesinden, "sözleşmenin huku lü karan ile Istanbul 1. İş Mahken ortaya çıktıgı tarihten kemesi'nin direnme kararımn 9. itibaren" yararlanabileceklerine Hukuk Dairesi'nin bozma karakarar verdi. Hukuk Genel Kuru nndaki nedenlerle bozulmasına lu'nun bu kararı ile toplusözleş oybirliği ile karar verdi. Genel melerden yürürlük tarihinden iti Kurul'un esas 1985/9459 ve kabaren yararlanmak için sözleş rar 1986/571 sayüı karannda 9. meyi imzalayacak sendikaya üve Hukuk Dairesi'nin benimsenen lik zorunlu hale gelirken, yasa gerekçesi şöyle açıklandı: nın sendikalara üye olmalannı "..Turk Toplu U Hokukn'nda yasakladığı öğrenci işçiler için toplu iş sorkşmesinden yararianhak kaybım önleme yolu kalma ma, toplu iş sözleşmesi ile isci dı. arasuıdaki baghhk Ukesine dayaBdediyelş Sendikası ile Istan nır. Bu baglıhk ilkesi ise toplu iş bul Belediyesi arasında 19 Ekim sözleşmesi yapan sendikaya üye 1984'te imzalanan toplusözleş ounakla gerçekleşir. Toplu iş sözmedeki, "sözteşmeden da>anış leşmeanden yararianmak için tema aidatı ile yararlanmak iste mel ve genel flkdere baglıhk kuyenlerin, imza tarihinden sonra ralını olaşturan iiyelik durumubaşvarabilecekleri ve başvunı ta dur. Genel ve temel kurakn tek rihinden itibaren yararlanabi isüsnası 2822 sayılı yasanın 9 ve lecekleri" şeklindeki hüküm, iş daha önceki 275 sayüı vasanın çilerin başvurusu üzerine lstan 7/son maddesinde düzenlenen bul 1. İş Mahkemesi'nce yasaya dayanışma denilen bir aidaün YAVUZ ŞtMŞEK ödenmesi suretiyle yararlanma bicimidir. Toplu iş sözleşmesinin imylanması sırasmda taraf sendikaya üye ohmlann toplu iş sözleşmesinden yararlanmaları, 'baglıhk ilkesi'nin doğal sonucudur. tmza tarihinden sönra üye olanlann öyetiklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildigi tarihten itibaren yararlanmahui yine aynı knrahn uygulanmas»*r. Bunun içm öyeük koşuhı az önce açıklanan şekilde duşünüldügü takdirde üye olmayanlann dayanışma aidatı ödemek suretiyle yarariandınlmalannda daha imtiyazlı ve avantajh bir yol seçilmiş olur ki, bu da temel kuraUa bagdaştmlammz. Aynca kolektif iş hukukunun yerieşmesi ve gelişmesi prensiplerine de ters düşer. Yasada ve toplu iş sözleşmesinde dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanmada, 'toplu is södeşmesi'nden söz ediİmiştir. Bu deyimler bir toplu iş sözleşmesinin ortaya çıkmış olmasını gösteren ve açıklayan deyimlerdir... Davacı, ancak toplu iş sözleşmesinin hukuken ortaya çıktığı 19.10.1984 tarihinden itibaren bu sözleşmedeki haklardan yararianır." Davacı avukatı Kemal Keleşoglu, Hukuk Genel Kurulu'nun bu karan ile işçilerin ekonomik kayıplara uğramamak için istemeseler de toplusözleşme imzalayacak sendikalara üye olmak zorunda bırakıldıklanru, bunun da sendika seçme özgürlügü ile çeUştiğini savundu. ' tktidara karşı sert önlem Demiryoltş Başkanlar Kurulu toplanttsmda şube başkanlan ülkenin gün geçtikte karanük bir noktaya sürüklendiğini belirterek, iktidara karşı sert ve caydı' ncı önlemler ahnmasmı istedüer. Demiryoltş Genel Başkanı Mehmet Acıdereli ise, iktidann işçilere düşmancü tavır takınarak, sendikacılığın geüşmesini önleyecek her türiü yola başvurdugunu, Türkiye'yi, borçlanyla ünlü Şili ve Peru gibi ülkeleri geride bırakır hale getirdiğini söyledL sız milletvekilinin daha bu partiye girmesi için çahşmalann yürütüldüp öğrenildi. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un direkt temas kurduğu parlamenterlerin isimleri DYP'li yöneticiler ile milletvekillerinden dahi gizleniyor. Cindoruk'un daha önce "akşam partiye girip, sabab istifa göndenne" olayından sonra konuya bizzat el koyduğu bildirih'yor. DYP'ye yakın çevreler, Cindoruk'un şu anda ANAP'a dokunmak istemediğini, ancak Süleyman Demirel'in çagrısı üzerine en az 1415 ANAP milletvekilinin tereddütsüz D. YP'ye geleceklerini belirtiyorlar. Milletvekili transferini sürdüren DYP'nin ilk amacının TBMM'de güçlenerek "ANAP'ı silkelemeye cahşma" olduğu görüşü dile getiriliyor. Ara seçim yapıldığı takdirde, bu seçimlerde ANAP'ın olumlu sonuç almasının mümkün olamayacağı, bu nedenle özal'm erken seçime zorlanacağı görüşünün DYP gündeminde olduğu ifade ediliyor. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un HP'den aynlan bazı bağımsız mületvekillerininyanı sıraMDP'nin feshinden sonra hiçbir partiye gitmeyen Rıfat Bayazıt'la da temas halinde olduğu bildiriliyor. Bu arada, MDP'nin feshiyle birlikte Bayazıt gibi davranan Turgut Sunalp, AU Bozer, Turgut Kunter, Kamran İnan, Rafet Ibrahimoglu'nun da temas kurulan ya da kurulacak isirnler arasında yer aldığı kaydediliyor. TBMM'de 22 sandalyeye sahip bulunan ve halen örgüt kurma çalışmalannı sürdüren Hür Demokrat Parti'nin Genel Sekreteri Hilmi Sabuncu, "DYP'nin partilerinden milletvekili ayartacagı" yolundaki iddialara "Biz konuyu yanş olarak görmüyoruz" yanıtını verdi. "Partimizden berhangi bir kopma olacağını zannetmiyorum" diyen Sabuncu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim milletvekili arkadaşlanmız partimize transfer olmadılar, partimizi kurdular. Aramıza bâşka bazı arkadaşlanmız da gelecek. Bazı arkadaşlanmıza anlan çengel hoş degfl, çirkindir. Biz küçük besaplar peşinde degiliz. Partimizin kuruluşundan önce, kuruluşu sırasmda Sayın Genel Başkammız Mehmet Yazar'la görüşen milletvekili arkadaşlanmız vardır. Bu kişiler partimize sempati ile bakmaktadırlar. Kurucu milletvekillerimiz örgütlerml kurdular. Vaidimiz teşkilat konusuydu. Aynca TBMM'nin oyun içine sokulmasına da karşıyız. Bize sıcak bakanlar, sıcak yaklaşanlar var ama onlar 23'e çıktı diye degil". SHP Olağanüstü Kongresi'nden sonra, küskün milletvekilleriyle kolaylıkla grup kuracak gözüyle bakılan DSP'nin Genel Sekreteri Nuri Korkmaz, "Gnıp kurmak için grup kurmayacagız" dedi. ABD'ye Yolculuk (II) ABD'nin bir adı "özgürlükler ülkesi" ise, diğer adı hepimizin bildiği gibi " fırsatlar ülkesi"dir. Ozgürlük anlayışından dün biraz söz ettim. Bugün "fırsatlar" üzerinde duracağım. Chicago deyince akla hemen gangsterler gelir. 1920li, 30'lu yıllann gangsterleri artık yaşamıyor. Onların yerini başkalan almış.. Al Capone'un ülkesinde bugün işlerin nasıl yürüdüğünü ve fırsatların nasıl yakalandığını Günaydın gazetesinin Chicago temsilcisi Yücel Dönmez anlattı. Ben de size aktarayım. açıkgözdür. Kalyan patrondan işlerinin çokluğu nedeniyle havaalanına kadar gelemediği için özür dilerken, aynı zamanda "hoşgeldiniz" diyor ve kendisini kentin en lüks oteli olan Hyatt'ta akşam yemeğinde beklediğini hatırlatıyor. Chicagolunun söylediklerinde gerçek payı yok değildir. Gerçekten çok meşguldür. Çünkü o sırada Hyatt Oteli'nin bir dairesini Bob Hope stili (TV'de Bob Hope'nin prog ramlarında görünen son ederece lüks otel dairelerine bu ad verılıyor) döşetmekle ve içine Playboy firmasından kiralanmış iki tavşan kızı yerieştirmekle meşguldür. Bu arada kentin önemli caddelerinde birkaç dükkân ve Michigan gölünde yapılacak gezinti için de bir yat kiralamış ve hepsinin üzerine adını yazdırmıştır... Son derece gösterişli akşam yemeğinden sonra geceyi tavşan kızlarla geçiren İtalyan patron, ertesi gün üzerinde Chicagolunun adı olan yatla gezintiye çıkarılıyor ve ardından önceden kiralanmış dükkânlar gezdiriliyor. Yücel Dönmez'in söylediğine göre Chicagolu işadamı bu düzenleme için yaklaşık 15.000 dolar harcamış. Yatırımın karşılığında ülkesine dönen İtalyan giyimciden kredili olarak 500 bin dolarlık giysi, giyim malzemesi elde etmiştir. Eşyaların satışından elde ettiği kârtara sonradan yenilerini ekleyen Chicagolu, şu anda ülkesinin saygın işadamlarından biridir. Bir süre önce adını üzerine parayla yazdırdığı yat ve dükkânlardan başka birkaç tane LJmusin'in ve 8 kişilik bir jet yoicu uçağının da sahibidir.. İşte ABD'de herkesin aradığı böyle bir fırsat ve kafasını işletenler için daha binlerce fırsat var. Hem de ırk, din, dil ve renk farkına pek bakılmaksızın.. "Irk ve renk farkı" deyince şu saptamayı da yapmak gerek: Bilindiği gibi siyah Amerikalılar beyazlarla eşit haklara kavuşmuş durumdalar. Benim de gördüklerim bunu doğruladı. Eskiden köle olarak hamallık, şoförlük, hizmetçilik, kapıcılık gibi işterde zorta çalıştırılan siyahlar, artık köle olarak değil, özgür Amerikan vatandaşları olarak çahşıyorlar. Ne mi yapıyorlar? Çoğunlukla hamallık, şoförlük, hizmetçilik ve kapıcılık.. Bu işleri beğenmeyenler için diienmek ve soygun yapmak özgüriükleri de var dogal olarak.. Söz zencilerden açılmışken yine Yücel Dönmez'in anlattığı bir olayı aktarayım: ABD'li siyahların büyük çoğunluğu Müslümanlığı kabul etmişler ve epey dindar oluyoriarmış. Bu dindaıiıkları yaptıkları soygunları bile etkilıyormuş. Örneğin "din kardeşlerini" soymamaya özellikle dikkat ediyortarmış. Yanlışlıkla bir Müslümanın evine girseler bile, ya soygundan vazgeçiyor veya çaldıkları malları geri veriyorlarmış. Bu nedenlerle soyulmak istemeyen Amerikalılar şimdi evlerine Arapça yazılar asmaya başlamışlar. Sokak ortasında ayaküstü yapılan soygunlar için ise "kelimei sahadet"i Arapça olarak ezberfemeye çalışanların sayısı çogalmış. Çünkü soyguna uğrayan biri "kelimei şahadet" getirebilirse, hemen serbest bırakılıyormuş. Dönmez'in anlattıkları doğruysa bu gidişle ABD'de Müslümanlığın hızla yayılmasında şaşılacak bir şey yok. öyküdeki Amerikalının bir adı da var ama kendisı şu anda tanınmış bir işadamı olduğundan "Yeni Al Caponelar" başlığı altında kaleme aldığım bu öyküden gocunabilir diye yazmıyorum. Getelim öyküye: Fırsatlar ülkesinin nimetlerinden yararlanmaya çalışan ünlü işadamı (henüz işadamı olmadığı günlerde) bir İtalyan giyim firması sahibinin temsilcilikler açmak üzere ABD'ye geleceğini haber alıyor ve hemen kısıtlı sermayesi ile (15.000 dolar) bir organizasyon kuruveriyor. Şöyle: İtalyan giyimciyi Chicago'ya davet ediyor ve geleceği gün kentin en gösterişli Limusin'ini, birkaç fotoğrafçıyı ve bir polis komiserini saat ücretiyle kiralıyor. (Yanlış okumadınız. ABD'de resmi üniformalı gerçek bir polis komiseri bile saat ücreti ile kiralanabiliyor.) İtaJyan giyimci havaalanına indiginde kiralık fotoğrafçılann flaşlan çakmaya başlıyor. Resmi üniformalı komiser ümusin'in kapısında selama duruyor ve yine üniformalı kibar bir şoför otomobilin kapısını en zarif jestiyle aralıyor.. Havaalanı ile kent merkezi arasındaki yarım saatlik yolda otomobilin telefonu çalmaya başlıyor. Arayan Chicagolu Yine fırsatlara dönersek, sınırsız fırsatların getırdiği zenginlik fiyatlan ve ücretleri akıl almaz boyutlara ulaştırırken, bizim gariban Türk Lirası'nın da canına okumuş.. Amerikalı bir "teenage"in (1315 yaş arası genç çocuk) günlük harçlığı olan 510 doların Türkçe karşıhğı 35007000 TL. Türkiye'de birçok işçinin günlük yövmiyesinin birkaç katı.. ABD'ye varınca bu olgu insanın kafasına balyoz gibi iniyor ve iyice sersemletiyor. Ortdan sonrası kolay oluyor. Bir sarhoşun pek farkına varmadan paraları saçıp savurması gibi gidiyor ddarlar... Basit bir kahvaltı 710 dolar, Coca Colanın küçüğü 11.5 dolar, hamburger 7 dolar, basit bir öğle yemeği en az 20 dolar tutuyor.. Kent içi ulaşımda otobüs fiyatlan 810 dolar arasında değişiyor YARIN: KIZILDERİLİLERİN DİYARINDA ANKARA Spiker dediğin böyle olur Sağhk SAÇLARINI sımsıkı taratma yacağına ilişkin yanıtlar almış. sı ve her biri iki omuz genişli Bayram haftasımangal tahtası ğindeki vatkalarıyla ünlü haber havasında geçen konuşmanın spikeri İstanbul'la itgili bir haber adı da röportaj oluyor. Bir başka sunucu, en ciddi okuyor. "Hürriyet ve Ebediye tepe havasıyla liderleri tanıtıyor. Başlangıç cümleleri hepsinde aynı: slndekl...' "Evet, Mehmet Yazar kimİstanbul'un ünlü Hürriyeti dir?" Ebediye tepesi, bu hanım kızı"Evet, Hüsamettin Cindomızın dilinde Hürriyet ve Eberuk kimdir?" diye tepesi oluveriyor. "Evet, Erdal İnönü kimHava spikerliğinden röportajcılığa transfer bir başka hanım dir?" Sunucunun programı bitiriş kızımız da Amasya'da SİT alanı içindeki bir evin sahibiyle ko cümleleri de aynı. "Liderleri nuşuyor. İlk soru "SİT alanı yorduğu için özür dilemek ve içlnde yer alan bu tarihi evin kendilerine başarımutluluk sahibesisiniz" Karşısındakı dileğlnde bulunmak" hânım hayretler içinde soruyor. Bu arada Mehmet Yazar, ne "Hııı? Ne alanı?" yaman bir halk cocuğu olduğuRöportajcımız uyanmıyor ve nu, çırpına çırpına anlatıyor. BaSİT alanı deyimini yineliyor. Ta basının işi doiayısıyla, dar^a çok bii sorusunu da.. Ve karşıdan küçük yaşlarda, hem de yalınabir yanıt geliyor: "Yıktırmak is yak baş kabak, Anadolu'yu karış kanş gezdiğini söylediği sıtiyorum". rada, sunucu bütün zamanların Soranla yanıtlayan arasında en güzel sorusunu patlatıyor: bir tuhaf boşluk doğuyor. Çün"Sayın Yazar, şimdi de bir kü, soran kişi, az önce bir yet partinin genel başkanı olarak kiliden bu evlere dokunulama gezeceksiniz herhalde?" DYP bildirisi Pellini Izmir'de NATO Güney Avrupa Mütteflk Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Cesare Pellini dün tzmir'e gtlerek çeşitli ziyarttlerde bulundu. Oramiral Cesare Pellini dün sabah saat 09.00'da Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Işık Biren% daha sonra NATO Güneydoğu Avrupa Mütteflk Kara Kuvvetleri Komutanı OrgeneralKaya Yagaz'ı makamlannda ziyaret ederek bir süre görüştü. Konuk komutan Pellini sabah ki ziyaretlerden sonra yörenin tarihi ve turistik yerlerini gezdl 'MenderesDemirel modeli istikrar gerekli9 ANKATtA, (Cumhuriyet Bürosu) DYP Küçük Kongre bildirisinde, erken seçim ve "MenderesDemirel modeline dayalı" bir istikrar programı önerildi. DYP Genel Başkan Yardımcılarından Mehmet Dülger, dün düzenlediği bir basın toplantısı ile, küçük kongre bildirisini açıkladı. Bildiride, pahalıüğın dayanılmaz boyutlara ulaştığı, memurun maaşının bir haftalık geçimine yetmedigi, köylünün üreticilikten çıktığı belirtilerek, "Hukuk devleti bu iktidann elinde ferman devleti haline gelmiştir" denildi. Bildiride, parlamentonun geriye itildiği, demokratik denetim kurumlannın felç olduğu, keyfı idarenin hakim kıhndığı da öne sürüldü. DYP küçük kongre bildirisinde, özetle şu görüşlere yer verildi: "Küçük Kongre üyeleri, bürün bu sayüan konular yanında Türkiye'nin en önemli meselelerinin başında, bir türiü çözüme kavuştunılamayan rejim buhranının geldigi gerçeği üzerinde birieşmişler; bu sıkınblann ancak şartlan tartışılamayacak bir 'erken seçimle" çözüme kavuşturulabileceginde ittifak etmişlerdi. Küçük Kongre üyeleri, Dognı Yol Partisi'nin güç kaynağını aziz milletimizin teşkil ettigini. Doğnı Yol Partisi'nin her şart altında onun hukukunu savunduğunu ve onun iradesini üstün kılmaya çalıştıgını. siyasi organizasyonun ve devletin tanziminin, milletçe yapılması lanm geldigini, siyasi rekabetin ve fikir farklannın hakemUgimn milletçe üstlenmesi gerektiğini, Türkiye'nin tecriıbesiz siyasi heveskârlann elinden kurtularak usta, ehil ve caJtşkan ellerde özledigi ekonomik ve siyasi istikrara kavuşmaya layık oldugunu bir daha ifadeyi, görev saymaktadırlar." Bakanının melekleri ESKİŞEHİR VAIİSÎ HANEFİ DEMİRKOL tkinci kez ölütn cezast Adana Sıkıyönetim 1 Numarah Askeri Mahkemesi, cezası Yargıtay'ca bozulan Serdar Baş adh sanığa yeniden ölüm cezası verdi. Yasadışı Kıvılam adh bölücü çete mensubu olan sanık Serdar Baş, daha önceki duruşmasmda suçu sabit görülerek ölüm cezasma çarptınlmtş, ancak bu cezası Askeri Yargıtay'ca bozulmuştu. Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Mahkemesinde bakılmakta olan beş sanıklı bölücü çete (PKK) ek davasmda dört sanık 4 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptınldu 'Yürüyüş önlemleri Türkİş'in kteıııi doğrultusunda alındı9 Hellhopter helikopterin bir kez yanlış şekilde alçaktan uçtuğunu, anında talimat vererek uyarıldığını söyledi. ESKİŞEHİR. (Cumhuriyet) Eskişehir Valisi Hanefı Demirkol, Türktş mitinginde alınan güvenhk önlemlerini TürkIş yöneticüerinin isteği doğrultusunda düzenlediklerini açıkladı. Geçen pazar günü Eskişehir'de yapılan Türklş mitinginin yankılan üzerine basın toplantısı düzenleyen Vali Hanefi Demirkol, miting sonrasmda kendisini ziyarete gelen Türklş yöneticüerinin alınan güvenlik önlemleri nedeniyle özellikle teşekkür ettiklerini söyledi. Bazı gazetelerde miting güzergâhının kasıth değiştirildiği ve yoğun baskı yapıldığı yolunda çıkan haberlere değinen Vali Demirkol, "Tiirklş için ayn bir toplantı ve yürüyüş güzergâhı beliriemedik. 1984 yüından beri tüm yürüyüş ve toplantılar aynı güzergâh üzerinde yapılmaktadır. Bir ay önce yapılan Bulgar zulmünü kınama mitingi de aynı şekilde olmuştur. Üstelik Türklş yöneticileri başvunılannda aynı güzergâhı istemişlerdir. Hatta istasyon önündeki ses tesislerinin kurulmasında bile bizzat biz yardıma olduk" dedi.Miting sırasında polisin "evlerinîze dönün, mitinge katılmayın" şeklinde bir anons yapmadığını, bu korruda bir kanıt gösterilirse, gereken yasal işlemin derhal başlatılacağım belirten Eskişehir Valisi Hanefi Demirkol, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Toplantı güvenlik önlemi altında geçmiştir. Çünkü, Türklş bizzat böyle önlem alınmasını istemiştir. Biz, insanbuımızm anayasal haklannı en iyi biçimde kullanması için yardımcı olduk, o kadar. Mitinge isteyen berkes katılmıştır. Üst arama konusunu dogal karşılamak gerekir. Geçmiş dönemlerde yaşanmış örnekleri hepimiz biliyoruz. Içe Yalnız Charlie'nin melekleri olacak değil ya, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın'ın melekleri de başkent kulislerinde kulaktan kulağa fısddanıyor Söylenti bu ya, Sağlık Bakanhğı'nı ünlü YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramacı yoneti1 yormuş. Gelecek yıl Türkiye de düzenlenecek olan uluslararası konferansa Doğramacının başında bulunduğu TİSKin de katılmasını istiyorlarmış yabancılar. 5 uluslararası kuruluşun finanse edeceği konferansta, Doğramacı'dan fırsat kalırsa. Sağlık Bakanlığı ev sahipliğini yapacakmış. Haaa az kaldı melekleri unutuyorduk. uçuşu: Vali Demirkol, Sahte süriicü betgesi tstanbuVda sahte süriicü belgesi düzenleyen 5 kişi yakalandu Bir ihban değerlendiren polis, Bakırköy Güngören'de bir evde yaptüdan aramalarda sahte plastik mühürler, kaşe ve soğuk damgalar ele geçirdiler. Ahmet Ak (35), Yaşar Taştekin (28), EşrefKöse (27), Galip Çeük (38) ve tsmet ÇetikH (34) sahte süriicü belgesi düzenlemek suçundan jmkalayan polis, sanıklann sorpuamalanndan sonra, 300 bin * • karsıhğmda sahte süriicü belfcrf aldığı beUrlenen Fuat Ceylan, Turan Sahin, Naci Güler, Muzaffer A Ikış, Mustafa A Itun, Yüksel Sivritepe, Hüseyin Avcı veAlkan YeşildirekH de gözaltına aldu (a.a.) rideo dışan, dışandan içeri yapılacak bir müdahale çok vahim durumlar yaratabilirdi." Yüzde 99 başanlı geçen mitingte iki üzücü olaym meydana geldiğini açıklayan Vali Demirkol, daha sonra, "TRT kameramanı ile polis arasındaki olay son derece üzücüdür. Kabahatli kim olursa olsun, yanlıştır. Olaydan sonra bizzat ben polis ve kameramanı barıştırdım. Ama görevli polis hakkında soruşturmayı da açtırdım. Insanlann sendikacı ya da TRT'ci diye polis tarafından avnlması düşünülemez. tkinci olay da helikopter konusudur. Helikopter, güvenlik için uçmuştur. Ne var ki, bügitniz dışında bir kez alçak uçuş yapan heiikopterin, bu uçuşu da yanlıştır. Bu konuda da anında talimatım üzerine emniy«t müdurü tarafindan helikopter uyanimışür" şeklinde konuştu. TRT'yi kim dava edecek? Bilindiği gibi bazı haberlerde, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'na "Muzır Kurul" denildiği gerekçesiyle gazetemiz hakkında dava açılmıstı. TRT'nin geçen pazar günü Almanya'dan gerçekleşlemek üzere sahneye çağrılan Gökben'in giysisine kurban gitti doğrusu. Sahneye gelen Gökben'in giysisi üzerine başlayan sohbette sözü önce Orhan Boran aldı. Gökben'in tek parçadan oluşan elbisesinin üzerindeki boncukları ışaret eden Boran, "Crvıl crvıl birelbise giyen Gökben'in modayı da ne kadar yakından izlediğini" söyledi. Bu arada Orhan Boran'ın eli Gökben'in geniş tokalı kemerine gitti ve "Burada isecrvıltı var" dedi. Boran cıvıttılı kemerin açılması halinde ise olayın muzır bir yayına dönüşeceğini, Gökben'in yüzüne gurbetçilerimizin ve TV izleyicilerinin önünde alenen söyledi. "EvetHayır" yarışmasının sunucusu Erkan Yolaç, "Gökben'in kiyafeti muzır yasaya uygun" diyerek yasayı çığneyiverdi. Bakalım Erkan Yolaç hakkında da dava açılacak mı? Efendim Hacettepe Tıp Fakültesi'nde görev yapan Profesör Münevver Bertan, Profesör Suna Duru, Profesör Necla Çevik, Profesör Güler Hazarlı yurtdışındakı çok sayıda toplantıya Sağlık Bakanlığı adına katılmışlar. Cenevre'den Hortolulu'ya, Boston'a değin dünyanın dört bir tarafını Mehmet Aydın'ın melekleri dolaşıyorlarmış. Bakanlıkta çalışanlara da onları seyretmek kalıyormuş. Bu profesörlerın hem Hacettepe'den hem de bakanlıktan müşavir olarak aylık aldıkları da söyleniyor. Konu bize iletildiğinde araştırmaya başladık; Bakanlıktan da aylık alıyoriar mı diye? Sağlık Bakanlığında çalışanlar diyor ki, "Bizim Sayın Bakanımız Chariie rolünü bu raku da biraz da bize bak BİLSAK'ın Kabataş benzincisinden: 18.0019.0020.0021.0022.00 Bebek Vapur Iskelesi'nden: 18.3019.3020.3021.3022.30 Yeniköy'den dönüşler: 20.0O21.0022.0023.0O24.00O1.00 BtLSAK: Yeniköy 162 17 01 Yeniköy tskelesi yanı KABATAŞBEBEKYENİKÖY MOTOR SEFERLERİ HER GÜN tirdiği "Stüdyo Pazar" programında ise Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Yasası, "Muzır Yasa" olarak nitelendi. Kurul, programda şarkı söy